• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alışamadım, olmuyor! :(

Merhaba herkese,
5 aylık evliyim. 4 yıllık birlikteliğin ardından 6 ay içerisinde söz-nişan-düğün telaşı ile evlendik. Düğünüme kadar herşey çok güzeldi. Birlikteliğimiz de güzeldi, sözümüz, kınamız, nişanımız da çok güzel ve heyecanlıydı. Düğün sabahı sanırım her gelin gibi içim bir buruk uyandım. Kuaförde, gelin almada, konvoyda hep sahte bir gülümseme koydum yüzüme. Heyecandan herhalde dedim. Düğünümüz boyu zorraki gülümsedim durdum. Hiç içimden oynamak gelmedi. Tabi hep gözüm annemde. Anneciğim arkamdan çok ağladı ya ondandır dedim. Evlendik gitti. Sabah oldu uyandım kendi evimizde. Bekar evimden yarım saat mesafede oturuyoruz. İçimde inanılmaz bir sıkıntı. O kadar ağladım ki.. Hayatımın en dayanılmaz manevi sıkıntısıydı diyebilirim. O gün çıktık yola balayına. Ağlaya ağlaya yollarda. Ne bir tadım var ne tuzum. Hep yüzümde o düğün günümüz takındığım sahte gülümseme. Aman eşim üzülmesin diye çok mutluyum numaraları. Gezdik tozduk balayını bitirdik döndük. Dönüşte de ağlaya ağlaya yollarda. Sanki dönünce eski evime gitmek istiyorum gibi ağır bir his. Annemi çok özlemişim.. Geldik eve. Elimizde eşyalarla kapıyı açınca evimiz gözüme öyle çirkin, öyle itici göründü ki o an. Sanki hapishane. Yeni evim yaşadığım şehir için iyi bir muhitte, iyi bir sitede olmasına, evim büyük ve güzel olmasına rağmen ben o küçük, bulup buluşturup düzenlenmiş eşyaları olan, kirada oturulan, akşamları anneciğimin de içinde olduğu o canım evimi istiyordum resmen. Eşim tabi tam olarak farkında değil. O çok mutlu o anlarda. Ben duygusallaştım da ara ara ağlıyorum sanıyor. Halbuki boğazım düğümlü her dakika. Bir soru soruyor cevap vermek için yutkunup önce boğazımdaki düğümü çözüyorum gözümdeki yaşı savuşturuyorum öyle konuşuyorum o günlerde.
Neyse dedim.. Geçer.. Biraz zaman lazım.. Alışıcam dedim..
1 Ay, 2 Ay..
Bayramlar.. Seyranlar.. Oturmalar kalkmalar.. Olmadı kızlar. Alışamadım. 5 Ay bitti. Neredeyse 6 ay olacak alışamadım ve hala her gün ağlıyorum. Anneme kalmaya gidiyorum arada bir. Yatağıma sarılıyorum. Yastığımı öpüyorum. O evin herşeyini çok seviyorum. Masaya elliyorum. Kapılara dokunuyorum. Hani çiçek büyütürsünüz ya. Seve seve konuşa konuşa bakarsınız çiçeğe. Aynı öyleyim. Evle konuşuyorum içimden. Ahhh duvarlar diyorum. Ben yokken annem ne yapıyor diyorum. Elimi yüzümü yıkayınca havlulara öperek sürüyorum yüzümü. Sonra kendi evime dönme vakti geliyor ya. Ahh!!!
Resmen o evden nefret ediyorum. Elimden gelse koltukları bıçaklayasım var. Perdelerini yırtsam tel tel ipliklerine ayırsam doymam. Halılarını çamurlara sürsem, masasını soba bulup ince ince kıyıp yaksam, gardırobun kapılarını söksem de balkondan aşağı atsam, o avizeleri elime sopa alıp vura vura parça pinçik etsem.. Halbuki hepsini de ne kadar özenerek ne kadar beğenerek, ne kadar ince düşünerek almıştık eşimle beraber. Ne oldu da 1 günde bütün hislerim bambaşka bir hal aldı.
Eşim.. Benim canım.. Ne güzel günler geçirdik. Ne güzel bugünlere geldik. Hiç sorun yaşamadık evlendik. Ne kayınvalide, ne takı, ne çeyiz meselemiz oldu evlenene kadar. Nasıl kibardır, nasıl anlayışlıdır, nasıl sever.
1 günde ne oldu, ben neden böyle oldum bilmiyorum kızlar.
Hiçbir sorun yaşanmamış, herşey konuşarak anlaşarak yapılmış şimdi ben için için bahane üretip zaten takıyı da doğru düzgün yapmadılar diye kendimi gaza getiriyorum salak gibi. Çeyiz de adaletli olmadı diyorum. Kayınvalideme kafayı takmış durumdayım. Eşyalara ve eve karşı düşüncelerimi zaten yazdım yukarıda. Kayınpederime 2 şaplatasım var. Kaynımla eskiden beri çok iyi anlaşıyor olmama rağmen bence evlendiğimizden beri bir salaklaştı, görümcem desen artık benim için aptalın teki. İçim kaynıyor. O çok sevdiğim huzurlu hayatımı elimden eşim vïe ailesi çalmış gibi hissediyorum. Sizin yüzünüzden!!! diye bağırıyorum içimden yüzlerine. Ama yaptıkları olumsuz elle tutulur birşey yok özünde. Ufak tefek ardı aranmayacak klasik kv-gelin durumları.
Bu ağlamalar, hezeyanlar geçmeyince bir süre sonra eşim artık sormaya başladı bana. 2 ay sonunda. Yoksa pişman mısın evlendiğimize, yoksa beni sevmiyor musun diye ;( böyle böyle onunla alıştıra alıştıra konuşmaya başladım. Evi sevemedim dedim, alışamıyorum, annemi özlüyorum... Benimle konuştukça bana destek oldukça geçer diye bekledim. Geçmedi kızlar.. Artık eşimi mutsuz etmekten başka birşeye yaramayan bir saman yığınıyım sanki. Burnumun direği sızlıyor annemi ve evimizi düşündükçe. Bekarlığıma, anneme, eski evime ne kadar şefkat ve sevgi doluysam yeni hayatıma o derece düşman kesildim.
Nihayet 15 gün önce eşimle de anlaşarak psikoloğa gittim. Anlattım içimde ne varsa ağlaya ağlaya. Zaten evlendim evleneli hayatım ağlamak üzerine kurulu. Önümüzdeki ay tekrar gideceğim.
Artık ayrılık planları kuruyorum. Neden diye sorsalar verecek cevap bulabilsem keşke. Ama hiçbir somut sebebim yok. Verecek tek cevabım var başlıktaki gibi......ALIŞAMADIM, OLMUYOR! :KK43:
Uzaklara gelin gidenlere ne kadar haksızlık ettiğimin farkındayım. Ne olur kızmayın bana. Belki kendime bile bu kadar açık ve sıralı konuşmamıştım. Yazmak biraz olsun iyi geldi.
Herkese aptal,salak demek bu kadar kolaysa kirmizi yaptigim yeri sizin icin dusunuyorum ben de ;)
 
