Kadroluyum. O yuzden cok dikkatimi cekiyor. Mesela okulda 100 kusur ogretmeniz ve hic bir ogretmene yapilmayan dogum gunu ucretli bir arkadasimiza ayni gun 5 sinif tarafindan ayri ayri yapilmisti. :)Sen kadrolu musun, ücretli mi peki ?
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Kadroluyum. O yuzden cok dikkatimi cekiyor. Mesela okulda 100 kusur ogretmeniz ve hic bir ogretmene yapilmayan dogum gunu ucretli bir arkadasimiza ayni gun 5 sinif tarafindan ayri ayri yapilmisti. :)Sen kadrolu musun, ücretli mi peki ?
O zaman ne diyelim Allah iyilik versinİmpossibbleee O karakterden gelen bir durum canım benim. Benim kaynanamın kendi karakteristik yapısında ciddi problemleri var. Önce kendisiyle alakalı problemleri çözmeli ardından kendi oğluyla en sonda benimle olan problemlerine sıra gelir. Zor yani. Sanmam.
Ne denir ki ücretli kölelik geliyor şimdi de Allah yardımcınız olsun sözün bittiği yer... Ama gecenin en karanlık olduğu noktadan sonra başlar gündüz. İnşallah bütün yaşadıklarınız anılarda kalır sadece ve çook mutlu olur hakettiğiniz hayata kavuşursunuz bir an önceÇok teşekkür ederim :) Malesef meb bırakın kalemimi bilgilerimi bile dikkate alip beni ogretmenden saymiyor Yine de çok teşekkür ederim <3
Evet ne yazık ki en çok önem verilmesi gereken mesleğe bizim ülkemiz de değer verilmiyor. Sizin adınıza gerçekten çok üzüldüm umarım kısa sürede her şey yoluna girer. Peki farklı işler de çalışamaz misiniz en azından yazın evde kalıp iyice psikolojinizi bozacağınıza bir iş bakın ayrıca sağlık güvenceniz vardır bir psikoloğa ya da psikiyatriye görünseniz çok iyi olur sizin için:)Merhaba arkadaşlar. Başlığımdan sorunumu az çok anlamışsınızdır. Tabi "depresyon" benim kendi kendime koyduğum bir teşhis. Müsadenizle belirtilerimi, düşüncelerimi ve kendimi size anlatıp sizinde fikir ve önerilerinizi almak istiyorum. Uzun olacak muhtemelen ama okuyun yani, ilk emir deki gibi sesleniyorum size "Oku". (Tansiyonu ve kalbi olanlar ve kalbi olmayan klavye delikanlısı sosyopatlar okumasın!)
Öncelikle; bendeniz öğretmenim; şu atanamamışlardan ve sanırım asla da atanamayacak olanlardan. 4 yıl üniversite okudum, neredeyse 1000 sayfaya varan Tarih kitapları ezberledim, tezlerin, ansiklopedilerin, fotokopilerin arasında sıyırmanın eşiğinden dönerek okuması gerçekten zor olan bir bölümden mezun oldum ve da da da dammmm Tarih öğretmen oldum. Yada öyle olacağımı sandım... Ama öyle olmuyormuş. Atamıyormuş devlet bizi, atadığı da Cem Yılmaz'dan komik rakamlar. Askeri ücretten düşük bir maaşa ve yarım gün sigortaya sırf kendi mesleğimi yapmak için ve öğrencilerimden kopamadığım için razı oluyor ve ücretli öğretmenlik (bkz. ücretli kölelik) yapıyorum. Ücretli öğretmenlik zor. Aşağılanır, aşağılanırsın. Önce devlet seni aşağılar "Sen sus, sen ücretlisin hiçbir hakkın yok, para da yok, çaliiiişş çalişşş!" devletin üvey evladısındır. Sonra seni kadrolu burnu büyükler aşağılar; sanki zamanında kendi de bu yollardan geçmemiş gibi, sanki kendide ücretli öğretmenlik yapmamış yada Kpss'nin zorluğunu hiç tatmamış, hiç tökezlememiş gibi sanki sende eğitim fakültesi mezunu değilmişsin gibi seni en çok anlaması gereken oyken