Alman ailelerinin çocuklarına davranışları

afroditt

MeLiSa
Kayıtlı Üye
10 Eylül 2011
417
6
*** Anne / baba okula çocuğu ile birlikte gidiyor, tanıdığı tanımadığı her gördüğü veliye selam verip gülümsüyor ''günaydın'' diyor. Çocukta bunu öğrendiği için aynı davranışta bulunuyor.Ya biz ne yapıyoruz?


***Sınıfa asla girmiyor, öğretmene çocuğunun yanında çocuk hakkında olumsuz hiç bir şey söylemiyor. Ya biz?


*** Okuldan çocuklarını aldıklarında onların yerine çocuğunun çantasını taşımıyorlar.


***Yağmur yağıyordu, annenin elinde şemsiye vardı ama çocuğu ıslanmasın diye anne çocuğunun başına şemsiye tutmadı, yağmurluğunun kapşonunu kapat demedi, onu şemsiyesini açması için uyarmıyordu. Ya biz bu durumda ne yaparız?


*** Apartmandan dışarı çıktım. 4 yaşlarında bir kız çocuğu pazar günü bisikleye biniyordu. Beni tanımıyordu. Bana selam verdi, ayaklarında değil terlik çorap bile yoktu. Ayakları bisikletin pedalında değil yerdeydi. Vee benim üstümde yağmurluk vardı. Hava sıcaklığı 18 C ydi. Siz bu çocuğun ailesi olsaydınız ne yapardınız?

YERE BASAN ÇOCUK TOPRAĞA ENERJİSİNİ BOŞALTIYOR.

BİZ; ÇOCUĞUM KARNIN AĞRIR, YERE BASMA, ÇORABINI GİY, AYAKKABINI GİY, AYAĞIN KİRLENDİ, GİBİ BİR SÜRÜ NEGATİF SÖZLER SÖYLEMEZ MİYİZ?

*** Çocuklu aileler apartmanların genelde giriş katında oturuyorlar. Apartmanın bahçesini çocuk bahçesi niteliğinde düzenlemişler.
*** Çocuk parkları bomboş. Mahallede sanki hiç çocuk yaşamıyor gibi...ACABA NEDEN? ÇOCUKLAR PARKA DOYMUŞ.
Çok saygılılar. Komşuyu rahatsız edecek koşturma, bağırma yok. çocuk çekirdekten bu toplumsal kuralı alarak yetişiyor.

***Markete gidiyorsunuz. Çocuğun elinde de kendi boyunda bir market arabası. O da ihtiyaçlarını alıp arabaya koyuyor. Kasada aldıklarının parasını kendi ödüyor.

***Çarşıya gittik. Park etmiş bir bisiklet, bisikletin de arkasına bağlanmış bir bebek arabası vardı. Bildiğimiz bir bebek arabası değildi. Ana kucağının biraz daha yükseğini, tekerleklisini ve çevresinin pencere gibi plastik bir malzeme ile kaplanmış biçimini hayal edin.
Biz olsak ''çocuk ağlar'', diye düşünüp, değil bisiklete binip çarşıya gitmek, öyle bir çocuk pusetine çocuğumuzu koymayız. Yerden soğuk gelir, ya araba çarparsa... Bir sürü kaygı ve endişeler duyarız. Toplum olarak çok mu kaygılarımız korkularımız var acaba?

Oysa anne hem sporunu yapıyor, hem alışverişini, hem de çocuğu hava alırken belki de çocuk açık havada gezerek uyuyor, mamasını iştahla yiyor.


*** Yolların kenarı bisikletliler için ayrılmış. Asla araçlar bu yolu kullanamıyor. Anne ve çocuğu yan yana bisiklete binmiş geziyordu. Çocuk 5 yaşında kadardı ve iki tekerlekli bisikleti usta bir sürücü gibi kullanıyordu. Türk ailelerinde kim çocuğu ile bisiklete binip geziyor?

