Diyet

Chocolita

Nirvana
Pro Üye
30 Ocak 2017
12.758
194.210
Merhaba arkadaşlar. Ya da merhaba ''ben''. Uzun zamandır başlatmak istediğim mücadeleye start vermek için bu akşam ki kızarmış kanatları bekledim. Evet, yedim ve buradayım.

Ben doğumdan sonra bir türlü kilo veremedim. Daha doğrusu sanırım hiç gerçekten karar veremedim. Yoksa kararlı durabilsem çoktan vermiştim bu kiloları. Buna karar vermek demek nefsini terbiye etmek demek. Çikolatalar tatlılar yalan olacak demek. Bende bir süre bunu yapmak istemedim. Bütün vaktim oğlumla geçiyor. Ondan arta kalan zamanlarda kendimi mutlu etmenin bir yolu gibi geliyordu bu atıştırmalıklar.

Bu çocuklu dönemimde artık tek keyifli aktivite eşimle film seyretmek. Bazen bu bile bir zenginlik oluyor benim için. Çünkü genelde oğlumun yanında bende uyuyakalıyorum. Bazen o kadar geç uyuyor ki..
Neyse, bir şekilde o kutsal an gelip film açılacagı sırada da malum bu kıymetli zamanı olabilecek en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum. Bir kere bir tencere patlamış mısır baş köşede yerini alıyor. Varsa çikolata bisküvi kola.. Ama o aşkım patlamış mısır kesin bulunmak zorunda.

Şimdi biraz diğer aşklarımdan bahsedeyim;
Pofudukcugum ekmek
Sevdiceğim çikolatalı sufle ♡
Veee tabi ki ciger parem patates kızartması

Hiç sevmediğim şey;
Bunları yememe ihtimali

Diğer sevmediğim şeylerden bahsedecek olursam;
Eski kıyafetlerimin üzerime olmayışı. O çok severek aldıgım kot gömleğimin düğmeleri artık kapanmadıgı için ceket gibi kullanmaya çalışırım diye kenara ayırışım. Göbeğim yüzünden giydiğim iç çamaşırlarının içinde hiç seksi olmayışım ve özellikle göbeğimi kapatmak isteyişim. İyice irileşen göğüslerimin altının pişik olması ve bu durumdan tiksiniyor oluşum.
Ve en sinir bozucu yanı bütün bunlara rağmen benim iradesiz oluşum. Karar vermek istemeyişim. Çünkü bu küçük zevklerimden gelen mutluluga daha çok ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Hem çocuk, hem yorgunluk, hem bütün gün evin içinde özgürlüğümün kısıtlı oluşu, hem evin bütün işleri, hem de üstüne tatsız tutsuz bir beslenme biçimi. Hani bari oradan şımartayım kendimi diyordum bende. Zayıf olmanın bana vereceği özgüveni ve mutlulugu buna değişiyordum.

80 kiloyum. Evlenmeden önce 60 kiloydum. Daha öncesinde 50 kilo. Lise döneminde arkadaşlarımın kantin tutkusu biraz bana da geçmiş olacak ki, hep eşlik edeyim derken 10 kilo alıp 60 oluvermişim. 50 den 60 olmak fazla canımı sıkmıyordu o zamanlar. Çünkü hala düzgün bir fiziğe sahiptim. O dönemlerde eşimle mesajlaşmaktan ve buluşmalarımızı düşünürken karnımda uçuşan kelebeklerden dolayı yemek falan düşünmüyordum. Çikolataymış, patlamış mısırmış aklıma bile gelmiyordu. İhtiyac duymuyordum sanki. Ne kadar lezzetli olduklarının bir önemi yoktu. Ne bileyim dolmanın tadı neyse çikolatanın tadı da oydu. Hani onu ekstra çekici kılacak hiçbir hassasiyet yoktu içimde. Aksine yemek saatlerini kısa tutup hemen odama geçmek istiyordum. Sanırım içimdeki maksimum mutluluk ve heyecan duygusu, tatlı şeylerdeki o mutluluk hormonuna olan ihtiyacımın %100'ünü karşılar duruma geliyordu. Bilmem belki buydu fazla yemeyişimin sebebi..

