Aranizda kandirilmis gibi hisseden var mi?

Benim haberden anladığım ülkeden ülkeye değişiyor olmakla birlikte en az 100k alıyor olmaniz. Sevgilinizle evlenince kredi çekip ev alabilirsiniz. Sevgilinizin mesleği ne? ( bu arada ben uzun zamandır sizi burada tanıyorum ve çok takdir ettiğim bir kariyeriniz var.)
 
Evet, ben de kandırılmış hissediyorum. Ev araba almış olan da kendini güvende hissetmiyor. Çocuğuma yetebilecek miyim kaygısını her gün hissediyorum. Alım gücü okadar düşük ki, maaşlar kuş kadar kaldı. Herkesin hayalleri küçüldü, umutları tükendi, tatil yapmak artık çok lüks oldu, kres ve özel okul fiyatları aldı başını gitti, özel okullarda akademik kalite kötü, devlet okullarına versek çekinicez, artık çocuğumuzu evlendirirken tasarruflu davranıcaz, 2. Çocuğu yapsam bakabilir miyim kaygısıyla vazgeçicez. Hayat çok zor, yaşama sevincimiz kalmadı. Dışardan bakanlar da “aaa Trde herkes alışverişte, kocaman avm lerim kapısında kuyruk oluyor” diyor. Ahhh ah...
 

Yok 100k almiyorum maksimum 80 alıyorum şu an. Aslında ülke koşullarına göre iyi. Sevgilim sinema sektöründe o da benzer alıyor ama onun da iş garantisi yok.

Benim şikayet ettiğim aslında maaş düşüklüğü değil aslında tam olarak öyle olsa çok daha az alan bir sürü insana çok haksızlık etmiş olurum hiç haddime değil. Genel olarak bu güvencesiz iş ve sürekli çalışmak zorunda olduğun hiçbir değerinin olmadığı yaşam tarzımız.
 
Çok haklısınız
 
Ben sizden 5 yaş büyüğüm , benim yaşıt arkadaşlarımın çoğunun evi var, stajdan sonra neden avukatlık yapmadınız. İşiniz neden şehir şehir gezmenize neden oldu anlamadım açıkçası? Siz sanki iş konusunda doğru şeçimleri yapamamış gibisiniz
 

Hukuk fakültesini nefret ederek bitirdim tek sevdiğim ders insan haklarıydi bu yüzden strazburgda insan hakları masteri yaptım sonra da birleşmiş milletlere girdim. İşimi çok seviyordum ama Afrikada 3 sene calistiktan sonra tecavüze uğrayan çocuk görmekten kafayı kırıp turkiyeye dönmek istedim antepte is buldum biraz kafayı topladım depremden sonra yine benzer bir calisma temposunda kafayı kırdım istanbulda başka bir kurumda is buldum ama is güvencem yok yine de. Aihs ve uluslararası insan haklari hukuku, uluslararasi koruma, ab hukuku, proje yönetimi, politika geliştirme, izleme ve denetleme gibi alanlarda deneyimim var. Tihek vb bir sürü devlet kurumunda uzman olarak da çalışabilirim normalde ama benim profilimde birini almazlar. Ben Hukuk fakültesine turkiye 47.si olarak girdim ve her yoneticim bana performance exceeded gibi degerlendirmeler verdi. Ama ulkemizde yabanci kuruluslar haric is bulmama engel olan bir bakis var. Beni degil baskasini alırlar. Ve bu kadar çalışıp akademik ve profesyonel anlamda bir seyler yapip kendi ulkemde normal bir ise girip normal bir hayat surememek ama baska insanlarin bunu yapabilmesi beni artik sinir ediyor. Bilmiyorum yeterince açık oldu mu.
 
Son düzenleme:
Neden sen kendini kandirilmiş hissediyorsun?
Sanki sen birşey başaramadin mi elde edemedinmi?
Kusuruma bakma"sen" diyorum ,sitede az buçuk tanidiğim için .

Gurur duymaiisin kendin ile,ben duyuyorum senin adina .
Insan haklari avukati uluslar arasi çalişmiş binlerce insanlara faydan dokunmuş .
Multeci kamplarinda mücadale vermiş kocaman tecrübeler.
Boşver ev geç olsada olur
 
Bu durumu değerlendirirken üç şeyi göz önünde tutmak gerek aslında.

1-şans, kader
2-dönemin şartları
3-insanın tercihleri

1- Şans konusunda yapılabilecek bir şey yok. Ben de avukatım, avukat bir tanıdığıma birkaç ay önce mirasçısı olmayan bir müvekkili ev bıraktı mesela. Şansa örnek olarak bunu verebilirim.

