Üniversite Sınavında Üç Yüz Bin Sıralama Yapmak Zor mu?

Yoo doktora kızıp yine bizi şikayet ediyorlar 😅 Geçen hasta doktor ile kavga etti, hemşire arkadaştan taburculuğunu yapmasını istedi. Hasta hemşire yüzünden doktor ameliyatı iptal etti diye müdürlüğe şikayet etti. Kız günlerce yazılı ve sözlü savunma verdi. Hasta doktorun da eksiği ve ilgisizliği olsa, temizlik personelinin de eksiği veya ilgisizliği olsa, sekreterin de eksiği veya ilgisizliği olsa kim olursa olsun ortalıkta bir seni görüp bir seninle muhatap olabildiği için her şeyin davasını seninle yapıyor. Ama akşam doktor geldiğinde hazır ola geç faslı. Bu hep böyle.
Valla ben de sizden yaşı büyük bir doktor olarak tam tersi gibi düşünüyorum. Sekretere , hemşireye kızan ,hastane konforundan şikayeti olan da beni bulup bir saat tartışıyor. Herkesin kendi penceresinden bambaşka görünüyor işte...
 
İyi akşamlar herkese. Hemşireyim ve kamuda çalışıyorum. Mesleğimi biraz seviyorum biraz sevmiyorum. Yani çok zor durumdaki bir insana yardımcı olup ondan dualar teşekkürler duyduğumda çok seviyorum. Mesela geçen bir hastamızı kaybettik ve teyzenin ne yazık ki hiç etrafında yakını yoktu yapayalnızdı. Ölümünden saatler önce ona bakmaya yanına gittiğimde bana böyle garip garip bakıp bir sürü dua etmişti. Ölmeden önce bu şekilde dua ettiği son insan oldum galiba. Saatler önce koridorda dolanıp dururken diğer hastalarla sohbet etmeye çalışırken aniden gitti. Bu ölümlere şahit olmak bana neden bu alanı seçtim diye sorgulatırken insanların zor ve belki de son anlarında ellerini tutuyor olabilmek de mesleği sevmemi sağlıyor. Ama beni doktor yardımcısı olarak görenler olunca işte doktora gık diyemezken tüm ego tatminini bizden sağlamaya çalışınca insanlar, beyaz kod vermek zorunda kaldığımda mesela tuhaf tuhaf ve cahil insanlarla mücadele etmekten bıktığımda da mesleği sevemiyorum. Yine de ekmek yiyorum bu meslekten ve hep saygı duymaya hakkıyla yapmaya çalışıyorum.

Şimdi asıl sormak istediğim ise tekrardan beslenme ve diyetetik gibi bir bölüm okusam nasıl olur diye düşünüyorum bu aralar. Şöyle ki altı yedi ay arası bir zaman kaldı sanırım. Bölümün sıralaması da üç yüz bin gibi bir şey. Yeni sistemi çok bilmiyorum maalesef ki bu benim zamanım için düşük bir sıralama olarak kalıyor ama şimdi ki sistem ile yapılması zor mu kolay mı kestiremiyorum. En son KPSS için ders çalışmıştım ve KPSS ile üniversite sınavı da çok bambaşka. Diyetisyenlik de hayalimde olan bir meslek değil. Ama bu bölüm ile hemşireliğin ortak dersleri var. Üniversiteden üniversiteye fark olur tabi ki ama anatomi, fizyoloji gibi derslerden muaf olabilirim. İkisi de SB bünyesinde olduğu için araştırdığım kadarıyla kamudan istifa etmeden unvan değişikliği yapıp kamuda çalışmaya devam edebilirim ki bu benim için çok önemli çünkü memur olmayı seviyorum ve bunun için çok emek harcamıştım (Bitirir bitirmez ilk alımda atandım puanım yüksekti). Çalışma koşulları da hemşireliğe göre çok daha iyi. Ama dediğim gibi kazanma kısmı olabilir mi onu bilmiyorum. Bir de benim tayin hakkım bir iki yıl sonra açılıyor. Ama kendi memleketim Ege 'de ve hizmet puanı yüksek olan bir il hemen geçebilir miyim bilmiyorum. Tayin durumu olursa hemen başka ildeki üniversiteye geçiş yapabilir miyim onu da bilemedim (Kazanmışım bitirmesi kalmış gibi bunları düşünmem biraz komik oldu.).