***Hollandaya gezmeye gittik. Ben diyeyim 20 bisikletli, siz deyin 30 bisikletli. Kimi 60 yaşında, kimisi 6 yaşındaydı. Sanırım bunlar bir aileydi. Öylesine neşeli bisiklete binerek çevreyi geziyorlardı ki, hayran olmamak elde değildi. Onların enerjisi, neşesi bana da yansıdı. Yaya üst geçitinin bisikletler için ayrılmış yerinden yürüyerek bisikletlerini sürerlerken enerjileri bana yansıdı.
Kim istemez büyük küçük tüm aile bir bisiklet turunu. Ama Türkiyede bisikletliler için ayrılmış yol hangi illerde var? Parmaklarımızın sayısı kadar bile yok.

***Çocuklar böylesine bağımsız yetişince bu durum yaşlılığa da yansıyor sanırım. Merdivene benzer bir wolker ile yaşlılar kendi alış verişlerini yapıyor, yürüyorlar. yorulduklarında wolkerın üstündeki oturma yerine oturup dinleniyorlar.

Peki biz yaşlandığımızda ne yapıyoruz?

Dizimiz ağrıyor diye otururuz, yağmur yağıyor diye dışarı çıkmıyoruz.

ÇOCUKKEN AİLEMİZE BAĞIMLI İKEN YAŞLANINCA DA ÇOCUKLARIMIZA BAĞIMLI OLURUZ.


PEKİ SİZCE NEDEN ÇOCUKLARIMIZ HENÜZ EMEKLEDİĞİNDE ONU hemen üstün kirlendi, mikrop var, gibi bir sürü tehlikelerden uzak tutmaya çalışıyoruz?

AYAĞA YENİ KALKTIĞINDA KOLTUĞA ÇIKMAYI HEDEFLEDİĞİNDE NEDEN KENDİMİZ KOLTUĞA KOYUVERİYORUZ? onun bu çabasını engelleyip, işi başarma zevkini yaşatmıyoruz?

NEDEN YERE DÜŞEN ÇOCUĞU HEMEN KOŞUP YERDEN KALDIRIYORUZ? Dolayısı ile ağlamasına neden oluyoruz.

İŞTE TAAA 6. AYINDA büyüklerimizden gördüğümüz gibi yetiştirmeye devam ederek ONLARI BAĞIMLI, KENDİNE GÜVENMEYEN bireye dönüştürüyoruz.


*** Sonuçta Türk ailelerinin çocuk yetiştirme teknik ve yöntemlerinde yaptığı yanlışlar sayesinde çocukların ailelerine daha bağımlı, özgüvenlerinin yüksek olmadığı, toplumda saygılı bilincinin her geçen gün iyiye değil daha geriye gittiği bir gerçektir.



ÜNİVERSİTEYE GİDEN ÇOCUĞA BİLE YETŞTİN GÖZÜ İLE BAKILMAMAKTA, ONUN YERİNE EVİ TUTULMAKTA, ELEKTİRİK, SU BORCU ÖDENMEKTE, SINAVLARINDA YEMEKLERİ YAPILMAKTA, BEKAR EVLERİ TEMİZLENMEKTEDİR.

*** AYRICA SON ZAMANLARDA TOPLUMUMUZDA ''ÇOCUĞU SERBEST YETİŞTİRMELİYİM'' ANLAYIŞI AİLELERCE YANLIŞ ANLAŞILMAKTA, HER İSTEDİĞİ YAPILMAKTADIR.