birde o aşağılar. Aşağıladıkça kendini üstün görür. Ardından veliler aşağılar; "Ayol bu ücretli, ne bilir bu öğretmenliği daha atanamamış bile, ay gitsin bu kadrolu gelsin!".. Ve sen onlara asla alan bilgisindeki yetersizliğinden dolayı değil; sözel zekanla matematik çözemediğin için ve devletin sırf seni atamamak için saçma sapan çocukların bile güleceği sorularla seni sınadığı için atanamadığını anlatamazsın. Kadrolu öğretmenden kat be kat fazla çalışıp, kat kat fazla derse girip ama 3 kat az maaş almanın ne demek olduğunu anlatamazsın. Ardından çevrendekiler ve toplum seni aşağılar; "Yavrum, sen hala atanamadın mı?" diyen teyzeler, "Öğretmenmiş ama ÜCRETLİ yani tam olarak öğretmen değil" diye arkanızdan yorum yapan amcalar... Neticede bayram ve eş dost ziyaretleri kabusunuz haline gelir. Aklınızda "E kızım yapma o zaman ücretli mücretli" gibi düşünceler oluştuysa eğer atlamamanız gereken bir nokta var. Her olumsuzluğa değen birşey var ona da"Öğretmenim diye size koşan sevgi pıtırcıkları öğrenciler" deniyor. Onlarla o bağı bir kez kurduğunuzda onlar için her zorluğa katlanır buluyorsunuz kendinizi. Kopamıyorsunuz, keşke kopulsa ama yok şimdiden özledim bile onları.. Çileye devam..
Gelelim eşime;3 yıllık flört döneminin ardından 6 aylık evliyim, eşimi çok ama çok seviyorum ama iş temposunu hiç ama hiç sevmiyorum. Öyle ağır bir tempoda çalışıyor ki...Erken gidiyor, geç geliyor. Geldiğinde de hep yorgun ve uykusuz geliyor. Bir plazanın idari departmanında (gelin görün ki idari departmanında ama istasyonda pompacılık mı yaptırmıyorlar, restaurantta kasiyerlik mi yaptırtmıyorlar, muhasebe mi yaptırmıyorlar, başka şirketlerde satış mı yaptırtmıyorlar ama yani "idari departmanda" kusura bakmayında bir tarafıma doğru...) ve işe yeni başladığı için (neredeyse 1 sene falan olacak ) asgari ücretten sadece biraz fazla alıyor. Neymiş artacakmış zamanla ücreti, öyle diyormuş müdürü. İyi de adamda pestil mi bırakıyorsunuz ? Maaşı artsa ne olacak adamdan hayır mı gelecek yakında. İşten geliyor direkt koltuğa yığılıyor, yarım saat dil döküyorum kalkıp üstünü değiştirsin diye son gayretiyle kalkıp değiştiriyor yeniden yığılıyor. Bu seferde yarım saat elini yüzünü yıkasın diye dil döküyorum, kalkıp elini yüzünü yıkayıp yeniden yığılıyor. Son gayretiyle yemeğini yiyor, gene yığılıyor. Un çuvalına döndü adam dik durduğunu göremez oldum. Sağından çeksem soluna yığılıyor, solundan çeksem sağına yığılıyor. Bendeniz de; yaz tatili başladığından beri son derece işsiz ve son derece ev hanımı falan olduğumdan tüm gün evde sıkıntıdan patlıyor oluyorum. Akşama kadar eşimi bekliyorum ama iş temposu mutlu bir evliliğe müsade etmiyor. Ne adam akıllı vakit geçirebiliyoruz, ne bir film izleyebiliyoruz, ne de adamakıllı muhabbet edebiliyoruz.. Düğün iznini 3 gün verdiler, adam 4. gün işteydi. Balayı bile yapamadık çünkü izin vermiyorlar. Tek tatil günüde pazar. Onda da yorgunluktan akşama kadar uyuduğu için birlikte anca kısa bir gün geçirebiliyoruz. 3 kuruş paraya şanslı yaratılmışları daha da zengin etmek için tüm ömrünü iş temposunda geçiren, tüketen ve bitiren herkese de burdan selam olsun.. Aynı deneyin fareleriyiz.
Ha bir de değinmeden edemeyeceğim; ailevi problemlerim had safhada. Annem babamı terketti, babam kafayı sıyırdı, onunla uğraşıyoruz. Bu kısım çok değinmek istediğim bir kısım değil lakin bende yarattığı sıkıntıyı tahayyül edebilmeniz açısından bahsetmek istedim.
Ha bide bide, kaynanamdan nefret ediyorum. Kaynanama boşanma davası açmak istiyorum. O resmen bir huzursavar. Düğün sürecimizde hiçbirşeye yardım etmediği gibi hayatımda 1 defa yaşayacağım ne varsa hepsini mahfetti. Her lafı, her adımı, her kararı bencilce. Düğünde yardım etmedim bari yeni evlilere yardım edeyim kafası yok üstelik neredeyse bizi sömürecek. Gram evlat sevgisi yok. Annelik hormonları salgılanmamış tek varlık. İsviçreli bilim adamlarının incelemesi gereken tıbbi vaka. Buna ek olarak "Sevmek zorunda değilsin, saygı duymak zorundasın" klişesini ve bunu çıkaranlarında canı cehenneme. Kim çıkarmışsa bu sloganı Allah onu bildiği gibi yapsın, evine ateşler salsın. Sokaktaki yanımdan geçen herhangi tanımadığım biri bile daha çok sevgi ve saygıya layıkken sırf eşimi doğurduğu için zarardan başka yararı olmayan bir kadına saygı maskemi takınmak zorunda kalıyorum bu lafı çıkaran kişilik yüzünden.
Gelelim sonuca; Sonuç makul, sonuç ortada.. Atanamamışgillerden, ücretli köle yaz tatili dolayısıyla işsiz ve 5 kuruşsuz. Dönemlikte işe alan bir yer henüz bulamadı. Eşinin maaşı da yeterli değil.. Kredi ödemesi, düğün borçları, faturalar, ihtarnameler arasında sıkıştım kaldım. Eşimin suratını günde 3 saat görebilirsem şükretmekden bıktım usandım. Hayatımda hiç böyle dibi görmemiştim. Artık dayanamıyorum hiç suçu olmamasına rağmen ona da dünyayı dar etmeye başladım. Kendimi sürekli onu suçlar buluyorum. Onu üzüyorum, sonra pişman oluyorum, özür diliyorum ama tekrar üzüyorum. Kendimi değersiz ve hiçbir işe yaramaz hissediyorum. 4 duvar arasında hapiste gibiyim. Kalkıp iş yapmak, yemek yapmak istemiyorum. Ev işleri aldı başını gitti. Artık bir çöp evde yaşıyorum ve tifo virüsü kaparak ölmek istiyorum. Ağlamaktan gözlerim şişti, yemek yiyemiyorum mideme kramplar girdi. Sadece uyumak istiyorum, sonsuza dek uyumak.. Ama oda olmuyor. 2-3 saatlik uykuyla sabah 8'de ayaktayım. Demin internette hangi psikolojik rahatsızlığa sahipsiniz testi çözdüm "Depresyonda olabilirsiniz" çıktı. Sonra depresyonda mıyım testi çözdüm "Depresyondasınız" çıktı. Sonra ne kadar depresyondayım testi çözdüm "Ağır şiddette depresyondasınız" çıktı.
Öyle mi sizcede. Depresyonda mıyım yoksa Allah benim belamı mı vermiş ? Şayet depresyondaysam nasıl çıkılır bu depresyondan? Daha önce depresyondan çıkmayı başarmış madurgillerin önerilerini bekliyorum ve size de depresyon bulaştırmadan buradan çekip gidiyorum.
