arkadaşım ve ben, 2mizde 6 senedir evliyiz. geçen gün 6 senede neler yaptık diye konuştuk. kaba taslak, ayrıntısız sonuçlar;
6 senede ben bine yakın çeviri yaptım.
arkadaşım hamile kaldı.
eşim boksa başladı.
onun eşi işe gitti geldi.
biz tatil haricinde, başka şehirleri görmeye gittik, bir kaç saatliğine bile olsa.
arkadaşım doğurdu.
bizle, işimizle ilgisi olmayan seminerlere katıldık, maksat gelişim hatta eğlence.
arkadaşım evde çocuğuna bakıyor.
eşim, osmanlıca öğrenmeye karar verdi.
arkadaşımın eşi ya işte, ya evde uyuyor. arkadaşım tek başına çocuğunu büyütüyor.
tatillere gittik geldik.
arkadaşım çocuğu büyüttü, üni.ye başlamaya karar verdi. dershaneye yazıldı. sevindik.
biz, şehrimizdeki barınakları bulduk, yardımcı olmaya başladık.
arkadaşım boşanmaya karar verdi.
ben tenise başladım.
arkadaşım, tekrar hamile kaldı. dershane, üniversite hayal oldu bir kez daha.
şımarıklık yaptık, ev taşıdık 1-2 kere.
arkadaşım doğurdu.
taşındığımız yerlerde, maddi imkanları kısıtlı insanlar bulduk. para, yiyecek yardımı kabul etmediler, çocuklarına derslerinde yardımcı olduk.
arkadaşım mutsuz, eşini sevmediğini söyledi.
ben eşimi kapılarda, şarkılar söyleyerek karşılarım. arkadaşım bugün bana "mutluluğunu içinde yaşa" dedi.
ben üzüldüm, o içini döktü.
"kızının yanında bari bunları yapma" dedim. o ise mutsuzluğunu bana yükledi.
bugün bir kez daha çocuk sahibi olmadığıma sevindim. ayak bağım yok, mecbur olduğum için değil, sevdiğim için evliliğim devam ediyor. doğurmak 2. derece bir mesele, en önemlisi, doğurup pişman olmamak.