- 6 Şubat 2019
- 5.911
- 12.985
- 33
-
- Konu Sahibi eftelya2015
- #481
Bu zor şartlarda 1000 TL az para mı
"Yeri geldi galiba, öğretmenler hakkında tüm düşüncelerimi yazmalıyım." mı dediniz.Şu son yıllardaki öğretmenleri gördükçe cidden üzülüyorum. Nerede bizim çocukluğumuzun öğretmenleri nerede şimdiki öğretmenler. İşini gerçekten hakkı ile yapan, özellikle köylerde doğuda kısıtlı imkanlarla mucize yaratan eğitim gönüllülerini ayrı tutuyorum ama öğretmenlerin sürekli sanki ders anlatmayı iyilik yapıyormuş gibi göstermesinden , sürekli ağızlarında para lafı dönmesinden cidden iyice gına geldi. Bu memlekette kimse hakkını alamıyor, çalışanların üçte ikisi asgari ücret çalışıyor ama öğretmen kadar para diye ağlayan yok. Bu ülkede öğretmen olma şartları belli maaşı belli, Üstelik bu maaşı dersini adam gibi anlatması karşısında alması gerekiyor ama hepsinde maaş kavgası, eğitimi aşağı çekme lafı, sanki o kalitesiz eğitim ne kadar aşağı çekilecekse. Hiçbir öğretmen hayrına ders anlatmıyor, bu onların aldıkları maaşın karşılığı olarak yapması gereken bir şey ve bu ülke vatandaşları öğretmenler o maaşı alsın diye çatır çatır vergi veriyor. Hani öğretmen nefreti diyorlar ya ben öğretmenlerin yerine olsam oturur düşünürüm. Bu toplum öğretmen önünde ceket ilikleyecek kadar saygı duyulan bir meslek iken nasıl bu hale geldi diye. Avrupa da öğretmen maaş ortalaması bizimki gibi yani ortalama bir kamu kurumu personeli kadar, üstelik adamlarda çalışma saatleri bizimkilerin çok çok üstünde. yok öyle haftada 15 saat derse girip tam maaşa hak kazanmak yani ama orada bile bir öğretmenin para lafı ettiğini milleti çocuklara verdiği eğitim ile tehdit ettiğini duymadım. Zira öyle birşey yapsa anında işinden olur. Ancak bizimkiler maaşallah. Oradaki öğretmenlerin daha iyi şartlarda yaşamasının tek nedeni ülke ekonomilerinde maaşlarının karşılığının iyi olması ama aynı ülkede asgari ücretlinin de çok iyi üstelik oran bazında öğretmen maaşının asgari ücretle karşılığı Türkiye'den farklı değil üstelik oralarda çalışanların %15 ı kadar asgari ücret alanlar. Gene Japonya da İskandinav ülkelerinde ilk ve orta öğretimde klasik eğitimden vazgeçmiyor ve çocukları mümkün oldukça dijital ortamdan uzakta, sosyal yeteneklerini geliştirme üzerine bir eğitim veriliyor. Bilgisayar ile ilgileri olması gerektiği gibi sadece o derslerde ve onun eğitimin veren bilgisayar öğretmenleri ile sınırlı. Bizim öğretmenler maşallah her türlü teknolojik alet elzem gibi görülüyor. Veli'ye biraz vicdan olamadı eğitimi aşağı çekme tehditi ile aldırılmaya çalışıyor. Üstelik bilmem kaç bin liralık cihazı sadece basit ofis ve sunum programları kullanacağı halde dört yılda yenilenmesi gerektiğini pişkin pişkin savunuyor. Bakın elin yabancısı yazılım dersinin temeli algoritmayı bile sandiviç yaparak öğretiyor, merak eden youtube da videosu bile var bakabilir. Hadi o kadar teknoloji merakına rağmen eğitimin kalitesi de ortada. Kusura bakmayın ek kitap, temizlik malzemesi tamam ama her sınıf gitsin öğretmene laptop alsını savunmanın mantıklı hiçbir tarafı olamaz. öğretmenler kolaya kaçıyor. Video ile sunum öğretim iyi birşey değil. Ancak çoğu öğretmen şimdi açıyor videoyu geçiyor. Gerekli yerlerde kullanılabilir ama eğitim müfredatının içeriği belli bilgisayar olmazsa olmaz denilecek bir müfredat yok ilk okulda.
