Ben mi çok alınganım ki?

birdelimuallime

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
25 Ağustos 2016
2.769
6.330
Aslında ne zamandır kendi iç sesimle konuşup duruyorum, bu zamanlara kolay gelmedin kadrini kıymetini bil, her şeye bir sıkıntı çıkaracak sebep bulma diye diye baskıladım sürekli kendimi. Ama bir de sizlere sorayım ve ona göre yol haritamı belirleyeyim istiyorum. Konu tabi ki eşimin ailesi. Yani şöyle; alenen bana karşı yaptıkları bir şey yok ama içten gizlice yürütülen bir savaş var gibi hissediyorum. Aslında en baştan anlatamam gerekirse düğün hazırlıkları sırasında, evimin yerleştirilmeye başlandığı zamanlarda evime girip yatak örtümü kendi evine götüren bir kayınvalidem ve görümcem var, bana sorulmadan götürülmüş ben onca hengamenin arasında farketmedim daha sonra da bohcalarimin arasına kaldırılmıştır diye düşmedim peşine yani aklımdan hiç kötü bir şey geçmiyor. Evlendikten bir ay sonra evlerine oturmaya gittik üstümü başımı düzelteceğim ayna yok hiçbi yerde, müsade isteyip ayna olan bir odaya geçmek istedim yatak odasına geç dediler kapıyı açmamla canım yatak örtümün bana hüzünlü bakışını görmem bir oldu şok oldum bir de sermişler yatağa ve bana oraya geç diyorlar hiç mi utanma sıkılma olmaz. O an hicbir şey demedim ama sinir küpüne döndüm o sinirle ağladım ağlayacağım,eve gelince eşime anlattım bana dediği şey "annem pike takımını hediye ettirdi ya mağazada( mobilya mağazasıydı ve 15 binlik mobilya almıştım kv de satıcıya bunu bari hediye et demişti pike için bana fırsat verse ben söylerdim zaten ve 15 binin yanında adam bir pikenin lafını yapmazdı hani waaooww yaşa canım kv'lik bir durum yok) nasıl olsa pike takımı oldu bunu da ben alayım demiştir" gibi bir cevap verdi de ne alaka yani yatak örtüsünün işlevi farklı pike takımının işlevi farklı ve benim başka yatak örtüm yok misafirler geldiğinde ne sereceğim ben dedim geçiştirdi resmen ve bu konu öylece kapandı hala daha yataklarında serilidir yatak örtüm şaka gibi. Anlayacağınız buradan başlayan huzursuz eden bir durum var.

Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.
 
Hatalısın.
Yatak örtünü gördüğünde basbas bağırmalıydın, hırsızlıkla suçlamalıydın.
Kürtçe konuştuklarında, ben sizin dilinizi bilmiyorum ben gideyim de rahat konuşun deyip ayaklanmalıydın.
Tarifi ondan neden istiyorsun, internetten bul. Belki aynısı olmaz ama yakın olur. Ondan isteyip bir yerlerini kaldırmaya değmez.
Aynı yemeği sofrada görünce, aaa benden mi gördünüz diye laf sokmalıydın.
Sessizlik anlayan insana cevaptır, bunlar o insanlardan değiller. Kafalarına vuracaksın böylelerinin.
 
Pike ve sizin bilmediğiniz dil olayi sıkıntılı gerisi biraz alınganlık.
Pike olayinda sesinizi cikartcakdiniz... resmen hirsizlik yapdiklari. Ben ablamin evinden sac lastiği alsam sorarim yani...
Sizin yaninizda başka dil konuşmaları hoş değil. Doğruyu söylemek gerekirse bende yapıyorum ama bazen. Nişanlım italyan ve bazen onun yaninda türkçe konuşuyorum. Genelde telefonda 5 veya 10 dakika ama...
Eşinizin ailesi baya abartmış.

Belkide siz öğrenin diye yapıyorlar.
Bilemedim..
 
