Erkek anneleri bakabilir mi?

Herkadının bir kızı olmalı beraber alışveriş yapabileceği oturup kahve içebileceği kimizaman aynı elbiseleri alıp giydiği yıllarca ağzına yedirdiğin öorbadan daha lezzetlisini evine gittiğinde sana yaptığı senden güzel bi kızı olmalı

Kız aşığıyım sülalemde öyle bizde kız doğunca kurban kesilir erken evlenir gider kendine yeni aile kurar ama kızların ailesine damat katılır okadar

Erkek annesi olmanın tek avantajı komplekslerini gelin üzerinde kullanmaları kendilerine hizmetçi aldıklarını sanmaları

Hamile kalmak için çabalıyorum yatığ kalkıp eli ayağı düzgün kızım olsun diye dua ediyorum oğlum olursa atıcak halim yok ama kızı bulana kadar doğurabilirim
 
Herkadının bir kızı olmalı beraber alışveriş yapabileceği oturup kahve içebileceği kimizaman aynı elbiseleri alıp giydiği yıllarca ağzına yedirdiğin öorbadan daha lezzetlisini evine gittiğinde sana yaptığı senden güzel bi kızı olmalı

Kız aşığıyım sülalemde öyle bizde kız doğunca kurban kesilir erken evlenir gider kendine yeni aile kurar ama kızların ailesine damat katılır okadar

Erkek annesi olmanın tek avantajı komplekslerini gelin üzerinde kullanmaları kendilerine hizmetçi aldıklarını sanmaları

Hamile kalmak için çabalıyorum yatığ kalkıp eli ayağı düzgün kızım olsun diye dua ediyorum oğlum olursa atıcak halim yok ama kızı bulana kadar doğurabilirim
:KK61::KK51::anne:
 
Elif Şafak şöyle diyor :

oğullarımızı yanlış yetiştiriyoruz. şu andaki siyasi konjonktürün yanı sıra bu temel hakikati de görmek ve değiştirmek zorundayız. her türlü ideolojik propaganda, konjonktüre bağlı etken bu temel yapı üzerine oturuyor. kitap okumayan, gazete okumayan, cehaleti kutsayan, bilgiye önem vermeyen, yabancı olan her şeye tepki duyan, kulaktan dolma laflarla dolduruşa gelen, internette bulduğu yanlış eksik laflara inanan, tedirgin ve kaotik bir dünyada bulamadığı güveni "büyük ağbiler"de arayan, karşı cinsi yeterince tanıyamayan, aşkı yaşayamayan, kendini de tanımayan, yeterince sevilmeyen, canı yanan, bu yüzden can yakan, kolay kanan, kolay kanatan oğullar yetişiyor türkiye'de. bir değil, beş değil sayıları... malatyadaki korkunç hadiseden sonra hepimizin durup aile yapılarımızı sorgulamamız, 'oğullarımızı nasıl yetiştiriyoruz?' sorusunu kendimize sormamız lazım.
 
Amacım polemik yaratmak değil. Bu yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Düşüncelerinizi merak ediyorum.

Tamamı alıntıdır. Kopyala yapıştır yaptım.

bugün facebook timeline'ımda bir posta denk geldim, hepsini kopyala yapıştır yapıyorum ama şöyle bir göz gezdirseniz, zaten az çok ana fikri kaparsınız:

"oğlu olanlar okusun ??
her kadının bir oğlu olmalı. önce koynunda göğsünde büyütmeli sonra boyunu aşmalı. mutfakta bir şeyler hazırlarken gelip kafasından, tam tepesinden öpmeli annesini. daha dün altını sen temizlemiyormuşsun gibi “çok fıstıksınız bugün hanımefendi” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. bulaşık makinesini açıp yarı dolu, sıyrılmamış tabağı bardak bölmesinde bulmalı her kadın. terlikleri mutfakta yere yapışmalı, “oğlum şu reçelle kavga mı ediyosun napıyosun?” diye seslenmeli içeri, kocaman bir adam gelmeli karşısına, ağzı burnu reçel içinde kadına bakıp “ne reçeli?” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı, kirlisini, terlisini temizlerden ayırmayı bir türlü öğrenememeli, söylenmeye başlayınca da kucağına aldığı gibi havaya kaldırıp “dünyanın en huysuz ama en güzel annesi” diye annesini sevmeli.
her kadının bir oğlu olmalı. yolda yürürken kolunu omzuna atmalı, ilerde yolda kalabalık bir grup gördüğünde annesini diğer tarafına korumaya almalı, sanki düne kadar annesinin kucağında gezen o değilmiş gibi.
her kadının bir oğlu olmalı. 45 numara ayakkabıları evin ortasında çıkarıp gelip yanına, sanki daha 4 yaşında gibi başını göğsüne koymalı, “yoruldum annem, açım” demeli. o koca herif bir kalemde 4 yaşına dönmeli.
her kadının bir oğlu olmalı. düne kadar donunu sen giydirirken bugün “yakamız açık mı biraz hanımefendi?” diye trip atmalı.
her kadının bir oğlu olmalı. “ya ilerde karın beni sevmezse” falan diye yol yapmalı kadın. oğlu da “seni sevmeyen kadını ben ne yapayım” demeli. o işlerin öyle olmadığını bilsen de ses etmemeli. acı bir tebessüm oturmalı yüze. canım oğlum, sen beni sev yeter demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. arkadaşlarıyla çıkacakken “oğlum paran var mı?” demelisin o cebine bakmadan “var” demeli. gidip cüzdanına para koyup sonra koymamış gibi babaya “çocuğa harçlık versene” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. tam kızmışken, bağırırken gelip bir makas almalı yanağından “kızma annelerin en güzeli” demeli, neye kızdığını unutturmalı.
her kadının bir oğlu olmalı. yaşlılığında ziyaretine gelmeli. ve sanılanın aksine gelinle falan değil, tek başına… hiç öyle sandığınız gibi ” ay ailecek görüşelim” derdinde değildir erkek anneleri. oğlum gelsin ve sanki hiç bir şey değişmemiş gibi koklaya kollaya öpeyim, beraber bir şeyler yiyelim bizbize diye düşünürler. oğullarının annesi olmak isterler eskisi gibi.
her kadının bir oğlu olmalı. her kadın hayatının bir döneminde erkek berberinde beklemeli, çok enteresan tecrübe gerçekten.
her kadının bir oğlu olmalı. özel gecelerde, yemeklerde, düğünlerde falan zorla dansa kaldırmalı oğlunu. kazık gibi eğilip bükülmeden durmalı oğlu, kadın dans etmeyi göstermeli.
her kadının bir oğlu olmalı. dün ağzının kenarından meyve püresi silerken bugün hesap istemesini, bahşiş bırakmasını izlemeli.
her kadının bir oğlu olmalı. evladı “ilerde bana bakacak” ya da “altımdan alacak” diye düşünmeden de sevebileceğini öğrenmesinin tek yolu bu sanırım. evlat karşılıksız sevilen tek canlı.
erkek anneleri oğullarını bir şey bekleyerek değil, gideceğini bilerek severler. hem de öyle güzel öyle çok severler ki…
anlayabilmeniz için bir oğlunuz olmalı… ??????"

böyle bir saçmalık. paylaşan da çook eskilerden bir aile dostumuz. bir tane oğlu var. uzun uğraşlar sonucu sahip olunmuş bir çocuk. bir çocuk ne kadar özlemle beklenirse beklensin, ben yine de anlam veremiyorum böyle çocuk yetiştirmeye. neyse, dayanamadım yorum yazdım: "ne kadar cinsiyetçi bir yazı, okurken şok oldum" dedim altına.


bana gelen cevap: kıskanma

neyi kıskanmayayım erkek evlat anneleri allah aşkına? neyi kıskanmayayım?

bulaşık makinesine iki tane tabak yerleştirememeyi mi kıskanmayayım?

koskoca haliyle ağzının kenarındaki reçelden bihaber oluşunu mu kıskanmayayım?

çamaşırını kirliye atamamayı mı kıskanmayayım?

45 numara ayakkabılarını çıkarmadan evin ortasına kadar girmeyi mi kıskanmayayım?

annesine veya herhangi bir kadına "yakamız açık mı biraz hanımefendi?" demesini mi kıskanmayayım?

ayı kadar adamın acıkınca bir peynir ekmek yapamayıp "anneee açım" demesini mi kıskanmayayım?

annesi için sevdiği kadından vazgeçme ihtimalini mi kıskanmayayım, yoksa kayınvalideliğin verdiği o zevki mi kıskanmayayım? burada ayrıca kararsız kaldım.

evlense bile eşini eş gibi görmeyip annesi istemiyor diye aile ziyaretine götürmeye tenezzül etmeyişini mi kıskanmayayım?

kazık gibi durup dans edememesini mi kıskanmayayım yoksa?

neyi kıskanmayayım gerçekten karar veremedim.

yahu bu nasıl bir avamlık, hatta bu nasıl bir barzoluk, nasıl bir çomarlık? n'olur bana birisi bunu mantık çerçevesinde anlatsın. biri çıksın ve desin ki evet böyle olmalı çünkü şu sebepten. hakikaten sövmemek için kendimi çok zor tutuyorum.

keşke böyle insanların hiç çocuğu olmasa ya. bütün içtenliğimle diliyorum bunu. keşke hiç çocuk sahibi olmasalar, olamasalar. bu şekilde yetiştirilen adamlar ileride eşine şiddet gösteren, eşinin her şeyine karışan, ona ikinci sınıf insan muamelesi-hatta daha da kötüsü damızlık muamelesi- yapan leş gibi bir koca (eş demeye dilim varmıyor) ve dolayısıyla da leş gibi bir baba olacaklar.

