çocuklarınızın geleceği için neler yapıyorsunuz,yurt dışında eğitim


Kızınız okulundaki öğrenci topluluklarının etkinliklerine katılsın. Her yıl yurtdışı burslarıyla ilgili üniversitelerde konferanslar veriliyor. Mesela tev her yıl yapıyor.

 
sanki çocuk için nasıl desem mal mülk daha ne yapsam az kaldı gibi algıladım ben açıkçası

konuda iki ayrı soru var,keşke ayrı konu açsaydım
biri yurt dışında eğitim diğeri çocuklar için yaptığınız yatırımlar
sadece ben olamam heralde bu durumda olan
sizler bir şeyler yapmıyor musunuz çocuklar için
 
Ben balık vermeyi değil balık tutmayı öğretmeyi doğru bulanlardanım.
Onların maddi durumları için hiçbir yatırırım olmayacak çünkü güvenmesinler.
Bu dünya anasına babasına güvenip hiçbir işi sımsıkı tutmayanlarla dolu lakin bir spor dalı ve bir sanat alanında üst düzeyde donanıma sahip olduğunda istediği ülkede hayatını kazanabilir.
Böyle düşünüyorum, proje çocuklara, kurstan kursa gidip hayatını üni ve ülke araştırarak geçiren ebeveynlere oldukça karşıyım.
Bu bizim değil, onların yolu ancak ve ancak el ele yürümeye varım.
 
Karı koca mesleklerimizle yurtdışına gidemeyiz. Böyle gidenleri görünce bir yanım çok buruluyor. Keşke diyorum böyle olmasaydı.
Hepimiz çocuklarımız için endişeliyiz korkuyoruz sizi anlıyorum.
Benim abim yüksek lisans programıyla gitmişti. Ama senelerce çalışma izni de olmadığından para gönderildi. O zamanki kurla mümkündü ama şimdi kolay olmayacağı bir gerçek nasıl olur bilemiyorum.
Hepimizin Allah yardımcısı olsun çok üzülüyorum çok.
 
Ben eğitim konusunda yorum yapmadım. Tabi ki imkan varsa en güzel yeri okusun.mesleginin en iyisini yapsın.
Benim biraz çabalasin lafım tam da sizin bahsettiğiniz o fındıklar ağaçlar evler.
 
Avrupa'da özel okul yok gibi bir şey. Çoğunluk devlet okuluna gider. Liseye kadar, İngilizce eğitim veren British ve International School var ama bu okullara ülkeye geçici görevle gelmiş diplomat çocukları veya yine iş için gelmiş yabancıların çocukları gider. En son ben İsviçre'deyken British School aylık ödeme 3.500 İsviçre frangıydı. Üstelik başvuru yapıp bekliyorsun kabul etmeyebiliyorlar. Önceliği demin saydığım durumlara göre belirliyorlar.

Üniversite veya yüksek lisans için bir şey diyemem ama lise düzeyinde o ülkenin lisanını bilmesi gerek. Devlet okulu olduğu için öncelik kendi dilleri. Mesela Almanya'da Almanca bilmeden bir liseye gitmek imkansız gibi bir şey. İngilizce Fransızca'yı yabancı dil olarak öğreniyorlar ama eğitim dili Almanca. Avusturya ve İsviçre için de bu geçerli. Çok emin olmamakla birlikte Fransa'nın da böyle olduğunu biliyorum. Öğrenci vizesi için başvuru yapılınca da dil gerekliliği şartı var yanılmıyorsam.

İngiltere veya İrlanda olabilir.
 
Benim kardeşim üniversite öğrencisi senelerdir yurt dışında okuma/çalışma hayali var hala bu hayalinin üzerine gidiyor her gün çalışıyor dil kurslarına/meslek kurslarına gidiyor.
Bazı ülkeler mesleği avantajlı olan genç bireyleri istiyor özellikle yetiştirmek için (ne kadar doğru bilmiyorum, öyle duymuştum)
Yani iş sadece sizde bitmiyor çocuğunuzun da hevesli olması lazım
 
dili iyi demişsiniz de
dil dediğiniz İngilizce herhalde?