Çok ayıp izinsiz alınmaz sonuçta
Sizin eşyanıza istinaden verilmiş bişey
Mesafeli ol bence
Uygun bir anda söyle bana verilen pikeyi almışsınız diye
İşte diyorum kültür farkı herkes kendi gibi olanla evlenmeli sonra zorlandığı çok şeyler çıkabilir
 
Aslında ne zamandır kendi iç sesimle konuşup duruyorum, bu zamanlara kolay gelmedin kadrini kıymetini bil, her şeye bir sıkıntı çıkaracak sebep bulma diye diye baskıladım sürekli kendimi. Ama bir de sizlere sorayım ve ona göre yol haritamı belirleyeyim istiyorum. Konu tabi ki eşimin ailesi. Yani şöyle; alenen bana karşı yaptıkları bir şey yok ama içten gizlice yürütülen bir savaş var gibi hissediyorum. Aslında en baştan anlatamam gerekirse düğün hazırlıkları sırasında, evimin yerleştirilmeye başlandığı zamanlarda evime girip yatak örtümü kendi evine götüren bir kayınvalidem ve görümcem var, bana sorulmadan götürülmüş ben onca hengamenin arasında farketmedim daha sonra da bohcalarimin arasına kaldırılmıştır diye düşmedim peşine yani aklımdan hiç kötü bir şey geçmiyor. Evlendikten bir ay sonra evlerine oturmaya gittik üstümü başımı düzelteceğim ayna yok hiçbi yerde, müsade isteyip ayna olan bir odaya geçmek istedim yatak odasına geç dediler kapıyı açmamla canım yatak örtümün bana hüzünlü bakışını görmem bir oldu şok oldum bir de sermişler yatağa ve bana oraya geç diyorlar hiç mi utanma sıkılma olmaz. O an hicbir şey demedim ama sinir küpüne döndüm o sinirle ağladım ağlayacağım,eve gelince eşime anlattım bana dediği şey "annem pike takımını hediye ettirdi ya mağazada( mobilya mağazasıydı ve 15 binlik mobilya almıştım kv de satıcıya bunu bari hediye et demişti pike için bana fırsat verse ben söylerdim zaten ve 15 binin yanında adam bir pikenin lafını yapmazdı hani waaooww yaşa canım kv'lik bir durum yok) nasıl olsa pike takımı oldu bunu da ben alayım demiştir" gibi bir cevap verdi de ne alaka yani yatak örtüsünün işlevi farklı pike takımının işlevi farklı ve benim başka yatak örtüm yok misafirler geldiğinde ne sereceğim ben dedim geçiştirdi resmen ve bu konu öylece kapandı hala daha yataklarında serilidir yatak örtüm şaka gibi. Anlayacağınız buradan başlayan huzursuz eden bir durum var.

Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.
Çok şeyi eşinizden bekliyosunuz bunların cevabını sizde verebilirdiniz. Hele de kürtçe konuşulurken, sizin isminizin geçip güldükleri kısımda. Çok sinir bozucu bir durum.
 
böyle ömür geçmez
takmayın
boşverin
canınızı sıkıntığınıza değmez
git al kendine pike takımı kapat bu konuyu. kendini uzdugunle kalirsin
 
Hatalısın.
Yatak örtünü gördüğünde basbas bağırmalıydın, hırsızlıkla suçlamalıydın.
Kürtçe konuştuklarında, ben sizin dilinizi bilmiyorum ben gideyim de rahat konuşun deyip ayaklanmalıydın.
Tarifi ondan neden istiyorsun, internetten bul. Belki aynısı olmaz ama yakın olur. Ondan isteyip bir yerlerini kaldırmaya değmez.
Aynı yemeği sofrada görünce, aaa benden mi gördünüz diye laf sokmalıydın.
Sessizlik anlayan insana cevaptır, bunlar o insanlardan değiller. Kafalarına vuracaksın böylelerinin.
Ilk zamanlar kötü olmayayım dedim ama haklısınız ben hata ettim. Kürtçe bilmediğimi anlamadigimi söylüyorum aaa öğrenmedin mi halaaa laflari havada ucusuyor. Bana şu bu demektir bak diye anlat anlayayım öğreneyim, anlatmadan bir dil nasıl öğrenilir ki. Ki şu saatten sonra da hayatta öğrenmem.
 
Çok şeyi eşinizden bekliyosunuz bunların cevabını sizde verebilirdiniz. Hele de kürtçe konuşulurken, sizin isminizin geçip güldükleri kısımda. Çok sinir bozucu bir durum.
Haklısınız eşimden bekliyorum, ben direkt münakaşaya girmek istemiyorum açıkçası mahalle kavgasına dönüştürurum çünkü onlar da güzel laftan anlayacak kişiler değil böyle bir durum yaşanacağına eşim köprü olsun dedim ama olmuyor tabi.
 
