Adam amacına ulaşıp kafanızı karışturmayı başarmış.
Siz ona boşanmak istediğinizi söylediğinizde kendisi çocuklarını niye düşünmemiş?
Niye evliliğini kurtarmak için çabalamamış? Çünkü bunu yapabileceğinize, tüm zorlukların üstesinden geleceğinize inanmıyordu da ondan.
Şimdi kaçan kovalanır, giden kıymetli olur misali ' dön lütfen' diyor.
Size eş, ailesine baba olamamış vakti zamanında sorumluluk alamamış bu aciz eski eşe inanıp düzeninizi bozmayın lütfen.
Ben anne ve babası çoğu zaman hır-gür eden, geçimsiz eşlerin çocuğuyum.
Bazen diyorum ki keşke annemle babam boşansaydı hem kendilerini hem de kardeşimle beni huzursuz ve mutsuz etmeselerdi.
İnanır mısınız? Yaşları 60-65 oldu değişen hiç bir şey yok ikisinde de, kısacası el-gün ne der? Uğruna heba edilmiş iki hayat ve mutsuz büyümüş iki çocuk var ortada...
Kendinize bunu yapmayın lütfen.
İkimiz adına da üzgünüm . Geçmişi değiştirmek mümkün olmasa da ondan ders çıkarıp kendi hayatlarımızı düzenleyebiliriz.Ya 1000 kere beğenmek istedim benim ailemde böyle ve hala aynılar dediğiniz gibi, inanın ziyarete gitmek istemiyorum, her dakika kavga dövüş gerginlik huzurun h si yok....Ben de hep boşanın demiştim ama annem bana şimdi kim bakar, baban yeteri kadar para veremez vs vs diye düşünmüş itiraf etti o kadar hayal kırıklığına uğradım ki. Çalışayım çocuklarımı ele güne muhtaç etmeyeyim vs dememiş bile.
Sonunda ne oldu soğudum ikisinden de.
İkimiz adına da üzgünüm . Geçmişi değiştirmek mümkün olmasa da ondan ders çıkarıp kendi hayatlarımızı düzenleyebiliriz.
Evli misiniz? Bilmiyorum ama umarım kendi çekirdek ailenizde mutluluğu yakalarsınız benim gibi. Sevgiyle kalın...
Kalbim ve mantığım arkana bakmadan kaç diyor,Kalbinizin,mantığınızın sesini dinleyin...
Kalbim ve mantığım arkana bakmadan kaç diyor,
Çünkü ne seviyorum eski eşimi ne de güveniyorum, hele mantıklı hiçbir yanı yok.
Ama Çocuklara olan vicdanım beni bu duruma düşürüyor işte bazen.
Bazen nerdeyim, ne yapıyorum, iyi mi yapıyorum diye sorgulatıyor maalesef.
Eminim bu konuyu başkası açmış olsa ve siz okusanız, 'Sakın dönme, ne istediğini ve isteklerinin eski eşinde olmadığını biliyorsun.' derdiniz. Herhalde yaşananların içinde olunca insan objektif değerlendirme yetisini kaybediyor. Siz eşinizle barışıp evinize döndüğünüzde eşinize sihirli değnek değmeyecek ki... Bu sefer de başka bir dizi eşliğinde kahvesini içecek siz üzülüp dururken. Üstelik çocuklarını en başta kendisi düşünüyor olsaydı, annelerinin üzüntüsüne ve evliliği kurtarma çabasına saygı duyardı. Asıl çocuklarına zamanında haksızlık etmiş olan odur. Size şuan yaptığı şey, terk edilmişliğinin ezikliğiyle çocuklarını kullanarak vicdan azabı çekmenizi sağlamak ve sizi mutsuz etmek. Eminim ağlarken karşısında çay içtiği karısının ondan ayrılıp kendi ayakları üzerinde durabilecek kadar güçlü olduğunun farkında değildi.6 yıllık evliliğimi bitirdim, boşandık.
