Teyzemle hiç konuşmadım. Bir buçuk sene olacak aynı şehirdeyiz her iletişim çabasına bahane ürettim. Ben sadece büyük bir kavga çıkartırsam bu sülale içinde hoş karşılanmaz dedim. Evet, bu kısma çıkar ilişkisi diyebilirsiniz. Onu kendi işe yaramaz çocuklarına bakması ve bana karşı haddini bilmesi konusunda uyaracağım ama evet bunu araba işini halletme sonrasına saklıyorum buna da çıkar diyebilirsiniz.Başlık: Kötü insanlarla baş edemiyorum
İçerik: Teyzemle küsemem çünkü çıkarım var
Ben sizi kendim gibi düşünmüştüm anneme geçmiş için kızsam da günün sonunda insan olarak davada üstüme düşeni yapmak isterdim. Kimseye güvenmiyorsunuz kimseyi sevmiyorsunuz her işi kendiniz yapıyorsunuz ama gerçekten arabayı tek başınıza alamıycağınızı mı düşünüyorsunuz? Arabayı ekspere sokacaksınız ve kusuru çıkarsa almadan önce öğreneceksiniz zaten. Kızgınlığınızı anlıyorum ama sizin ömrünüzü bitirecek büyük bir kindarlık var. Sizi niye anlamıycağımızı düşünüyorsunuz? Ben de terapi gördüm ailemden dolayı. Bence terapi size de şartAraba yardımından kasıt kalkıp beni finanse etmeyecek. Sadece dolandırılmamam için yanımda olacaklar bu kadar.
Benim psikolojim ne olacak gerçekten bu neden kimsenin umurunda değil? Mesela adam akıllı bir anne olsa bu tehdit davası bile yeni bitti bu kız bu kadar hırpalandı mahvoldu bari bu işin içine sürüklemeyeyim der mesela.
Senle onun çalışması bir değil. O çocuklu okumamış kocası tarafından baskıya ve zorluğa katlanmış bir kadın! Ben de deprem bölgesindeyim ama herkes de herkese böyle yardım etmedi. Çocuklarımın babası mesela sıcak yatağından gelip bakmadı çocuklara. Sonuçta sen annene yani o teyzenin kardeşine kazık atmış birisin ne dese az kalır teyzen. Belki teyzenin beğenmediğin evlatları senden daha iyidirler. Neyse kadından uzak dur bari. Benim annem de babama katlandı boşanamadı üstelik çok varlıklıydı annem hepsini babam elinden aldı batırdı. Ama annem bir yana dünya bir yana. Canım feda ona. Sen bence kötü bir evlatsın. Bunj anne olunca anlayacaksınDepremde insanlar tanımadığı kişilere bile yardım ettiler. Ben atanmamıştım o zaman o berbat psikoloji ile gittim gönüllü çalıştım hiç tanımadığım insanlara baktım. Ha tabi ki yardım etmek zorunda değildi. Ama etti iyilik yaptı diye canının istediğini söyleme hakkı mı oluyor? O zaman hepimiz birilerine yardım ediyoruz belirli zamanlarda böyle bir hadsizlik hakkımız mı doğuyor? Söyledikleri terbiyesizce şeyler önce işe yaramaz çocuklarına bir göz ucuyla baksa keşke. Benim için katlanmadı o adama çalışmaktan çok korktuğu için katlandı. Otuz - otuz beş yaşında bile ben bu yaştan sonra nerede çalışayım diye söyleniyordu. Ne kadınlar var merdiven silip çocuk okutan. Onların canı yok mu? Şimdi ben gece gündüz çalışıyorum mesela benim canım yok mu?
