Merhaba bilmiyorum nerden başlayım ama nolur birileri bana akıl versin. Ben 22 yaşındayım, üniversite okuyorum. 3 sene mezuna kaldım.Çok iyi bir öğrenciydim eskiden. Anksiyete, depresyon, dikkat dağınıklığına bağlı kullandığım ağır ilaçlar 3 senemi zehir etti. En sonunda istemediğim bir bölümü yazdım gittim şehir dışına. Bu sene hazırlığı bitirdim, üniversite hayatım başlayalı 1 sene oluyor anlayacağınız. Bunları anlatıyorum çünkü bilin nasıl bir hayatım olduğunu detaylıca. Bir de içimi dökmek istiyorum, ağlayarak yazıyorum bunları.
Kendimi bildim bileli hayvanları seviyorum. Eve hep kedi almak istiyordum ama ailemi 2 sene önce ikna edebildik 2 kardeşimle birlikte. Sokağa atılmış bir kediydi Simba. Haline üzüldük annemler de nasıl olduysa dayanamadı ısrarlarımıza eve aldık. İki senedir bizimle. Simba’dan sonra her şey aşırılasti benim için. Oturup ders çalışmam gerekirken otobüslerde yaralı kedi taşıdım. Çıkıp kışın ortasında sokak sokak dolaştım mama dağıttım. Bunlar gayet güzel zararsız şeyler ailemin de bir şey dediği yoktu. Fakat artık hayatım sadece onlara odaklandı. Ders çalışmam gereken cok sıkışık vakitlerde markete dahi çıkmamaya çalışıyordum. Karşıma kedi çıkarsa, yaralı olursa, yavru olursa ilgilenmek yuva bulmak hatta eve almak için ailemle kavga etmek zorunda kalacaktım çünkü. Ki defalarca da eve almak istediğim kediler için bağır çağır kavga ettik, tabi hepsinde başarısız oldum.
Üniversite hayatımda da bir şey değişmedi. Yemedim içmedim kedilere harcadım. Bir sene boyunca ağladığım tek şey kedilerdi. Ama buna laf eden annem babam olmayınca daha serbesttim yaptıklarımda.
Gelelim bugün yaşanan, yaşamımı sorgulatan o olaya. Dün apartmanın bahçesine bir cins kedi bırakmışlar, henüz yavru. Karşı komşumuzun çocukları kediyi çalı altlarına sıkıştırıyorlar, çubukla dürtüyorlardı çıksın diye. Uyardım yapmayın diye. Kediye de mama indirdim, fotoğraflarini çektim ilan koydum sahiplendirmek için. Akşam bizim apartmandan bir kadin yazdı Instagramdan. Benim kapımın önüne gelmişti sabah apartmandan birinindir diye geri bıraktım evde de 2 tekirim var, gecici yuva olabilirim dedi. Ben de sabah kediyi aldım eve getirdim. O kadin yazsin diye bekliyordum, o almazsa bile mahalleden bir ablaya götürecektim. Annem babam yok diye de kediyi eve aldım, çocukların elinden kurtulsun istedim.
Biraz sonra karşı komşu kapıyı çaldı. (Geçen sene taşındı bunlar. Önceki binalarından da kadinin komşularla kavgaları yüzünden atılmışlar. Kimse istemiyordu gelmelerini. Bunların taşınma süreçlerinde apartmana cins kirmasi gri yavru bir kedi gelmeye başladı. Yavru ve tek başına olunca ben sahiplendirmek istedim. Anneleri geldi biz sahiplenicez dedi. Sevindim ben de çabasız yuva buldum diye. Ertesi gün sokağa atmışlar. İki gün her yerde aradım, sahiplendirdim kediyi. Hem çocuklarının hayvani oyuncak etmeleri yüzünden hem de bu sebepten onlara vermek istemedim.) Kediyi sen mi aldın, biz alacaktık dedi. Ben kediyi sahiplendirdim dedim istemesin diye. İki saat falan sonra kapıyı tekrar çaldı. Kediyi bize verin dedi, geçen sene de bir yavru kediyi alıp sokağa atmıştınız kusura bakmayın size veremem dedim, kapıyı kapattım. Gayet sakin söyledim bunları. Ama sonra kapıyı tekmelemeye yumruklamaya başladı. Verin kediyi falan diye bağırıyor. Ben de sinirlendim ağzına sicarim senin git kapıdan polisi ararım dedim. Sonra o bana kufur etmeye başladı. Ama yemin ederim sadece ağzına sicarim dedim çok çok pişmanım haklıyken haksız duruma düştüm.
Benim babam şeker hastası hem de sinirli bir adam, hiçbir şeyden haberi olmadan bir sey derlerse olay daha da kötü olur diye aradık babama anlattık. Gelince görüşelim vs dedi ama bize çok kızdı kediyi eve aldık diye. Babam eve gelince kiyamet koptu tabi. Çaldı kapılarını sen benim evimin kapısını nasıl tekmelersin, çocuklarım evde tekti dedi. Ama kadin o kadar edepsiz ki inanamazsınız. Biraz öyle sözlü tartışma oldu. Babam kapıyı açmadan önce tamam götür o mahalledeki ablaya kediyi dedi ama tartışma sırasında bunun yüzünden mi kavga diyip onlara verdi kediyi. Sonra kadinin eşi geldi. Babamın iş arkadaşıymış zaten ben bilmiyordum. Çok sakin makul bir adamdı, ben kediyi vermek için başka birini bulmuştum zaten dedi beni dinledi sakın sakın karisini içeri soktu. Herkes evine geçti kavga bitti. Kadin kapının önünde diğer komşuya diyordu ki, benim kedim değil zaten çocukların oynadığı kediyi alıp evine koymus. Bakacaklarından falan değil sırf çocuklarının oyuncağını aldım diye bunları yaptı.
Bir kedi için rezil olduk apartmana diyor babam, bana çok kızdı. 22 yaşındayım ama 7 yaşında çocuk gibi hissediyorum. Her zaman bana ne kadar mantıksız, duygusal, fikirleri oneme alınmayacak bir insan gibi davrandılar zaten. Böyle olaylar olunca da sadece benim hatalarım gözüküyor. Zaten 3 sene evde ders çalıştım, tonla ilaç içtim, bir de hayvanlarla kafayı bozdum onlara göre asla normal değilim. Sadece savunmasız bir hayvani korumak istemiştim. Şimdi kim bilir akıbeti ne olacak.
Annem en çok kufur etmeme kızdı, haklı da. Her şeyim aşırı işte sinirlendim kapıyı tekmeleyince. Çok üzgünüm gerçekten, her hayvanın derdini yüreğimde hissetmekten çok yoruldum. Nasıl normal bir insan olabilirim ben?