-
- Konu Sahibi sepetteki_son_curuk_elma
- #101
ben yaşının küçük olmasına verdim..hayat ezmemiş bizi ezdiği gibi henüz:)Konu sahibinin ne kadar nankörce bir düşünce içinde olduğunu anlamamış gibi yapmasın kimse.
kadın ses etmeden çatır çatır yatırsın diyorsunuz..yatırsın no problem..zaten almanyaya göç etmiş bir ailenin çocuğu,iyimser bakıyoruz,eski kafalı anne baba,vicdanen yada her ne ise veriyor..bizim hayatlarımızda harcandı ama veren yok yetinmiyoruz..yetin diyorlarKonu sahibi, geçmişini okuduktan sonra başka gözle değerlendirdim. Evli olup olmadığı bizi ilgilendirmiyor. Bunun üzerinden bel altına vuranları da kınıyorum.
Temel soru şu: Bir evebeyn çocuğunun geçimini ne zamana dek üstlenmek zorundadır?
a. 18 yaşına kadar (Avrupai bireyselci yaklaşım)
b. Evlenene kadar (Geleneksel Türk yaklaşımı)
c. Öğrenimini tamamlayıp bir meslek edinene kadar
d. Geçimini sağlayacağı bir iş tutana kadar
Şahsen ben bu soruda c seçeneğini işaretliyorum. Bu anne de çocuk reşit olana kadar maddi manevi çocuğu sahiplenmemiş ki şu saatten sonra yaptığı yardım da vicdanını susturma çabası. Konu sahibi de bundan faydalanıyor ama huzursuz.
Özel okulda okumasaydı diyenler olmuş. O okul belki diğer okullardan daha iyi eğitim-öğretim sunan bir okuldu. Konu sahibi de başarılı bir öğrenciymiş. Neden kimse bunun üzerinde durmamış? Anne baba çocuğu bildiğin harcamış. "Anneannesinin evinde otursaydı" nedir ya? Annesi çocuğa bir bakıcı bulmuş öpsün başına koysun der gibi... Annesi babası nerelerdeydi acaba? Konu sahibi babasından yardım beklemekte de haklı.
Yani ne ilginç insanlarsınız anneniz babanız sizi aramasın sormasın ama hesabınıza asgari ücretin azıcık fazlası yatırılsın, sonra da geri ödeyeceğiniz üzerine basa basa söylensin, problem yok, öyle mi?
Herkes kendisine verilenle yetinmek zorunda değil. Konu sahibi de ne kendisine verilen eğitimle, ne yaşam kalitesiyle, ne "evlenmeden asla" boyunduruğuyla, ne de yetinmesi beklenen anne-baba ilgisiyle yetinmiyor.
Konu sahibi, geç
mişini okuduktan sonra başka gözle değerlendirdim. Evli olup olmadığı bizi ilgilendirmiyor. Bunun üzerinden bel altına vuranları da kınıyorum.
Temel soru şu: Bir evebeyn çocuğunun geçimini ne zamana dek üstlenmek zorundadır?
a. 18 yaşına kadar (Avrupai bireyselci yaklaşım)
b. Evlenene kadar (Geleneksel Türk yaklaşımı)
c. Öğrenimini tamamlayıp bir meslek edinene kadar
d. Geçimini sağlayacağı bir iş tutana kadar
Şahsen ben bu soruda c seçeneğini işaretliyorum. Bu anne de çocuk reşit olana kadar maddi manevi çocuğu sahiplenmemiş ki şu saatten sonra yaptığı yardım da vicdanını susturma çabası. Konu sahibi de bundan faydalanıyor ama huzursuz.
Özel okulda okumasaydı diyenler olmuş. O okul belki diğer okullardan daha iyi eğitim-öğretim sunan bir okuldu. Konu sahibi de başarılı bir öğrenciymiş. Neden kimse bunun üzerinde durmamış? Anne baba çocuğu bildiğin harcamış. "Anneannesinin evinde otursaydı" nedir ya? Annesi çocuğa bir bakıcı bulmuş öpsün başına koysun der gibi... Annesi babası nerelerdeydi acaba? Konu sahibi babasından yardım beklemekte de haklı.
Yani ne ilginç insanlarsınız anneniz babanız sizi aramasın sormasın ama hesabınıza asgari ücretin azıcık fazlası yatırılsın, sonra da geri ödeyeceğiniz üzerine basa basa söylensin, problem yok, öyle mi?
Herkes kendisine verilenle yetinmek zorunda değil. Konu sahibi de ne kendisine verilen eğitimle, ne yaşam kalitesiyle, ne "evlenmeden asla" boyunduruğuyla, ne de yetinmesi beklenen anne-baba ilgisiyle yetinmiyor.
