Düğün yerim habersiz değiştirildi

Sadece ev değil diğer şeylerde aileye bırakılmış. Davetiyeyi niye kendileri bastırmamış mesela? Yabancı gibi düğün yerini davetiyeden öğreniyorlar. Her şeyi eş ailesine bırakırlarsa, paşa paşa o düğüne de giderler.
kesinlikle katılıyorum.
bir de kendi ailesini övmüş övmüş ama şöyle demiş;
benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım.
söz dedigin kiz tarafina aittir. erkek gelir cicekle cikolatayla kahve icer gider
Nişan dedigin kiz tarafindadir. kizin babasi mekan tutar. ya da evde yaparlar kizin annesi yemekler yapar. cogu zaman erkek tarafi bilezik bile takmaz
kina dedigin kiza aittir. kizin ailesi ya mekan tutar ya evde yapar. burada erkek tarafi sadece kinali ele bir ceyrek altin koyar.
bunlarin icinden sadece dugun erkek tarafina ait yani turk kulturunde.
konu sahibi ve kendi ailesi kendi tarafinin yapmasi gereken hic bir seyi yapmamis, sallamis.
erkek tarafi da bu ozensizligi görünce onlar da sallamis iste.
bir de kucuk muhafazakar ilcede aileden ayrilmis adamla eve girilmis hadi nikah var.
ama bari kina yapılsaymis. sonradan yapilan düğün yine biraz mantikli ama sonradan yapilan kina cidden tam bir sacmalik. kina kiz aile evinden cikarken yapilan, duygusal, anneyle kizin /aileyle kizin ayrilma seramonisi gibi bir sey. konudaki kiz coktan evlenmis, baba evinden ayrilip koca ile beraber yasamaya baslamis. ama kına yapacak da aglayacak.
saka gibi. madem kina senin icin "kinam bile olmadi" diyecek kadar onemli kocayla ayni eve tasinmadan yakin akraba arkadas cagirip evde yapsaydin kina , vedalassaydin ailenle öyle ciksaydin.
sen her seyi laf olsun diye bile yapmamisken, bu kadar özensizken adamlarin laf olsun diye uyduruk beles bir yere tasinmak istemeleri bence biraz anlasilir
 
merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum. :KK43: ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Düğün istemiyorum deyin. Eşiniz dugunde israrci olacaktir ancak su istedigim salonda yaparim yoksa dugune falan gelmem diyin. Kv denlerde millete rezil olmamak icin pasa pasa gelirler. Aranizda bundan sonra duzelmez duzelse bile hep boyle konulardan yine bozulur. O yuzden evliliginize bakip her istediginizi yapin derim.
 
Gitmeyin düğüne. Düğünsüz evlenin. Gelinsiz yapsınlar düğünü.
Düğün alanına benim iznim olmadan karar veren kendi kendine eğlenir ben gitmem. Gelinin fikrine önem vermeyen gelini beklemeyecek.
Kına gecesi çok istedi sokakta yapmak benim kayınvalidem. Ben yaparsan gelmem kendin bilirsin deidm. Yapamadı. Bu kadar basit gitmeyeceksiniz.
 
Ailenin davetiye bastırdığını da hiç duymamıştım cidden. İnsan davetiyesini bari kendi seçmek istemez mi?
Nişan, kına hiçbir şeye yapmamış, uğraşmak istememiş. Çoğu yerde kız tarafı yapar bunları. Nikahi kıyıp kenara çekilmiş. Kimse de onun gönlünü yapmak zorunda değil.
Kocası ve kendisi düşünecekti bunları.
 