Çalışıyorum da yardım ediyorum da insanlara derken mecbur çalışacaksınız millete iyilik için mi çalışıyorsunuz ? Parasını aliyorsunuz ya hani . Her ay banka hesabına iyilik meleği olduğun için para gelmiyorDepremde insanlar tanımadığı kişilere bile yardım ettiler. Ben atanmamıştım o zaman o berbat psikoloji ile gittim gönüllü çalıştım hiç tanımadığım insanlara baktım. Ha tabi ki yardım etmek zorunda değildi. Ama etti iyilik yaptı diye canının istediğini söyleme hakkı mı oluyor? O zaman hepimiz birilerine yardım ediyoruz belirli zamanlarda böyle bir hadsizlik hakkımız mı doğuyor? Söyledikleri terbiyesizce şeyler önce işe yaramaz çocuklarına bir göz ucuyla baksa keşke. Benim için katlanmadı o adama çalışmaktan çok korktuğu için katlandı. Otuz - otuz beş yaşında bile ben bu yaştan sonra nerede çalışayım diye söyleniyordu. Ne kadınlar var merdiven silip çocuk okutan. Onların canı yok mu? Şimdi ben gece gündüz çalışıyorum mesela benim canım yok mu?
Depremde insanlar tanımadığı kişilere bile yardım ettiler. Ben atanmamıştım o zaman o berbat psikoloji ile gittim gönüllü çalıştım hiç tanımadığım insanlara baktım. Ha tabi ki yardım etmek zorunda değildi. Ama etti iyilik yaptı diye canının istediğini söyleme hakkı mı oluyor? O zaman hepimiz birilerine yardım ediyoruz belirli zamanlarda böyle bir hadsizlik hakkımız mı doğuyor? Söyledikleri terbiyesizce şeyler önce işe yaramaz çocuklarına bir göz ucuyla baksa keşke. Benim için katlanmadı o adama çalışmaktan çok korktuğu için katlandı. Otuz - otuz beş yaşında bile ben bu yaştan sonra nerede çalışayım diye söyleniyordu. Ne kadınlar var merdiven silip çocuk okutan. Onların canı yok mu? Şimdi ben gece gündüz çalışıyorum mesela benim canım yok mu?
Çok evlerden ırak bir karaktersin ya kendini bu kadar beğenen tek kendini düşünen çok az insan vardır . İş yerinde de herkes senin güzelliğini kiskaniyordu . Bir sen harika , güzel , melek , yardımsever ( parasını aldığın mesleğin ) diğer insanlar hep kötü korkunç yazık sana tüh tühTeyzemle hiç konuşmadım. Bir buçuk sene olacak aynı şehirdeyiz her iletişim çabasına bahane ürettim. Ben sadece büyük bir kavga çıkartırsam bu sülale içinde hoş karşılanmaz dedim. Evet, bu kısma çıkar ilişkisi diyebilirsiniz. Onu kendi işe yaramaz çocuklarına bakması ve bana karşı haddini bilmesi konusunda uyaracağım ama evet bunu araba işini halletme sonrasına saklıyorum buna da çıkar diyebilirsiniz.
