Dertleşeceğim kimsem yok…

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çok haklısınız. O küçük küçük anlar birikip nefreti oluşturuyor. Zamanında ve yerinde verilemeyen tepkiler insanı psikolojik buhranlara sürüklüyor. Zaten tüm sorunlar 50 + erkek annelerinin herşeyi bilmesi ama hadlerini bilmemesinden kaynaklanıyor. Erkek anneleri oğullarının evlendiğini, başka bir kadın ile sex yaptığını, ayrı bir hayatı olduğunu kabullenemiyorlar. Bilinçaltında oğullarına aşıklar asla paylaşamıyorlar çünkü kocalarından ilgi ve sevgi görmüyorlar. Benim göğsüme dokunsaydı ortalığı yıkardım. Ne münasebet ne demek en sevmediğim hareketler. Vur eline ya çekil git de açık açık. Yatak odasının kapısını kitle. Sınırların olmayışından nefret ediyorum. Konu sahibinin evliliği uzun sürmeyecek. İnşallah boşanırlar oh olsun minvalinde de yazmıyorum. Konu sahibi cinnet geçirme noktasında gelmeden umarım evliliğini bitirir. Başından hiç evlilik geçmeyenler, kayınvalidesi ile hiç sorun yaşamayan , farklı şehirlerde hatta farklı ülkelerde yaşayan görüşmeyen tipler gelmiş burada ahkam kesiyor. Yaşamayan bilemez. Bu işin tek çözümü boşanmak. En fazla 1 yıl veriyorum, 1 yıl daha susar dayanır konu sahibi sağlığından olur. Anlaşılamadığı için daha da agresifleşecek ve kocası yine onu suçlayacak. Konu sahibi boşanmadığı sürece yüzü gülmeyecek sabahları mutsuz umutsuz uyanacak. Bıraksın ana oğul otursunlar. Böyle arızalı analar niye oğullarını evlendirip kızçelerin başını yakıyor ki ellerinden gelse aralarına yatacak. Ele güne karşı aaa bakın ben oğlumu evlendirdim dostlar alışverişte görsün hesabı.
Aslında buna odypus Kompleksi deniyor babaları ile küçük yaştan itibaren yarış halinde olan erkek çocukları Annelerinin de yönlendirmesi ile bilinçaltında ensest bir ilişki biçimi oluşturuyor eşinden ilgi alaka göremeyen kadın bilinç dışında oğlu ile aşk yaşıyor aslında asıl kabullenemediği oğlunun seks yapması ve üremesi bu yüzdendir ki torunlarını da kendi çocukları zannediyorlar
 
Merhabalar.. Kendimle dertleşeceğim uzun bir post olacak. Sözlerime başlamadan önce genel olarak haksız olduğumu düşündüğümü ama düşüncelerimi değiştiremediğimi belirtmek istiyorum. Bu konuyu açma amacım birilerinden fikir veya akıl almak.. Aslında nereden başlayacağım ne anlatacağım onu da bilmiyorum yazdıkça gelir belki.. Düşünceleriniz benim için yol gösterici olacak paylaşırsanız çok sevinirim.. Ağustos 2021’de evlendim.. 9 yıllık sevgililik sürecimiz olmuştu.. Eşimle sevgiliyken birkaç kez görüştük haram olduğu için.. Ama evlendikten sonra tahmin ettiğimden daha iyi bir insan çıktı karşıma.. Benim için tek kötü yanı annesine bağımlı olması(kendi kabul etmese de). Evlendiğimizin ertesi günü asla duygusal bi insan olmamasına rağmen ağladı ve ben şok olmuştum ne yapacağımı bilemedim.. Ailesinden ilk kez ayrılmış falan.. Bu arada yürüme 6dklık mesafede yan sitede oturuyorlar.. Sonra şarj aletini alma bahanesiyle oraya gitti.. O gün benim için bi travma gibi oldu.. Sonra ailesi köye çıktı bir haftalığına bence anladılar oğullarının saçma bir şey yaptığını.. Neyse sonra sürekli bir görüşme isteği içinde oldu kayınvalidem. Ben zaten çalışıyorum ve sürekli görüşmek istemiyorum. Ailesi bana hep soğuk gelmiştir evlerinde sanki hep bi ciddiyet var. Hala öyle geliyor sıcak bi aile ortamı yok. Ha olsa da gitmek istemiyorum sürekli. Ben eşimle evimde vakit geçirmek istiyorum. Onlarla evlenmedim sonuçta(!) Kayınvalidem aşırı konuşan hiç susmayan ve maalesef boş konuşan biri ve bu cümlenin aynısını kendisi de sık sık kuruyor. Cidden kendisinden artık nefret ediyorum. İlk zamanlar eşimle bu gidip gelme mevzusunda sürekli tartıştık. Ben yakın oturuyorum diye sürekli gidip gelmek istemiyorum deyip durdum. O da her akşam orada yemek yiyelim eve gelelim kafasındaydı. Gerçekten sürekli tartışıyorduk. Ben kayınvalidemin kafasını anladığım için taviz tavizi doğurur diyerek ekstra uzaklaşmaya çalıştım. Bize burada kalın bile diyip duruyordu yani ev 6 dklık mesafede ne alaka neden burada kalayım cidden bana böyle şeyler çok salakça geliyor. Eşim evlendiğimizde çalışmıyordu ve her gün öğlene doğru gidip kahvaltısını orada yapıyordu ona da sinir olduğum oluyordu.. Çünkü ilişkilerine takmıştım bir kere. Sonra eşim askere gitti bedelli. Yine bana sürekli gel burada kal burada yemek ye demeye başladı. Kaynanam ve eşim. İkisi de sürekli anne kız olmamızı istediler. Ama ben asla istemedim yani benim annem var ayrıca. Ya böyle saçmasapan ufak tefek şeylerden ben git gide soğudum soğudum soğudum. Eşimin anne tarafı da hep bu sitede oturuyor bi de. Onlarla sık görüşmüyorum diye de hep laf işittim eşimle tartıştım. Hiçbir zaman geri adım atmadım çünkü onları hiçbir zaman kendi akrabalarım gibi görmedim. Bu arada kendi akrabalarımla da çok sık görüşen bi tip değilim. Onlar birbirine aşık bi sülale oldukları için beni de öyle yapmak istediler ama ben istemedim. Ama ufak tefek şeylerle kayınvalideme hep bi bilendim sanırım. Sonra hamile kaldım.. Hamilelikte zaten çok kilo aldım işe zor gidiyordum eve gelip yatıyordum çok karışan olamadı güzel bi dönemdi.. ocak ayında bebeğim doğdu lohusalık falan da beni etkiledi sanırım.. her şeye karışması her konuda laf söylemesi çok konuşması beni çıldırtıyor artık. Eşime normal gelen konuşmalar beni çileden çıkartabiliyor. Ya bir sürü mevzu oluyor basit basit. Mesela fissler düdüklü tencere aldım bir hafta olmadı. Kendisi korkar düdüklüden kullanmıyor. Neyse o gün geldi ellerini mutfakta yıkadı (ki buna da sinir oldum dışarıdan gelip mutfakta el mi yıkanır) ben de dedim işte konuşmuştuk düdüklü aldım diye.. ayy o düdüklü müydü gördüm de işte ben de bu tencereyi bilmiyorum dedim (her tenceremi neden bilesin) sapı falan ne biçim dedi. Yani böyle küçük de olsa her b.ku eleştirir. Ben artık tahammül edemiyorum. Artık torunu olduğu için de mecbur görüşüyoruz. Geçen gün eşim görüntülü aradı. Her gün o da ben de görüntülü arıyoruz ailelerimizi. Neyse akşam 9da çıktı geldi. Neymiş çok güzel duruyormuş. 1 saat oturdu. Ya ben seni bu saatte misafir etmek zorunda mıyım. Kızımı da kendi kızı gibi seviyor boş boş konuşuyor. Benim prensesim benim bal küpüm. O böyle şeyler dedikçe çıldırıyorum. Kadın ne dese cidden bana sövmüş gibi hissediyorum. Emzirirken gelip göğsümü parmağıyla tutuyor kızımın burnu kapanmasın diye. Ben de sinirlenince birden büyük bi tepki vereceğim için susmayı tercih edip gidip eşime sızlanıyorum. Ya sen yokken bu çocuk nefessiz mi kalıyor sence? Başka odaya geçmeme rağmen peşimden geliyor ağlıyorsa poposunu pışpışlıyor. Sanki ben halledemiyorum onsuz yapamıyorum. Bayramda köye gideceğiz eşime maksimum üç gün kalırım dedim ama şu an bana ölüm gibi geliyor. Emzirmek için odaya girdiğimde kapıyı kilitleyeceğim dedim. Cidden hiçbir şeyden anlamıyor. Yazdıkça sinirleniyorum. Bu arada eşime her şeyi de söylüyorum. Bol bol sütüm olmasına rağmen bebeğim ağlıyor diye birkaç kez sütün yağlı mı değil acaba falan dedi. Yani bana laf atmak için de yer arıyor bence. Eşime göre de melek gibi bi insan herkes tarafından çok seviliyor. Bense nefret ediyorum. Gerçekten bu yüzden boşanmayı düşünüyorum. Eşimle birkaç gündür bu konuda ekstra tartışıyoruz. Eşim biraz sesini yükseltiyor. Sonra gelip özür diliyor. Tabi ki benim haklı olduğumu düşünmüyor. Yine de genelde annesine gidip “şöyle deme böyle deme rahatsız oluyor” diyor. Bunlar benim için çözüm değil artık maalesef. Çünkü gerçekten ne dese batıyor. Eşime ailenle görüşme asla demem bu yüzden hiç istemesem de sanırım boşanmam gerekecek. Çünkü gerçekten kafayı yiyeceğim. Haddi olmamasına rağmen sürekli ikinci çocuktan bahsediyor. İlk çocuğumuz olana kadar böyle bi yorum hiç yapmazdı. Net bir şekilde istemediğimi söylememe rağmen habire yok kardeşi olur falan diyor. Ben başka çocuk düşünmüyorum diyorum açıkça. Olacağı varsa olurmuş falan filan. Sırf bu yüzden eşimle doğru dürüst birlikte bile olmadım doğumdan sonra psikolojimi bozdular. Ki sağlam bir psikolojim hiçbir zaman olmadı. Şu an sonuç olarak kızımı sevmesi konuşması kendisini görmem her şey beni sinir ediyor. Eşim de sanki çocuğu o sevsin diye yapmış gibi davranıyor. Normalde çocukla çok oynamayan eşim(aylardır evden çalışıyor hep evde) kucağına kızını aldıysa anlıyorum ki anasını görüntülü arayacak. Böyle söyleyince de kızıyor. Benim ailem başka şehirde yaşıyor bu arada. Hiçbiri bu düşüncelerimi bilmiyor. Bi ara bir depresyona girmiştim yataktan çıkmadım bir gün. Eşim annemle konuşmuş falan. Sonra kayınvalidem geldi bi şeyler dedi. Bizimle görüşmek istemiyorsan görüşmeyebilirsin ama ben oğlumu torunumu göreceğim falan bi şeyler dedi. Amacım ilişkiyi tamamen kesmek değil. Keşke sevsem kendisini keşke iyi geçinsek. Ama nefret ettiğim birine artık sevgi besleyebilir miyim hiç bilmiyorum. Gerçekten denediğim zamanlar oldu. Bugün 1 haftadır evlerine gitmiyoruz diye gittik iki saat oturduk. Zaten sürekli bu konuda da eşimle tartışıyoruz. Benim yüzümden bize gelmiyorlarmış. Neyse sonra eve döndük birkaç saat sonra ben tuvalete girdim baktım eşim hemen almış eline telefonu anasını aramış. Gittim odaya astım suratımı. Hemen geldi yanıma noldu falan dedi. Bi şey yok konuşma benimle dedim. Çünkü artık tartışmaktan da yoruldum. Yok ben ailemi arayamayacak mıyım. Yani gittik orada o kadar vakit geçirdik. Şimdi ne diye arıyorsun. Benim sinir olduğumu biliyorsun bu ara sürekli tartışıyoruz. İnadına mı yapıyorsun. Neyse baya tartıştık bağırdık çağırdık sonra gitti birazdan geldi evlilik terapisti bakıyorum dedi. Öpmeye falan çalıştı çok bakmadım ben. Sürekli görmezden gele gele bu hale geldik zaten. Sonra aradan biraz zaman geçti yine konu nasıl açıldı hatırlamıyorum tekrar tartışma bağırış çağırış ve boşanalım dedik gitti yattı. Saat sabah 5 kızımı yeni uyuttum. Girdim buraya biraz kayınvalide sorunları olanları okudum sonra ben de yazayım dedim. İnsanlarınki gibi büyük problemlerim de yok. Belki bir çoğu benim kayınvalidemi tercih ederdi. Başından beri sürekli evimi temizleme isteği içindeydi ben istemedim. Sık sık yemek gönderir. En başlarda sinir oluyordum. Şimdi takmıyorum ama genelde yemiyorum da. Keşke evlenmeseydim de diyemiyorum dünya güzeli bir kızım var.. Ama bugün onlara gittiğimizde kendi kendime ‘ben ömrümün sonuna kadar bu insanlarla görüşmek zorunda mıyım?’ Diye düşündüm.. Hissettiklerimi hiçbirinizin anlayabileceğini de sanmıyorum zaten sanırım çok normal bi ruh haliyle de düşünmüyorum. Bazen büyü mü yapıldı bize diye bile düşünüyorum. Çünkü yaşadıklarım çok saçma. Uyanacağım yeni gün bana sadece mutsuzluk veriyor. Hepsinden nefret ediyorum.
Bu yaşa kadar düzelmemişse bundan sonra da düzeleceğini sanmıyorum.boşanacağinı falan da düşünmüyorum.bebek yapmışsın.şikayet edip edip oturacaksın belli ki.bence alışmaya bak.
 
9 yıl sevgililik olup birkaç defa görüşmek nasıl bir kafa. Gerçekten inanamıyorum ya. Ablacım hiç mi adamı yoklamak ellemek bir kontrol etmek istemedin hadi onu geç sevgilinle yüzyüze gözgöze bir kafe de kahve içip sohbet etmek de mi istemedin. Hangi hayatlar bunlar şok içerisindeyim ya. 6 aylık ilişkide anlarım da 9 koca sene:KK57: birde evlendikten sonra beklediğimden iyi cıktı diyorsun iyi birisi oldugu için mi kpss soru bankası gibi yazmış da yazmışsın . Şok şok şok gerçekten.
 
Aslında buna odypus Kompleksi deniyor babaları ile küçük yaştan itibaren yarış halinde olan erkek çocukları Annelerinin de yönlendirmesi ile bilinçaltında ensest bir ilişki biçimi oluşturuyor eşinden ilgi alaka göremeyen kadın bilinç dışında oğlu ile aşk yaşıyor aslında asıl kabullenemediği oğlunun seks yapması ve üremesi bu yüzdendir ki torunlarını da kendi çocukları zannediyorlar

Konu sahibi açıkça ifade etmiş. Kayınvalide torununu kendi evladıymış gibi görüyor. Konu sahibinin ruhunda fırtınalar kopuyor, yaşı büyük diye, kocasıyla arası açılmasın huzursuzluk çıkmasın diye alttan almaya çalışıyor, yuvasını yıkmak istemiyor. Tedavi olması gereken de konu sahibi değil, kayınvalidesi ve kocası ve burada kendisini linçleyenler.
Olmazlar, değişmezler, kendilerinde asla kusur görmezler, tek seçenek boşanmak. Diğer üyelerin de belirttiği gibi ya şikayet edip oturacak psikolojisi daha da bozulacak, ya da kocasını karşısına alacak son kez konuşacak.

Odypus Kompleksli erkekler asla büyümezler. Anneleri ile gün içinde defalarca konuşurlar, eski eşim gün içinde annesine telefon etmez isem bana küserdi. Yanıma yatmazdı. Annem haksız olsa dahi sen susacaksın o büyük derdi.

Kayınvalide açısından da bu durum Jocasta Sendromu (Kıskanç Kayınvalide) . Bu sendrom en çok Türk toplumunda görülüyor ve normalleştirilmiş. Annenin erkek çocuğuna karşı aşırı bir bağlılık ve hastalıklı bir sevgi duyması, duygusal açıdan kendini tamamen çocuğuna duyduğu bu hastalıklı sevgi üzerinden tatmin etmesi. Ortada bir kayınpeder yok. Kayınpeder ya vefat etmiştir, ya başka bir kadınla yaşıyordur / boşanmıştır , ya da kayınvalide ile bazı sebeplerden ötürü ilgilenmiyordur.





 
Yani evet abarttığımın ben de farkındayım ama her şey birikti ve artık düşüncelerimden kurtulamadığım bir noktadayım.. Ne kestirip atabiliyorum ne iyi olabiliyorum.. Buraya yazma nedenim de bir çıkar yol bulmak..

Hayır abartmıyorsun canım benim. Kendinde kusur aramayı bırak. Sen eşini seviyorsun. Yuvanı yıkmak istemiyorsun. Eşinle bir geçmişin alışkanlıkların var. Özelden mesaj atamıyorum sana kapalı kutun. Lütfen kendini üzme. Sorun sen değilsin. Tek çıkar yolun boşanmak. Eşin ve kayınvaliden hasta olduğunu kabullenmeyecek. Bırak anasıyla otursun.
 