Bunlar benim öğretmenler hakkında görüşüm olduğu kadar, bu konu gibi bir çok sorunun temeli bana göre. Ben orada öğretmenlere görüşüm kadar eğitim sistemi olarak bize bindiren ülkelerde bile bu kadar teknolojik alet merakı olmadığını da yazdım. Burada Avrupa'da Amerika da yaşayan arkadaşlar var onlarda birebir örnek verebilir ama sınıfta özel laptop olmazsa çocuklar çok geri kalır gibi sığ bir bakışı savunmak bana doğru gelmiyor. Üstelik bu pahalı aletleri velilerden talep etmek, velileri çocuklarının eğitimi ile tehdit etmek çok farklı ve kötü bir boyut."Yeri geldi galiba, öğretmenler hakkında tüm düşüncelerimi yazmalıyım." mı dediniz.
Birçok sözünüze katılmakla beraber bazı katılmadığım hususları yazacağım bunun ilki eski itibarın olmaması yine teknoloji ile ilintili. Bilgiye artık kolay ulaşınca insanlar değişti öğretmen itibarı düştü.Şu son yıllardaki öğretmenleri gördükçe cidden üzülüyorum. Nerede bizim çocukluğumuzun öğretmenleri nerede şimdiki öğretmenler. İşini gerçekten hakkı ile yapan, özellikle köylerde doğuda kısıtlı imkanlarla mucize yaratan eğitim gönüllülerini ayrı tutuyorum ama öğretmenlerin sürekli sanki ders anlatmayı iyilik yapıyormuş gibi göstermesinden , sürekli ağızlarında para lafı dönmesinden cidden iyice gına geldi. Bu memlekette kimse hakkını alamıyor, çalışanların üçte ikisi asgari ücret çalışıyor ama öğretmen kadar para diye ağlayan yok. Bu ülkede öğretmen olma şartları belli maaşı belli, Üstelik bu maaşı dersini adam gibi anlatması karşısında alması gerekiyor ama hepsinde maaş kavgası, eğitimi aşağı çekme lafı, sanki o kalitesiz eğitim ne kadar aşağı çekilecekse. Hiçbir öğretmen hayrına ders anlatmıyor, bu onların aldıkları maaşın karşılığı olarak yapması gereken bir şey ve bu ülke vatandaşları öğretmenler o maaşı alsın diye çatır çatır vergi veriyor. Hani öğretmen nefreti diyorlar ya ben öğretmenlerin yerine olsam oturur düşünürüm. Bu toplum öğretmen önünde ceket ilikleyecek kadar saygı duyulan bir meslek iken nasıl bu hale geldi diye. Avrupa da öğretmen maaş ortalaması bizimki gibi yani ortalama bir kamu kurumu personeli kadar, üstelik adamlarda çalışma saatleri bizimkilerin çok çok üstünde. yok öyle haftada 15 saat derse girip tam maaşa hak kazanmak yani ama orada bile bir öğretmenin para lafı ettiğini milleti çocuklara verdiği eğitim ile tehdit ettiğini duymadım. Zira öyle birşey yapsa anında işinden olur. Ancak bizimkiler maaşallah. Oradaki öğretmenlerin daha iyi şartlarda yaşamasının tek nedeni ülke ekonomilerinde maaşlarının karşılığının iyi olması ama aynı ülkede asgari ücretlinin de çok iyi üstelik oran bazında öğretmen maaşının asgari ücretle karşılığı Türkiye'den farklı değil üstelik oralarda çalışanların %15 ı kadar asgari ücret alanlar. Gene Japonya da İskandinav ülkelerinde ilk ve orta öğretimde klasik eğitimden vazgeçmiyor ve çocukları mümkün oldukça dijital ortamdan uzakta, sosyal yeteneklerini geliştirme üzerine bir eğitim veriliyor. Bilgisayar ile ilgileri olması gerektiği gibi sadece o derslerde ve onun eğitimin veren bilgisayar öğretmenleri ile sınırlı. Bizim öğretmenler maşallah her türlü teknolojik alet elzem gibi görülüyor. Veli'ye biraz vicdan olamadı eğitimi aşağı çekme tehditi ile aldırılmaya çalışıyor. Üstelik bilmem kaç bin liralık cihazı sadece basit ofis ve sunum programları kullanacağı halde dört yılda yenilenmesi gerektiğini pişkin pişkin savunuyor. Bakın elin yabancısı yazılım dersinin temeli algoritmayı bile sandiviç yaparak öğretiyor, merak eden youtube da videosu bile var bakabilir. Hadi o kadar teknoloji merakına rağmen eğitimin kalitesi de ortada. Kusura bakmayın ek kitap, temizlik malzemesi tamam ama her sınıf gitsin öğretmene laptop alsını savunmanın mantıklı hiçbir tarafı olamaz. öğretmenler kolaya kaçıyor. Video ile sunum öğretim iyi birşey değil. Ancak çoğu öğretmen şimdi açıyor videoyu geçiyor. Gerekli yerlerde kullanılabilir ama eğitim müfredatının içeriği belli bilgisayar olmazsa olmaz denilecek bir müfredat yok ilk okulda.
Son kısmına katılıyorum fakat üzü yazınızdaki ezber cümleleriniz arasında kayboldu gitti ana fikir.Bunlar benim öğretmenler hakkında görüşüm olduğu kadar, bu konu gibi bir çok sorunun temeli bana göre. Ben orada öğretmenlere görüşüm kadar eğitim sistemi olarak bize bindiren ülkelerde bile bu kadar teknolojik alet merakı olmadığını da yazdım. Burada Avrupa'da Amerika da yaşayan arkadaşlar var onlarda birebir örnek verebilir ama sınıfta özel laptop olmazsa çocuklar çok geri kalır gibi sığ bir bakışı savunmak bana doğru gelmiyor. Üstelik bu pahalı aletleri velilerden talep etmek, velileri çocuklarının eğitimi ile tehdit etmek çok farklı ve kötü bir boyut.
Allah aşkına maaşı euro'ya vurmak ne kadar doğru bir bakış açısı. Bu memlekette işçi doktor hakim savcı mühendis işçi euro ile maaş alıyor da bizim mi haberimiz yok. Kaldı ki aynı çizerge asgari ücret için daha da vahim bir sırada. İşte ben öğretmenlerin bu tavrına kızıyorum. Maaş karşılığı , alım gücü tüm mesleklerde yerlerde. Misal kendi mesleğim gereği bildiğim kadarı ile hakim savcılar Avrupa ortalamasının dibinde ne yapalım yani. Burada öğretmenlere Avrupa'da ülkelerin asgari ücretle oranından daha düşük bir oran verilmiyor ama bizim paramızın değeri yok. Yıllık çalışma saatlerine gelince türkiye de ortalama okulların açık olduğu gün sayısı 180 gün. Günlük altı saat derse girdiğini varsayalım ki sınıf öğretmenleri ve bazı temel branşlar dışında bu kadar derse giren yok ama sizin dediğiniz çalışma saatinin yanından bile geçmiyor. Hadi okulun kapalı olup semineri falan eklesek en fazla 1200 ü geçmiyor.( seminerlerde öğretmenlerin ne yaptığını da biliyoruz) Belirttiğiniz saatte bir ders saati için öğretmenin okullarının kapalı olup öğretmenlerin okula gittiği günler dahil günlük 9 10 saat saat mesai yapması lazım ki bu imkansız. Bence savunurken bir eğitimci olarak yazdığınız verilerin doğruluğunu da bir analiz etmenizi beklerdim.Birçok sözünüze katılmakla beraber bazı katılmadığım hususları yazacağım bunun ilki eski itibarın olmaması yine teknoloji ile ilintili. Bilgiye artık kolay ulaşınca insanlar değişti öğretmen itibarı düştü.