20 yaşımda evlendim. 60 kiloyla çıktıgım yolculuga ilk yılda 10 kilo alarak 70 kiloyla devam ettim. Evlenince kilo alıyorsun derlerdi inanmazdım. İşte tam da bu dönemde içimdeki mutluluk, öncesinde beni tatlı-tuzlu yiyeceklerden alıkoymayı başaran şeyken, artık tam aksine içimde bunları yeme isteği uyandıran mutluluga dönüştü. Yani yemeyi bana unutturan mutluluk birden mutluluktan yememi sağlayan şey oldu.
Kilo alma serüvenimde mutluluğun üstümdeki bu farklı etkileri o kadar ilginç ki..

Eşimle geçirdiğimiz güzel zamanlar tatlılarla cipslerle daha keyifli olur hale gelir oldu. Hadi beraber çıkıp iki künefe atalım der olduk. Hiç yoktan çıkıp tatlıyla enleri yaşamaya başladık. Çünkü o kadar keyifli oluyorsun ki, daha fazla nasıl keyifli olunabiliri düşünüyorsun. O dönem eşimde 20 kilo aldı. Ama onun aldıgı kilolar onun işine yaradı. Çünkü kendisi 180 boyuyla 56 kiloydu. Aldığı kilolarla bayağı toparlandı. Ama ben...

70 kiloydum. Aynaya bakınca farkı görüyordum ama göbeğim hafif kıvrımlı dursa da gideri vardı. Tamam fazla kaçırmıştım, farkındaydım ama o kadar da fena sayılmam diyordum. Yani kendime olan güvenimi korumamı sağlayacak görüntüye hala sahip oldugumu düşünüyordum. Küçük bir diyetle bu işi hallederim gözüyle bakıyordum. Ta ki o güne kadar...

Hamile kaldım. 9 aylık süreçte tam 10 kilo daha alarak 80 kiloya ulaştım. Hamilelikte kilo almak doğaldı. Almam gerekenden fazlasını almamıştım. Ama normalde olmam gereken kilonun çok çok üstündeydim artık. Eğer 60 kiloyla hamile kalsaydım işim çok daha kolay olurdu ve belki bu kadar etkilemezdi bu durum beni. Ama öyle olmadı..

Doğum yapalı 2 sene oldu. Hala 80 kiloyum. Gram vermedim. Çünkü gram çaba sarf etmedim. Sebebi en yukarıda açıkladıgım üzere, çocugun verdiği yorgunluk ve içimdeki mutlu olma isteğini doyurabilme açısından keyiflerimden vazgeçmedim. Yani bile bile bunu sürdürdüm. Hani mutluluğun üzerimdeki etkilerinden bahsetmiştim ya, şuan bunun 3. farklı evresini yani mutsuzlugu giderebilmek için yeme isteği evresini yaşıyorum. Sanırım içlerinde en tehlikelisi bu. Çünkü baş edemediğim bir şeye dönüştü.

Önce burada diyet gruplarına katılmayı düşündüm. Denedim de. Ama olmadı. Her gün yazmam gerekmesi, tartı fotoğrafı, günlük menü ve haftanın sonunda kilo güncellenmesi olayı bana göre değil. Çünkü kendimi tanıyorum. Kendimle baş edebilme konusunda yapabileceğim en iyi şey önce kendimi kontrol altına alabilmekken, burada herhangi bir diyet grubunda denetlenme hissi beni daha fazla gerdi ve o sürece uyum sağlayamadıgımı gördüm. Ben hep böyleydim. Üzerimde bir baskı hissettiğim zaman hepten her şeyi bırakırdım