Bir taraftan da yüksek lisans yapsam ve uzman olsam daha mı mantıklı olur diye düşünüyorum. Yani hastane içinde uzman olmanızın maaş ve saygınlık olarak çok farkı olmuyor, akademiye geçmek oradan ilerlemek de zor. Ama artık bir şeyler yapmak istiyorum. Dediğim gibi mesleği biraz seviyorum biraz sevmiyorum ama aşık olduğum bir meslekte de olsaydım yine bir şeyler yapmak isterdim çünkü hep böyle bilmem kaç tane üniversiteden mezun oldum falan diye gururla anlatan kadınlara hayranlık duymuşumdur. Tavsiyeleriniz bekliyorum.
İyi akşamlar herkese. Hemşireyim ve kamuda çalışıyorum. Mesleğimi biraz seviyorum biraz sevmiyorum. Yani çok zor durumdaki bir insana yardımcı olup ondan dualar teşekkürler duyduğumda çok seviyorum. Mesela geçen bir hastamızı kaybettik ve teyzenin ne yazık ki hiç etrafında yakını yoktu yapayalnızdı. Ölümünden saatler önce ona bakmaya yanına gittiğimde bana böyle garip garip bakıp bir sürü dua etmişti. Ölmeden önce bu şekilde dua ettiği son insan oldum galiba. Saatler önce koridorda dolanıp dururken diğer hastalarla sohbet etmeye çalışırken aniden gitti. Bu ölümlere şahit olmak bana neden bu alanı seçtim diye sorgulatırken insanların zor ve belki de son anlarında ellerini tutuyor olabilmek de mesleği sevmemi sağlıyor. Ama beni doktor yardımcısı olarak görenler olunca işte doktora gık diyemezken tüm ego tatminini bizden sağlamaya çalışınca insanlar, beyaz kod vermek zorunda kaldığımda mesela tuhaf tuhaf ve cahil insanlarla mücadele etmekten bıktığımda da mesleği sevemiyorum. Yine de ekmek yiyorum bu meslekten ve hep saygı duymaya hakkıyla yapmaya çalışıyorum.

Şimdi asıl sormak istediğim ise tekrardan beslenme ve diyetetik gibi bir bölüm okusam nasıl olur diye düşünüyorum bu aralar. Şöyle ki altı yedi ay arası bir zaman kaldı sanırım. Bölümün sıralaması da üç yüz bin gibi bir şey. Yeni sistemi çok bilmiyorum maalesef ki bu benim zamanım için düşük bir sıralama olarak kalıyor ama şimdi ki sistem ile yapılması zor mu kolay mı kestiremiyorum. En son KPSS için ders çalışmıştım ve KPSS ile üniversite sınavı da çok bambaşka. Diyetisyenlik de hayalimde olan bir meslek değil. Ama bu bölüm ile hemşireliğin ortak dersleri var. Üniversiteden üniversiteye fark olur tabi ki ama anatomi, fizyoloji gibi derslerden muaf olabilirim. İkisi de SB bünyesinde olduğu için araştırdığım kadarıyla kamudan istifa etmeden unvan değişikliği yapıp kamuda çalışmaya devam edebilirim ki bu benim için çok önemli çünkü memur olmayı seviyorum ve bunun için çok emek harcamıştım (Bitirir bitirmez ilk alımda atandım puanım yüksekti). Çalışma koşulları da hemşireliğe göre çok daha iyi. Ama dediğim gibi kazanma kısmı olabilir mi onu bilmiyorum. Bir de benim tayin hakkım bir iki yıl sonra açılıyor. Ama kendi memleketim Ege 'de ve hizmet puanı yüksek olan bir il hemen geçebilir miyim bilmiyorum. Tayin durumu olursa hemen başka ildeki üniversiteye geçiş yapabilir miyim onu da bilemedim (Kazanmışım bitirmesi kalmış gibi bunları düşünmem biraz komik oldu.).

