- 30 Ağustos 2021
- 10
- 5
-
- Konu Sahibi bingofresh
- #1
Yaşadıkların çok üzücü. Burda psikolog arkadaşlar da var. Sana tavsiyelerde bulunurlar. Lütfen psikolojik destek al.merhabalar, ben 19 yaşındayım. 3 yaşındayken annemi kaybettim. ve anneannemle köye taşındık. anneannem bana çok iyi baksa da yine de hapis gibi yaşadım tek bi köyün içinde. kardeş yok kimse yok imkan yok. yaşıtlarım bambaşka hayatlar yaşarken. her neyse işte. ben o yıllarda bi süre sonra sanki benliğimi kaybetmiş gibi oldum. babamı polisler arıyordu, evimize sürekli polisler gelirdi. okuluma, sınıfıma gelirlerdi bana babamı sormaya. köyden geldiğim için öğretmenler, okuldaki öğrenciler dışlardı beni. yanıma yanaşmazdı sınıf öğretmeni pire falan geçer diye. neyse işte, ben liseyi yine köyümüzün bağlı olduğu ilçede okudum ama yurtta kaldım. orada da maalesef insanların nasıl normal hayatlar yaşadıklarını gördüm ve istemsizce kendimle kıyaslamaya başladım. benim düzgün bi ailem yok evim yok diye. bu sırada babamın yanına daha çok gidip gelmeye başladım ankaraya. ama onun evi de bu tlcdeki istifçiler gibiydi ve yıllar geçti hala öyle. gerçekten çöp ev. evde basacak yer bile yok. temizlesem de babam yine iki güne kalmadan aynı şeyi yapıyor. yerde bi kağıt parçası bile bulsa eve getiriyor. arkadaşlarımın evlerine gidiyodum anneleri güzel güzel yemekler yapıyodu, onları seviyodu, normal bi evleri ve yaşantıları vardı. ben ise babama bu konuyu anlatmaya çalışsam, düzeltmeye çalışsam beğenmiyosan beğendiğin yere git diyodu. ben de sığıntı gibi arkadaşlarıma gidiyodum sürekli. ve yurt da yine hapis gibiydi. haftada 1 saat dışarı çıkma iznimiz vardı. okul bahçesine bile çıkamıyoduk doğru düzgün. ben anneanneme bunları anlatıyordum ister istemez, üzülüyordu biliyorum ama ne yapayım ben de çocuktum. ankarada bir yurda gidip kalmama da izin vermediler 2 yıl. sonrasında ısrarlarla gittim ankarada çok güzel bi okula ve oranın yurdunda kaldım. ama o kadar yıpranmışım ki çok büyük bi depresyon geçirdim. kendimi kesmeye başladım, hiçbir şey fayda etmiyodu. her gün babamla kavga ediyoduk, yine aynı sorunlar devam ediyodu ve bana yardım edebilecek kimse yoktu. bi arkadaşım eve geleceği zaman evi temizlemekten tırnaklarım parçalanırdı ve çok utanırdım. ona rağmen hala ev çöplük gibi dururdu ve ister istemez bana acıdıklarını bilirdim içten içe. haftasonları eve gelince dinlenmek ailemle vakit geçirmek yerine köpek gibi ev işi yapıyodum. çamaşır, bulaşık, ütü. yıllar böyle geçti. geçen yıl depresyon tedavisi gördüm ve biraz daha iyileştim derken çok ani bir şekilde anneannemi kaybettim. onu kaybettiğim andan itibaren çok hareketli bi hayat yaşamaya çalıştım bu acıyı unutmak için. ama olmuyor, üstünden 6 ay geçti. ve çok çok ani oldu. ölmeden bir hafta önce saatlerce telefonda konuşup gülüşürdük. kalp krizi geçirdi aniden. ve acısı şimdi öyle bir geldi ki. o kadar yalnız ve kimsesiz hissediyorum ki kendimi, arkadaşlarım, teyzelerim, erkek arkadaşım var destek oluyorlar ama ben bu konuyu hiç ama hiç kimseye anlatamıyorum. ne yapacağımı bilmiyorum artık. o kadar özlüyorum ki anneannemi. daha çok güçlendim ama o kadar büyük bi özlem ve acı duyuyorum ki. üniversite sınavına girdim ve hiçbir yeri kazanamadım bu yıl. anneannemin ölümü tam çalışma zamanına denk gelmişti. ve daha 19 yaşındayım, hareketlerim normalin dışında oluyor bazen, kendimi, hayatı algılayamıyorum benliğimi kaybetmiş gibiyim. terapi almak istesem babam para vermiyor psikoloğa. ancak devlet psikiyatrisine gidebiliyorum ama daha fazla antidepresan kullanmak istemiyorum. ne yapmalıyım, bir yol gösterecek olanınız var mı