Evet sonunda bunu yapmak istiyorum. Önce kendimi biraz kısıtlayarak başlamak istiyorum. Ufak ufak halledeceğim bu işi. Neden bu kadar zor geliyor şimdi bilmiyorum.. Sanki büyük bir olaya hazırlanıyor gibiyim. Sanki önümüzdeki günlerde büyük bir şey yaşayacağım. Kendi kararlarından korkar mı bir insan.. Hele ki bu karar işine yarayacaksa. Ama ben artık kararımı verdim ve içimde bunun tedirginliğini yaşıyorum. Çünkü mutluluğu aradığım yolları kapatmak üzereyim. Kendime başka yollar aramak üzereyim. Yemekten vazgeçtiğim şeylere ihtiyacım oldugunda bununla baş etmeye çalışmak üzereyim. Ama artık karar verdiğim için bunun dönüşü yok. Bunu yapacağım.

Peki artık karar verdiğimden nasıl bu kadar eminim, neden bugün. Çünkü en yukarıda size bahsettiğim kızarmış tavukları yedikten sonra eşim ''Aşkım eğer doyduysan tepsiyi ben kaldırayım, sende kalanları getirirsin" dedi sağolsun. Ama ben ''eğer doyduysan'' cümlesinden sonrasını pek duyamadım sanki. Çünkü tepsiye baktım, eşimin önünce 4 kanat kemiği ve yarısını bitirip bıraktığı pilav dururken benim önümde neredeyse 12 tavuk kanadı kemiği ve bütün pilavı bitirdiğim için boş tabağım duruyordu. Bunu bilmesine rağmen doyup doymadıgımı sormasını içime sindiremedim bir türlü ve o an da beynimde bir zonklama hissettim. Bir an kendimden tiksindim. Eşimin gözünden kendimi gördüm sanki. Habire löp löp yemek iğrenç bir durum. Üstelik eşinden daha fazla yediğini görmek ve bundan çekinir hale gelmek. Yemek yemek ne zaman böyle bir hal aldı bilemiyorum..

Ben içimde ne var ne yok en açık şekilde döküp kendimle yüzleşmek istiyorum ki bu amaca bağlanayım. Zoruma gitsin canım yansın ki ben bu işten vazgeçemeyeyim. Fazla kilo daha çabuk terlemek demek. Daha sık banyo yapmak demek. Böyle insanı iğrendiren tarafları da var. Ben sık banyo yapıyorum ama insanlık hali oluyor, fazla hareket edip akşam yorgunluktan banyoya giremediğimde eşimin yanaşmasını istemiyorum. Bunlar hayatımın gercekleri. Eşim benimle kilom hakkında konuşmuyor ama biliyorum hissediyorum.

Evet, bir yerden başlayalım o zaman. Benim herhangi bir diyet listem yok ve olmayacak. Bu kararlı anımı riske atmayıp kendi yollarımdan gideceğim. Tıpkı 6 yıl önce yaptıgım gibi bazı çizgiler içinde kalarak her yolu deneyeceğim. Ama dediğim gibi kalıplara girmeden kimine göre sağlıklı, kimine göre sağlıksız benim için ideal olanı seçeceğim.
Buraya yapabilirsem her gün, vakit bulamazsam arada sırada girip o gün neyden vazgeçtiğimi yazacagım. Ya da azıcık aşımla Rabbim o gün bize ne verdiyse, ne yediğimi yazacağım.
Şuan bu konu benim için çok çok önemli bir hal aldı. Göz önünde olan bir günlük tutmak istedim ki kararımın arkasında daha net durabileyim. Bunun burada durdugunu bileyim.

İlk yapacagım şey 50 kiloluk taş halimin fotoğrafını buz dolabının ve ekmekliğin üzerine yapıştırmak.
Ve başlasın!