şimdi sorun şu ki henüz lisansta kıta avrupasının hemen hiç bir yerinde sadece ingilizceyle okuyamaz
hele sosyal-sanatsal bölümlerde hiç okuyamaz (bir de tıpta) hocalar okul inglizce bile olsa dersi inglizce anlatmıyor çünkü

(güya inglizce olan bir programdayım ben şu anda almanyada mesela ama çoğu hoca almanca anlatıyor)
ben ders anlatırken ingilizce anlatıyorum, genç sayılacak hoca nesli olarak çoğumuz da yabancıyız bölümde, ama öğrenciler anlamıyor ve eski hocalar buranın yerlisi.

dahası sadece inglizceyle sosyalleşemez kendi yaş grubunda (25 yaş üstü olsa bu dediğim geçerli değildi o grupta gelen yabancı çok onlarla anlaşır gider ama lisansı ülkenin dilini bilmeden okumak imkansıza yakın bir şey)

Bu durumda iskoçya irlanda ya da ingiltereye mi gidecek?

oralar ise özellikle ingilterede zibilyon tane program bulunuyordur kesin
ama pahalı bir ülke
ve sanat filan okuyan öğrencilerin profili şudur
ya ailesi zengindir, okumaya ihtiyacı yoktur, statü olsun diye okur
ya da çalışır, üstelik de senelerce başka işlerde çalışır ki alanında birşeyler yapacak duruma gelsin

bakın gazatecilik dil sosyal bilimler filan okuyan arkadaşlar da böyle
arkadaşım var sosyal bir alanda master yapıyor, %99 alanında iş bulamaz, üstelik evli, eşi de mersedeste çalışıyor bu arada. ama kendisi onun çalıştığı şehirden kabul alamadı, o yüzden başka şehirde. ve bu kız bir butikte çalışıyor. euro maaşlı kocası olması rağmen 2 ayrı ev 2 ayrı masraf, bi de tr'deki gibi gezeyim kafeydi, mafeydi dersen, yetişmiyor.

ben lisanstayken avrupada dönem dönem staj-iş vs. bulundum.
aldığım bursun yetmediği yerde çalıştım da
ancak ben tr'de de hep çalışmış bir insandım

kızınız kadar nazenin büyümüş çocukların genelde buralarda çok zorlandığını gördüm
çünkü çoğu okulda kim olursa olsun ne yaparsa yapsın geçirelim filan yok (balkan ülkeri için ayrı brir başlık açabiliriz bu konuda)

tr'de çoğu üniversite yüksek lise...hocalar da lise hocası kıvamında.
aileler çocuklarının her şeyine koşturuyor. böyle bir düzende hele hele hiç çalışmadan, hiç aileden ayrı ev geçindirmeden, hiç bütçe yönetmeden, sorumluluk almadan, kendi kararlarını vermeden avrupaya gelirse ya o bunalıma girer ya da siz para yetirştircem diye tarla marla satarsınız.
 
