Biz niye bu kadar iletişim kurmaktan uzak bir toplum olduk?

Valla konu başlığında ne yazıyor biz niebu kadar iletişim kurmaktan uzak olduk diyor di mi ? Şimdi bu cümleyle yapılan davranış arasında bi çelişki yok mu sizce ? Kulakta kulaklık varken nasıl iletişim kurabilir ki ? Resmen hiç birinizi tınlamıyorum bi gidin demekten başka bi anlama gelmio bence herkes için söylemiyorum ama aklı sıra böyle davranak akıllı olduğunu sanan saygısız insan çok malesef toplumumuzda kulaklık kullanıp müzik elbette dinlenebilir ama dışardan kendini insanın soyutlamaması gerekir die düşnüyorum siz iletişim kurulmaya değer biri değilseniz her zaman dışlanan tarafta durursunuz ç
 

Yolda takıyorum dediysem, sesini son ses açıp korna seslerini bile duymayacak şekilde değil, daha canıma susamadım :) Yolda kısık sesle takarım, araca bindiğimde de sesini yükseltirim.
Evet engelli koltukları yeri geldiğinde boşaltılmalı ona bende katılıyorum. Ama metrobüste engelli, çok yaşlı, hasta falan yoksa itiş kakış ortamda dur şu koltuklarda boş kalsın belki ihtiyacı olan biri biner denmiyor haklı olarak. Herkes ilk bulduğu yere oturuyor, boş koltuk varken ayakta gitmek mantıklı değil di mi? :) Ama özellikle o koltuklara oturanların gerçekten ihtiyaç sahibi bindiğinde kalkması gerekiyor tabi, o konuda hemfikiriz.


Ben çocuk sesinden rahatsız olmam hiç. Hatta çocuklarla aram iyidir, böyle huysuzlanan çocukları görünce muhabbet edip oyalamaya çalışırım yolda falan. Yanıma bazen bebekli kadınlar oturuyor mutlu oluyorum :) Bu arada Allah bağışlasın çocuğunuzu, öpün benim yerime :)


Ama amcanın yaptığı da ayıp yani, madem oturmayacak ne diye seni yerinden ediyor. Kadını kaldırıp geri oturmak vardı aslında ama yapamıyor insan o anda kitleniyor :)

Ben bir kere bir amcaya yer vermiştim neyse oturdu falan ama yolu kısaymış, benden önce inecekmiş. Neyse bende sırtımı dayayıp gitmek için o yer verdiğim ortamdan uzaklaştım ortalara kaydım, ama ayaktayım yine. Amca inmeye yeltenince biri onun yerine oturmak istemiş. Koltuğu o oturmak isteyene kaptırmamış, bana yer veren bir kızcağız vardı o geri oturacak demiş. Bana seslenmiş ama fark etmemişim, otobüstekilere demiş şu kızı çağırsanıza buraya diye. Baktım bana diyorlar seni şurdaki amca çağırıyor. Gittim yanına. Kızım ben iniyorum, yerini başkasına vermek istemedim, geç otur koltuğuna dedi. Tonton amcam ya bak yine aklıma geldi. :)


Şimdi iletişim kurmak isteyen benle her türlü iletişim kurabilir. Kulaklık buna engel değil bence. Bazen yanıma birileri oturuyor, sıkıntıdan muhabbet etmek istiyor özellikle yaşlı amcalar teyzeler. Söylediklerinde duymuyorum ama fark ediyorum bana dönüp bir şey dediğini Pardon amcacım/teyzecim duyamadım bir daha söyler misiniz diyorum. Tekrar söylüyor bende kulaklığımı çıkartıp, telefonumu çantama koyup muhabbete devam ediyorum.

Bu otobüs olayında da pek tabi işini kolaylıkla çözmek isteyenin omzuma dokunması yeterli olurdu. Kulağımda kulaklık var diye hislerimi de kaybetmiyorum, biri dokunsa döner, buyrun ne diyecektiniz derim. Biri bana bir şey söyler de ya ben onu duymazsam diye yolculuk boyu sıkıntıdan patlaya patlaya elbette ki gidemem. Herkes önce kendi can sıkıntısını, kendi rahatını düşünür tabi ki :)
 
Bence bu konuda iletişim sorunu yok daha çok bencillik konusu var neden diye sorarsan orta yaş ve gençler biz yaşlı insanlara yer vermiyoruz diyorlar neden sorduğumda hem ücret vermeden geziyorlar hem işten değil hepsi gezmeden geldikleri için biz ama çalışıyoruz akşama kadar yoruluyoruz onlar ekmek almak için dahi otobüse biniyorlar diyor bu konuda onlara hak verdim bence
 
Otuz beş yaşındayım, millete hala yer veririm ki otuzlu kırklı yaşlarında insanların yer beklemesi çok saçma. Yer vereceğim insan "gerçekten" yaşlı ya da ayakta duramayacak vasıflara sahip olmalı yani.. Bazı amcalar yer vermek istediğimde otur kızım sen bayansın da diyebiliyorlar. Hiç te umurumda olmaz onsekizliklerin yer verip vermemesi, olabilir belki çok yorgundur, belki hastadır belki de keyfinden vermiyordur, zorla kaldıramazsınız kimseyi, hesapta soramazsınız, mazereti vardır ya da yoktur. Ama mümkünse yer verseler daha iyi olmaz mı...
 
benzer bir olay bir doktorun başına gelmişti. adam nöbetten çıkmış otobüsle eve gidiyor. biri buna kızmış yer vermedin diye. oda açmış ağızını 'sabaha kadar nöbet tutum, bilmem kaç saattir çalışıyorum' diye. öyle yapmak lazım çok konuşanlara. ama milletçe neyin kafasındayız bilmiyorum. herkes karşısındakinin içini dışını biliyormuş gibi bir destek bekliyor.
 
Otobüste kimle neyin iletişimini kuracağız? Yer isteyen teyzeler duymazsan dürtüyor zaten eğer konu oysa. Konuda söylemek istenen şey çok farklı ve mevzu kulaklık değil. Konuda insanlar konu sahibine düzgün bir dille bana yer verir misin demek yerine onun hakkında konuşmuşlar, kendilerince laf sokmuşlar. Yani iletişim kurmayan taraf konu sahibi değil. Düzgün bir dille söyleyen herkes baş tacıdır ve icabında kulaklık da olsa insan bişey rica edecekse kendini karşı tarafa farkettirmenin bir yolunu bulur, bunu yapmak için sadece biraz akıl lazım yani, çok bişey de değil. Onun dışında otobüse binince niye milletin muhabbetini dinleyeyim ki? Otobüstekilerden dışlansam ne olur dışlanmasam ne olur zaten herkes kendi derdinde orada, ortada bişey yok ki soyutlanalım. Arkadaş ortamında kulaklıkla müzik dinleyip muhabbete katılmayan biri üzerinden örnek verseniz neyse de yani otobüs bu, çoğu insan birbirini tanımıyor zaten. Tabi takar kulaklığını öyle yapar yolculuğunu.
 
Çok hastaydım yer ver kızım dedi bi amca. .
"hastaneye gidiyorum her an bayılabilirim" dedim ..
kusura bakma kızım vs vs ..
haaa iyiyken veririm yer ..
 
 
Ya keşke dönüp ağızlarının payını verseydin yada ne bileyim belli olmayabilir ama ben de hamileyim deseydin atsaydın. Ya da menisküs ameliyatı oldum ayakta duramam ben bilmezmiyim yer vermeyi deseydin. Ne bilecekler.
 

Cakalsin cakalllllll
 

Wustria'cım beni en iyi sen anlamışsın valla, tam olarak düşündüklerim bunlar :) Aynen otobüstekilerden banane. Ya biri bir şey derse diye niye tetikte bekleyeyim ki? Derdi olanın omzuma dokunup kendini fark ettirmesi yeter. Ki nitekim çoğu insanda bunu yapıyor zaten. Niye kulaklık olayına bu kadar takılıyor anlamıyorum. Hadi yolum kısa olsa etrafa bakınıp vakit geçireyim de saatlerce üstelik her gün gidip geldiğim yollarda dışarıyı seyretmekte cazip gelmiyor artık. Takıyorum kulaklığımı en azından çekilmez yolculuğumu bir nebze çekilebilir hale getiriyorum. Ayrıca kulaklığımı takmasam elime telefonu alıp facebook'a twitter'a falan bakıcam. Bu sefer de kafasını deve kuşu gibi telefona gömdü, etraftan bir haber diyecekler. Herkese birden yaranmak zor, en iyisi yaranma çabasında olmamak :)


Şöyle bir 3 aylık hamileyim desem yuttururdum herhalde kurtulamadığım kilolarım sayesinde. Bir daha ki sefere bunu deneyeyim
 
Soyutlanmanın tek yolu kulaklık değil ki. Telefona dalmak, düşüncelere dalmak falan da insanı soyutlayabilir. Geçenlerde yanıma gençten bir adam oturdu, elinde telefon. Ben genelde cam kenarında otururum, e tabi ineceğim zaman yanımdakinin müsade etmesi lazım yoksa nasıl geçeceğim. Benim de yolculuklarım öyle 2 ya da 3 duraklık olmaz, kısa değil yani. İneceğim durağa yaklaşınca otobüs ben toparlanmaya başladım. Ayağa kalktım falan ve genelde insanlar farkeder yani yanındaki insanın inmek için ayağa kalktığını, hamle yaptığını falan. Bu farketmedi. Müsade eder misiniz dedim, duymadı. Ama kulaklık falan yok adamda, öyle telefonla uğraşıyor. Sesimi biraz daha yükseltip tekrar aynı şeyi söyledim, yine duymadı. Benim sinirlerim başladı gerilmeye. Bütün otobüs bana bakıyor ama adam başka bir alemde. E otobüs durdu, tıss dedi kapıları açtı. Bi dürttüm adamın omzunu, teşrif etti de başını kaldırdı suratıma bakıyor ve hala oturuyor. "Çekil" der gibi bir el hareketi yaptım elin adamına o an o sinirle, anca öyle kalktı. Az kalsın inemiyordum. Ben de sinirden başka bir aleme geçtim, işaret diliyle anlaşıyorum. Yani şimdi söyleyin bana, bu adamın kulağında kulaklık yoktu, sağır olduğunu da sanmıyorum çünkü yolda bi ara telefonla konuştu. Adam bambaşka bir aleme geçmişti yani. Hadi sesimi duymadın, gözün de mi görmüyor? Tuhaftı yani. Farklı bir ortam olsa tamam bu tarz kulaklıktı, telefonla uğraşmaktı falan bu aktiviteleri yersiz bulabilirsin belki ama otobüs yani, Allah aşkına otobüste ne yapılır? Milleti mi süzecektin? Etrafta öyle manyak kadınlar var ki bakmadığın halde sen benim sevgilime bakıyorsun deyip olay çıkarıyorlar. Ben bununla da karşılaştım yani zamanında. Herkesin muhabbeti kendine, herkesin derdi var, kafası dolu, kimi düşüncelere dalar, kimisi telefona, kimisi kulaklığa. Ha bana derseler ki kendini o kadar soyutluyor ki ineceği durağı kaçırıyor salak, o zaman tamam derim bu kadar da olmaz ama kulaklıkla müzik dinlemenin dışında zaten ne yapacaksın otobüste? Tuhaf.
 
Bu arada ben bugün metro, otobüs vs her ikisini de bol bol kullandım bütün gün. Dikkatimi çeken birşey oldu. Bir sürü insanın (aralarında yaşlı insanlar da vardı, hamile vs var mıydı bilmiyorum) olduğu bir otobüsteydik ve tam önümde bir çift vardı. Kız oğlana sarılmış, şakalaşıyorlar, gülüşüyorlar falan, koltuğa da yayılmış ikisi de. Tamam sevgi pıtırcığı falan bla bla ama çok merak ediyorum, genç kızları yerlerinden kaldırmaya çok meraklı insanlar, onlara laf sokan insanlar, onları saygısız diye nitelendiren insanlar acaba bu sevgili çifte kumrulara da laf ediyor mu otobüste? Açıkçası onlar orada keyif yaparlarken ben kimseye kalkıp da yer verme düşüncesi içine girmem yani. Ben bazen bakıyorum -bazen- öyle çiftlerden yer veren falan görmüyorum. Çok merak ediyorum kızlardan falan yer isteyenler bunlardan da yer istiyor mu?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…