Ama nerede bu halkta onu anlayacak, şu an yaşadığımız hainlikleri sorgulayacak kafa.
sevgili Medcezir, hepimiz biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti çok olağan üstü şartlarda kurulmuş bir devletti. Atatürk ileri görüşlülüğü ve zekası ile gerçekten dahi bir insandı. kuruluş dönmelerini hatırlyalaım. o zamnaki şartlar nelere müsade edelyor ise Atatürk bunu değerlendirmiş ve siyasi otoristesini bu yönde kullanımıştır. ben inanıyorum ki şu gün şu dakika o hala devlet başkanı olsa idi Türkiye Cumhuriyeti ilk gençlik kabuğundan sıyrılarak çok daha farklı bir yapıya bürünecekti. Atatürk fikir ve siyasi bakımdan asla durağan bir insan olmamış çağa her daim ayak uydurmuş bir devlet adamı idi. o yüzden onu kalıplara koyararak kendi içine hapsetmek sanırım haksızlık olur.
Not: istisnasız kabul farklı bir şeydir, saygı farklı.
konuyu dağıtmamak için yorum yapmayacağım canım ama kırmızılı alana katılmadığımı ifade etmek isterim. o zihniyet devam ederse ilk başkanlık seçiminde başkan olan kişi tırpanlamaya başlarBuna ben de inanıyorum.
Atatürkü değil, sanırım kendimi o dönemdeki kalıplara sokuyorum.
Zira bana kalsa istiklal mahkemeleri dönemine geri dönelim isterim
Çünkü Türkiyenin gelmiş olduğu bu noktadan, ancak 23-38 arasındaki siyasi anlayış ve yönetimle kurtulabileceğini düşünüyorum.
Aynı zamanda bunun fazlasıyla ütopik bir düşünce olduğunun da farkındayım.
Yazdığına son derece katılıyorum, Atatürk olsaydı, asla durağan olmazdı.
Lakin konumuz başkanlık sisteminin Türkiyeye uygun olup olmaması ise,
Türkiyenin siyasi tarihine ve gelmiş geçmiş başkanlarına baktığımda (inönü dahil), bu sistemi yütebilecek bir lider görmüyorum.
Şu ankinden bahsetmiyorum bile. Bundan sonra da böyle bir lider geleceğini düşünmüyorum.
Türkiyenin konumu, Türkiyenin üzerinde atmaca gibi bekleyen emperyalistler, Türkiyenin içindeki işbirlikçiler nedeniyle, maalesef bu dar kalıplarda kalmamız ve 20-38 arasında yapılan tüm icraatlerin "istisnasız" kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu ithamı hemen kanıtlayın ve linki burada paylaşın.
Eğer paylaşamazsanız özür dileyecek cesareti göstermenizi bekliyorum.
Böyle mesnetsiz bir ithamı yok sayamam.
Şu düzeltmeyi yapmak istiyorum eyalet sistemi Amerika'da değil Almanya'da yer alan sistemdir. Amerika'da olan yapı ise birleşik devlet yapısıdır. Almanya ile Amerika yönetimi oldukça farklıdır. Amerika devletlerden, Almanya ise eyaletlerden oluşur.
konuyu dağıtmamak için yorum yapmayacağım canım ama kırmızılı alana katılmadığımı ifade etmek isterim. o zihniyet devam ederse ilk başkanlık seçiminde başkan olan kişi tırpanlamaya başlar
tesadüf ise yok sayınız ibaresi koymuştum oysa ki :) link'i özel mesaj ile gönderdim. reklam yapmamak amaçlı.
bir de türkiye'yi 70-80 yıl geri götürme isteğine bir anlam veremedim. gerici deyince kızarsınız ama ülkeyi geri götürmeye meyilli tek sizler varsınız ne büyük ironi!
İşte tamda bu bağlamda bizde Başkanlık sistemi ve eyaletlere bölünme yürümez, Amerika'da her şehrin bayrağı, yasası farklı, her ne kadar her biri devletmiş gibi gözüksede tek bir başkanları var ve New York devleti demiyoruz, ABD'nin New York eyaleti diyoruz, Amerika'lılarda ona keza, şehri yanlış biliyorsam düzeltin, California valisi bir ara ABD'den ayrılmak istedi, kendi başına devlet olmak istedi, referandum sonucu ayrılmama kararı çıkınca Amerika'ya bağlı olmak zorunda kaldı. Amerika bile böyle riskler taşırken üstelik.
Bizde aynı sistem olursa ve x eyaletin ki sanırım bölgeler olarak ayrılacakmışız, x bölgede yapılan referandumda halkın oy çoğunluğuyla bölge ayrılırsa ne olacak?
Ortada bir ülke kalacak mı? O zaman böl parçala yönet teorisine hizmet etmiş olmayacak mıyız?
Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin listesini tekrar gözden geçirirsek, aslında başkanlık sisteminin ne kadar tehlikeli olduğunu daha iyi anlarız. ABD ve bir iki ülke dışında uygulayan ülkeler genelde 3.dünya ülkesi diye tabir ettiğimiz çağdışı kalmış, diktatörlükle yönetilen Ülkeler olduğunu göreceğiz. Örnek olarak bu ülkeleri değilde, herzaman için dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan, gerek eğitim, gerek sağlık, adalet, ekonomi, insana-kadına deger veren, zengin-fakir ayrımı olmadan herkesin bir arada yaşadığı işveç, Norveç, Finlandiya, Kanada gibi ülkelerin yönetim şeklini almamız daha sağlıklı olacaktır.
Aslında konuşulanlar boşa, ülkemiz zaten balkanların diktatörü diye adlandırılan biri tarafından yönetilmekte. Yasama, yürütme, adalet, kurumlar, basın Vs. Hepsi onun elinin altında. Ha başkan olmuşun ha başbakan. Bu ısrar niye! Sırf obama başkan diye bende başkan olcam diyorsa orasını bilemem tabi...
yüreğine sağlıkAaaa 2013 yılına ait böyle bi topic varmiiis. Hortlattim gitti.
yüreğine sağlık
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?