Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar



nasıl yaptın .)
 
nasıl yaptın .)

aşağıdaki şekilde tatlım :)
Esma-ül Hüsna ve Olumlamaları:


Evlilik için : En Nafi-i, Ya Müyessir.
Mutlu, huzurlu ve uyumlu bir evlilik yapmayı seçiyorum. Evleneceğim kişinin hızla hayatıma geldiğini biliyorum.

Arınmak için : El Vasi , Et Tevvab, El Afüv, El Mutahhir
Arınıyorum, temizleniyorum, yepyeni ve güzel enerjilerle hayatımı sürdürüyorum.

Sağlık İçin : El Hamid, Eş Şafi, El Hay
Sağlığım her gün daha da iyi oluyor, Allah’tan bana gelen şifayı sevgiyle kabul ediyorum.

İş İçin : El Vacid, El Muktedir, Ya Muin
Karşıma her gün yeni ve güzel fırsatlar çıkıyor ve bu fırsatları iyi değerlendiriyorum. Her zaman doğru seçimler yapıyorum ve tamamen yeterliyim.


Hangisine ihtiyacınız var ise önce güzelce bir niyet yapıyorsunuz. mesela evlilik için ise:evleneceğim kişinin hayatıma girmesi için şimdi güçlü bir şekilde niyet ediyorum ve çok teşekkür ediyorum diyebilirsiniz..

her bir madde için verilen Esmayı İlahileri bir miktar zikredip niyetimize bu Esmayı İlahileri de katarak güzel bir niyet yapıyoruz. Ve daha sonra Esmayı İlahilerin altındaki cümle/cümleleri yatarken ve sabah kalkar kalkmaz tekrarlıyoruz. Buna 21 gün gibi bir süre devam ediyoruz.
 
Kötü enerjileri sahiplerine geri gönderin… (Olumlamalar)

Sevginin ve Allah'a inanmanın gücünü kendimi bildim bileli yüreğimde hissediyorum. Ve bu gücü hissettikçe daha da güçleniyorum. Yapamayacağım, başaramayacağım hiç bir şey yok. Yeter ki olmasını arzu edeyim. Gücümün önüne çıkan bütün engelleri aşacağıma tüm kalbimle inanıyor ve beynimle onaylıyorum. Yaşadığım deneyimlerimle buna şahitlik ediyorum.

Sevgiyi iyi niyetle paylaştıkça her geçen gün yoluna giren işlerime, zenginliğe, bolluk ve berekete sahip olmanın şükrünü yaşıyorum.

Bunları yaşarken daha sağlıklı ve daha huzurluyum.

Bundan sonra bana gelecek olan, kıskançlık, haset ve kötü enerjileri, görevli meleklerle birlikte geldiği yere, sahiplerine geri gönderiyorum.

İnandığım duaları ezberledim. O duaları okudukça bana kimse zarar veremez. İnancım ve dualarım buna asla izin vermez.

Allah beni koruyor.

Ben korunuyorum.

Güvendeyim. Güvende olmanın huzurunu hissettiğim için mutluyum.

Sizinde olmamanız için hiç bir engel yok. Yeter ki isteyin... Yeter ki inanın... Yeter ki dua edin...

''Melekler Yüreğinizden Öpsün''

NLP Uzmanı Sabiha Rana


Alıntıdır



 
OLUMLAMALAR



Yıllardır yaptığım tüm meditasyonlar sayesinde öğrendiğim en önemli şey, pozitif düşünme gücünün hayatımıza kattığı faydalar oldu. Bir zamanlar bana da geldiği gibi, belki de şimdi bu söylediğim birçok insana klişe gelecek. Ama şöyle düşünün, bu konuda ciddi anlamda kanıtlanmış araştırmalar var.

