- 25 Ağustos 2016
- 2.769
- 6.330
- Konu Sahibi birdelimuallime
- #1
Aslında ne zamandır kendi iç sesimle konuşup duruyorum, bu zamanlara kolay gelmedin kadrini kıymetini bil, her şeye bir sıkıntı çıkaracak sebep bulma diye diye baskıladım sürekli kendimi. Ama bir de sizlere sorayım ve ona göre yol haritamı belirleyeyim istiyorum. Konu tabi ki eşimin ailesi. Yani şöyle; alenen bana karşı yaptıkları bir şey yok ama içten gizlice yürütülen bir savaş var gibi hissediyorum. Aslında en baştan anlatamam gerekirse düğün hazırlıkları sırasında, evimin yerleştirilmeye başlandığı zamanlarda evime girip yatak örtümü kendi evine götüren bir kayınvalidem ve görümcem var, bana sorulmadan götürülmüş ben onca hengamenin arasında farketmedim daha sonra da bohcalarimin arasına kaldırılmıştır diye düşmedim peşine yani aklımdan hiç kötü bir şey geçmiyor. Evlendikten bir ay sonra evlerine oturmaya gittik üstümü başımı düzelteceğim ayna yok hiçbi yerde, müsade isteyip ayna olan bir odaya geçmek istedim yatak odasına geç dediler kapıyı açmamla canım yatak örtümün bana hüzünlü bakışını görmem bir oldu şok oldum bir de sermişler yatağa ve bana oraya geç diyorlar hiç mi utanma sıkılma olmaz. O an hicbir şey demedim ama sinir küpüne döndüm o sinirle ağladım ağlayacağım,eve gelince eşime anlattım bana dediği şey "annem pike takımını hediye ettirdi ya mağazada( mobilya mağazasıydı ve 15 binlik mobilya almıştım kv de satıcıya bunu bari hediye et demişti pike için bana fırsat verse ben söylerdim zaten ve 15 binin yanında adam bir pikenin lafını yapmazdı hani waaooww yaşa canım kv'lik bir durum yok) nasıl olsa pike takımı oldu bunu da ben alayım demiştir" gibi bir cevap verdi de ne alaka yani yatak örtüsünün işlevi farklı pike takımının işlevi farklı ve benim başka yatak örtüm yok misafirler geldiğinde ne sereceğim ben dedim geçiştirdi resmen ve bu konu öylece kapandı hala daha yataklarında serilidir yatak örtüm şaka gibi. Anlayacağınız buradan başlayan huzursuz eden bir durum var.
Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.
Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.