iyi geceler. sizinle dertlesmek istedim yine:) ben 32 yasina gelmiş, egitim fakultesini bitirdikten sonra bir süre özel sektörde ögretmenlik yapmis ve sonra atanmis bir ogretmenim. (ozellikle bu sekilde giris yapmamin sebebi konumla ilgili oldugu icin, lutfen yanlis anlasilmasin) bugün okuldan arkadaslarimla buluştuk. arkadaslarimin 2 si nişanli, 3 ü evli. tek bekar ben olunca eş secimiyle ilgili can sıkıcı tavsiyeler oldu her zamanki gibi. evli olan arkadaslardan biri "senin kriterin ne" diye lafa girdi. ben de karakteri soyle olmali boyle olmali dedikten sonra egitim seviyesi de en az benimki kadar olmali derken hemen "oooo cok yanlis dusunuyosuuun diye abartili tepkiler geldi. buyuk konusuyorsun, universite lise mezunu fark etmez insan olsun onemli olan vs diye konusmaya basladilar. buyuk konusmadigimi, oncelik tercihimin universite mezunu ve meslek sahibi olması gerektigini soyledim dogal olarak cunku kendimle ayni seviyede istiyorum. bunun neyi yanlis acaba? sonucta belli bir meslek grubundan istedigimi soylemedim, kendimle ayni seviye istedigimi soyledim."evlenmem demiyorum, onceligim diyorum" desemde mutsuz evliliklerle ilgili örnekler gelmeye basladi. ben sonucta egitimim icin, atanmak icin ve yuksek lisansim icin emek harcadiysam karsimdaki kisi de egitim icin caba sarfetmis olsun istiyorum. ben doktoraya basvuracagim zaman benim onumde kompleksinden engel olan biri degil destek olan birini istiyorum. işin garip tarafi ne biliyor musunuz? bu egitim farkinin onemsenmemesi gerektigini dusunenlerden birinin eşi teğmen, digerinin ki universitede arastirma gorevlisi, digeri ogretmen, digerinin ki eczacı:) "sizler neden kendinizden egtim seviyesi olarak dusuk biri ile evlenmediniz" dedigimde geçistirdiler. insanlar söz konusu kendileri olunca her anlamda en iyisini isterler ama baskasi olunca egitiminde kariyerinde hic bir onemi yok, kiymetsiz. insanlar o kadar iki yuzlu ki..