Düştüğünüz durum üzücü ve buna fırsatı veren de biraz siz olmuşsunuz.Zorluk çıkarma taraftarı değilim ama her işi bırakma taraftarı da değilim.Size ayrılan bütçe bellidir eşinizin bunu bilip ona göre işler icin kendisi gitmesi yapması alması vermesi gerekirdi tabi yanında siz. Ne alaka davetiyeyi siz olmadan seçip bastırmak zaten orada yok sayilmissinz.Yerinizde olsam o düğüne alırım beyaz bir elbise öyle giderim. Onların hazırladığı hiç birşeyi de millletin gormesini saglamam.sonra da kendi imkanlarımla istedigim birkaç arkadaşımla eğlence düzenler gönlümce eglenirim.Ve madem eşiniz arkanizda su telaşe bitince o evden çıkar kendime uygun bir eve yerlesirim eş ailesine de gereken mesafeyi fazlasıyla koyardım.Kendinizi onlara muhtaç hissedip gebe kalmayın lutfen
 
Nişandan komadan vazgeçtim diyorsunuz da bunları zaten kız tarafı yapar ayrıca yukarıda bir üyenin yazdığı gibi muhafazakarliklarina sonsuz saygım var deyip düğün olmadan aynı evde yaşamak bizim toplumumuzda muhafazakarlik anlayışına ters ve hiçbir şeyle ilgilwnmemissiniz davetiyeyi bile onlar basmış e haliyle bari başkasına taktiklarimizi alalim bu zamanda salona para vermeyelim boşuna demişlerdir ve bencede eşiniz durumdan bihaber değildir madem kadın ılımlı ne şiş yansın ne kebap yapmış ve sizde maşa masa düğüne gidersiniz hayırlı olsun şimdiden bu arada ben sadece erkek tarafını değil sizi de hatalı buldum bu kadar ipleri taa baştan karşı tarafa verirseniz olacağı budur
 
Nişan, kına hiçbir şeye yapmamış, uğraşmak istememiş. Çoğu yerde kız tarafı yapar bunları. Nikahi kıyıp kenara çekilmiş. Kimse de onun gönlünü yapmak zorunda değil.
Kocası ve kendisi düşünecekti bunları.
O zaman yapacak bir şey yok. 2 tane çalışan insan neden her şeyi aileye yıkar ki zaten? Hem eşyamı hem kınamı nikahımı kendimiz yaptık eşimle. Kimse de ne ağzını açtı ne karıştı. Buradaki aile parayı veren düdüğü çalar demiş ve maalesef yaparlar, o okulda olur o düğün.
 
O zaman yapacak bir şey yok. 2 tane çalışan insan neden her şeyi aileye yıkar ki zaten? Hem eşyamı hem kınamı nikahımı kendimiz yaptık eşimle. Kimse de ne ağzını açtı ne karıştı. Buradaki aile parayı veren düdüğü çalar demiş ve maalesef yaparlar, o okulda olur o düğün.
Sen özenmezsen düğün sürecine, her şeyi başlarına yıktığın eş ailesi hiç özenmez. Kari koca bir kenara çekilmişler resmen. Sokakta değil okul bahçesinde olması bir sey kendisi için öyle düşünüp teselli etsin kendisini.
 
merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum. :KK43: ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.

onca yazmışsınız yazmışsınız da
ben kısaca özetleyeyim parayı veren düdüğü çalar🤷‍♀️
davetiyenizi bile insanlara bastırtmışsınız. şaka gibi.
 
Simdi onların kafasından yazıyorum.

" Zaten aynı eve geçmişler. Cinsellik yaşanmış. Evli kadina düğün mü olurmuş canım. Ama okuntuların da toplanması gerekiyor. Bi okul bahçesinde gelip takıları atıp gitsinler. Bilahare salona para mı vericez"

Ayrıca küçük yer muhafazakar aile cevresi de muhafazakar olur. Onlar da aynı düşüncede olurlar. Keşke düğünden önce aynı evde yasamasaydiniz. Çevreniz açısından diyorum. Ben bu düşüncede değilim.

Hem kv kp niye laf gelmesin onlar muhafazakar diye kırk takla atıyor her şeye dikkat ediyordum diyorsunuz. Hem de küçük ve muhafazakar bir kesimde düğün olmadan aynı eve geçiyorsunuz. Zaten onlara baya bir laf getirmişsiniz çevrelerinden. Onların kabul edeceği bir şey değil bu.

Kendi fikrim düğüne gitmeyin. Kendileri çalıp oynasınlar. Nikahlı kocasıyla aynı evi paylaşan kadını eleştirmek hor görmek düğün haketmedigini düşünmek çok çirkin. Muhatap da olmayın.
bizim taşındığımızı kimse bilmiyordu. yani kimseye laf da edemedi bilmedikleri için.
 
X