ben zaten destek aşamasındayım şu anda
kendisi araştırıyor
dili iyi
mesleğiyle ilgili kendini geliştiriyor
ben de kendi çapımda araştırıyorum
neresi kötü
Ben yazdiginizdan yola çıktım. Çocugunuz 'ya deprem bölgesinde okurum, ya hiç okumam' demiş . Lise son sınıfta olsa çok normal bir istek . Yazar o bölgeyi orada okur.
Ama zaten halihazırda öğrenci. Ve yeni üniversite sınavı kayıtlari çoktan geçti gitti.
Yani kızınız bu yılı ve bir sonraki koca bir seneyi çöpe atmak istiyor,hiç yere.
Bu normal bir istek değil ki.
Madem böyle bir isteği vardı daha geçen ay , Nisan'da bitti son kayıt zamanı. Sizin çocuğunuz o zaman sınava kayıt oldu mu 'yeniden okuyacağım, deprem bolgesinde okumak istiyorum' diye. Eğer cevap evetse evet, sorumluluk sahibi bir kızıniz var. Eğer cevap hayırsa madem isteği bu yönde neden böyle bir şey yapmamış? Demek ki sorumsuz bir kız.
Ailelerin bunu kabul etmesi biraz zor ama evlatlar - hele ki yeni nesilde sorumsuz olabiliyorlar. Ailem de beni 'sizden kıymetli bir şey yok, ben sizin için çalışıyorum, hep arkandayim' diye büyüttü. Evet bu çok güzel ama ablam da ben de iki sorumsuz insan olduk. O hiç çalışmadı, evlendi mesela güzel bir bölüm okumasına rağmen. Ben de zora gelemiyorum. Üç sene çalışıp istifa edip geziyorum düzenli aralıklarla.
Oysa aileme guvenmesem belki daha sorumluluk sahibi, daha ayakları yere sağlam basan bir kadın olacaktım..benim çevremdeki çoğu aile sizin gibi, benim annem babam gibi. Hepsi evladının üstüne titriyor. Önüne dünyaları seriyor. İnan çocuklardan mücadeleci ruhlu, taşı sıksa suyunu çıkartacak sayısı bir bile değil :)
Yok yani, altın tepside gelince, aile dağ gibi arkada durunca o çocuktan çok da bir şey olmuyor:) insanın düşmesi gerekiyor ki kalkabilsin.
Çok eski, sevdiğim bir üyesin, o yüzden yazıyorum. Kızının yurtdışı hevesi varsa kendi araştırsın, kendi gitsin. Çocuk değil ya annesi okul arasın.
Eğer giderse orada da onu zorlu bir hayat bekleyecektir. Her şey altın tepside gelince belki yapamaz,döner. Ama biraz kendi kazirsa tırnaklarıyla mücadeleyi bırakmaz.
Benim önerim seneye yollayın okula gitsin ne demek gitmem:)
Agh diye bir şey var, Avrupa gönüllü hizmetleri. buna başvursun, yuksek ihtimalle kabul edilir. Şöyle bir şey 3-6-9 ay falan bir gönüllü kurulusta çalışıp cep harçlığı alıyorsun . Her şey onlardan, vize mize kalacak yer. İşler de çeşit çeşit. Çocuk hapishanesinden ekolojik tarıma, hasta çocuklardan hayvanlara. Tonla proje var. Kızınız sanatla uğraşıyormus . Bu da çok güzel, artı puan. Bulsun bulsun motivasyon mektubu yazsın her yere, eklesin resim sanatına ilgi duyduğunu da. Hattta paylaşsın.
Eminim ki bir yerden kabul alır. Gider oraya, en azından çevre edinir,dili gelisir, yol yordam öğrenir:) en fazla okulundan geri kalır ki çok da önemli değil, okul dediğin uzar:)
Sonra Erasmusa başvursun. Dili de daha güzelleştigi için şansı artar. Orada da bir fasıl araştırsin... Zaten sonrasında her şey daha kolay olacaktır.
Evde durup da "okula gitmicem,ya burada kalırım ya ailem beni yurtdışına yollasin" demekle kimse bir adım bile ilerleyemez
 
Benim oğlum henüz ufak, onu özel okulda okutuyorum en azından dili olsun yurtdışını düşünürse gidebilsin diye bunu yapıyoruz bir yatırım olarak görüyorum bunu.
Bir de bes hesabı var. Üniversiteye gittiğinde besi kırıp isterse eğitimine destek olabilir diyoruz. Bir de elimize geçen her parayı Euro’ya çevirip en azından erimesine engel olmaya çalışıyoruz.
Öyle ev arsa alma zamanları geçti ne yazık ki. İstesek de alamayız zaten
 
Cocugum 4 yasinda. Bu yasimda Almanca ogreniyorum, amacim Almanya'da is bulmak. Gelecegi icin bunu yapiyorum. Artik malesef bu ulkedeki egitim sistemine inancim kalmadi. Ki kendim de universitede akademisyenim.

45 yaşındaki karı koca öğretmen arkadaşlarım bu yaşta yüksek lisans yaptı
almanca öğreniyorlar
bu ülkede evleri arabaları maaşları olmasına rağmen
anlatamıyoruz
keşke sadece eğitim sistemine güvenemesek
 
Oturduğum ildeki tüm özel okullar neredeyse ortaokul ve lisede Almanca dersi veriyor artık. Özelde okuduysa Almancası vardır mutlaka. Hatta devlet liseleri de seçmeli de Almanca veriyor artık
 
Cocugum 4 yasinda. Bu yasimda Almanca ogreniyorum, amacim Almanya'da is bulmak. Gelecegi icin bunu yapiyorum. Artik malesef bu ulkedeki egitim sistemine inancim kalmadi. Ki kendim de universitede akademisyenim.
Çocuğunuza da başlatın. Ne kadar erken o kadar iyi. Buralarda çocuklar doğuştan en az 2-3 dile maruz kalıyor ve hiç takılmadan hepsini konuşuyorlar. Kendi dilini öğrenmeden başka dile maruz kalmasın diyenleri dinlemeyin. Öyle olsaydı Avrupa ülkelerindeki bütün çocuklar geç konuşurdu. Her evde en az iki dil konuşulur hatta bazen üç. Almanca masal seyrettirin. Konuşulanı görürse daha çabuk kavrar.
 