Haklısınız eşimden bekliyorum, ben direkt münakaşaya girmek istemiyorum açıkçası mahalle kavgasına dönüştürurum çünkü onlar da güzel laftan anlayacak kişiler değil böyle bir durum yaşanacağına eşim köprü olsun dedim ama olmuyor tabi.
Evinize girip örtüyü alan insanlara tabi derdinizi anlatamazsınız. Şaka yollu sizde ben kalkiym rahat rahat konuşun deyin ya da örtüyü gördüğünüzde yine öyle laf sokup görmemezlikten gelmeseydiniz keşke. Tartışma çıkaracak türden değil de şaka yoluyla mesajınızı iletin siz :) :)

Eşiniz de ne rahat, ona karşı da sinirim bozuldu, geriliyorum falan değil de üzülüyorum diye aktarın duygularınızı bence :) :) kolay gelsin kv kurnaz.
 
Aslında ne zamandır kendi iç sesimle konuşup duruyorum, bu zamanlara kolay gelmedin kadrini kıymetini bil, her şeye bir sıkıntı çıkaracak sebep bulma diye diye baskıladım sürekli kendimi. Ama bir de sizlere sorayım ve ona göre yol haritamı belirleyeyim istiyorum. Konu tabi ki eşimin ailesi. Yani şöyle; alenen bana karşı yaptıkları bir şey yok ama içten gizlice yürütülen bir savaş var gibi hissediyorum. Aslında en baştan anlatamam gerekirse düğün hazırlıkları sırasında, evimin yerleştirilmeye başlandığı zamanlarda evime girip yatak örtümü kendi evine götüren bir kayınvalidem ve görümcem var, bana sorulmadan götürülmüş ben onca hengamenin arasında farketmedim daha sonra da bohcalarimin arasına kaldırılmıştır diye düşmedim peşine yani aklımdan hiç kötü bir şey geçmiyor. Evlendikten bir ay sonra evlerine oturmaya gittik üstümü başımı düzelteceğim ayna yok hiçbi yerde, müsade isteyip ayna olan bir odaya geçmek istedim yatak odasına geç dediler kapıyı açmamla canım yatak örtümün bana hüzünlü bakışını görmem bir oldu şok oldum bir de sermişler yatağa ve bana oraya geç diyorlar hiç mi utanma sıkılma olmaz. O an hicbir şey demedim ama sinir küpüne döndüm o sinirle ağladım ağlayacağım,eve gelince eşime anlattım bana dediği şey "annem pike takımını hediye ettirdi ya mağazada( mobilya mağazasıydı ve 15 binlik mobilya almıştım kv de satıcıya bunu bari hediye et demişti pike için bana fırsat verse ben söylerdim zaten ve 15 binin yanında adam bir pikenin lafını yapmazdı hani waaooww yaşa canım kv'lik bir durum yok) nasıl olsa pike takımı oldu bunu da ben alayım demiştir" gibi bir cevap verdi de ne alaka yani yatak örtüsünün işlevi farklı pike takımının işlevi farklı ve benim başka yatak örtüm yok misafirler geldiğinde ne sereceğim ben dedim geçiştirdi resmen ve bu konu öylece kapandı hala daha yataklarında serilidir yatak örtüm şaka gibi. Anlayacağınız buradan başlayan huzursuz eden bir durum var.

Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.
Pike olayı biraz garip olmuş benim başıma da damat bohçasına bana hediye gelen bir tespihi eşime koymuştum. Mavi renkli pembesi de bende var görümcem kendi kendine onu almış. Kendi namaz kılarken kullanma kararı almış ama bizimkiler tesadüf görmüşler ben görmedim çok sinirlendim ama tespihin lafını yapıyor diyecekler diye bir şey diyemedim. Kürtçe konuşup adınızın geçtiği anda ben kalkıyım siz rahat rahat konuşun hakkımda diye bi kaç kere söyleyin anlarlar heralde yapmamaları gerektiğini
 
Çok saçma sizin yatak örtünüzü kendi yatakların üstünde kullanmaları ve sizin ses çıkarmamanız!
Meden bu kadar sessiz kalıyorsunuz? Benim eşyamı nasıl alabilir evimden? Basit birşey gibi ama değil. Başka şeyler de kaybolursa ilk eşimin annesi gelirdi aklıma.
Ve sizin yanınızda kürtçe konuşuluyorsa o eve gitmeyin.
Biraz ağırlık koymalısın eşinle aran kötü olur diye herşeyi görmemezden gelirsen sonu daha kötü olur.
 