Çok evlerden ırak bir karaktersin ya kendini bu kadar beğenen tek kendini düşünen çok az insan vardır . İş yerinde de herkes senin güzelliğini kiskaniyordu . Bir sen harika , güzel , melek , yardımsever ( parasını aldığın mesleğin ) diğer insanlar hep kötü korkunç yazık sana tüh tüh
Bence ödemeli zaten bu kadar bencillikte fazla yani . Kendini öve öve anlattığı yardımları yaparken de ben o şehirde nasıl yaşayacağım diye söyleniyordu. Sanki iyilik için yapmış gibi anlatıyor . Hayatta bu kadar kindar insanlardan uzak durmak lazım zaten . Çok sevdiği kendiyle mutlu mesut ve yalnız yaşasınOysa hayat buyuk konustuklarini yutma sanati - o kdr yolun basinda ve o kdr uzak
Durulasi bir karakterki
Tek kriteri alma - alabilme
Zamanla burada yazilanlari anlayacak hatirlayacak ama cok bedel ödeyecek
bunun bi kaç alt modeli bende varÇok evlerden ırak bir karaktersin ya kendini bu kadar beğenen tek kendini düşünen çok az insan vardır . İş yerinde de herkes senin güzelliğini kiskaniyordu . Bir sen harika , güzel , melek , yardımsever ( parasını aldığın mesleğin ) diğer insanlar hep kötü korkunç yazık sana tüh tüh
Yani tüm bunlara da gerek yok . Tüm bunları yasamadan da o zamanın şartlarındaki annesini anlamaya çalışabilir . Ama dediğiniz gibi zorda kalınca gerçekten yalnız kalınca anlar . Para vermek zorundamiyim dediği parasıyla otururbunun bi kaç alt modeli bende var
kapının önüne koymama çok az kaldı
benimki bana muhtaç ,çalışan para kazanan mirası olan benim
bu şimdi sanıyor ki ekonomik özgürlüğü olduğu için kimseye ihtiyacı yok
hepsinden kurtuldu hayat kurdu
ilk hastalığında ,tökezlediğinde ,kazık yediğinde ,aldatıldığında anasına koşacak
çocuk doğurduğunda ,çocuk bakamadığında,kocası şerefsizlik yaptığında ,kimseye güvenemediğinde anne diyecek
ha tabi zannediyor ki bu üstün akılla annesi gibi yanlış tercihler yapmayacak,kendi kocası süper olacak ama gün ola devran döne
dünyadan haberi yok daha
işte giden bizden gidiyorYani tüm bunlara da gerek yok . Tüm bunları yasamadan da o zamanın şartlarındaki annesini anlamaya çalışabilir . Ama dediğiniz gibi zorda kalınca gerçekten yalnız kalınca anlar . Para vermek zorundamiyim dediği parasıyla oturur
"Henüz atanmamıştım, gönüllü olarak çalıştım." ifadesinden banka hesabını nasıl çıkarttın anlatsana?Çalışıyorum da yardım ediyorum da insanlara derken mecbur çalışacaksınız millete iyilik için mi çalışıyorsunuz ? Parasını aliyorsunuz ya hani . Her ay banka hesabına iyilik meleği olduğun için para gelmiyor
Destek? Annem, böyle bir baban varken niye bu kadar ders çalışıyorsun ki zaten okuyamayacaksın diye muhteşem bir moral motivasyon sağlayan bir kadındı. O okumasın dediğinde ona yaranmak için okumasın okumasın diye yankı yapmayı biliyordu sadece. Birtakım baskıların bedelini evet çok şükür ki hiç okuyamayarak değil ama verdiğim emeğin karşılığını alamayarak ödedim. Ruh sağlığımla ödedim. Kullandığım ağır ilaçların bedenime bıraktığı etkilerle ödedim. Bir gün kendisi de açık açık söylemişti, bizim değil başkasının kızı olsaydın şimdi çok iyi yerlerde olurdun diye. Kızından dert yanıyorsun ama inan annem onun yüzüne o kadar gerçeği hiç acımadan fırlatmama rağmen hep kız kardeşime bile söyler "Onun tırnağı kimse etmez." diye ve onunla da bu yüzden kavga ederler. Benden ayrı kaldığı ilk gece en büyük teyzeme sabaha kadar ağlamıştı "O ne dediyse hep haklıydı, ben ona annelik yapamadım." diye. En son gittiğimde onunla kavga etmiş olmama rağmen "Ben ona hep çok güvendim. O kadar kötü şey yaşattık ama o şükür yanlış yola hiç girmedi, yüzüm ondan yana hiç eğilmedi." diyordu arkadaşına. Ondan bu kadar kaçmama ve geçmişin hesabını her dakika her gün görmeme rağmen. Yani sanırım