- 25 Temmuz 2023
- 17
- 13
- 36
-
- Konu Sahibi gunesvemai
- #81
AH keşke şu yazdıklarınızı anlamamış olsaydım ben de sizin gibi her baktığımda bunda annem yaşıyordu bunu yaptigimda yanimdaydi demekten kendimi alamiyorum daha 26 gun oldu ben kafayi yemek uzereyim acidan deli oluyorumCanım,yeni okudum konunu.
Öncelikle Allah rahmet etsin.Anneciğin yattığı yerde incinmesin.
2 ocakta annemi kaybedeli 2 yıl olacak.
Annem çok sağlıklı,yediğine içtiğine dikkat eden,sporunu yapan bir kadındı.
Covid yüzünden kaybettik onu.Herşey o kadar ani oldu ki 2 hafta içinde annemi uğurladık.
Tıpkı senin gibi annem de benim arkadaşım,sırdaşımdı.Şu hayatta en çok güvenilecek insan..
İlk başlarda saçma gelecek belki ama,evdeki eşyalarıma,kıyafetlerime,hatta dinlediğim şarkılara kadar herşey ama herşeyle ilgili şöyle derdim, bunu aldığımda annem sağdı.Şuraya gittiğimde annem sağdı.Bu resimleri annem sağ iken yaptım vs.Bu beni o kadar yorardı ki,düşünsene nesnelere anlam yüklüyorum sürekli acı veriyor.
Sonra geçti tabi.Bunu atlatınca birşeyler düzene girdi.Çünkü bu ruh halimin çocuklarımı ve eşimi olumsuz etkilenmesini istemiyordum.
İnsanlar konuşur.Kötü niyetle değil belki ama Nasrettin hocanın ,eşekten düşüp kimse onu anlamayınca, bana eşekten düşen birini getirin demesi gibi..
Geçmiyor canım,azalıyor daha mantıklı düşünüyorsun ki konunu yazdığında acın daha tazeymiş zaten sen de tecrübe etmişsindir.
Bence buradaki hayatımız kısıtlı ve sonsuz yaşamın yanında bu bir hiç.Annelerimiz bu kadar üzülmemizi asla istemezdi.Vakti geldiğinde hayırlı bir şekilde kavuşmak nasip olsun.
Sus şimdi ağlayacağım. Babam için hastanedeyim şu an kaybetmekten çok korkuyorum. Ağlamamak için tuttuğum yumru hep boğazımda. Ya yatarsa ve ona bakarsam ve müşkül halde görürsem dağ gibi adamı diye. He şöyle annemin kaybı beni yıkar. Allah korusun almasın onu benden. Anne başka bir boyut arandaki bağa göre. Ama şunu söyleyeyim zamanla geçiyor. En dayanılmaz evlat acısıymış sonra eş-kardeş, sonra anne babaymis. En düşük acı bu Allah diğerleriyle sınamasın bizi. Tek yaşayan biz de olmayacağız güzel kardeşim benimAradan zaman geçmiş şuan nasılsınız alışabildiniz mi 3 hafta oldu annemi kaybedeli duygularinizi birebir yaşıyorum nefes alamıyorum dünyam karardı herşey çok anlamsız geliyor nasıl alisacam nasıl devam edecem bilemiyorum beni ancak ayni aciyi yasayanlar anlayabilir umarim biri görür 'de beni teselli edebilir cok caresiz hissediyorum kendimi
Rabbim şifa versin canim babana acilarini yasatmasin benim babam da yasli ve hasta hep icimde onun korkusu varken annemi kaybettim şimdi babama bakıyorumRabbim ona uzun ömür versinSus şimdi ağlayacağım. Babam için hastanedeyim şu an kaybetmekten çok korkuyorum. Ağlamamak için tuttuğum yumru hep boğazımda. Ya yatarsa ve ona bakarsam ve müşkül halde görürsem dağ gibi adamı diye. He şöyle annemin kaybı beni yıkar. Allah korusun almasın onu benden. Anne başka bir boyut arandaki bağa göre. Ama şunu söyleyeyim zamanla geçiyor. En dayanılmaz evlat acısıymış sonra eş-kardeş, sonra anne babaymis. En düşük acı bu Allah diğerleriyle sınamasın bizi. Tek yaşayan biz de olmayacağız güzel kardeşim benim
AmiiinRabbim şifa versin canim babana acilarini yasatmasin benim babam da yasli ve hasta hep icimde onun korkusu varken annemi kaybettim şimdi babama bakıyorumRabbim ona uzun ömür versin
Rabbım sabır versin. En az 1 yıl sürüyor. Sonra geçiyor mu? Yooo hafifliyor. Hayat gailesi devam. 2 gece önce rüyamda gördüm babamı. Sarıldım doya doya. Uyanınca hıçkıra hıçkıra ağladım. Ne olurdu dedim ne olurdu 1 sn bile olsa gerçek olsaydı.