Suyun moleküler yapısını inceleyen bir bilim adamı, çeşitli su örneklerinin yanında pozitif ve negatif sözcükler kullandığında her birinin yapısının nasıl değiştiğini inceleyip bunun gerçekliğini bilimsel olarak kanıtlamış. Bir dakikanızı ayırıp linkini vereceğim videoyu izleyin, ve ne kadar doğru olduğunu görün. Vücudumuzun %90’ı sudan oluşuyor olduğuna göre, zihnimizden geçen olumlu veya olumsuz düşüncelerin hayatımızı ne denli etkileyebileceğine izledikten sonra kendiniz karar verin…


“Bir şeyi 40 kez söylersen olur.” Bu cümlenin doğruluğunu, bunun neden söylendiğini şöyle bir dakika durup düşündünüz mü hiç? Ben çok düşündüm. İşte afirmasyonlar (olumlamalar), olmasını istediğimiz şeyleri tekrar ederek bunlara gerçekte daha çabuk sahip olmamıza yardımcı olan cümlelerdir. Yani olumlama, aslında gerçekte var olabilecek bir şeyi deklare ederek, bir nevi yaşantımıza pozitif yatırımda bulunmak demek. Dua etmek, Allah’tan dilemek de bir tür olumlama değil mi sizce?

Ben sadece tedavi sürecimde değil, hayatımda da bu tür olumlamaları kullanmaya devam ediyorum ve gerçekten hep faydasını görüyorum. İşte bu yüzden negatif düşüncelere sahip insanları da hayatımdan kibarca çıkarmayı tercih ediyorum.

Kısırlıkla ilgili, bana zamanında faydası dokunmuş, sizlerin de kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacağını düşündüğüm bazı olumlama örnekleri vermek istiyorum. Yalnız bu olumlamaları tekrar etmeye başlamadan önce, kendinize sakin ve huzurlu bir ortam yaratmayı lütfen unutmayın. Bir kaç derin nefes aldıktan sonra, tekrar ettiğiniz bu cümleleri gerçekten hissetmeye çalışın.

Ben doğurgan bir kadınım.

Şükredilecek bir bedene ve hayata sahibim.

Sağlıklı yumurtlayan bir kadınım.

Olaylar karşısında kendimi sakinleştirebilecek güce sahibim.

Bu serüvenin içindeyken, çevrem ve doktorlarım tarafından yeteri kadar destekleniyorum.

Bu yolda kendimi tamamen güvende hissediyorum.

Sonunda bebeğimi kucağıma alacağıma inanıyorum.

Tamamen olumlu ve sakin düşüncelere sahibim.

Ben, tam ve mükemmel bir kadınım.

Bu serüven sayesinde kocama daha fazla bağlanıyor, onu her geçen gün daha çok seviyorum.

Ben, sevilmeye ve mutlu olmaya değer bir insanım.

Rahmim, bir bebeği taşıyabilecek kadar sağlıklı.

Ben, sağlıklı bir kadınım!

Ben, sevgi doluyum.



Nasıl? Okurken bile kendinizi iyi hissetmediniz mi? Ben gerçekten öyle hissediyordum…



Sevgiler,



Melina’s Mom

----
alıntıdır
 
Sabahları mı bu zikri çekiyorsun?
Kaç tane?
 
Sabahları mı bu zikri çekiyorsun?
Kaç tane?
canım benim yaptığım evlilik için yani evleneceğin insanı kendine çekmek hazır olduğunu göstermek..vs
içinden kaç tane geçiyorsa ben mesela 100 dedim,arkadaşım 74 dedi :) sana kalmış yani
sabah ilk kalktığımda,akşamda yatarken yani uyumadan hemen önce yapıyorum
önce zikrediyorum
sonra niyet
sonra olumlama
ve gerçekten bunun sonucunu yaşadım :)
içten isteyerek yapılan her dua,her niyet bi gün seni gelip bulur nerde olduğunun hiç bi önemi yoktur..
 
sağ ol canım
 
Evlilik Üzerine Muhteşem Bir Makale Ve Evlisi de Bekarı da Okumalı Bence :)

Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır.
Aslında
aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla
kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken
bile şefkatle okşayabilmektir.
Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.
Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını
öldürüyor diyebiliriz.
Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk
verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde
olduğunun işaretidir ve huzur verir.
Ütülediğin gömleğin ona ne kadar
çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini
hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip
olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan
vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu
keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,
dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o
kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir
edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir
evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır.
Bu hayallerle yola
çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp
“s….m böyle kuaförü” diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey
çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,
ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık
ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta
tutamaz.

Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde
konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu
değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.

Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,
ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur.
O aradaki sinir
evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül
edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan
olduğuna inanacaklardır.

Zafer, direnenlerin olur.