Bir taraftan da yüksek lisans yapsam ve uzman olsam daha mı mantıklı olur diye düşünüyorum. Yani hastane içinde uzman olmanızın maaş ve saygınlık olarak çok farkı olmuyor, akademiye geçmek oradan ilerlemek de zor. Ama artık bir şeyler yapmak istiyorum. Dediğim gibi mesleği biraz seviyorum biraz sevmiyorum ama aşık olduğum bir meslekte de olsaydım yine bir şeyler yapmak isterdim çünkü hep böyle bilmem kaç tane üniversiteden mezun oldum falan diye gururla anlatan kadınlara hayranlık duymuşumdur. Tavsiyeleriniz bekliyorum.
beslenme ve diyetetikte sadece anatomi ve fizyoloji gibi temel dersleri saydırabilirsin. hemşirelikte alınan beslenme derslerini saydıramazsın. onun dışında ilk 2 yıl çok yoğun organik kimya, biyokimya ve besin kimyası dersleri var. Ayrıca derslerin adları aynı olsa bile birbirlerinin yerine saydıramayabilirsin, ben ftr ile beraber okudum örneğin beslenme de aldığım anatomi dersini ftr bölümünde tekrar almak zorunda kaldım ftr anatomisi çok daha detaylı olduğu için, tam tersi ftr okuyan biride biyokimya alıyor ama beslenme bölümünde biyokimyayı saydıramaz mesela, bunun dışında bölümlerin dönem başında aldıkları karar da ders saydırmaya engel olabiliyor ben okurken fizyoloji dersini iki bölümde de aynı hoca vermesine ve aynı sınava girmeme rağmen akts sayıları farklı olduğu için fizyolojiyi tekrar almıştım. beslenme bölümü diğer sağlık bilimleri bölümlerine göre daha fazla teorik ders içeriyor ve biyoloji ağırlıklı değil daha çok kimya ağırlıklı bir bölüm bu yüzden hemşirelik ebelik fizyoterapi gibi bölümler arasında ders saydırmak daha kolayken beslenme de ders saydırma konusunda sıkıntı yaşayabilirsin. 300.000 sıralama çok rahat bir şekilde yapılır ancak tavsiyem eğer kimya temelin yoksa veya sevmiyorsan hiç bulaşmaman olur, çünkü toplumda havuçta A vitamini vardır bunu yemelisiniz denince diyetisyenin işinin bittiğini zannediyorlar ancak okurken bize öğretilen şey A vitamininin moleküler yapısı, metabolizması, emilim hastalıkları , toksik etkisi , ilaç etkileşimi vs.
eğer çalışma şartları olarak bakacaksan ofis açmayacaksan ve hastanede poliklinik dışında çalışacaksan örneğin nöroloji servisi ya da parenteral beslenmede lisansta öğretilen bilgiler genelde yeterli olmuyor, hastaneler bu bölümlerde daha çok uzman diyetisyenleri çalıştırıyor. eğer ofis açmayı düşünüyorsan da diyetisyenliklikte bu iş biraz kumar gibi bir diyet listesini 5-10 bin liraya yazan da var 300 liraya yazan da. Kurum içi Ünvan değişikliği için KPSS’ye tekrar girmek gerekiyor mu hiç bilmiyorum ama eğer gerekiyorsa diyetisyenliğin tabanı 95 lerde.
 
Yani diyetisyenlik yüksek lisans bölümü kendi mezunları varken beni neden alsın ki? Çoğu üniversite alan dışı yüksek lisans şansı pek tanımıyor. Ben birkaç özel üniversitede rastlamıştım alan. O da düşük bir kontenjan açıyorlar ve mesela yüksek lisansa başlamadan önce ekstra bir sene o bölüm ile alakalı dersler alıyorsun başarılı olursan yüksek lisansa başlayabiliyorsun falan. Alan dışı yüksek lisansın kamuda da pek çalışma alanı açısından ayrıcalığı olduğunu sanmıyorum. Yani zaten yapması imkansıza yakın yapsan da anlamı olmuyor.
Ftr de hasta ile çok yakın. Yani kendi ağırlığının iki katı birini kaldırıp indirmek zorunda kalıyorsun zor yani.
hemşirelikte ki beslenme dersleri saydırılamadığı için beslenme lisansı almadan yüksek lisans yapılamıyor. Buna imkan veren üniversiteler varsa bile özel üniversitelerde maksimum yüksek lisans için 20 kontenjan açılıyor,( hatta sizin için kontrol ettim benim mezun olduğum okul sadece 8 kişi için açmış) bu kontenjanlara da hocalar daha çok lisansta potansiyel gördükleri kendi mezunlarını kabul ediyor. Bunun dışında diyetisyenliğin puanın çok düşmesinden dolayı özel üniversitelerde burslu olarak okuyanlar ve burssuz okuyanlar arasında Yks sıralaması açısından çok keskin bir fark oluyor, ALES matematik ve ortalama istediği için genelde yüksek lisans kontenjanlarını lisansı burslu okuyanlar dolduruyor.
 