Tüm ölmüşlerimizin mekânı cennet olsun.
ben sizi inanın çok iyi anlıyorum. 18 aralıkta kaybettim annemi yıllardır hastaydı. Acı çekmiyor artık diye kendimizi teselli etsekte bir yanımız hep bomboş kalcak. onların da isteyeceği gibi güçlü durmalıyız elbette yıllar geçse dahi sızlayan bir dert bıraktılar bize ama bundan sonra hep ona layık olabilmek onun kızı olabilmek tüm gayem. bu amac insanı biraz daha toparlıyorAradan zaman geçmiş şuan nasılsınız alışabildiniz mi 3 hafta oldu annemi kaybedeli duygularinizi birebir yaşıyorum nefes alamıyorum dünyam karardı herşey çok anlamsız geliyor nasıl alisacam nasıl devam edecem bilemiyorum beni ancak ayni aciyi yasayanlar anlayabilir umarim biri görür 'de beni teselli edebilir cok caresiz hissediyorum kendimi
Başın sağolsun canim benim annem hasta değildi pat diye kaybettim hiç kaybetme ihtimalini düşünmemiştim beni şok a sokan sarsan da bu galiba bi türlü kabul edemiyorum hep bi yerden gelecek gibi geliyor onunla konusacaklarimi biriktiriyorum bi daha asla konusamayacagimi bildiğim halde inşallah bi daha ben de iyi olabilirim etrafimda gördüğüm herkesin ne kadar şanslı olduğunu düşünüyorum benim hayatım bitmiş gibiben sizi inanın çok iyi anlıyorum. 18 aralıkta kaybettim annemi yıllardır hastaydı. Acı çekmiyor artık diye kendimizi teselli etsekte bir yanımız hep bomboş kalcak. onların da isteyeceği gibi güçlü durmalıyız elbette yıllar geçse dahi sızlayan bir dert bıraktılar bize ama bundan sonra hep ona layık olabilmek onun kızı olabilmek tüm gayem. bu amac insanı biraz daha toparlıyor
aynı fikirdeyim Allah kimseye bu acıyı göstermesin ama yaşamayan birçok insan ne kadar şanslı olduklarının farkında değiller. Bu dünyada ki tek çıkarsız seven, en yakınımız. Rabbim sizin gönlünüze ferahlık versinBaşın sağolsun canim benim annem hasta değildi pat diye kaybettim hiç kaybetme ihtimalini düşünmemiştim beni şok a sokan sarsan da bu galiba bi türlü kabul edemiyorum hep bi yerden gelecek gibi geliyor onunla konusacaklarimi biriktiriyorum bi daha asla konusamayacagimi bildiğim halde inşallah bi daha ben de iyi olabilirim etrafimda gördüğüm herkesin ne kadar şanslı olduğunu düşünüyorum benim hayatım bitmiş gibi
Amin inşallah hepimizin gönlüne ferahlık versin Rabbim çok acı çekiyorum baş edemiyorum kendim bu duyguylaaynı fikirdeyim Allah kimseye bu acıyı göstermesin ama yaşamayan birçok insan ne kadar şanslı olduklarının farkında değiller. Bu dünyada ki tek çıkarsız seven, en yakınımız. Rabbim sizin gönlünüze ferahlık versin
insan gerçeklik algısını yitiriyo inanamıyo ama sadece zamana güvenin. şuan için çok erken yaşadıklarımız çok ağır ama zaman asla geçirmesede ilk zamanlardaki gibi olmadığı için kafayı yiyecek gibi olduğumda hep kendimi böyle frenliyorum aksi halde insan gerçekten delircek gibi hissediyoAmin inşallah hepimizin gönlüne ferahlık versin Rabbim çok acı çekiyorum baş edemiyorum kendim bu duyguyla
Yazdıkların ciğerimi yaktı. Kaybetmek nedir çok iyi bilirim. Bende babamı kaybettim bir yıl önce. Çok erken yaşta 53 yaşında öldü. 24 yaşındayım ve tek dostum tek sırdaşım bir annem kaldı. Her gece 'ya annemi de kaybedersen ne olur' diyerek ağlıyorum. Sanırım canıma kıyarım. O yüzden seni çok iyi anlıyorum. Bilmiyorum. Zor.Merhaba arkadaşlar, yüreği sevgi dolu olan güzel insanlar...
