- Konu Sahibi feliscatus
-
- #21
Son yıllarda herkeste inanılmaz gezme isteği var. Ben de çok istiyorum hatta istiyordum. Şimdi ise nötrüm. Çünkü yerinde duramamanın, gezip tozmak istemenin; insanın aslında kendini, bu dünyaya geliş amacını arıyor olması olduğunu öğrendim. İnsanoğlu aslına rücu etmek istiyor. Dengeye gelmeye başlayınca geçmişi kabullenmek de kolaylaşmaya başladı, kendimi bir yerlere atma isteği de azaldı. Şu an sadece duruyorum, hatta hiç hareket etmek istemiyorum. Ben de şimdilik böyle bir durum oldu..
Dert edindiğimiz şeyler hayattan beklentilerimizle doğru orantılı...Sizi en çok mutlu eden şey gezmek görmekse bunu dert edinmeniz normal.o sebeple ben "aman bu da dert mi" diye bakmadım olaya..tabi bunun yanı sıra geçmişte yaşanan üzücü durumlar,işten ayrilmaniz da eklenmiş.Merhaba, sadece dertleşmek için yazacağım uzun süreli terapi dışında durumumdan bir kurtuluş yok çünkü. Çok büyük pişmanlıklar içindeyim arkadaşlarım, hepsi de geçmişteki seçimlerimle ilgili ve hem kendime hem de aileme inanılmaz öfkeliyim ama gel gör ki neye yarar. 44 yaşım bitiyor, evliyim iç sorunlarım ve hesaplaşmalarım dışında güzel bir hayatım var. Eşim ile uyumlu bir çiftiz, merhametli biridir ve sevip seviliyorum. Kedilerimizle günlerimiz geçiyor güle oynaya.
Beni kemiren geçmişte yapamadıklarım, yaşayamadıklarım ve bundan sonra da yaşayamayacak olmam.
Çok baskıcı ve okumasına rağmen ataerkil hatta cahil bir ailede büyüdüm, herşey yasaktı neredeyse herşey ya da babamın keyfindeydi diyelim. Sürekli manipülasyonla, hakaretlerle büyüdüm evden kavga gürültü eskik olmadı senelerce. Annem çalışmasına rağmen boşanmadı ben de 25 yaşımda ilk erkek arkadaşımla sırf aileden kaçmak için evlendim daha doğrusu babam tarafından itildim. Meğer daha kötü bir cehenneme düşmüşüm kısa süre sonra anladım ama geçti, ite kaka üç sene sürdürdüm ve aldatılmalarım sonucunda boşandım. Ailevi sorunlar, ksııtlamalar artarak devam etti 30’lara gelmiştim neredeyse ama sokağa iş dışı çıkmama izin yoktu çünkü dul kadındım laf olurdu.
Annemin ben sensiz yaşayamam bu evde ölürüm manipülasyonları babamın özgüvenimi yerle bir etmesi derken ben ne ayrı bir eve çıkmayı ne de hayallerimi kovalamayı düşündüm; hayatım işten eve arada denize, sinemaya vs. şeklinde sürdü.
Eşimle 33 yaşımda tanıştım onunla çok gezdik, vizesiz ülkelere gittik, depremden önce Hatay’a gittik aracımızla ama bitti bu sene hepsi.
Evet benim derdim bu çok saçma gelecek belki ama Roma, Paris, Yunan adaları, Berlin… Görmek istiyorum dünya gözüyle. Gel gelelim zor görürüm artık, çünkü 1 euro kabaca 30 tl
20 seneden fazladır asistanım, yöneticilerle çalışmaktan yoruldum biraz dinlendim iş aradım ve maaşı iyi bir yer buldum ancak mülakatta söylenen şeylerler görev tanımı tamamen zıt olduğu için işi bıraktım. Eşim bilgisayar üzerine çalışıyor kendisini geliştirmeye bakıyor ve maaşı 35.000 ucu ucuna geliyor ay sonu ve hep içeriden yiyoruz.
Benim yaşım nedeniyle iş bulmam zor, evimiz kira değil en büyük avantajımız o ama benim hayaller çöpte.
Arabamızı sattık yeniden alamadık, kuş kadar paraya gitti şimdi minimum 1 milyon arabalar. Hiçbişey olmuyor tek maaşla ben de dediğim gibi iş bulamıyorum ha diyince.