2- Dönemin şartlarını da tek başımıza değiştiremeyiz. Ancak bu şartlara kendi tercihlerimizle adapte olabiliriz, fırsat kollayabiliriz. Millet 5 yıl önce %0,79 faiz oranıyla ev aldı. Şu an dönemin şartları ev, araba sahibi olmak için geçmişe göre çok çok zor.

3- Tercihler, değiştirebileceğimiz tek şey. Konut kredisinde faiz oranını indiremeyiz, konut, araba fiyatlarını da düşüremeyiz. Ancak benim fark ettiğim bir şey var: nasılsa her şey pahalı diye vur patlasın, çal oynasın yaşayan insan çok var. Sizin için söylemiyorum bunu. Çünkü sizin meslek durumunuz biraz daha farklıymış.

geleneksel yaşayan insanlar mal mülk edinmekte beyaz yaka dediğimiz kesime göre daha iyi ve mantıklılar. Kozmopolit bir çevrem var. Benim de beyaz yaka arkadaşlarımın içinde evi olan yok. Ancak mesela teyzem ve eniştemin arsası vardı yıllarca bir işe yaramadı. Sonra imara açılınca apartman yapıldı ve 4 tane daire düştü onlara. Bir beyaz yaka o arsaya para vermez, onun yerine yurtdışına çıkar gezer. Geleneksel yaşayan insanlarda gözlemlediğim, krediyle, borçla kendini zorlayarak ve kısıtlayarak da olsa derme çatma küçük bir evle veya arsayla başlayıp, şartları iyileşince daha iyisine geçiyorlar. bu devirde zank diye çıkarıp 7-8 milyonu bir daireye gömmek kolay değil. Onun yerine daha dandik bir evle bir süre idare edip sonra büyütmek şu an için daha mantıklı. He ben hayatı kaçıramam, öyle yaşayamam diyenler için yapacak bir şey yok. Dediğim gibi herkesin kendi tercihi
 
Seni siteden tanıdığım için samimi bir yorum yapacağım. Bazi insanlar böyle yanlış kararlar verirler bunlardan biri sensin. Biz de ailece böyleyiz mesela zamanında anneme görücü gelmiş geliri falan da güzelmiş ama annem memur olsun diye tutturmuş babamı almış. Diğer adam şu an burada çoğu kişinin bildiği sayılı zenginlerden olmuş babama zamanında bi akıl abisi ev alma gel sana dolmuş hattı alalım demiş. Şu an o dolmuş hattının sahibinin yatlari katları var şehrin her yerinde, bizim bi kuru evimiz oldu. Geleneği ben de devam ettirdim valla 34 yaşında çift maaşız, daha yeni 30 sene krediyle ev aldık. Buna da gerçi ev almak diyemicem yani 30 sene sonra ölmezsek bizim olacak. Bazı dönüm noktaları vardı, korktuk kaçırdık. Mesleki olarak yanlış yolda başlayıp yarıda kariyer değiştirdik. Birden fazla ülke değiştirdik vs vs. Oluyor yani.

Normal şartlarda senin en azından herkesin o ev aldığı dönemde 1+1 küçük şehirde bile olsa bi ev alman mumkundu. Sonra klasik krediyi kiracı öder, sen yeniden birikime devam eder evlenince de eşle daha büyüğünü alırdın vs. Ya da ilk başta mesleki rotani başla çizip farklı bir yerlere gelebilirdin. Toplamda bakınca çok şahane bi cv ye sahipsin. Senin yaşında tanıdığım herkesin evi var, çoğu senin kadar da kazanmıyordur ama işte evlenmişlerdir altın gelmiştir, çift maastirlar zaten, ekonomi böyle olmadan almışlardır. Kısmet mi derler şans mı yoksa fırsatları değerlendirememe mi bilemiyorum ki. Ben de arada düşünür üzülürüm yani baştan doğru ilerlesem nasıl olurdu acaba diye.
 

Ben sizin yorumlarınızı çok beğeniyorum bence haklısınız. Evet daha az paraya daha çok biriktiren genç yaşta evlenen geleneksel insanlar çok fazla. Beyaz yaka paradoksal bir şekilde daha fazla aldığı zaman bile daha çabuk harcıyor kesinlikle katılıyorum.

Ama o harcamalara sebep olan başka bir şey daha olduğunu düşünüyorum o da beyaz yakalilarin esnek çalışma saatlerinin insana zaman ve enerji bırakmaması ve bizi hizmet sektörüne bağımlı kılması. Her an ulaşılabilir olma zorunluluğu mesai kavramı olmaması vs vs.

Benim bir avukat arkadaşım evlendi ve gerdek gecesinde sözleşme yazdı. Ben gerçekten 10 kusur senedir hiç oh mesaim bitti şimdi gideyim şunu yapayım diyemedim çünkü ben kim köpek ki o telefonu acmayayim. Ben giderim yerime yenisi gelir. Yani böyle yaşamayan beyaz yakalı da vardır belki. Ama ben hep böyle gördüm. O durumda kim evlenecek kim çocuk yapacak. Ya bizim ofiste depremden sonra bebeği olan kadına çocuğu yolla ise geri gel dediler. Avukat arkadaşlarıma is başvurusunda çocuk düşünmüyorsun değil mi diye soran oldu. Biz de kendimizi özel zannede zannede ayrıcalıklı zannede zannede bunu yedik. Hayatımız is oldu ama bir fark ettik ki kovulsak 6 ay sonra ekmek yiyemicez. Şu an arabesklestirmis de olabilirim bilmiyorum biraz duygusalim.
 

Aşırı haklısın aslında.
 
Ben avukatlığı beyaz yaka olarak görmüyorum. Biz masa başı çalışmıyoruz. Bence biz işçi gibi bir şeyiz. Gerçekten beyaz yaka olan kişilerin maaşlarının iyi olup olmadığı tartışılır ancak işleri rahat cidden.

Benim bahsettiğim geleneksel yaşayıp genç yaşta mal mülk sahibi olan kişilerin de genelde çalışma şartları iyi değil zaten. Mesela sizin yaşlarınızda kuzenimin hem evi hem yazlığı var. Ancak araba tamircisi kendisi. Borcu harcı olduğu zaman hemen hemen her gün çalışıyordu. Şu an eskisi kadar kasmıyor.

Mesela daha 30 yaşına gelmeden ev alan avukat arkadaşım var ama nasıl aldı? Evlendi, ailesinin dubleks evini ayırdılar ve karısıyla bir katına yerleştiler. Bulundukları kat da 50-60 metrekare falan. Sonra biraz parası olunca esenyurttan ucuz diye ev aldı (ama yerleşmedi oraya). Sonra biraz daha biriktirince sattı. Şu an başka daire bakıyor. Ancak mesela maslakta 120 metrekare dairede kirada oturan arkadaşım da var. Onun arabadan başka bir şeyi yok. Maalesef şu an bulunduğumuz dönem böyle.

80 bin civarı geliriniz varmış. Sevgilinizin de öyleymiş. Güçlerinizi birkeştirince siz aslında ev alabilecek bir gelir grubundasınız. Pat diye 7-8 milyon olmaz ama zamanla o da olur. O yüzden o kadar ümitsiz olmayın. Bir de avukatlık serbest yapıldığı için istediğiniz zaman, istediğiniz yaşta kendi işinizi yapabilirsiniz. Hatta mevcut işinizi bırakmadan da ufak ufak yapabilirsiniz. Çevreniz de varmış. Başta sudan çıkmış balık gibi olursunuz ancak öğrenirsiniz. Sonuçta avukatlık ruhsatınız var. Hiçbir şey için geç değil.
 
Ben pandemi zamanında dogu afrikadaydim ve çok para kazanmiyordum malesef. Benim yaşımda çevremde ev almış hiçbir arkadaşım yok ev alabilen kimseyi tanımıyorum geniş bir çevrem var.

Benim cevremde +30 ustu cogunlugun evi var arabasi var genelde bi sekilde.
Ama şu onu begenmem bunu begenmem begendiklerime de param yetmiyor diyenler evsiz kaldi acikcasi.
Ev alanlar genelde oturmayacak bile olsalar ucuzundan bir seyler almislar.

Ev almaniz icin ülkede bulunmaniz ya da bir sehirde uzun sure yasamaniz gerekmiyor ki.
Benim tanidiklarim yurtdisinda yasarken sirf ev almaya Turkiyeye gelip basip parayi evi alip yazligi alip geri dönüyorlardi daha aldiklari evde bi defa oturmayan çok var.
Şuan fiyatlar cidden berbat bu arada ekonomi cok iyi diyorum sanmayin simdi ama fiyatlar bu kadar coşmadan önce kiraya vermelik ya da yatirim 1+1 2+1 alinmayacak gibi degildi. Bahsettigim pandemi döneminde istedigim evi almaya yetişememistim satilmisti daha ilan 10 gun once koyulmustu ona ragmen Yani resmen evler kapanin elinde kaldi bir ara suan kredi odemeleri cerez oldu haliyle. O ara firsat degerlendirenler kazancli cikti, cekimser kalanlar alamadi muhtemelen.
 

Evet doğru diyorsunuz keşke o tren geri gelse. Biraz aptallık etmişiz.
 
valla benim cevremde evli herkes öyle ya da böyle ev aldi. hiçbirinin de yuksek maaslari - harika bir kariyeri yoktu. cok ilginç ama biraz da düşük sosyoekonomik gruptan olmakla alakasi var. annem memur demissin ama annen iyi bir doktor:) baban da annene denk. yani egitimli ve varlikli bir ailede doğmuşsun. gayet güzel okullarda okumussun, yurtdışında yuksek lisans yapmışsın... hayata baktigin pencere "kendimi nasil gelistirebilirim / yuksek lisans nerede yapsam" penceresi. Daha düşük sosyoekonomik gruba mensup olanlar gibi "ulan bir ev alayim yarin kapiya konarim - acikta kalirim" penceresi degil. çünkü bu senin, ailenin ya da sosyal cevrenin gündemi degil çünkü zaten iyi egitimli - iyi kazanacak gruptasiniz.
Ama daha düşük sosyoekonomik gruplarda insanlar ortada kalmak nedir, yokluk nedir bildikleri için varını yoğunu mal mulk edinmeye harcar. evlenir mesela tum altinlarini bozdurup pesinat yapip araba alir. sonra birikim yapar arabasini da satar pesinatiyla kucuk ev alir, sonra borcu biter onu pesinat yapar, esten dosttan dolarla borc alir daha guzel ev alir... Bu arada da içlerinden cogu da rahatca yasamazlar. tatil yüzü görmeden, avm disinda guzel bir restorana gitmeden, kit kanaat yasarlar. Ama o malı da alirlar :)
benim yasitim arkadasimin 2 evi var mesela ikisi de istanbulda. ama sor yasadigi hayat nasil diye, maasin kadar kredi odemekten stres icinde gecen bir hayat.
cevremdeki genclerin evine giren para senin cevrendeki genclerin evine giren paranin yarisi kadarken benim cevremdeki cogu gencin evinin olup senin cevrendeki cogu gencin olmamasinin asil sebebi bu bence :))
isyan konusuna gelince tabii ki. hangimiz isyan etmiyoruz ki su ulkede bize reva gorulenlere?
ev konusunda da önümüz düğun zaten:) tüm eşi dostu sen davet et, annenler akrabalarina elden davetiye versinler :))
düğün takilariniza birikmisinizi ekleyip oturmayacaginiz bir ev alabilirsiniz. istanbuldan olmaz baska yerden olur. Tekirdag toki evleri ucuzdu mesela. icine de kiraci girer taksitlerin birazini o öder, birazini esin ve sen odersin. zaten zamanla enflasyona yenilir aylik ücretler seni yormamaya baslar. daha ileri tarihlerde de o evi satar pesinat yapar daha cici bir ev alirsiniz:)
falan filan. ev alamayacak bir geliriniz yok. ha tabii ki "neden bu kadar ugrasiyoruz en basit seyler icin bile" diyorsun
o konuda hepimiz katılıyoruz zaten
 
Son birkaç yılı saymazsak etrafımda benim yaşlarımda ya da biraz daha büyük olup ev almayanlar, kendilerini zora sokmak istemeyenler, aile evinde oturma rahatlığı içindekiler genel olarak. Ev alanların çoğu ilk önceliği eve verdikleri için aldılar. Ben de ilk evimizi alırken böyleydim, aileden gelen bir ev muhakkak olsun düşüncem vardı. Çok kısa sürede aldık, eşime kalsa uzardi o süreç. Erkenden ev aldığımız için sonrasında yatırım yapacak fırsatımız da oldu. Gelirimiz belli bir seviyenin üstünde ama öyle olup da yine bir şey yapmayan arkadaşlarımız var. Başta o treni kaçırsaydik bugün bizde ev almak artık hayal diyecektik. Şimdiden sonra da bazı şeyler zor ama imkansız değil.
Kendimizi kandırılmış hissetme kısmında haklısınız ama bu ev alma, yatırım yapma işleri de biraz önceliğe, doğru kararlara göre değişiyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…