****OYSA BURADAN ANLAŞILMASI GEREKEN BAĞIMSIZ HAREKET ETMEYİ ÖĞRETMEKTİR.

KENDİNE GÜVEN DUYGUSU GELİŞMİŞ, HER TÜRLÜ ZORLUKLAR KARŞISINDA AYAKTA DURABİLEN GENÇLER YETİŞTİRMEK,

ALINTI
 
Bu kıyaslamaları bir türlü anlayamıyorum. Neden sürekli Türkiye ve Türklerle başka ülkeler kıyaslanıyor?
Neden kendi yaptıklarımızı bir türlü beğenemiyoruz?
Öyle bir yazılmışki sanki Türk çocukları Alman çocukları kadar zeki-düzenli-çalışkan olamaz, oysaki Türkiye'den bu şartlar altında ne gençler çıkıyor hepimizde biliyoruz.
Ben kesinlikle Avrupa'daki çocukları tasvip etmiyorum, birebir gördüklerim yetti bana zaten.
Almanya'da yaşayan tanıdıklarımız var Alman asıllı, sigaradan dolayı prematüre doğan bebeği beşikte çatlayana kadar ağlatırlardı, neymiş sallamaya ve kucağa alışmasınmış, bence sefkat bu değil, şimdi kocaman oldular, yemek ve sağlıklı beslenmek nedir bilmezler, davranışlarına dikkat edemezler, övdüğünüz Alman çocuklarıyla birebir görüşüyorum ben, ama tek bir Türk kardeşimin tırnağına değişmem emin olun.
Belki hepsi aynı değil diyeceksiniz ama Türk ailelerinde hepsi aynı değil, çocuğunu pırlanta gibi yetiştiren yığınla aile var Türkiye'de...
 
bencede yaa ne ki bu alanlara övgü türklere küfür eder gibi cok özeniosa herkez öle yetistirir isteyen istedigi gibi bizim de kendimize özgü duygulrla insaniyet duygulariyla yetistrios
 
En iyi anneler Turk anneleri Onlar 16 yasindan sonra umursamiyorlar kendi hallerime birakiyorlar. Turk anneleri omru yettigince cocuguna destek olur, uzuntusunu sevincini derdini paylasir.
 
bu kıyaslama neden yapılmış acaba türk anneleri dünyanın en şefkatli ilgili ve duyarlı anneleri çünkü biz akdeniz insanıyız sıcakkanlıyız suç mu bu avrupa halkı ile türk halkını kıyaslamayın ve de küçük görmeyin bizde annelik ölene kadar onlarda doğana kadar fark burda işte
 

tüm anneler aynı kutsallıktadır kimse kimseden daha ii die bişe yok!!
 
bence çok güzel kıyaslama yapan bir alıntı yazı olmuş. Tabiki her anne kutsal ve kendi kültürü ve bilgisi doğrultusunda çocuğunu yetiştirir. Yurt dışında yaşayanlar ya da yurt dışında bir dönem bulunmuş olanlar da benzer gözlemlerde bulunmuşlardır zaten, yazının türk annelerinin çocuk yetiştirme tarzını kötülediğini düşünmüyorum. Biz Türkler daha çoşkulu daha bağlıyız çocuklarımıza ama sevdim mi içimize sokasımız gelir çocuklarımızı, yerdim mi yerin dibine, tamamen kültürel bir farklılığımız bu.Hep dikkat etmişimdir siz de görmüşsünüzdür hava alanı bekleme salonlarında beklerken bizim çocuklar sürekli bir bağrış çağrış koşuşturma içindedir, anneler arkasından bağırır gel buraya, gitme oraya diye alman yada ingiliz annelerin çocukları ise ne kadar çocuğu varsa yanına toplamıştır, kendisi kitabını okur, çocukları ya sessizce elindeki arabayı sürer dizinin dibinde yada bi oyuncak dergiyle meşguldür tabi bu durumların istisnaları da vardır, genel bir gözlemim sadece...
 

yazımı anlaşılması gerektiği gibi anlamışsınız size tamamen katılıyorum :)
 
Kiyaslama guzel de, bizim cocuklarimizin hic mi iyi yani yok? Yani yazi tamamen tarafsizsa, bizim cocuklarimiz cok kotu, onlarin cocuklari cok iyi demis hep. Dogrudur, ama birazcik ta bizim cocuklarimizdan ve biz annelerden guzel ornekler verilseydi daha iyi olurdu.
 

buradaki kıyaslama bizim çocuklarımıza değil
yetiştirme tarzına yapılmıştır.
 
buradaki kıyaslama bizim çocuklarımıza değil
yetiştirme tarzına yapılmıştır.

Evet. Haklisiniz. Ozur dilerim. O zaman biz cocuk yetistiremiyoruz, onlar yetistirebiliyorlar gibi sonuc cikmis. Yaziyi ben de begendim de eksik gibi. Bize haksizlik yapilmis. Nasil bizim ulkemizdeki her anne ayni degilse onlarda da ayni degil. Yani yazidaki maddeler hepsi icin gecerli degil bence. Bazi alman aileleri oyleler, bazilari degiller. Ben yurtdisinda yasiyorum, almanya degil ama esim alman. Ve cevremizde her milletten insan var. Bulgar bir arkadasim cok serttir mesela. Iki yasindaki oglu asla bebek arabasindan inmez, asla ortalikta gezinmez. Yemegine ellemez ustum kirlenecek diye. Tunuslu bir komsumuz var, o nu da ne zaman gorsem 9 yasindaki kiziyla vakit gecirir, yuzer, bisiklete biner falan. Bir de arap arkadasim var, dort yasindaki oglunu cok sey istiyor diye herkesin icinde dovdu ki ben bile bakamadim ve mesafe koydum arama. Fransiz bir anne de en kucugu iki en buyugu alti yasindaki uc cocugunu birakti babasina, fransaya gitti calismaya ki esi burda iyi kazaniyor ve hizmetci bakiyor simdi cocuklara. Yani onlar da mukemmel degiller
 

zaten herkes aynı olamaz bu sadece genel görüş ben türk annelerini kötülemiyorum
 
bence güzel bir yazı olmuş.ben davranışların hangi milletten olduğuyla ilgilenmedim.ayrıca bu yazılanları açın gezin nette google de araştırın hemen hepsini bizim psikologlarımız bizim dr larımız tavsiye ediyor.bağımlı değil bağlı insanlar yetiştirmeliyiz.
umarım yazılarınızın ya da alıntılarınızın devamı gelir.direkt buraya girer okurum
sevgiler
 

çocuklarla ilgili yazılar paylaşıyorum devamlı devamda edeceğimm :) düşünceleriniz için teşekkür ederimm
 
ben yazıyı çok beğendim
hep olmasını istediğim anne baba modeli verilmiş,sadece anne baba da değil yazıda bahsedildiği gibi bisiklet,park olgusu malesef bizde pek yok gibi

olanda da *ayşeeee düşersin,ahmeeet ellerinin o kumu ne * gibi sesler duymamak elde değil.

parkta çocuğun eli kum olmayacak da ne olacak biri bana söylesin
benim kayınvalidem 3 erkek evladının peşinde kendini paralamış en büyüğü 37 yaşında eline bir çivi çekiç alıp çakamaz,eşim bu konularda başarılıdır fakat 143847 kere söylemeniz gerekir,küçük kaynım ise tamamen kendine güvensiz bağımlı kişilik modeli oysa hepsi işlerinde iyi konumdalar
Allahım evlatlarımı böyle yetiştirilmekten uzak tutsun kendine güvenen,sorumluluk alan,yaptığı yanlışın bedelini ödemeye hazır bireyler olarak yetişsinler
evet ben de tam bir türk annesiyim,ben üşüyorsam o da üşür diye düşünür,ellerini kaç kere yıkadığını kontrol eder,yemek yemişmi yememiş mi sınıf öğretmenine sormadan duramaz ders çalışması konusunda sürekli başında bekler dururum bir farkım yok her anne gibiyim
ama olmak istemiyorum !!! bunun için de elimden geleni yapmaya çalışıyorum
bu yazı da biraz ufkumu açtı beni biraz daha esnek RAHAT DEĞİL esnek olmaya sevk etti diyebilirim
 
Sosyolojik olarak istatistikler verilere bakmak lazım..c
ocuk rahat uyudu mü anne baba ooohhhhhhh rahat yaşadı mı değil..
simdi Google a bı yazalim
karsilastirilan iki ülke arasında
hangisinde seri katil oranı daha fazla
hangisinde aldatma boşanma oranları taciz uyuşturucu alkol madde bağımlılığı daha fazla
hangisinde kanser oranı daha yaygın...
oyle verdik bebeğe gaz ilacını misil misil uyuttuk hasta oldu icabına baktık yatırdık yatağına kendi kendine uyudu koyduk parka saatlerce oynadılarla yürümez bu iisler..
daha neler nelleeeerrrr..
hangi ülke Somali'ye daha fazla yardım yapmış..hangi ülke cevresine daha duyarlı hangi ülke kendi hariç herkese sinesini acmış..hangi hangiiiiiii.... gider de yoruldum ben..
Ayol ben hiç sallamadım ayağımda koydum kendi uyudu kiizzzzzzz ..demek beceri değil..
duvardan duvara beşik yapmış anaların yokluk görüp patatesten başka eve bı şey getirmeyen babaların evladı oldu analarımız babalarımız..neyimiz eksik..
evlat yetiştirmek kitabı bilgiyle robotikce olmaz..ha olur ama o evladın büyüdüğü toplumun 40 li yaşlardaki fertlerine bakmak lazım.misil misil 20 saat uyuyan cevreye kahkahalar atan bebeklerine değil..
hangi ülke lustral paxera zanax vb bağımlısı..
bunca yozlaşmaya yozlastirilmaya avrupayı benzeme ve benzetme cabalarına rağmen halen var olan ölmeyen Osmanlı terbiyemiz için şükranlarımı sunuyorum analara..turk analara..
saygilar..
 
İnternette araştırmalar var onlara bı göz atalım..mesela Hollanda ..
ben bizzat bulundum..
En mutsuz ülkeler veyahut en bireysel yaşayan ferdlerin olduğu kimin kiminle iliskisinin olduğu belli olmayan , sokakların extacy ve seks koktugu, red light strette scriptiz yapan kadının 5 yaşındaki cocuğunun izlediği , prezervatif çöplerinin metro duraklarında bulunduğu, ingilterenin yasa disi uyuşturucuyu rahatlıkla icmek için her gun sefer düzenlediği, daha neler desem neleeeeeeerrr..bi yazın bakalım İnternet'e..bisikleti ailelere bakmak yetmez..
nasilmis bakalım mutlu mesut evlatların 20 sene sonraki halleri Hollanda da
 
Hangi ülkenin bireyleri daha YALNİZZZZZ
cocukken yaramazlık yapıp aglayip duranın mı kendi kendineeeeeeee her ısını becerenin mı???
Mesele cocuğu hasta olmasın diye koruyup kollamak değil..o bir obsesyon..en fazla cocuk sıkılır..hadi bilemedin kızar..
mesele her ısı kendim becericem derdinden yok olmuş daha emzikli bebe iken yalniz herseyi yapmayi basarmayi ogrenmis,çiçekleri solmuş, elinde i phone , sayfasında Facebook , profilinde şimdilerde yalnızım diye bos gönüllerde ..
arkadaslar nasıl da benziyoruz giderek Avrupa ya değil mı??
helal olsun bize..benzettiler kendilerine..
 
Beni küçükten sallamaktan hasata çeviren anneme ve gözleri ile bakışı ile korktuğum babama burdan selamlarımı yolluyorum. Henüz uyuşturucuya başlamadım , kocamı aldatıp kOcama anlatıp sevgililerimizi tanıştırmadık,..
 




hanımefendi teşekkür ediyorum size yazımı anlaşılması gerekenin tamamen dışında anladığınız için.. saygılar..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…