- 23 Şubat 2018
- 335
- 209
- 103
- 33
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #321
Siz kararlı olmaktan ziyade annen gelmez diyerek çocuğu annesinin terketmesiyle tehdit edip korkutmuşsunuz.Merhaba canım Allah yardimcin olsun aksi bebekler insanı gerçekten çileden çıkartıyor seytan vesveselerine uyma rabbim seni evlatla siniyor belki de...eltimin kizida böyle ama onun sebebi belli aşırı simartma her istediğine tamam deniliyor sonra dediği olmayınca saatlerce ağlıyor benim de iki cocugum var ama hiç böyle şeyler görmedim geçenlerde onlara kalmaya gittik sırf kızımın uyuduğu odaya sokmadigim için 1 saat çığlık atarak ağladı eltim hamile bide artık dayanamadım eltime dedim sen çık dışarı kaynanamda vardı baktım çocuk aglamaktan su gibi olmuş dedim anne sende kıyafet falan getir sende cik ikiside çıktı üstünü başını değiştirdim hala ağlıyor yattım yanına dedim aglarsan burdan seni cikartmam annede gelmez biraz yatisti uyumaya zorlayinca baktım ağlayacak dedim hadi sus seni anneye götüreyim tamamen kesti ağlamayı çocuk ne zamn ağlama krizine girse saatlerce onu oyaliyorlar 10 dk sonra odadan gülerek çıkınca kaynanam diyo nolur bunu biraz sana götür :) biraz uzun oldu kusura bakma ama cocugum karşısında kararlı olduğunu göstermek önemli bence ve su da bir gerçek çocuk ağlarken ne kadar çok iletişime geçip onu pohpohlarsan o kadar abartıyor ağlama ve cigirtganlik yapma işini
Kusura bakmayin, meslege aktif devam etmiyorum, DSM-V'ten haberim olmadi. Tabii ki internetten tani koysun demek istemedim, sadece fikir sahibi olsun gecici bi süreliğine dedim. Arkadasimiz zaten cocugunu 36 aylik olunca tekrar uzmana götüreceğini söylemiş bir mesajinda (yanlis hatırlamıyorsam). O zamana kadar nasil davranacagina-ne yapacagina dair fikir yürütebilir diye düşündüm. Neticede diğer üyelere sorarak da gelen cevaplarla da fikir ediniyor.Dsm 5 çıktı, ayrıca internetten bakıp da çocuğa tanı koymasın di mi? Zira çocuk psikiyatristleri o tanıyı koymak için 6+5 sene okul okuyor
Belki yanlış bulabilirsiniz ama başka şekilde asla sakinlesmiyor çünkü annesine istediği gibi resmen eziyet ediyor...Siz kararlı olmaktan ziyade annen gelmez diyerek çocuğu annesinin terketmesiyle tehdit edip korkutmuşsunuz.
Otizm belirtileri nelerdir..bizimle de paylaşir misiniz eğitimcisiniz sanirsamm..Elbette herkes yardım etmeye çalışıyor ancak bazı yorumlar, daha doğrusu insanların fikrini ifade etme biçimi beni şaşırtıyor. Otizm, elbette bir ihtimal. Lakin ben çocuk gelişimi okuduğum halde asla birkaç davranış benzerliği ile böylesine keskin bir sonuca ulaşamam. Sadece kendi çocuğum için değil, hiçbir çocuk için uzmanı olmadığım bir hususta bu denli sivri tahminlerde bulunmam.
Zamanında otizmin her belirtisini gösteren bir öğrencim için annesine "Otizm olabilir" diyemedim. Bir uzmana götürün davranış problemi var dedim. Nihayetinde öğrencime otizm teşhisi koyuldu. Oğlum bu emarelerin onda birini gösterse onlarca uzmana giderdim korksam da. Lakin başka bir problem var, ben öyle düşünüyorum en azından.
Çocuğunuzu pedagoga götürünEvet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.
Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.
Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.
Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.
İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.
Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.
Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.
Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.
Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Nasıl yani.. Her pedagog pedagog degıldır.. Asla onaylanacak bır sey degıl yazdıklarınız.. Tabıkı sıkılacak susacak.. Daha sonraları alışkanlık halını alıp nasıl olsa bitecek misali başka bır sey yasanacak.. Bu bır cozum degıl.. Başka bir sorunun cıkması demektir.. Asla ve asla oyle bır programı kımse izlememeli... En ornek olan pedagog bana gore Adem güneş.. Herkesın bır seyler cıkarabılecegını umuyor şiddetle tavsiye ediyorum.. Hatta bız buyukler için cocukluktan başlayıp şuankı ruh halimizi aciklayan cozum sunan bır program yapmaya başladı.. Cuma gunleri saat : 10 da canlı yayın yapıyor.. Arastırın derım..Biz küçükken ağlama odamız vardı kulağa saçma geliyor biliyorum ama :) her ağladığında etrafta ıvır zıvır olmayan bir odaya kapatın susama kadar açmayın canice gelebilir kulağa ama bir süre sonra gerçekten tek başına sıkılıp paşa paşa dönüyor çocuk sessizce zaten bir ara bir program vardı pedagog bir kadın yaramaz çocukları sakinleştirmeye çalışıyordu o da ağlama paspası yapıyordu çocuk Susana kadar aynı paspasın üzerinde sabit duruyordu sizde bence oda olayını deneyin ilk başlarda çok ağlar belki ama zamanla olayı kavradıkça sakinleşebilir ya da o programı bulun netten adını hatırlayan vardır burda onu izleyin kadın çok yararlı bilgiler veriyordu
Evet ben de bu konuda hem fikirim. Bir de çocuğa bir şeyi hayır diyorsak onu yapmamak lazım benim kızım da çok zamanlar zorluyor beni hatta çok güzel ağlama takliti yapıyor sıpa :) istediğini yaptırmak için elinden geleni yapsada ben hayır dediğim zaman kendini yerlere dahi atsa onun istediğinin olmayacağını anladı.benim hiç haddim değil yazmak ama içimden geldi ; katı kuralcı bir anne olmanız gerektiğini düşündüm. hatta bunu bir an önce uygulamaya koyun çünkü 3 yaşından sonra düzeltmek zor hatta çocuk olgunluğuna ulaşıncaya dek mümkün bile olmayabilir.Ben bu durumu doğduğundan beri uyguluyorum kızım 2 yaşını geçti. yaptığı bir yanlışın şuana kadar bir iki istisnai durum haricinde(özür diledi bir anda kendiliğinden dayanamadım o an) dönüşü olmadı. örneğin dün akşam salıncağa binmek istedi ama defalarca bağırıp durmasını söylememe rağmen durmadı. sallanan bir çocuğun önüne gitti çarpsaydı o hızla suratı dağılırdı. cezası parkı bırakıp eve gelmek oldu. ağladı ama dönmedim. Hatta bir iki kişi üzüldü kızıma annesi salla bir şey olmaz dediler onlara da sert cevap verdim o anki hızımla. eve gelirken arkamdan bakıyordu biri düşündüm ne üzülmüşlerdir kızıma bu annenin kızı olduğu için
Peki araştıracağım mutlaka teşekkürler :)Nasıl yani.. Her pedagog pedagog degıldır.. Asla onaylanacak bır sey degıl yazdıklarınız.. Tabıkı sıkılacak susacak.. Daha sonraları alışkanlık halını alıp nasıl olsa bitecek misali başka bır sey yasanacak.. Bu bır cozum degıl.. Başka bir sorunun cıkması demektir.. Asla ve asla oyle bır programı kımse izlememeli... En ornek olan pedagog bana gore Adem güneş.. Herkesın bır seyler cıkarabılecegını umuyor şiddetle tavsiye ediyorum.. Hatta bız buyukler için cocukluktan başlayıp şuankı ruh halimizi aciklayan cozum sunan bır program yapmaya başladı.. Cuma gunleri saat : 10 da canlı yayın yapıyor.. Arastırın derım..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?