kadınlar, lütfen böyle olmayın. böyle olacaksanız hiç çocuk sahibi olamayın daha iyi.

tabii güzide ülkemde erkek annelerinin çok büyük bir kısmı bu şekilde. özellikle 70 ve 80 kuşağının neredeyse hepsi böyle çocuk yetiştiriyor. hakikaten cinnet sebebisiniz. umarım evlenip gittikten sonra, gelinleriniz tarafından beyni yıkanan oğluşlarınızın yüzünü bir ömür göremezsiniz. belki o vakit aklınız başınıza gelir. anlamanız gereken şu ki, siz çocuğunuzu böyle eşek yetiştirirseniz semer vuran çok olur.
Alıntı yazı gerçekten çirkin ve avam,okumadım tamamını.
Bununla birlikte avam bulduğunuz bu yazıyı ve bakış açısını eleştirirken kullandığınız;
'Bu nasıl bir barzoluktur? Nasıl bir çomarlıktır?
'Leş bir koca' vb tabirlerinizi nasıl yorumlamak lazım? Takdiri size bırakıyorum.

Ayrıca siz de '70-80'lerde doğan kadınların nerdeyse hepsi bu şekilde çocuk yetiştiriyor' şeklinde yanlış bir genelleme yapmışsınız.
73'lüyüm, oğlumu hiç de bu şekilde yetiştirmedim.
Kısacası başkalarını eleştirmeden önce özeleştiri yapmanızda fayda var.
 
Hahahaha bu ne yaa böğ kusiciyim.

Anne değilim henüz ama erkek evlattan soğutur bu ne be reçel kavanozuyla döverim onu, pis ergen irisi :KK70:
 
Alıntı yazı gerçekten çirkin ve avam,okumadım tamamını.
Bununla birlikte avam bulduğunuz bu yazıyı ve bakış açısını eleştirirken kullandığınız;
'Bu nasıl bir barzoluktur? Nasıl bir çomarlıktır?
'Leş bir koca' vb tabirlerinizi nasıl yorumlamak lazım? Takdiri size bırakıyorum.

Ayrıca siz de '70-80'lerde doğan kadınların nerdeyse hepsi bu şekilde çocuk yetiştiriyor' şeklinde yanlış bir genelleme yapmışsınız.
73'lüyüm, oğlumu hiç de bu şekilde yetiştirmedim.
Kısacası başkalarını eleştirmeden önce özeleştiri yapmanızda fayda var.
Bu ifadeler bana ait değil, yazının başında büyük harflerle belirttim. Alıntıdır. Kopyala yapıştır yaptım.
 
Tüm yazı mı alıntı?
Öyleyse sizin katkınız ve etkiniz nedir bu konuda?
Açıkcası ben anlayamadım durumu.
Hiç kişisel yorumunuz yok mu mesajınızda?
Ben ????? İşaretli kısımdan sonrasını size ait olarak yorumladım.
 
Tüm yazı mı alıntı?
Öyleyse sizin katkınız ve etkiniz nedir bu konuda?
Açıkcası ben anlayamadım durumu.
Hiç kişisel yorumunuz yok mu mesajınızda?
Ben ????? İşaretli kısımdan sonrasını size ait olarak yorumladım.
ALINTIDIR kısmından sonraki tüm ifadeleri kopyala yapıştır yaptım.
Hiçbir kişisel yorumum yok. Değiştirmeden aldım. Link verebilirim.
 
Anladım,o zaman size yaptığım eleştiri için özür diliyorum,hükümsüzdür.
Genel olarak tepkilerinizi beğendim. Demek ki bütün erkek anneleri böyle değilmiş. Benim çocuğum yok. Sizleri anlayabilmem mümkün değil.
Evlat olarak değerlendirebiliyorum ancak. Annem erkek kardeşimi daha cok ve bambaşka sevdiğini her ortamda dile getirmiştir. Bu da benim canımı yakardı. İşin acı tarafı büyükannem de erkek evlatlarına bariz ayrım yaptığını ve sadece davranış ile değil sözle de bunu dile getirdiğini söylediğinde incinirmiş.
Genetik olmaz umarım. Kahrolurum.
 
Bir kızı olmalı veya bir oglu olmalı diye başlayan uzunnnn ve gereksiz bir yazı daha. Kızlar babaya oglan anneye düşkün diye dusuncedd var. Evlat yahu kızı erkegı mi var oturup uzun uzun sukur edileceğine bu ve bunun gibi bir suru sacma sapan yazılar var.
 
Açıklama gereği duymak bile gereksiz ve saçma bir de size kıskandın mı yazması cahillikte Nirvana resmen.Büyüklerine saygılı küçüklerini seven, dürüst, yardımsever bir evladı olmalı insanın diye düşünülse ne güzel olur erkek ve kız ayrımına gitmek haksızlık etmektir. Bütün anneler kutsal, bütün çocuklarda bize bir armağandır.
 
X