konuyla birlikte kendi çocuğuna karşı olan hayal kırıklığın harmanlandı ve bu yüzden öfkelendin ama şimdi iki annenin kurduğu cümlelere bakınca zannediyorum benim annemden bile daha kötü durumdasın evlat açısından. Allah sana da yardım etsin. Dramatik temennilerine gelince, belki iki belki üç katım yaşındasın ve aldatılmak, şerefsiz koca gibi gibi temennilerini hayatta herkesin başına gelebilecek ki buna ben de dahil birtakım sınavlar olarak görüyorum. Kimin ne yaşayacağı belli olmaz ama tüm hayatımı bana anne babalık yapmamış iki insana adamadığım için kendimi feda etmediğim için bu dramatik temennilerin kendimi suçlu hissetmeme hiç sebep olamadı, üzgünüm.işte giden bizden gidiyor
valla kimse çocuk falan yapmasın ya
bi matah yok yani
ya bir de okudum kendimi kurtardım diye güçlü sanıyor kendini
o anne olmasa acaba o babayla nereye kadar gelebilirdi
illa ki annesi bi yerlerde destek olmuştur
evet olmasa iyi olurdu ama her olayı kişiyi kendi şartlarında kendi döneminde değerlendirmek lazım
kaçımız bu ülkede çok sağlıklı çok iyi büyüdük
ellerinden gelen buydu işte
bu dramatik temennilerin kendimi suçlu hissetmeme hiç sebep olamadı, üzgünüm
Arabadan anlayan biri var diye tüm hakaretleri neden sindiriyorsun. Sıfır araba alacaksan anlayan birine gerek yok. Maddi gücünün yettiği internette de araştırdığın birini alır geçersin. İkinci elde de arastirirsin kendin ve garantili yerlerden alırsın öyle sahibinden değil. Böyle aileden iyi bile kendini kurtarmissin ekonomik gücün elinde şükret. Bir de duymayı bırak artık çünkü annenin huyu böyle demek ki. Benim annem de bizi asla korumazdi dayimlarin eleştirilerine karşı büyüdükçe ben kavga etmeye başladım onlarla.Merhabalar,
Nisan ayında annem ile babamın boşanma davası vardı. Daha önceden burada çok fazla konu açtığım için beni hatırlayan mutlaka olacaktır. Babam ile görüşmüyorum ve çok fazla kötü olay yaşatmıştı bize maalesef ki. Annem ile görüşüyorum ama kendisini de çok sevdiğim söylenemez. Açık açık da söylüyorum ona da zaten onu sevmediğimi ve yerimde başka birisi olsa onunla da asla görüşmeyeceğini. Babam bile isteye kötü bir adamdı. Bizi tehditleri ile kovup eve metresini getirmişti ve o arada iç çamaşırdan çantaya hatta pede kadar evden birçok şeyim çalınmıştı. Bu kadar görülmemiş duyulmamış derece kötü bir pislikti yani. Annem ise senelerce kocasına yaranmak için kırk takla atmış, beni hep ikinci planda bırakmış, o adamın bana yaptığı tonla haksızlığa ve kötülüğe seyirci kalmış, bana asla sahip çıkmamış bir kadındı. Sanırım onu da silsem zerre pişman olmam ama sadece tamamen kimsesiz kalmamak için silmiyorum. Her neyse bu boşanma davasına annemin avukatı beni de şahit yazmıştı. Annem boşanma davası açtıktan sonra memleketine gelmişti. Deprem olunca komşu illerden birinde ev tuttu. O dönem depremden sonra yani ben de onun memleketine atandım. Dolayısıyla annem şu an çalıştığım ilde değil ama yığınla akrabası burada. Dava da buradaki mahkemede görüldü. Ve ben mahkeme günü akşam nöbetçiydim ama mahkemeye gitmek istemediğim için yirmi dört nöbetim var gelemem diye yalan söyledim. Mantıksız bir davranıştı çünkü şahit yazılınca mecburen katılmak zorundasın ilerleyen zamanlarda zorla götürülme bile çıkabilir. Babam birinci derece yakınım olduğu için aleyhine şahitlik yapmak zorunda değilim çekilme hakkım var ama bunu da yine duruşmaya katılıp söylemek gerekiyor. O gün gitmedim çünkü gerçekten çok büyük bir bıkkınlık hissediyorum. İkisinden de bıktım. Bana bir şey vermediler hep götürdüler ve bu yaşa geldim hâlâ kene gibi yapışmış götürmek istiyorlar. Babama karşı tehdit davası açmıştım o bile seneler sonra yeni bitti. Yani gerçekten sıkıldım artık.