Diğer bir hususta Avrupa'daki maaşların daha kötü değil daha iyi olduğu. Hatta tatil oranı 12 haftaları bulan ülkeler var. Maaşlara gelince berbat olduğumuzu bilmeyen yoktur zaten.
Eki Görüntüle 3323109 Eki Görüntüle 3323110
Desenize bir Gürcistan kadar olamamışızBiz Gürcistan'da yaşıyoruz ve burda birinci sınıfa giden her çocuğa devlet laptop veriyor.kitapları devlet karşılıyor.biz test kitaplarını ve ya ek olarak başka bir kitaba ihtiyaç duyulursa onu alıyoruz.Türkiye'de çok zormuş gerçekten.
Branşınız ne acaba ? Devlette mi özelde mi çalışıyorsunuz? İlk defa topuğuna sıkan bir Öğretmene şahit oldum..Bir öğretmenin kendi laptopunu getirmeyip yenisini istemesi nasıl bir yüzsüzlük ayrıca!
Benim gibi yorum yapan meslektaşımı okumamışsınız bence! Düz öğretmenden sonra kendi topuğuna sıkmakBranşınız ne acaba ? Devlette mi özelde mi çalışıyorsunuz? İlk defa topuğuna sıkan bir Öğretmene şahit oldum..
OECD eğitim raporu hazırlanırken yasal çalışma süresine bakılarak hazırlanıyor. Kısacası reel çalışma süreleri birebir olmamakla beraber ekseriyetle birçok ülkeden geri olduğumuz gerçeğini kapatmıyor bu dediğiniz.Allah aşkına maaşı euro'ya vurmak ne kadar doğru bir bakış açısı. Bu memlekette işçi doktor hakim savcı mühendis işçi euro ile maaş alıyor da bizim mi haberimiz yok. Kaldı ki aynı çizerge asgari ücret için daha da vahim bir sırada. İşte ben öğretmenlerin bu tavrına kızıyorum. Maaş karşılığı , alım gücü tüm mesleklerde yerlerde. Misal kendi mesleğim gereği bildiğim kadarı ile hakim savcılar Avrupa ortalamasının dibinde ne yapalım yani. Burada öğretmenlere Avrupa'da ülkelerin asgari ücretle oranından daha düşük bir oran verilmiyor ama bizim paramızın değeri yok. Yıllık çalışma saatlerine gelince türkiye de ortalama okulların açık olduğu gün sayısı 180 gün. Günlük altı saat derse girdiğini varsayalım ki sınıf öğretmenleri ve bazı temel branşlar dışında bu kadar derse giren yok ama sizin dediğiniz çalışma saatinin yanından bile geçmiyor. Hadi okulun kapalı olup semineri falan eklesek en fazla 1200 ü geçmiyor.( seminerlerde öğretmenlerin ne yaptığını da biliyoruz) Belirttiğiniz saatte bir ders saati için öğretmenin okullarının kapalı olup öğretmenlerin okula gittiği günler dahil günlük 9 10 saat saat mesai yapması lazım ki bu imkansız. Bence savunurken bir eğitimci olarak yazdığınız verilerin doğruluğunu da bir analiz etmenizi beklerdim.
O öyle, satır satır döşüyor okuma geç"Yeri geldi galiba, öğretmenler hakkında tüm düşüncelerimi yazmalıyım." mı dediniz.
