Ergenliğim geldi aklıma, 15 yaşlarında filandım, otu püsürü yazdığım, karikatür çizimleri yaptığım bir çeşit günce gibi eskiz defteri gibi karman çorman bir defterim vardı. Ve annem onu okumuştu. Gelip bana hesap sormuştu boş bulunup. O zaman delicesine sinirlenmiş, çok kızmıştım ona, ama şimdi bir evlat sahibiyim ve anneme yarı yarıya hak veriyorum.
Şöyle ki, okumasını haklı buluyorum, çünkü hemen hemen hiçbir şeyimi anlatmazdım ve asi bir ergendim. Neler yaşadığımı, yaşadığım şeylerin ne kadarının kabul edilebilir, ne kadarının benim için tehlikeli olabileceğini (Atıyorum hani 40 yaşında bir tiple takılıyor olsam vb. ya da uyuşturucu denemesi gibi şeylere bulaşsam gibi) anlaması ve takipte kalması açısından haklı. Ama oturup basit bir sevgililiğin ve birkaç ufak yalanın hesabını sorması açısından haksız.
İleride çocuğum günlük tutsa, gizlice okurum. Ama kalkıp da hesabını sormam.
Bu şekilde oturup annenizle konuşun bence; "Seni anlıyorum anne, belki büyük hatalar yaparım endişesiyle, doğru yerde müdahale edebilmek için annelik güdüsü ile güncemi okudun, yaşım 22 olmasına karşın senin küçük kızınım hala gözünde, anlıyorum; ama gelip de bunun hesabını bana sorman, bu kadar basit bir konuda beni utandırman, esas benim sana olan güvenimi sarstı. Biz anne kız olarak bu tip şeyleri rahatça konuşabilmeliyiz. Esas ben sana, günlüğümü okumana, özelime girip bunu bana karşı kullanmana çok kırıldım" diye.
Canınızı sıkmayın, sevgiliniz de iyi birisi ise, gelecek görüyorsanız böyle saçma bir olay yüzünden zihninizi bulandırmayın.