Hissettiklerimi hiçbirinizin anlayabileceğini de sanmıyorum
Ben sizi anlıyorum 😂
Aynı sorun benim kayinpederle var çünkü
Kayinvalideniz başta her şeye karistigi için gıcık olmuşsunuz ve sevmediğiniz her şeyi batıyor.
Misal bana kayınvalidem bir çocuk daha yapın daha da yok dedi hiç rahatsız olmadım aynı şeyi kayınpeder söylese acayip sinir olur inattan çocuk bile yapmazdım ona ne diye😂
Baska konularda mutluysaniz bu problemi çözmeye çalışın yuvanizi dağıtmayın bence
Size bir tüyo verim mi siz böyle huysuzluk yaptıkça eşinizi daha çok o tarafa istiyorsunuz
Öncelikle eşinize şikayet etmeyi söylenmeyi surat asmayi bırakın
Biraz ayak uydurun bakalım annesiyle görüşme isteği artıyor mu azalıyor mu
En azından bunu bir deneyin fırsat bu fırsat anamın evinden cakmayim derse o zaman yeniden düşünürsünüz
 
Bak bız eşimle otururken birden ailesiyle ilgili tartışmaya başlasak hemen telefinu çıkarıp görüntülü arardı ailesini. Tartismasak aramicak ama inattan öyle yapardı. Bir ara evliliğimiz çok iyiydi o zamanlar ailesini aramayı biramisti babası arayıp sitem etmsiti aramiyorsun diye.
Erkekler biraz boyle koruma iç güdüsüyle hareket ediyor
 
Sınır bilmeyen, yapılan iyiliği görev zanneden kocayı bosadim
Buraya bosanma dönemimde konu açmışım ama psikolojim o kadar bozukmuş ki sadece madur

Sınır koymayı bilmeyen kocayı ikinci senede boşadım Hatta boşanma aşamasında buraya konu açmışım okudukça kendime kızıyorum Çünkü sürekli olarak kendimi acımış ve mağduriyeti yaşamak için kendime Kalkan Yapmışım
Şimdi düşündüğümde hiçbir zaman sınırlarıma gerilmesine izin vermemişim Evet eşimin çocuğu ile problem yaşamışım ama hiçbir zaman çocuğun beni kullanmasına izin vermemişim sadece kendi vicdanıma göre hareket etmişim Örneğin eşim ailesi ile görüşmemi inanılmaz istemiş ama ben ekstra yükü asla kabul etmemiştim hatırlıyorum izin almadan evime gelemezlerdi eski eş çok ısrar etmesine rağmen asla onlara gitmezdim eş tarafı evime geldiğinde izinsiz herhangi bir eşyama dokunamazlardı başlarda bu sınırı bilmiyorlardı fakat Sert tepkilerimle öğrenmişlerdi
Evim ve yaşantım hakkında herhangi bir söz hakkı kimseye sunmamıştım Ufak da olsa söz söyleyecek olsalar Benim evim benim hayatım sınırını çizdim insanlar açıkça tepki veremediklerinde bu olayları Maalesef ki yaşıyorlar inanın kimse vazgeçilmez değildir o dönemlerde çok acı çektiğimi hatırlıyorum ama şu an inanılmaz mutluyum ve eski eşim sürekli intihar girişimlerinde

Benim eski eşim de anne bir eş çok dedi. Beyin ameliyatı oldu. Görme yetisini %40 kaybetti. Konuşma bozukluğu tutukluk da var. Beni hala arıyor. Nikah tarihimi söylüyorum kahkaha atarak. Ağlıyor telefonda. Eski eşim ağladığında ben daha çok kıkırdıyorum. Göz pınarlarımda yaş kalmamıştı. Yalvarmıştım eski eşime boşanmayalım, seni seviyorum, taşınalım annenden çok bunaldım diye ayaklarına kapanmıştım. Olduramamıştım. Şimdi başından hiç evlilik geçmemiş bir kalp damar cerrahı ile nişanlıyım.

Konu sahibi sert tepki veremez. Arkasında duran bir kocası yok. Benim evim benim hayatım benim evliliğim siz karışamazsınız X Hanım dedim kayınvalideme. Sen yokken ben vardım. Oğlum bana herşeyi anlatır anlatacak da derdi.
Haftada kaç kez sex yaptığımızdan tutun da evime alınan bardağa kadar karışırdı. Hergün ama hergün ağlardım.

Annesine düşkün erkekler asla ama asla düzelmez. Rahim kokan bir erkekle birlikte olan bir kadının düzenli sex hayatı yoktur, olamaz da.

Annesine düşkün erkek, devamlı annesinin kuyruğunda dolaşır ve zaman içinde artık erkekten çok kadın gibi yumuşak, naif konuşmaya, davranmaya başlar, buda onun diğer kadınlarla daha rahat konuşmasını çünkü kendini onlar gibi görmesini sağlar.

Anneci erkek hayatı boyunca pısırık biri olarak yaşar, asla kendi kararını kendi veremez annesinin onayını alması gerekir.

Anneci erkek bir kadının tüm enerjisini emer ve hayatını adeta cehenneme çevirir, kendi evine alınacak şeylerde illaki annesinin onayını almak ister, eşinin karşı çıkmasına da kızar.

Annesi ile günde defalarca konuşan ve eşini de annesini gitmeye zorlayan erkek , annesi tarafından şımartılmış olduğundan aracılık yapmak yerine eşine karşı annesini göklere çıkarır, yaptığı veya söylediği her şeyi annesiyle karşılaştırır.

Kayınvalide gelinine karşı her haltı yer, yeri gelir hakaret eder, yeri gelir vurur, ama hemen ardından oğlunu salya sümük arayarak, karın bana şöyle böyle yaptı der ve bir aileyi mahvetme noktasına getirir, gelin hanım istediği kadar inkar etse de erkek annesinin dediğine inanır, aslında kimin haklı olduğunun erkek için bir önemi de yoktur anneler kutsal varlıktır çünkü asla hata yapamazlar.

Öyle ya neden kendisini doğuran, el bebek gül bebek büyüten, ideal kadın standardı olarak gördüğü annesinin herhangi bir durumda haksız olabileceğini düşünsün ki?

Bu model kayınvalidenin oğlu 50 yaşında bile çocuktur onun için herşeyden, herkesten sakınır, bunu yaparken çocuğunu koruduğu düşünür, aslında evladını yok ettiğinin farkında değildir. Bazı kayınvalideler ölümsüz olduklarını düşünüyorlar. Kendileri vefat ettikten sonra beceriksiz sünepe oğulları hayatta kalmayı nasıl başaracak acaba ?
 
Merhabalar.. Kendimle dertleşeceğim uzun bir post olacak. Sözlerime başlamadan önce genel olarak haksız olduğumu düşündüğümü ama düşüncelerimi değiştiremediğimi belirtmek istiyorum. Bu konuyu açma amacım birilerinden fikir veya akıl almak.. Aslında nereden başlayacağım ne anlatacağım onu da bilmiyorum yazdıkça gelir belki.. Düşünceleriniz benim için yol gösterici olacak paylaşırsanız çok sevinirim.. Ağustos 2021’de evlendim.. 9 yıllık sevgililik sürecimiz olmuştu.. Eşimle sevgiliyken birkaç kez görüştük haram olduğu için.. Ama evlendikten sonra tahmin ettiğimden daha iyi bir insan çıktı karşıma.. Benim için tek kötü yanı annesine bağımlı olması(kendi kabul etmese de). Evlendiğimizin ertesi günü asla duygusal bi insan olmamasına rağmen ağladı ve ben şok olmuştum ne yapacağımı bilemedim.. Ailesinden ilk kez ayrılmış falan.. Bu arada yürüme 6dklık mesafede yan sitede oturuyorlar.. Sonra şarj aletini alma bahanesiyle oraya gitti.. O gün benim için bi travma gibi oldu.. Sonra ailesi köye çıktı bir haftalığına bence anladılar oğullarının saçma bir şey yaptığını.. Neyse sonra sürekli bir görüşme isteği içinde oldu kayınvalidem. Ben zaten çalışıyorum ve sürekli görüşmek istemiyorum. Ailesi bana hep soğuk gelmiştir evlerinde sanki hep bi ciddiyet var. Hala öyle geliyor sıcak bi aile ortamı yok. Ha olsa da gitmek istemiyorum sürekli. Ben eşimle evimde vakit geçirmek istiyorum. Onlarla evlenmedim sonuçta(!) Kayınvalidem aşırı konuşan hiç susmayan ve maalesef boş konuşan biri ve bu cümlenin aynısını kendisi de sık sık kuruyor. Cidden kendisinden artık nefret ediyorum. İlk zamanlar eşimle bu gidip gelme mevzusunda sürekli tartıştık. Ben yakın oturuyorum diye sürekli gidip gelmek istemiyorum deyip durdum. O da her akşam orada yemek yiyelim eve gelelim kafasındaydı. Gerçekten sürekli tartışıyorduk. Ben kayınvalidemin kafasını anladığım için taviz tavizi doğurur diyerek ekstra uzaklaşmaya çalıştım. Bize burada kalın bile diyip duruyordu yani ev 6 dklık mesafede ne alaka neden burada kalayım cidden bana böyle şeyler çok salakça geliyor. Eşim evlendiğimizde çalışmıyordu ve her gün öğlene doğru gidip kahvaltısını orada yapıyordu ona da sinir olduğum oluyordu.. Çünkü ilişkilerine takmıştım bir kere. Sonra eşim askere gitti bedelli. Yine bana sürekli gel burada kal burada yemek ye demeye başladı. Kaynanam ve eşim. İkisi de sürekli anne kız olmamızı istediler. Ama ben asla istemedim yani benim annem var ayrıca. Ya böyle saçmasapan ufak tefek şeylerden ben git gide soğudum soğudum soğudum. Eşimin anne tarafı da hep bu sitede oturuyor bi de. Onlarla sık görüşmüyorum diye de hep laf işittim eşimle tartıştım. Hiçbir zaman geri adım atmadım çünkü onları hiçbir zaman kendi akrabalarım gibi görmedim. Bu arada kendi akrabalarımla da çok sık görüşen bi tip değilim. Onlar birbirine aşık bi sülale oldukları için beni de öyle yapmak istediler ama ben istemedim. Ama ufak tefek şeylerle kayınvalideme hep bi bilendim sanırım. Sonra hamile kaldım.. Hamilelikte zaten çok kilo aldım işe zor gidiyordum eve gelip yatıyordum çok karışan olamadı güzel bi dönemdi.. ocak ayında bebeğim doğdu lohusalık falan da beni etkiledi sanırım.. her şeye karışması her konuda laf söylemesi çok konuşması beni çıldırtıyor artık. Eşime normal gelen konuşmalar beni çileden çıkartabiliyor. Ya bir sürü mevzu oluyor basit basit. Mesela fissler düdüklü tencere aldım bir hafta olmadı. Kendisi korkar düdüklüden kullanmıyor. Neyse o gün geldi ellerini mutfakta yıkadı (ki buna da sinir oldum dışarıdan gelip mutfakta el mi yıkanır) ben de dedim işte konuşmuştuk düdüklü aldım diye.. ayy o düdüklü müydü gördüm de işte ben de bu tencereyi bilmiyorum dedim (her tenceremi neden bilesin) sapı falan ne biçim dedi. Yani böyle küçük de olsa her b.ku eleştirir. Ben artık tahammül edemiyorum. Artık torunu olduğu için de mecbur görüşüyoruz. Geçen gün eşim görüntülü aradı. Her gün o da ben de görüntülü arıyoruz ailelerimizi. Neyse akşam 9da çıktı geldi. Neymiş çok güzel duruyormuş. 1 saat oturdu. Ya ben seni bu saatte misafir etmek zorunda mıyım. Kızımı da kendi kızı gibi seviyor boş boş konuşuyor. Benim prensesim benim bal küpüm. O böyle şeyler dedikçe çıldırıyorum. Kadın ne dese cidden bana sövmüş gibi hissediyorum. Emzirirken gelip göğsümü parmağıyla tutuyor kızımın burnu kapanmasın diye. Ben de sinirlenince birden büyük bi tepki vereceğim için susmayı tercih edip gidip eşime sızlanıyorum. Ya sen yokken bu çocuk nefessiz mi kalıyor sence? Başka odaya geçmeme rağmen peşimden geliyor ağlıyorsa poposunu pışpışlıyor. Sanki ben halledemiyorum onsuz yapamıyorum. Bayramda köye gideceğiz eşime maksimum üç gün kalırım dedim ama şu an bana ölüm gibi geliyor. Emzirmek için odaya girdiğimde kapıyı kilitleyeceğim dedim. Cidden hiçbir şeyden anlamıyor. Yazdıkça sinirleniyorum. Bu arada eşime her şeyi de söylüyorum. Bol bol sütüm olmasına rağmen bebeğim ağlıyor diye birkaç kez sütün yağlı mı değil acaba falan dedi. Yani bana laf atmak için de yer arıyor bence. Eşime göre de melek gibi bi insan herkes tarafından çok seviliyor. Bense nefret ediyorum. Gerçekten bu yüzden boşanmayı düşünüyorum. Eşimle birkaç gündür bu konuda ekstra tartışıyoruz. Eşim biraz sesini yükseltiyor. Sonra gelip özür diliyor. Tabi ki benim haklı olduğumu düşünmüyor. Yine de genelde annesine gidip “şöyle deme böyle deme rahatsız oluyor” diyor. Bunlar benim için çözüm değil artık maalesef. Çünkü gerçekten ne dese batıyor. Eşime ailenle görüşme asla demem bu yüzden hiç istemesem de sanırım boşanmam gerekecek. Çünkü gerçekten kafayı yiyeceğim. Haddi olmamasına rağmen sürekli ikinci çocuktan bahsediyor. İlk çocuğumuz olana kadar böyle bi yorum hiç yapmazdı. Net bir şekilde istemediğimi söylememe rağmen habire yok kardeşi olur falan diyor. Ben başka çocuk düşünmüyorum diyorum açıkça. Olacağı varsa olurmuş falan filan. Sırf bu yüzden eşimle doğru dürüst birlikte bile olmadım doğumdan sonra psikolojimi bozdular. Ki sağlam bir psikolojim hiçbir zaman olmadı. Şu an sonuç olarak kızımı sevmesi konuşması kendisini görmem her şey beni sinir ediyor. Eşim de sanki çocuğu o sevsin diye yapmış gibi davranıyor. Normalde çocukla çok oynamayan eşim(aylardır evden çalışıyor hep evde) kucağına kızını aldıysa anlıyorum ki anasını görüntülü arayacak. Böyle söyleyince de kızıyor. Benim ailem başka şehirde yaşıyor bu arada. Hiçbiri bu düşüncelerimi bilmiyor. Bi ara bir depresyona girmiştim yataktan çıkmadım bir gün. Eşim annemle konuşmuş falan. Sonra kayınvalidem geldi bi şeyler dedi. Bizimle görüşmek istemiyorsan görüşmeyebilirsin ama ben oğlumu torunumu göreceğim falan bi şeyler dedi. Amacım ilişkiyi tamamen kesmek değil. Keşke sevsem kendisini keşke iyi geçinsek. Ama nefret ettiğim birine artık sevgi besleyebilir miyim hiç bilmiyorum. Gerçekten denediğim zamanlar oldu. Bugün 1 haftadır evlerine gitmiyoruz diye gittik iki saat oturduk. Zaten sürekli bu konuda da eşimle tartışıyoruz. Benim yüzümden bize gelmiyorlarmış. Neyse sonra eve döndük birkaç saat sonra ben tuvalete girdim baktım eşim hemen almış eline telefonu anasını aramış. Gittim odaya astım suratımı. Hemen geldi yanıma noldu falan dedi. Bi şey yok konuşma benimle dedim. Çünkü artık tartışmaktan da yoruldum. Yok ben ailemi arayamayacak mıyım. Yani gittik orada o kadar vakit geçirdik. Şimdi ne diye arıyorsun. Benim sinir olduğumu biliyorsun bu ara sürekli tartışıyoruz. İnadına mı yapıyorsun. Neyse baya tartıştık bağırdık çağırdık sonra gitti birazdan geldi evlilik terapisti bakıyorum dedi. Öpmeye falan çalıştı çok bakmadım ben. Sürekli görmezden gele gele bu hale geldik zaten. Sonra aradan biraz zaman geçti yine konu nasıl açıldı hatırlamıyorum tekrar tartışma bağırış çağırış ve boşanalım dedik gitti yattı. Saat sabah 5 kızımı yeni uyuttum. Girdim buraya biraz kayınvalide sorunları olanları okudum sonra ben de yazayım dedim. İnsanlarınki gibi büyük problemlerim de yok. Belki bir çoğu benim kayınvalidemi tercih ederdi. Başından beri sürekli evimi temizleme isteği içindeydi ben istemedim. Sık sık yemek gönderir. En başlarda sinir oluyordum. Şimdi takmıyorum ama genelde yemiyorum da. Keşke evlenmeseydim de diyemiyorum dünya güzeli bir kızım var.. Ama bugün onlara gittiğimizde kendi kendime ‘ben ömrümün sonuna kadar bu insanlarla görüşmek zorunda mıyım?’ Diye düşündüm.. Hissettiklerimi hiçbirinizin anlayabileceğini de sanmıyorum zaten sanırım çok normal bi ruh haliyle de düşünmüyorum. Bazen büyü mü yapıldı bize diye bile düşünüyorum. Çünkü yaşadıklarım çok saçma. Uyanacağım yeni gün bana sadece mutsuzluk veriyor. Hepsinden nefret ediyorum.
Kardeş o nefret duygusunu ben çok iyi bilirim heleki böyle iyilik yapıp sırnaşılması bana kötülük yapmasındna daha beter bir durum 45 tl y ebir ip aldı diye bana cümle alemi arayıp bunu anlatıyor yemek kabul etmiyprum bende çünkü gidip ben pişiriyorum o yiyor diyor. Hastalıktna ölsemde gider sipariş veririm.
 
yav kadin cocugunu emzirirken memesine cocuga dokunuyormus, bence igrenc ve hadsiz bir hareket. bu da sey gibi yorum bence esin aldatmiyor icki icmiyor niye sikayet ediyorsun.

Bizim ülkemizde ensest çok yaygın artık kanıksanmış normalleştirilmiş bir durum. Annesi ile ensest ilişki yaşayan erkeklerin sayısı az değil ve annesinin bitmek bilmeyen taleplerine karşı gelemeyen erkek öfkesini daima karısına yansıtır hiç şaşmaz.

Tedavi olması gereken konu sahibi değil, kayınvalide ve koca'dır. Oedipus kompleksi ve jacosta kompleksinin bir araya gelmesiyle anne ve oğul arasında patolojik bir bağ oluşmuş. Kayınvalide evi kendi evi gibi içselleştirmiş evin düzenine müdahele ediyor. Kayınvalide torununu kendi evladı sanıyor. Kayınvalide, gelinini kendi malı gibi (özür dilerim bu ifade için) gördüğü için edepsizce gelininin memesine dokunuyor.

Konu sahibi tepki gösteremiyor çünkü kavga etmek istemiyor. Eşinin arkasında durmayacağını biliyor.

Erkek herhangi bir kadınla ilişki kurmaya çalışsa bile bu ilişki annesi tarafından sabote ediliyor. çünkü anne, oğlunun ilişkisini ve başka bir kadına yakınlık duymasını ihanet olarak görüyor.

Kim ne derse desin böyle toksik durumlar aile bağları ile açıklanabilecek bir durum değil dışarıdan sağlıklı görünmüyor.

Babasına çok düşkün olduğu için kocasıyla sorun yaşayan kadın var mıdır acaba gördünüz mü duydunuz mu ? ya da damadı ile yarışan, kızının, kocasına duygusal yakınlık göstermesini kıskanan kaç tane kayınpeder var ?