Şu alaka,ay şimdi ne alaka konuyla ama siz mülteci öğrenci yazınca benim oğlan 7.sınıf sene başından beri 5 öğrenci geldi böyle 2 de önceden vardı.
ben şeyi merak ediyorum özellikle türkçe öğretmeni varsa bu çocuklar türkçeden 70 ortalama tutturamazlarsa sınıfta bırakılacaklar mı gerçekten? yoksa muaflar mı bu uygulamadan
Siz bunu karşılayabilecek durumda olabilirsiniz ama ayın sonunu zor getiren insanlar var.Okulun karşılamasını beklemek ütopik olur. Sınıfımızdan ilk yıl ayrılan oldu talep ettiği için ödediği parayı aramızda denkleştirip iade ettik . Sonradan gelenlere de biz laptop almıştık siz de para verin o zaman demedik tabi ki . Her zaman ihtiyaç dahilinde hareket ettik . Öğretmenimiz lüzum gördüğünü söyledi biz de destek olduk . İşini kolaylaştırdığımız için herkes de istekle aldı . Sınıf annemiz veremeyecek durumdaki aileler etkilenmeden herkesi organize etti . Bir veli de itiraz etmedi . İyi ki aldık helali hoş olsun . Bizim çocuklarımız için kullanıyor. Hz Ali Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiş . 4 yılın sonunda bilgisayar öğretmenimize kalmış çok mu ? Benim çocuğumu en güzel bilgi ve öğretilerle yetiştirmiş, bu emek para ile bilgisayar ile kıyaslanır mı? Keşke öğretmenimizin hayatını daha çok kolaylaştırabilsek .
Sınıf öğretmeni ile lisedeki branş öğretmenini de kıyaslamak çok doğru değil sanki .
Herkesin tercihleri öncelikleri farklıdır saygı duyarım benim önceliğim çocuklarımın eğitim öğretimi . Bunu sağlayan öğretmeni ise onun için elimden geleni imkanlarım doğrultusunda yaparım.
İlkokuldan tut üniversite hocasına kadar sanki slaytlar ellerinden alınsa ders anlatamayacak gibi bir halleri var.Şu son yıllardaki öğretmenleri gördükçe cidden üzülüyorum. Nerede bizim çocukluğumuzun öğretmenleri nerede şimdiki öğretmenler. İşini gerçekten hakkı ile yapan, özellikle köylerde doğuda kısıtlı imkanlarla mucize yaratan eğitim gönüllülerini ayrı tutuyorum ama öğretmenlerin sürekli sanki ders anlatmayı iyilik yapıyormuş gibi göstermesinden , sürekli ağızlarında para lafı dönmesinden cidden iyice gına geldi. Bu memlekette kimse hakkını alamıyor, çalışanların üçte ikisi asgari ücret çalışıyor ama öğretmen kadar para diye ağlayan yok. Bu ülkede öğretmen olma şartları belli maaşı belli, Üstelik bu maaşı dersini adam gibi anlatması karşısında alması gerekiyor ama hepsinde maaş kavgası, eğitimi aşağı çekme lafı, sanki o kalitesiz eğitim ne kadar aşağı çekilecekse. Hiçbir öğretmen hayrına ders anlatmıyor, bu onların aldıkları maaşın karşılığı olarak yapması gereken bir şey ve bu ülke vatandaşları öğretmenler o maaşı alsın diye çatır çatır vergi veriyor. Hani öğretmen nefreti diyorlar ya ben öğretmenlerin yerine olsam oturur düşünürüm. Bu toplum öğretmen önünde ceket ilikleyecek kadar saygı duyulan bir meslek iken nasıl bu hale geldi diye. Avrupa da öğretmen maaş ortalaması bizimki gibi yani ortalama bir kamu kurumu personeli kadar, üstelik adamlarda çalışma saatleri bizimkilerin çok çok üstünde. yok öyle haftada 15 saat derse girip tam maaşa hak kazanmak yani ama orada bile bir öğretmenin para lafı ettiğini milleti çocuklara verdiği eğitim ile tehdit ettiğini duymadım. Zira