Yaşadıklarınız için çok üzgünüm. Umarım çok mutlu olursunuz. Antidepresana bu kadar soğuk bakmayın tedavinize devam edin. Psikiyatristim bana şunu demişti: "Kabul etmen lazım depresyon bir hastalık. Senin beyninde şu an çok az serotonin var." Serotonin olmayınca da bilişsel terapilerle ne kadar çabalasak da yol katedemeyebiliyoruz. O sinaptik boşluklarda serotonin biraz daha uzun süre geri alınmadan kalsın ki iyileşebilelim.merhabalar, ben 19 yaşındayım. 3 yaşındayken annemi kaybettim. ve anneannemle köye taşındık. anneannem bana çok iyi baksa da yine de hapis gibi yaşadım tek bi köyün içinde. kardeş yok kimse yok imkan yok. yaşıtlarım bambaşka hayatlar yaşarken. her neyse işte. ben o yıllarda bi süre sonra sanki benliğimi kaybetmiş gibi oldum. babamı polisler arıyordu, evimize sürekli polisler gelirdi. okuluma, sınıfıma gelirlerdi bana babamı sormaya. köyden geldiğim için öğretmenler, okuldaki öğrenciler dışlardı beni. yanıma yanaşmazdı sınıf öğretmeni pire falan geçer diye. neyse işte, ben liseyi yine köyümüzün bağlı olduğu ilçede okudum ama yurtta kaldım. orada da maalesef insanların nasıl normal hayatlar yaşadıklarını gördüm ve istemsizce kendimle kıyaslamaya başladım. benim düzgün bi ailem yok evim yok diye. bu sırada babamın yanına daha çok gidip gelmeye başladım ankaraya. ama onun evi de bu tlcdeki istifçiler gibiydi ve yıllar geçti hala öyle. gerçekten çöp ev. evde basacak yer bile yok. temizlesem de babam yine iki güne kalmadan aynı şeyi yapıyor. yerde bi kağıt parçası bile bulsa eve getiriyor. arkadaşlarımın evlerine gidiyodum anneleri güzel güzel yemekler yapıyodu, onları seviyodu, normal bi evleri ve yaşantıları vardı. ben ise babama bu konuyu anlatmaya çalışsam, düzeltmeye çalışsam beğenmiyosan beğendiğin yere git diyodu. ben de sığıntı gibi arkadaşlarıma gidiyodum sürekli. ve yurt da yine hapis gibiydi. haftada 1 saat dışarı çıkma iznimiz vardı. okul bahçesine bile çıkamıyoduk doğru düzgün. ben anneanneme bunları anlatıyordum ister istemez, üzülüyordu biliyorum ama ne yapayım ben de çocuktum. ankarada bir yurda gidip kalmama da izin vermediler 2 yıl. sonrasında ısrarlarla gittim ankarada çok güzel bi okula ve oranın yurdunda kaldım. ama o kadar yıpranmışım ki çok büyük bi depresyon geçirdim. kendimi kesmeye başladım, hiçbir şey fayda etmiyodu. her gün babamla kavga ediyoduk, yine aynı sorunlar devam ediyodu ve bana yardım edebilecek kimse yoktu. bi arkadaşım eve geleceği zaman evi temizlemekten tırnaklarım parçalanırdı ve çok utanırdım. ona rağmen hala ev çöplük gibi dururdu ve ister istemez bana acıdıklarını bilirdim içten içe. haftasonları eve gelince dinlenmek ailemle vakit geçirmek yerine köpek gibi ev işi yapıyodum. çamaşır, bulaşık, ütü. yıllar böyle geçti. geçen yıl depresyon tedavisi gördüm ve biraz daha iyileştim derken çok ani bir şekilde anneannemi kaybettim. onu kaybettiğim andan itibaren çok hareketli bi hayat yaşamaya çalıştım bu acıyı unutmak için. ama olmuyor, üstünden 6 ay geçti. ve çok çok ani oldu. ölmeden bir hafta önce saatlerce telefonda konuşup gülüşürdük. kalp krizi geçirdi aniden. ve acısı şimdi öyle bir geldi ki. o kadar yalnız ve kimsesiz hissediyorum ki kendimi, arkadaşlarım, teyzelerim, erkek arkadaşım var destek oluyorlar ama ben bu konuyu hiç ama hiç kimseye anlatamıyorum. ne yapacağımı bilmiyorum artık. o kadar özlüyorum ki anneannemi. daha çok güçlendim ama o kadar büyük bi özlem ve acı duyuyorum ki. üniversite sınavına girdim ve hiçbir yeri kazanamadım bu yıl. anneannemin ölümü tam çalışma zamanına denk gelmişti. ve daha 19 yaşındayım, hareketlerim normalin dışında oluyor bazen, kendimi, hayatı algılayamıyorum benliğimi kaybetmiş gibiyim. terapi almak istesem babam para vermiyor psikoloğa. ancak devlet psikiyatrisine gidebiliyorum ama daha fazla antidepresan kullanmak istemiyorum. ne yapmalıyım, bir yol gösterecek olanınız var mı