İyi akşamlar herkese. Hemşireyim ve kamuda çalışıyorum. Mesleğimi biraz seviyorum biraz sevmiyorum. Yani çok zor durumdaki bir insana yardımcı olup ondan dualar teşekkürler duyduğumda çok seviyorum. Mesela geçen bir hastamızı kaybettik ve teyzenin ne yazık ki hiç etrafında yakını yoktu yapayalnızdı. Ölümünden saatler önce ona bakmaya yanına gittiğimde bana böyle garip garip bakıp bir sürü dua etmişti. Ölmeden önce bu şekilde dua ettiği son insan oldum galiba. Saatler önce koridorda dolanıp dururken diğer hastalarla sohbet etmeye çalışırken aniden gitti. Bu ölümlere şahit olmak bana neden bu alanı seçtim diye sorgulatırken insanların zor ve belki de son anlarında ellerini tutuyor olabilmek de mesleği sevmemi sağlıyor. Ama beni doktor yardımcısı olarak görenler olunca işte doktora gık diyemezken tüm ego tatminini bizden sağlamaya çalışınca insanlar, beyaz kod vermek zorunda kaldığımda mesela tuhaf tuhaf ve cahil insanlarla mücadele etmekten bıktığımda da mesleği sevemiyorum. Yine de ekmek yiyorum bu meslekten ve hep saygı duymaya hakkıyla yapmaya çalışıyorum.

Şimdi asıl sormak istediğim ise tekrardan beslenme ve diyetetik gibi bir bölüm okusam nasıl olur diye düşünüyorum bu aralar. Şöyle ki altı yedi ay arası bir zaman kaldı sanırım. Bölümün sıralaması da üç yüz bin gibi bir şey. Yeni sistemi çok bilmiyorum maalesef ki bu benim zamanım için düşük bir sıralama olarak kalıyor ama şimdi ki sistem ile yapılması zor mu kolay mı kestiremiyorum. En son KPSS için ders çalışmıştım ve KPSS ile üniversite sınavı da çok bambaşka. Diyetisyenlik de hayalimde olan bir meslek değil. Ama bu bölüm ile hemşireliğin ortak dersleri var. Üniversiteden üniversiteye fark olur tabi ki ama anatomi, fizyoloji gibi derslerden muaf olabilirim. İkisi de SB bünyesinde olduğu için araştırdığım kadarıyla kamudan istifa etmeden unvan değişikliği yapıp kamuda çalışmaya devam edebilirim ki bu benim için çok önemli çünkü memur olmayı seviyorum ve bunun için çok emek harcamıştım (Bitirir bitirmez ilk alımda atandım puanım yüksekti). Çalışma koşulları da hemşireliğe göre çok daha iyi. Ama dediğim gibi kazanma kısmı olabilir mi onu bilmiyorum. Bir de benim tayin hakkım bir iki yıl sonra açılıyor. Ama kendi memleketim Ege 'de ve hizmet puanı yüksek olan bir il hemen geçebilir miyim bilmiyorum. Tayin durumu olursa hemen başka ildeki üniversiteye geçiş yapabilir miyim onu da bilemedim (Kazanmışım bitirmesi kalmış gibi bunları düşünmem biraz komik oldu.).

Bir taraftan da yüksek lisans yapsam ve uzman olsam daha mı mantıklı olur diye düşünüyorum. Yani hastane içinde uzman olmanızın maaş ve saygınlık olarak çok farkı olmuyor, akademiye geçmek oradan ilerlemek de zor. Ama artık bir şeyler yapmak istiyorum. Dediğim gibi mesleği biraz seviyorum biraz sevmiyorum ama aşık olduğum bir meslekte de olsaydım yine bir şeyler yapmak isterdim çünkü hep böyle bilmem kaç tane üniversiteden mezun oldum falan diye gururla anlatan kadınlara hayranlık duymuşumdur. Tavsiyeleriniz bekliyorum.
Ortalık diyetisyen kaynıyor. Gerçekten çok seveceğin bir iş olmadığı sürece gerekli bulmadım
 
