Ay olmayın lütfen mümkünse! Ama eşinize anlatmak için gösterdiğiniz sabır da hatrı sayılır derecede doğrusu. Ben size izninizle "yeter daa" demek istiyorumKonuşun artık. Aklı başında insanların konuşarak halledemeyecekleri sorun yoktur. Ayrıca k.valideniz de tam oscar'lıkmış doğrusu. Oğlu evde yokken geçirdiği mutasyona bakılırsa, evdeyken ki davranışları için gerçekten her haftasonu ayrı bir oscar vermek lazım.
insallah en kisa zaman da hem hastaliktan hem de kaynana probleminden kurtulursunuz ve kendi yuvanizda huzurlu yasama baslarsiniz....
arkadaşlar ben çıkıyorum şimdi eve gitmek üzere. eşim de feribottaymış geliyormuş.
bana dua edin nolur.
yarın inşallah size güzel haberlerle gelirim
hepinizi çok çok öpüyorum....
alacım kaynanan elıme bır düşsede bir silkelesem onu utanmıyomusun sen ogluna kadınlık yapan aılesının sana emanet ettıgı bır kıza ustelık hasta bır kıza boyle davranmaya dıye bı i... g.... soksam cıkarsam laflarımla kaynanan pendige gelırse lütfen haber ver karşilim ben onu:) VE lutfen gelısmelerden haberdar et.
herkeslere merhabalar can dostlarım oldunuz siz.
dün sizden de aldığım gazla akşam eve gittim. tam da tahmin ettiğim üzere evden yemek kokuları geliyordu. (e günlerden cuma oğlu geliyor) bi de bana demesin mi * nerde beraber gelmediniz mi diye ? (tüh hevesi kursağında kaldı oysa ki oğlu geldiğinde evde yemek görecekti püüüü)
neyse girdim eve. baktım sadece dolma yapmış. hemen yanına ilave bir makarna bir çorba koyarkene kapı çaldı eşim geldi.
güzelce karşıladım. sonra annesinin odasına geçtik beraber işte nasılsın vs gibi sorular. sonra hadi üstünü değiştir hayatım dedim (maksat odaya çekmek ) girdik odaya. dedi senin gözler niye kıpkırmızı "yok bişey dedim hele bir üstünü falan değiştir konuşuruz".
sonra güzelce yemeğimizi yedik. masayı kaldırdım. hadi dedim ben de akşam ilacımı almayayım bugün iki kadeh atalımsonra gülerek gülerek açtım konuyu. çok detaya girmedim. (böyle çocuğunu veliye öğrencisini şikayet eden öğretmen gibi olmayayım diye)
kısa bir özetlemek gerekirse size. dedim ki : hayatım sana ne kadar düşkün olduğumu biliyorsun. bu evde niye olduğumu da biliyorsun. zaten haftanın 5 günü senden ayrı kalmak yeterince üzüyor beni, bir de valide sultanın gerekli gereksiz memnuniyetsizliklerine hakikaten dayanacak gücüm kalmadı. "olay ne" diye sordu. dedim ki. spesifik bir örnek vermem gerekmiyor. bu konuşmayı birikim olarak algıla ve şunu bil ki ben elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum. elbet ki hatalarım vardır. ancak dayanma sınırımı çoktan geçtim. her an gemileri yakabilirim. bilgin olsun diye söylüyorum.
sarıldı bana. (benim musluklar o anda açıldı yine). "sen kültürlü ve aklı başında bir insansın. kimsenin seni korumasına ihtiyacın yok. biliyorum ki sen sorunları terbiye sınırlarını aşmadan çözebilecek kadar akıllısın. bana bu konuyu açıyorsan mutlaka önemli bir sebebi vardır ancak söylemen için seni zorlamıcam. sen annemi 13 senedir tanıyor olabilirsin ama 6 aydır onunla yaşıyorsun. ben annemi 36 senedir tanıyorum ve 26 sene beraber yaşadım. senin yaşadıklarını tahmin edebiliyorum çünkü senden önce bu evde 2 yengem daha vardı. onların sonu iyi olmadı çünkü onlar çözümü farklı aradılar. bu hafta izin kullanıcam ve yanında olucam. ocak ayındaki ülke toplantısında da istanbula geçişimi isticem dedi (büyük ve kurumsal bir firmada bölge müdürü). sonra gülerek dedi ki "seni ancak ben ağlatabilirim başka kimse ne seni üzebilir ne de ağlatabilir".allahım diyorum iyi bişey mi dedi kötü bişey mi:)
velhasıl. şimdi 1 hafta kocişle doping toplıcam.. sonra ocak ayı için sizlerle beraber dua edicem. bu arada eşim tapuyu üstüne çevirecek (inat ettik bi kere. hakkımızsa alıcaz. o kadar) ve ondan sonra da ben ne istiyorsam onu yapıcakmışız.
son durum bu arkadaşlar.
burdan da öğrendik ki. tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırmış.
hepinizi çok çok öpüyorum.
şimdi dışarıya çıkıyoruz. pazartesi iş yerimden bütün detayları anlatırım size....