canım kardeşin baban yokmu birtek anneni özlemişsin bide evini merak ettim...
 
Yazik gerçwkten. Böyle halledilebilir bir sebep icin evliliğini yuvani bozma.
Bir yorum daha yapıcam ama bana kızma bunu demek istiyorum.
Madem anana bu kadar düşkündün evlenip hem kendini hem adamı yakmasaydın o zaman. Eşinede yazık günah yani ya madem annene bu kadar düşkündün bunu yenimi farkettin?
Psikoloğa gitmeye devam et ve kendini toparla. Hepimizin annesi var.
 
boşanmak ne kadar kolay olmuş. evcilik gibi sanki al eşyalarını ver eşyalarımı hadi ben gidiyorum. bu kadar kolay mı alışamadım olmuyor demek? sen baştan hata yapmışsın evliliğe hazır değilsen evlenmeseydin keşke
 
bence sevgiliniz varken ve anne evindeyken duzeniniz iyiymis memnunmussunuz bu halden.ve suan benimseyememissiniz evli olma,farkli bir hayata adapte olmayi.sozkonusu durum esinize karsi sevgi eksikligi,cinsel sorunlar,kaynana vb dirdiri kavgasi degilse bundan baska bir sey gelmedi aklima,ki bosanirsaniz da aile evine dondugunuzde o zaman da mutlu olacaginizi sanmiyorum,babaniz yok mu hep annenizden bahsetmissiniz,belki de evlenip ona ihanet ettiginizi dusunuyorsunuz bilincaltinizda
 
Şöyle bir yazdıklarıma baktım da ne kadar çok "annem" demişim. Sanırım onu terkettim gibi içinden çıkamadığım bir suçluluk duygusu bu :KK43:
Anneye çok bağlı birisiniz belli ki, bilmiyorum destek aldığınız uzman ne der ama siz bu duygularınızdan annenize bahsettiniz mi hiç? Bana sanki annenizle dertleşir, hissettiğiniz bu duyguları annenize anlatırsanız annenizin size söyleyecekleriyle rahatlayacakmışsınız gibi geliyor.

Derdiniz anneniz dermanda anne de gibi gözüküyor.

Hanımlar,
lütfen konu sahibesine hakaret etmeyin, belli ki anneye çok düşkün, herkes annesine düşkündür ama kimi insanlar hele de ardında bıraktığı insan yalnız kalmışsa suçluluk psikolojisine girebilir, bunu anlamak zor olmasa gerek;)
 
ah ah
aşık olacağım, aşık olduğum adamla evleneceğim, cici bir yuva kuracağım...
kaç kadın bunun hayaline bile iç geçirip ağlıyor biliyor musunuz?
elinizdekinin kıymetini bilin eşinize de yazık evden nefret eden bir eş ne verebilir ki o yuvaya

hadi anneyi özlemeleri filan anlarım çok normal ama şu kapıları okşamalar, duvarlarla konuşmalar, havluları, yastıkları öpmeler çok acayip geldi bana. inşallah psikolog işe yarar.