Bu evlilikten 2 tane nur topu gibi oğlum var.
Evliliğimin bitmesi için çok ciddi sebeplerim vardı; yöneten kayınvalide sendromu, uyarılara rağmen yanlış işler yaparak sürekli icralık olan bir eş, bitmeyen ve nerden ortaya çıktığı belli olmayan borçlar, ilgisizlik, sevgisizlik, hiçe saymalar, evden kovmalar, sürekli kesilen elektrikler, sular, doğalgazlar ve en sonunda bi kadınla aşşırı samimi telefon konuşma kaydı.. (yakalamasaydım belki aldatmaya bile gidebilirdi)
Aldatma, fiziksel şiddet, kumar bilmem ne yok, çok net.
Ama psikolojik şiddetin daniskasını yaşadım.
Neyse bi gün oturduk konuştuk ve bu evliliği devam ettirmek istemiyorum deyip ertesi gün evi terkettim.
Ciddiye bile almadı, "eşek gibi döneceksin" dedi, "beni boşayamazsın 2 çocukla" dedi..
Boşadım.
Bu süre içerisinde bir ev tuttum, bi işe girdim, çocuklarımla annem ilgilendi ve ben kendime pürüpak bir hayat kurdum.Mesleğimi yapmak, çalışmak bana çok iyi geldi kısa zamanda toparladım.
Boşanmadan 3 ay öncesi itibariyle başlayıp, bugün hala süren "tekrar birleşelim, ayrılmayalım, bu ayrılık çok saçma, beni terketmen için yeterli ne yaşamış olabiliriz ki!!!?" gibi bir sürü soru cümlesi kurup, yalvarırım dön geri.. lerle konuyu kapatıyoruz.
Bu konuda ki ısrarı, yakarışı bitmiyor.
Allah var, boşandıktan bugüne kadar hiçbir konuda çirkinleşmedik, saygısızlık etmedik, ikimizde görev ve sorumluluklarımıza göre davrandık.
Ama ben bu evliliği o evden çıktığım gün bitirmiştim zaten, blöf değildi, burun sürttürme planları değildi.
Nettim, bitti dedim çıktım.
Şimdi kuş da tutsa bana çekici gelmiyor hiçbir şeyi.
Bir de şöyle bir konu var;
Bir süredir bi iş projesi sebebiyle tanıştığım, Rabbimin ilahi adaletine beni inandıran, çok anlayışlı, çok kibar, bugüne kadar eksikliğini duyduğum herşeyin ama herşeyin onda bulunduğu (fiziki kastetmiorum) bi adam çıktı karşıma.Çok zeki, anlayışlı, aklıbaşında bir eğitimci, herşeyi tartışabiliyorum, konuşabiliyorum fikir alabiliyorum vs.. Kısacası gelecekte değerlendirmemek için hiçbir sebebim yok, oldukça da hoşlanıyorum.
Dün eski eşim yine "geri dön" minvalinde mesajlar atarken, çocuklar konusunda çok çok çok pişman olacağımı, bigün sırf bu kadar ısrara rağmen geri dönmediğim için kafamı çok taşlara vuracağımı, bu şekilde çocukların hayatına kasıtlı olarak mutsuzluk getirdiğimi, onların geleceğini, hayatını duygularını düşünmediğimi, eğer çocuklarımı biraz olsun seviyorsam bu evliliği sürdürmem gerektiğini anlatan uzunca bir mesaj yazdı.Mutlu olamacaksın, hiçbir zaman dedi.
Çocuklarını hiç mi düşünmüyorsun dedi.
Cevap bile vermedim yazdıklarına ama sabaha kadar düşündüm.
Benim yıllarca bu adamdan yana yaşamadığım sıkıntı kalmadı, yalvardım düzelmesi için, ağladım üzerimden atlayıp kendine bir bardak çay doldurup "eşkiya dünyaya hükümdar olmaz" izlemeye gitti.
Yapma dedim, bitiyoruz dedim beni ciddiye bile almadı.
