yargilamadim. olur mu demişsiniz, bana göre olmaz, zaten 1 ayda nikah olmamalı diyorumNeden bu kadar atarlı konuştuğunuzu anlayamadım. Yaptıklarımı savunmuyorum ama yine de yargılayın diye anlatmadım..
henüz tanıştığınız ilk haftasında evlilik düşünmüyorum dedi diye karşısında ağlamışsınız. yani bilemiyorum aslında bu sizin açınızdan gurur kırıcı bişey. ama ona rağmen devam ettiyseniz. ve bu tutarlılıkla devam ederse evliliğe gidebilir. ama yok siz böyle boğucu davranırsanız kaçabilirMalum evli ya da bekar erkeklerin gözü hep dışarda olduğu için alıştık bu ülkedeki sapıklara. Yani ayırt edebilirim.. Yaşım 30un üzerinde. 15 yaşından beri çalışıyorum. Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun oldum ve yurtdışında master yaptım. Okulların bir önemi yok diceksiniz , yanılma payım elbette olabilir ama sizce kendi kararlarımı kendim verebilcek yaşta olup, baltalı insanı da ayırt edebilcek tecrubeye sahip değil miyimdir? Evet çok hızlı gelişti her şey, farkındayım, haklısınız ama inanın okunduğu gibi değil. Şuan her şey ağır ve sakin ilerliyor. Antidepresan kullanıyorum ve ben bile bazı davranışlarıma anlam veremiyorum. O yüzden dürüst olup ne bok yediysem yazdım buraya ki düzgünce ve saygılı bir şekilde yorum alayım.
orasını ben bilemem. benim değer yargılarıma aykırı zaten, ortadoğuluyum ben.3guünde tanıdığı adamla sevişmek hoş havai medenice mi oluyor bence iğrençlikten başka şey değil.
adam biraz daha sevişir sonra ben zaten evlilik istemediğimi söylemiştim der ve çekip gidebilir mi?Şimdi yazınca aklıma geldi, bakın adam ne kadar doğal, cool ve özgüvenli. Hiç “aa bu da hemen evlilik dedi” falan demeden olur tabi demiş görüşmüş, gayet yakın davranmış. Siz de böyle olun, özgüveninizi düşürmeyin.
Doktor diye istiyor.Neden evlenmek istiyosunuz ki bu adamla ?
çok acelecisinn olmaz yani erkekler zaten evlilikten korkan canlılar hemen yapışmayın bu kadar anladım anlaşmışsınız ten uyumu var ama bu tip adımlar ondan gelmeli siz kadınsınız prenses olan sizsiniz erkek değilMerhaba arkadaşlar, bir konuda yorumlarınıza ihtiyacım var. Arkadaşlarıma akıl verirken çok mantıklı düşünürüm ama sanırım kendi ilişkilerimde bu kadar başarılı değilim..
Yaklaşık 1 ay önce arkadaş ortamında biriyle tanıştım. Benim yaşım 31, onunkisi 29. Ilk andan itibaren aramızda yoğun bir çekim vardı. Filmlerdeki gibi, onu daha önceden tanıyomuş gibi hissettim ve bakışları çok etkiledi beni. Sonrasında 3-4 gün sonra izmire gitme planımız vardı grupça ama arkadaşlar arkadan gelicekti, biz ikimiz gittik. Yol boyunca gülmekten gözlerimden yaş geldi! O kadar çok eğlendik o kadar çok konuştuk ki inanılmaz bişeydi. Buarada çok ortak yönümüz var, yurtdışında aynı yerde yaşamışız bir dönem, müzik zevkimiz aynı, mezheplerimiz aynı (o da alevi ben de) , maddi durumlarımız denk ve en önemlisi birbirimizin aynısıydık. Neyse yolculuk esnasında arabayı birden durdurup beni öpmeye başladı, böyle heyecanlandırıcı hareketleri vardı ve benim nefesim kesiliyodu. Izmire vardık gezdik denize girdik yemek yedik sonra eve geçtik, ben sana aşık oldum , biz çok fena olucaz gibi şeyler söylemeye başladı. Normalde olsa he he der geçerdim ama aramızdaki o elektrik ve çekimi başkası bile görebilirdi.. çok ileriye gitmek istemiyoduk tüketmeyelim diye ama sabaha kadar seviştik, birlikte olmadan. Sonra tekrar sevişmeye başladık ve bu sefer birlikte olduk..
Ertesi günü birbirimize dokunmadan edemiyoduk, sürekli mutlu musun diye sorup duruyordu , bense içimden hiç olmadığım kadar diyodum. Neyse memlekete döndük ertesi günü benimle yemek yemek istedi, dışarı çıktık güzel güzel yemek yedik, herşey aşırı iyiydi. Benim de pms dönemim yaklaştığı için hormonlarım aşırı yüksekti. Hiç planlamadığım bi şekilde, alkol de içince ağzımdan şunlar döküldü, çocuk ister miydin?(izmirde sürekli şu kız çocuğuna bak ne kadar tatlı diyip duruyordu) biliyorumm sormak için çok erkendi belki ama dayanamadım, vaktimi artık boşa geçirmek istemiyordum ve bu soruyu sormanın gerçekten doğru bi zamanı yok sanırım. O da evet severim ama bana kumar oynamak gibi geliyor sanırım yapmazdım dedi. Ben de peki evlilik düşünüyo musun dedim. O da yok düşünmüyorum sanırım dedi ve benim aptal gözyaşlarım süzüldü yanaklarımdan. O tabi kendisini çok kötü hissetti napıcağını bilemedi, beni sakinleştirmeye çalıştı, ben de bu kadar yoğun duygulardan korktum yarın üzülmektense şimdi konuştuğumuz daha iyi oldu, teşekkürler dürüst olduğun için vs diyip kalktım masadan. Vedalaştık ayrıldık. Yaklaşık 1 hafta 10 gün hiç konuşmadık, arkadaşlarım da çok acele ettiğimi söyledi, onların da gazına gelerek mesaj attım, kahve içmek ister misin hormonlarım düzeldigibisinden. O da olur tabi diyip güldü. Biz buluştuk, hiç konuşmadık o konu hakkında, temas vs yoktu ve ben neşeliydim. Sonra o elimi tutmaya başladı, seni çok özledim falanlar. O günden sonra sabah akşam naptığını nettiğini yazmaya başladı, arıyordu ilgileniyordu sevgilim gibi. Evet evet sevgili olmuştuk. Ortak arkadaşıma da görüşmediğimiz sürede ben onu çok özledim yazsam mı, aslında o kadar evllilik karşıtı değildim , herşey fazla iyiydi yanlış karar almaktan korktum demiş. Ve arkadaşım da bana , bunun çok iyi olduğunu, en azından kafasında evliliğin yer ettiğini söyledi. Yaklaşık 2 haftadır birlikteyiz. Daha çok yeni biliyorum ama şöyle bir dezavantajımız var kendisi tıp mezunu ve asistanlığa daha yeni başladı. Yani günde nöbetler dışında 15 saat çalışıyo ve çıkar çıkmaz beni arayıp yarım saatliğine de olsa görmek istiyo. O kadar egosuz doğal ve tatlı ki.. ağzında doktorluğun d’sini bile duymadım. Instagramında 1 tane fotosu bile yok.. tam bir alfa gibi. Gelelim bugune.. kendisi aşırı pimpirikli ve garantici, kendi manikür malzemelerimle tırnakçıya gitmedim diye laf söyledi. Ordan hpv’ye bağladı.. işte aşı çok önemli olmadıysan olmalısın vs.. ben de yaklaşık 3-4 ay önce hpv pozitif çıktı. Leep işlemi gördüm ve takipteyim şuanda. O da konunun Üzerine gidince haksızlık da yapmak istemedim ve öğrenir belki diye geçirdiğimi anlattım. Dürüst olmak istedim. Tepkisi doktor gibiydi, zaten her yerden bulaşıyor dedi. Özel hayatımı sorgulamadı. Sonrasında uykusu geldi ve kalktık. Yani davranışları normaldi elimi tutmaya devam etti, konu hakkında konuşmadı ama sizce benden uzaklaşır mı bu yüzden? Ben üstüne gitmedim hiç, gocuncağım bir şey değildi, hastalık sonuçta.. Kötü görüyor mudur beni?
Bir de asıl soru sizce evlilik olur mu bu çocukla? Bana sarıldığında çok huzurlu olduğunu söylüyor.. o izmirdeki günden sonra bikaç kez daha yakınlaştık ama birlikte olmadık tam. Sizce ne zaman birlikte olmalıyım bu çocukla evlilik olsun istiyorsam.. o da ısrar etmiyor bana bırakıyor..