Aslında ne zamandır kendi iç sesimle konuşup duruyorum, bu zamanlara kolay gelmedin kadrini kıymetini bil, her şeye bir sıkıntı çıkaracak sebep bulma diye diye baskıladım sürekli kendimi. Ama bir de sizlere sorayım ve ona göre yol haritamı belirleyeyim istiyorum. Konu tabi ki eşimin ailesi. Yani şöyle; alenen bana karşı yaptıkları bir şey yok ama içten gizlice yürütülen bir savaş var gibi hissediyorum. Aslında en baştan anlatamam gerekirse düğün hazırlıkları sırasında, evimin yerleştirilmeye başlandığı zamanlarda evime girip yatak örtümü kendi evine götüren bir kayınvalidem ve görümcem var, bana sorulmadan götürülmüş ben onca hengamenin arasında farketmedim daha sonra da bohcalarimin arasına kaldırılmıştır diye düşmedim peşine yani aklımdan hiç kötü bir şey geçmiyor. Evlendikten bir ay sonra evlerine oturmaya gittik üstümü başımı düzelteceğim ayna yok hiçbi yerde, müsade isteyip ayna olan bir odaya geçmek istedim yatak odasına geç dediler kapıyı açmamla canım yatak örtümün bana hüzünlü bakışını görmem bir oldu şok oldum bir de sermişler yatağa ve bana oraya geç diyorlar hiç mi utanma sıkılma olmaz. O an hicbir şey demedim ama sinir küpüne döndüm o sinirle ağladım ağlayacağım,eve gelince eşime anlattım bana dediği şey "annem pike takımını hediye ettirdi ya mağazada( mobilya mağazasıydı ve 15 binlik mobilya almıştım kv de satıcıya bunu bari hediye et demişti pike için bana fırsat verse ben söylerdim zaten ve 15 binin yanında adam bir pikenin lafını yapmazdı hani waaooww yaşa canım kv'lik bir durum yok) nasıl olsa pike takımı oldu bunu da ben alayım demiştir" gibi bir cevap verdi de ne alaka yani yatak örtüsünün işlevi farklı pike takımının işlevi farklı ve benim başka yatak örtüm yok misafirler geldiğinde ne sereceğim ben dedim geçiştirdi resmen ve bu konu öylece kapandı hala daha yataklarında serilidir yatak örtüm şaka gibi. Anlayacağınız buradan başlayan huzursuz eden bir durum var.

Önceki konumdan hatırlarsınız belki evlerimiz yakın olduğu için haftada bir geliyordu kvler çalışan halimle her hafta sonu yemekli şekilde onları agılıyordum o da sirf esimin gönlü olsun diye. Sonraları bildiginiz bir vazife gibi üzerime yapışmaya başladı ve her hafta cagirmamaya başladım iki hafta görüşmedim sonrasındaki görüşmemizde bunun lafı edilmeye söylenmeye başladılar. Oralı olmadım ancak şunu da farkettim mesela ben onları aldığım zaman yaptığım yemek neyse onlara gittiğimizde aynı yemeği yapıyorlar hani sanki bu öyle yapılmaz böyle yapılır der gibi anlatabildim mi, eşimin sevdiği bir pasta varmış tarifini bilmiyorum görümceye sordum tarifi verir misin diye kırk kere sordum kırk kere geçiştirdi sonraki gidişimizde bir baktım o pastayı yapmış filan. Hani takılmayacak şeyler gibi duruyor ama küçük şeyler mide bulandırır ya öyle bir sey iste. En sıkıntı yaşadığım durum ise benim yanimda kürtçe konuşmaları!!! Tek kelime dahi anlamıyorum ve her defasında aralarında kürtçe konuşuyorlar ben süs biberi gibi oturup tv ile aşk yaşıyorum kaç saat boyunca. Kaç defa esimle bunun tartışmasını yaşadım bana değer vermeyenlere ben neden hizmet etmek zorundayım her geldikleri akşam sinir dolarak bitiriyorum o geceyi ya sen konuşursun ailenle ya da ben konuşurum ve sonu hiç iyi bitmez dedim ama eşim dengeyi bozmaktan korkarak hep sessiz kalan kısım oluyor bu konuda. Hepsi türkçeyi de biliyor onu da belirteyim ama ilginç bir şekilde kürtçe konuşuyorlar adım geçiyor mesela ama benim hakkımda iyi bişey mi söylendi kötü mü bilmiyorum gülüyorlar mesela aa bana mı güldürler gibi saçma bir kaprise giriyorum.
Aşamıyorum bu durumları ve böyle oldukça da gidesim onları ağırlayasım gelmiyor. Yanlış mı yapıyorum şimdi ben vicdan yapıp eşime haksızlık ettiğimi düşünmeli ona göre mi davranmalıyım. Vicdanım ve aklım arasında gitgel yasamaktan bıktım.
Cok uzun oldu kusura bakmayın dolunca tutamadım kendimi akıtmışken hepsini akıtayım istedim.
Olan olmuş artık geçmişte olan meseleleri hatırlatıp eşinizle de sürekli bunun konuşmasını yapmayın bence sonra siz dırdırcı olursunuz ailesi de hiçbir şeyden haberi olmayan masum insanlar moduna girerler.
Sizeze tavsiyem bundan sonra tavrinizi net bir şekilde koyun. Olumsuz bir durum gördüğünüzde direk söyleyin ama esinize değil muhatabiniz kimse ona. Önce ses cikarmayip sonra dile getirdiginizde hatalı duruma dusersiniz.
 