Kalın sağlıcakla
EDİT: Konumda 2 kez asgari kelimesi geçiyor. Ve evet bunların birinde "asgari" diğerinde yanlışlıkla "askeri" yazmışım. İnsanların derdini önemsemek ve yardımcı olmaya çalışmak yerine konuyu mana bulmak için okuyorsan ve bir el sürçmeliğine takılıp TDK onur üyeliği yapacak parlak beyne sahipsen parlaklığınla kal ve konuma rica ediyorum yazma. Sonra cevap verince "Eleştiriye açık değölsünn aamaa" oluyor. Değilim kardeşim. Beyinden gelmeyen mantık dışı eleştiriye açık değilim. Net.
Şöyle söyleyeyim bu ülkede hersey calismakla olmuyor ne yazik kiKolay olsa çabalayın demezdik .Yapanlar nasıl yapıyor sizin neyiniz eksik.O kadar kitabi yalayip yutmuş bi kpss mi yapamayacak.Essek gibi calistim diyorsunuz ama eksik bir seyler kalmis demek ki.
Ya o apayrı bir şey torpil.Bunun calışıp yapamamakla ilgisi yok ki.Gerci torpilin olmadigi yer de yok be kardesim.Şöyle söyleyeyim bu ülkede hersey calismakla olmuyor ne yazik ki
Misal mimari restorasyon tek.yerine mimar aliniyor hastaneler ve bir cok kamu kurulusu zaten taseron personel dolu (ki bunların hepsi siyasi arkasi olanlar)
Calisma alani genis bircok bolumdem tek bir alim dahi yapilmiyor
Katiplik ceza ve infaz memurlugu mubasirlik tarzi mulakatlar zaten torpile bakar ornek saymaya kalksam liste boyle uzar da gider
Tamam calismakta gerekte calisipta emeginin karsiligini alamayanlar ne yapsin birde onlar icin yorum alsak
Depresyondayım bahanesi cok guclu bir savunma degil calismamak icin daha uygun bahane bul kendine.İnsallah tez vakitte atanirsin .Öğretmenlikle, Kpss ile, atanmak nedir bilmekle yakından uzaktan alakası olmayan birisiniz. Sizin disinizda bunlari bilmemesine ragmen ahkam kesen baska bir kk uyesi olmadi acikcasi. Komiksem gülün ne güzel iste. Gülmek beyni calistirir, gülün lütfen..
Hangi kitapları okudunuz bize de söyleyiverin de, biz de okuyalım. Belki faydasını görür size duacı oluruzsadece ve sadece 1.5 sene onceki halimi anlatmissin. coookk uzun olabilir.
bir de ben bunun uzerine tedavisiz hamile kalamayacagimi ogrendim gor bakalim bendeki cumbusu.
iktisat mezunuyum ozelde kopek gibi calistim. o plaza denen modern hapishanelerde dur durak bilmeden pat diye istifa edip 2 sene kpss ye hazirlandim 5 senelik is tecrubem var mailler siparisler budget listler toplantilar takim elbiseli listleri check eden mailleri forwardlayan amcalardan sonra yeni mezun olmus cocuklarla dersane siralarinda kitap karistiriyordum. araya zaman girmis catir catir millet soru cozuyor. verin elime hesap makinesini gozum kapali kullanirim ama hesap makinesi kullanmaktan kalemi, undo tusunu kullanmaktan silgiyi unutmustum. dunku bebe bana orumcek agi teorisini anlatiyordu. ablacim diyordu bir de utanmadan sipa. bir de eve geliyordum yemek temizlik camasir sonra ders evliligimin ilk senesinde kocamla en seksi muhabbetimiz vatandasin hak ve gorevleriydi. neyse ilk sinav fiyasko 72.
poposuyla guldu millet bana diyordum ozele donmeliyim. annem dahil herkes de zaten yanlis karardi diyip durdu birtek esim beni destekledi.
