Devlet okulundan istenen paralar ve bitmeyen eksikler...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çok üst değil ama programlarım için yeterli ve içinde asla birşey tutmuyorum harici hdd var herşey onda. Bakımını ben kendim yapıyorum. Konudaki diğer üye gibi ssd alıp kendim takmayı düşünüyorum. Pc ömrünü uzatmış olurum hem biraz daha. Bir kere tamir gördü ama canavar gibi hâlâ bence bu biraz kullanana göre de değişiyor.
 
sınıfta kalma olmayacak mı yani?
Bakanın sözü açık.
Ama her konuda olduğu gibi bunda netlik yok, neyin ne olacağı belli değil.
Bir şey yapıyorlar sonra evirip çeviriyorlar.
70in altında kalan bırakılacaksa bu sene mezun sayısı düşecek, bizim okulun yarısı mezun olamaz, var mı böyle mantık.
Mecbur Türkçe öğretmenleri sınavlarını kolaylaştıracak mesela benim sınıfa alfabenin 3.harfi ne gibi soru sormalılar.
Merkezi sınav var bir de, ona yapacak şey yok.

Ay merakla bekliyorum valla bu lafı nasıl yiyecekler diye.
 
Kesinlikle şeffaflık yok bir de okullara nakil olan öğrencilerin ödediği paralar ne oluyor mesela ben bunu da merak ediyorum
 
Laptop çöp oldu demektense bilişimcilerden destek almak daha mantıklı illa ki ilgili veliler vardır
 
Öyle demeyin yukarıdan aşağı ne zaman birinin ucu dokunacağı belli olmuyor..
O da öyle düşünüp tutuşmuş, gece vakti aramasından belli. Ben kaynak kitap aldırırken kendimi nasıl savunurum bunu bile konuşmuştum müdürümle. Yani danışıklı dövüş bu işler. inisiyatif alamayacak tipler yönetici olmamalı
 
yine manasız bir değişiklik yani.
bir tarafı düzeltmeye açık kapamaya çalışırken başka bir açık vermeye devam.
Pek çok uygulama gibi bunun da altı boş. Gönül ister ki adam gibi bir iş yapılsın, çocuklar harıl harıl 70 alabilmek için uğraşsın, hepsi anadiline hakim olsun ama görünüşe göre notları 70 e tamamlamak için biz kağıt kürek işine boğulacağız.
Gece acaba sabaha hangi yeni kararı alsam diye yatıyor olabilirler. Zira sayın bakan kasım seminerlerinin online olmasına karar verdiğini açıklarken nisan seminerinin kesinlikle okulda yapılacağını beyan etti. Yalnız nisan semineri kurbana denk geliyor. Açıp da bir takvime bakan bile olmamış bu açıklama yapılırken. Her şeye günlük karar veriliyor.
 
Kaynak kitap değil mesele ona zaten bir şey dedikleri yok. Dolaplara kulp taktıracakmış bir de birkaç bir şey istemiş bunun için sınıf bütçesi oluşturalım demiş velilere. Velilerden biri müdüre şikayet etmiş biz neden okul aile birliği için aidat ödüyoruz bir de sınıf için ayrı toplanıyor şeklinde. Sonuç yazdığım işte.
 
Kesinlikle şeffaflık yok bir de okullara nakil olan öğrencilerin ödediği paralar ne oluyor mesela ben bunu da merak ediyorum
Bir ara haber çıkmıştı,bir okul müdürü okula altın varaklı oda yaptırmıştı. Herkes öyledir diyemem tabii, günahları boynuna. Merak eden Google dan bakabilir.
 

türkçe sınavıda ingilizce gibi yapılacakmış.
okuma dinleme birde yazılı sınav.
bende şöyle düşündüm okuma dinlemeden 25 er puanı verecekler yazılıdan 20 alan 70 e tamamlayacak geçmiş olacak.
 
mevzuat dışı para olayı işte. İlla aynısı nasıl yaşansın. Sanki kaynak kitabı şikayet eden yok…Müdür tabansızmış. Yaşanmayan şeyler değil bunlar
 

onda bile tutarlılık yok.
geçen sene kaynak kitap önerilmesi kesinlikle yasaktı. hem lise hem ortaokul çocuğum var iki okuldada. hatta lisedeki özel olarak sormuştu yasak öneri yapmamız demişti öğretmeni.
bu sene haldır haldır her dersten ek kaynak aldırttılar.
 
Konuda öğrenciye değil öğretmene laptop alınıyor yalnız
 
Onun sebebini de söyleyim zaman zaman öğretmenler kaynakları abartıp yayınevi ile anlaşma yapıyorlardı. Hatta Ziya Selçuk zamanıydı sanırım tek kaynak sınırı gelmişti. Mahmut özer de genelge çıkartmıştı yasak diye. Uymuyor kimse ona ama gerçekten yetersiz MEB kitabı.
 
Bu sene 1. Sınıfım.
300 tl set parası + 200 sınıf parasi topladım. Sınıfa a4, kağıt havlu, sıvı sabun, fon karton gibi tüm malzemeleri ordan aldim. Fazlasını istemeye utandım. Durumu olmayan 2 öğrenci için set parasını da cebimden verdim.
Zumrem ise etwinning yapiyorum. Laptop yazici sart renkli çıktı alıyorum kesinlikle istiycem dedi. Toplam 1400 gibi bir tutardan bahsetti.
Diger arkadaşlarım ise bana keşke yazici aldırsaydın 4 sene rahat ederdin dedi. Şimdi fotokopi makinesi bozuldu, toner bitti gibi dertlerim olacak okul yönetimine kaldı isim. Üstüne çekim yaptığım kadar ödeme yapacağım yine.

Ama isteyemiyorum para. Benim için çok zor. Simdi öğrencilere dolap yaptırılacak kişi başı 400 diyorlar. Vallahi velilere diyemedim off :/
 
Şu son yıllardaki öğretmenleri gördükçe cidden üzülüyorum. Nerede bizim çocukluğumuzun öğretmenleri nerede şimdiki öğretmenler. İşini gerçekten hakkı ile yapan, özellikle köylerde doğuda kısıtlı imkanlarla mucize yaratan eğitim gönüllülerini ayrı tutuyorum ama öğretmenlerin sürekli sanki ders anlatmayı iyilik yapıyormuş gibi göstermesinden , sürekli ağızlarında para lafı dönmesinden cidden iyice gına geldi. Bu memlekette kimse hakkını alamıyor, çalışanların üçte ikisi asgari ücret çalışıyor ama öğretmen kadar para diye ağlayan yok. Bu ülkede öğretmen olma şartları belli maaşı belli, Üstelik bu maaşı dersini adam gibi anlatması karşısında alması gerekiyor ama hepsinde maaş kavgası, eğitimi aşağı çekme lafı, sanki o kalitesiz eğitim ne kadar aşağı çekilecekse. Hiçbir öğretmen hayrına ders anlatmıyor, bu onların aldıkları maaşın karşılığı olarak yapması gereken bir şey ve bu ülke vatandaşları öğretmenler o maaşı alsın diye çatır çatır vergi veriyor. Hani öğretmen nefreti diyorlar ya ben öğretmenlerin yerine olsam oturur düşünürüm. Bu toplum öğretmen önünde ceket ilikleyecek kadar saygı duyulan bir meslek iken nasıl bu hale geldi diye. Avrupa da öğretmen maaş ortalaması bizimki gibi yani ortalama bir kamu kurumu personeli kadar, üstelik adamlarda çalışma saatleri bizimkilerin çok çok üstünde. yok öyle haftada 15 saat derse girip tam maaşa hak kazanmak yani ama orada bile bir öğretmenin para lafı ettiğini milleti çocuklara verdiği eğitim ile tehdit ettiğini duymadım. Zira öyle birşey yapsa anında işinden olur. Ancak bizimkiler maaşallah. Oradaki öğretmenlerin daha iyi şartlarda yaşamasının tek nedeni ülke ekonomilerinde maaşlarının karşılığının iyi olması ama aynı ülkede asgari ücretlinin de çok iyi üstelik oran bazında öğretmen maaşının asgari ücretle karşılığı Türkiye'den farklı değil üstelik oralarda çalışanların %15 ı kadar asgari ücret alanlar. Gene Japonya da İskandinav ülkelerinde ilk ve orta öğretimde klasik eğitimden vazgeçmiyor ve çocukları mümkün oldukça dijital ortamdan uzakta, sosyal yeteneklerini geliştirme üzerine bir eğitim veriliyor. Bilgisayar ile ilgileri olması gerektiği gibi sadece o derslerde ve onun eğitimin veren bilgisayar öğretmenleri ile sınırlı. Bizim öğretmenler maşallah her türlü teknolojik alet elzem gibi görülüyor. Veli'ye biraz vicdan olamadı eğitimi aşağı çekme tehditi ile aldırılmaya çalışıyor. Üstelik bilmem kaç bin liralık cihazı sadece basit ofis ve sunum programları kullanacağı halde dört yılda yenilenmesi gerektiğini pişkin pişkin savunuyor. Bakın elin yabancısı yazılım dersinin temeli algoritmayı bile sandiviç yaparak öğretiyor, merak eden youtube da videosu bile var bakabilir. Hadi o kadar teknoloji merakına rağmen eğitimin kalitesi de ortada. Kusura bakmayın ek kitap, temizlik malzemesi tamam ama her sınıf gitsin öğretmene laptop alsını savunmanın mantıklı hiçbir tarafı olamaz. öğretmenler kolaya kaçıyor. Video ile sunum öğretim iyi birşey değil. Ancak çoğu öğretmen şimdi açıyor videoyu geçiyor. Gerekli yerlerde kullanılabilir ama eğitim müfredatının içeriği belli bilgisayar olmazsa olmaz denilecek bir müfredat yok ilk okulda.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…