öyle birşey yapsa anında işinden olur. Ancak bizimkiler maaşallah. Oradaki öğretmenlerin daha iyi şartlarda yaşamasının tek nedeni ülke ekonomilerinde maaşlarının karşılığının iyi olması ama aynı ülkede asgari ücretlinin de çok iyi üstelik oran bazında öğretmen maaşının asgari ücretle karşılığı Türkiye'den farklı değil üstelik oralarda çalışanların %15 ı kadar asgari ücret alanlar. Gene Japonya da İskandinav ülkelerinde ilk ve orta öğretimde klasik eğitimden vazgeçmiyor ve çocukları mümkün oldukça dijital ortamdan uzakta, sosyal yeteneklerini geliştirme üzerine bir eğitim veriliyor. Bilgisayar ile ilgileri olması gerektiği gibi sadece o derslerde ve onun eğitimin veren bilgisayar öğretmenleri ile sınırlı. Bizim öğretmenler maşallah her türlü teknolojik alet elzem gibi görülüyor. Veli'ye biraz vicdan olamadı eğitimi aşağı çekme tehditi ile aldırılmaya çalışıyor. Üstelik bilmem kaç bin liralık cihazı sadece basit ofis ve sunum programları kullanacağı halde dört yılda yenilenmesi gerektiğini pişkin pişkin savunuyor. Bakın elin yabancısı yazılım dersinin temeli algoritmayı bile sandiviç yaparak öğretiyor, merak eden youtube da videosu bile var bakabilir. Hadi o kadar teknoloji merakına rağmen eğitimin kalitesi de ortada. Kusura bakmayın ek kitap, temizlik malzemesi tamam ama her sınıf gitsin öğretmene laptop alsını savunmanın mantıklı hiçbir tarafı olamaz. öğretmenler kolaya kaçıyor. Video ile sunum öğretim iyi birşey değil. Ancak çoğu öğretmen şimdi açıyor videoyu geçiyor. Gerekli yerlerde kullanılabilir ama eğitim müfredatının içeriği belli bilgisayar olmazsa olmaz denilecek bir müfredat yok ilk okulda.
Özeldeki öğretmenlerin çoğu asgari ücret alıyor ona bakarsanız, onlara yetiyor diye kamudakilere de mi yetmesi gerekiyor.Laptop noktasında vs gayet haklısınız.
Özel okulda öğretmenim şahsi bilgisayarlarımızı kullanıyoruz, pandemi sürecinde sayısalcı arkadaşlarımız özellikle tablet almak zorunda kalmışlardı.
Perde vs yine alınabilir yada çocukların kaynak kitapları zaten olması gerekenler.
Açıkçası bu kadar teknolojik alet talebi bama hiç mantıklı gelmedi dilerseniz müdür yada ilçe milli eğitimle görüşürsünüz.
Ne alakası var ki konuyla alınan maaşın.Özeldeki öğretmenlerin çoğu asgari ücret alıyor ona bakarsanız, onlara yetiyor diye kamudakilere de mi yetmesi gerekiyor.
Alakayı meslektaşlarım anlarNe alakası var ki konuyla alınan maaşın.
Kamudakiler daha çok maaş alıyor zaten o zaman getirsinler laptoplarını
Eşim de ben de kamudayız ve kurum bize laptop tahsis ediyor. Kişisel de kullanabiliriz istersek. Sizin şahsi bilgisayarınızı iş için kullanmanız çalıştığınız kurumun şark kurnazlığı. Devletin bence de okula ortak 7-8 tane laptop vermesi gerekir. Atla deve değil. Para hiç değil bunlar koskoca devlet için.Laptop noktasında vs gayet haklısınız.
Özel okulda öğretmenim şahsi bilgisayarlarımızı kullanıyoruz, pandemi sürecinde sayısalcı arkadaşlarımız özellikle tablet almak zorunda kalmışlardı.
Perde vs yine alınabilir yada çocukların kaynak kitapları zaten olması gerekenler.
Açıkçası bu kadar teknolojik alet talebi bama hiç mantıklı gelmedi dilerseniz müdür yada ilçe milli eğitimle görüşürsünüz.