Ona karşı zerre kadar ne sevgim ne güvenim yok.
Ben gerçekten mutlu olamaz mıyım?
Bunu artık haketmedim mi?
Çocuklarıma kötülük mü yapıyorum evliliğine dön diyen ama evliliğini bitirmek için elinden gelen herşeyi yapan adamı dinlemediğim için?
Kafam çok karışık, yanlış bişey yapmak istemiyorum.
Lütfen biri bana çocuklarım için eski evliliğime devam etmemem konusunda kafa atsın, tokatlasın.
Cocuklarınız büyüyünce bunları hatırlamayacak bile belki, ama büyüdükçe şahit olacakları kavgaları ve annelerini hep üzgün görüşlerini hatırlayacaklar. Evdeki sevgisizliği sonuna kadar hissedecekler. Eski eşiniz içinize öyle bir suçluluk duygusu aşılamış ki, amacına da ulaşmış. Sağlıklı düşünemiyorsunuz. O eve döndüğünüzde mutlu olan tek bir kişi bile olmayacak.Çocuklarım babalarına çok düşkünler, eski kayınvalidem benim eski evimde ve düzenimde yaşıyor şuan, eski evime taşındı yani.
Çocuklar o evi kendi evleri diye benimsediklerinden özellikle küçük olanı bazen bana gelmek bile istemiyor, ağlıyor, kıyametleri koparıyor babamın evine gidicem diye.
Onlar böyle yaptıkça kendimi suçluyorum, yanlış birşey yapıyormuşum hissine kapılıyorum.
"Çocuklarım için katlanıyorum" mantığında bir insan hiç olmadım, olmakta istemiyorum.
Şuan gerçekten kurulu bir düzenim, herşeyiyle yolunda giden bi hayatım var.
Ama aldığım kararlarla çocuklarıma haksızlık yapmaktan, onların hakkına saldırmaktan çok korkuyorum.
Tecrübenizi paylaştığınız için minnettarım, çok teşekkür ederim.Sevgili konu sahibesi, bundan iki yıl önce sizinki kadar olmasa da, benzer sebeplerle evi terk ettim. Boşanma davası açtım, sizin kadar kararlıydım, aklım netti. 3 ay ailemin yanında kaldıktan sonra dava açtığımı duyan eş ve ailesi ortalığa düştüler. Her şey açık ve net konuşuldu ve her şartım kabul edildi. Ben de sizin gibi hiç istemediğim halde, ailemin baskısı ve oğlumun mutluluğu düşüncesiyle ilk ve son şansı veriyorum, oğlum için bir kez daha deneyeceğim diyerek istemeye istemeye eve geri döndüm.
2 yıl boyunca belki her gün geri döndüğüme pişman oldum. Eşim bir nebze değişmiş görünse de kv daha beter olmuştu. Kimse değişmiyor. İki yıl boyunca çift terapileri, psikologlar, danışmanlar derken her şeyi denedim.
Bugün yine ailemin yanındayım. Ve iki yıl önce boşanmadığıma çok çok pişmanım. Aslında o gün de biliyordum hiçbir şeyin değişmeyeceğini ama bir ihtimal dedim.
Demem o ki, ne güzel düzeninizi kurmuşsunuz, bırakın sınırları dahilinde çocuklarınız babalarıyla vakit geçirsinler, eşiniz sorumluluklarını yerine getirsin, çocuklar çok ağladığında (her zaman değil, ara ara) babalarıyla kalmaları konusunda esneklik gösterin, kalsınlar ama asla ve asla barışmayın.
Çok mutsuz ve pişman olursunuz. Üstelik ikinci kez boşanmaya kalkışmak, neden bilmiyorum, ilkinden daha zor oluyor. Zamanınıza, emeğinize ve bu süre içinde tekrar babayla yaşayıp alışan, bu düzenden yeniden kopması gerektiğinde daha çok alışmış olduğu için çocuklarınıza da daha çok yazık olacak.
