Kızlar selamlar, geçmiş bayramınız mubarek olsun.
Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öpüyorum :*
Hemen konuya gireceğim; 2 gün önce ölüme terk edilmiş yavru bir kedi buldum.
Annemlerdeydik, baya kalabalıklı bi misafir grubuyduk; annemler de yazlıkta hani daha ileri gittiğinizde orman başlıyor yerleşim yerleri bitiyor diyeyim... Feci de yağmur vardı o gün; balkonun köşesinde sigaraya çıkmıştım diğer tarafa, acı acı bi yavru kedi sesi geliyor bir yerlerden. Biraz takip ettim sesin geldiği yeri sonra fırladım aşağı koştum. Daha ileri doğru, daha tenhada kalan bir yerde devrilmiş demir bir çöp kutusu vardı oranın altına sığınmış yavru bir kedi buldum, sütten yeni kesilmiş. Islanmış korkmuş ama beni görünce yanıma yaklaştı, hani evcil bir kedi belli insana sokuluyor. Yağmur da pis yağıyor, koynuma kattım annemlerin eve kadar affedersiniz donuma kadar ıslanıp getirdim. Dışarıda kalsa sağ çıkamazdı hayvan o havada yani.
Neyse, zaten kardeşim kedi beslediği için (Sokak kedileri diyeyim daha doğru olsun) maması-suyu yatağı mekanı her şeyini ayarladık, kuruttuk, büyük kediler görmesin diye ayırdık, ilgilendik vb. Hemen karnını doyurdu baya acıkmış garibim. Sonradan bakındım da hani anne kedi var mıydı başında, aramaya gelir mi diye, ne insan var gelen ne anne kedi, yağmur kesildi yine gelen giden yok. Bariz yavru terk edilmiş, kuvvetle muhtemel de birinin ev kedisi yavrulamış sütten kesilince de kediyi buralara getirip bırakıp gitmişler yani başka açıklaması yok.
Neyse, 2 gündür annemlerde kediş; keyfi yerinde, hastalanır diye korkmuştuk ama maşallah diyeyim kurtardı kendini. Yalnız, klasik sorunumuz şu ki annem "Büyüyüp kendini idare edebilecek zamana kadar kalsın ama merkezdeki eve geçince evime alamam biliyorsunuz" diye baştan uyarıyı çaktı, kadın titizlik konusunda takıntılı maalesef. Burada beslediğimiz diğer iki kedimiz zaten sokaktan gelen irice kedilerdi yavru hallerinden beri ev kedisi değiller, Apartmanın en alt katında mekanları var, kışın da belirli aralıklarla babamlar, biz buraya beslemeye geliriz o kedileri. Kışlık açık kalan bir de dağ restoranı var ilerimizde, o kedilere hayat böyle güzel, alışkınlar. Ama biliyorum bu yeni getirdiğim yavru (Şu şartlara alıştıktan sonra) , diğer kedilerimiz gibi yaşayamaz.
Bi düşünce aldı beni kızlar; ben alayım mı, çocukla evde yapabilir miyim, layığıyla hayvancağıza bakabilir miyim, temizlikte zorlanır mıyım filan kendimi tartıyorum aylar sonrasına o kedi evsiz kalmasın diye. Eşim zaten dünden razı "Bakarız ya hem oğlana arkadaş olur, hem yuvası olur, ailemiz büyür" filan adam kedi-köpek doldurabilir evin içini yani sever. Bi benim onayım kaldı... Kendime de kızıyorum, anneme benziyorum bazı konularda, evcil hayvan söz konusu olunca çok karşı karşıya geldiğimiz ağladığım zamanlar olmuştu annemle hatırlarım, sokakta evsiz hayvanları bulur eve taşır getirirdim, annem almazdı, kahrolurdum. Şimdi ben düşünüyorum "Çocukla aynı anda bakabilir miyim, yetebilir miyim, temizliğine dikkat edebilir miyim, yoksa hayvancağızı ihmal mi ederim" diye, biliyorsunuz hani öyle 3-5 aylık bir şey değil, ömür boyuluk...
Kardeşimle konuştuk, "Abla atamam çıkar gidersem, yanımda götürebilir miyim ki? Olursa öyle de yapabiliriz." dedi. Biz iki kardeş kedinin istikbalinin derdine düştük kızlar özetle.
Küçük çocuklu ailede kedi bakan hanımlardan yorumlar alırsam çok sevineceğim, artıları eksileri ile.
Bakabilirim değil mi?
Denas14__
yine bir etiket yaptım sana, kuzum sende nasıl gidiyor durumlar kedişler köpüşler iki de prensesle, dört bebeli hayatın nasıl?