benim mutlu diyet günlüğüm

Tatilde annemlerin yaninda basladim zayiflama yolculuguma. Nasil karar verdim? Dogumdan sonra neredeyse iki yil gecmesine ragmen hala kilo veremedim. 100 u gordugum oldu. Tatilde ve bayramda bircok akrabami gordum. Bazilari benim genc ve zayif ayrica cok guzel halime sahit olduklarindan beni gorunce şok yasadilar. Ozellikle beni gaza getirense kuzenimin arkamdan soyledigi " kendini mahfetmis" lafi oldu. Cok utandim ve cok uzuldum. Beni en son gordugunde bundan 20 kilo daha azdim. Genc ve guzeldim. Simdiyse ellili yaslarda gibi hissediyorum kendimi.
 
Diyete gecen pazartesi basladim. Bugun tartildigimda 93.4 oldugumu gordum. Yani bir haftada 2.2 kilo verdim. Aslinda bu beni gercekten mutlu etti cunku yalnizca pazar gunu yurudum. Onun disinda spor yapamadim
 
ne den zayıflamak ıstıyorum?
*saglıgıma kavusmayı amaclıyorum.
*bır baska ayrıntı da doymak bılmeyen ve copluge donen mıdemı terbıye etmek ıstemem.
* hem de yıllar sonra benı şişko bırı olarak gorup yıkılan ınsanların benı tekrar eskı guzellıgımde gormesını ıstıyorum.
 
saglık sorunlarım:

*hıpotıroıd hastasıyım. en son gıttıgım dıyetısyen zayıflamamın mucıze oldugunu soyledı

*şişmanlık hastasıyım. obezım. bu da başlı başına bır sorun

*geceleri horluyorum, yataga yattıgım zaman elımı kolumu koyacak yer bulamıyorum

*belim agrıyor. uzun sure oturduktan sonra ayaga kalkınca ıkı buklum yuruyorum bır sure.

*yere oturduktan sonra kalkmakta zorlanıyorum. bu genc yasta cocuklarımın hızına yetısemıyorum

*sinirliyim asabiyim bunu da beslenmeme baglıyorum.
 
saglık sorunlarımı cözmek ıcın ılk ıs olarak aile hekimine gidip kan verdım. tahlıl sonuclarım benı şaşırttı. tsh 9lara fırlamış.
*hemen ilacımın dozunu artırıp duzenlı kullanmaya basladım.
*d vıtamını takvıyesı almaya basladım. tahlılde 87lerde gorunuyor bu benı sevındırdı.
*b12 takvıyesı almaya basladım. su an 600lerde. bunu 1000e cıkarmak hedefım.
*magnezyumun onemını ogrendım ve yasadıgım pek cok sorun magnezyum eksiklıgınden olabılır dıye takvıye almaya basladım.
*demır sevıyem 15 oldugu ıcın kahvaltıda 2 koy yumurtası yıyorum ve cay ıcmeyı bıraktım. eczacı doktora danısmadan demır takvıyesı almamamı soyledı.
*balık yagı ıcmeye basladım.omega 3 ıcın.
*kahvaltıdan once corek otu yagı ıcıyorum. ıstahı azalttıgı ıcın basladım. gercekten ıse yarıyor bence. bazen aksam yemegınden yarım saat once de ıcıyorum.
*sınır strese karsı melısa cayı ıcıyorum aksamları. tadı nefıs. oyle zayıflama cayları yesıl cay fılan bana gore degıl. tadlarını begenmıyorum.
 
zayıflamak ısteyen bırı spor yapmalı dımı?
ben yıllarca zayıflama aletlerıne spor salonlarına servet odedım. bu kez spor kursuna gıtmemeye karar verdım. terleyıp bunalıp spor yapmak ıstemıyorum bu kez. aslında plates gercekten fızık tedavı gıbı ama bana zor ve yorucu gelıyor. eger step kursu bulursam anca ona gıderım cunku step yapmaya bayılıyorum. oyle saatlerce spor yapmak bana zulum gıbı gelıyor.

yaptıgım sey şu:

kuafore, markete yurumek.. arabadan ınıp tabanvaya binmek yani. benım oglum bısıklet surmeyı cok sevıyor. ben de her gün kızımı bebek arabasına koyup ogluma eslık etmek ıcın onun yanında yarım saat yuruyorum. havalar guzel ve yuruyusu gunluk hayatımın bır parcası yapmak ıstıyorum. cocuklarımı bahane edıp yurumuyordum. şimdi yürümeme bahane oldular...
evde yuruyus bandım var. kışın salonun ortasına televızyonun onune koyup onda yürürüm. sevdıgim bir şarkıyı açıp yerde bisiklet çevirmeyi seviyorum. onu da arada yapabilirim. bi de twist ve mekik aletlerimi tv izlerken kullanabilirim. bugün biraz yaptım mesela. ben bir aleti kulanırken çocuklarım da diğerini kapmak için kavga ettiler ama olacak o kadar...
 
spor salonlarına verilmeyen parayı ne yapsam ne yapsam derken kuaföre vermeye karar verdim. mesela saclarımda beyaz cok oldugu için boyatmak zorundayım. önceden saclarımın boya vakti gelip üzerinden iki ay geçmeden boyatmazdım. artık dip boyasına gideceğim 40 günde bir. kaşlarım uzayıp zıvanadan çıkmadan gidip aldıracağım. bu ikisi benim için cok onemli. yüzüm güzel kaldıkça ve ben bundan mutlu oldukça kilo vereceğimi düşünüyorum.