Gereksiz romantizm kasmak da istemiyorum sonuçta ülkede buz gibi bir barınma sorunu varken şanslı insanlardanız ama insanın yapmak istediklerini yapamaması içinde ukte kalıyor.
Ben de benzer duygular içerisindeyim. Eskiden farketmiyordum yas aldıkça insanın farkındalığı artıyor galiba. Aileme öfkeliyim sizinki gibi. Ha çok kötü anne babalar mıydı hayır ama annemin elalem ne der bakış açısı ile büyüdüm. Az bir saçımı tarasam süslendi deyip lad ederlerdi. Kız çocuğu olmayı sevemedim bir türlü. Ufak ufak şeyler ama genele bakımca kendim olamamış olmam beni üzüyor lise üniversite günlerime üzülüyorum mesela. İçimde yoğun bir keşke şöyle olsaydı kumseyi umursamasaydım vs oluyor. Bir de hep kendimi suçlayarak büyüdüm her olayda. Şimdi geriye bakimca suclama sıralaması olsa listeye en sondan giriş yaparım. Çocuktum yahu ne kadar suçlu olabilirim. Terapi almak iyi gelebilir ama ona başlamak cesaret istiyor. Kendimi anlatamayacak kadar yorgun hissediyorumHak vermiyor değilim böyle yazanlara ama bu bin nidin gizimiyrim ihihhi durumu değil, ben genel anlamda bu saydıklarımı yapamamak da dahil geçmişimde verdiğim kötü kararlardan ötürü pişmanım. Aileme verdiğim tavizlerden ötürü mesela. Sanki ömrümün 20 senesi yok. Bu nedenle yazdım aslında.
Bence gezmissiniz zaten 30 dan sonrası için benim de biraz bu minvalde konum var aynı sekilde aile baskısından kaçarak berbat bu evlilik yaptım şu an bosaniyorum 30 yaşındayım ve 2 çocuk var artık ailemi karistirmam kendime ama şimdi de çocuklar var gezemiyorum siz yine yapabilmiş siniz imkanlar el vermiş işin bu tarafına bakın bi ise girince de senede bir diğer yerleri de gezersinizMerhaba, sadece dertleşmek için yazacağım uzun süreli terapi dışında durumumdan bir kurtuluş yok çünkü. Çok büyük pişmanlıklar içindeyim arkadaşlarım, hepsi de geçmişteki seçimlerimle ilgili ve hem kendime hem de aileme inanılmaz öfkeliyim ama gel gör ki neye yarar. 44 yaşım bitiyor, evliyim iç sorunlarım ve hesaplaşmalarım dışında güzel bir hayatım var. Eşim ile uyumlu bir çiftiz, merhametli biridir ve sevip seviliyorum. Kedilerimizle günlerimiz geçiyor güle oynaya.
Beni kemiren geçmişte yapamadıklarım, yaşayamadıklarım ve bundan sonra da yaşayamayacak olmam.
Çok baskıcı ve okumasına rağmen ataerkil hatta cahil bir ailede büyüdüm, herşey yasaktı neredeyse herşey ya da babamın keyfindeydi diyelim. Sürekli manipülasyonla, hakaretlerle büyüdüm evden kavga gürültü eskik olmadı senelerce. Annem çalışmasına rağmen boşanmadı ben de 25 yaşımda ilk erkek arkadaşımla sırf aileden kaçmak için evlendim daha doğrusu babam tarafından itildim. Meğer daha kötü bir cehenneme düşmüşüm kısa süre sonra anladım ama geçti, ite kaka üç sene sürdürdüm ve aldatılmalarım sonucunda boşandım. Ailevi sorunlar, ksııtlamalar artarak devam etti 30’lara gelmiştim neredeyse ama sokağa iş dışı çıkmama izin yoktu çünkü dul kadındım laf olurdu.
Annemin ben sensiz yaşayamam bu evde ölürüm manipülasyonları babamın özgüvenimi yerle bir etmesi derken ben ne ayrı bir eve çıkmayı ne de hayallerimi kovalamayı düşündüm; hayatım işten eve arada denize, sinemaya vs. şeklinde sürdü.
Eşimle 33 yaşımda tanıştım onunla çok gezdik, vizesiz ülkelere gittik, depremden önce Hatay’a gittik aracımızla ama bitti bu sene hepsi.
Evet benim derdim bu çok saçma gelecek belki ama Roma, Paris, Yunan adaları, Berlin… Görmek istiyorum dünya gözüyle. Gel gelelim zor görürüm artık, çünkü 1 euro kabaca 30 tl
20 seneden fazladır asistanım, yöneticilerle çalışmaktan yoruldum biraz dinlendim iş aradım ve maaşı iyi bir yer buldum ancak mülakatta söylenen şeylerler görev tanımı tamamen zıt olduğu için işi bıraktım. Eşim bilgisayar üzerine çalışıyor kendisini geliştirmeye bakıyor ve maaşı 35.000 ucu ucuna geliyor ay sonu ve hep içeriden yiyoruz.
Benim yaşım nedeniyle iş bulmam zor, evimiz kira değil en büyük avantajımız o ama benim hayaller çöpte.
Arabamızı sattık yeniden alamadık, kuş kadar paraya gitti şimdi minimum 1 milyon arabalar. Hiçbişey olmuyor tek maaşla ben de dediğim gibi iş bulamıyorum ha diyince.
Gereksiz romantizm kasmak da istemiyorum sonuçta ülkede buz gibi bir barınma sorunu varken şanslı insanlardanız ama insanın yapmak istediklerini yapamaması içinde ukte kalıyor.
tatlımBen senin ailenden Hatri sayılır ev - yazlık vs miras kalacağını hatırlıyorum (eğer başka biriyle karıştırmadiysam).
Bu kadar karamsar olmana gerek yok
Ayrica son işinden 25 bin gibi bir rakam kazanıyordun. Benzer bir işte kötü olsa da tüm kış çalışıp, masrafların çıkınca kalan tüm parayla Euro alıp o parayı birkaç yıllık seyehat paran yapabilirsin.
Ben de düşük ücretler alıyordum geçen senelerde ama masrafımi kısıp cebimde kalan tüm parayla Euro alarak o saydığın ülkelerin hepsine gittim.
Bilet vs aşırı pahalı şeyler değil Ki, daha yeni Ocak ayına bir ülkeye bilet aldım gidiş dönüş 2800. Öncesinde Ekim ayında başka ülkeye bilet aldım 2400 (inanmayanlar icin ekran görüntüsü paylasabilirim)Eki Görüntüle 3296547
Aynı indirimden İsviçreli bir arkadasima bilet aldırdım, İstanbul gidiş Zürih varış , 800 liraya.
Yani aslında ne uygun biletler var. Seyehat etmenin ne ekonomik yolları var. En basiti - o tarihlerde ucuz bilet yoksa otobüsle Bulgaristan'a gidip oradan Ryan Air ile 8-10 Euro'ya Avrupa'nın her yerine uçmak bile bir seçenek.
Karamsar olup yakinmak bana saçma geliyor
tatlım
insan bir yerden sonra öğrenci gibi gezmek istemiyor
varsa hala öyle gezen 40 yaşında saygı duyarım ama sanmıyorum yani
not: ilk 19 yaşında sonu bu yaz olmak üzere proje kapsamlı avrupada cok çalıştım/okudum bu sürelerde de gezdim
tr'den direkt gezmek için gidip öyle de çok gezmişliğim vardır. italyaya isveçe ispanyada filan direkt t'den gidip gezdim mesela
ben de bu yaz dalaman-frankfurt uçtum mesela 1600 TL idi, sezonun tersine gelecek zamanlarda uzarsan yani mesela gurtbetçilerin geldiği zamanda sen gidersen ya da avrupanın noel paskalya okul tatili zamanlarında ters yöne uçarsan bilet çok da pahalı olmaz ben bu yaz 2 sefer gidip geldim -ama sezona göre ters istikametlerde uçtum herkes gelirken ben gittim yani -toplam bilet param sezon yönünde uçanların 1 bilet parası kadar ancak tuttu- daha bile uygun olabilir. ki hep 30 kilo bavulla uçtum eko biletler değil bunlar. öğrenciyken ryan airle, germanwingsle sırt çantasıyla da uçuyorduk.
şimdi benim ilaçlarım bile bi sürü yer tutuyor nasıl uçayım sırt çantasıyla? laptop ve taşınır bellekleri mecbur alacam yanıma remote çalışıyorum. başka daha bi sürü almam gereken şey oluyor yanıma...
öğrenci gibi gezmek istemiyorum dediğim gibi bn gerekirse gece iniyorsam şehre inip bavulu trenistasyonunda kilitleyip ya da sırt çantasıyla gezip tüm gün dolaşıp gece treniyle/otobüsüyle araba paylaşımıyla ertesi akşam bir başka yere geçerek, sandviç yiyerek, atıştırmalıkları hangi ülkede ucuzsa oradan alarak, kaldığım yerden yanıma sandviç yaparak, son gece h.alanında uyuklayarak filan geziyordum. ama o zamanlar 20 yaşındaydım.
şimdi 40 yaşındayım ve öyle bir enerjim yok
öyle bir zamanım da yok ki. çalışıyorum öyle h.alanında filan 3 kere gecelesem hasta olurum ve teslim etmem gereken dosyarı zamaında teslim edemem.
2. konu
eskiden işsiz de olsan vize çıkabiliyordu. şimdi bir dene bakalım çıkıyor mu? "eskiden" eskidi. onlar mazide kaldı.
ha ama uygun mu hala uygun aslında bodrumda tatil yapmaktan hala ama hala uygun...uyguna avrupada tatil yine de yapılabilir.
bu yaz ben viyana- salzburg (halstat)- münih- füssen (şatolar)- basel- colmar- strasbourg- köln- bremen -cuxhaven -hamburg yaptım.
sadece viyanaya tek gittim kalan yerlere annem ve kız kardeşimle gittik.
3 kişi belki 1500 euro ancak harcamışızdır uçak biletleri hariç. 12 gün. çünkü arada kuzenlerimde kaldık -yoksa holiday ınn'de filan kaldık. almanyanın 49 euro biletini kullandık, über kullandık diğer ülkelerde. avusturyada grup bileti kullandık. ben ingilizce ve almanca biliyorum bütün ulaşım vs. konularına önceden bakıp karar verdik. baselde her ayın ilk pazarı müzeler ücretsiz müzeleri öyle gezdik. gibi gibi
dil biliyorsan ve tr'den tek bir şehre değil de bileti uyguna alıp, 10-15 günlük programla gezersen bi sürü ülke ve şehir görmen hem de epey uyguna halletme şansın var avrupada -çünkü çoğu ülke küçük ve ulaşım imkanı çok. bir de paris gezeceğime colmarı tercih ederim (parise gittim 1 hafta kaldım) bilinen şehirler pahalı etrafta uygun başka bi sürü şehir var. hamburgla bremen bile konaklamada yarı yarıya. trenle 1 saat. 49 euro biletiyle tüm bölgesel trenler zaten bedava.
vizesiz yerlere neden soğuk bakıyorsunuz?İki konuda da haklısınız katılıyorum tamamiyle. Avrupa evet TR’den mesela saçma sapan pahalı olan Alaçatı’dan ucuz ama gidene kadarki kısmı var işte. Vize olabilse bileti uydurursun mesela kampanya kovalarsın falan ama vize alamıyoruz zaten benim gibiler baştan patlıyor.
Son paragrafınıza kahkaha attımvizesiz yerlere neden soğuk bakıyorsunuz?
bence belgradı düşünebilirsiniz -ben de düşünüyorum
gürcistanda şarap tadabilirsiniz bol bol
makedonyanın bile sofra şarapları acaip güzel
nedense sizden şarap sevebileceğiniz vibe'ı aldım
benim fikrim şu ki:
pariste mesela paris gibi hakketen öyle beyaz fransızların yaşadığı bölgelerde konaklayıp parisien yemek yiyip romantik paris yaşamak için çok ciddi para harcamak lazım...
yoksa parisin yarısı zenci, sokakları pis, metroları korkunç...
böyle şeyler muhatap olmadan gezebilmek yiyebilmek ve alışveriş yapmak için filan dediğim gibi güzel para harcamanız lazım -hoş eyfel kulesinin etrafı bile göçmen evsiz vs dolu yani....
hani haddim değil belki ama kısıtlı bütçeyle ben paris gibi paris yaşanacağını düşünmüyorum
ne biliyim eşiniz frankafonsa ve size seine kıyısında fransızca şiirler şansonlar okuyacaksa bilemedim ama
Aslında önerim her ay eşin hesabindan 3 bin lira tirtiklayip 100 Euro almak, yaz ayı geldiğinde de bin Euro'ya karı koca rahat rahat gezmeleri yönündeydi.tatlım
insan bir yerden sonra öğrenci gibi gezmek istemiyor
varsa hala öyle gezen 40 yaşında saygı duyarım ama sanmıyorum yani
not: ilk 19 yaşında sonu bu yaz olmak üzere proje kapsamlı avrupada cok çalıştım/okudum bu sürelerde de gezdim
tr'den direkt gezmek için gidip öyle de çok gezmişliğim vardır. italyaya isveçe ispanyada filan direkt t'den gidip gezdim mesela
ben de bu yaz dalaman-frankfurt uçtum mesela 1600 TL idi, sezonun tersine gelecek zamanlarda uzarsan yani mesela gurtbetçilerin geldiği zamanda sen gidersen ya da avrupanın noel paskalya okul tatili zamanlarında ters yöne uçarsan bilet çok da pahalı olmaz ben bu yaz 2 sefer gidip geldim -ama sezona göre ters istikametlerde uçtum herkes gelirken ben gittim yani -toplam bilet param sezon yönünde uçanların 1 bilet parası kadar ancak tuttu- daha bile uygun olabilir. ki hep 30 kilo bavulla uçtum eko biletler değil bunlar. öğrenciyken ryan airle, germanwingsle sırt çantasıyla da uçuyorduk.
şimdi benim ilaçlarım bile bi sürü yer tutuyor nasıl uçayım sırt çantasıyla? laptop ve taşınır bellekleri mecbur alacam yanıma remote çalışıyorum. başka daha bi sürü almam gereken şey oluyor yanıma...
öğrenci gibi gezmek istemiyorum dediğim gibi bn gerekirse gece iniyorsam şehre inip bavulu trenistasyonunda kilitleyip ya da sırt çantasıyla gezip tüm gün dolaşıp gece treniyle/otobüsüyle araba paylaşımıyla ertesi akşam bir başka yere geçerek, sandviç yiyerek, atıştırmalıkları hangi ülkede ucuzsa oradan alarak, kaldığım yerden yanıma sandviç yaparak, son gece h.alanında uyuklayarak filan geziyordum. ama o zamanlar 20 yaşındaydım.
şimdi 40 yaşındayım ve öyle bir enerjim yok
öyle bir zamanım da yok ki. çalışıyorum öyle h.alanında filan 3 kere gecelesem hasta olurum ve teslim etmem gereken dosyarı zamaında teslim edemem.
2. konu
eskiden işsiz de olsan vize çıkabiliyordu. şimdi bir dene bakalım çıkıyor mu? "eskiden" eskidi. onlar mazide kaldı.
ha ama uygun mu hala uygun aslında bodrumda tatil yapmaktan hala ama hala uygun...uyguna avrupada tatil yine de yapılabilir.
bu yaz ben viyana- salzburg (halstat)- münih- füssen (şatolar)- basel- colmar- strasbourg- köln- bremen -cuxhaven -hamburg yaptım.
sadece viyanaya tek gittim kalan yerlere annem ve kız kardeşimle gittik.
3 kişi belki 1500 euro ancak harcamışızdır uçak biletleri hariç. 12 gün. çünkü arada kuzenlerimde kaldık -yoksa holiday ınn'de filan kaldık. almanyanın 49 euro biletini kullandık, über kullandık diğer ülkelerde. avusturyada grup bileti kullandık. ben ingilizce ve almanca biliyorum bütün ulaşım vs. konularına önceden bakıp karar verdik. baselde her ayın ilk pazarı müzeler ücretsiz müzeleri öyle gezdik. gibi gibi
dil biliyorsan ve tr'den tek bir şehre değil de bileti uyguna alıp, 10-15 günlük programla gezersen bi sürü ülke ve şehir görmen hem de epey uyguna halletme şansın var avrupada -çünkü çoğu ülke küçük ve ulaşım imkanı çok. bir de paris gezeceğime colmarı tercih ederim (parise gittim 1 hafta kaldım) bilinen şehirler pahalı etrafta uygun başka bi sürü şehir var. hamburgla bremen bile konaklamada yarı yarıya. trenle 1 saat. 49 euro biletiyle tüm bölgesel trenler zaten bedava.
eğer gerçekten paris görmek amsterdam görmek ise olay bence de benelüks turları mantıklıAslında önerim her ay eşin hesabindan 3 bin lira tirtiklayip 100 Euro almak, yaz ayı geldiğinde de bin Euro'ya karı koca rahat rahat gezmeleri yönündeydi.
Evet Euro pahalı, ama küçük tasarruflarla, bazı şeyleri 'aldim' sayıp almayarak pekala birikecek bir rakam ayda yüz Euro.
Vize işi de şans işi, daha yeni zaten yurtdisinda okumuş ve uzun süreli shengeni olan babasının birlikte gidecekleri tatile sponsor olduğu KK arkadaşıma vize çıkmadı. Ama yine yakın tarihte çağrı merkezinde çalışan arkadaşıma Almanya vizesi çıktı (ki arkadaşım umudu olmadığı için kaçak gitme planları yapıyordu).
Su son yıllarda arkadaş grubumdan çoğu insanı avrupaya , avusturalyaya, ABD'ye gönderdim. Zor ama bir şekilde giden de çok.
Hepten umutsuz olmaya gerek yok.
Üstelik Tur ile giderse alma şansı daha yüksek
Hemen hemen istediği yerlerin çoğu Benelux turlarda var, onlar da ortalama bir haftalık turlar şöyle rakamlar veriyorEki Görüntüle 3296593
Sıkı takipçisi olup kampanya, erken rezervasyon indirimi de bulabilir . Turun parası kredi kartının asgarisinden uzun uzun aylarda ödenebilir .
Ya da konu sahibi sevmediği herhangi bir işe girip sadece üç ay çalışıp çıkabilir, onun parasıyla tür alabilir
Yani insan istesin, olmayacak bir şey yok ki.
Son paragrafınıza kahkaha attım
Parisi severim ama her yanı sidik kokuyor ve gaspçı dolu mide bulanmadan gezmek zor , son dediğiniz çok iyi
borç ödüyorsunuz sanırımEşim bilgisayar üzerine çalışıyor kendisini geliştirmeye bakıyor ve maaşı 35.000 ucu ucuna geliyor ay sonu ve hep içeriden yiyoruz.
evimiz kira değil en büyük avantajımız o ama benim hayaller çöpte.
borç ödüyorsunuz sanırım
zira aksi durumda
ev kirası ödemeyen ve çocuksuz bir çifte aylık 35.000 tl ucu ucuna yetecek
hatta içeriden yedirecek bir gelir değil bence
evet her şey pahalı, kriz var ve bundan herkes etkileniyor o ayrı konu
ha kirada otursanız ve çoluk çocuk olsa tabii ki imkansız bu paranın yetmesi
arabanız da yok ki araç masrafları, benzin parası falan düşünmek durumunda değilsiniz sürekli
çok fazla dışarı çıkıyorsanız, alkol sigara çok tüketiyorsanız yetmeyebilir
bu noktada harcamalara ayar çekmek gerekebilir diye düşünüyorum
siz de çalışacaksınız o haldeÇocuk yok, kedilerimiz var içki ve sigara kullanmayız ama yetmiyor çünkü bu para değil. Yoksulluk sınırı bu rakamlar, dün pazara gittim taze soğanın demetine 15 lira verdim, et, tavuk desen altın değerinde olmuş. Yetmiyor evet bulgur makarna yemedikçe yetmiyor.
Ev almak için mi aracı sattınız yoksa zaten eviniz var mıydı. Kira derdiniz yoksa eşiniz maaşı iyiymiş aslında siz asgari bile alsanız kenara bişeyler koyup 3 ay sonra bir ülke gezebilirsiniz erken alınca uygun turlar oluyorHak vermiyor değilim böyle yazanlara ama bu bin nidin gizimiyrim ihihhi durumu değil, ben genel anlamda bu saydıklarımı yapamamak da dahil geçmişimde verdiğim kötü kararlardan ötürü pişmanım. Aileme verdiğim tavizlerden ötürü mesela. Sanki ömrümün 20 senesi yok. Bu nedenle yazdım aslında.
Ev almak için mi aracı sattınız yoksa zaten eviniz var mıydı. Kira derdiniz yoksa eşiniz maaşı iyiymiş aslında siz asgari bile alsanız kenara bişeyler koyup 3 yansında bir ülke gezebilirsiniz erken alınca uygun turlar oluyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?