Güncelleme: Ben 20 kilo verdim diyete ve spora devam ediyorum ben incecik oldum ben ben bennnn beeeennnnn çok mutluyumm
 
Son düzenleme:
Hiç sıkılmadan okudum
İnş kararlı bi şekilde dewam edersiniz
Allah yardımcınız olsun
Bende şimdilik kahvaltıda ekmegi azalttım
Bir,bir bucuk ekmek rahat yiyodum şuan ceyrege indirdim.bide cayın sekeri üçtü onuda bir bucuk yaptım ama hiç keyif alamıyorum.
Kilomu falan sormayın,cünkü görünüşte kilolu durmuyorum ama göbegim için yapıyorum bunları
Sezeryan göbegi var gitmek bilmeyen ve gittikçe büyüyen
 
Slm öncelikle kararınız için tebrik ederim diyet yapmak değil diyete hazırlanmak ennnn zoru zaten
Bende aynı psikolojiyi yaşadım aslında hepimizin yaşadığı tam bu anlattıklarınız
Bende diyete başlarsam dünyanın sonu gelecek asla mutlu olamayacakmışım gibi geliyordu
Hep bu yüzden başlayıp tekrar başa sardım
Ama işin içerisine girip kilo vermeye başladıkça bu yedikten sonraki mutluluğun çok daha önüne geçiyor ve keşke daha önce başlasaydım oluyor
Korkmayın gerçekten az yiyerek ve sağlıklı beslenerek çok daha mutlu olunuyor
Benim de 2 oğlum var küçüğüm 13 aylık 1 ayı aşkın süredir diyetteyim ve çikolataları tatlıları bıraktım bi yere kaçmıyorlar ya onlar hala aynı tadları değişmiyor ki
Ama ben değiştim eski kıyafetlerimin içerisine girdim
Her gören hiç Doğum yapmış gibi değilsin maşallah diyorlar daha ne olsun bundan daha çok mutlu edemez ya çikolatalar
Size başarılar diliyorum fırsatınız oldukça her gün menü paylaşın motivasyonunuzun düştüğü anlar olacaktır zayıflama hikayelerini okuyun canınızın en çok yandığı anları düşünün ve 60 kilo olduğunuzu hayal edin
 
Merhaba,

Sırf motivasyon kazanmak için son günlerde deli gibi diyet sayfaları okuyorum. Bu vesileyle bu sayfayı da okudum. Çok samimi yazmışsın, bu samimiyete kayıtsız kalamadım bir önceki açtığın konuyu da okudum:)

İnan o kadar yorgunum ki “benim de halim şu” demeye üşeniyorum şu an. Oysa yazmak istediğim o kadar çok şey var ki. Benim de senin gibi içimi dökmeye, birilerinden “seni anlıyorum” cümlesini duymaya o kadar ihtiyacım var ki. İşte sırf bu yüzden yazmak istedim: seni çok iyi anladım.

Konuyu takipteyim.
 
Aynen o göbek bende de var işte. İnşallah beraber kurtulucaz bunlardan
 
Son düzenleme:
Bu yorum sabah elimi uzatıp yiyemediğim çikolatanın yerine geçti şuan da teşekkür ederim :) ''seni anlıyorum'' ne büyülü bir cümle dimi.. Sıkıntıların çoğu aslında bu iki kelimeyi duyamamış olmanın acısından geliyor.

Hayatımızın bazı farklı evrelerinde aynı şeyleri hissetmiş olabiliriz. Bu yüzden bende seni çok iyi anlayabilirim. İnşallah bu kiloların üstesinden gelebilecek motivasyonu hiç kaybetmeyiz
 
İnanın öyle yapıyorum :) kendimi 60 hatta 55 hayal ediyorum. Aynaya baktım dün. Göbeği biraz havaya kaldırıp içeri soksak, memişleri biraz küçültsek, kollarda sallanan parçaları da kessek süper oluyor :)) kalça sorun değil kalça kalabilir

Bende sizi azminizden dolayı tebrik ederim :) Bazen ''aa biraz zayıflamışsın sanki'' diyorlar bana. Sanırım siyah giyiyor oluşum yanıltıyor onları. Ya da elbisenin kesimi :/ Yok ben kilo vermedim aynıyım diyorum yok illa sen kilo vermişsin diyor :/ tamam hani iltifat etmeye beni mutlu etmeye çalışıyorsun da olmuyor be arkadaşım :))
 
Evet, gelelim bugün ne yedime.
1 yumurta
2 dilim ekmek
5-6 adet çeri domatesi
1 salatalık

İnanılmaz bir şekilde kendimi aç hissetmiyorum :/ Sanırım bu şundan kaynaklanıyor, normalde domates salatalık olmazdı benim menümde. Yani kendi başıma kahvaltı ettiğim zaman bir omlet yapardım onu da yarım ekmekle temizlerdim. Belki biraz daha fazla ekmek alıp onunla da nutella yerdim. Ama bu sabah ekmeğin yerine domates ve salatalıgı bolca koyunca, ekmek azaldı, midemi dolduran şey sebzeler oldu. Aslında aç hissetmemek kolaymış.. Ekmeği çıkar, başka şeyler koy. Mantıklı

Şuan kahvemi içiyorum. Domateslerim buz gibiydi hafif üşüdüm sanki.. Mis gibi kahvemi yaptım. Kahvemi orta şekerli yaptım. Şekersiz içemem kahveyi. Sürekli kahve de içmiyorum zaten.. Ne kadar çok kahve dedim :|
Yanında da 4 adet küçük bisküvi yedim :)
 

İnşallah...

Bugün ben de bir başlangıç yaptım hadi bakalım:)

Sabah yarım yumurtadan peynirli omlet yedim bir bardak çayla.
Öğlen Bir kase yoğurda bir elma ve yulaf kepeği koyarak yedim
Akşam 2 yemek kaşığı bulgur pilavı ile 2 yemek kaşığı kuru fasulyeyi karıştırıp yedim yanında bir kase yoğurtla
Ne gözüm doydu ne de karnım şu anda açım

Sıvı olarak; Öğleden önce 2 bardak çay, öğleden sonra az şekerli Türk kahvesi tükettim

Su şişeme de kabuk tarçın koydum onu içtim ve hatta içmekteyim.

Bu akşamı böyle kapatmak istiyorum bilmiyorum başarabilecek miyim
 
54

İnşallah akşamı öyle kapatmışsınızdır :)
Eşim bu akşam kızartma istedi. Patateslerin bir kısmını kızartıp bir kısmını fırına verdim bende. Hiç yağsız fırınladıgım patatesleri ben yedim :/ bir şekilde patates yemeliydim yoksa dayanamaz komple diyetimi harcardım biliyorum. Neyse ki az hasarla hallettik :) hasar kısmı şurdan geliyor, geç yedim. Diyette 7 den sonra hiçbir şey yememek lazım. Neyse buna daha çok dikkat edicem :)
 
Acaba kendimi mi kandırıyorum :/ bu her zaman ki 1 haftalık ömrü olan diyetlerden mi diyorum bazen. En sevdiğin tatlıyı görene kadar olan diyetlerden mi :/ Annen en sevdiğin yemeği yaptıgında ne yapacaksın diyorum.. Aslında ben demiyorum şeytan diyor. Off öyle anlara hiç hazırlıklı değiliiim.. Çok hassas hissediyorum kendimi. Sanki hemen kabul edermişim gibi geliyor korkuyorum. Ama etmicem hayır. Hayııııııırr ben bir karar verdim. O kadar mı iradesizim ben o kadar mı zayıfım. Şuncacık şeyin üstesinden gelemiyorum. O zaman bir halt da beceremem ben. Reddetmeyi öğrenicem.
 
Evet akşamı öyle kapattım.
Ama o kadar da mutlu değilim. Bir üstte yazdığın gibi, kendime pek inanmıyorum. Ne zaman bitecek onu bekliyor gibiyim adeta.
 
Hayatından herşeyi çıkarma ye ama az ye
Örneğin kahvenin yanında ufak bir parça çikolata ye ama ikincisini yeme
Hayatın keyfi bunlar azar azar yapıcaksın
Bir süre pilav makarna patates kızartmasından uzak dur daha sonra dediğim gibi azar azar yersin
Diyet sayfalarını izle instagramdan insanlar ne kilolar vermiş
100 küsür kiloda olanlar var onlarda veriyor sen niye vermicen 80 kilosun 20 kilo alt tarafı inan zor değil
Protein ağırlıklı beslenicen.dışardan söyleme evde kendin yap
 
Az yedim. Hala diyete sadığım. Kendime saygım var çünkü. Şuan aşırı yükseldim kendime karşı. Yaparım abi. Ben neler gördüm.. En iyisini hak ediyorum. Ben şuan aşırı doluyum. Sen yeme içme günlüğü olabilirsin ama işin ne az dinle. Ben inatçılık edip ihtiyacım olan anti depresanları almadım. Çünkü bana bu zıkkımları 14 yaşımda verdiler beni sarhoş gibi keş gibi ortalıkta gezdirdiler. Ne çocukluğumu yaşayabildim ne ilk anneliğimi! İlk anneliğimi derken emziremedim yavrumu odur. Çünkü b*k gibi kestiler benim sütümü. Yeni doğan lohusa kadın 4 ay ağlatılır mı? O süt ne olur? Kalmadı tabi.. Sevgili eşek eşim sütü kesilen benken, aileme resti çeken kişi oldu. Neden? Çünkü doğumda annem yanımda kalsın dedim. Bu sebebi, bu. Sadece bu. Kendi annesi üzerine alındı ve eşim sağolsun annemi istemeyeni istemem tarzında bir yükselişle hayatımın içine etti o zaman zarfında. Biraz argo konuştugumun farkındayım ama şuan normalde olduğum halimden çok başka doluyum o yuzden. Kendimi ifade etmekte zorlanıyorum ilk defa. Ne desem az sanki. O yüzden az biraz küfürle tamamlıyorum. Bdv de konu açmak işime gelmiyor. Hep bildiğim şeyleri duymak için niye konu açayım ki.. Bende biliyorum bütün cevapları. Ben yorum istemiyorum ki içimi dökmek istiyorum. Olanları anlayabilecek ve karşılayabilecek olgunlukta oldugumu düşünüyorum.

Ama şuan içimdeki sönmüyor. Her Allahın günü soluğu bende alıp can sıkıcı hareketlerine rağmen saygıda kusur etmediğim kayınvalidemin, sadece ama sadece haftasonları gelme olayına bir çözüm bulmasını istemiştim eşimden. Haftaiçi gelsin sorun değil, baş üstüne. Haftasonu be adam.. Haftaiçleri zaten yüzünü göremiyorum. Akşamları çocuklaberaber uyuya kalıyoruz çoğu zaman. Ben seni doğru dürüst bir hafta sonu çocuğu uyututtum o 2-3 saat arada görebiliyorum. Seninle o zaman film seyredebiliyorum. O zaman giyinip sevişebiliyorum. Seninle istediğim her şeyi başbaşa kaldıgımız o an yapabiliyorum. Çok mu şey istedim sanki.. Ben sana hangi sınırı aşarak, hangi hakareti ederek bir açıklamada bulundum ki sen bana benim anne ve babamı sevmediğini, onların varlıgına tahammül edemediğini söyledin. El üstünde tutulmadın mı sen şimdiye kadar? sen annemle babamı ne zamanda bir görüyorsun ne olur söyle ya? Yalvarıyorum söyle sen ne zamanda bir görüyosun ya.. 2 ayda bir anca görüyorsun sen bu insanları? Nesinden bıktın nankör! Bu mu senin misillemen! Ben haklı olmama rağmen o kadar kelimelerim seçip konuştum ki yanlış anlama beni, kırılma bana. Sen nasıl bu kadar rahat kuruyorsun bu cümleleri! Sütüm kesilirken yaptın aynısı aileme. 4 ay gitmedin yüzlerine bakmadın. Kestin sütümü! Hiç mi düşünmezsin hiç mi hassasiyetin yok bu konuda senin!

