Şimdi yanlış bi şey söylemek istemiyorum ama bir uzman çavuş babaya üzüldüm geçen bi aralık izin bulmuslar bir hafta on gün neyse 4 saat dağdan karda yürüyerek inmiş evine gelmis kas ağrısından karısı yardımcı olmuş yatip kalkmasına son bi kaç gün bebeğiyle oynayabilmiş de dönmış aynı şartlara. Belki sehit de görmüştür. Her insanın hassasiyeti farklı ben o işi asla yapamam. Sonra normal hayata dönemem. Doktorluk da asla yapamam bi kere anne anneme insülin yaptım koldan hatırlamak istemiyorum baskasına müdahale edemem. O asker nasıl tolere edebiliyorsa artık duyarsızlaşmak zorunda kaldıysa şartlara siz de mecbur alısacaksınız zamanla. Bir haftayı etkilemez hale gelecek olumsuz olaylar.şöyle düşünün sabah mesaiye güler yüzle her zamanki ruh halimizle başlıyoruz ama sonra saat ilerledikçe ve laftan anlamayan örenk olarak verdiğim meseledeki gibi sistemin sorunlarından doktoru suçlayıp küfür eden beddua eden insanalrda yüz yüze geldikçe ne güler yüz kalıyor ne enerji. Sadece o günün enerjisini almıyor belki tüm hafataya yayılıyor yarın yine gelecek mi çıkışta beni bekleyecek mi vs diyorsun.
hayır çünkü askerliğe başlamadan önce bilirsin ki çalışma şartları koşulları riskleri budur.Şimdi yanlış bi şey söylemek istemiyorum ama bir uzman çavuş babaya üzüldüm geçen bi aralık izin bulmuslar bir hafta on gün neyse 4 saat dağdan karda yürüyerek inmiş evine gelmis kas ağrısından karısı yardımcı olmuş yatip kalkmasına son bi kaç gün bebeğiyle oynayabilmiş de dönmış aynı şartlara. Belki sehit de görmüştür. Her insanın hassasiyeti farklı ben o işi asla yapamam. Sonra normal hayata dönemem. Doktorluk da asla yapamam bi kere anne anneme insülin yaptım koldan hatırlamak istemiyorum baskasına müdahale edemem. O asker nasıl tolere edebiliyorsa artık duyarsızlaşmak zorunda kaldıysa şartlara siz de mecbur alısacaksınız zamanla. Bir haftayı etkilemez hale gelecek olumsuz olaylar.
Nasıl yoktu? 1111 beyaz kod ne zamandan beri var? Son zamanlarda kitle iletişim araçları yaygınlaştığı için daha yoğun duyabiliyoruz sağdan soldan. Şiddeti kabul edin demiyorum elbette. Ama tartışma vs pürüzlere evet alışmak zorunda olabilirsiniz seçeneksizlikten.hayır çünkü askerliğe başlamadan önce bilirsin ki çalışma şartları koşulları riskleri budur.
ama doktorlugun yan şartı mıdır şiddet hakaret tehdit
ben fakülteye girerken bunların hiçbiri yoktu şahsen. Bitrince neden kabul edeyim?
bu kadar artma son 1-2 yılda oldu daha öncesinde çok fazla yoktu. Son iki yılda doktorluk evrim geçrdi resmenNasıl yoktu? 1111 beyaz kod ne zamandan beri var? Son zamanlarda kitle iletişim araçları yaygınlaştığı için daha yoğun duyabiliyoruz sağdan soldan. Şiddeti kabul edin demiyorum elbette. Ama tartışma vs pürüzlere evet alışmak zorunda olabilirsiniz seçeneksizlikten.
Peki en zor dönem size denk geldi ikna oldum. Lanet olsun bu hayata.bu kadar artma son 1-2 yılda oldu daha öncesinde çok fazla yoktu. Son iki yılda doktorluk evrim geçrdi resmen
evet eniştem aile hekimiydi tsm de yani hastane ile bir işi yok adamın ama pandemide adamı covid servisine çektiler :[ ölümden döndü günlerce hastanede yattıBirde pandeminin ilk zamanlari herkes korkudan başını evinden cikaramazken bu insanlar canla başla yoğun bakimlarda çalıştı.
Hayatını kaybeden virüs yüzünden ölen sağlık çalışanları çok çabuk unutuldu malesef.
Sağlık çalışanlarını günün belli saatlerinde alkislarken şimdilerde kendilerinde şiddet uygulamaya hak gören insanlara evrildi durum malesef.
evet doktor olan yakınlarım hocalarım var onlar geçmişten gelen insanlarken onlardan daha iyi bilmiyoruzdur herhalde sizce de oyle değil mi?Peki en zor dönem size denk geldi ikna oldum. Lanet olsun bu hayata.