Sevgili konu sahibi ben senden böyle bir konuyu bekliyordum zaten. Ne yazık ki kız tarafı ailesinin rızası olmadan evlenince erkek ailesi bundan acayip cesaret alıp cozutuyorlar. Bence çok fazla sessiz kalmışsın, sesini çıkart artık. Eşinle de aran kötü olursa olsun, öyle öyle alışacak herkes düzene. Seni saymayanı sen ne diye sayacaksın? Ayrıca sen eşini memnun etme dersine düştün de eşin bunun kıymetini biliyor mu acaba? Eşin de biraz pasif bir insan gibi, insan anne babası da olsa bir yerde dur diyebilmeli. Bu her iki taraf için de geçerli; ailelerden uzak olmak ve az görüşmek evdeki huzuru arttırıyor bence. Benim çekirdek ailem için bu böyle en azından. Annemle babam zaten ayrı konu, kayınvalide kayınpeder dersen onlar da öyle. İmkanın varsa biraz daha uzağa taşınmayı deneyebilirsin. Hem daha yeni evlisin ne o öyle zırt pırt eve misafir alma, misafir gitme falan. Bu devirde garip geliyor bana.
 
ben senin bekarlık hallerini hatırlıyorum burda. sana aileden kaçmak için acele evlenme. kültür uymuyo aynı ilde yapamazsın demiştik. onlar öyle insanlar. baş edemezsin. eşini ikna edip tayin isteyeceksiniz tek çözüm budur
 
Ilk zamanlar kötü olmayayım dedim ama haklısınız ben hata ettim. Kürtçe bilmediğimi anlamadigimi söylüyorum aaa öğrenmedin mi halaaa laflari havada ucusuyor. Bana şu bu demektir bak diye anlat anlayayım öğreneyim, anlatmadan bir dil nasıl öğrenilir ki. Ki şu saatten sonra da hayatta öğrenmem.
Öğrenmek zorunda mısınız ki?
 
Sessiz kalmayın. Terbiyeyi bozmadan koyun tepkinizi. Ben okuduğum her şeyde bir art niyet gördüm sanki. Sessiz kalırsanız onlar arttıracak vitesi, gün gelir içinizde biriktirdiğiniz her şey bir anda patlarsa daha kötü sonuçlar elde edersiniz. Ama onlara sizin de kolay lokma olmadığınızı gösterirseniz vites düşürmek zorunda kalacaklar.
 
Onun yanında Türkçe konuşmaları nezaketen olur. Böyle resmen seni sallamıyoruz demişler. Türkçe bilmeseler öğrenmek zorunda değiller derdim.

Misal bende kürdüm ve evde sürekli kürtçe konuşuyoruz. Anneannem bilmez mesela türkçe. Annemde zorlanır. Bir kaç ay sonra erkek kardeşimin nişanı olacak. Bunları başta kız arkadaşı ile konuştu. Sonradan sorun olmaz diye ümit ediyorum.
İyi niyet önemli diye düşünüyorum.Yatak odası mevzusu, konusu sahibini iğnelemeler falan olunca haliyle dil konusu da sorun olmaya başladı.
 
Misal bende kürdüm ve evde sürekli kürtçe konuşuyoruz. Anneannem bilmez mesela türkçe. Annemde zorlanır. Bir kaç ay sonra erkek kardeşimin nişanı olacak. Bunları başta kız arkadaşı ile konuştu. Sonradan sorun olmaz diye ümit ediyorum.
İyi niyet önemli diye düşünüyorum.Yatak odası mevzusu, konusu sahibini iğnelemeler falan olunca haliyle dil konusu da sorun olmaya başladı.
e yani. kızcağız o kadar yapılandan sonra arkasından dedikodu yapıldığını hissediyordur. ki dili de biliyolarmış
 
X