O günden sonra annemle kavga ettik. Öyle bir doldurmuşlar ki bana "Bana bakmak istemiyorsan şahitlik yapacaksın. Senin yüzünden mahkeme uzadı. Boşansaydım babamdan kalan maaşı alabilecektim." falan dedi. Avukat işte büyük kızın gelse bu kadar uzamazdı falan demiş. Halbuki yalan. Sürekli mesleki mazeret sunup o uzattı aslında UYAP'tan hep görüyordum. Ben asla ona bakmak zorunda olmadığımı onu sevmediğimi falan ağzıma ne geliyorsa saydırdım. Sonra yine eski iletişimimize döndük. Arada yanına gidiyordum telefonla konuşuyorduk falan. Sonra geçen hafta oraya gitmiştim ve kız kardeşim dedi ki "X Teyze sen şahitlik yapmadığın için 'Verin numarasını (Atandıktan sonra benimle kolay kolay iletişim kurmasınlar diye numaramı değiştirmiştim.) onun ağzına s****ım. İşte falan değil yalan söylüyor bu. Evlatlıktan reddet bunu. Şahitlik yapsın diğer mahkemede sonra engelle her yerden.' dedi. " dedi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Tamam, doldurduklarını biliyordum ama bu kadar hakaret ve küfür içerikli konuştuklarını bilmiyordum. Bu da daha çocuğun duyabildikleri kim bilir daha neler neler dediler. Annem de gık diyememiş her zaman ki gibi öyle dinlemiş. Yani her zaman sen nasıl annesin beni şuna karşı savunmadın buna karşı korumadın diye kızıl kıyamet kopartırım hiç mi insanın aklı başına gelmez, huyu törpülenmez? Ve bu teyzem deprem dönemi bize el uzatan tek tük kişilerden biridir. O yüzden az da olsa sever saygı duyardım. Bu açıdan da üzüldüm. Ama şunu da söyleyeyim buna rağmen hep herkese karşı sırf bana karışmasınlar diye uzak ve mesefeli durdum. Burası deprem ili olduğu için ben geri geldiğimde her yer virandı bu yüzden kalacak yer zar zor buldum. Yine de sırf ilerleyen zamanlarda bana karışma hakkını kendilerinde bulamasınlar diye kimsenin yanında kalmadım. İlk zamanlar çalıştığım hastanenin acilinden yattım hastalık kaptım yine de gitmedim. Dedem geçen yıl vefat etti Almanya 'dan akrabalar bile geldi ben izin alamadığımı söyledim aynı şehirde olmama rağmen taziye evine gitmedim. Yani bir şehirde yalnız mücadele eden bir kadınsanız hele de arkanızda bir aile desteği yoksa ve benim doğru düzgün arkadaşım da yok belli zamanlarda yardıma illa ki ihtiyaç duyuyorsunuz. En zor zamanlarda bile onlara bulaşmadım. Ama bu yaşa geldim kendi kendime okudum atandım artık ekonomik anlamda da özgürüm ama yine de isteyen istediği lafı bana söyleyebiliyor. Dayımın da kızları var mesela ve o kadar imkanın arasında liseyi zar zor bitirdiler çok saçma sapan kişiler ama kimse onlarla böyle konuşmaya cesaret edemez. Gerçekten adam gibi bir babamın olmayışını böyle durumlarda çok fazla hissediyorum. Ve çok üzülüyorum. İş yerinde zaten yığınla problemim var bir de bunlarla canım sıkılıyor.