Öyle.evet doktor olan yakınlarım hocalarım var onlar geçmişten gelen insanlarken onlardan daha iyi bilmiyoruzdur herhalde sizce de oyle değil mi?
maalesef kurum doktoru olmak çokzor çünkü alım çok çok az oraya da bazen torpili olan giriyorÇokkk haklısınız çokk. En acısı da ülkede istisnasız herkes, (pardon herkes değil, her istediği önüne serilen, çalışmasa dahi maaşı hesabına yatanlar hariç) bu psikolojiye girmeye başladı. Sizin durumunzla ilgili olarak çok bilgim olmadığında saçma bir öneri olursa maruz görün, kurum doktoru olmak size çalışma saatleri açısından hayattan keyif almanıza daha çom vakir klaması açısından iyi olabilir mi acaba. Yani mesela bankaların doktorları olur, yine devlet kurumlarınında doktorları olur ve bildiğm kadarıyla o derece ağır saatleri olmuyor sanırım. Yani, böyle bir alternatif olabilir, mi acaba. Çünkü mesleğinizi bıkmadan yapmanız lazım, size keyif verecek şeyler yapmak için yine size vakit lazım. Sizi, mutlu olmadan verimli de olamazsınız haliyle. Öncelikle bireysel olarak hayattan keyif alabilmemiz lazım ki birbirimize de, topluma da faydamız olabilsin. Umarım çok güzel bir hayatımız olur
ben 4 yıldır mezunum ve fakülteye girerken hiç böyle değildi açıkçasıyanlış anlamadıysam yeni mezunsun
6 sene önce bundan çok farklı değildik...okumuş insana düşman bir sistemin içinde yaşıyoruz
hani uzman olmuş olsan tıbba bundan 15 sene 20 sene önce girmiş olsan tamam da, ne bekliyordun? diye sorasım var işin açıkçası, çünkü gidişat buydu gelip dayandığımız yer de belli.
hem burayı beğenmiyorsun hem gitme motivasyonun yok, bu şekilde çok zor. bir yol çiz aile hekimi ol veya çek git seni ne mutlu ederse artık...
kısacası
"görünmeyen/görülmek istenmeyen yüz" diye bir şey yok biz bunları göreli seneler oldu.
(not: sayısal ilk 50 derecesi ile tıp OKUMAMIŞ insan modeli)
öncelikle geçmiş olsun.benim babamin bu sene meslekte 40.senesi. daha dogrusu uzmanliga baslamasinin 40.senesi. asistanlik vs saymadim. acil serviste yasadiklarini, ex olan hastasinin yakinlarindan dayak yemekten zor kurtuldugunu vs laf acilinca anlatir. ve bunlar 1990 civarinda yasanmis seyler. yani turkiyede doktorluk her zaman cok zordu. bundan sonra da maalesef kolaylasmayacak.
mesela babamin kafasinda dikis izi var, 1990li yillarda ssk hastanesinde yer kalmadigi icin yatis yapamadigi bir hastanin yakini kafasinda cam sise kirmis. bu da babamin devlet hastanelerini birakma sebebi. sonrasinda zaten yurt disinda bir enstitude arastirma projelerine katilmis, turkiyede de hep ozel hastanede calismis.
bunun disinda sunu da eklemek istiyorum, doktorluk gercekten kutsal bir meslek ve dunyanin her yerinde zor. ben su an yurt disinda kanser tedavisi goruyorum ve haftanin 3 gunu hastanede kaliyorum bazen. burada da nobetler 36 saat, kargasa cok fazla. maaslar hakkinda fikrim yok ama tedavi olan kisi acisindan ucret cok fazla. doktorluk hicbir zaman verdigin emegin karsiligini alabilecegin bir meslek degil. cok guclu bir psikoloji gerektiriyor. ulkemizde doktorlarin bu derece baski gormesi beni cok uzuyor ama oncesinde de inanin boyleydi, ailesinde doktor olanlar beni dogrulayacaklardir. siz icine sonradan girdiginiz icin size yeni gibi geliyor olabilir. yillardir ulkemizde de dunyanin farkli yerlerinde de cozulememis bir sorun saglik sistemi.