Şimdiden teşekkür ederim.
kusura bakma ama bu davranisini sadece sevmedigim bir tabir olarak kezbanlikla aciklayabilirim. cook sacma davranmissin, adam ilk anda seni nasil coo,akilli,hayatini kendi basina idame edebilen, mantikli dusunen biri olarak gorup gelecek dusunduyse bile su halin ona ergence gelmistir.Ben de peki evlilik düşünüyo musun dedim. O da yok düşünmüyorum sanırım dedi ve benim aptal gözyaşlarım süzüldü yanaklarımdan. O tabi kendisini çok kötü hissetti napıcağını bilemedi, beni sakinleştirmeye çalıştı, ben de bu kadar yoğun duygulardan korktum yarın üzülmektense şimdi konuştuğumuz daha iyi oldu, teşekkürler dürüst olduğun için vs diyip kalktım masadan. Vedalaştık ayrıldık. Yaklaşık 1 hafta 10 gün hiç konuşmadık,
anlattığın o romantik seyler , daha önce taniyormus hissi, her daim tensel cekim, hic susmadan her seyi konusabilme vs.
bunlar zaten laf olsun diye baslamayan- gercek cekimle baslayan ilişkilerin hepsinde olan seyler. asiri asiri ozel ve insanin karsisina bir defa cikar diye düşünme çünkü gercekten oyle degil:)
sana tavsiyem asil sen zaman gecir bu hisler bu hormonlar normale döndükten sonra o adamin nasil olduguna bak. sen onu alici gozuyle bak "bundan bana koca olur mu" diye dusun. belki cok dirdirci, manikur olayındaki gibi tonla dusuncesi var seni bogacak birisi. belki baska bir gicikligi var.
bunlar ilk aylarda cok belli olmaz - asik insan da bunlari gormek istemez.
benim bu hikayeye benzer sekilde random tanistigim bir turist vardi. ikimizin de ingilizcesi kötüydü ustelik, dogru duzgun anlasamadan tüm gün konusmustuk. vedalasirken "en kisa sürede geri gelecegim, lutfen beni bekle" dedi de gitti. velhasil birlikte gecen onca sureden (ki bir ara sehrime tasindi vs) sonra evet cekim, evet her daim konusma, evet tonla iyi ozellik ama asla evlenmek isteyecegim adam olmadigini farkettim. sizin manikur olayindaki gibi kendi törpümle onun tirnaklarina sekil veriyorum diye bile pimpiriklenmisti. asiri mukemmeliyetciydi- insani yoruyordu. garanticiydi. ilkbaharda yazda birkac ay oturacagi evi tutarken bile kaloriferi nasil, kac dakikada isiniyor diye petekleri acmistieleştirmeyi severdi vs. gercekten cekilmezdi ayrildim.
yani romantik başlangıçlar, buyuk jestler "benim icin daglari deldi" falan filan. bunlar olmasin evlenecek adamdaki kistasin. hayata gercekten ayni pencereden bakiyor musun, cicim aylari geçince sana olan tavri nasil, yasamasi kolay keyifli bir insan mi, beraber cocuk yetistirilir mi, ailesi vs vs bunlar hep kistas olsun senin icin.
asil evlilik kadinlara zor. sen seç sen ele adamlari. "aaa yasim geldi ilk duzgun insanla evlenmeliyim" diye düşünme
kusura bakma ama bu davranisini sadece sevmedigim bir tabir olarak kezbanlikla aciklayabilirim. cook sacma davranmissin, adam ilk anda seni nasil coo,akilli,hayatini kendi basina idame edebilen, mantikli dusunen biri olarak gorup gelecek dusunduyse bile su halin ona ergence gelmistir.
evet evlenmek isteyip bu yolda ilerlemek isteyebilirsin. bunun konusunu da acabilirsin. ama zamanla dusunup iliskini azalttıgin bir sekilde davransan bu olgunca olabilirdi. "ok anldm bn!!!" diye trip atip adami masada p.c gibi birakmissin. sonra da ondan bir adim gelmemesine ragmen kuyrugunu kistirip bulusma teklifinde bulunmuşsun. inan bu iliskinin toksigi sensin.
senin gibi davranan kizlar yuzunden erkekler iste kadinlari ilk andan evlilik vaadiyle manipule ediyor, KKda görüyoruz. çünkü bazi kadinlarin anladigi dil bu. dogruyu soyleyip cezalandırilmaktansa yalan söyleyip kral gibi yasiyorlar iliskilerini.
bilmiyorum, bu adam doktor diyorsun. yaninda otuzuna gelmis ama hala anlik sacma tepkiler veren, bir yükselip bjr normale dönen , ergen huylu birini ister mi?
sanmıyorum
bence "ben evlilik istiyorum, sen ne diyorsun , birbirimizin fikrini bilelim" gibi bir konuşma bir ilişkiye başlarken bile yanlış ayıp değil.Evlilik sorulması neden böyle ayıp ya da yanlış bir şeymiş gibi geliyor ben de bunu anlamıyorum.
