cocuk sahibi olmadanda cok mutlu hayatini yasayan kadinlar :)))

olivia .!.:

Yorumun icin tesekkürler ferahnihal, yani anne ve baba kendini unutmadigi sürece isterse 10 tane yapsin ama kendi hayatlarinida yasasinlar taraftariyim.
Öyle anneler biliyorumki, benimde yakin cevremde var hatta iyide bir arkadasim, üc tane cocuk dogurdu ama hala fistik gibi ve hayata dolu dolu sarilmis bir insan. Bilincli, anne oldugun sürece inan hicde Problem degil. Cok güzel bir sekilde o üc cocugu büyütü, isinede gitti ve süper bakimlida kaldi ama cok iyi bir organizatör. Yani o cocuklari disiplinli ve egitimli yetistirmesiyle bizim süper annemizdir. Kocasini hep cocuklardan Üstün tuttu. aksamlar onlara gittigimizde evde cocuk oldugunu unutuyorduk resmen. Saat tam 20 de tüm cocuklar yataklarinda, disler önceden fircalanmis tabi. Bizde oturup nese kahkaha icinde Zaman geciriyorduk.
Böyle kadinlara hayranim, ne istedigini bilen, tasdan ekmegini cikaran, caliskan ve hic bir seyden korkmayan, neseli mutlu bir anne. Kocasi hala ona asik, cünkü biz arkadaslari bile ona asigiz.
Ama dedigin gibi bide cocuk yapmis, hayattan bezmis, erkek doguramadigi icin dünyaya küsmüs kocasindan bezmis veya daha dogrusu koca ondan bezmis kadinlarda var ama Allah`tan cevremde yok öyle kadinlar.

Genişletmek için tıkla...

olivia .!.:

Iste ot gibi yasayan kadin tiplerimiz bunlar. isin en acikli yani sene 2015 ve hala aynilar. Hadi benim annem köylüydü ve okuma yazmasi yoktu. Anlarimda. Bu zamanda böyle kadinlar görünce sok oluyorum cidden.
Onun icin eger bir kadin cocugunu veya cocuklarini iyi egitirse cocuk sorun yapmaz ama biz türkler cocuk yetistirmeyi bilmiyoruz bu bir gercek.

Genişletmek için tıkla...

KIZILAJANN .!.:

İyi Akşamlarrr
Yeni mesajları okumadan hemencecik birkaç şey söylemek istiyorum.Dün Oliva'nın şu cümlesine takılmıştım ; 'Burada her 3. konu hamileyim, kocam bebegimi istemiyor, cocuk dogurdum kocam benimle ilgilenmiyor vs. vs. , neden acaba ?'
Oliva böyle söylüyorsa bir bildiği vardır dedim bir girip göz atayım bir derdim var bölümüne.Ne zamandır bakmıyordum çünkü.
Böyle; oldum resmen..3 aylık evlilikte boşanmamı dersiniz 15 günlük bebeğiyle boşanma mı dersiniz eşi telefonuna kendisini salak diye kaydetmiş daha neler neler. Oliva az bile söylemiş yani.Birde cevaplarda şunu gördüm sende onu öküz diye kaydet diyen olmuş. Terbiyesizliğe, saygısızlığa, hadsizliğe aynı şekilde cevap verilecek yani. Herşeyden önce SAYGI diye birşey var yahu insan insana saygı duyacak önce.Bir insan bir insana nasıl bir hayvan adıyla hitap edebiliyor ben bunu anlamıyorum. Çok nahoş çok...
Diyeceğim, bir derdim var bölümüne yazılanlarda kadınlarda sütten çıkmış ak kaşık değil. O şikayet ettikleri erkekleri de yetiştiren yine Türk kadını.Herkesin bir çuvaldızı kendine batırması lazım. %100 erkeklerde suç bulmuyorum ben.Oliva tekrar tekrar aynı noktalara vurgu yapıyor burda. Sen eğitimli olursan güçlü olursan erkekle eşit olduğunu ona hissettirirsen her durumda gözlerinde senin o kararlılığını her daim görürse bak bakalım ezebiliyor mu seni. Erkeğin karşısında her durumda ezilip büzülürsen hüngür hüngür ağlayıp durursan yüklendikçe yüklenir sana.Gerçekten yazık yani insan herşeyden önce kendinin değerini bilmeli, kendini harcatmamalı.Hayır şunu da aklım mantığım almıyor.Yahu daha yeni evlenmişsin ne acelen var da hemen çocuk doğuruyorsun be kadın. Bakalım karşındaki adam iyi bir eş mi önce kafanda onu tart et sonra düşün bu adam iyi bir baba olur mu evladıma iyi babalık yapabilir mi? Yook hoop doğur gitsin.Bu tarz insanların mantığını anlayamıyorum.Sevgililikte bile iyi bir sevgiliyse karşındaki erkek acaba evlenme ihtimali olursa iyi bir eş olabilir mi evliliğin sorumluluklarını alabilir mi diye düşünür insan. İyi bir sevgili iyi bir koca olacağı anlamına gelmez. Belki adamın karakterine uygun değil evlilik.Hal böyleyken evli çiftlerin gündeme çocuk gelince kat kat düşünmesi lazım.Çok dolmuşum valla.Olan çocuklara oluyor ona üzülüyor insan 15 günlük daha tazecik bebek yazık vallahi yazık.