Eski eşim yurtdışında iki üniv. bitirmiş makine müh. doktorasını yapmış yetişkin adam olsa da hâlâ annesiyle uyumak isteyen, annesi tarafından banyo yaptırılan erkekti ve bunu normalleştirmiş durumdalar. Eminim ki aralarında bilinç düzeyine çıkmamış cinsel çekim de var ancak anne oğulun evlenmesi , cinsel ilişkiye girmesi v.s. bir tabu olduğu için tabii ki açıkça cinsellik yaşamıyorlar.

Eski eşim gibi annesine düşkün erkekler annesi ile bağını kesemeyen erkekler kendi arzularını üretemiyor ve annenin bir nesnesi haline gelmişler. Mental sorunun kaynağı da bu işte. Böyle erkekler babalarıyla savaş halinde dikkat edersiniz. Anneler erkek çocuklarının kendilerine olan düşkünlüklerini babaya karşı koz olarak kullanıyor.

Ana kuzusu erkeklerin sex hayatları da çok sıkıntılı. Erken boşalma ve sertleşme problemleri var. Çocuk sahibi olmaları cinsel hayatlarının düzenli sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor.
 
Kayınvalidenizden biraz uzağa taşınmayı hiç düşündünüz mü? Başka bir ilçeye. Ev kendilerininse biraz da onun rahatlığıyla "Bizim evimiz değil mi tabi geleceğiz(!)" kafasında olabilirler.

Kayınvalideniz sizi pek takmıyor gibi. Oda değiştiriyorsunuz peşinizden geliyor, memenize elliyor hadsizce falan... Ama sorun çoğunluğun da dediği gibi kvden çok eşinizde. İnsan/baba olarak süper olabilir ama annesinin sınırlarını çizmek, gerekirse sert olmak onun sorumluluğu sizin değil. Bu nedenle de "eş" olarak sorunları var.

Hiç ihtimal vermiyorum kocası annesini bırakıp bir sokak öteye bile gitmez. Bu tarz adamların evlilikleri uzun sürmez. Yaşadıkları şey evlilik değil maalesef.
 
Benim eski eşim de anne bir eş çok dedi. Beyin ameliyatı oldu. Görme yetisini %40 kaybetti. Konuşma bozukluğu tutukluk da var. Beni hala arıyor. Nikah tarihimi söylüyorum kahkaha atarak. Ağlıyor telefonda. Eski eşim ağladığında ben daha çok kıkırdıyorum. Göz pınarlarımda yaş kalmamıştı. Yalvarmıştım eski eşime boşanmayalım, seni seviyorum, taşınalım annenden çok bunaldım diye ayaklarına kapanmıştım. Olduramamıştım. Şimdi başından hiç evlilik geçmemiş bir kalp damar cerrahı ile nişanlıyım.

Konu sahibi sert tepki veremez. Arkasında duran bir kocası yok. Benim evim benim hayatım benim evliliğim siz karışamazsınız X Hanım dedim kayınvalideme. Sen yokken ben vardım. Oğlum bana herşeyi anlatır anlatacak da derdi.
Haftada kaç kez sex yaptığımızdan tutun da evime alınan bardağa kadar karışırdı. Hergün ama hergün ağlardım.

Annesine düşkün erkekler asla ama asla düzelmez. Rahim kokan bir erkekle birlikte olan bir kadının düzenli sex hayatı yoktur, olamaz da.

Annesine düşkün erkek, devamlı annesinin kuyruğunda dolaşır ve zaman içinde artık erkekten çok kadın gibi yumuşak, naif konuşmaya, davranmaya başlar, buda onun diğer kadınlarla daha rahat konuşmasını çünkü kendini onlar gibi görmesini sağlar.

Anneci erkek hayatı boyunca pısırık biri olarak yaşar, asla kendi kararını kendi veremez annesinin onayını alması gerekir.

Anneci erkek bir kadının tüm enerjisini emer ve hayatını adeta cehenneme çevirir, kendi evine alınacak şeylerde illaki annesinin onayını almak ister, eşinin karşı çıkmasına da kızar.

Annesi ile günde defalarca konuşan ve eşini de annesini gitmeye zorlayan erkek , annesi tarafından şımartılmış olduğundan aracılık yapmak yerine eşine karşı annesini göklere çıkarır, yaptığı veya söylediği her şeyi annesiyle karşılaştırır.

Kayınvalide gelinine karşı her haltı yer, yeri gelir hakaret eder, yeri gelir vurur, ama hemen ardından oğlunu salya sümük arayarak, karın bana şöyle böyle yaptı der ve bir aileyi mahvetme noktasına getirir, gelin hanım istediği kadar inkar etse de erkek annesinin dediğine inanır, aslında kimin haklı olduğunun erkek için bir önemi de yoktur anneler kutsal varlıktır çünkü asla hata yapamazlar.

Öyle ya neden kendisini doğuran, el bebek gül bebek büyüten, ideal kadın standardı olarak gördüğü annesinin herhangi bir durumda haksız olabileceğini düşünsün ki?

Bu model kayınvalidenin oğlu 50 yaşında bile çocuktur onun için herşeyden, herkesten sakınır, bunu yaparken çocuğunu koruduğu düşünür, aslında evladını yok ettiğinin farkında değildir. Bazı kayınvalideler ölümsüz olduklarını düşünüyorlar. Kendileri vefat ettikten sonra beceriksiz sünepe oğulları hayatta kalmayı nasıl başaracak acaba ?
Ben bunların hiçbirini yaşamadım. Sınırlarımı o kadar çizmiştim ki sanıyorum benden oldukça çekiniyorlardı ve Zaten ben kayınvalide kişisine direkt olarak rahatsız olduğum şeyleri Üst perdeden söylüyordum ve hatta tartışma çıkarıyordum. Ne madde ne manevi hiçbirinden destek istememiştim aksine onlar benden beklemişlerdi dolayısıyla da hiç mihnetim yoktu
kendime kızdığım tek konu eşimin oğluna çok fazla taviz vermemdi Geleceği Yatırım olarak görüyordum Serde öğretmenlik olduğu için sabır gösteriyordum
Fakat her çocuğun da bir toprağı olduğu babasının Ailesi tarafından yetiştirilmiş olduğunu unutmuştum herkesin çocuğunu Allah bağışlasın Ama kimse kimsenin çocuğunu annesinden daha fazla düşünmeye kalkmasın (Çocuk Deyip geçmesin bir öğretmen olarak söylüyorum ki ergenlik çağındaki bir çocuğun özellikle çevresinin de etkisiyle yapabileceği kötülükler tahmin dahi edilemez
Bebeğimi kaybettikten sonra sağlıklı düşünememiştim ilk boşanma davamda eski eş boşanmayı reddetmişti ve ben de ara ara görüşerek evliliğimi Kurtarmak istiyordum fakat şartlar sunuyordum şartların üstü örtülüyordu kabul edilmiyordu ve hatta psikolojimin bozukluğunun farkına varıp kendisi şartlar sunmaya çalışıyordu.
Ilk davanın ardından 5 ay sonra bir gün Dersteyken yine anne babası ile görüşmeyeceğimi net olarak söylediğimde hastalandığını görünce şak diye tüm iletişimi kestim nasıl oldu bilmem Kalbimden de kazıdım Siz deyin aydınlanma geldi ben diyeyim Allah yardım etti bir gazla boşanmayı kabul etti ama sizin eski eşiniz gibi Sürüm Sürüm sürünüyor ortak arkadaşlarımıza rezil oldu (Eskiden aynı iş yerinde çalışıyorduk Ben daha sonra bakanlık değiştirdim)
Bizler güçlü kadınlarız özellikle kısa sürede boşanmayı başarabilen kadınlar çabuk ayağa kalkıyorlar Ben 2 yıl öncesi deli dolu Halime geri dönerken o ikinci kez yuvası yıkılmış çocuğu ile ortada kalmış ve bir yerde de evlat katili olarak Akli melekelerini kaybetmiş bir şekilde Yaşamaya çalışıyor
Benim eski eşim de anne bir eş çok dedi. Beyin ameliyatı oldu. Görme yetisini %40 kaybetti. Konuşma bozukluğu tutukluk da var. Beni hala arıyor. Nikah tarihimi söylüyorum kahkaha atarak. Ağlıyor telefonda. Eski eşim ağladığında ben daha çok kıkırdıyorum. Göz pınarlarımda yaş kalmamıştı. Yalvarmıştım eski eşime boşanmayalım, seni seviyorum, taşınalım annenden çok bunaldım diye ayaklarına kapanmıştım. Olduramamıştım. Şimdi başından hiç evlilik geçmemiş bir kalp damar cerrahı ile nişanlıyım.

Konu sahibi sert tepki veremez. Arkasında duran bir kocası yok. Benim evim benim hayatım benim evliliğim siz karışamazsınız X Hanım dedim kayınvalideme. Sen yokken ben vardım. Oğlum bana herşeyi anlatır anlatacak da derdi.
Haftada kaç kez sex yaptığımızdan tutun da evime alınan bardağa kadar karışırdı. Hergün ama hergün ağlardım.

Annesine düşkün erkekler asla ama asla düzelmez. Rahim kokan bir erkekle birlikte olan bir kadının düzenli sex hayatı yoktur, olamaz da.

Annesine düşkün erkek, devamlı annesinin kuyruğunda dolaşır ve zaman içinde artık erkekten çok kadın gibi yumuşak, naif konuşmaya, davranmaya başlar, buda onun diğer kadınlarla daha rahat konuşmasını çünkü kendini onlar gibi görmesini sağlar.