beslenme ve diyetetikte sadece anatomi ve fizyoloji gibi temel dersleri saydırabilirsin. hemşirelikte alınan beslenme derslerini saydıramazsın. onun dışında ilk 2 yıl çok yoğun organik kimya, biyokimya ve besin kimyası dersleri var. Ayrıca derslerin adları aynı olsa bile birbirlerinin yerine saydıramayabilirsin, ben ftr ile beraber okudum örneğin beslenme de aldığım anatomi dersini ftr bölümünde tekrar almak zorunda kaldım ftr anatomisi çok daha detaylı olduğu için, tam tersi ftr okuyan biride biyokimya alıyor ama beslenme bölümünde biyokimyayı saydıramaz mesela, bunun dışında bölümlerin dönem başında aldıkları karar da ders saydırmaya engel olabiliyor ben okurken fizyoloji dersini iki bölümde de aynı hoca vermesine ve aynı sınava girmeme rağmen akts sayıları farklı olduğu için fizyolojiyi tekrar almıştım. beslenme bölümü diğer sağlık bilimleri bölümlerine göre daha fazla teorik ders içeriyor ve biyoloji ağırlıklı değil daha çok kimya ağırlıklı bir bölüm bu yüzden hemşirelik ebelik fizyoterapi gibi bölümler arasında ders saydırmak daha kolayken beslenme de ders saydırma konusunda sıkıntı yaşayabilirsin. 300.000 sıralama çok rahat bir şekilde yapılır ancak tavsiyem eğer kimya temelin yoksa veya sevmiyorsan hiç bulaşmaman olur, çünkü toplumda havuçta A vitamini vardır bunu yemelisiniz denince diyetisyenin işinin bittiğini zannediyorlar ancak okurken bize öğretilen şey A vitamininin moleküler yapısı, metabolizması, emilim hastalıkları , toksik etkisi , ilaç etkileşimi vs.
eğer çalışma şartları olarak bakacaksan ofis açmayacaksan ve hastanede poliklinik dışında çalışacaksan örneğin nöroloji servisi ya da parenteral beslenmede lisansta öğretilen bilgiler genelde yeterli olmuyor, hastaneler bu bölümlerde daha çok uzman diyetisyenleri çalıştırıyor. eğer ofis açmayı düşünüyorsan da diyetisyenliklikte bu iş biraz kumar gibi bir diyet listesini 5-10 bin liraya yazan da var 300 liraya yazan da. Kurum içi Ünvan değişikliği için KPSS’ye tekrar girmek gerekiyor mu hiç bilmiyorum ama eğer gerekiyorsa diyetisyenliğin tabanı 95 lerde.
Siz ftr ve diyetetik çap mı yaptınız?
 
Valla ben de sizden yaşı büyük bir doktor olarak tam tersi gibi düşünüyorum. Sekretere , hemşireye kızan ,hastane konforundan şikayeti olan da beni bulup bir saat tartışıyor. Herkesin kendi penceresinden bambaşka görünüyor

Gercekten mi, Hocam?
Muayene olurken zaten 5-7 dk civari bir sure oluyor. Soru bile pek sormuyoruz vakit kisitli diye. 1 saat tartismak cok ekstrem bir ornek olmus.
 
Yani evet belki kamuda mühendis, mimar olmak beni mutlu edecekti. Ya ben hep sorunsuz, saygılı ve seviyeli bir insan oldum. Hiçbir meslek mensubunun benim densizliğim yüzünden canının sıkıldığını hatırlamıyorum. Ama bakıyorum çoğu insan öyle değil. Bağırınca kendini kahraman sanıyor. Ya da böyle kavga çıkartınca kendini çok çok cesaretli hissediyor. Muhtemelen iş yerinde sürekli ezilen, aşağılanan bir tip hastaneye gelince karşısında kadın hemşire görünce cahil özgüveni geliyor sanki. Bu daimi yaşanınca insan bıkıyor.
Ben de yüksek lisans mezunu hemşireyim. Yüksek lisans yerine önlisans veya başka bir lisans bölümü öneririm eğer alan değişikliği yapacaksanız.
Ben önceden sanırdım ki işte korkuyor, stresli hasta ve yakını ondan böyleler. Sonra zaman geçtikçe anladım ki kötü insanlar da var ve hasta olmaları bunu değiştirmiyor. Zaten korkudan, stresten vs. hırçınlaşan hasta mutlaka özür diliyor bir süre sonra. Lisansta hocamız kızım, canım dedirtmeyin derdi, koridorda şişt, pişt diye bile hitap edenler oldu. Rahatsız olduklarınız anlayabiliyorum. Hayırlısı olsun hakkınızda. Yönetmeliği iyice okuyun, gerekirse çalıştığınız ilde eğitim alın.
 
Gercekten mi, Hocam?
Muayene olurken zaten 5-7 dk civari bir sure oluyor. Soru bile pek sormuyoruz vakit kisitli diye. 1 saat tartismak cok ekstrem bir ornek olmus.
İçerden çıkmıyor hasta. Güvenlik geliyor bazen çıkartabilmek için . Hatta bazen benim hastam bile değilken dışarda yaşadığı sıkıntıyı odaya dalıp anlatan hasta bile oluyor.
Bunu varsa etrafınızda hekim sorun mutlaka her gün denk geliyordur poliklinikte.
 
X