hoppp ikinci sene bu sefer sadece b grubundan girdim zira bir bebenin daha bana ablacim bak bu arzin lagalugasi talep egrisi ile kesisinceye kadarki izdusumu fasafisosu falan diye anlatmasina katlanacak gucum yoktu. neyse sinav oldu 90 a yakin puan ama atanamiyorum cunku evliyim ankara disi olmaz kocam ozelde. ya bak bukadar uzun yaziyorum depresyondan cik biraz diye.
kasim 2014 evdeyim ya biz bi ara bi cocuk yapalim kan tahlili yaptirayim bakalim evden cikmaya da bahanem olur dedim. erken menopoz. tup bebek.
aralik 2014 tedaviye baslangic. cirpiniyorum ama dipteyim 58 kiloyum saclar uzun belime kadar. hoppp saclar dokulmeye kilolar gelmeye ben de buzdolabi onunde cadir kurmaya basladim.
ilk tedavi olumsuz ikinci bos gebelik ve tam bos gebeligi ogrendigim gun hic tahmin etmedigim bir sekilde atandigimi ogrendim. kurtaj 1 hafta sonra isbasi. 3. tedavi. parmagini emerek uyuyor sipa simdi hamdolsun. Allahim bagislasin nazarlardan korusun.
bu esnada kocam tup bebek parasi icin daha cok calisiyor. gece yarilarina kadar bilgisayar basinda, evden calisiyordu aksamlari da. sohbet edebilen ask olsun.
ben kndimi kesfettim bu esnada kitaplar okudum gelisim kitaplari degil neden boyle oluyordu merakim. Yuce Yaradani anlamaya calistim. bana cok iyi geldi. Karanligin icindeki aydinligi kesfettiRdi bana yaradan. namazlarimi arada kilardim 5 vakiti kovalar oldum okudum okudum okudum ne bulduysam okudum. yanlisi bertaraf etmek dogruya ulasmak icin.
sosyal medya hesaplarimi kapattim.
ben kendime donerek atlattim bu sureci Yaradandan umudumu kesmeden. dua ederek. sikildikca insirah suresini okudum.
ben sana bunu yap diyemem bu tamamen sana bagli. ama ilk is evinden baslayabilirsin. ikinci olarak da matematikten ucde de esini daha iyi bir ise yonlendirerek. ozelde edindigim tecrubeye dayanarak soyluyorum ki her isi yapan adam hicbiris yapmayan adamdir firmalarin gozunde. diger firmalar da kaale almaz. uzmanlasmali bir iste idareyse idare ik ise ik hem satisci hem muhasebeci olmaz... is baksin kendine en kisa surede calismak icin yasamasin yasamak icin calissin kendi degerini bilsin. (edit; bak ben finansciyim belki 2 yildir cv mi guncellmedim ama ayda en az birkere halen aranirim is arayisiniz var mi diye cunku uzmnlasmistim.)
sen de toparlan sen cabalarsan Yaradan da nasip eder ama uzun ama kisa mutlaka Rabbim emekleri bos cikarmaz.
Allah yardimcin olsun. Yolun isik olsun.
ozelden san yazdim canim. belli kitap adim yok. makaleler okudum arstirdim ama ilk okudugum kitap allah de otesini birakti. hadisi serifler okudum bol bol. kuranin aciklamasini. en cok insirah suresinin kini mesela canim sikildikca onu okudum. cemalnur hocanin kitaplari su anda ilgi alanima giriyor. buradan bir rkadasimin tavsiyesiyle bir dilek dile gercek olsun safia hussein in kitabivda ikincisidir. ben aydinlandim demiyorum tovbehasa sadece icime dondum. daha huzur buldum. kendimi duzeltmek icin cabaladim cabaliyorum. iyi insan olmaya calisiyorum. kuranin tefsirini yillar once youtubedan dinlemistim o sekilde basladi aslinda hersey. bazi seyler imtihan iste. dilerim hepimiz imtihanimizi basariyla veririz.Hangi kitapları okudunuz bize de söyleyiverin de, biz de okuyalım. Belki faydasını görür size duacı oluruz