Boşanırken hala sevmek??

Terapist sizin hakkınızda ne dedi yani öfke sorunu olan biri misiniz ya da sizdeki olumsuz durum ne?
Çünkü bana yansıyan şu ki, evliligi siz tek basiniza ama iki kişilik çabayla yürütmüş ve yorulmussunuz gibi geldi. Eşinizde hic bir çaba emaresi yok. Terapiye gidiyor olmasi bile evliliğinizi kurtarmak için değil yani, gurur önemli ama insan eşine de içini rahatça dokebilmeli. Sizin esinizde bu yok. Sevgi yok, azicik gösterdiği ilgi ve sevgi kirintisiyla siz yetinin beklentisinde. Saygı yok, dinlemek ve anlayis göstermek yok, cinsellikte bile sizi reddediyor. Eee bunları siz nasıl cozesiniz ki tek basiniza?
Birbirinizi seviyorsunuz ama sevgi icinde fedakarlik ve çaba olduğunda değerlidir. Hani vardir ya "sevgi neydi, sevgi emekti" Esiniz o emeği göstermeye hazirsa ve ben ne gerekirse yaparim diyebilecekse devam edin. Arkadaslar inat ve gurur yapmayın demisler ama zaten o geri adimi sizden atmanızı bekliyor. Yani siz bosanmaktan vazgecmezseniz o adim atip da "biz boşanmayalim seni seviyorum bir sans daha istiyorum" diyecek biri değil. Ama günün sonunda da o adimi siz atmadiginiz icin onun gözünde bosanmayi isteyen ve yuvayi yıkan sizsiniz. Oturdugu yerden hersey kendiliginden hallolsun istiyor ama hayat öyle değil, sizi seviyorsa kendisi de cabalamali,size o sevgiyi hissettirmeli.
Ben pek umut göremedim kusura bakmayın
Sanki siz tek basiniza daha az sorumlulukla daha huzurlu yasarsiniz gibi geldi. Hakkinizda hayırlısı olsun.
Terapist şöyle dedi, öfkenin çıkma sebeplerinden biri önemsenmediğimi hissetmek. Genelde tartışmaların alevlenmesi de onun haklı çıkmaya çabalayıp dinlememesi, empati kuramaması. Her zaman haklı olmak zorunda. Ben de anlaması için konuşmaya devam ediyorum. Sanırım hatam bu. Anlamıyor yani 2 senedir. Üzüldüğümü görüyor bile bile sırf kavga "kazanmak" için devam ediyor ve iş çığrından çıkıyor. Dediklerinizde çok haklısınız. Ben de artık bunlardan dolayı dayanamayıp evi terk ettim. Ben daha az öfkeli olursam düzeleceğini söylemişti her şeyin. Çözülmedi tabi. Artık tartışırken zaten yorgunluktan da ses çıkaramıyorum. Normalde çift olarak güzel zamanlarımız da oldu. Nadirdir ama var. Çok güler eğleniriz hobilerimiz aynı, zevklerimiz benzer. Ama işte sevgi anlayışı farklı sanırım. Eşime tam olarak güvenip kendimi bırakamadım hiç bir zaman. Sürekli bir duvar var ve aşamıyorum gibi. Bazı yönleriyle diyorum ki evet ya seviyor, şimdiye kadar o da kaç defa gidebilirdi, gitmedi. Ama sonra diyorum ki sanırım bağımlılık. Dediğiniz gibi seni seviyorum bir şans daha verelim demez. Gurur yapar, başka yöntemlerle göstermeye çalışıyor istemediğini. Diyorum ki sevgi şekli bu, ama ben bununla yetinmek zorunda mıyım orada kararsızım. Aşık olduğumu hissetmiyorum. O kadar yoğun yaşanan kavgalardan sonra, çabalarımın da karşılığını göremediğim için uzaklaştım. Ama bir yanımda hala ufacık da olsa ümit var. Anlayamıyorum...
 