Genişletmek için tıkla...

olivia .!.:

KIZIL`im mesajlarin icin cok tesekkür ediyorum. Zevkle teker teker yazdigin cümleleri yutuyorum resmen. Her cümlende bu kadarda benzerlik olurmu diye düsünüyorum.
Senelerdir, nerdeyse her sene Viyana Filarmoni Orkestrasini kacirmam, her zaman ayri bir zevkdir benim icin. Ama bu sene bakamadim ne yazikki. kesin yine cok güzeldi, sende keyfini cikarmissin zaten, cok sevindim. Dedigin gibi gitmek banada hic nasip olmadi ama dünyaca televizyonda yayinlamalariyla birlikte müthis begeni toplayan bir orkestra.
Berlin Filarmoni sene 1882`den beri var, inanilmaz degilmi ? Onada firsat olmadi ama yapacaklarimin arasina girecektir kesin.
Almanca ne yazikki kulaga hos gelen bir dil degil bence ve grameri gercekten cok zor. Almanlar bile hala tam cözememis. Ama yasin daha cok genc bence genel cümleleri kuracak kadar bilirsen tabiki cok büyük avantaj.
Bizde ispanyolcayi " derdimizi anlatacak kadar " biliyoruz ya, o bile yetiyor, sonra ilingilizceyle devam ediyoruz zorlaninca. Bir dil, bir insan !!! demisler, insana cok kapilar aciyor.
Inan bana, bende evde sakin yilbasi gecirmeyi sevenlerdenim, veya kafa dengi arkadaslarlada süper oluyor illa bir yere gitmem sart degil. Hatta hep sunu derim, insan ilk önce kendi yasadigi sehrini iyi tanimali ve keyfini cikarmali. Bazen insanlar cok yurtdisina gider ama kendi oturdugu sehrin hic bir tarihini bilmez. Bunu cok üzücü buluyorum. Mesela geliyorum Istanbula kuzenim her sene bir ülkeyi gezer, beni Galata`ya götürüyor ama fazla birsey anlatamiyor bana, isterimki en azindan bir kac tarihi bilgisi olsun. Sadece oraya kahve icmeye gitmekle mutlu olmuyorum.
Zaten gidecegim bir yer varsa önceden orayi cok incelerim ve gittigimde daha iyi anlayabilmek ve tarihini hissedebilmek icin.
Victoria Secret Show`u seyretmek kesin cok zevklidir. Ama gercekten inanilmaz güzeller. Imrenmemek elde degil.

Gecen sene, kontrollerim sirasinda doktorda beklerken karsimda bir anne ve 8 yasinda oldugunu sonradan ögrendigim tatlimi tatli bir kiz cocugu vardi . Anne anlattiginda inanamadim, megersem bu kücük kizimiz ergenlige girmis bile ve antihormonlar verilmesi gerekiyormus bu kadar erken ergenlige girmemesi icin. Evet cocuklarimizi ne yazikki hormonlu yiyeceklerden ve hastaliklardan koruyamiyoruz, dengeler bozulmus vaziyette...ne kadar üzücü...

Genişletmek için tıkla...

- Oliviacım bende senin yazdıklarını okurken aynı hissiyata kapıldığım oluyor.Karşılıklı olmasına sevindim.O halde sana hemen yeni yıl konserinin linkini atayım özelden.(Burda link paylaşmak yasak mıydı bilemedim)
Haklısın hem Berlin Hemde Viyana filarmoni dünya çapında senelerdir efsane orkestralar. 1882 miymiş işte bunu bilmiyordum ama Viyana daha eski olmalı 1842 yılı diye hatırladım.Daha çok Viyana filarmoniyi izlediğim için ikisi arasında bir karşılaştırma yapamıyorum henüz.Trt'nin yayın akışına göre(Berlin Filarmoni)11 ocak pazar 13:15'de Trt HD kanalında tekrarı var.Dilersen trt.net adresinden canlı izleyebilirsin.İyi ki tekrarlar var kurtarıcı oluyor böyle.
Almanca hakkındaki ilk izlenimim kulağa hoş gelmediği yönünde idi.Hani bir ispanyolca bir italyanca gibi melodik değil.
Doğru söylüyorsun.O zaman Almancaya şans vereyim bi. Teşekkür ederim görüşlerini paylaştığın için.Çok klişe sözdür o ama çok severim -bir dil bir insan- o kadar doğru ki. Bir dil öğrenirken aynı zamanda ülkelerin kültürlerini de öğreniyorsun. Yabancı dil mevzusu büyük zenginlik doğrusu.Bir ortak ilgi alanımız daha çıktı desene :) Benim öğrenmek istediğim üç dil vardır biri; İspanyolca. Henüz sıra gelmiş değil ama.Bakarsın birgün pratik yapma şansımız olur.
Yaşanılan şehir hakkında söylediklerin içinse bu kadar ince hiç düşünmemiştim. Çok doğru aslında.
Son verdiğin örnekse üzücü hakikaten. Ekstrem bir örnek ama bir yandan şaşırdım. Almanya'da gıda güvenliği konusu Türkiyeye göre daha üst seviyede diye biliyorum.Hiç değilse Avrupa Birliği üyesi bir ülke. Demek ki bunlara rağmen böyle vakalar olabiliyor.