Bir zamanlar yine kimseyle paylaşamazken buraya annemin hastalığı ile ilgili bir konu açmıştım. Sizlerin samimi tesellileri ve fikirleri bana kendimi iyi hissettirmişti. Maalesef hayatım boyunca en korktuğum şey başıma geldi, annemi kaybettim arkadaşlar... Belki yapacak bir şey yok diyeceksiniz, ama çaresizlik tüm hücrelerime sinmişken ne yapacağımı bilemedim, içimi dökmek istedim... (Uzun yazacak olursam özür diliyorum, okumayabilirsiniz.) Bunları ağlayarak yazıyorum. Neredeyse üç ay oldu, ama acım zerre azalmıyor. Her gün aklımda ve kalbimde büyük bir boşlukla yaşıyorum, herkes bir şekilde hayat meşgalesine düşmüş devam ediyor. Evet, ben de kalkıyorum, zor da olsa gündelik işleri vs. yapmaya çalışıyorum ama o kadar zorlanıyorum ki anlatamam. Bir dağın tepesinden yüreğim sökülene dek bağırmak, veya sürekli yalnız kalıp ağlamak istiyorum..
Anneciğim son birkaç yılda ağır bir hastalık (k*s*r) geçirerek yaşama veda etti. Yanında başından beri ben vardım. En sevdiğim insanın; annem, babam, sırdaşım, en yakın arkadaşım olan annemin eriyip yitmesini izlemek zorunda kaldım ve hiçbir şey yapamadım. Morali bozulmasın diye bunca zaman yanında ağlamadım bile. Bazen ona karşı durumu hafifleştireyim derken kendimi bile kandırdığım olurdu. Ya da zaten yalnız bırakılmış olduğumuz için hem onu hem kendimi teselli etme görevi görürdüm. Ayakta geçirilen bir ameliyattan kısmi felce, yatağa düşmeye ve son olarak azalan konuşmalarla bilinç kapanmasına kadar giden bir süreç yaşadık. Son zamana dek umudumu kaybetmemeye çalıştım, ne olursa olsun beni bırakmasın diye dualarımda yalvardım Allah'a. Çünkü bir tanecik annemin nefesinin bile gölgesi vardı... Fakat olmadı, bu kadar yazılmış bizim hikayemiz. Şimdiye gelirsek, bu zamana kadar yaşadıklarımız en ince ayrıntılarıyla zihnime mıhlanmış adeta. Aklımda, hayalimde hatta bazen elimde olmadan rüyalarımda onu yine hasta görmekten ve o anları hatırlayarak tekrar aciz hissetmekten kurtulamıyorum. Bu durum zaten dinmeyen acımı bine katlıyor. Oysa annem sadece son zamanlarda böyleydi. Normal hayatı boyunca hayat dolu olmuştu. Her müşküle bir çözümü olan, hiçbirimize kıyamayan, fedakar, zeki ve mutluluğuyla bizi aydınlatan bir insandı. Ben bunları zar zor hatırlayabiliyorum, tam 'anneciğimi normalde olduğu gibi hatırlayarak biraz daha iyi hissedeceğim' diyorum ama aklımdan son zamanları silinmiyor. Her gözümün önüne geldiğinde ciğerim sökülüyor... 23 yaşına gireceğim yakında arkadaşlar. Evet yetişkin bir insanım, bu benim başıma daha küçükken de gelebilirdi, belki hiç baş edemezdim o zaman. Ama yapamıyorum. Ölenle ölemediğim gibi kalanla yaşayamıyorum. Ona öyle doyamadım ki, onu öyle sevdim ki. Bir kitapta yazdığı gibi, sanki Allah onu bana vermekle vermediği her şeyi telafi etmişti. Şimdiyse her şeyimi kaybettim ben. Ne yapsam anneme anlatırdım, ona danışırdım, bazen en yakın arkadaşımın bilmediği şeyleri o bilirdi. Yargılamaz, kucak açardı... Şimdi iyice yalnızlaştım bir odada.
