- 15 Temmuz 2019
- 4.196
- 6.683
-
- Konu Sahibi ekmeksepeti
- #21
Ben olsam düğüne falan gitmem.merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
neden? oglu senden ayrilinca oh iyi olmus diyen kadinin k.çinda niye pervanesiniz?kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum.
Sorunun kaynağı tam da burada işte. Size saygı duymuyorlar, sizi kırmaktan çekinmiyorlar, hatta muhtemelen sevmiyorlar da. Siz de ona göre davranın bundan sonra. Ben olsam düğünü iptal ederdim.kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani
+1Afedersiniz de bu golü yerseniz sıçtınız. Gitmeyin düğüne. Bu saygısızlık.
Sorununuzun cevabı tam olarak buradadavetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım.
Sadece ev değil diğer şeyler de aileye bırakılmış. Davetiyeyi niye kendileri bastırmamış mesela? Yabancı gibi düğün yerini davetiyeden öğreniyorlar. Her şeyi eş ailesine bırakırlarsa, paşa paşa o düğüne de giderler.neden? oglu senden ayrilinca oh iyi olmus diyen kadinin k.çinda niye pervanesiniz?
ayrıca madem adamin ailesi senin ailen gibi degil, iletisim problemi ve red flagla dolu neden boyun büküp onların evine tasindiniz? iki calisan 1+1 eve ciksaydiniz bebek olana kadar. ne şamin şekeri ne arabin yüzü derdiniz. simdi resmen onlara muhtaçsiniz. parayi veren düdüğü calmis. en ufak terbiyesizliginizde - ipleri koparmak istediğinizde sizi o evden atabilirler. daha dogrusu bu korkuyla siz büyük tepkiler veremez, böyle susar oturur evde aglarsiniz.
bence tez vakitte o evden ayrilmaya bakın
Bu kadar fazla fedakarlık seni ezerler ben şimdiden bunları söyleyim..merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Masrafları onlar karşılıyorsa istedikleri gibi hareket ederler tabi. Başından beri bütün her şeyi onlara yıkmışlar anladığım kadarıyla, şimdi ağlamak için çok geç. Adam aşırı pasif, pasiflikten öte maddiyatı ailesi yönettiği için sesini çıkaramıyor.Sadece ev değil diğer şeylerde aileye bırakılmış. Davetiyeyi niye kendi bastırmamış mesela? Yabancı gibi düğün yerini davetiyeden öğreniyorlar. Her şeyi eş ailesine bırakırlarsa, paşa paşa o düğüne de giderler.
şimdi bir melek fısıldar sana git sorun etme diye, bir de şeytan fısıldar asla gitme o düğüne diye. Ben şeytanı dinlerdim
Nişan ve kına kız tarafı yapar onları güzelce yapsaydınız ya içinizde kalmazdı en azından.merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Konu sahibi incelikten değil zahmetsiz, masrafsız evlenme derdine düşmüş başında. Nikahi yapmış, ailenin evine geçmiş, siz ne yapıyorsanız yapın moduna girmış. Ayrıca kına yapma zahmetinde bile bulunmamış.Masrafları onlar karşılıyorsa istedikleri gibi hareket ederler tabi. Başından beri bütün her şeyi onlara yıkmışlar anladığım kadarıyla, şimdi ağlamak için çok geç. Adam aşırı pasif, pasiflikten öte maddiyatı ailesi yönettiği için sesini çıkaramıyor.
Ailenin davetiye bastırdığını da hiç duymamıştım cidden. İnsan davetiyesini bari kendi seçmek istemez mi?Sadece ev değil diğer şeyler de aileye bırakılmış. Davetiyeyi niye kendileri bastırmamış mesela? Yabancı gibi düğün yerini davetiyeden öğreniyorlar. Her şeyi eş ailesine bırakırlarsa, paşa paşa o düğüne de giderler.