Alıntıdır
 
OLUMLA VE YAŞA! HAYAT SENİN! İSTER KRALİÇE GİBİ, İSTERSEN DİLENCİ GİBİ OLMAYI SEÇ,YAŞA!.. UNUTMA! ANNENİN TAHTI SENİN ASLA BAHTIN DEĞİL, BABANIN KADERİ DE SENİN KADERİN DEĞİL! SEN SEÇ, SENİN SEÇİMİN…





Sevgili Arkadaşlar, ‘olumlama’ nedir? “Ne işe yarar?” diyenler için yazmak istedim .Her bireyin olumlama yapmaya ihtiyacı mutlaka vardır. Bazen farkında olmadan bile olumlama ve olumlamalar yapan birçok kişi; ağzınızdan çıkan her söz geleceğinizi hazırlar. Hep derim: “Sözlerine dikkat et kaderin olur. Düşüncelerine dikkat et yarının olur.” Niye mi? Yüce Evren ağzınızdan her çıkan cümleyi sizin isteğiniz olarak algılar. Bunun yanında düşündüğünüz her şeyle çevrenize enerji yayarsınız. Görseniz de, görmeseniz de en son sözünüz “Aklıma gelen başıma geldi” olur. Bir de kendinizle gurur duyarsınız.



Aslında sizinle paylaştığım her şeyi, hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Vakti gelince hatırlıyorsunuz. Neden mi?Hepimizin ruh hafızasında bu bilgiler kayıtlı. Henüz olumlama bilgisini hatırlamayanlar içinolumlama, bilinçlice ya da bilinçsizce tekrarlanan cümlelerdir. Ben kendim yıllarca düşündüğüm ve söylediğim her şeyi yaşadığımı fark ederek farketim ki; olumlayarak her şeyi oluşturup yaşamıştım. Benim ilk kuantum kitabım ‘İçindeki Gücün Sırrını Keşfet’ti. Okuyanlar çok iyi bilir. Her insan kendi hayatını kendi yaratır ve bunu düşünceleriyle, seçimleriyle yapar. Düşünceler enerjidir ve titreşimleri vardır. Bu, bilimsel olarak yapılan çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Olumlama, sadece arzularınızın gerçekleşmesi için“söyle ve olsun” demekle olmuyor. Birçok insan, ağzından çıkan sözleri duygulaştırır, içselleştirir ve hücrelerine yerleştirir. Her insan kendi hayatını kendi yaratır ve bunu düşünceleriyle, seçimleriyle yapar. Düşünceler enerjidir ve titreşimleri vardır. Bu, bilimsel olarak yapılan çeşitli araştırma ve deneylerlede kanıtlanmıştır. Ben de bunu birçok kişi gibi fark eden bireylerden biriyim.



Hepimizin ‘bilinçaltı’ vardır. Ona gönderdiğimiz her emri sorgulamadan, reddetmeden, bizi uyarmadan uygular ve “Emret hadi yaşa!” diye sunar. Enerji, bilinçaltımızda ve enerji boyutunda yargılama, sorgulama olmadığı için bizden gönderilen her düşünceyi saf olarak, olduğu haliyle alır ve önümüze sunar. Düşünceler enerjidir ve titreşimleri vardır. Bilinçaltınıza göndermiş olduğunuz her düşünce, muhakkak bir enerji alanı oluşturur ve yayar. Bilinçaltında olan her düşünce DNA’yı etkiler ve DNA buna tepki verir. Zihin-Beden-Ruh ilişkisi bu şekilde iş birliği ile işler. Zihinden DNA’ya, DNA’dan da tüm ruha… Ve bedene yayılır. İster olumlu düşünceler olsun, isterse olumsuz düşünceler, lütfen kendimize ve düşüncelerimize, hatta ağzımızdan çıkan her cümleye dikkat edelim. Düşündüğümüz her şeyi yaşarız. İster iyi, ister kötü duygu hiç fark etmez. Hayatımızın akışını şahane de yapabiliriz. Tüm yaşam akışımızı bozabiliriz de. Yıllarca başıma gelen her şeye ben neden oldum ve hep başkalarını suçladım. Hatta kendimin farkında bile değildim. Farkına vardığımda, yani hatırladığımda kendime o kadar haksızlık etmişim ki…Ben bunları yaşadım ve deneyimlerim hepimiz için. Önemli olan ‘anda olmak’. Geçmişle yaşayanın geleceği olmaz. Çok şey kaybetmemize neden olur. Dünya ile ‘rezonans’ bağımızın kalitesini kendimiz bozarız ve farkında olmadığımız için de hep suçlu ya da suçlular ararız. Suçlu aslında hiç yok, izin veren biz kendimiziz. Duyguları ve düşünceleri değiştirmek bizim kendi elimizde. Çevrenizdeki kişilerin etkisinde kalmaya izin vermek elinizde olduğu gibi, her şey sizinle başlar!



Olumlamalar, bilinçaltındaki eski inançları, hatta atalarımızdan yani bizim geçmişbüyüklerimizden kalan düşünce mirasları ve kodlamaları kırmak için kullanılan sihirli cümlelerdir. Olumlamalar, bilinçaltına olumlu kodlamalar göndererek, bilinçaltı düzeyinde değişim yaparlar. Sizden olumlu düşüncelerin, sinyallerin çıkmasını sağlarlar ve böylece siz, bilinçaltınızdaki yapıya ve enerji alanını değiştirirsiniz. Benim vaktiyle rahmetli halama benzetilerek büyütülmem ve onunla aynı kadere kodlamam gibi. ‘İçindeki Gücün Sırrını Keşfet’ kitabımda bunu anlattım. Okuyanlarım çok iyi bilir. Hayatımızın her anında düşündüğümüz bize uygun olan kişi ve durumları, kendinize çekmek de elimizde ve imtihan olmakta… Olumlamalarınızı ne kadar bilinçli, sık, inanarak, hissederek tekrarlarsanız; arzularınızı gerçekleştirmeyi ve değişim sürecini o kadar hızlandırırsınız. Bilinçli, sık, inanarak ve hissedilerek tekrarlanan olumlamalar, bilinçaltındaki değişim sürecini de ona göre hazırlar. Tabi ki hatırlayalım; gözümüz gördüğüne, kulağımız duyduğuna ikna olur. Neye ihtiyacınız varsa şimdi ‘derin bir nefes alın’ ve sorun iç sesinize “Siz kimsiniz? Neden bu muhteşem evrende olmayıseçtiniz? Yaşamınız nasıl? Başınıza neler geldi? Neden izin verdiniz?”


Yüce Yaradan, ‘benden isteyin’ diyor unutmayalım. Bir anne ve baba düşünün. Evlatlarını nasıl sever? Ama anne ve baba da çocuklarını hata yaptığında doğruyu görmesi için bazen cezalandırabilir. Ama Allah’ın kullarına olan sevgisi anne baba sevgisinin de üstündedir. Rab kullarını asla hasta etmez ve cezalandırmaz. Kullar istediklerini hayatlarına kendi çeker. Birçok insan ölümden çok korkar, fakat gerçekten soruyorlar mı kendilerine: “Yaşarken yaşıyorlar mı?” Korkularıyla yaşayanlar bence ‘farkına varamadan’yaşayanlardır.



Şimdi sizlere olumlamalar vermek istiyorum. Neye ihtiyacınız var? 21 gün çalışma yapın. Kendinize sabah 21 defa kulağınızın duyacağı ses tonuyla olumlayın. Gece uyumadan önece de 21 defa olumlayın.



Ben şimdi şu andan itibaren yaşadığım her şeyi tam olduğu haliyle kabul etmeye niyet ediyorum ve izin veriyorum.



İhtiyacınız aşk mı?

Ben hazırım. Aşka şimdi izin veriyorum. Kendime istediğim bir eşi kendime çekiyorum.



Ayrılık yaşıyorsanız;

Ben şimdi (isim) Şu andan itibaren seninle aramda oluşan her şeyin şifalanmasına izin veriyorum. Seninle birlikle olmak… Sen, ben ve bütünün hayrına olsun.



Ben aşkı seviyorum. Mutlu olmaya laik olduğumun farkındayım. Şükürler olsun.



Ben huzurlu mutlu ve sağlıklı olduğum için şükrediyorum.