Ben bu adını koyamadığım hâlden biraz çıkabileyim diye sanırım, yakınlarım bana yardımcı olmaya çalıştılar sağ olsunlar ama yine bir şey yapamadım. Örneğin bir süredir hocam ve arkadaşlarım dışarı çıkıp farklı bir şeyler yapmam için ısrar ediyorlar, bir de 'eğitimine kaldığın yerden devam edip zihnini meşgul etmelisin, iyi gelir' diyorlar. Belki de en hevesli yapabileceğim şey buydu eskiden, o yüzden iyi geleceğini düşünüyorlar. Çünkü bölümümü seviyordum, eğitim hayatımda derecelerim olmuştu, annem de beni gerek üniversitede olsun gerekse üniv. sonrası devam etmemde herkese rağmen çok fazla desteklemişti ve motivasyon kaynağımdı. Ama şimdi her şey o kadar değersiz geliyor ki, en sevdiğim şeyler de dahil hiçbir şey yapmak istemiyorum. Artık onsuz hiçbir iş yapıyor olmak veya başarmaya çalışmak bir anlam ifade etmiyor. Sabah yüzümü bile yıkamak istemiyorum. Sürekli aklımda şu düşünceler dönüyor: 'Daha çok yaşlı da değilim, olur da uzun yaşarsam nasıl dayanırım? Ve nasıl oldu da annem böyle bitti gitti.. Nasıl beni bıraktı, hiçbir yere bensiz gitmezken? Son zamanlarında 'ben seni hiç bırakmayacağım, sen de beni bırakma' diye söz verdirmişti bana oysa... Ben nasıl yapayalnız ve korumasız kalıverdim? Hayattaki zorluklarla, imtihanlarla tek başıma nasıl baş edeceğim? Her gece ağlayarak nereye kadar yaşayabileceğim?'.... Bunların hiçbirine cevabım yok. İnançlı bir insan olduğum için her şeyin kader olduğunun da farkındayım hamdolsun, ama yaşayınca çok başkaymış. İnancımdan güç alsam da zor dayanıyorum bu acıya ve düşüncelere. Benim yolculuğum henüz bitmemişse eninde sonunda ben de bir şeyler yapmalıyım, kendimi toplamaya çalışmalıyım ama nasıl ayağa kalkacağım bilmiyorum... Buraya dek okuduysanız hakkınızı helâl edin. Etrafımdaki insanlarla çok derin konuşmalara giremiyorum nedense. Yazmak, ve tanımasam da sizlerden bir şeyler duymak bana gerçekten iyi geliyor. Belki bana bir yol gösterirsiniz, şimdiden teşekkür ediyorum.
Inşallah canim inşallah acimiz her geçen gün hafiflerinsan gerçeklik algısını yitiriyo inanamıyo ama sadece zamana güvenin. şuan için çok erken yaşadıklarımız çok ağır ama zaman asla geçirmesede ilk zamanlardaki gibi olmadığı için kafayı yiyecek gibi olduğumda hep kendimi böyle frenliyorum aksi halde insan gerçekten delircek gibi hissediyo
Üzülme desem yinede üzülürsün kardeşim ama. Yüreğini serin tut. Ben elli yasindayim bı ara. Herseyime konusdu. Her vardığımda it gibi azarladı soğuttu. Kendinden inanki yedi sene görmesem aklıma gelmez yildim iş bekler. Yirmi beş senedir aynı mahalledeyim. Öyle usandimki. Bir sürü hastalık geldiAnnesiz kalmanın yaşı yok… anneannem 80 yaşında Vefat ettiğinde annem 55 yaşındaydı ve bana sarılıp “ben artık annesiz kaldım” diye ağladı. oysa ki rahmetli anneannem 3 yaşında annesiz kalmış ve abilernden, yengelerinden çok çekmişti. Ekmek yemesin diye yüklükteki yorgan aralarına ekmek saklanan 3 yaşında bir kız çocuğuydu. annesi hayatta olsa doya doya ekmek yiyecekti belki de…