Anneme yine ağzıma geleni saydım. Bana "O bir cahillik etti bana neden böyle davranıyorsun?" deyip ağlamaya başladı. Teyzem olacak kadına da ağzıma geleni saymak istiyorum ama yine çıkar ilişkim araya giriyor. Ben araba almak istiyorum ve bana yardım edebilecek sadece kuzenim (Başka teyzemin kızı oluyor.) ve polis eşi var. Böyle büyük bir kavga çıkarsa bana onlar da tavır alır ve arabadan anlayan başka birini bulamam. O yüzden ona ağzıma geleni sayma seansını arabamı alma sonrasına bırakıyorum.
Bu aşamada ne yapmam gerektiğini kestiremiyorum. Diğer mahkeme de yaklaşıyor onuncu ayın başında.
Herkes farklı imtihanlarla sinaniyor , çoğu insan kendisine altın tepsilerle sunulan imkanlarla değil kendi emeğiyle geliyor. Senin gibi çok azi var ama kusura bakma o kadar kötü bı enerjin var ki hiç görmeden insana geçiyor. Kendin için yaptığın her şeyin kat fazlasının lütuf olarak sana geri dönmesini bekleyen bencil çıkarcı birisinDestek? Annem, böyle bir baban varken niye bu kadar ders çalışıyorsun ki zaten okuyamayacaksın diye muhteşem bir moral motivasyon sağlayan bir kadındı. O okumasın dediğinde ona yaranmak için okumasın okumasın diye yankı yapmayı biliyordu sadece. Birtakım baskıların bedelini evet çok şükür ki hiç okuyamayarak değil ama verdiğim emeğin karşılığını alamayarak ödedim. Ruh sağlığımla ödedim. Kullandığım ağır ilaçların bedenime bıraktığı etkilerle ödedim. Bir gün kendisi de açık açık söylemişti, bizim değil başkasının kızı olsaydın şimdi çok iyi yerlerde olurdun diye. Kızından dert yanıyorsun ama inan annem onun yüzüne o kadar gerçeği hiç acımadan fırlatmama rağmen hep kız kardeşime bile söyler "Onun tırnağı kimse etmez." diye ve onunla da bu yüzden kavga ederler. Benden ayrı kaldığı ilk gece en büyük teyzeme sabaha kadar ağlamıştı "O ne dediyse hep haklıydı, ben ona annelik yapamadım." diye. En son gittiğimde onunla kavga etmiş olmama rağmen "Ben ona hep çok güvendim. O kadar kötü şey yaşattık ama o şükür yanlış yola hiç girmedi, yüzüm ondan yana hiç eğilmedi." diyordu arkadaşına. Ondan bu kadar kaçmama ve geçmişin hesabını her dakika her gün görmeme rağmen. Yani sanırım konuyla birlikte kendi çocuğuna karşı olan hayal kırıklığın harmanlandı ve bu yüzden öfkelendin ama şimdi iki annenin kurduğu cümlelere bakınca zannediyorum benim annemden bile daha kötü durumdasın evlat açısından. Allah sana da yardım etsin. Dramatik temennilerine gelince, belki iki belki üç katım yaşındasın ve aldatılmak, şerefsiz koca gibi gibi temennilerini hayatta herkesin başına gelebilecek ki buna ben de dahil birtakım sınavlar olarak görüyorum. Kimin ne yaşayacağı belli olmaz ama tüm hayatımı bana anne babalık yapmamış iki insana adamadığım için kendimi feda etmediğim için bu dramatik temennilerin kendimi suçlu hissetmeme hiç sebep olamadı, üzgünüm.