Ben geçmişi sevgiyle bırakıyorum…



Ben sağlıklı ve dikkatliyim…



Benim her anım özel ve huzurlu…



Ben kendimi seviyor ve önemsiyorum…



Zeki bir insan risk alır. Farkındalığını mutlaka hatırlar, arar. Sözümüz arayanı bulur. Sen neyi arıyorsun? Sır burada gizli…



Sakın unutma! Karşına farkındalığının çıkmaması da senin elinde. Her şeyin başı niyet. Niyet et ve farkına var…



Uyuyanların gaflet uykusundan ışıkla uyanmasını niyet ediyorum. Yukarda ne varsa aşağıda o var. Yıldızlar bizim için. Her şey bizim hizmetimizde. Biz çok özeliz ve çok şanslıyız. Şansız insan yoktur. Seçen vardır. Daha doğmayı seçerken -unutma- yarışı sen kazandın milyonlarca spermin arasından, döllenmeyi sen seçtin…



Nuray SAYARI

alıntıdır
 
selamlar :))

bugün kursum var pek gidesim olmasa da hayat amacım beni dürtüklüyor ve bunu yapman gerek diyor :))

ço güzel çok şükür her şey :)
 
canımcım topiğin hayırlı olsunyaşnız ben direkt bu mesajı gördüm malum evlilik duası var içinde kız denesem işe yarar mı ki
 
selamlar :))

bugün kursum var pek gidesim olmasa da hayat amacım beni dürtüklüyor ve bunu yapman gerek diyor :))

ço güzel çok şükür her şey :)
yok öylee tembellik hadi kalk ve git kursuna :) sana daha değişik gelecektir herşey
canımcım topiğin hayırlı olsunyaşnız ben direkt bu mesajı gördüm malum evlilik duası var içinde kız denesem işe yarar mı ki
tşkler tatlım
hahaha bende aynen hemen evlilik için olanla başladım evet tatlım yarıyor,geçmiş sayfalardan birinde yazmıştım :) denemekten zarar çıkmaz dimi ama :)
benim son 5 günüm kaldı sonra başka bişeyler devame dicem :)
 
ay ben regli oldum şansa bak tamam 5 gün sonra yaz bakalım son durumları
 
Gerçek yaşam hissetmektir.
Düşünmek yapmacıktır, çünkü düşünmek her zaman yaklaşıktır; asla gerçek olan değildir.
Seni sarhoş edecek olan şey, şarabı düşünmek değil, şarabın kendisidir.
Şarabı düşünmeye devam edebilirsin ama sadece şarabı düşünerek asla sarhoş olmazsın.
Şarabı içmek zorundasın ve içmek duygu yoluyla olur.
Düşünmek uydurma bir faaliyettir, geçici bir faaliyettir.
Düşünmek bir şeyin olduğuna ilişkin sana yanıltıcı bir duygu verir, oysa hiçbir şey olmaz.
Bu yüzden düşünmeden, hissetmeye geç.
Bunun için yapılacak en iyi şey kalpten nefes almaya başlamak olacak.
Gün içinde hatırına geldikçe, derin bir nefes al.
Bu nefesin tam göğsün ortasına çarptığını hisset.
Bütün varoluşun adeta içine, kalp merkezinin olduğu yere aktığını hisset.
Bu merkez insandan insana değişir; genellikle sağa yatıktır.
Fiziksel kalple hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen farklı bir şeydir; görünmeyen bedene aittir.
Derin nefes al ve her seferinde, derin nefeslerle en az beş kez yap.
Nefes al ve kalbi hisset.
Tam ortada hisset, o varoluşun kalp yoluyla aktığını hisset.
Canlılık, yaşam, tanrısal, doğa, herşey içine akıyor.
Sonra derin bir nefes ver,
yine kalpten ve sana verilenlerin hepsini varoluşa, tanrısala geri akıttığını hisset.
Bunu gün içinde birçok kere yap ama her yapışında bir seferde beş defa nefes al.
Bu senin kafadan kalbe geçmene yardımcı olacak.
Giderek daha duyarlı olacaksın,
daha önce farkında olmadığın birçok şeyi giderek daha fazla fark edeceksin.
Daha çok koklayacak, daha çok tadacak, daha çok dokunacaksın.
Daha çok görecek, daha çok duyacaksın; herşey yoğunlaşacak.
Bu yüzden kafadan kalbe geç, bütün duyuların birden bire berraklaşacak.
İçinde yaşamın içinde, fırlamaya ve akmaya hazır bir halde
gerçekten attığını hissetmeye başlayacaksın.
OSHO
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…