Tamam biraz rahatladım ben.. Bugün bir dünya temizlik yaptım. Çok ama çok yorgunum. Şuan bunları eşime söylerdim ama çocugu uyutup dinlenmeye o kadar ihtiyacm vardı ki yapamıyorum. Müzik dinliyorum.
 
Son düzenleme:
Haklisin vhalla hafta sonu ne isleri var ailelerin evde ...bu denli anneci olunmaz
Senin ailenle derdi ne peki? Yani elde tutulur sebebi var mi ?
 
Haklisin vhalla hafta sonu ne isleri var ailelerin evde ...bu denli anneci olunmaz
Senin ailenle derdi ne peki? Yani elde tutulur sebebi var mi ?
Evlenmeden önce babam beni vermek istemedi. Kültür farkından dolayı istemedi. Ama babam hep kulaktan dolma yanlış bilgilerle hareket ettiğini kendi de itiraf etti. Biz evlendik ve herkesle iyi anlaşır oldu. Babamla da annemle de çok iyilerdi. Doğum zamanımda 2 yıl önce annemle bir sıkıntısı oldu. O da işte anlattıgım gibi annem yanımda kalmak istedi. Kayınvalide de saf dışı oluyorum diye alınınca eşim doğumumun henüz 2. gününde telefonda anneme söylemediğini bırakmadı. Benim sütüm eşimin yüzünden kesildi. O an nasıl ağladığımı hatırlıyorum da.. Böyle bir şey olamaz hırkırmaktan tıkanıyordum. Eşime hiç onu sorumlu tuttugumu söylemedim. Siz dedim sadece. Ama beni en çok üzen onun aileme rest çekmesiydi. Yani sen kimsin? Öyle işte. 2 yıl geçti olanlar unutuldu ama şimdi böyle bir olayda ailem hakkında bu şekilde konuşması bende filmleri kopardı
 
Kv epey yonlendiriyor sorun anlasildi,oğlu da itaatkâr...isin inanilmaz zor...elinden geldiğince tukenmemeye calis,zira esin annesinin gercek yuzunu gormedikce bu boyle gidecek
 
Kv epey yonlendiriyor sorun anlasildi,oğlu da itaatkâr...isin inanilmaz zor...elinden geldiğince tukenmemeye calis,zira esin annesinin gercek yuzunu gormedikce bu boyle gidecek
Hayır ama bu onun yanına mı kalacak şimdi. O benim karanlık yanımı bilmiyo. Ben öyle az burnu sürtsün diye babamın evine gidip 3 gün 5 gün sonra dönmem ki. O zaman bok gibi otursun burada anasıyla hiç sorun değil. Ben sezeryanlıydım 2 yıl önce patlayamadım. 2 yıldır ailem konusunda eşime karşı doluyum ben. Şuan bu çok fena oldu. Her an her şeyi yapabilecek durumdayım ben bu halimden nefret ediyorum
 
Konudan sapmış olmayayım ben, aynen devam..

Ben bugün sabah 1 dilim ekmek, biraz domates ve salatalık yedim. 2 haşlanmış yumurta yedim. 1 olmalıydı..
Akşam çeyrek porsiyon makarna yedim.
 
Belki ozur diler soyledikleri icin,gerci sen daha iyi tanirsin da...bu denli sinirliyken az beklemede kal fakat su bir gercek ki bu biter baska konu baslar kv nin insafina kaldin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…