- 6 Nisan 2016
- 1.992
- 6.152
Merhaba herkese. Eşimle bebek sahibi olmakla ilgili kavga ettik. 4 yıldır evliyiz, ilk kez böyle kavga ettik. Bugüne kadar ne birbirimize bağırdık ne de yatağa küs girdik. Bu sefer kötü...
Ben 29 yaşındayım, doktora yapıyorum, az kaldı bitmesine. Sahne sanatları alanında öğretim görevlisiyim. Tiyatrocuyum yani :) İşimi seviyorum. Eşim doktorayı bitirdi, yaylı çalgılar anasanat dalında öğretim görevlisi. O 32 yaşında. Bunları yazıyorum çünkü bir süre "aaa ama daha kariyerimizin çok başındayız biraz ilerletmemiz lazım dedim.
Evliliğimizin 2.yılından beri bebek sahibi olmak istiyor. Ben istemiyorum, daha doğrusu kararsızım. Bazen çok duygusal ya da çok bunalmış, yalnız hissettiğim zamanlarda deli gibi istiyorum. Ama o an geçince eski halime dönüyorum. Bebek istemememin belli başlı nedenleri var. Aslında istiyorum, bebek görünce içim gidiyor, fakat ileride anneme dönüşmekten ve yetersiz olmaktan korktuğum için çocuk sahibi olmaktan kaçınıyorum.Burada da yazılıyor, çok sorunlu çocukluk geçirmiş olanlar var çok sıkıntılı anne babalarla. Benimki öyle değil, görece rahat bir çocukluk da sayılabilir. Ama ruhum doymadı işte. Anne babam çok tahammülsüz insanlardı. Beni pek dinlemezlerdi. Başarılı olduğumda takdir edilmez sürekli başkalarıyla karşılaştırılırdım. Annem sık sık bana küserdi, evdeki bazı yiyecekleri benden saklardı. Üzgün olduğumda teselli edilmezdim, falan. Anne babama hiç yakınlık hissedemedim, hâlâ da öyle.
Sonra eşimle tanıştım, aşık olduk, ilk kez çok sevildiğimi hissettim.
Ama her şeyden sonra artık anne olmak bana tahammülsüz, mutsuz olmak gibi gelmeye başladı. Hani sürekli bana muhtaç olan bir canlı var ve ben onun hem bedensel hem de zihinsel ve ruhsal gelişimini desteklemek zorundayım. Hayatım eskisi gibi olmayacak, mutsuz olacağım, annem gibi olacağım. Eşimle birbirimize ayırdığımız vakit ve ilgi çok azalacak. Şimdi mesela her yaz başka bir ülke görüyoruz, yazın evimizin bahçesine çadır kurup kamp yapıyoruz. Film maratonu yapıyoruz, beraber yemek yapıyoruz. Bebek olunca hiçbiri olmayacak. Ben de annem olacağım. Mutsuz olacağız.
Dün tekrar eşimle bunun için tartıştık. "Seni sevdiğimin farkında değil misin? Neden bebekle seni aynı anda sevemeyeyim?" Sonra ben sorunun bu olmadığını söyledim. Tartıştık. Sesler yükselmeye başladı. Baba olmaya hakkı olduğunu söyledi. "Kurtul artık şu saçma düşünceden sen annen değilsin ben baban değilim. Kariyeri bahane etme doktoran bitti bitecek!" dedi. Bencillik ettiğimi bile söyledi. "Demek sen bana değil sana bebek verme ihtimalime aşıksın!" dedim. Bir anda yüzü düştü. Özür dilerim, deyip gitti. Onu ilk kez böyle gördüm. Tanıdığım naif adam bu değildi. Sonra gece boyu salonda karanlıkta oturdu. Ben de bahçede oturdum.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Gerçekten bencil biri miyim ben diye düşünmekten bunaldım. Şimdi bir de bebek konusunu milyonuncu kez yeniden düşüneceğim. Canım sıkkın yani. Sizce gerçekten bencil biri miyim?
Ben 29 yaşındayım, doktora yapıyorum, az kaldı bitmesine. Sahne sanatları alanında öğretim görevlisiyim. Tiyatrocuyum yani :) İşimi seviyorum. Eşim doktorayı bitirdi, yaylı çalgılar anasanat dalında öğretim görevlisi. O 32 yaşında. Bunları yazıyorum çünkü bir süre "aaa ama daha kariyerimizin çok başındayız biraz ilerletmemiz lazım dedim.
Evliliğimizin 2.yılından beri bebek sahibi olmak istiyor. Ben istemiyorum, daha doğrusu kararsızım. Bazen çok duygusal ya da çok bunalmış, yalnız hissettiğim zamanlarda deli gibi istiyorum. Ama o an geçince eski halime dönüyorum. Bebek istemememin belli başlı nedenleri var. Aslında istiyorum, bebek görünce içim gidiyor, fakat ileride anneme dönüşmekten ve yetersiz olmaktan korktuğum için çocuk sahibi olmaktan kaçınıyorum.Burada da yazılıyor, çok sorunlu çocukluk geçirmiş olanlar var çok sıkıntılı anne babalarla. Benimki öyle değil, görece rahat bir çocukluk da sayılabilir. Ama ruhum doymadı işte. Anne babam çok tahammülsüz insanlardı. Beni pek dinlemezlerdi. Başarılı olduğumda takdir edilmez sürekli başkalarıyla karşılaştırılırdım. Annem sık sık bana küserdi, evdeki bazı yiyecekleri benden saklardı. Üzgün olduğumda teselli edilmezdim, falan. Anne babama hiç yakınlık hissedemedim, hâlâ da öyle.
Sonra eşimle tanıştım, aşık olduk, ilk kez çok sevildiğimi hissettim.
Ama her şeyden sonra artık anne olmak bana tahammülsüz, mutsuz olmak gibi gelmeye başladı. Hani sürekli bana muhtaç olan bir canlı var ve ben onun hem bedensel hem de zihinsel ve ruhsal gelişimini desteklemek zorundayım. Hayatım eskisi gibi olmayacak, mutsuz olacağım, annem gibi olacağım. Eşimle birbirimize ayırdığımız vakit ve ilgi çok azalacak. Şimdi mesela her yaz başka bir ülke görüyoruz, yazın evimizin bahçesine çadır kurup kamp yapıyoruz. Film maratonu yapıyoruz, beraber yemek yapıyoruz. Bebek olunca hiçbiri olmayacak. Ben de annem olacağım. Mutsuz olacağız.
Dün tekrar eşimle bunun için tartıştık. "Seni sevdiğimin farkında değil misin? Neden bebekle seni aynı anda sevemeyeyim?" Sonra ben sorunun bu olmadığını söyledim. Tartıştık. Sesler yükselmeye başladı. Baba olmaya hakkı olduğunu söyledi. "Kurtul artık şu saçma düşünceden sen annen değilsin ben baban değilim. Kariyeri bahane etme doktoran bitti bitecek!" dedi. Bencillik ettiğimi bile söyledi. "Demek sen bana değil sana bebek verme ihtimalime aşıksın!" dedim. Bir anda yüzü düştü. Özür dilerim, deyip gitti. Onu ilk kez böyle gördüm. Tanıdığım naif adam bu değildi. Sonra gece boyu salonda karanlıkta oturdu. Ben de bahçede oturdum.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Gerçekten bencil biri miyim ben diye düşünmekten bunaldım. Şimdi bir de bebek konusunu milyonuncu kez yeniden düşüneceğim. Canım sıkkın yani. Sizce gerçekten bencil biri miyim?
Son düzenleyen: Moderatör: