Bir garip depresyon hikayesi..

Yazını olkurken çok eğlendim :) Senin gibi eğlenceli bir insan depresyonda olmaz bence. Sen Komik, sevgi pıtıcığı, kendi kendini hep mutlu edebilen o nadide insanlardan birisin bence. O tipleri çok iyi tanıyorum ve çooook seviyorum. Sizlerden her eve lazım :) Yakında bu karamsarlığın geçer sana dayanamaz merak etme :) Allah gönlüne göre versin
Ne tatlış bir yorum bu :süslü: Sanırım eskiden dediğiniz gibiydim. Yaşım genç ama o kadar ciddi şeyler yaşadımki geçmişimde. Gerek ailevi, gerek ilişkilerde... Ama ne yaşarsam yaşayayım kendimi tedavi etmesini bildim. Kendi kendimi elimden tutup kaldırmayı bildim. Ama artık eskisi kadar kolay olmuyor sanırım. Tıkanmış gibi hissediyorum kendimi.. İnşallah dediğiniz gibi karamsarlığım daha fazla bana dayanamaz da gider, kocamdan önce :KK53: Depresyon sonucu terkedildim a dostlar diye konu açmadan önce yani :temizlik:
 
Ogretmenlik hayalleri sadece devlette çalışınca yaşanmıyor, bana sacma geldi bu dusunce kusura bakma.. Ben de ogretmenim, atanma dusuncem olmadi hic (ki bizim atamamiz rahat).. Ve Allah'in izniyle ogretmenlik hayallerimi de hep yasadim, gerceklestirdim.. Elimizden ne cok cocuk gecti, bi suru yeni dunya.. Biz onlara kattik onlar bize.. Halen de devam ediyor bu durum.. Evet, ozel sektorun mesaisi yogun ucreti daha azdir.. Ama 'ogretmenlik hayalini' gerceklestiremeyecek veya idealist olamayacak bi durum yok.. Kisinin kendisiyle alakali..
İş yoğunluğu ve ücreti kafama taksam sanırım ücretli öğretmenlik düşündüğüm son şey olurdu. Sanırım özel sektörü kasdetiyorsun ama şunu atlıyorsun. "Atanması kolay bir bölümdeyim" diyorsun. Atanması kolay bölüm demek çok tercih edilen bölüm demektir, öğretmen ihtiyacı fazla bölüm demektir haliyle özelllerde de iş bulma imkanıda fazladır ki nitekim özelde çalışıyorsunuz belli ki. Ben "ataması zor olan bir bölümdeyim" bu da tıkanmış ve öğretmen ihtiyacı olmayan bölüm anlamına gelir. Devlete nasıl atanamıyorsak, özelde de aynı şekilde boş kadro bulamıyoruz. Açılan 1-2 Tarih öğretmenliği kadrosuna da beni değil, en az 5 yıl tecrübelileri alıyorlar. Yani ataması kolay olan bölümde iş imkanlarının içinden kendi seçeneğini seçiyorsan bu şekilde yadırgamak olası ama benim durum çok farklı.
 
Dersaneye gidemezseniz matematik için özel ders alabilir misiniz? Tanıdığınız biri size matematik anlatır, siz de onu tarih çalıştırabilirsiniz. Veya siz de onun bir işini (yemek vs) yaparsınız. Biliyorum şu an iş yapmaya hâliniz yok. Ama matematikte bir şeyler öğrendikçe amacınızda ilerlediğimiz için çok daha iyi hissedip daha enerjik olursunuz.
Özel ders alamam fakat eğitim cd'leri yada internet üzerinden eğitim videolarından yararlanabilirim. İnşallah dediğiniz gibi işe yarar ve enerjik olurum.
 
İş yoğunluğu ve ücreti kafama taksam sanırım ücretli öğretmenlik düşündüğüm son şey olurdu. Sanırım özel sektörü kasdetiyorsun ama şunu atlıyorsun. "Atanması kolay bir bölümdeyim" diyorsun. Atanması kolay bölüm demek çok tercih edilen bölüm demektir, öğretmen ihtiyacı fazla bölüm demektir haliyle özelllerde de iş bulma imkanıda fazladır ki nitekim özelde çalışıyorsunuz belli ki. Ben "ataması zor olan bir bölümdeyim" bu da tıkanmış ve öğretmen ihtiyacı olmayan bölüm anlamına gelir. Devlete nasıl atanamıyorsak, özelde de aynı şekilde boş kadro bulamıyoruz. Açılan 1-2 Tarih öğretmenliği kadrosuna da beni değil, en az 5 yıl tecrübelileri alıyorlar. Yani ataması kolay olan bölümde iş imkanlarının içinden kendi seçeneğini seçiyorsan bu şekilde yadırgamak olası ama benim durum çok farklı.
Benim cevabim 'ozel sektore adim atmak ogretmenlik hayallerini tamamen çöpe atmak' gibi bi sey geçiyordu; ona idi.. Yani devlet olmuyorsa ve ozelde sansin olursa boyle dusunme ve calis demek istemistim..
 
Merhaba arkadaşlar. Başlığımdan sorunumu az çok anlamışsınızdır. :110:Tabi "depresyon" benim kendi kendime koyduğum bir teşhis. Müsadenizle belirtilerimi, düşüncelerimi ve kendimi size anlatıp sizinde fikir ve önerilerinizi almak istiyorum. Uzun olacak muhtemelen ama okuyun yani, ilk emir deki gibi sesleniyorum size "Oku". (Tansiyonu ve kalbi olanlar ve kalbi olmayan klavye delikanlısı sosyopatlar okumasın!)

Öncelikle; bendeniz öğretmenim; şu atanamamışlardan ve sanırım asla da atanamayacak olanlardan. 4 yıl üniversite okudum, neredeyse 1000 sayfaya varan Tarih kitapları ezberledim, tezlerin, ansiklopedilerin, fotokopilerin arasında sıyırmanın eşiğinden dönerek okuması gerçekten zor olan bir bölümden mezun oldum ve da da da dammmm Tarih öğretmen oldum. Yada öyle olacağımı sandım... Ama öyle olmuyormuş. Atamıyormuş devlet bizi, atadığı da Cem Yılmaz'dan komik rakamlar. Askeri ücretten düşük bir maaşa ve yarım gün sigortaya sırf kendi mesleğimi yapmak için ve öğrencilerimden kopamadığım için razı oluyor ve ücretli öğretmenlik (bkz. ücretli kölelik) yapıyorum. Ücretli öğretmenlik zor. Aşağılanır, aşağılanırsın. Önce devlet seni aşağılar "Sen sus, sen ücretlisin hiçbir hakkın yok, para da yok, çaliiiişş çalişşş!" devletin üvey evladısındır. Sonra seni kadrolu burnu büyükler aşağılar; sanki zamanında kendi de bu yollardan geçmemiş gibi, sanki kendide ücretli öğretmenlik yapmamış yada Kpss'nin zorluğunu hiç tatmamış, hiç tökezlememiş gibi sanki sende eğitim fakültesi mezunu değilmişsin gibi seni en çok anlaması gereken oyken birde o aşağılar. Aşağıladıkça kendini üstün görür. Ardından veliler aşağılar; "Ayol bu ücretli, ne bilir bu öğretmenliği daha atanamamış bile, ay gitsin bu kadrolu gelsin!".. Ve sen onlara asla alan bilgisindeki yetersizliğinden dolayı değil; sözel zekanla matematik çözemediğin için ve devletin sırf seni atamamak için saçma sapan çocukların bile güleceği sorularla seni sınadığı için atanamadığını anlatamazsın. Kadrolu öğretmenden kat be kat fazla çalışıp, kat kat fazla derse girip ama 3 kat az maaş almanın ne demek olduğunu anlatamazsın. Ardından çevrendekiler ve toplum seni aşağılar; "Yavrum, sen hala atanamadın mı?" diyen teyzeler, "Öğretmenmiş ama ÜCRETLİ yani tam olarak öğretmen değil" diye arkanızdan yorum yapan amcalar... Neticede bayram ve eş dost ziyaretleri kabusunuz haline gelir. Aklınızda "E kızım yapma o zaman ücretli mücretli" gibi düşünceler oluştuysa eğer atlamamanız gereken bir nokta var. Her olumsuzluğa değen birşey var ona da"Öğretmenim diye size koşan sevgi pıtırcıkları öğrenciler" deniyor. Onlarla o bağı bir kez kurduğunuzda onlar için her zorluğa katlanır buluyorsunuz kendinizi. Kopamıyorsunuz, keşke kopulsa ama yok şimdiden özledim bile onları.. Çileye devam..

Gelelim eşime;3 yıllık flört döneminin ardından 6 aylık evliyim, eşimi çok ama çok seviyorum ama iş temposunu hiç ama hiç sevmiyorum. Öyle ağır bir tempoda çalışıyor ki...Erken gidiyor, geç geliyor. Geldiğinde de hep yorgun ve uykusuz geliyor. Bir plazanın idari departmanında
(gelin görün ki idari departmanında ama istasyonda pompacılık mı yaptırmıyorlar, restaurantta kasiyerlik mi yaptırtmıyorlar, muhasebe mi yaptırmıyorlar, başka şirketlerde satış mı yaptırtmıyorlar ama yani "idari departmanda" kusura bakmayında bir tarafıma doğru...) ve işe yeni başladığı için (neredeyse 1 sene falan olacak ) asgari ücretten sadece biraz fazla alıyor. Neymiş artacakmış zamanla ücreti, öyle diyormuş müdürü. İyi de adamda pestil mi bırakıyorsunuz ? Maaşı artsa ne olacak adamdan hayır mı gelecek yakında. İşten geliyor direkt koltuğa yığılıyor, yarım saat dil döküyorum kalkıp üstünü değiştirsin diye son gayretiyle kalkıp değiştiriyor yeniden yığılıyor. Bu seferde yarım saat elini yüzünü yıkasın diye dil döküyorum, kalkıp elini yüzünü yıkayıp yeniden yığılıyor. Son gayretiyle yemeğini yiyor, gene yığılıyor. Un çuvalına döndü adam dik durduğunu göremez oldum. Sağından çeksem soluna yığılıyor, solundan çeksem sağına yığılıyor. Bendeniz de; yaz tatili başladığından beri son derece işsiz ve son derece ev hanımı falan olduğumdan tüm gün evde sıkıntıdan patlıyor oluyorum. Akşama kadar eşimi bekliyorum ama iş temposu mutlu bir evliliğe müsade etmiyor. Ne adam akıllı vakit geçirebiliyoruz, ne bir film izleyebiliyoruz, ne de adamakıllı muhabbet edebiliyoruz.. Düğün iznini 3 gün verdiler, adam 4. gün işteydi. Balayı bile yapamadık çünkü izin vermiyorlar. Tek tatil günüde pazar. Onda da yorgunluktan akşama kadar uyuduğu için birlikte anca kısa bir gün geçirebiliyoruz. 3 kuruş paraya şanslı yaratılmışları daha da zengin etmek için tüm ömrünü iş temposunda geçiren, tüketen ve bitiren herkese de burdan selam olsun.. Aynı deneyin fareleriyiz.

Ha bir de değinmeden edemeyeceğim; ailevi problemlerim had safhada. Annem babamı terketti, babam kafayı sıyırdı, onunla uğraşıyoruz. Bu kısım çok değinmek istediğim bir kısım değil lakin bende yarattığı sıkıntıyı tahayyül edebilmeniz açısından bahsetmek istedim.

Ha bide bide, kaynanamdan nefret ediyorum. Kaynanama boşanma davası açmak istiyorum. O resmen bir huzursavar. Düğün sürecimizde hiçbirşeye yardım etmediği gibi hayatımda 1 defa yaşayacağım ne varsa hepsini mahfetti. Her lafı, her adımı, her kararı bencilce. Düğünde yardım etmedim bari yeni evlilere yardım edeyim kafası yok üstelik neredeyse bizi sömürecek. Gram evlat sevgisi yok. Annelik hormonları salgılanmamış tek varlık. İsviçreli bilim adamlarının incelemesi gereken tıbbi vaka. Buna ek olarak "Sevmek zorunda değilsin, saygı duymak zorundasın" klişesini ve bunu çıkaranlarında canı cehenneme. Kim çıkarmışsa bu sloganı Allah onu bildiği gibi yapsın, evine ateşler salsın. Sokaktaki yanımdan geçen herhangi tanımadığım biri bile daha çok sevgi ve saygıya layıkken sırf eşimi doğurduğu için zarardan başka yararı olmayan bir kadına saygı maskemi takınmak zorunda kalıyorum bu lafı çıkaran kişilik yüzünden. :kızgın:

Gelelim sonuca; Sonuç makul, sonuç ortada.. Atanamamışgillerden, ücretli köle yaz tatili dolayısıyla işsiz ve 5 kuruşsuz. Dönemlikte işe alan bir yer henüz bulamadı. Eşinin maaşı da yeterli değil.. Kredi ödemesi, düğün borçları, faturalar, ihtarnameler arasında sıkıştım kaldım. Eşimin suratını günde 3 saat görebilirsem şükretmekden bıktım usandım. Hayatımda hiç böyle dibi görmemiştim. Artık dayanamıyorum hiç suçu olmamasına rağmen ona da dünyayı dar etmeye başladım. Kendimi sürekli onu suçlar buluyorum. Onu üzüyorum, sonra pişman oluyorum, özür diliyorum ama tekrar üzüyorum. Kendimi değersiz ve hiçbir işe yaramaz hissediyorum. 4 duvar arasında hapiste gibiyim. Kalkıp iş yapmak, yemek yapmak istemiyorum. Ev işleri aldı başını gitti. Artık bir çöp evde yaşıyorum ve tifo virüsü kaparak ölmek istiyorum. Ağlamaktan gözlerim şişti, yemek yiyemiyorum mideme kramplar girdi. Sadece uyumak istiyorum, sonsuza dek uyumak.. Ama oda olmuyor. 2-3 saatlik uykuyla sabah 8'de ayaktayım. Demin internette hangi psikolojik rahatsızlığa sahipsiniz testi çözdüm "Depresyonda olabilirsiniz" çıktı. Sonra depresyonda mıyım testi çözdüm "Depresyondasınız" çıktı. Sonra ne kadar depresyondayım testi çözdüm "Ağır şiddette depresyondasınız" çıktı.
Öyle mi sizcede. Depresyonda mıyım yoksa Allah benim belamı mı vermiş ? Şayet depresyondaysam nasıl çıkılır bu depresyondan? Daha önce depresyondan çıkmayı başarmış madurgillerin önerilerini bekliyorum ve size de depresyon bulaştırmadan buradan çekip gidiyorum.

Kalın sağlıcakla :KK200:

EDİT: Konumda 2 kez asgari kelimesi geçiyor. Ve evet bunların birinde "asgari" diğerinde yanlışlıkla "askeri" yazmışım. İnsanların derdini önemsemek ve yardımcı olmaya çalışmak yerine konuyu mana bulmak için okuyorsan ve bir el sürçmeliğine takılıp TDK onur üyeliği yapacak parlak beyne sahipsen parlaklığınla kal ve konuma rica ediyorum yazma. Sonra cevap verince "Eleştiriye açık değölsünn aamaa" oluyor. Değilim kardeşim. Beyinden gelmeyen mantık dışı eleştiriye açık değilim. Net.
Hocam çok hoş bir üslubunuz var bence depresyonda değilsiniz :) Toplumumuzda ne yazık ki atanmış atanmamış algısı var. Kolejde çalışırken aa öğretmenmiş ama işte özelde çalışıyor atanamamış dediler. Şükürler olsun atandım. Bu kez de hımm atandın yani kadrolusun dimi ücretli mi yoksa dediler. Yani siz ne yaparsanız yapın insanlar sürekli konuşacak bir şey bulurlar. O yüzden öncelikle onları duymaktan vazgeçin. Bence kendinizi bu denli bunaltacağınıza oturup her şeye rağmen yeniden ders çalışın. Rabbim nasip etmişse bir gün mutlaka olacaktır. Eşim mühendis, ama neredeyse eşiniz kadar yoğun. Yani iş temposu hemen hemen her meslekte aynı. Son çare olarak kolejlere başvurun diyeceğim ama ücretli yaptığınız günleri mumla ararsınız maalesef. Ama iş temposunu kaldırabilirim derseniz tabi ki köklü kolejler var. Hakkınızda hayırlısı olsun.​
 
bende yıllarca mobbingin en alasını görmüş bankacıyım işi bıraktım sağlık sebeplerim dolayısıyla
orta okul mezunu zamanında bir şekilde o konuma gelmiş bir adam vardı burnumdan getirmişti
işletmeyi dereceyle bitirdim tüm finansal sisteme hakimim bir sürü başarı ödüllerim lisanslarım var kı çok zor alınan
ama durum böyleyken Türkiyede malesef düzen bizi sistem dışına attı ...bulmuduğum işlerde de komik ücretlere ben çalışmak istemiyorum
Türkiye'nin sistemi. Siz de harcananlardan biri olmuşsunuz.. Üzüldüm, sanırım şuan işsizsiniz. İnşallah sizde hakettiğiniz yerlere gelirsiniz.
 
Allah yardimciniz olsun, insallah istediginiz hayata kavusursunuz.
Eylülde tekrar ucretli ogretmenlige baslarsaniz, belki okuldaki matematik öğretmenleri yardim eder zorlandiginiz konularda? Sahsen benden istense boyle bir sey seve seve yapardım.
Ucretli degil ama sozlesmeli ogretmenlik yaptim zamaninda. Insanlarin size gercek ogretmen degilmis gibi davranmasinin ne demek olduğunu cok iyi anliyorum o yuzden.
Neyse ki kadroya gecmem uzun surmedi, insallah sizin icin de oyle olur. Okullardaki 60 yasindaki tarih ogretmenlerinden ziyade sizin cok daha faydali olacaginiza eminim.
Başarılar ve kolayliklar diliyorum.
 
Allah askina bazi seyler o kadar mi kolay calisin kazanin falan demek ben essek gibi calistim cabaladim elimde ne var hic boz mi hayati cok zor zannediyorum yoksa bubdusuncede olanlar mu ben anlamıyorum
Kolay olsa çabalayın demezdik .Yapanlar nasıl yapıyor sizin neyiniz eksik.O kadar kitabi yalayip yutmuş bi kpss mi yapamayacak.Essek gibi calistim diyorsunuz ama eksik bir seyler kalmis demek ki.
 
Benim cevabim 'ozel sektore adim atmak ogretmenlik hayallerini tamamen çöpe atmak' gibi bi sey geçiyordu; ona idi.. Yani devlet olmuyorsa ve ozelde sansin olursa boyle dusunme ve calis demek istemistim..
Ben onu öğretmenlik dışında özel sektörde iş ara, öğretmenlikte diretme diyenlere söyledim.Yoksa özel okullara yada dershanelere başvurular yapıyorum. Ben öğretmenlik dışında meslek düşünmek istemiyorum, özel sektörden kastım bunaydı.
 
deneme kitabı okuyorum gibi okudum resmen. kitap yazabilirsiniz :) eşinize yüklenmeyin tam tersi güzel ve pozitif karşılayın bence. tez zamanda atanırsınız inşallah. bende işsizim ücretli öğretmenlik düşünüyordum şu an soğudum..
Düşünceleriniz için teşekkür ederim :) Ücretli öğretmenlik dediğim gibi zor. Ama yine dediğim gibi öğrencileriniz için, o size sevgiyle bakan gözleri için kendinizi katlanıyor hatta seviyor buluyorsunuz. Etrafınızda mutlaka zorlaştırmak isteyenler olacaktır ama öğrenci sevgisi evlat sevgisi gibi birşey.. Bir şekilde, garip ötesi garip bir şekilde değiyor hissediyorsun. İşsizseniz bir seçenek olarak değerlendirebilirsiniz benim durumum sizi vazgeçirmesin..
 
Diyorsunuzki herkesin evi böyle, kim eşiyle el ele diz dizeki, kim kırmıızı geceliklerle salınıyor ki.. Şimdi herkesin hanesi bu şekilde diye kalkıp göbek mi atmalıyım, canımı sıkması bu durumun anormal mi yani.. Kimlerin hanesi ne şekilde bunu ben bilemem, kimsenin haneside beni ilgilendirmez, ben 6 aylık evliyim. Ve daha alışma sürecindeyken durumun bu şekilde olmasının canımı sıkması anormal değil bence.. Bir süre sonra alışırım belki bilemem ama şuan bu durum beni yaralıyor. Müdürlerin öğretmenlere karşı yada şöyle söyliyim tüm öğretmenlere karşı adaletli olmadığını biliyorum. Ancak bence şükretmelisiniz, sonuçta kadrolu bir öğretmensiniz, iyi bir geliriniz var ve müdürlerin 2 kez düşük verip görevden attırması düşündüğünüz kadar kolay değildir. Sözleşmeli öğretmenlik meselesi ise tam bir felakete dönüşecek gibi geliyor bana. Fazlasıyla saçma, sonucu ne olacak bilemiyorum, iyi görmüyorum. Ben atanmak için elimden geleni yapacağım, inşallah günün birinde emeğimin karşılığını alrıım. Teşekkür ederim yorumunuz için.
Ben sadece yardimci olmak.icinizi rahatlatmak için söylemiştim. Kalkıp göbek atmanız için değil tabiki!herkesin hayati siradan , herkesin hayati dertli demek istedim.hayat böyle demek istedim.deprsyondayim diyen sizsiniz.

Yoksa kalkıp derdim ki o zaman atanmadan evlenmeseydiniz, cok calissaydiniz madem öyle derdim dimi.amacim yapıcı yorum yapmaktı ama o kadar önerim içinde anladığınız sey"kalkıp başkasının hayatı kötü diye göbek mi atayım" diyorsunuz.

Ayrıca ben halime sukretmiyorum memnun degilim falan demedim.cok şükür calisip ilk sene kazandim.evet maasim ortalama bir maaş.ama size de bunun yollarini anlatmak tek ekmek kapisi devlet degil demek istedim.ben size milli eğitiminde kötü yönlerini anlatmak istedim.belki bir nebze iciniz rahatlar özel sektöre yogunlasirsiniz diye farklı yollar göstermek istedim.

Ayrıca kadroluyum diye direkt cephe alarak yazmışsınız hanımefendi.kadrolusunuz falan diyerek....ben size sonraki yorumlarımda da destek vererek yazdım. Ama bazı ücretli öğretmenler biz onları öyle görmesek de her zaman desteklesek de atanamamalarini kompleks yapıp bize cephe alıyorlar. O zaman çok itici oluyorlar .Şimdi sizin olduğunuz gibi......kazanamamanizin sebebi ben değilim.okulunuzdaki kadrolu!Öğretmenler değil.

Size bunaliminizla mutluluklar o zaman.hayatiniz için bir şey yapmayın. Her sene kpss ye girin.esiniz isten eve geç geliyor diye dert edinin.bu genç yaşında kendinizi tüketin ne diyeyim. Size onerilebilecek tek şey depresyon ilaçları o zaman .zira ordan çıkmaya da niyetiniz yok galiba.

İstediğiniz cevabı verebilirsiniz.size yorum yapmayacağım. İyi günler.....
 
Bence eşin iş değiştirebilir. Maksimum birkaç ay daha dayansın. Bankalara gitsin başka şirketlere baksın. Üni mezunu adam mutlaka başka iş bulur daha iyi koşullarda yeterki kendine güvensin iyi ifade edebilsin kendisini. Senin için de en mantıklısı dersanede çalışmak tarihten özel ders alan çocuklar var. Kolejler de şartları zorlayıcı olabilir kimi okullarda ama sosyal imkanlar olarak öğretmenlere de güzel imkanlar sunuyor mutlu edebilir seni. Diğer öğretmenlere de takma onlar senin gençliğine güzelliğine bile takmış da böyle konuşuyor olabilirler. Maalesef ne işte olursak olalım kimle çalışırsak çalışalım bunlar oluyor.

Çareler çözümler tükenmez siz umutlu olun da. Sanırım yeni mezun sayılırsınız ikiniz de herkesin ilk yıllarında böyle hayalkırıklıkları oluyor ama en sonunda her şey yoluna giriyor inanki. Bende asgarinin az üstü maaşla gece 1'e 2'ye kadar çalışıp tüm üstlerimin işini yapıp sabah geldiğimde azar yerdim ilk yıllarımda.
Tahmininizde başarılısınız evet ikimizde yeni mezun sayılırız. O da bir süre daha çalışıp tecrübesini arttırıp başka iş bakma düşüncesinde. Kpss'de zorlayacak, bakalım. Kolejlere başvuru yaptım ama en az 5 yıl tecrübe istiyorlar. Bakalım, nerede nasibimiz varsa oraya doğru yönlenecek hayat. Şuan beklemedeyim..
 
Birincisi bende atanamamış bir öğretmenim tam olarak öğretmen değilmiş gibi kelimleri kullanlar zaten birir üretim hatası çünkü bizler atanamasakta öğretmeniz neden bir doktor yada mühendis devlete atanmasada yine doktor yine mühendis diye halkın diline yerleşmişken aaa öğretmen degilsin yani ücretlisin gibi saçma sapan yorumları çok duydum:) fakat atanamamak senin suçun degil sistem ...
 
ben yaklasik 1yil evdeydim bunun 6 ayi esim gec saatte geliyordu sabahtan aksama gunlerce tel basima idim evde aksam insan seaine hasret kaliyosun cunku yasadigim sehirde bir kac arkadasim vardi ve ailem yoktu. sonra sehir merkezine yakin biryere tasindik o biraz erken gelmeye basladi ben kafam esince cadde magaza dolasip bakiniyodum en azndan stres atiyodum tabi rahatliyofum oglende yemege eve geliyodu. zor bir durum . meslegim disinda biryerde calismama izin vermedi Sonra bir yil sonra kendi isimi yapinca buhranlarim gecti. zor nediyeyim Allah yardimcin olsun .hergun 129 ya latif cek bu sikintin icin .lutfeden demek
Tavsiyen için teşekkür ederim. Benimde bu şehirde ailem dağıldı zaten babam evimin olduğu ile biraz uzakta bir ilçede yaşıyorum şimdi. Konu komşum yok, arkadaşım yok. Benzer şeyler yaşamışız. Zor ya bilmiyorum..
 
Ucretli ogretmenler evet hakettiklerini alamiyorlar. O yuzden cok uzuluyorum. Ama soyle bir izlenim ediniyorum. Ogrenciler ucretli ogretmenlere karsi daha cok sempati duyuyorlar. Ben kpss ye dersaneye gitmeden internetteki videolardan 6 ayda hazirlandim ve o2 puanla atandim. Yapilmayacak birsey degil. Bunu anlatmaya calisiyorum. Internet video kayniyor matematikle ilgili. Ucretli ogretmenlige biraz ara vermeniz gerkeiyor tabiki. Cunku sonu yok. Bir de belki duymussunuzdur devlet simdi doguya mulakatla sozlesmeli ogretmen atayacakmis bence sansinizi deneyin derim.
 
Hocam çok hoş bir üslubunuz var bence depresyonda değilsiniz :) Toplumumuzda ne yazık ki atanmış atanmamış algısı var. Kolejde çalışırken aa öğretmenmiş ama işte özelde çalışıyor atanamamış dediler. Şükürler olsun atandım. Bu kez de hımm atandın yani kadrolusun dimi ücretli mi yoksa dediler. Yani siz ne yaparsanız yapın insanlar sürekli konuşacak bir şey bulurlar. O yüzden öncelikle onları duymaktan vazgeçin. Bence kendinizi bu denli bunaltacağınıza oturup her şeye rağmen yeniden ders çalışın. Rabbim nasip etmişse bir gün mutlaka olacaktır. Eşim mühendis, ama neredeyse eşiniz kadar yoğun. Yani iş temposu hemen hemen her meslekte aynı. Son çare olarak kolejlere başvurun diyeceğim ama ücretli yaptığınız günleri mumla ararsınız maalesef. Ama iş temposunu kaldırabilirim derseniz tabi ki köklü kolejler var. Hakkınızda hayırlısı olsun.​
Güzel sözleriniz için öncelikle teşekkür ederim sevgili hocam :) İnşallah dediğiniz gibi depresyonda değilimdir. Amin, inşallah. Konuyla alakalı bilgisi olan insanların yorumlarını zevkle okudum bugün biride sizsiniz. Dediğiniz gibi kolejde ücretliyi mumla arayacağımı biliyorum ama ben ona da başvurdum. Malesef ki en az 5 yıl tecrübe istiyorlar. O da olmuyor.. Sanırım en mantıklısı ücretliye devam ederken bir şekilde atanmayı başarmak sanırım.. Sizi de atanmayı başardığınız için kutluyorum..:KK200:
 
Allah yardimciniz olsun, insallah istediginiz hayata kavusursunuz.
Eylülde tekrar ucretli ogretmenlige baslarsaniz, belki okuldaki matematik öğretmenleri yardim eder zorlandiginiz konularda? Sahsen benden istense boyle bir sey seve seve yapardım.
Ucretli degil ama sozlesmeli ogretmenlik yaptim zamaninda. Insanlarin size gercek ogretmen degilmis gibi davranmasinin ne demek olduğunu cok iyi anliyorum o yuzden.
Neyse ki kadroya gecmem uzun surmedi, insallah sizin icin de oyle olur. Okullardaki 60 yasindaki tarih ogretmenlerinden ziyade sizin cok daha faydali olacaginiza eminim.
Başarılar ve kolayliklar diliyorum.
Ben zamanında sözleşmeliden kadroya geçen sizlere inanın gıpta ediyorum. Çok ama çok şanslısınız. Şimdi sistem öylesi saçmaladı ki.. İmkansıza yaklaştı herşey, paçayı kurtardığınız için çok şanslısınız. Okullardaki 60 yaşındaki tarih öğretmenleri emekliliğe ayrılmak yerine parayı bırakamadıkları için halimiz bu şekilde zaten.. Ve tarihini bilmeyen, tarihi istanbulun fethinden ve Fatih'ten ibaret sanan nesillerimiz yetişiyor, verimsiz öğretmenler yüzünden.. Ders saatlerinin azlığı yüzünden.. Teşekkür ediyorum ben yorumunuz için..
 
Güzel sözleriniz için öncelikle teşekkür ederim sevgili hocam :) İnşallah dediğiniz gibi depresyonda değilimdir. Amin, inşallah. Konuyla alakalı bilgisi olan insanların yorumlarını zevkle okudum bugün biride sizsiniz. Dediğiniz gibi kolejde ücretliyi mumla arayacağımı biliyorum ama ben ona da başvurdum. Malesef ki en az 5 yıl tecrübe istiyorlar. O da olmuyor.. Sanırım en mantıklısı ücretliye devam ederken bir şekilde atanmayı başarmak sanırım.. Sizi de atanmayı başardığınız için kutluyorum..:KK200:
Geçen yıl bu zamanlar ben de aynı durumdaydım. Hem de yeni evlenmişken balayında atanmak için tercih yapıyordum :KK48: sınıf öğretmeniyim. Kontenjanda olmama rağmen 41 i işaretlemediğim için atanamadım. Aynı gün birkaç koleje başvurdum fakat hiç umudum yok. Çünkü eylül ayının ortası ve tüm okullar en az 5 yıl tecrübe istiyor. Ertesi sabah bir kolejden görüşmeye başladılar. İlk başta gayet mutluydum iyi ki atanmamışım dedim. Evimde eşimin yanındayım dedim. Herkes bana şubatta tercih yap derken yok ya ben burda mutluyum gidemem başka şehre dedim. Fakat sonra öyle bir mobbinge maruz kaldım ki ver elini istifa:KK14: Şükür ki şubatta atandım. Demem o ki bazı sıkıntılar size daha hayırlı kapılar açabiliyor. Asla atanamam ya da hiçbir kolej beni işe almaz tecrübeden dolayı diye düşünmeyin diye bunları size uzunca yazdım. Allahtan her zaman hayırlısını isteyin. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. :KK15:
 
Ben sadece yardimci olmak.icinizi rahatlatmak için söylemiştim. Kalkıp göbek atmanız için değil tabiki!herkesin hayati siradan , herkesin hayati dertli demek istedim.hayat böyle demek istedim.deprsyondayim diyen sizsiniz.

Yoksa kalkıp derdim ki o zaman atanmadan evlenmeseydiniz, cok calissaydiniz madem öyle derdim dimi.amacim yapıcı yorum yapmaktı ama o kadar önerim içinde anladığınız sey"kalkıp başkasının hayatı kötü diye göbek mi atayım" diyorsunuz.

Ayrıca ben halime sukretmiyorum memnun degilim falan demedim.cok şükür calisip ilk sene kazandim.evet maasim ortalama bir maaş.ama size de bunun yollarini anlatmak tek ekmek kapisi devlet degil demek istedim.ben size milli eğitiminde kötü yönlerini anlatmak istedim.belki bir nebze iciniz rahatlar özel sektöre yogunlasirsiniz diye farklı yollar göstermek istedim.

Ayrıca kadroluyum diye direkt cephe alarak yazmışsınız hanımefendi.kadrolusunuz falan diyerek....ben size sonraki yorumlarımda da destek vererek yazdım. Ama bazı ücretli öğretmenler biz onları öyle görmesek de her zaman desteklesek de atanamamalarini kompleks yapıp bize cephe alıyorlar. O zaman çok itici oluyorlar .Şimdi sizin olduğunuz gibi......kazanamamanizin sebebi ben değilim.okulunuzdaki kadrolu!Öğretmenler değil.

Size bunaliminizla mutluluklar o zaman.hayatiniz için bir şey yapmayın. Her sene kpss ye girin.esiniz isten eve geç geliyor diye dert edinin.bu genç yaşında kendinizi tüketin ne diyeyim. Size onerilebilecek tek şey depresyon ilaçları o zaman .zira ordan çıkmaya da niyetiniz yok galiba.

İstediğiniz cevabı verebilirsiniz.size yorum yapmayacağım. İyi günler.....
İnsanların sorunlarını basite almak, küçümsemek hiçbir şekilde yardım değildir. Size kadrolu olduğunuz için cephe aldığımı söylemişsiniz. Konuma yazan tek kadrolu siz misiniz ? En aşağı 6-7 tane kadrolu öğretmenle yazıştım dönünde bir bakın sayfalara. Hepsine minettar kaldım, hepsine hayran kaldım.. Bir size aldıysam cephe sorunu kadronuzda değil cümlelerinizde arayınız lütfen.. İtici kelimenizide bir mukabele size iade ediyorum, size daha fazla yakışıyor. Teşekkürler.
 
Ben zamanında sözleşmeliden kadroya geçen sizlere inanın gıpta ediyorum. Çok ama çok şanslısınız. Şimdi sistem öylesi saçmaladı ki.. İmkansıza yaklaştı herşey, paçayı kurtardığınız için çok şanslısınız. Okullardaki 60 yaşındaki tarih öğretmenleri emekliliğe ayrılmak yerine parayı bırakamadıkları için halimiz bu şekilde zaten.. Ve tarihini bilmeyen, tarihi istanbulun fethinden ve Fatih'ten ibaret sanan nesillerimiz yetişiyor, verimsiz öğretmenler yüzünden.. Ders saatlerinin azlığı yüzünden.. Teşekkür ediyorum ben yorumunuz için..
O donem sansli miydim sanssiz miydim bilmiyorum, ben de cok bocaladim.
Ben 81le sozlesmeli atanmisken okuldaki diger ogretmenler 50, 60 gibi notlardan bahsediyorlardi. Ustune bir de beni begenmiyorlardi. Cok sukur gecti gitti hepsi.
Insallah sizin için de bugunler mazi olur zamanla.
 
X