Anneniz ne kadar sağlıklı bir aileye doğdu nasıl bir mobinge maruz kaldı bilemiyoruz psikolojik olarak hiçbir zaman çokda sağlıklı bir birey degilmis de zaten 17 yasina kadar onu suclamanizi anlarim ama ondan sonrasi biraz garip geliyor hic empati yapmamış sadece benim yaşadıklarım demişsiniz ofke ya da kırgınlık duyabilirsiniz ama sorun ona böyle bir hayat yasamayi istermiydi? Ya da hangimiz isteriz? Başınıza birsey gelse inanin ne arkadaşınız ne de paraniz kurtarıyor sizi annesizligi bilen birine sorun anlatsin psikolojik tedavi alin lütfen bende bir döneme kadar sürekli ailemi suçladım ama bu sağlıklı bir yasam değil. Bildiklerinizi mahkemede söylemenizin size ne zararı olabilir ki sirf bu yüzden bile şahitlik etmeliydiniz anneniz de bu döngüden kurtulurdu benim esim ailesinden özellikle babasından fiziksel psikolojik çok agir siddet görmesine ragmen ailesine hep bir şekilde destek olmuş kendine de güvenli bir hayat oluşturmuş simdi ailesi onun peşinde pervane ama herkes ettiği ile kalıyor ömür boyu anne babanızı suclayip bu şekilde kin besleyeceksiniz zararı sadece kendinize verirsiniz affetmek özgürlesmektir mesafenizi koyup yine hayatiniza devam edebilirsinizMerhabalar,
Nisan ayında annem ile babamın boşanma davası vardı. Daha önceden burada çok fazla konu açtığım için beni hatırlayan mutlaka olacaktır. Babam ile görüşmüyorum ve çok fazla kötü olay yaşatmıştı bize maalesef ki. Annem ile görüşüyorum ama kendisini de çok sevdiğim söylenemez. Açık açık da söylüyorum ona da zaten onu sevmediğimi ve yerimde başka birisi olsa onunla da asla görüşmeyeceğini. Babam bile isteye kötü bir adamdı. Bizi tehditleri ile kovup eve metresini getirmişti ve o arada iç çamaşırdan çantaya hatta pede kadar evden birçok şeyim çalınmıştı. Bu kadar görülmemiş duyulmamış derece kötü bir pislikti yani. Annem ise senelerce kocasına yaranmak için kırk takla atmış, beni hep ikinci planda bırakmış, o adamın bana yaptığı tonla haksızlığa ve kötülüğe seyirci kalmış, bana asla sahip çıkmamış bir kadındı. Sanırım onu da silsem zerre pişman olmam ama sadece tamamen kimsesiz kalmamak için silmiyorum. Her neyse bu boşanma davasına annemin avukatı beni de şahit yazmıştı. Annem boşanma davası açtıktan sonra memleketine gelmişti. Deprem olunca komşu illerden birinde ev tuttu. O dönem depremden sonra yani ben de onun memleketine atandım. Dolayısıyla annem şu an çalıştığım ilde değil ama yığınla akrabası burada. Dava da buradaki mahkemede görüldü. Ve ben mahkeme günü akşam nöbetçiydim ama mahkemeye gitmek istemediğim için yirmi dört nöbetim var gelemem diye yalan söyledim. Mantıksız bir davranıştı çünkü şahit yazılınca mecburen katılmak zorundasın ilerleyen zamanlarda zorla götürülme bile çıkabilir. Babam birinci derece yakınım olduğu için aleyhine şahitlik yapmak zorunda değilim çekilme hakkım var ama bunu da yine duruşmaya katılıp söylemek gerekiyor. O gün gitmedim çünkü gerçekten çok büyük bir bıkkınlık hissediyorum. İkisinden de bıktım. Bana bir şey vermediler hep götürdüler ve bu yaşa geldim hâlâ kene gibi yapışmış götürmek istiyorlar. Babama karşı tehdit davası açmıştım o bile seneler sonra yeni bitti. Yani gerçekten sıkıldım artık.
