Ben bu kısır döngüden nasıl çıkacağım ?

Söylediklerimizi çok iyi anladım. Kesinlikle faydası olacaktır hepsinin. Bir nevi ritüel gerçekleştirme gibi diyorsunuz sanırım.. Ritüelin kendisi şifa olmasa da sırf ona yüklenen anlam ve ondan şifa beklentisi içinde olma hali insanı daha fazla çabalamak için motive eder. O çaba insanı bir miktar iyi eder, iyi olan insan daha fazla çabalar falan. Bu kesinlikle çok iyi bir döngü. Deneyeceğim, inşallah başarabilirim.
 

deneyin, denerken de kesinlikle yılmayın, sabredin, tekrar tekrar deneyin. süreç işi bu. sonuç alırsınız inşallah
 
afedersiniz ama tam öküz...

benim eşim de sosyal değildir ama enazından sürekli kendi ailesi ya da arkadaşları ile olmaya çalışmaz, yani kendi de fink fink gezmez, ya da beni mecbur bırakmaz...

sizinki ailesi ve kendi çevresi ile evli sanki. onlar ile hayat kurmuş gibi yaşıyor. sizin isteklerinizi görmüyor

hele o dogum odasına girip kızdıgını gorunce okuz dedım kusura bakmayın. dogum yapmadım ama esım bunu yapsa paralarım valla.
 
Ben kalp kırıklığının iyileşen bir şey olduğunu düşünmüyorum. O yüzden terapi falan diyemeyeceğim. Ama sizin boşanma düşünceniz yoksa kendinize eziyet ediyorsunuz bu şekilde.
telafi edildi sanırsınız ama o çatısı akan ev gibi ilk sıddetlı yagmurda yenıden pıt pıt damlar...

katılıyorum

ya gormezden gelmez, ya kabullenmek oluyor gectı dedıgımız anlar aslında
 
ama eşiniz sanırım hatasını anlamış ve düzelme olmuş davranıslarında.

bu anlamda sevındım adınıza ve umarım kalıcı olur

belkı de babalık olgunlastırdı belkı sızı kaybedecegını anladı bılemıyorum ama onemlı olan degısmıs olması.

guvenmeye calısın, bır sure deneyın ama bu surede ıkıncı cocugu dusunmeyın lutfen. bu surede calısmaya ve bırıkım yapmaya calısın cunku bır bosanma durumu olması durumunda, en az hasarla cıkmıs olursunuz bu evlılıkten.

cınsellıge gelınce, onun ve aılesının davranısları kendınızı eksık ve degersız hıssetmenıze neden oldu, kadınlık gururunuzun yukseltmesı lazım kı kendınıze sevgınız saygınız yukselsın. bunlar yukselırse esınıze olan saygı tutku sevgı de yukselebılır bunlar artarsa ona karsı tutkunuz da artabılır yanı aslında hersey ılıskınıze ve esınıze baglı.

ama bu surecte dıkkatlı de olmak lazım esınız aldatır mı bıleme...

ama o aldatacak dıye ıstemedıgınız bır ılıskıyı de yasamanızı asla ıstemem. o zaman zorlama olur resmen ve bu bence bır kadın ıcın cok da hasar verici bir durum.

bır baska ısteksızlık sebebınız; annelık hormonları. 1000 kadından 90 'ı, dogum sonrası bır cok sebebe baglı olarak tutkusunu kaybedıyor ya da azalıyor bu hisler. bu her annenın yasayacagı bırsey olabılecegınden buna zaman dıyorum
 
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Burada ilk paylaştığım dönem çok kötüydüm psikolojik olarak, sürekli kendimi motive edip yeniden başlayıp tekrar aynı noktaya dönmek beni çok yormuştu.
Eşim en çok kendi akraba ve arkadaş çevresinden evlenenleri gördükten sonra değişti. Bizim ilk yıllarımızda her haftasonu birlikte geçirdiği bekar arkadaşları evlenince eşiyle vakit geçirmeye başladı. Akrabaları evlendi, eşleri çalışıyor diye kendi ütülerini vs kendileri yapmaya başladı. Hamileliklerinde doğumların da eşlerine ne kadar özel davrandıklarına şahit oldu...Böyle böyle şeyleri gördükçe benim sitem ettiğim konukarda ne kadar haklı olduğumu anladı.
Yazdığım dönemde zaten iş dolayısıyla şehir dışındaydım. Orada yeniden kurdum kafamda birşeyleri. Yeniden niyetimiz tazeledim falan.. hani bir kırsam döngüyü herşey iyi olacak gibi. Çünkü hem ev işleri hem çocuk hem eşi olarak bana karşı her anlamda yaklaşımı çok güzel artık. Şimdilik iyi gidiyoruz her anlamda. İnşallah başa dönmeyiz..
 
Eşinizi duymamazlıktan gelmek, hakaretlerine göz yummak onu tolere ettiğiniz ve kendinize değer vermediğiniz mesajını vermiş karşıdaki narsisist eğilimli kişiye ve size saygısını yitirmiş. Üstüne bir de teşekkür için onun çocuğunu taşıyıp doğurmuşsunuz.

Ne zaman kendiniz için dik durmuşsunuz, o zaman size saygı duymuş. Hiç şaşmaz.

Terapi tek yol ama siz istemiyorsunuz. Belki de kafada bitirmiş ve kendinize bir çıkış yolu arıyorsunuzdur. Bence hakkınız da var.
 
Kesinlikle öyle oluyor. Bide o kadar yoğun bir insanım ki, gün içinde bazen 5 dk oturmadan akşam olur. Ama o yoğunluğun içinde tüm kötü yaşantıları kafamın içinde taşımaya devam ediyorum.
Öncelikle kendinizle barışın ve eşinizi affedin. Ona karşı kötü duygu ve düşünceler sizi etkiliyor. Mümkünse bireysel terapi almaya başlayın hızlıca. Sonraki aşamada eşinizi de dahil edin
 
Aslında tam dediğinizi yapmaya çalışıyorum. Ama bizimle alakası olmayan ama bana eskileri çağrıştıran olaylarda bile modum anında düşüyor. Mesela geçen hafta eşimin kuzeninin görüştüğü kızla alışverişe kendi başlarına çıktığını duyduk. Herşeylerini almışlar, çocuk kızın alması gereken şeyleri bile almış. Aralarında kız bunu alır erkek bunu türünden hesaplar yapılmamış. Ama biz düğünümüzden bir gün önce eşim bana bir tane maşrapayı bile ne zaman alacağımı kaç defa sordu. Ki ben başka şehirden geldim, kınam memleketimde yapıldı gece yola çıktık. Eşimin memleketine geldik, orayı hiç bilmiyorum.. Adam bana kaç kere maşrapa alacakmısınız diye sordu. Herşey buna keza.. Ben kadın olduğum halde tek birşeyi bile bu bizim adetimizdir alın, getirin vs istemedim, bildiklerini yapmadılar. Bilmediklerini herşeyimi kendim yaptım. Şimdi mesela kardeşleri akrabalarının vs yaptıklarını görünce her seferinde o günlere geri dönüyorum. Kendimi çok değersiz hissediyorum.. Basit dersiniz ama herşeyiniz böyle olduğu için ben bunları hatırladıkça günlerce kendime gelemiyorum.. Çok okuyorum, çok dinliyorum, kendi kendime aşmaya çalışıyorum ama olmuyor. Eskiye göre biraz azaldı ama inşallah zamanla tamamen affederim onu.
 
Merhaba,
Anladığım kadarıyla tramvatik bir süreç yaşamışsiniz. Evlilik başlı başına büyük bir değişim ve ciddi bir uyum dönemini beraberinde getiriyor. Kişiler evlendikleri ilk bir iki yıl bu uyum sancilariyla doğal olarak boğuşuyorlar zaten.. ancak sizin durumunuzda hem evlilik hem şehir değiştirme aynı anda , bütün beklentileriniz eşinize ve evliliğinize karşı oluyor haliyle, esinizde kendi düzenin de bildiği şekilde devam edince büyük hayal kırıklığı oluyor sizin için. Öncelikle yaşadığıniz zorlanmalardan sivil bir dille eşinize bahsetmiş çözüm arayışına girmiş olabilseydi biz belki eşiniz şimdi gösterdiği değişimi o zamanlar da gosterebilirdi ya da tartışır didisirdiniz ama promlem sadece sizin probleminiz olarak kalmazdı. Bu kadar uzun zaman bekleyip üzerine gebelik doğum gibi önemli yaşamsal olaylar da eklenince sizin de tahammülunuz kalmamış haliyle. Tabii ki bir çift terapisi desteği almanız çok yerinde olur ama önce bireysel destek almanız ve tüm olanların üzerinizdeki tramvatik etkisi ile çalışılması daha mantıklı olur. Çünkü siz şuan eşiniz ne yaparsa yapsın içinizdeki engelleri asamiyorsunuz.
Sevgililer...
 
Eşinizin davranışlarına baş kaldırıp boşanmak istediğinizde eşinizin düzeldiğini yazmışsınız. Eşinizin normal bir eş standardına dönmesi sizin değişen tavrınız zaten. Eskiye dönüp verici taraf olup aşırı ve gereksiz hoşgörülü olduğunuzda yine aynı kişiyi karşınızda bulacaksınız. Değişmesini sağlayan şey sizin net duruşunuz ve cepte olmadığınızı göstermeniz. İlla da boşanmayacağım derseniz net duruşunuzu sürdürün cinsellikte olmasın evladınızla ilgilenin. Biraz sizden sevgi ilgi gördüğünde tepenize çıkacaktır. Tecrübe ile sabit bu babamın aynısı.
 
Ya o kadar haklısınız ki.. Ben de defalarca tecrübe ettim bunu.Ne zaman ona anlayışla sevgiyle ilgiyle yaklaşsam (bence olması gerektiği gibi) pişman oldum. Bence bunu bilinçli yapmıyor, aşırı rahat alışmış ailesinden. Aileisnde de gelinler her işi yapar, görümceler yan gelir yatar falan. Ama ben böyle sürekli gardımı alarak yaşayacağım bir ilişki hiç istemiyordum. O kadar mutsuzum ki bu durumdan. Ben hep hayat arkadaşlığı yapacağımız bir eviilik hayal etmiştim ama maalesef sürekli cazgırlık yaparak kendimi vâr edebildiğim bir ilişki yaşıyorum..
 
Eşinizin aile yapısına benzer bir aile yapısı var babamlarında ama inanın düzelmiyorlar babam haricindeki annem kardeşim ve ben üçümüzünde psikolog psikiyatri geçmişi oldukça kabarık ve ilaçlar kullanıyoruz. Kendisi hala çivi gibi maalesef bizim ruhumuzu hasta etti. Psikoterapi aldığım bir psikiyatr vardı babamı kendisine anlatmamı istemişti ve ona narsist kişilik bozukluğu teşhisi koymuştu. Olabildiğince elimden geldiğince az muhabbet etmemi uzak kalmamı şiddetle önermişti. Böyle insanlar hasta insanlar fiziksel olarak kendinizi uzak tutamıyorsunuz ve fakat ruhunuzu uzak tutmak elinizde. Yaşadığınız şeyleri tahmin edebiliyorum. Annemde her seferinde babama inanmak ister mesela. Ama gerçekten yol arkadaşlığı edebilecek tarzda insanlar hiç değil. Onlar huzursuzluktan aşağılamaktan kötü sözden beslenirler. Dediğim gibi boşanamıyorsunuz maalesef ona onun anladığı dilden konuşacaksınız cazgırlık yapacaksınız. Ben sizin yerinizde olsam şayet işinize göre dönebiliyorsanız işe dönerim. Onun ve onun aile ortamından uzak kalabilmek ve kendinize yeni ortamlar yaratabilmek adına. Hem bu elinizi güçlendirir. Davranışlarınızın yanında bir işiniz de olursa sizi asla yenemeyeceğini daha iyi anlayacaktır.
 
Ah çok üzüldüm, yaşadıklarıma benzer şeyler yaşayan benim gibi başkalarının olduğunu bilmek gerçekten çok üzdü.. Her söylediğiniz de çok haklısınız. Eşim baya değişti aslında, ama yine de yerleşmiş bazı düşünce ve davranış kalıpları var. Belli yaştan sonra değişmiyor. Onlardan dolayı bağırıp çağırıyorum, bir kaç gün yada hafta biraz dikkat ediyor ama sonra yine aynı. Zaten bağırmadan güzellikle söylesem hiiç duymaz bile. Keşke "insan" gibi anlaşabilseydik.. iş mevzusunda çok haklısınız, çalışmaya başladım yeni. Ve gerçekten iyi geldi. Daha az maruz kalıyorum eşimin ailesine.. inşallah siz, anlayabileceğiniz birbirinizi daima duyup göreceğiniz ilişkiler kurarsınız.
 
