- 17 Ağustos 2011
- 22.772
- 143.647
-
- Konu Sahibi ekmeksepeti
- #41
kesinlikle katılıyorum.Sadece ev değil diğer şeylerde aileye bırakılmış. Davetiyeyi niye kendileri bastırmamış mesela? Yabancı gibi düğün yerini davetiyeden öğreniyorlar. Her şeyi eş ailesine bırakırlarsa, paşa paşa o düğüne de giderler.
söz dedigin kiz tarafina aittir. erkek gelir cicekle cikolatayla kahve icer giderbenim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım.
Düğün istemiyorum deyin. Eşiniz dugunde israrci olacaktir ancak su istedigim salonda yaparim yoksa dugune falan gelmem diyin. Kv denlerde millete rezil olmamak icin pasa pasa gelirler. Aranizda bundan sonra duzelmez duzelse bile hep boyle konulardan yine bozulur. O yuzden evliliginize bakip her istediginizi yapin derim.merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Nişan, kına hiçbir şeye yapmamış, uğraşmak istememiş. Çoğu yerde kız tarafı yapar bunları. Nikahi kıyıp kenara çekilmiş. Kimse de onun gönlünü yapmak zorunda değil.Ailenin davetiye bastırdığını da hiç duymamıştım cidden. İnsan davetiyesini bari kendi seçmek istemez mi?
O zaman yapacak bir şey yok. 2 tane çalışan insan neden her şeyi aileye yıkar ki zaten? Hem eşyamı hem kınamı nikahımı kendimiz yaptık eşimle. Kimse de ne ağzını açtı ne karıştı. Buradaki aile parayı veren düdüğü çalar demiş ve maalesef yaparlar, o okulda olur o düğün.Nişan, kına hiçbir şeye yapmamış, uğraşmak istememiş. Çoğu yerde kız tarafı yapar bunları. Nikahi kıyıp kenara çekilmiş. Kimse de onun gönlünü yapmak zorunda değil.
Kocası ve kendisi düşünecekti bunları.
Sen özenmezsen düğün sürecine, her şeyi başlarına yıktığın eş ailesi hiç özenmez. Kari koca bir kenara çekilmişler resmen. Sokakta değil okul bahçesinde olması bir sey kendisi için öyle düşünüp teselli etsin kendisini.O zaman yapacak bir şey yok. 2 tane çalışan insan neden her şeyi aileye yıkar ki zaten? Hem eşyamı hem kınamı nikahımı kendimiz yaptık eşimle. Kimse de ne ağzını açtı ne karıştı. Buradaki aile parayı veren düdüğü çalar demiş ve maalesef yaparlar, o okulda olur o düğün.
Bir bit yeniği var da nikah olmuş zaten bilinse ne yazarNiye onlar ayarlıyor düğün yerini? Pekala eşinizle siz tutabilirdiniz istediğiniz yeri.
merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
bizim taşındığımızı kimse bilmiyordu. yani kimseye laf da edemedi bilmedikleri için.Simdi onların kafasından yazıyorum.
" Zaten aynı eve geçmişler. Cinsellik yaşanmış. Evli kadina düğün mü olurmuş canım. Ama okuntuların da toplanması gerekiyor. Bi okul bahçesinde gelip takıları atıp gitsinler. Bilahare salona para mı vericez"
Ayrıca küçük yer muhafazakar aile cevresi de muhafazakar olur. Onlar da aynı düşüncede olurlar. Keşke düğünden önce aynı evde yasamasaydiniz. Çevreniz açısından diyorum. Ben bu düşüncede değilim.
Hem kv kp niye laf gelmesin onlar muhafazakar diye kırk takla atıyor her şeye dikkat ediyordum diyorsunuz. Hem de küçük ve muhafazakar bir kesimde düğün olmadan aynı eve geçiyorsunuz. Zaten onlara baya bir laf getirmişsiniz çevrelerinden. Onların kabul edeceği bir şey değil bu.
Kendi fikrim düğüne gitmeyin. Kendileri çalıp oynasınlar. Nikahlı kocasıyla aynı evi paylaşan kadını eleştirmek hor görmek düğün haketmedigini düşünmek çok çirkin. Muhatap da olmayın.