O günden sonra annemle kavga ettik. Öyle bir doldurmuşlar ki bana "Bana bakmak istemiyorsan şahitlik yapacaksın. Senin yüzünden mahkeme uzadı. Boşansaydım babamdan kalan maaşı alabilecektim." falan dedi. Avukat işte büyük kızın gelse bu kadar uzamazdı falan demiş. Halbuki yalan. Sürekli mesleki mazeret sunup o uzattı aslında UYAP'tan hep görüyordum. Ben asla ona bakmak zorunda olmadığımı onu sevmediğimi falan ağzıma ne geliyorsa saydırdım. Sonra yine eski iletişimimize döndük. Arada yanına gidiyordum telefonla konuşuyorduk falan. Sonra geçen hafta oraya gitmiştim ve kız kardeşim dedi ki "X Teyze sen şahitlik yapmadığın için 'Verin numarasını (Atandıktan sonra benimle kolay kolay iletişim kurmasınlar diye numaramı değiştirmiştim.) onun ağzına s****ım. İşte falan değil yalan söylüyor bu. Evlatlıktan reddet bunu. Şahitlik yapsın diğer mahkemede sonra engelle her yerden.' dedi. " dedi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Tamam, doldurduklarını biliyordum ama bu kadar hakaret ve küfür içerikli konuştuklarını bilmiyordum. Bu da daha çocuğun duyabildikleri kim bilir daha neler neler dediler. Annem de gık diyememiş her zaman ki gibi öyle dinlemiş. Yani her zaman sen nasıl annesin beni şuna karşı savunmadın buna karşı korumadın diye kızıl kıyamet kopartırım hiç mi insanın aklı başına gelmez, huyu törpülenmez? Ve bu teyzem deprem dönemi bize el uzatan tek tük kişilerden biridir. O yüzden az da olsa sever saygı duyardım. Bu açıdan da üzüldüm. Ama şunu da söyleyeyim buna rağmen hep herkese karşı sırf bana karışmasınlar diye uzak ve mesefeli durdum. Burası deprem ili olduğu için ben geri geldiğimde her yer virandı bu yüzden kalacak yer zar zor buldum. Yine de sırf ilerleyen zamanlarda bana karışma hakkını kendilerinde bulamasınlar diye kimsenin yanında kalmadım. İlk zamanlar çalıştığım hastanenin acilinden yattım hastalık kaptım yine de gitmedim. Dedem geçen yıl vefat etti Almanya 'dan akrabalar bile geldi ben izin alamadığımı söyledim aynı şehirde olmama rağmen taziye evine gitmedim. Yani bir şehirde yalnız mücadele eden bir kadınsanız hele de arkanızda bir aile desteği yoksa ve benim doğru düzgün arkadaşım da yok belli zamanlarda yardıma illa ki ihtiyaç duyuyorsunuz. En zor zamanlarda bile onlara bulaşmadım. Ama bu yaşa geldim kendi kendime okudum atandım artık ekonomik anlamda da özgürüm ama yine de isteyen istediği lafı bana söyleyebiliyor. Dayımın da kızları var mesela ve o kadar imkanın arasında liseyi zar zor bitirdiler çok saçma sapan kişiler ama kimse onlarla böyle konuşmaya cesaret edemez. Gerçekten adam gibi bir babamın olmayışını böyle durumlarda çok fazla hissediyorum. Ve çok üzülüyorum. İş yerinde zaten yığınla problemim var bir de bunlarla canım sıkılıyor.
Anneme yine ağzıma geleni saydım. Bana "O bir cahillik etti bana neden böyle davranıyorsun?" deyip ağlamaya başladı. Teyzem olacak kadına da ağzıma geleni saymak istiyorum ama yine çıkar ilişkim araya giriyor. Ben araba almak istiyorum ve bana yardım edebilecek sadece kuzenim (Başka teyzemin kızı oluyor.) ve polis eşi var. Böyle büyük bir kavga çıkarsa bana onlar da tavır alır ve arabadan anlayan başka birini bulamam. O yüzden ona ağzıma geleni sayma seansını arabamı alma sonrasına bırakıyorum.
Bu aşamada ne yapmam gerektiğini kestiremiyorum. Diğer mahkeme de yaklaşıyor onuncu ayın başında.