Anneci erkek hayatı boyunca pısırık biri olarak yaşar, asla kendi kararını kendi veremez annesinin onayını alması gerekir.

Anneci erkek bir kadının tüm enerjisini emer ve hayatını adeta cehenneme çevirir, kendi evine alınacak şeylerde illaki annesinin onayını almak ister, eşinin karşı çıkmasına da kızar.

Annesi ile günde defalarca konuşan ve eşini de annesini gitmeye zorlayan erkek , annesi tarafından şımartılmış olduğundan aracılık yapmak yerine eşine karşı annesini göklere çıkarır, yaptığı veya söylediği her şeyi annesiyle karşılaştırır.

Kayınvalide gelinine karşı her haltı yer, yeri gelir hakaret eder, yeri gelir vurur, ama hemen ardından oğlunu salya sümük arayarak, karın bana şöyle böyle yaptı der ve bir aileyi mahvetme noktasına getirir, gelin hanım istediği kadar inkar etse de erkek annesinin dediğine inanır, aslında kimin haklı olduğunun erkek için bir önemi de yoktur anneler kutsal varlıktır çünkü asla hata yapamazlar.

Öyle ya neden kendisini doğuran, el bebek gül bebek büyüten, ideal kadın standardı olarak gördüğü annesinin herhangi bir durumda haksız olabileceğini düşünsün ki?

Bu model kayınvalidenin oğlu 50 yaşında bile çocuktur onun için herşeyden, herkesten sakınır, bunu yaparken çocuğunu koruduğu düşünür, aslında evladını yok ettiğinin farkında değildir. Bazı kayınvalideler ölümsüz olduklarını düşünüyorlar. Kendileri vefat ettikten sonra beceriksiz sünepe oğulları hayatta kalmayı nasıl başaracak
 
Benim eski eşim de anne bir eş çok dedi. Beyin ameliyatı oldu. Görme yetisini %40 kaybetti. Konuşma bozukluğu tutukluk da var. Beni hala arıyor. Nikah tarihimi söylüyorum kahkaha atarak. Ağlıyor telefonda. Eski eşim ağladığında ben daha çok kıkırdıyorum. Göz pınarlarımda yaş kalmamıştı. Yalvarmıştım eski eşime boşanmayalım, seni seviyorum, taşınalım annenden çok bunaldım diye ayaklarına kapanmıştım. Olduramamıştım. Şimdi başından hiç evlilik geçmemiş bir kalp damar cerrahı ile nişanlıyım.

Konu sahibi sert tepki veremez. Arkasında duran bir kocası yok. Benim evim benim hayatım benim evliliğim siz karışamazsınız X Hanım dedim kayınvalideme. Sen yokken ben vardım. Oğlum bana herşeyi anlatır anlatacak da derdi.
Haftada kaç kez sex yaptığımızdan tutun da evime alınan bardağa kadar karışırdı. Hergün ama hergün ağlardım.

Annesine düşkün erkekler asla ama asla düzelmez. Rahim kokan bir erkekle birlikte olan bir kadının düzenli sex hayatı yoktur, olamaz da.

Annesine düşkün erkek, devamlı annesinin kuyruğunda dolaşır ve zaman içinde artık erkekten çok kadın gibi yumuşak, naif konuşmaya, davranmaya başlar, buda onun diğer kadınlarla daha rahat konuşmasını çünkü kendini onlar gibi görmesini sağlar.

Anneci erkek hayatı boyunca pısırık biri olarak yaşar, asla kendi kararını kendi veremez annesinin onayını alması gerekir.

Anneci erkek bir kadının tüm enerjisini emer ve hayatını adeta cehenneme çevirir, kendi evine alınacak şeylerde illaki annesinin onayını almak ister, eşinin karşı çıkmasına da kızar.

Annesi ile günde defalarca konuşan ve eşini de annesini gitmeye zorlayan erkek , annesi tarafından şımartılmış olduğundan aracılık yapmak yerine eşine karşı annesini göklere çıkarır, yaptığı veya söylediği her şeyi annesiyle karşılaştırır.

Kayınvalide gelinine karşı her haltı yer, yeri gelir hakaret eder, yeri gelir vurur, ama hemen ardından oğlunu salya sümük arayarak, karın bana şöyle böyle yaptı der ve bir aileyi mahvetme noktasına getirir, gelin hanım istediği kadar inkar etse de erkek annesinin dediğine inanır, aslında kimin haklı olduğunun erkek için bir önemi de yoktur anneler kutsal varlıktır çünkü asla hata yapamazlar.

Öyle ya neden kendisini doğuran, el bebek gül bebek büyüten, ideal kadın standardı olarak gördüğü annesinin herhangi bir durumda haksız olabileceğini düşünsün ki?

Bu model kayınvalidenin oğlu 50 yaşında bile çocuktur onun için herşeyden, herkesten sakınır, bunu yaparken çocuğunu koruduğu düşünür, aslında evladını yok ettiğinin farkında değildir. Bazı kayınvalideler ölümsüz olduklarını düşünüyorlar. Kendileri vefat ettikten sonra beceriksiz sünepe oğulları hayatta kalmayı nasıl başaracak acaba ?
Bakın bu anlattiklariniz çok korkunç.. benim eski eşte salt anne değil aile bağımlılığı vardı.yani öyle kadın gelecek de yüzüme oğlum her şeyi anlatır diyecek sex yasantimi bilecek falan mümkün değil. Yani o dönem zaten öfke problemi yaşıyordum gelip evimde bardagima falan karışsa sanırım dayağı yiyeceğini bilirdi.
Oğlunu yıkamak falan bunlar şahit olundugunda aşırı tepki verilesi durumlar..siz ne yaptınız? Ne kadar süre evli kaldınız? Ya da daha doğru soruyu sorayım
Ne kadar süre manipule edildiniz?
 
Nasıl hissettiğinizi en iyi ben anlarım. Yaşamayan bilemez. Kayınvalidem yüzünden boşandım. Aslında tek sebep kayınvalidem değildi, aramızda kültür farklılığı da vardı. Yeniden evleniyorum nikahıma günler kaldı. Yanılıyorsunuz hiçkimse de sizin kayınvalidenizi tercih etmez. Sizde bir sorun yok. Sizi manipüle ediyorlar, kayınvalideniz ile her gün görüşmek zorunda değilsiniz. Kendinizde hata aramayı bırakın. Çocuk haricinde yaşadıklarınızın birebir aynısını yaşadım. Evlerimiz yürüme mesafesinde çapraz karşılıklıydı. Eski eş kişisi her akşam orada yemek yememizi isterdi, çoğu zaman gece orada kalmaya zorlardı. Eve döndüğümüzde eski eşim surat asardı. Gecenin bir yarısı kayınvalidem görüntülü arardı bizi yataktan sıçrayarak uyanırdım. Sinir krizi geçirirdim. Evimde herşeyi karıştırırdı. Neden hergün banyo yapıyorsun oğlum iskiye çalışıyor yine mi seviştin (sanki sevişme eylemi tek başına yapılıyor) diye azarlıyordu. Kız arkadaşlarımla veya ailemle telefonla konuşurken kapıda beklerdi dinlerdi, tüm bunları eski eşime söylediğimde annesinin yaşlı pamuk kalpli idare edilmesi gereken bir kadıncağız olduğunu söylüyordu. Bizi aynı yatakta bile yatırmazdı kayınvalidem. Sizin yaşadıklarınızın bin beterini yaşamış bir kadın olarak yazıyorum bu satırları. Yazdıklarınızı okurken tansiyonum yükseldi titremelerim başladı yaşadıklarım aklıma geldi.

Eski kayınvalidem de oğlunu halalarıyla amcalarıyla kocasının tarafıyla görüştürmezdi. Eski eşimi bayramlar da dahil teyzeleri ve dayıları dışında kimseyle görüştürmezdi. Aynı mahallede otururlardı 7/24 mıc mıc g.t g.te ay midem kalkıyor iğrenç vıcık vıcık ilişkilerden.


Sizin elinizde bir mesleğiniz düzenli geliriniz var. Hayat çok kısa. Erken çökersiniz. Huzursuzluğunuz mutsuzluğunuz evladınıza yansır. Son bir kez eşiniz ile konuşun. Uzak mesafeye taşının. Siz evlisiniz. Evlilik cüzdanınızda eşinizin ve sizin resminiz var. Kayınvalidenizin değil. Kayınvalidenizle hiç ilgilenmeyin. Yok gibi davranın nötr olun. Onu saymadığınızı gösterin.

Siz her akşam annenize akşam yemeğe gidemezsiniz. Eşiniz gitmez. Siz gidiyorsunuz diye de kıyameti koparır. Siz annenize yakın oturamazsınız ama onun annesi her dakika tepenizde. Erkek annelerine herşey hak zaten.

Bebeğinizi emzirirken ne cürretle göğsünüze dokunur ? Başıma ağrılar saplandı. Nasıl ve neden tahammül ediyorsunuz ? Bırakın ana oğul otursunlar. Yalnız kalacağım diye de korkmayın. Elbet karşınıza düzgün bir insan evladı çıkar. Yalnız kalsanız bile sorun değil bu ruh hastalarıyla hayat geçmez. Siz mutlu olmak için evlendiniz.

Evliliğiniz uzun sürmeyecek. 2.çocuğu sakın yapmayın. Şimdiden iyi bir avukat araştırmaya başlayın.