Arkadaş biz okulu nasıl bitireceğiz, aman uzamasın, aman alttan ders kalmasın, aman fazla para harcamayalım diye nelere katlanalım, yurt köşelerinde elalemin kahrını çekelim de ileride ailemize yük olmayalım, "kaç yaşına geldin halen para yiyorsun" lafı duymayalım diye uğraşalım, daha yeni reşit olmuş biri gelsin böyle bir konu açsın. Kayınvalideden de para geliyormuş bu arada, sadece anneden değil. Yahu millet asgari ücretle geçinmeye çalışıyor bu ülkede, bunlar kalkmış 2000 TL+ kendi kazandıkları "3-5 kuruş" ile yaptıkları şeylere bak, gelip burada açtıkları konuya bak. Yazık, sadece yazık. Bu ülkede ne insanlar var, ben utanırım onun yerinde olsam. Kimse kusura bakmasın.ben yaşının küçük olmasına verdim..hayat ezmemiş bizi ezdiği gibi henüz:)
Ya tabii 30 yaşına kadar okuyarak yırtamaz ama atıyorum 22 yaşına kadar üniversiteye başlayamamış çocuk almış olduğu lise öğrenimi ile başının çaresine bakmak zorunda.Yahu zaten ''evlenmeden asla'' boyunduruğuyla yetinmese sorun yoktu. Evlendiği zaman C ve D şıkkı doğrudan elenmiş oluyor.
Aileler evlenen çocukları üniversite bitirene kadar yardım yapmak zorunda mı? O halde 30 yaşında üniversite okuyacağım dedi kızı, para yollaması mı lazım?
Her seçim ile bir şeylerden vazgeçiyoruz. Konu sahibi evlendiyse ailesinin çocuğu olarak bakılması gereken biri olmaktan vazgeçiyor. Artık bağımsız bir birey oluyor.
Konu sahibi evlenmediyse durum değişir. Ama hala annemin lüks istekleri yazmasını komik bulurum.
Ya tabii 30 yaşına kadar okuyarak yırtamaz ama atıyorum 22 yaşına kadar üniversiteye başlayamamış çocuk almış olduğu lise öğrenimi ile başının çaresine bakmak zorunda.
Bu algoritmayı birbirinden bağımsız koşullar olarak yazmıştım. Yani c diyorsam evlenmesi ya da evlenmemiş olması önemli değil.
Hem evlenmeden aynı evde yaşamak da bir "sütten kesme", "evlatlıktan reddetme" sebebi olabiliyor. Belki de bunu gözeterek evlenmiştir evlendi ise.
Şöyle de olabilir: Kadın haftada 2-3 gün çalışıyordur. Konu sahibinin gözüne para çok görünüyordur.b) Annemin 1 günde saatlik iş ücreti 350 euro dedi. İnanılmaz saçma olduğu için diyelim ki günlük olsun, bu da imkansız. Abartı dahi olamaz.
Konu sahibi bugünlerde stresli olduğu için annesinin ciddi ya da şaka babındaki sözleri onu kaygılandırıyor, zoruna gidiyor.a) Yazılım, bilgisayar vs okumak istiyoruz diyor konu sahibi. Başarılı bir öğrenciymiş ve dershaneye gidiyormuş. Ama ikisi de çalıştığında 3000 lira gelir hesap edip ben annemi nasıl tatile göndereceğim diyor. 5 yıl sonrası için yapıyor bu hesabı.
Buna katılıyorum.c) Evli mi birlikte mi yaşıyor belli değil. Bunlardan birini daha sempatik gözükmek amacı ile değiştirmiş. Diğer konularda da öyle yapmış olabilir gibi geliyor bana.
Annenin birikmiş düşüncesizlikleri konu sahibini doldurmuş ve ufak detaylar bile gözüne batar hale gelmiş.d) Anne güya umursamaz ama aslında inatla para gönderiyor, geldiğinde bir perdeye bile üzülüp hemen taktırıyor. Aynı zamanda şuna ihtiyacın yok diyor, cimri. Bu nasıl oluyor?
e) Eş annenin gönderdiği 1000 liraya teşekkür etmiyor da, bir de bu konuda söyleniyor.
Bunlar bence de lüks değil. Kadının bir de eşi var, o cephede işler nasıl bilemiyoruz. Ama konu sahibi her ne kadar hatırı sayılır bir geliri olsa da bu geliri her an kaybedebilecek gibi hissediyor. Okul için gönderdiği paranın lafını ede ede kıza okulu bıraktırmış.f) Kadın yurtdışı tatili demiş, yağlarımı aldıracağım demiş. Buna lüks istek diye sinirlenmiş konu sahibi. Kim bunları yapabiliyor diyor. Günde 350 euro nun yarısını kazanan biri bile yılda 5 kere tatile gider, 5 kere de ameliyat olur.
Şöyle de olabilir: Kadın haftada 2-3 gün çalışıyordur. Konu sahibinin gözüne para çok görünüyordur.
Konu sahibi bugünlerde stresli olduğu için annesinin ciddi ya da şaka babındaki sözleri onu kaygılandırıyor, zoruna gidiyor.
Buna katılıyorum.
Annenin birikmiş düşüncesizlikleri konu sahibini doldurmuş ve ufak detaylar bile gözüne batar hale gelmiş.
