Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
cok güzel moral oldunuz ha bu ne yaDoğum Sonrası Cinsel Yaşam
Yeni doğan bebekleri ile dünyadaki belki de en büyük mutluluğu tadan anne ve baba, bununla birlikte yaşamın bir bakıma farklı bir boyutuna da geçmiş olacaktır. Bundan sonraki yaşamlarında en azından uzunca bir süre eskisi kadar özgür davranamayacak ve ailenin yeni ferdine indeksli bir yaşam sürmeye başlayacaklardır. Çünkü yeni fert, her bakımdan onlara muhtaçtır ve onunla ilgilenmek hem en büyük zevk hem de iki kişilik yaşamın üçe bölünmesi demektir.ılginin, sevginin, zamanın, düşüncenin Kısaca her şeyin üçe bölünmesi
Lohusalık...
Doğumdan sonraki ortalama altı haftalık dönemdir. Bu dönem, bir çok bakımdan önemlidir. Bu dönemde, hem anne hem de baba yeni bir yaşam şekline uyum için bocalar. Bunun yanında yeni doğan bebeğin beslenme ve uyku düzeni henüz yerleşmemiş olduğundan, anne ve baba için de uykusuz ve yorgun günler demektir. Annenin yeni yaşam tarzına yaklaşımı ve psikolojik durumu çok değişik tablolar halinde karşımıza çıkabilir. % 10-15 kadında doğum sonrası depresyona gidecek kadar ağır bir klinik ortaya çıkabilir.
Daha nadir olmakla birlikte baba da farklı bir ruh haline bürünebilir. Annenin hissetiklerinin aynını hissedip, doğum sırasında onun çektiği ağrı ve acıları yaşamak adına anne adayı ile kendini özdeşleştirebilir ki buna Couvade sendromu (gebelik sendromu) denir. Çoğu erkekte baba oluşla birlikte önlerindeki yaşam için çocuğu ve eşi adına hissettiği sorumluluk duygusunda artış meydana gelir. Couvade sendromunun en hafif şekli, erkeğin eşiyle birlikte doğum seyrini yaşamasıdır. Ancak daha ağır şekillerinde; sinirlilik, nedensiz baş ağrıları, gaz sancıları, bel rahatsızlıkları, öforik ruh hali görülebilir. ışte bu yoğun ruhsal ve sosyal değişim içinde hem kadın hem de erkek cinsel dürtülerini akıllarına bile getiremeyecek kadar meşgullerdir.
Doğum sonrasında, daha çok annede söz konusu olmakla birlikte her iki cinsin ilgi odağı bebek olacaktır. Kadında annelik duygusu hakim hale gelir ve cinsel dürtülerini baskılar. Partnerler birbirleri ile özellikle sağlık problemleri dışında ilgilenmeyi bir kenara iterler ve bunu epeyce bir süre hatırlamazlar.
Gebelik boyunca kadın vücudunda meydana çok büyük değişiklikler, doğum sonuna kadar devam edecektir. Doğumdan sonra bu değişikliklerin bir çoğu geri dönmekle birlikte, kalıcı olanlar da vardır.
Uterus (rahim), doğumla birlikte büyük oranda küçülür, ancak son halini alması 4-6 hafta kadar sürer. Buna rağmen gebelik öncesindeki kadar küçülemez. Doğumdan sonra rahim içinden, doğum kanalı yoluyla gelen, ilk başlarda kana benzer şekilde kırmızlı renkli iken, giderek açılan ve sonunda beyaz / şeffaf renge dönen fizyolojik bir akıntı söz konusudur ki buna loshia (loşi) denir. Loshia, genellikle kadının pet kullanmasını gerektirecek kadar bol miktardadır. Kadın bu dönemde kendini gebelik öncesinde, adetli olduğu dönemlerdeki gibi hisseder. Bu nedenle cinsel dürtüleri baskılanır, libido (cinsel istek) azalır.
Normal vajinal (spontan) doğum ( NSD ), sırasında, özellikle ilk doğumlarda bebeğin başı vajinadan dışarı çıkarken dış kısımda (perine) ve vajinal duvarlarda şiddetli gerilmeye bağlı olarak düzensiz yırtılmalar olmaması için bu bölgeden geçişi kolaylaştırmak adına küçük bir kesi ile olası komplikasyonlar önlenir. Bu kesiye epizyotomi denir. Bebeğin çıkışından sonra kontrollü olarak kesilen bu kısım, yeniden dikilerek kapatılır. Bu yara yerinin iyileşmesi için yakalaşık 4-6 hafta geçmesi gerekir. Bu süre içinde yara yerinin temiz tutularak enfekte olmaması sağlanmalıdır. ışte gerek kadın ve gerekse de erkek bu yara yerine zarar verecekleri düşüncesi ile cinsel ilişkiden sakınırlar.
Sezeryan ile doğum yapan kadınlarda durum biraz daha farklıdır. Sezeryan ameliyatı sırasında ciltten başlayarak rahim de dahil olmak üzere karının tüm katları sıra ile kesilir ve bebek alındıktan ve gerekli temizlik sağlandıktan sonra cerrahın tercihi doğrultusunda tüm katlar ya da gerekli olan katlar tekrar dikilerek, operasyona son verilir. Operasyon yerinin iyileşmesi, kasların ve diğer katların yeniden asgari düzeyde eski halini alabilmesi için 6-8 hafta kadar geçmesi gerekecektir. Bu süre içinde çiftlerin cinsel ilişkiden kaçınmaları doğaldır.
Gebelik sırasında alınan kiloların bir çoğu, biraz da dikkat edilmek suretiyle 3-6 ay içinde verilebilir. Ancak bu kilo kaybının 6 hafta içinde olması beklenemez. Fazla kilolar, kadının kendine olan özellikle cinsel güveninin sarsılmasına neden olacaktır. Eşinin, onu eskisi kadar beğenmeyeceğini bile aklına getirebilecektir. Bu durum kadının düşündüğü kadar vahim olmasa da bir anlamda erkeğin libidosunu da etkileyebilmektedir. Bu nedenle cinsellik yönünden erkek de bu dönemde çekinceli davranabilmektedir.
Göğüsler, gebelik sırasında en büyük değişime uğrayan organlardan biridir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, çeşitli büyüklüklere ulaşabilir. Ayrıca, emzirme söz konusu olduğundan göğüslerden süt geliyor olması psikolojik olarak çiftlerin libidosunu baskılayacaktır. Göğüsler genellikle büyük ve belki biraz daha sarkık görünüm alabilir. Bu da erkeğin libidosu yanında, kadının da kendine karşı güvenini etkileyebilecektir.
Vajinal kanal, doğumdan sonra eskiye dönüş göstermekle birlikte, hiçbir zaman gebelik öncesi haline gelmez. Vajinal dokular ve pelvik döşeme zayıflamış olduğundan, cinsel ilişki sırasında vajina, penisi eskisi kadar kavrayamaz ve kadın vajinal kaslarını eskisi kadar etkili kullanamaz. Bu da cinsel ilişkiden alınacak zevkin azalmasına neden olur.
Vajinal kanal ve pelvik döşemede meydana gelen değişimlerle birlikte önde idrar kesesinin ve arkada rektumun ( kalın barsağın son ve anüsle birleşen kısmı) vajinal boşluğa doğru sarkması söz konusu olabilir. ıdrar kesesinin sarkmasına sistosel, rektumun sarkmasına ise rektosel denir. Sistosele bağlı olarak idrar kaçakları meydana gelebilir. Rektosel ise kabızlığa neden olabilir. Bu iki organın sarkıklığının fazla olduğu durumlarda vajina dışından da fark edilir bir görünüm meydana gelebilir.
Gebelik döneminde vücutta biriken fazla miktardaki sıvı, doğum sonrasında idrar ve terleme yoluyla geri verilecektir. Bu nedenle özellikle lohusalık döneminde sık idrara çıkma ve aşırı terleme olabilir. Terlemenin diğer bir nedeni de lohusalık döneminde metabolizmanın artmış olmasıdır. Bunlar da çoğu kez kadının cinsel ilişki sırasında kendini iyi hissetmemesine neden olabilecektir. Terlemenin çok fazla olduğu durumlarda aynı his erkek için de söz konusu olabilir.
alıntıdır
:))))) yukarıda yazılanların çoğunu kısa süre önce yaşamış biri olarak yazıyorum....gerçekten çok zooooooooooooooooooooooorrrrrrrrrrrrrrrrcok güzel moral oldunuz ha bu ne ya
herşey çok açıklayıcı çok güzel. ben 3 yıllık evliyim. şuan bebek düşünmüyoruz. ben bi çocuk sahibi olmayı herkes gibi çok istiyorum ama çok fazla endişelerim var. evlendikten sonra 6 kilo aldım. kızken aşırı zayıftım. şimdi normal 52 kiloyum. buna rağmen kilo alımında kalçamda acayip çatlamalar oldu. hamile olduğumda bu çatlaklar dahada artarsa tam bi facia olurum. tüm vücudum yol haritası gibi olur herhalde. bu yüzden çok korkuyorum ve pisikolojik olarak hamile kalmak istemiyorum. bunu nasıl engelleyebilirim. bunu aramızda yaşamış olanlar elbette vardır. bu durum nasıl atlatılabilir yada nasıl önlenebilir. paylaşırsanız çok sevinirim. şimdiden teşekkürler.
eşinden bi adım bekleme bence çok ayrıntıya giremicem ama birazda bayanlarda bitiyo iş ..
adımları sen at onu istediğini ona belli et hatta abart atla kucağına bence bu duruma hiç bi erkek hayır demez..
biz kadınlar gurur yapıp cinsellilkte ilkleri hep erkekten bekliyoruz..
hayır bunu yanlış buluyorum ben ..
benimde doğumdan sonra kilom kaldı karnım vallahi 5 -6 aylık giibi hala ve vücüdum baştan aşağı çatlak ama umrumda bile değil benim eşimde ilk zamanlar canım yanıcak diye bebeğin verdiği yorgunlukla filan pek yanaşmıyodu ..
ama ilk adımları ben attım hatta onu çok şaşaırttığım anlar oldu ...
ilk doğum yaptığımda dağınık saçlar lohusa teri vücüt sürekli akan göğüsler sarkık karın ve göğüs vs vs vs kızımın sürekli ağlaması........
bidaha hiç eskisi gibi olamıcaz diye düşünüyordum eşimde itiraf etti hatta oda toparalanamıcam sanmış ama 40ım çıktığı gün tamamen farklı bi kadın oldum ..
eşimi dedğim gibi çok şaşırttım şimdi eşim 2 gün ilişkiye girmesek 3. güne resmen kovalıyo evin içinde eskisinden çokdaha iyiyiz diyebilirim..
yani bu cinsellikte herşeyi adamlardan beklemek yanlış canın istiyosa bi yolunu bulup kocana yaklaşıcaksın arkadaşş
cinsellik evliliğin temel taşlarından bence çok dikkat edin ..
cok güzel moral oldunuz ha bu ne ya
tuhaf mıyım bilmiyorum ama sanırım bir yanlışlık var. bebeğimiz doğalı neredeyse 5 ay oldu. bir kez denedik, ben zorlanınca bıraktık, 1 ay falan sonra da 1 kez oldu. ama benim hiççç isteğim yok. aklıma bile gelmiyor. 10 senelik evliyim, eşim zaten ezelden böyleydi, illa ben yanaşcam önce, e ben de yapmayınca artık bitti gitti. daha önce ben kovalardım resmen, anlatırdım derdimi ama çok da umurunda olmazdı. kocasından köşe bucak kaçan kadınları duydukça şaşırıyorum, bana da bu denk geldi. yorgunum diyo çıkıyo. ben de eskiden olsa üzülürdüm ama dediğim gibi artık istemiyorum, o yüzden işime de geliyor. bir taraftan da diyorum, böyle evlilik mi olur? annem bile anlamış başka bi konuda konuşurken, lafı geçmişti, çok önemli tabi diyo, çözmeniz lazım diyo. bende diyorum böyle olmayan erkekler de olamaz mı? hayır diyor daha genç bu normal değil. oofff off.
herşey çok açıklayıcı çok güzel. ben 3 yıllık evliyim. şuan bebek düşünmüyoruz. ben bi çocuk sahibi olmayı herkes gibi çok istiyorum ama çok fazla endişelerim var. evlendikten sonra 6 kilo aldım. kızken aşırı zayıftım. şimdi normal 52 kiloyum. buna rağmen kilo alımında kalçamda acayip çatlamalar oldu. hamile olduğumda bu çatlaklar dahada artarsa tam bi facia olurum. tüm vücudum yol haritası gibi olur herhalde. bu yüzden çok korkuyorum ve pisikolojik olarak hamile kalmak istemiyorum. bunu nasıl engelleyebilirim. bunu aramızda yaşamış olanlar elbette vardır. bu durum nasıl atlatılabilir yada nasıl önlenebilir. paylaşırsanız çok sevinirim. şimdiden teşekkürler.
herşey çok açıklayıcı çok güzel. ben 3 yıllık evliyim. şuan bebek düşünmüyoruz. ben bi çocuk sahibi olmayı herkes gibi çok istiyorum ama çok fazla endişelerim var. evlendikten sonra 6 kilo aldım. kızken aşırı zayıftım. şimdi normal 52 kiloyum. buna rağmen kilo alımında kalçamda acayip çatlamalar oldu. hamile olduğumda bu çatlaklar dahada artarsa tam bi facia olurum. tüm vücudum yol haritası gibi olur herhalde. bu yüzden çok korkuyorum ve pisikolojik olarak hamile kalmak istemiyorum. bunu nasıl engelleyebilirim. bunu aramızda yaşamış olanlar elbette vardır. bu durum nasıl atlatılabilir yada nasıl önlenebilir. paylaşırsanız çok sevinirim. şimdiden teşekkürler.
Normal doğum oldu, fakat araya başka şehre taşınma vs vs. girdi iyice uzaklaştık. 3. yıla girdikten sonra yavaş yavaş başladık. O yanaşmamı bekledi ben bekledim, arada sırada birkaç kez oldu 3 yıl zarfında. Bizde mi problem var yoksa bukadar uzun ara veren oldumu
biiizz
yok ya içimden gelmiyorr, sadece öpüşmek güzel, gerisi gelmiyorrr, zorla da olmuyor ne yapayım
onun da pek yok heralde, belki de üstüme gelmek istemiyor bilmiyorum
geçen aşk romanları okusana işe yarıyomuş diyo, demekki umursuyo
ama yok yani, aklıma bile gelmiyor, normal de değil, istemiyorum böyle olmasını da ama olmuyorrr