Hayat elin delisiyle uğraşmaya değmeyecek kadar güzel.
Benim konuma yaptığınız yorumu asla unutamam,yaşadıklarınızı anlayıp empati yaparak naifliklikle cevap verebilmek en zor olanı diye düşünüyorum,nikahınıza günler kalmasına çok sevindim ,Umutlarım yeşeriyor insan her zaman mutlu olabilir diye.Bir ömür mutlu olun inşallah Claire Fraser Claire Fraser
 
Ben bunların hiçbirini yaşamadım. Sınırlarımı o kadar çizmiştim ki sanıyorum benden oldukça çekiniyorlardı ve Zaten ben kayınvalide kişisine direkt olarak rahatsız olduğum şeyleri Üst perdeden söylüyordum ve hatta tartışma çıkarıyordum. Ne madde ne manevi hiçbirinden destek istememiştim aksine onlar benden beklemişlerdi dolayısıyla da hiç mihnetim yoktu
kendime kızdığım tek konu eşimin oğluna çok fazla taviz vermemdi Geleceği Yatırım olarak görüyordum Serde öğretmenlik olduğu için sabır gösteriyordum
Fakat her çocuğun da bir toprağı olduğu babasının Ailesi tarafından yetiştirilmiş olduğunu unutmuştum herkesin çocuğunu Allah bağışlasın Ama kimse kimsenin çocuğunu annesinden daha fazla düşünmeye kalkmasın (Çocuk Deyip geçmesin bir öğretmen olarak söylüyorum ki ergenlik çağındaki bir çocuğun özellikle çevresinin de etkisiyle yapabileceği kötülükler tahmin dahi edilemez
Bebeğimi kaybettikten sonra sağlıklı düşünememiştim ilk boşanma davamda eski eş boşanmayı reddetmişti ve ben de ara ara görüşerek evliliğimi Kurtarmak istiyordum fakat şartlar sunuyordum şartların üstü örtülüyordu kabul edilmiyordu ve hatta psikolojimin bozukluğunun farkına varıp kendisi şartlar sunmaya çalışıyordu.
Ilk davanın ardından 5 ay sonra bir gün Dersteyken yine anne babası ile görüşmeyeceğimi net olarak söylediğimde hastalandığını görünce şak diye tüm iletişimi kestim nasıl oldu bilmem Kalbimden de kazıdım Siz deyin aydınlanma geldi ben diyeyim Allah yardım etti bir gazla boşanmayı kabul etti ama sizin eski eşiniz gibi Sürüm Sürüm sürünüyor ortak arkadaşlarımıza rezil oldu (Eskiden aynı iş yerinde çalışıyorduk Ben daha sonra bakanlık değiştirdim)
Bizler güçlü kadınlarız özellikle kısa sürede boşanmayı başarabilen kadınlar çabuk ayağa kalkıyorlar Ben 2 yıl öncesi deli dolu Halime geri dönerken o ikinci kez yuvası yıkılmış çocuğu ile ortada kalmış ve bir yerde de evlat katili olarak Akli melekelerini kaybetmiş bir şekilde Yaşamaya çalışıyor

Bazen olmayınca olmuyor. Nasıl izah edebilirim bilmiyorum. Bağırmak, kavga etmek, oturup sakince konuşmak hiçbiri fayda etmedi. Onların kültürlerinde durum farklı. Armut ağacının dibine nar düşmez, armut düşer.

Ben ailesiyle değil sevdiğim adamla evlendim, sözü de gerçeği yansıtmıyormuş. Kayınvalide kayınpeder neyse eş kişisi de o'dur. Erkekler niçin anne babalarıyla görüşmeyi kabul etmediğimizde problem çıkartıyor anlayamıyorum. Eşim, babamla görüşmek istemese saygı duyarım, vardır bi bildiği der geçerim uzatmam. Ama maksat gelini hizmetçi gibi kullanmak.

Siz de zor günlerden geçmişsiniz. İyi ki boşanmışız. Elin delisiyle uğraşamam otursun anasıyla. Benden sonrası tufan. Ne hali varsa görsün. Yeniden evleniyorum zaten.
 
Bakın bu anlattiklariniz çok korkunç.. benim eski eşte salt anne değil aile bağımlılığı vardı.yani öyle kadın gelecek de yüzüme oğlum her şeyi anlatır diyecek sex yasantimi bilecek falan mümkün değil. Yani o dönem zaten öfke problemi yaşıyordum gelip evimde bardagima falan karışsa sanırım dayağı yiyeceğini bilirdi.
Oğlunu yıkamak falan bunlar şahit olundugunda aşırı tepki verilesi durumlar..siz ne yaptınız? Ne kadar süre evli kaldınız? Ya da daha doğru soruyu sorayım
Ne kadar süre manipule edildiniz?

Tepki verdiğimde fesat kötü kalpli gelin oldum :) Evlat sevgisini anlayamazmışım hele ki oğlan çocuğu bambaşkaymış ben bilemezmişim :)) Teyzeleri, halaları, yengeleri, babası '' biz uyarmaya bıktık evlenince düzelir sandık '' dediler. Kayınvalidem vefat ettiğinde eşim kafayı yiyecek. 76 yaşında kayınvalidem ve mental sağlık sorunları da var. Eşim zaten artık yarım insan.
 
Bazen olmayınca olmuyor. Nasıl izah edebilirim bilmiyorum. Bağırmak, kavga etmek, oturup sakince konuşmak hiçbiri fayda etmedi. Onların kültürlerinde durum farklı. Armut ağacının dibine nar düşmez, armut düşer.

Ben ailesiyle değil sevdiğim adamla evlendim, sözü de gerçeği yansıtmıyormuş. Kayınvalide kayınpeder neyse eş kişisi de o'dur. Erkekler niçin anne babalarıyla görüşmeyi kabul etmediğimizde problem çıkartıyor anlayamıyorum. Eşim, babamla görüşmek istemese saygı duyarım, vardır bi bildiği der geçerim uzatmam. Ama maksat gelini hizmetçi gibi kullanmak.

Siz de zor günlerden geçmişsiniz. İyi ki boşanmışız. Elin delisiyle uğraşamam otursun anasıyla. Benden sonrası tufan. Ne hali varsa görsün. Yeniden evleniyorum zaten.
Ara ara kendine kızdığın oluyor mu "neden olmayacağını açıkça gördüğüm halde uğraşıp kendimi mahvettim" diye? Ben bunu uzun süre yaşadım hadi rol yapmayayım hatta hala yaşarım
Tecrübe oldu diyerek kendimi sakinlestiriyorum ama gecen 7 yıl için hayiflaniyor insan , kalbi kararıyor .
Sizin eski eşiniz gibi bi sağlık problemi yaşadığını duysam inanılmaz sevinirim örneğin, kaybettiğim bebeğin ahı derim
Herseyi geride bırakabilmek mükemmel bi nimet insanoğlu için, umuyorum bizim yaşadığımızı yaşayan tüm hemcinslerim "kendi tatlı cehennemini" geride birakabilir
 
Tepki verdiğimde fesat kötü kalpli gelin oldum :) Evlat sevgisini anlayamazmışım hele ki oğlan çocuğu bambaşkaymış ben bilemezmişim :)) Teyzeleri, halaları, yengeleri, babası '' biz uyarmaya bıktık evlenince düzelir sandık '' dediler. Kayınvalidem vefat ettiğinde eşim kafayı yiyecek. 76 yaşında kayınvalidem ve mental sağlık sorunları da var. Eşim zaten artık yarım insan.
Kac yıl çektin bu sosyopat ana oğulu?
 
Merhabalar.. Kendimle dertleşeceğim uzun bir post olacak. Sözlerime başlamadan önce genel olarak haksız olduğumu düşündüğümü ama düşüncelerimi değiştiremediğimi belirtmek istiyorum. Bu konuyu açma amacım birilerinden fikir veya akıl almak.. Aslında nereden başlayacağım ne anlatacağım onu da bilmiyorum yazdıkça gelir belki.. Düşünceleriniz benim için yol gösterici olacak paylaşırsanız çok sevinirim.. Ağustos 2021’de evlendim.. 9 yıllık sevgililik sürecimiz olmuştu.. Eşimle sevgiliyken birkaç kez görüştük haram olduğu için.. Ama evlendikten sonra tahmin ettiğimden daha iyi bir insan çıktı karşıma.. Benim için tek kötü yanı annesine bağımlı olması(kendi kabul etmese de). Evlendiğimizin ertesi günü asla duygusal bi insan olmamasına rağmen ağladı ve ben şok olmuştum ne yapacağımı bilemedim.. Ailesinden ilk kez ayrılmış falan.. Bu arada yürüme 6dklık mesafede yan sitede oturuyorlar.. Sonra şarj aletini alma bahanesiyle oraya gitti.. O gün benim için bi travma gibi oldu.. Sonra ailesi köye çıktı bir haftalığına bence anladılar oğullarının saçma bir şey yaptığını.. Neyse sonra sürekli bir görüşme isteği içinde oldu kayınvalidem. Ben zaten çalışıyorum ve sürekli görüşmek istemiyorum. Ailesi bana hep soğuk gelmiştir evlerinde sanki hep bi ciddiyet var. Hala öyle geliyor sıcak bi aile ortamı yok. Ha olsa da gitmek istemiyorum sürekli. Ben eşimle evimde vakit geçirmek istiyorum. Onlarla evlenmedim sonuçta(!) Kayınvalidem aşırı konuşan hiç susmayan ve maalesef boş konuşan biri ve bu cümlenin aynısını kendisi de sık sık kuruyor. Cidden kendisinden artık nefret ediyorum. İlk zamanlar eşimle bu gidip gelme mevzusunda sürekli tartıştık. Ben yakın oturuyorum diye sürekli gidip gelmek istemiyorum deyip durdum. O da her akşam orada yemek yiyelim eve gelelim kafasındaydı. Gerçekten sürekli tartışıyorduk. Ben kayınvalidemin kafasını anladığım için taviz tavizi doğurur diyerek ekstra uzaklaşmaya çalıştım. Bize burada kalın bile diyip duruyordu yani ev 6 dklık mesafede ne alaka neden burada kalayım cidden bana böyle şeyler çok salakça geliyor. Eşim evlendiğimizde çalışmıyordu ve her gün öğlene doğru gidip kahvaltısını orada yapıyordu ona da sinir olduğum oluyordu.. Çünkü ilişkilerine takmıştım bir kere. Sonra eşim askere gitti bedelli. Yine bana sürekli gel burada kal burada yemek ye demeye başladı. Kaynanam ve eşim. İkisi de sürekli anne kız olmamızı istediler. Ama ben asla istemedim yani benim annem var ayrıca. Ya böyle saçmasapan ufak tefek şeylerden ben git gide soğudum soğudum soğudum. Eşimin anne tarafı da hep bu sitede oturuyor bi de. Onlarla sık görüşmüyorum diye de hep laf işittim eşimle tartıştım. Hiçbir zaman geri adım atmadım çünkü onları hiçbir zaman kendi akrabalarım gibi görmedim. Bu arada kendi akrabalarımla da çok sık görüşen bi tip değilim. Onlar birbirine aşık bi sülale oldukları için beni de öyle yapmak istediler ama ben istemedim. Ama ufak tefek şeylerle kayınvalideme hep bi bilendim sanırım. Sonra hamile kaldım.. Hamilelikte zaten çok kilo aldım işe zor gidiyordum eve gelip yatıyordum çok karışan olamadı güzel bi dönemdi.. ocak ayında bebeğim doğdu lohusalık falan da beni etkiledi sanırım.. her şeye karışması her konuda laf söylemesi çok konuşması beni çıldırtıyor artık. Eşime normal gelen konuşmalar beni çileden çıkartabiliyor. Ya bir sürü mevzu oluyor basit basit. Mesela fissler düdüklü tencere aldım bir hafta olmadı. Kendisi korkar düdüklüden kullanmıyor. Neyse o gün geldi ellerini mutfakta yıkadı (ki buna da sinir oldum dışarıdan gelip mutfakta el mi yıkanır) ben de dedim işte konuşmuştuk düdüklü aldım diye.. ayy o düdüklü müydü gördüm de işte ben de bu tencereyi bilmiyorum dedim (her tenceremi neden bilesin) sapı falan ne biçim dedi. Yani böyle küçük de olsa her b.ku eleştirir. Ben artık tahammül edemiyorum. Artık torunu olduğu için de mecbur görüşüyoruz. Geçen gün eşim görüntülü aradı. Her gün o da ben de görüntülü arıyoruz ailelerimizi. Neyse akşam 9da çıktı geldi. Neymiş çok güzel duruyormuş. 1 saat oturdu. Ya ben seni bu saatte misafir etmek zorunda mıyım. Kızımı da kendi kızı gibi seviyor boş boş konuşuyor. Benim prensesim benim bal küpüm. O böyle şeyler dedikçe çıldırıyorum. Kadın ne dese cidden bana sövmüş gibi hissediyorum. Emzirirken gelip göğsümü parmağıyla tutuyor kızımın burnu kapanmasın diye. Ben de sinirlenince birden büyük bi tepki vereceğim için susmayı tercih edip gidip eşime sızlanıyorum. Ya sen yokken bu çocuk nefessiz mi kalıyor sence? Başka odaya geçmeme rağmen peşimden geliyor ağlıyorsa poposunu pışpışlıyor. Sanki ben halledemiyorum onsuz yapamıyorum. Bayramda köye gideceğiz eşime maksimum üç gün kalırım dedim ama şu an bana ölüm gibi geliyor. Emzirmek için odaya girdiğimde kapıyı kilitleyeceğim dedim. Cidden hiçbir şeyden anlamıyor. Yazdıkça sinirleniyorum. Bu arada eşime her şeyi de söylüyorum. Bol bol sütüm olmasına rağmen bebeğim ağlıyor diye birkaç kez sütün yağlı mı değil acaba falan dedi. Yani bana laf atmak için de yer arıyor bence. Eşime göre de melek gibi bi insan herkes tarafından çok seviliyor. Bense nefret ediyorum. Gerçekten bu yüzden boşanmayı düşünüyorum. Eşimle birkaç gündür bu konuda ekstra tartışıyoruz. Eşim biraz sesini yükseltiyor. Sonra gelip özür diliyor. Tabi ki benim haklı olduğumu düşünmüyor. Yine de genelde annesine gidip “şöyle deme böyle deme rahatsız oluyor” diyor. Bunlar benim için çözüm değil artık maalesef. Çünkü gerçekten ne dese batıyor. Eşime ailenle görüşme asla demem bu yüzden hiç istemesem de sanırım boşanmam gerekecek. Çünkü gerçekten kafayı yiyeceğim. Haddi olmamasına rağmen sürekli ikinci çocuktan bahsediyor. İlk çocuğumuz olana kadar böyle bi yorum hiç yapmazdı. Net bir şekilde istemediğimi söylememe rağmen habire yok kardeşi olur falan diyor. Ben başka çocuk düşünmüyorum diyorum açıkça. Olacağı varsa olurmuş falan filan. Sırf bu yüzden eşimle doğru dürüst birlikte bile olmadım doğumdan sonra psikolojimi bozdular. Ki sağlam bir psikolojim hiçbir zaman olmadı. Şu an sonuç olarak kızımı sevmesi konuşması kendisini görmem her şey beni sinir ediyor. Eşim de sanki çocuğu o sevsin diye yapmış gibi davranıyor. Normalde çocukla çok oynamayan eşim(aylardır evden çalışıyor hep evde) kucağına kızını aldıysa anlıyorum ki anasını görüntülü arayacak. Böyle söyleyince de kızıyor. Benim ailem başka şehirde yaşıyor bu arada. Hiçbiri bu düşüncelerimi bilmiyor. Bi ara bir depresyona girmiştim yataktan çıkmadım bir gün. Eşim annemle konuşmuş falan. Sonra kayınvalidem geldi bi şeyler dedi. Bizimle görüşmek istemiyorsan görüşmeyebilirsin ama ben oğlumu torunumu göreceğim falan bi şeyler dedi. Amacım ilişkiyi tamamen kesmek değil. Keşke sevsem kendisini keşke iyi geçinsek. Ama nefret ettiğim birine artık sevgi besleyebilir miyim hiç bilmiyorum. Gerçekten denediğim zamanlar oldu. Bugün 1 haftadır evlerine gitmiyoruz diye gittik iki saat oturduk. Zaten sürekli bu konuda da eşimle tartışıyoruz. Benim yüzümden bize gelmiyorlarmış. Neyse sonra eve döndük birkaç saat sonra ben tuvalete girdim baktım eşim hemen almış eline telefonu anasını aramış. Gittim odaya astım suratımı. Hemen geldi yanıma noldu falan dedi. Bi şey yok konuşma benimle dedim. Çünkü artık tartışmaktan da yoruldum. Yok ben ailemi arayamayacak mıyım. Yani gittik orada o kadar vakit geçirdik. Şimdi ne diye arıyorsun. Benim sinir olduğumu biliyorsun bu ara sürekli tartışıyoruz. İnadına mı yapıyorsun. Neyse baya tartıştık bağırdık çağırdık sonra gitti birazdan geldi evlilik terapisti bakıyorum dedi. Öpmeye falan çalıştı çok bakmadım ben. Sürekli görmezden gele gele bu hale geldik zaten. Sonra aradan biraz zaman geçti yine konu nasıl açıldı hatırlamıyorum tekrar tartışma bağırış çağırış ve boşanalım dedik gitti yattı. Saat sabah 5 kızımı yeni uyuttum. Girdim buraya biraz kayınvalide sorunları olanları okudum sonra ben de yazayım dedim. İnsanlarınki gibi büyük problemlerim de yok. Belki bir çoğu benim kayınvalidemi tercih ederdi. Başından beri sürekli evimi temizleme isteği içindeydi ben istemedim. Sık sık yemek gönderir. En başlarda sinir oluyordum. Şimdi takmıyorum ama genelde yemiyorum da. Keşke evlenmeseydim de diyemiyorum dünya güzeli bir kızım var.. Ama bugün onlara gittiğimizde kendi kendime ‘ben ömrümün sonuna kadar bu insanlarla görüşmek zorunda mıyım?’ Diye düşündüm.. Hissettiklerimi hiçbirinizin anlayabileceğini de sanmıyorum zaten sanırım çok normal bi ruh haliyle de düşünmüyorum. Bazen büyü mü yapıldı bize diye bile düşünüyorum. Çünkü yaşadıklarım çok saçma. Uyanacağım yeni gün bana sadece mutsuzluk veriyor. Hepsinden nefret ediyorum.
Abi ben ne kadar işsiz güçsüzüm sonuna kadar okudum😂😂😂
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X