Bunlar bence de lüks değil. Kadının bir de eşi var, o cephede işler nasıl bilemiyoruz. Ama konu sahibi her ne kadar hatırı sayılır bir geliri olsa da bu geliri her an kaybedebilecek gibi hissediyor. Okul için gönderdiği paranın lafını ede ede kıza okulu bıraktırmış.
Anneler gelişim yıllarında birlikte olmayacakları, okutamayacakları çocukları doğurmamalılar. O zaman evlatlar da bu kadar ukteyle dolmaz, bu kadar manevi açlık çekmezler.
Bende 19 yaşımda kaçarak evlendim. 3 yıllık evliyim suan 2 yasında kızım var,hiçte pişman değilim,Ayranınız yok içmeye, Mercedes'le gitmişsiniz evliliğe resmen yani.
Arkadaşım sen daha çocuksun, biliyorsun değil mi? Niye bu kadar acele ettiniz ki evlenmek için? Altı aylık ömrün kaldı da hadi bunu da yaşayayım dediğin için mi evlendin yoksa, nedir yani? Annene de yazık, sana da, eşine de. Hepinize toptan bir yazık yani.
En kısa sürede çocuk da yap, onu yapmak için nasıl bu kadar geç kaldınız anlamadım.
Hayat arkadaşım can yoldaşım derler evlilerKonu sahibi evli değil çünkü hiç kimse evlendiği birine hayat arkadaşım demez.
Ben 19 yaşında olduğunada inanmıyorum diğer konularınada baktım hiç 19 yaşında birinin cümlelerine benzetemedim. Yorumları hatta cinsellik üzerine olan yorumları kırk yıllık evli barklı biri gibi.
Dışardan niye bitiriyorlar okulu onuda anlamadım. İkisininde işi gücü yok normal okula niye gitmemişler?
Hıı annem devlet okuluna geçince para vermeyi kesti demişti peki o zaman şimdi neden ısrarla para gönderiyormuş annesi. Annenin okulamı garezi varmış yani?
Birde şu internet üzerinden ne iş yapıyorlar çok merak ettim ben.
Merhabalar hanımlar, benim derdim biraz da geleceğe yönelik.. hayat arkadaşımla ben evden pc başından çalışıyor bir yandan da üniversiteye hazırlanıyoruz. Şu an lise sonu okuyoruz açıktan kısmetse bilgisayar yada yazılım üstüne okuyup kendimizi geliştirmek istiyoruz. annem yurtdışında çalışıyor, sağolsun ayda 1000 - 1100 kadar para gönderiyor, kayınvalidem de 1000lira gönderiyor. Babalardan ayrı olduğundan annelerimiz malum babalar bizi de boşamış olacak ki ayrılırken herhangi bir destekleri yok.. biz de 3 , 5 kazanıp geçinmeye çalışıyoruz. kayınvalidem ev kredisi çekti onu ödüyor bir yandan da bize para gönderiyor sağolsun. annemle ne zaman konuşsak skypedan sürekli konuyu buna getiriyor, ben de ev alırdım ama sizr gönderiyorum diyor zamanı mıydı diyor. anne o da yolluyor sağolsun şimdi almasa ne zaman alacak her gün yükseliyor daire fiyatları biz ne karışırız diyorum yok dinlemiyor .. e eşim de duyuyor haliyle. yanyanayken de hiç çekinmiyor söylüyor, sürekli gönderdiği paranın baskısını kuruyor üstümüzde. haftasonu bile çalışıyorum, çok yoruluyorum falan diyor yahu tamam yorulursun anlarım doğrudur ama ne yapabilirim ki? Ne gelir elimden yani? bırak işi mi diyeyim? Hayır her şeyi geçtim annem aşırı derecede pinti karakterde birisi ( yalnızca bana karşı ) türkiyeye gelirken tonla alsveriş yapar, kilimcinin kör oğluna varanadek viskiler taşır bavulunda. ama yazın hararetimi alsın diye bira almışsam dolapta duruyorsa eğer. Yeminler etmemi ister tekrar almamam için, bu eve bi daha içki girmesin günah der kendi löp löp içerken problem değildir .. son dönemde de şu moda oldu bi kaç aydır, ben iş başı yapınca onu tatile gönderecekmişim yılda en az iki defa bi kaç haftalık .. yağlarını aldırıp estetik yaptıracakmışım ..ben onun gönderdiği parayla yurtdışına mı çıkabiliyorum anlamıyorum ki.. insan çocuğuna para verdi diyw karşılığını bekler mi ? Bir tek benim annem mi böyle yoksa ben mi abartıyorum? Eşim ben iş sahibi olduğumda maaşımın yarısının anneme gideceğini söylüyor ..yalanda soylemiyor gerçi anneme kalsa öyle de olur.. böyle bir baskı altında hisseden benden başka kimse var mı ? Ben fesat falan mıyım benim dışımda herkes annesinin estetik ameliyatlarını karşılayıp senede en az 2 kez onu tatile yolluyor mu ?? Benden böyle beklentileri olmaması için ne yapabilirim? Şimdiden teşekkür ederim..