Ben adamın bu ilişkiye sizin baktığınız gibi romantik baktığını, ponçik ponçik gezdiğini hiç zannetmiyorum. Hormonlar coşmuş, bir şeyler yaşanmış, tüm heyecanlar bir ayda yenip bitirilmiş sanki. Üstelik adam evlilik düşünmüyorum demiş. Bir süre aşk yaşar sonra ayrılırsınız.
pardon da tam olarak su cumleyi kurmadin mi?Adamı masada bırakmadığım gibi arabamla evine bıraktım, sarılarak ayrıldık. Yanımda kalmak istedi, ben istemedim.
guzel guzel otururken "evlencen mi benimle?" diyip aglayip kalkmissin iste. ha orada beraber kalmis ha eve kadar birakmissin. sonucta adami masada birakip seda sayan "evleneceksen gel"e baglamissin.bu kadar yoğun duygulardan korktum yarın üzülmektense şimdi konuştuğumuz daha iyi oldu, teşekkürler dürüst olduğun için vs diyip kalktım masadan. Vedalaştık ayrıldık.
Ilk paragrafta empati kurabilmişsin, teşekkürler.
ikinci paragrafta da empati kurdum. artik otuzuna gelmis bir insanin duygularini yonetmesi gerekiyor. oyle ani tepkiler vs ilkgenclik yillarinda güzel.O duygu yoğunluğuyla hislerimi yönetemedim evet ama tekrar barıştıktan sonra toparladım. Bipolar muamelesi yapmana gerek yok.
Gibisi fazla kesinlikle kezbanca tavırlar . Hatta ben ilave edeyim bipolarimsi kezbanca tavırlar . Bu kadar duygu durumu kontrolsuzlugu 30lu yaşlarda katiyyen kabul edilebilir değil. Yok ağlamalar yok vedalar adeta pembe dizipardon da tam olarak su cumleyi kurmadin mi?
guzel guzel otururken "evlencen mi benimle?" diyip aglayip kalkmissin iste. ha orada beraber kalmis ha eve kadar birakmissin. sonucta adami masada birakip seda sayan "evleneceksen gel"e baglamissin.
bir de adam sana geri donmemis. sanki blof yapmis gibi ondan adim gelmeyince yumusayip tekrar konusmak istemissin.
ikinci paragrafta da empati kurdum. artik otuzuna gelmis bir insanin duygularini yonetmesi gerekiyor. oyle ani tepkiler vs ilkgenclik yillarinda güzel.
adam da muhtemelen benzer dusunmustur. eskiden belki ama simdi kendi duygularini yonetemeyen insanlarla degil flort arkadaslik bile yapmamaya çalışıyorum cunku cok yorucu oluyorlar. yasla beraber insanlar olgunlasmali
ayrica bipolar demedim, kezban gibi dedim.
15 yaşından beri çalışıyorum. Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun oldum ve yurtdışında master yaptım.
bence okuduğunuz okullar size sadece bilgi, kariyer, ekonomik ozgurluk kazandirmis. sosyal olarak lise terk konfeksiyonda çalışan herhangi bir kizdan farkiniz yok.ailem "evlenmiyorsa ayrıl" dediler, boyun eğmek zorunda kaldım.
kendi evime çıkmak istiyorum, annem diyor ki "bu çocukla evlenirsen ailesi ne düşünür"
Bence de kafadaki ortadoğu ve Avrupanın çatışmasının sonucu bir öyle bir böyle hallerbence okuduğunuz okullar size sadece bilgi, kariyer, ekonomik ozgurluk kazandirmis. sosyal olarak lise terk konfeksiyonda çalışan herhangi bir kizdan farkiniz yok.
sirf ailenin evlen baskisina uymadi diye sevgisinden ayrilmak, "tek yasarsam ileride kocamin ailesi ne dusunur" diye aile evinden ayrilamamak falan.
siz sandiginiz kadar aydin oldugunuza emin misiniz?
bir yaniniz kendinizi gittiginiz ulkedeki gençler gibi saniyor. özgürce sevgiliniz olmayan insanlarla yataga giriyorsunuz. ama bir yanınız cocukluktan beri yasadigi mahalle baskisina boyun egmis. "elalem ne der, beni kullanmasin nikahina alsin" modundasiniz.
tam fatih harbiye roman karakterinin yeni nesil halisiniz