Benim liseden birçok arkadaşım Litvanya’ya gitti, hemde kendileri araştırıp ailelerini ikna ederek. Tabi bahsettiğim dönem Euro/dolar 5 seviyelerindeydi.

Alsancak’ta yurtdışı eğitim için olan bütün büroları gezdiler, teneffüslerde tek konuştukları şey buydu. Şimdi sohbetim yok ama okulları bitti, hala oradalar. Seyahat fotoğraflarını paylaşıyorlar geçen gün Almanya’ya gitmişler topluca.

Aileleri sanmıyorum ki para gönderiyor olsunlar, kendi yağlarında kavruluyorlardı, o zaman bile lisenin son 2 yılı okul sonrası, haftasonları sabahlara kadar çalışıp kendileri biriktirdiler paralarını.

Facebook’ta gruplar var, oralarda okuyan öğrencilerin dahil olduğu, o gruplara da bir bakabilirsiniz, arkadaşlarım epey bilgiyi o gruplardan almıştı
 

en son düşündüğüm kısmı o
10 yaşında beri sipariş alıyor
her zaman yaşıtlarından yetenekli bulundu uzmanlar tarafından
daha ortaokulda akademik seviyedeydi
marmara üniversitesinin ulusal yarışmasında dereceye girdi/başkalarında da girerdi de yarışmalara girmiyor
üniversitenin yaptığı bir sergide ingiliz bir profesör tarafından alınıp yurtdışına götürülen tek resim onundu
ben o kısmını hiç düşünmüyorum açıkçası
 
Çok Almanya Fransa düşüncem yok açıkçası, daha orta halli bir ülke bakacağım ben. Bosna olabilir belki Çek Cumhuriyeti belki olabilir. Oralarda iş ilişkisi kurabileceğim yerler olduğu için. Dillerini öğrenmek çok zaman almayacaktır ben Boşnakça ve Sırpça öğrendim kısa sürede. Oğlum benden daha taze bir beyin,benden daha az zorlanır diye düşünüyorum. Verdiğiniz örnekler benim için çok değerli teşekkür ediyorum keşke 3500 franklık bir okul bulabilsem bütçeme uyar en azından. Ama tabii olay netleşince biraz daha ciddi ciddi araştırmam gerekecek. Çok çok teşekkürler,söylediklerinizi aynen not alıyorum
 
sevdigim bir ablamin oglu kanadada .bir kismi burslu okumasina ragmen yillik 50 bin euro bandinda maliyeti oluyor demisti
 
Koklu universitelerin oldugu ulkelerde okumasini istiyorsaniz maalesef en buyuk etken maddiyat, o yuzden dedigim universiteyi eleyin cunku o kadar parayi odemek sizi cok zora sokar. Daha ucuz olan ulkelere yonelse sansi daha da artar.
 
Deprem bölgesinde öğretmenlik yapıp evden ayrılmamak ile yurtdışında eğitim görmek arasında hedef anlamında epeyce fark var. Bence işe önce net bi hedef koymakla başlanmalı. Tam olarak ne istediğine karar vermekle başlansa ona göre bütçe de ayrılır farzı misal İngiltere'ye sanat okuluna gidecekse şimdiden sterlin anlamında birikim yapılmaya başlaması lazım (bu ekonomide tek başına yapamaz bu noktada desteğiniz lazım) , İngilizce yeterlilik sınav skoru istiyorlar onlara hazırlanmak lazım, İngilizcesi ne seviyede belki kursa gitmesi lazım. Özel yetenek sınavları için kurslar oluyor, kuzenim aylarca gitmişti mesela. Onlara kaydolmak da gerekebilir. Yurtdışındaki okulların web sitelerine girip kabul şartlarına ve kabul dönemlerine ilişkin tek tek notlar alınabilir. Hangi kriterler eksikse okuduğu süre zarfında tamamlanabilir . Ama öte yandan diyorsa öğretmenlik yaparım burdan ayrılmam sizlerden ayrılmam böylesi daha hayırlı , o zaman çok bişey yapmasına gerek yok sanki . Merhametli, mesleğini seven, kpss de yüksek puan çeken, öğrencilerini seven bir öğretmen olsa yeter gibi
 

Bunu benim bir akrabam yaşadi ingilzice egitim diye gitti okula yazildi etti dersleri başlmiş sonra da ingilzce anlatmiyor dersi anlamiyorum diye bir ton söyleniyordu biseyler olmuştu Suan hala okuyor ama degostirdi mi nasil devam ediyor bilmiyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…