Şimdi ben 55 yaşında annesiz kaldım diye ağlayan anneme mi üzüleyim yoksa anne nedir hiç bilmeyen, 3 yaşında öksüz kalmış rahmetli anneanneme mi? herkesin sınavı başka başka Ama annesizlik en zoru sanırım. yine de insan bir şekilde hayatına devam ediyor çünkü etmek zorunda. dilerim annenizin mekanı cennet olsun
İkimi uçmuş ameliyat geçirdim herşeye kafamı takdim şeker tansiyon depresyon bide bu ara hemereoid bide kalın bagirsagimda. Enfeksiyon var. Kadın fazla uzulmedi ben onlara üzüldüm üzüldüm hep hasta oldum. Doğru düzgün manalı la konuşamaz Allah onları annemi ve babamı bide kız kardeslerimi dutar diyar uzak etsin hepsi kafadan rahatsız bı ben bilirimlik benim yasliligim inşallah hayır gelir yok onceden sevgi doluydum. Yeni buraya tadindigimda zaman zaman solak solak konusdular anlamsız konusdular ben başkasının işine karışmam kimsede bana karışmasın üzülme vakdi saati gelmiş vefat etmiş herkes gidecek nece olumubekleyrn olemeyen var mesela babam beş senedir felç annem başlar babayin duruhic iyi değil. Ben heyecan yaparım napiyim olecekseÜzülme desem yinede üzülürsün kardeşim ama. Yüreğini serin tut. Ben elli yasindayim bı ara. Herseyime konusdu. Her vardığımda it gibi azarladı soğuttu. Kendinden inanki yedi sene görmesem aklıma gelmez yildim iş bekler. Yirmi beş senedir aynı mahalledeyim. Öyle usandimki. Bir sürü hastalık geldi
Annenize Allah rahmet etsin. Ne mutlu size evlat olarak elinizden geleni yapmışsınız. Şimdi ayağa kalkma zamanı anneniz de sizi dimdik ayakta görmek isterdi emin olun. Önce anneniz için ayağa kalkın sonra zaten hayata karışırMerhaba arkadaşlar, yüreği sevgi dolu olan güzel insanlar...
Bir zamanlar yine kimseyle paylaşamazken buraya annemin hastalığı ile ilgili bir konu açmıştım. Sizlerin samimi tesellileri ve fikirleri bana kendimi iyi hissettirmişti. Maalesef hayatım boyunca en korktuğum şey başıma geldi, annemi kaybettim arkadaşlar... Belki yapacak bir şey yok diyeceksiniz, ama çaresizlik tüm hücrelerime sinmişken ne yapacağımı bilemedim, içimi dökmek istedim... (Uzun yazacak olursam özür diliyorum, okumayabilirsiniz.) Bunları ağlayarak yazıyorum. Neredeyse üç ay oldu, ama acım zerre azalmıyor. Her gün aklımda ve kalbimde büyük bir boşlukla yaşıyorum, herkes bir şekilde hayat meşgalesine düşmüş devam ediyor. Evet, ben de kalkıyorum, zor da olsa gündelik işleri vs. yapmaya çalışıyorum ama o kadar zorlanıyorum ki anlatamam. Bir dağın tepesinden yüreğim sökülene dek bağırmak, veya sürekli yalnız kalıp ağlamak istiyorum..