Merhaba sizinle aynı duyguları paylaşıyorum hemen hemen , belki sizin kadar zorlu dersler görmedim ve sizin yıllarınız kadar eğitim görmedim ama bende aynı duyguları hissediyorum , mesleğime aşık bir insanım ama günümüz koşullarında mesleğimizi icra edebilcek koşullar iyi değil maalesef , şuanda birçok meslek aynı çıkmazda, siz gözümüzün nuru doktorlar gece gündüz çalışıp o kadar çok yoruluyorsunuz ki söylediğiniz her türlü sitemde haklısınız, daha geçen muayene olmaya gittiğim bölümün kapısının önünde kavga çıktı, adamın gözü dönmüştü o dakka doktoru öldürse içi soğumazdı, maalesef hem eğitim hep sağlıkta istenilen refah seviyesinde değiliz henüz, genel olarak tüm memurların, doktorların durumunun maddi ve manevi olarak iyileştirilmesi lazım, aksi taktirde ülkemizde kaliteli eğitimci ve doktor kalmayacak, ben kendi adıma sizin gibi tüm emekçi doktorlarımıza teşekkür ederim, umarum hakettiğiniz değeri ve özveriyi bulabileceğiniz daha güzel şartlarınız ve iş ortamınız olur , söylecek çok şey var ama bazen olmuyor işte...Merhaba arkadaşlar öncelikle hoşbuldum bu uzun bir iç dökmedir. Uzun bir zamandır depresif bi ruh halindeyim neşem azaldı, enerjim azaldı, öz bakımım azaldı, sporu bıraktım, stres ve zamansızlık kaynaklı yeme ataklarından kilo aldıgım, kafamda kendimi hiçbir yere koyamadığım, hiçbir şey yapmak istemediğim bir dönemdeyim.
Doktorum ve orta sınıf bir ailenin 2 çocugundan ilkiyim. Okul hayatı boyunca parlak bi cocuktum ama yaşadığım şehir çok küçük oldugundan eğitim kanallarına ulaşımım kısıtlıydı. Ailem de varını yogunu bizim eğitimimize harcardı. Birikim yapmaya paraları pek kalmazdı. Tüm dertleri bize en iyi imkanları vererek en iyi yerlere getirmekti ve oldu da. Onlar hem ekonomik hem psikolojik anlamda zzorlandı ama ben perfonmansımı ortaya koydum ve emekleri boşa çıkarnadım. Hep doktor olmak isterdim oldum da. Ama bu yolda neler çektiğimizi bir ben bir ailem bir Allah bilir derler ya öyle hani. Hiç bir zaman dışarda fazla vakit geçirmedim saatim kıstlıydı. hiç bir zaman(ünv dahil) sabahlara kadar eğlenemedim, uzun tatiller yapamadım, ünvden ailemin yanına dönecek uzun tatillerim hiç olmadı diğer böllümden arkadaslarımın varken, hiçbir zaman uzun uzun kendimi dinlendiremedim. Çok yoruldum ama yorulmaya bile zamanım yoktu. Başka sorunlardan ağlarken bile 'ama ders çalışmam lazım' oldugundan sözlüye hazırlanırken ağlayarak bi yandan ders çalıştıgım çoık zaman oldu. Masada oturmaktan çeşitli omurga sorunları edindim tek ben değil fakültedeki pek çok arkadasımda var aynın sebepten. Ama bunu ben isteyerek seçmiştim severek okudugum yılların zorluguna tek tutunma sebebim bu olacak ki 6 yıl boyunca 1 kez bile büte kalmadan okulu zaman zaman da sınıf drecesiyle bitirdim. Derken... 6.sınıfta yani doktor olmanın gerçek yüzünü İLK KEZ öğrendiğin yılda aslında hayalimdekinde çok ama çok farklı oldugunu farkettim. Berbat sağlık sistemi, sistemin çöküklüğünün sorunu doktorlar gibi davranan hastalar ve yakınları, hep en acil olan kendisi olan 416138691 hastayla aynı anda ilgilenmeye çalışmak ve 36 saaatlik insan dışı nöbetlerde bunları yaşamak, hata istemeyen hastalar(haklı olarak). Ama hiçkimse bu kadar yogun çalışıp hata yapmaması mümkün değil. Bu yüzden artık risk almak istemeyen doktolar (kendizi yerine koyun) boşluga düştü. biri de benim. Bunların hayal ettiğim meslekten çok uzak olması beni psiolojik olarak çökertti. Dönsen dönemezsin koca bi gençlik verdin hala da vereceksin TUSu var asistanlıgı var mecburisi var vs vs., dönsen ailenin onca emeği ne oalcak? maddi manevi. Yüzünü bile kitaplardan daha az gören ailen...