+1Şu son yıllardaki öğretmenleri gördükçe cidden üzülüyorum. Nerede bizim çocukluğumuzun öğretmenleri nerede şimdiki öğretmenler. İşini gerçekten hakkı ile yapan, özellikle köylerde doğuda kısıtlı imkanlarla mucize yaratan eğitim gönüllülerini ayrı tutuyorum ama öğretmenlerin sürekli sanki ders anlatmayı iyilik yapıyormuş gibi göstermesinden , sürekli ağızlarında para lafı dönmesinden cidden iyice gına geldi. Bu memlekette kimse hakkını alamıyor, çalışanların üçte ikisi asgari ücret çalışıyor ama öğretmen kadar para diye ağlayan yok. Bu ülkede öğretmen olma şartları belli maaşı belli, Üstelik bu maaşı dersini adam gibi anlatması karşısında alması gerekiyor ama hepsinde maaş kavgası, eğitimi aşağı çekme lafı, sanki o kalitesiz eğitim ne kadar aşağı çekilecekse. Hiçbir öğretmen hayrına ders anlatmıyor, bu onların aldıkları maaşın karşılığı olarak yapması gereken bir şey ve bu ülke vatandaşları öğretmenler o maaşı alsın diye çatır çatır vergi veriyor. Hani öğretmen nefreti diyorlar ya ben öğretmenlerin yerine olsam oturur düşünürüm. Bu toplum öğretmen önünde ceket ilikleyecek kadar saygı duyulan bir meslek iken nasıl bu hale geldi diye. Avrupa da öğretmen maaş ortalaması bizimki gibi yani ortalama bir kamu kurumu personeli kadar, üstelik adamlarda çalışma saatleri bizimkilerin çok çok üstünde. yok öyle haftada 15 saat derse girip tam maaşa hak kazanmak yani ama orada bile bir öğretmenin para lafı ettiğini milleti çocuklara verdiği eğitim ile tehdit ettiğini duymadım. Zira öyle birşey yapsa anında işinden olur. Ancak bizimkiler maaşallah. Oradaki öğretmenlerin daha iyi şartlarda yaşamasının tek nedeni ülke ekonomilerinde maaşlarının karşılığının iyi olması ama aynı ülkede asgari ücretlinin de çok iyi üstelik oran bazında öğretmen maaşının asgari ücretle karşılığı Türkiye'den farklı değil üstelik oralarda çalışanların %15 ı kadar asgari ücret alanlar. Gene Japonya da İskandinav ülkelerinde ilk ve orta öğretimde klasik eğitimden vazgeçmiyor ve çocukları mümkün oldukça dijital ortamdan uzakta, sosyal yeteneklerini geliştirme üzerine bir eğitim veriliyor. Bilgisayar ile ilgileri olması gerektiği gibi sadece o derslerde ve onun eğitimin veren bilgisayar öğretmenleri ile sınırlı. Bizim öğretmenler maşallah her türlü teknolojik alet elzem gibi görülüyor. Veli'ye biraz vicdan olamadı eğitimi aşağı çekme tehditi ile aldırılmaya çalışıyor. Üstelik bilmem kaç bin liralık cihazı sadece basit ofis ve sunum programları kullanacağı halde dört yılda yenilenmesi gerektiğini pişkin pişkin savunuyor. Bakın elin yabancısı yazılım dersinin temeli algoritmayı bile sandiviç yaparak öğretiyor, merak eden youtube da videosu bile var bakabilir. Hadi o kadar teknoloji merakına rağmen eğitimin kalitesi de ortada. Kusura bakmayın ek kitap, temizlik malzemesi tamam ama her sınıf gitsin öğretmene laptop alsını savunmanın mantıklı hiçbir tarafı olamaz. öğretmenler kolaya kaçıyor. Video ile sunum öğretim iyi birşey değil. Ancak çoğu öğretmen şimdi açıyor videoyu geçiyor. Gerekli yerlerde kullanılabilir ama eğitim müfredatının içeriği belli bilgisayar olmazsa olmaz denilecek bir müfredat yok ilk okulda.