Anneciğim son birkaç yılda ağır bir hastalık (k*s*r) geçirerek yaşama veda etti. Yanında başından beri ben vardım. En sevdiğim insanın; annem, babam, sırdaşım, en yakın arkadaşım olan annemin eriyip yitmesini izlemek zorunda kaldım ve hiçbir şey yapamadım. Morali bozulmasın diye bunca zaman yanında ağlamadım bile. Bazen ona karşı durumu hafifleştireyim derken kendimi bile kandırdığım olurdu. Ya da zaten yalnız bırakılmış olduğumuz için hem onu hem kendimi teselli etme görevi görürdüm. Ayakta geçirilen bir ameliyattan kısmi felce, yatağa düşmeye ve son olarak azalan konuşmalarla bilinç kapanmasına kadar giden bir süreç yaşadık. Son zamana dek umudumu kaybetmemeye çalıştım, ne olursa olsun beni bırakmasın diye dualarımda yalvardım Allah'a. Çünkü bir tanecik annemin nefesinin bile gölgesi vardı... Fakat olmadı, bu kadar yazılmış bizim hikayemiz. Şimdiye gelirsek, bu zamana kadar yaşadıklarımız en ince ayrıntılarıyla zihnime mıhlanmış adeta. Aklımda, hayalimde hatta bazen elimde olmadan rüyalarımda onu yine hasta görmekten ve o anları hatırlayarak tekrar aciz hissetmekten kurtulamıyorum. Bu durum zaten dinmeyen acımı bine katlıyor. Oysa annem sadece son zamanlarda böyleydi. Normal hayatı boyunca hayat dolu olmuştu. Her müşküle bir çözümü olan, hiçbirimize kıyamayan, fedakar, zeki ve mutluluğuyla bizi aydınlatan bir insandı. Ben bunları zar zor hatırlayabiliyorum, tam 'anneciğimi normalde olduğu gibi hatırlayarak biraz daha iyi hissedeceğim' diyorum ama aklımdan son zamanları silinmiyor. Her gözümün önüne geldiğinde ciğerim sökülüyor... 23 yaşına gireceğim yakında arkadaşlar. Evet yetişkin bir insanım, bu benim başıma daha küçükken de gelebilirdi, belki hiç baş edemezdim o zaman. Ama yapamıyorum. Ölenle ölemediğim gibi kalanla yaşayamıyorum. Ona öyle doyamadım ki, onu öyle sevdim ki. Bir kitapta yazdığı gibi, sanki Allah onu bana vermekle vermediği her şeyi telafi etmişti. Şimdiyse her şeyimi kaybettim ben. Ne yapsam anneme anlatırdım, ona danışırdım, bazen en yakın arkadaşımın bilmediği şeyleri o bilirdi. Yargılamaz, kucak açardı... Şimdi iyice yalnızlaştım bir odada.
Ben bu adını koyamadığım hâlden biraz çıkabileyim diye sanırım, yakınlarım bana yardımcı olmaya çalıştılar sağ olsunlar ama yine bir şey yapamadım. Örneğin bir süredir hocam ve arkadaşlarım dışarı çıkıp farklı bir şeyler yapmam için ısrar ediyorlar, bir de 'eğitimine kaldığın yerden devam edip zihnini meşgul etmelisin, iyi gelir' diyorlar. Belki de en hevesli yapabileceğim şey buydu eskiden, o yüzden iyi geleceğini düşünüyorlar. Çünkü bölümümü seviyordum, eğitim hayatımda derecelerim olmuştu, annem de beni gerek üniversitede olsun gerekse üniv. sonrası devam etmemde herkese rağmen çok fazla desteklemişti ve motivasyon kaynağımdı. Ama şimdi her şey o kadar değersiz geliyor ki, en sevdiğim şeyler de dahil hiçbir şey yapmak istemiyorum. Artık onsuz hiçbir iş yapıyor olmak veya başarmaya çalışmak bir anlam ifade etmiyor. Sabah yüzümü bile yıkamak istemiyorum. Sürekli aklımda şu düşünceler dönüyor: 'Daha çok yaşlı da değilim, olur da uzun yaşarsam nasıl dayanırım? Ve nasıl oldu da annem böyle bitti gitti.. Nasıl beni bıraktı, hiçbir yere bensiz gitmezken? Son zamanlarında 'ben seni hiç bırakmayacağım, sen de beni bırakma' diye söz verdirmişti bana oysa... Ben nasıl yapayalnız ve korumasız kalıverdim? Hayattaki zorluklarla, imtihanlarla tek başıma nasıl baş edeceğim? Her gece ağlayarak nereye kadar yaşayabileceğim?'.... Bunların hiçbirine cevabım yok. İnançlı bir insan olduğum için her şeyin kader olduğunun da farkındayım hamdolsun, ama yaşayınca çok başkaymış. İnancımdan güç alsam da zor dayanıyorum bu acıya ve düşüncelere. Benim yolculuğum henüz bitmemişse eninde sonunda ben de bir şeyler yapmalıyım, kendimi toplamaya çalışmalıyım ama nasıl ayağa kalkacağım bilmiyorum... Buraya dek okuduysanız hakkınızı helâl edin. Etrafımdaki insanlarla çok derin konuşmalara giremiyorum nedense. Yazmak, ve tanımasam da sizlerden bir şeyler duymak bana gerçekten iyi geliyor. Belki bana bir yol gösterirsiniz, şimdiden teşekkür ediyorum.