Gitsem gitmek de istemiyorum neden kendi ülkemde mutlu koşullarda emeğimin karşılıgını almak varken ailemden uzaga gitmek zorunda kalayım? Ben fakülteye girerkenki doktorlukla şuanki o kadar farklı ki ön görmek mümkün değildi..(o zaman yazmasaydıncı insanlara..)
Ailem ayrı üzülüyor ben ayrı. İşin acısı tüm doktor arkadaslarım aynı durumda maalesef. Bu ciddi bir HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR. Hem hastanın hem doktorun mağdur oldugu. Şimdi herkes ya kafası rahar risksiz bölüm seçmek istiyor, ya mesleği yapmak istemiyor, ya yurtdısına insani koşullara gitmek istiyor. Rahat bölümelere yıgılım oluyor ve pediatri, dahiliye, kadın dogum, genel cerrahi, kvc, beyin cerrahi vs bomboş kalıyor asistanlık kadroları artık. Çünkü kimse 10bin tl alıp en ufak hatasında mikyonluk tazminat ödemekk istemiyor(empati yapın lütfen) çünkü hata yapmaya müsait bi meslek ülkemin sağlık sisteminde. Çünkü 36 saatlik gün aşırı nöbet tutan bir İNSANIN hata yapması çok olası..
İnsanlar biraz bu paraya bu çileyi çekeceğime daha düşük bi ücretle daha kolay bi iş yapsaydım keşke kafasında.. (performans/risk-maaş oranı meselesi). Ama bi şekilde bu mesleği yapacaksa da hem koşulların hem maaşların iyileşmesini istiyorlar. Başka mesleklerle hele asgari ücretle kıyaslanması hiç dogru değil çünkü biz adeta gençliğimi verdik buralara gelmek için. Bu çok ama çok bir şey dışardan göründüğü gibi değil. Cocuk olamadık genç olamadık biz. Ve mesleğe düşünce sonuç hayal kırıklıgı... Ben bu emekleri bugünler için mi verdim hissiyatını hissetmemek için bazen kafamın içinde kendi kendime soru sormamaya çalışıyorum çünkü cevabın evet olmasından o kadar korkuyorum ki.
şuan tam bir mesleki bunalımdayız ülkecek ve ne yöne gideceğimi bilmiyoruz ailelerimiz de perperişan..
benim derdim hayat boyu kendimi güncel tutmakla değil zaten severek yaparız onu ki ders çalışmaya alışık insanlarız zatenHak verdiğim cok nokta var pandemi ve sonrasında yaşananlar bu hale getirdi
Ama bazı meslekler böyledir biz calistik savunmasına katılamıyorum sevmeden merak etmeden ilgi duymadan yapılacak bir iş değil ki hiç bir zaman olmadı sürekli güncelleme gerektiren bilgi birikimi gerektiren bir iş.
Ülkenin geldiği nokta zaten çok acaip. 10 yillik devlet memuruyum siyasi bağlantı ile gelen şirket elemanının yapmadığı pislik yok ( genel geçer ahlak kuralları da dahil)
Benden yüzde 50 fazla maaş alıyor kağıt üstünde olmayanlar meçhul. Ne sorumluluk ne başka bir şey.
Biz kavgayı bırakıp gruplasmayi bırakıp ülkedeki genel geçer sorunlar için birlik olmazsak hersey daha da kötüye gidecek. Su an nefret tohumları özenle ekiliyor farkında degilmiyiz nolur dikkat edelim
Devlet hastahanelerine gitmiyorum en son 10 yıl önce gittim acilde iğne yaptılar fenalaştım kötüyüm demeye kalmadan kaldırdılar yoğunlarmis kapıda dinlenirmisim bayılmışım 12 saatten fazla hastahanede kaldım üst katta odaya çıkardılar ve doktor 3 4 kez yanıma geldi işi bitmiş olsa gerek. Ve ısrarla iğne ismini söylemedi bizde öyle çıktık ömür boyu bana yük bilmeden terkat kullanirsam ne olur?
Ben gitmiyorum tamamlayıcı sigorta ile devam ediyorum peki özel hastahanelerde çok mu iyiyim hayır.
Tüm toplum mutsuz gergin ve anlayışsız olduk bunu çözmeden ne doktorlar ne öğretmenler ne askerle mutlu olur. Bizdeki gibi özel sektörde 5 dk çalışmayacak insanlar at koşturur cebini doldurur
hayır çünkü askerliğe başlamadan önce bilirsin ki çalışma şartları koşulları riskleri budur.
ama doktorlugun yan şartı mıdır şiddet hakaret tehdit
ben fakülteye girerken bunların hiçbiri yoktu şahsen. Bitrince neden kabul edeyim?