Öncelikle allah yar ve yardimcin olsun demek istiyorum....yazdiklarin cok üzücü ve travmatik seyler ama öyle akışkan ve guzel ifade ederek yazmissinki eminim sen her sıkıntının üstesinden gelebilecek akil mantik ve zekaya sahip bi kızsın...bunu anlayabiliyorum yazdiklarindanmerhabalar, ben 19 yaşındayım. 3 yaşındayken annemi kaybettim. ve anneannemle köye taşındık. anneannem bana çok iyi baksa da yine de hapis gibi yaşadım tek bi köyün içinde. kardeş yok kimse yok imkan yok. yaşıtlarım bambaşka hayatlar yaşarken. her neyse işte. ben o yıllarda bi süre sonra sanki benliğimi kaybetmiş gibi oldum. babamı polisler arıyordu, evimize sürekli polisler gelirdi. okuluma, sınıfıma gelirlerdi bana babamı sormaya. köyden geldiğim için öğretmenler, okuldaki öğrenciler dışlardı beni. yanıma yanaşmazdı sınıf öğretmeni pire falan geçer diye. neyse işte, ben liseyi yine köyümüzün bağlı olduğu ilçede okudum ama yurtta kaldım. orada da maalesef insanların nasıl normal hayatlar yaşadıklarını gördüm ve istemsizce kendimle kıyaslamaya başladım. benim düzgün bi ailem yok evim yok diye. bu sırada babamın yanına daha çok gidip gelmeye başladım ankaraya. ama onun evi de bu tlcdeki istifçiler gibiydi ve yıllar geçti hala öyle. gerçekten çöp ev. evde basacak yer bile yok. temizlesem de babam yine iki güne kalmadan aynı şeyi yapıyor. yerde bi kağıt parçası bile bulsa eve getiriyor. arkadaşlarımın evlerine gidiyodum anneleri güzel güzel yemekler yapıyodu, onları seviyodu, normal bi evleri ve yaşantıları vardı. ben ise babama bu konuyu anlatmaya çalışsam, düzeltmeye çalışsam beğenmiyosan beğendiğin yere git diyodu. ben de sığıntı gibi arkadaşlarıma gidiyodum sürekli. ve yurt da yine hapis gibiydi. haftada 1 saat dışarı çıkma iznimiz vardı. okul bahçesine bile çıkamıyoduk doğru düzgün. ben anneanneme bunları anlatıyordum ister istemez, üzülüyordu biliyorum ama ne yapayım ben de çocuktum. ankarada bir yurda gidip kalmama da izin vermediler 2 yıl. sonrasında ısrarlarla gittim ankarada çok güzel bi okula ve oranın yurdunda kaldım. ama o kadar yıpranmışım ki çok büyük bi depresyon geçirdim. kendimi kesmeye başladım, hiçbir şey fayda etmiyodu. her gün babamla kavga ediyoduk, yine aynı sorunlar devam ediyodu ve bana yardım edebilecek kimse yoktu. bi arkadaşım eve geleceği zaman evi temizlemekten tırnaklarım parçalanırdı ve çok utanırdım. ona rağmen hala ev çöplük gibi dururdu ve ister istemez bana acıdıklarını bilirdim içten içe. haftasonları eve gelince dinlenmek ailemle vakit geçirmek yerine köpek gibi ev işi yapıyodum. çamaşır, bulaşık, ütü. yıllar böyle geçti. geçen yıl depresyon tedavisi gördüm ve biraz daha iyileştim derken çok ani bir şekilde anneannemi kaybettim. onu kaybettiğim andan itibaren çok hareketli bi hayat yaşamaya çalıştım bu acıyı unutmak için. ama olmuyor, üstünden 6 ay geçti. ve çok çok ani oldu. ölmeden bir hafta önce saatlerce telefonda konuşup gülüşürdük. kalp krizi geçirdi aniden. ve acısı şimdi öyle bir geldi ki. o kadar yalnız ve kimsesiz hissediyorum ki kendimi, arkadaşlarım, teyzelerim, erkek arkadaşım var destek oluyorlar ama ben bu konuyu hiç ama hiç kimseye anlatamıyorum. ne yapacağımı bilmiyorum artık. o kadar özlüyorum ki anneannemi. daha çok güçlendim ama o kadar büyük bi özlem ve acı duyuyorum ki. üniversite sınavına girdim ve hiçbir yeri kazanamadım bu yıl. anneannemin ölümü tam çalışma zamanına denk gelmişti. ve daha 19 yaşındayım, hareketlerim normalin dışında oluyor bazen, kendimi, hayatı algılayamıyorum benliğimi kaybetmiş gibiyim. terapi almak istesem babam para vermiyor psikoloğa. ancak devlet psikiyatrisine gidebiliyorum ama daha fazla antidepresan kullanmak istemiyorum. ne yapmalıyım, bir yol gösterecek olanınız var mı