ek olarak hastanelerde rahat battı servisi açılmalı bence
 
kardeşim tabi bu da senin derdin..
ama kurban olayım bi iki satır dert oku buradada aklın basına gelsin..
millet kayınvalideden,kocadan,cocuktan illallah etmiş..
çok şükür halime de..
benden de yasca büyüksün,kalk bi banyo yap.
allahım nooluur bu arkadasın yerinde ben olayımm nooluurrrr..
sabah gözümü acayım o ben ben o olmuss :D
kalk bi kendine gel ya
 
Eşinize aşık olarak evlenseydiniz bunları dert etmezdiniz hani şehir dışına gitseniz neyse ama sadece yarım saat mesafedesiniz ben başka şehirdeyim ve eşimi sevdim geldim öyle böyle bir yuvam bir ailem olacaktı sonuçta. Eşinizin gelmesini sabırsızlıkla bekler, süslenir, güzel yemekler yapar, onunla vakit geçirmekten zevk alırdınız aşık olsanız. Anneniz de gelin geldi unutmayın o da anne babasını bıraktı ama terketmedi ya. Ne demek mobilyaları parçalayasım geliyor filan, Ne demek kayınpederime şaplatasım vari kaynım şöyle görümcem böyle ne kadar saygısız sözler bunlar böyle bu insanların suçu ne demek ki birkaç sorun yaşasanız direkt bırakup gideceksiniz eşinizi bir de 4 sene çıkmışsınız. Herkesin bir ailesi evi oluyor bu da çok güzel kendi evin. Yazık çok yazık keşke eşinizin başını yakmasaydınız çünkü eşiniz bunları haketmiyor. Düşünsenize siz eşinizi çok seviyorsunuz evinize bağlısınız ama eşiniz sürekli suratı asık geliyor, alışamadım diyor annem de annem diyen çok erkek var yani ne düşünürdünüz ya da eşiniz ailenizle anlaşamasa içinden de olsa şu kayınpedere bir şaplatsam ay ne salak kız kardeşi var diye düşünse aileniz için ve bir gün ağzından da kaçırsa ne düşünürsünüz Bir ev kurmak kolay değil. Kesinlikle eşinizi sevmiyorsunuz ayrılın o zaman evde anneniz babanızla oturun ömür boyu yani.
 
Ben bu yüzden nişanlımdan ayrılmıştım 19 yaşındaydım hiç pişman olmadım bugün olsa yine ayrılırım ama benim psikolojik bir rahatsızlığım vardı . Bağımlı Kişilik Bozukluğu . Sizde yoktur umarım öyle birşey . Yazınızı okurken 14 yıl öncesine gittim . Düğünüme 10 gün falan vardı ev yerleşmişti ama ben vazgeçtim o eve o hayata ait hissetmedim ve gittim . Bugün olsa yine giderim ama dediğim gibi benim ağır psikolojik sorunlarım var sizin durumunuzu bilemem .
 
Dertsizlikten dert aramak diye buna derler...

Eşinize cok üzüldüm haddime degil ama..
Bizde evlendik annemizi babamızı evimizi özledk.. Ama artık baska bi hayata sahibiz.. Seni seven sana deger veren bi eşin istedigin gibi dayayıp dösesigin bi evin var.. Annen bunları bilse ne kadar üzülür biliyormusun.. Vicdan azabı duyar senin yüzünden hatta.. Bunu kendine yapma, seni seven adama yapma..
Ben evledim.. Herkesin yeri ayrı ayrı ama eşimi cok seviyorum.. Esimde bni cok seviyr.. Önceliğimz biz ve yuvamız..böle olması gerekıyo.. Annelrinde babalarında basımızn üstünde yeri var ama ilk önce biz ve yıvamız..


Önerim diger arkadaslarında dedıgı gibi psikolog paikiyatrıye gözükmel..
Malesef psikoljık olarak bir sorun bar böle devam ederse hiç mutlu olmazsınız
 
Bence kendinize yeni uğraşlar bulmalısınız, çalışmıyorsanız çalışmalısınız. Siz bazı şeyleri fazla abartıyor ve kafaya takıyorsunuz. Annenizden 30 dk uzaktaymışsınız, sevdiğin adamla evlisin- seviyorsun öyle değil mi? Derdin ne o zaman. Keşke askerdeki sevgilim dönse de evlensem, sürekli onunla olsam. Sahip olduklarının değerini bilmiyorsun, kusura bakmaç.
 
umarım çabucak çözümlersiniz ama ben de annenize açmanız gerektiğini düşünüyorum....

sözüm meclisten dışarı arkadaşın cidden bir sorunu var gibi görünüyor ama çocuk yetiştirmeyi bilmiyoruz çok net...bilmem kaç yaşına kadar anne ile uyusun, annenin dizinin dibinden ayrılmasın, çocuklarımızı malımız gibi görüp onlara özgürlük alanı bırakmayalım, birey olduklarını zamanında farketmeyelim, aman kıyamaaammm deyip her işini biz yapalım....sonra....
 
Back