İşe başlamanıza sevindim umarım bundan sonraki süreciniz daha da güzel ilerler. Evladınızla huzurlu bir hayat sürmenizi diliyorum İyi dilekleriniz için de ayrıca teşekkürler. Kendinize çok iyi bakın. Sevgiler
 
Öncelikle kimsenizin olmadığı o memlekette size arkadaş olabilmeyi isterdim:’) Çünkü her şeyi geride bırakıp eşinizin için memleket değiştirmeyi bilirim.
Konunun aslına gelirsek terapiyi öneren diğer tüm arkadaşlara katılıyorum fakat bazen terapi imkanı bulamıyoruz. Bu yüzden aklıma gelen birkaç düşünceyi sizinle paylaşmak istedim. Öncelikle yazınızı okurken eşinizin olumlu yönde değişim göstermesi beni şaşırttı çünkü o kadar fazla boşvermişliğin yanısıra eşinizin her ne kadar geç kalınmış olsa da bir çabasının olması güzel ve çaba gösteren erkeklere gerçekten hasret kaldı kadınlar… Bence bu nokta güzel bir nokta, hafife alınmamalı. Çünkü sizin için değişmemesi ve çabalamaması ayrı bir gurur kırıcı davranış olacaktı.
Pekii bu durumda ne yapılabilir? Bence araya girebiliyorsa “özlem” girmeli. Yani gidebilecek bir aileniz varsa bir iki hafta bile uzaklaşmak yeterli olabilir. Ve bu esnada “eşimle boşansam onu dışarıdan biri olarak çekici bulur muydum ve dolayısıyla neye sahibim” konusu hakkında düşünme fırsatınız olur. Yani değinmek istediğim ilk nokta “kıymet anlatacak mesafeler”.
İkinci nokta ise cinsellikte odak noktasına kendinizi koymanız ve koydurtmanız. Yıllarca beyefendi tatmin olmuş, şimdi sizin için farklı yollar denemesini isteyebilirsiniz. Sonuca ulaşmadığınızda açık sözlü olup sonuca ulaşamadığınızı belirtin. Ve sizin için çaba sarfetmesini isteyin ve izleyin. Sizi gerçekten tatmin edip edemediğini bilsin. Bir kadının kafası dolu iken tatmin olamayacağını iyi biliriz. Bu yüzden bence cinselliğinizin odak noktası en azından şu sıralar siz olun ve sizi memnun etmeye çalışan eşinizi izleyin, çabasını fark edin.
Umarım zamanla her şey yoluna girer, bu zamanda bir evliliği ayakta tutabilmek hiç kolay değil, hepimize kolay gelsin:)
 
Bir çift terapisine gidebilirsiniz .
 
Kadınlar doğum yaptıktan sonra cinselliğe eskisi gibi bakamıyor çoğu zaman. Öncelikleri değişiyor. Sizinde çok fazla kırgınlığınız var bir nevi eşinizi cezalandırıyorsunuz. Bunu aşmalısınız onunla konuşabilmelisiniz sorunlarınızla alakalı. Boşanmak evi terk etmek gerçekten isteyeceğiniz bir şey ise yapmalısınız. Ama öncelikle siz bir destek alıp kendinizi bir nebze de olsa rahatlatmaya çalışabilirsiniz
 
Benim evliliklerde gözlemlediğim ölçüde eşler birbirlerine karşı hatalı davranabiliyor bazen. Bu gönül koyacak derecede olabiliyor tıpkı sizin yazdığınız gibi. Yaşadıklarınızın zor olduğunu amaan boş ver tarzında karşılamayacağım. Fakat şunu gözlemledim ki eğer karşı taraf hatasını düzeltmeye yönelik adımlar atıyor ve bunda da samimiyse evlilik olağan akışına dönüyor. Ha kadının içinde o üzüntü hala devam eder mi evet yer yer aklına gelir tabii ki. Ama ben evliliklerin bu şekilde yoluna devam ettiğini gördüm. Çünkü problemsiz kırgınlık olmayan evlilik yok. Önemli olan sizin bunları nasıl aştığınız. Yalnız yaşadıklarınızla ilgili bir şey dikkatimi çekti. Sanki içinize atmış gibisiniz. Eşinizle anlayana kadar bu konuları konuşsaydınız keşke. Nasıl olsa sallamıyor deyip bırakmak bana göre doğru değil. Çünkü çok üzülmüşsünüz. Eşinizin böyle şeylerin farkında olması lazım. Eğer seviyor ve seviliyorsanız eşinizde samimi bir düzelme görüyorsanız siz de ona bir adım atın. Böyle şeyler yaşayacak olursanız da tekrar o zaman tavrınızı koyarsınız. Umarım her şey yoluna girer. Ben bekarım ama size düşündüklerimi söylemek istedim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…