Oncelikle 5 dk cinsel iliski olmaz.
Erken bosalma sorunu var ve bu bir evliligin bitmesi icin bile sebep olabilir mahkemede.
Saglikli cinsel hayat saglikli evlilik dsmektir.
Sizin tensel sihriniz kalmamis ki saygi kalsin huzur kalsin..
Tarif ettigin adam modeli; yani astigim astik kestigim kestik ben hakliyim kafalari klasik odun.
Bizimkiler de farkli degil inan ama yonta yonta bu zamana kadar geldik.
Ortada karşılıklı sevgi varsa diger puruzler zamanla torpuleniyor.
Sevgi ve saygi varsa.
Ama bunlar yoksa mesela saygi yoksa, sevgi bir ise yaramaz. Yani yok borek koydu yok aglafi vs bunlar hikaye.. aliskanliktir o.
Sevgi; saygi olmadan işlemez.
Bu ayrimi iyi yapin ve kendiniz icin saglam bir karar verin .
Hayirlisi neyse o olsun.
Bencede olmaz. Ki cinsellik gerçekten önemlidir dediğinz gibi evlilikte. Çözmeye yanaşmıyor. Benim her şeyi abarttığımı çok talepkar olduğumu düşündüğü için büyük ihtimalle. Saygı hatta daha önemli artık benim için. Beni üzdüğü kısımları söylediğimde hep saçmalıyorsun, ben öyle yapmıyorum, uyduruyorsun, vs diyor. Saygısı olan insan ya ben bi napıyorum diye kendine bakar. Zamana bırakıp yontmak için enerji mi harcasam, çift terapisine gidip tekrar denesem mi emin değilim. Sanırım ondan adım görmeden ben yapmayacağım bir şey. Bugün görüşeceğiz. Bakalım...
 
Bencede olmaz. Ki cinsellik gerçekten önemlidir dediğinz gibi evlilikte. Çözmeye yanaşmıyor. Benim her şeyi abarttığımı çok talepkar olduğumu düşündüğü için büyük ihtimalle. Saygı hatta daha önemli artık benim için. Beni üzdüğü kısımları söylediğimde hep saçmalıyorsun, ben öyle yapmıyorum, uyduruyorsun, vs diyor. Saygısı olan insan ya ben bi napıyorum diye kendine bakar. Zamana bırakıp yontmak için enerji mi harcasam, çift terapisine gidip tekrar denesem mi emin değilim. Sanırım ondan adım görmeden ben yapmayacağım bir şey. Bugün görüşeceğiz. Bakalım...
Bazen inceldigi yerden kopmasi gerekir.
Kopmasina izin vermezsen isler daha da kotu bir hal alabilir..
Hakkinizda hayirlisi.
Taviz verme asla.
 
29 yaşında, 2 senelik evliyim. Birbirimize deliler gibi aşık olduk, tanıştıktan yaklaşık 6 ay sonra evlendik. Hiç kavga etmemiştik evlenmeden önce. Evlenmeden önce de kıskançtı. Ben pek umursamıyordum. Daha önce ilişkilerim oldu. Bunları hep sorardı cevap vermezdim. Cahil bir insan da değil kendisi. Devlet memuru, akıllı işinde gücünde. Ben de çalışıyorum, maddi durumumuz iyi. Eşit kazanıyoruz. Benim derdim anlaşamamak. Eşim duygularını gösteremiyor. Varsa yoksa işi. Beni sevdiğini söylüyor ama hissedemiyorum bir türlü. Fevri davranıyor tartışırken hiç empati yapmıyor. Ona kırıldığım zaman bana neyin tribindesin diyor. Gözümün içine bakmıyor 2 senedir. Aşkım hayatım canım gibi laflar etmiyor. Çok yalnız hissediyorum. Seviyor tamam ama göstermedikten sonra kabullenmeli miyim bilmiyorum çok arada kaldım. Çok kavga ediyoruz. O sürekli haklı olduğunu iddaa ediyor, özür dilediğinde bile taam tamam hadi özür dilerim kapatalım konuyu diyip içten özür bile dilemedi hiç. Ona yanaştığımda cinsellik için canı istemiyor genelde. Akşam yatarken yaparız, sabah yaparız diyor. Vakti değil diyor vs. Çok geri çevirdi beni. Ne var yani canım hep istemek zorunda mı diyor ama kendimi çok berbat hissediyorum. Bu arada 170 boyunda 52 kilo gayet bakımlı bir kadınım. Hatta erkeklerin ilgisi hep çok olmuştur bana karşı. Eşimin böyle davranmasına ben mi çok taktım bilmiyorum. Bu konuyu açtığımda, hatta beni üzen konuları açıp düzeltmek istediğimde bana hep huzursuzluk çıkarma, konuşma negatif diyip durdu. Bunların hepsi birikti. Saygısızlıklar da aldı başını yürüdü. Küfür kıyamet Anlaşmalı boşanma kararı verdk, mahkemeye gittik. Boşanmamız resmileşmesi için imza vermemiz gerekiyordu vermedik belki düzelir umudu ikimizdede vardı, 3 aydır ayrıyız. Ben ayrılır ayrılmaz terapiye gittim. Benim de aşırı öfkelendiğimde kendimi durduramama sorunum var. O da ben de kavgalardan ötürü çok yorulduk. O ben değişmem, ben böyleyim diyip duruyor. Artık dayanamadım. Gittim imzayı verdim. 15 gün itiraz süremiz var şu an. 3 aydır yani ayrı evlerde olduğumuzdan beri hiç bişey değişmedi. Her görüştüğümüzde kavga çıkıyor birbirimizle inatlaşıyoruz çünkü. Hatalarını kabul etmiyor. Bende bir problem yok, sadece biraz fevriyim diyor. Ben ilgiye takıkmışım. Alakası bile yok. İstediğim çok normal bir iki güzel söz söylemesi, saçımı okşaması. Arada bir hediye alıyor, bana yetmiyormuş. Yetinemiyormuşum. Geçen söyledi, o da terapiye başlamış. Bizim ilişkimiz için değil gibi konuşuyor. 15 günün 7si gitti. Bugün kalan eşyalarımı toplamaya gittim. Sarılıp ağladık birbirimize. Kendine kitap almış ilişkiler üzerine. Onu gördüm tesadüfen. Giderken çantama börek sıkıştırdı ben seviyorum diye. İçim parçalandı. O eve geri dönmek istemiyorum. Çok kavganın verdiği ağırlık var. Yorgunluk var. Ama bugün tamamen eşyaları topladığımda çok kötü hissettim. O da çok ağladı. Ben de. Ayrılık psikolojisi böyle bir şey mi? Bazen sevgi sadece ilişkiyi kurtarmaya yeter mi bilmiyorum. 5 güncük itiraz süresi var. Yoksa boşanıyoruz. Doğru mu karar verdim ve neden böyle hissediyorum bilmiyorum çok çaresiz hissediyorum

ben de ilk yıl çok sıkıntı çektim aşık olduğum adamla bir türlü aynı çizgide gidemiyorduk sürekli kavga sürekli gürültü, emin olduğum tek şey birbirimizi deli gibi sevdiğimizdi, kaç kere boşanma konusu geçti. Ama sevgimiz o kadar kuvvetliydi ki bir şekilde devam ettik. Onun öfke kontrol sıkıntısı vardı, her şey iyiyken birden yükseliyor gözleri dönüyordu. Şiddet yoktu ama sürekli huzursuzluk vardı, aşırı kıskançlık vardı, gidip arkadaşlarımla bir kahve içemezdim o derece. Emin olduğum tek şey birbirimizi çok sevdiğimizdi, psikiyatriste gitti ama çok değil 1-2 defa gitti ona rağmen çok şey değişti. 1 seneden fazladır kavga ettiğimizi bilmiyorum 5 aylık da hamileyim, o kadar mutluyum ki.

Onu bu kadar değiştiren şey sadece kaybetme korkusu olmuştu, işlerin ciddiye binmesiydi. Hani bir şarkı sözü var ya “bir daha bu kadar sevecek olsam bir kalemde silerdim seni” kendinizi bir tartın sevginiz kvvetli mi gerçekten ikinizin de? Bir daha sever misin böyle? Ayrılsan pişman olacak gibisin. Senin yerinde olsaydım ben alırdım karşıma konuşurdum kavga etmeden, kavga ediyorsam bile o masadan kalkmaz kafamdaki soru işaretleri “keşkeler” kalkana kadar ayrılmazdım yanından. Gurur yapmanın gereği yok. Benim eşim de gurur yapsaydı şimdiki mutluluğumdan mahrum olurdum. Evlilikte egoları bir kenara bırakmak lazım düzgünce konuşun, siz adım atın tabi eşinizin sevgisinden de eminseniz. Umarım barışırsınız hayırlısıyla.
 
Bence cinsel probleminin acısını sizden çıkarıyor. Hatta sorunu size bile bağlıyor olabilir kafasında. Cinsellik yaşamadan da evlilik yürümez. Zaten bunun için bir adım atmaması bana bencillik gibi geldi. Anlattığınız kadarıyla eşiniz saygı duymuyor. Zaen karşımdaki üzülür mü kırılır mı diye düşünen biri değil bence. Boşanma aşamasında duygusala bağlamış olabilir. Çünkü sizle anlaşamasa bile alışkın olduğu bir düzen var bunu bırakmak istemiyor da olabilir. Burdaki bir kaç konuda gördüğüm şu boşanma aşamasında melek olan erkek,kadın bu karardan vazgeçince psikolojik şiddetin dozunu arttırarak eşine baskı yapıyor. Her erkek elbette aynı değildir ama sevgiyi geçtim saygının bittiğini düşünüyorsanız geri adım atmayın.
 
Evliligi sadece sevgi kurtarmiyor. Saygi da gerekiyor. Esinin esyalari toplarken borek vermesi, sarilip aglamasi bu evlilige devam etmek istedigini gostermez. Istese idi bu evliligi bitirmezdi. Esyalari toplarken gosterdigi davranislara sasirmadim. Bu hareket ne pismanligini gosterir ne de bu evlilige devam etmek istedigini. Devam etmek istese yapmayalim yeniden deneyelim derdi. Neden ayrilirken boyle yapiyorlar bilmiyorum belki de karsi tarafta vicdan hissi birakmak, kendilerini rahatlatmak icin. Tek bildigim seven adam sevdigine kiyamiyor.
 
Terapist şöyle dedi, öfkenin çıkma sebeplerinden biri önemsenmediğimi hissetmek. Genelde tartışmaların alevlenmesi de onun haklı çıkmaya çabalayıp dinlememesi, empati kuramaması. Her zaman haklı olmak zorunda. Ben de anlaması için konuşmaya devam ediyorum. Sanırım hatam bu. Anlamıyor yani 2 senedir. Üzüldüğümü görüyor bile bile sırf kavga "kazanmak" için devam ediyor ve iş çığrından çıkıyor. Dediklerinizde çok haklısınız. Ben de artık bunlardan dolayı dayanamayıp evi terk ettim. Ben daha az öfkeli olursam düzeleceğini söylemişti her şeyin. Çözülmedi tabi. Artık tartışırken zaten yorgunluktan da ses çıkaramıyorum. Normalde çift olarak güzel zamanlarımız da oldu. Nadirdir ama var. Çok güler eğleniriz hobilerimiz aynı, zevklerimiz benzer. Ama işte sevgi anlayışı farklı sanırım. Eşime tam olarak güvenip kendimi bırakamadım hiç bir zaman. Sürekli bir duvar var ve aşamıyorum gibi. Bazı yönleriyle diyorum ki evet ya seviyor, şimdiye kadar o da kaç defa gidebilirdi, gitmedi. Ama sonra diyorum ki sanırım bağımlılık. Dediğiniz gibi seni seviyorum bir şans daha verelim demez. Gurur yapar, başka yöntemlerle göstermeye çalışıyor istemediğini. Diyorum ki sevgi şekli bu, ama ben bununla yetinmek zorunda mıyım orada kararsızım. Aşık olduğumu hissetmiyorum. O kadar yoğun yaşanan kavgalardan sonra, çabalarımın da karşılığını göremediğim için uzaklaştım. Ama bir yanımda hala ufacık da olsa ümit var. Anlayamıyorum...
Tartışmalarda "haklı" olmasanız ne olur ki? Çok çocukça bir çaba. Anladığım kadarıyla sizde "ille de beni haklı bulacaksın" tipleri var. Evlilikte bu tür küçük egosal tripleri bırakmak gerekiyor. Sevgisini sizin istediğiniz gibi olmasa da bir şekilde gösteriyormuş. Yetiştirilme tarzı budur belki. Ama siz istiyorsunuz ki "herşey benim istediğim gibi olsun, benim istediğim kelimelerle aşkını belli edip, tartışmalarda benim lafımın üzerine laf etmesin". Bu kadar severken böyle küçük şeyler için boşanmak çok saçma geldi ve ikiniz için de üzüldüm. Çözülmeyecek probleminiz yok. Oturup tekrar düşünün. Bundan sonra karşınıza çıkacak kişi tam istediğiniz gibi olsa bile bu kadar sevebilecek misiniz? Ya da tekrar sevdiğiniz kişinin beğenmediğiniz birden fazla huyu olursa yine mi boşanıcaksınız? Her halükarda şimdiki evliliğinize haksızlık ettiğinizi düşünüp hep bu pişmanlıkla yaşayacaksınız bence. Sevgi kolay bulunan birşey değil, bu kadar kolay harcadığınız için size çok kızdım doğrusu.
 
Terapist şöyle dedi, öfkenin çıkma sebeplerinden biri önemsenmediğimi hissetmek. Genelde tartışmaların alevlenmesi de onun haklı çıkmaya çabalayıp dinlememesi, empati kuramaması. Her zaman haklı olmak zorunda. Ben de anlaması için konuşmaya devam ediyorum. Sanırım hatam bu. Anlamıyor yani 2 senedir. Üzüldüğümü görüyor bile bile sırf kavga "kazanmak" için devam ediyor ve iş çığrından çıkıyor. Dediklerinizde çok haklısınız. Ben de artık bunlardan dolayı dayanamayıp evi terk ettim. Ben daha az öfkeli olursam düzeleceğini söylemişti her şeyin. Çözülmedi tabi. Artık tartışırken zaten yorgunluktan da ses çıkaramıyorum. Normalde çift olarak güzel zamanlarımız da oldu. Nadirdir ama var. Çok güler eğleniriz hobilerimiz aynı, zevklerimiz benzer. Ama işte sevgi anlayışı farklı sanırım. Eşime tam olarak güvenip kendimi bırakamadım hiç bir zaman. Sürekli bir duvar var ve aşamıyorum gibi. Bazı yönleriyle diyorum ki evet ya seviyor, şimdiye kadar o da kaç defa gidebilirdi, gitmedi. Ama sonra diyorum ki sanırım bağımlılık. Dediğiniz gibi seni seviyorum bir şans daha verelim demez. Gurur yapar, başka yöntemlerle göstermeye çalışıyor istemediğini. Diyorum ki sevgi şekli bu, ama ben bununla yetinmek zorunda mıyım orada kararsızım. Aşık olduğumu hissetmiyorum. O kadar yoğun yaşanan kavgalardan sonra, çabalarımın da karşılığını göremediğim için uzaklaştım. Ama bir yanımda hala ufacık da olsa ümit var. Anlayamıyorum...
Siz anlatmaya çalıştıkça o anlamamakta direniyor tepkisi de duyarsizlasma oluyor yani anlattıklarınızdan bana yansiyan bu
Terapistin dediği de gayet makul bir şey
Siz önemsendiginizi hissetmedikce kızıyorsunuz, bunu dile getirseniz de suclaniyorsunuz dolayisiyla tek taraflı iletisim kurmaya çalışıyorsunuz çünkü karşınızda bir duvar var.
Esinizin kendi duygu ve düşüncelerinin sorumluluğunu alamayacak kadar çocuksu olduğunu düşündüm. Ve iletisim tarzi bile sıkıntılı, net olarak seni seviyorum önemsiyorum demek yerine ağlıyor, yanınıza börek koyuyor. Bu da onun "seni seviyorum bunu gör" deme şekli ama imali bir iletisim, net bir sey yok. Siz onun dediklerini iyi analiz edip onu anlayacaksiniz da sonra da onun davranislarina olumlu tepki vereceksiniz "aaa beni seviyor" diye. Bir nevi akıl okuma. Tabir-i caizse ölme esegim ölme.
Açık iletişime yanaşmayan, duygularını söylemekte kapali bir insana yapılacak bir sey yoktur. Siz ömür boyu onun size acilmasi icin uğraşırsınız. Lütfen ufak hareketlerden anlam cikarmak yerine net olarak yaptıklarına bakın. Sizin icin ne yapti? Gitme dedi mi? Önünüzde durdu mu? Hayır! Ee o zaman yapmadığı bir seyi anlamadiginiz icin siz suçlu olamazsiniz, o kendini net ifade edemedigine göre sorun ondadir (amacım suçu ona atmak da değil sadece onun yapmadiklarinin sorumlusu siz degilsiniz, kendi sorumluluğunu kendi bilmeli demek istiyorum).
Bence oluru yok başta da dedigim gibi.
Ayrica benzer bir tiple ben de görüştüm, evlensem adamdan sevgi dilenmekle uğraşırdım diye düşünmüştüm ayrıldığımda, bir an kendi öngörümün yasanmisini gördüm sizde. Inanin degmez.
 
şu yorumlarda okuyorumda zamanla düzeldik kavga etmedik değiştik demelere öyle gülüyorumki
senin ilişkinde devam edebilir değişebilir çok basit kabullenip alttan alınca onu böle kabul edince her evlilik gibi seninkide sürüyor hele çocuktan sonra yorgunluktan ne cinselliği ne onun ilgisizliğini önemsiyor olacaksın asıl önemli mesele senin evli kalmanmı mutlu olmanmı ben eşimi hani yazmışsınya çok sevdik birbirimizi diyee her evlilik böyle başlıyor zaten canım çok seviyoruz ama flörtken bize değer veren bize ilgi göstern kişiler elde edip nikahı basınca heleki değişmez canım asla değişmez hatta gitgide dahada kötü olucak ilgisizlik beni böyle kabul et demesi bile senin kararının doğruluğuna bi kanıttır bence bencil
ne aşklar unutuluyor ne aşklar yaşanıyor yeniden gençsin kendine değer ver doğru kararı vermissin canım
 
Düzelmez. Eşinde sürekli haklı olma çabası var. Evlilik dengedir. Bazen sen alttan alırsın, bazen o. Amaç haklı olmak değil, mutlu olmak. 2 senede tüketmişsiniz.
 
Beraber oturup ağladık eşyalarımı toparlarken. İçimden bir parça koptu gitti dedim. Benimde gitti dedi. Bu kavga eden anlaşamayan iki kişinin boşanmasının bu şekilde üzüntülü olması normal mi acaba:KK43:
Normal. Dört yıl boyunca arkadaşımın evliliği anlattığınız gibiydi. Eşyaları taşıdığında ruh gibiydi. İmzaları atarlarken ikisi de hüngür hüngür ağlıyorlardı. Bir aile parçalanıyor sonuçta kolay değil.
 
29 yaşında, 2 senelik evliyim. Birbirimize deliler gibi aşık olduk, tanıştıktan yaklaşık 6 ay sonra evlendik. Hiç kavga etmemiştik evlenmeden önce. Evlenmeden önce de kıskançtı. Ben pek umursamıyordum. Daha önce ilişkilerim oldu. Bunları hep sorardı cevap vermezdim. Cahil bir insan da değil kendisi. Devlet memuru, akıllı işinde gücünde. Ben de çalışıyorum, maddi durumumuz iyi. Eşit kazanıyoruz. Benim derdim anlaşamamak. Eşim duygularını gösteremiyor. Varsa yoksa işi. Beni sevdiğini söylüyor ama hissedemiyorum bir türlü. Fevri davranıyor tartışırken hiç empati yapmıyor. Ona kırıldığım zaman bana neyin tribindesin diyor. Gözümün içine bakmıyor 2 senedir. Aşkım hayatım canım gibi laflar etmiyor. Çok yalnız hissediyorum. Seviyor tamam ama göstermedikten sonra kabullenmeli miyim bilmiyorum çok arada kaldım. Çok kavga ediyoruz. O sürekli haklı olduğunu iddaa ediyor, özür dilediğinde bile taam tamam hadi özür dilerim kapatalım konuyu diyip içten özür bile dilemedi hiç. Ona yanaştığımda cinsellik için canı istemiyor genelde. Akşam yatarken yaparız, sabah yaparız diyor. Vakti değil diyor vs. Çok geri çevirdi beni. Ne var yani canım hep istemek zorunda mı diyor ama kendimi çok berbat hissediyorum. Bu arada 170 boyunda 52 kilo gayet bakımlı bir kadınım. Hatta erkeklerin ilgisi hep çok olmuştur bana karşı. Eşimin böyle davranmasına ben mi çok taktım bilmiyorum. Bu konuyu açtığımda, hatta beni üzen konuları açıp düzeltmek istediğimde bana hep huzursuzluk çıkarma, konuşma negatif diyip durdu. Bunların hepsi birikti. Saygısızlıklar da aldı başını yürüdü. Küfür kıyamet Anlaşmalı boşanma kararı verdk, mahkemeye gittik. Boşanmamız resmileşmesi için imza vermemiz gerekiyordu vermedik belki düzelir umudu ikimizdede vardı, 3 aydır ayrıyız. Ben ayrılır ayrılmaz terapiye gittim. Benim de aşırı öfkelendiğimde kendimi durduramama sorunum var. O da ben de kavgalardan ötürü çok yorulduk. O ben değişmem, ben böyleyim diyip duruyor. Artık dayanamadım. Gittim imzayı verdim. 15 gün itiraz süremiz var şu an. 3 aydır yani ayrı evlerde olduğumuzdan beri hiç bişey değişmedi. Her görüştüğümüzde kavga çıkıyor birbirimizle inatlaşıyoruz çünkü. Hatalarını kabul etmiyor. Bende bir problem yok, sadece biraz fevriyim diyor. Ben ilgiye takıkmışım. Alakası bile yok. İstediğim çok normal bir iki güzel söz söylemesi, saçımı okşaması. Arada bir hediye alıyor, bana yetmiyormuş. Yetinemiyormuşum. Geçen söyledi, o da terapiye başlamış. Bizim ilişkimiz için değil gibi konuşuyor. 15 günün 7si gitti. Bugün kalan eşyalarımı toplamaya gittim. Sarılıp ağladık birbirimize. Kendine kitap almış ilişkiler üzerine. Onu gördüm tesadüfen. Giderken çantama börek sıkıştırdı ben seviyorum diye. İçim parçalandı. O eve geri dönmek istemiyorum. Çok kavganın verdiği ağırlık var. Yorgunluk var. Ama bugün tamamen eşyaları topladığımda çok kötü hissettim. O da çok ağladı. Ben de. Ayrılık psikolojisi böyle bir şey mi? Bazen sevgi sadece ilişkiyi kurtarmaya yeter mi bilmiyorum. 5 güncük itiraz süresi var. Yoksa boşanıyoruz. Doğru mu karar verdim ve neden böyle hissediyorum bilmiyorum çok çaresiz hissediyorum
Bence bir şans daha vermelisiniz. Vazgeçin ve o evi değiştirin enerjinizde değişir. Evlilik terapistine gidin barışır barışmaz
 
29 yaşında, 2 senelik evliyim. Birbirimize deliler gibi aşık olduk, tanıştıktan yaklaşık 6 ay sonra evlendik. Hiç kavga etmemiştik evlenmeden önce. Evlenmeden önce de kıskançtı. Ben pek umursamıyordum. Daha önce ilişkilerim oldu. Bunları hep sorardı cevap vermezdim. Cahil bir insan da değil kendisi. Devlet memuru, akıllı işinde gücünde. Ben de çalışıyorum, maddi durumumuz iyi. Eşit kazanıyoruz. Benim derdim anlaşamamak. Eşim duygularını gösteremiyor. Varsa yoksa işi. Beni sevdiğini söylüyor ama hissedemiyorum bir türlü. Fevri davranıyor tartışırken hiç empati yapmıyor. Ona kırıldığım zaman bana neyin tribindesin diyor. Gözümün içine bakmıyor 2 senedir. Aşkım hayatım canım gibi laflar etmiyor. Çok yalnız hissediyorum. Seviyor tamam ama göstermedikten sonra kabullenmeli miyim bilmiyorum çok arada kaldım. Çok kavga ediyoruz. O sürekli haklı olduğunu iddaa ediyor, özür dilediğinde bile taam tamam hadi özür dilerim kapatalım konuyu diyip içten özür bile dilemedi hiç. Ona yanaştığımda cinsellik için canı istemiyor genelde. Akşam yatarken yaparız, sabah yaparız diyor. Vakti değil diyor vs. Çok geri çevirdi beni. Ne var yani canım hep istemek zorunda mı diyor ama kendimi çok berbat hissediyorum. Bu arada 170 boyunda 52 kilo gayet bakımlı bir kadınım. Hatta erkeklerin ilgisi hep çok olmuştur bana karşı. Eşimin böyle davranmasına ben mi çok taktım bilmiyorum. Bu konuyu açtığımda, hatta beni üzen konuları açıp düzeltmek istediğimde bana hep huzursuzluk çıkarma, konuşma negatif diyip durdu. Bunların hepsi birikti. Saygısızlıklar da aldı başını yürüdü. Küfür kıyamet Anlaşmalı boşanma kararı verdk, mahkemeye gittik. Boşanmamız resmileşmesi için imza vermemiz gerekiyordu vermedik belki düzelir umudu ikimizdede vardı, 3 aydır ayrıyız. Ben ayrılır ayrılmaz terapiye gittim. Benim de aşırı öfkelendiğimde kendimi durduramama sorunum var. O da ben de kavgalardan ötürü çok yorulduk. O ben değişmem, ben böyleyim diyip duruyor. Artık dayanamadım. Gittim imzayı verdim. 15 gün itiraz süremiz var şu an. 3 aydır yani ayrı evlerde olduğumuzdan beri hiç bişey değişmedi. Her görüştüğümüzde kavga çıkıyor birbirimizle inatlaşıyoruz çünkü. Hatalarını kabul etmiyor. Bende bir problem yok, sadece biraz fevriyim diyor. Ben ilgiye takıkmışım. Alakası bile yok. İstediğim çok normal bir iki güzel söz söylemesi, saçımı okşaması. Arada bir hediye alıyor, bana yetmiyormuş. Yetinemiyormuşum. Geçen söyledi, o da terapiye başlamış. Bizim ilişkimiz için değil gibi konuşuyor. 15 günün 7si gitti. Bugün kalan eşyalarımı toplamaya gittim. Sarılıp ağladık birbirimize. Kendine kitap almış ilişkiler üzerine. Onu gördüm tesadüfen. Giderken çantama börek sıkıştırdı ben seviyorum diye. İçim parçalandı. O eve geri dönmek istemiyorum. Çok kavganın verdiği ağırlık var. Yorgunluk var. Ama bugün tamamen eşyaları topladığımda çok kötü hissettim. O da çok ağladı. Ben de. Ayrılık psikolojisi böyle bir şey mi? Bazen sevgi sadece ilişkiyi kurtarmaya yeter mi bilmiyorum. 5 güncük itiraz süresi var. Yoksa boşanıyoruz. Doğru mu karar verdim ve neden böyle hissediyorum bilmiyorum çok çaresiz hissediyorum
Gecınmek ısteyen geçinirdi .Olayı dramatıze etmeyın.
 
Boşan, yeni hayatına alışmaya calis. Adam insan olarak iyi olsa bile yatakta vasat, seni reddedip duruyor. Başka başka şeylerle seni kendini kötü hissettiriyor... Barışsan da bu şey devam edecek.
En iyisi boşan, kafanı dinle, terapi al,yeni hayatına alış... baktın olmadı , epey zaman geçmesine rağmen pismansin...adama bir yürürsün, o da aynı hislerdeyse barışırsiniz zaten.
Benim teyzem de bosadigi kocasıyla 'duzeldi' diye evlendi, sonra çocuk doğurup 'duzelmemis' diye tekrar ayrıldı. Dünyada olan seyler yani...
 
Yaa bence itiraz etmelisin çünkü içten içe seni hala seviyor bunun üstesinden gelebilirsiniz tabii ki insanlar neler atlatiyor benim annemle babam 10 15 yıldır evliler ve çoğu zaman kavga ediyorlar ama ayrı da yaşayamazlar biliyorum. Bence siz de bir uyum yakalamışsıniz hem herkesin sevgisini ifade etme biçimi de farklı. Bir daha ki buluşmanızda eşinin cebine "bence biz bunun üstesinden geliriz çünkü birbirimizi seviyoruz." Yazan bir not birak. Sonra da hayatına devam et her şey olacağına varır zaten.
Anne babsniz 10-15 yıldır evliler ve siz 17 yaşındasınız
 
Bence boşanmayin.Ayrilma aşamasına gelmiş olmak belki ikinize de dank ettirmiştir,bu bir dönüm noktası olabilir,sevgi varsa bu evlilik bir şansı hak ediyor.
 
X