geçenlerde 43 yaşında 36 beden iki çocuklu arkadaşıma nasıl genç ve fit kaldığını sordum. bunun yemekten çok kafayla ilgili olduğunu söyledi. kafayı nasıl düzeltiyorsun diye sordum, bunun zor olduğunu ve herzaman bunun için uğraştıgını söyledi. bu benim için bulunmaz bir bilgi oldu.

kuaföre gitmek de bunun bir parçası. kendimi değerli görmem gerek. zayıflamak için nedenlerim olması gerek. aksi takdirde yaş geçmiş çoluk çocuk var, kocam beni böyle de seviyor mantığıyla mutlu olmak çok zor.

mesela başka bir değişim de kahve içmenin beni mutlu ettiğini farketmem oldu. kahvaltıdan sonra balkonda güzel bir fincan filtre kahve içmek bana acayip mutluluk veriyor. şeker kullanmadıgım için türk kahvesi agır geliyordu. aradıgım lezzeti filtre kahvede buldum

bir başka ve çok önemli konu da hergün mutlaka dışarı çıkmak. evde durdukça annemin tabiriyle mayalanıyorum ve enerjim tükeniyor, miskinleşiyorum. artık sabah erken kalkıyorum. kahvaltı ve kahveden sonra bir bahaneyle dışarı çıkıyorum. market, kuaför, komşu muhabbeti, akraba ziyareti vs vs.. sebebi ne olursa olsun eve hapsolmamam gerek.

bir başka cok sevdiğim şey kitap okumak.. evde dünyalar kadar tozlu kitaplığımda okunmayı bekleyen kitabım var. onları okumaya başladım. farkettim ki yemeğe ayırdığım zamanı biraz faydalı ve enerji veren şeylere verince iştahım azaldı.
 
OLUMSUZ AMA MOTİVE EDİCİ BİR ANI

kuaför kuaför demişken ilk işim kuaförümü değiştirmek oldu. önceden çok güzel kaş alıyor diye başka bir semtteki kuaföre gidiyordum. en son gittiğimde yaşadıklarım oraya bir daha gitmek istemeyişime neden oldu. ama bir gün zayıflayınca oraya tekrar gidip görünmek isterim

ben şişko, iki çocuklu, bakımsız, silik bir tip olduğum ve kaşlarım ormana dönmeden kuaföre gitmediğim için kuaför kız her seferinde beni unutur ve çalıştığımı anlayınca ne iş yaptığımı sorardı . en son gidişimde yine sordu ve ben artık biliyor diye nerde çalışıyosun abla sorusuna semt ismi söyleyerek karşılık verdim. oranın belediyesinde çalıştığımı sandı dedim ben öğretmenim ya.. ve okulumun adını söyledim. branşımı sordu. ingilizce deyince ortaokuldaki ingilizce öğretmenini anımsadı. beni onunla özdeşleştirdi büyük ihtimal. ortaokuldaki ingilizce öğretmeni tek kelime ingilizce bilmezmiş. üstelik branşı gerçekten ingilizceymiş. sanıyormuş ki bütün ingilizceciler öyledir ben de ezik ezik oturur pıozisyondan istem dışı sıyrılıp koltuğumu dik konuma getirdim ve okuduğum okulu, çok emek verdiğimi, alın terimi, gittiğim ülkeleri sıraladım. o zaman biraz ikna oldu...
 
oyle yorgunum ki. tabanlarım sızlıyor. kahve içiyorum. eskiden gece 4ten once uyumayan ben artık 12ye kalmadan sızıyorum.9da kalktım. onceden oglen 12 1 e kadar uyurduk evcek.
sabah aç karnına bir kaşık corek otu yagı içtim. tabi oncesınde guatır hapımı içmiştim.
kahvaltıdan sonra kahvemi içip kendime iş çıkarıp oğlanı berbere goturdum.
yuruyerek gittim tabi. gelirken markete ugrayıp alısveriş yaptım. cocuklar da bisikletleriyle...
eve gelince kızı uyuttum. çamasırları makineye attım. cıkanları astım. cok gecmeden kız uyandı aglayarak ve baya bi sure susmadı. gonlunu aldım karnını doyırdum. evi toplayıp süpürdüm. balkonları temizledim. bu arada terlemşken mekik twist ve bisiklet hareketi yaptım. yatakların çarşaflarını degiştirdim. bu arada tok karnına magnezyum ilacımı aldım.

saat 5e dogru yemegimi pişirdim ve bosluklarda mutfagı toplayıp supurdum. yemekten sonra yuruyus vakti geldi. yarım saat yurudum kızımı arabasına oturtup. yavrularım benim alıştılar artık benim yürüyüş yapmama. oğlum da bisikletiyle yanımda geliyor. sonra parkta kum oynadık. salıncakta sallandılar. oğlum da orda mutlaka bir arkadas bulup oynuyor.

eve yorgun argın donduk. yemeklerini yedirip yıkayıp uyuttum çacukları. gece 1den once uyumayan yavrular da artık 10 deyınce yataktalar. onlar uyuyunca kendime vakit kalıyor. şu an yorgun ve mutluyum kahve içiyorum.

şişmanlık hastalığımdan en kısa zamanda kurtulmam ümidiyle..
 
Canım günlüğün hayırlı olsun.
Yazdıklarının hepsini okudum şimdi ve neredeyse aynı duyguları yaşayıp aynı sözleri duymuşuz.
Boyumuz ve başlangıç kilomuz da aynı sayılır.
Çok güzel gidiyorsun ben başardım çok şükür inşaallah sen de başaracaksın inan ve pes etme yeter ki.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…