Zerre kadar şüpheniz olmasın içinizde, düşünmeyin bile, yolunuza bakın derim ben.
Mutluluklar ve kolaylıklar dilerim.
Hepinizin yaptığı yorumu defalarca, tüyerim diken diken okudum.
Hepinize ayrı ayrı zaman ayırdığınız için, derdime ortak olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Nasıl duygulandım bilemezsiniz,
Durumumun çok farkındayım, yürümeyen bi evliliği itikleyerek silkelemeye çalıştım yılarca.
Yapmadığım şu kaldı, sabretmediğim bu kaldı dememek için elimde ki tüm mermileri kullandım.
Çok uyardım, çok ağladım, çok konuşmaya çalıştım anlatamadım.
Tıpkı sizlerinde söylediği gibi hiçbir kadın 2 çocuğuyla normal giden düzenini bozupta heyecan arayamaz, ben de çok düşünerek, hesaplayarak, bazen susarak bazen bağırıp çağırıp küfrederek, bazen sadece ağlayarak vardım boşanma kararına.
Ve o evi terkederken en ufak bir şüphem bile yoktu, hala yok.
Rabbim o kadar yardımcım oldu ki; ayrı eve çıkmama asla müsaade etmez dediğim babam benim tuttuğum evin en ufajk çivisine kadar herşeyiyle ilgilendi,
Nasıl iş bulurum nasıl çalışırım derken karşıma benim ve çocuklarımın rızkını çıkarabileceğim, hiçkimseye minnet etmeyeceğim miktarda kazandıran bir iş çıktı,
evimin eşyalarını yavaş yavaş aldım, annem çocuklarımla ilgilendi, o canavar gibi iki erkek çocuk sakinleşti, annemi hiç üzmediler yormadılar.
Silkelendim kendime geldim, yıkıan özgüvenimi tekrar onardım,.
Sonra karşıma bahsettiğim, hoşlandığım kişi çıktı.
Bırakın kadınlığı insan olduğumu hatırladım.
Evet gecelerce ağladım, çocuklarım babalarında kadığında hala boş yatklarını görmek bile içimi parça parça ediyor.
Ne yiyorlar, ne giyiyorlar, ne öğreniyorlar acaba orada diye her an diken üzerindeyim, çünkü anneyim.
32 yaşımdayım hala annem atlet giyin kızım içinize diye uyarıyor bizi, düşünüyor hala.
Ben anakuzusu minicik çocuklarım için tabii ki hayıflanıcam.
Ama çok pişman olacaksın, çocukları bu inadın yüzünden kaybedeceksin, hayatlarını mahvettin, çocuklarını hiç mi düşünmüyorsun, insan yavruları için bile olsa bi şans olsun verir dedikçe kendimi sorgular oldum.
Hepinizden ayrı ayrı Allah razı olsun şu mübarek Ramazn gecesi.
İçimi ferahlattınız.
Evet, çocuklarına çok düşkündür tamam ama yarın bigün evleniyorum falan desem ki şuan öyle bir planım yok, kesin doldurur çocuklarımı.Kendi hırsını onlardan çıkarrır.Eski eşim yapmasa eski kayınvalidem kesin yapar.özürler yalvarmalar yanında eski olumsuzlukların olmayacağına dair söz veriyomu yoksa boş yalvarmalarmı. ki söz verse bile hadi tekrar evlendin diyelim sen o yaşadıklarını unutup mutlu olabilirmisin. ve neden hala sana bi sürü mesajlar atmasına izin veriyosun. çocuklar dışında bi iletişim olmamalı. çocuk babama gitcem diye ağlıyosa kesin dolduruyolardır çocuğu. evlenmek istediğini duysa o çocuğu kimbilir nasıl işlicek
Evet, kuramadı.Sakin donme sakin.
Kendine yeni bir hayat kurmussun
Bunu bozma
O kendine yeni bir hayat kuramamis ki sana ihtiyaci var.
Ama senim ona ihtiyacin yok.
Donme
Bu duzeni bir daha kuramazsin.