• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Alışamadım, olmuyor! :(

Ben şehir dışında okumaya gittiğimde sizinle aynı şeyleri hissediyordum. Hatta öyle ki, sizin gibi duvarlara, kapılara elimi sürüyor evimin hiç bir yerinden gözlerimi alamıyordum ve tabii annemden, yurtta resmi baş ucumda duruyordu. Annem de benim resimlerimle sesli sesli konuşurmuş evde, öyle derdi. Ben gidecekken dört dönerdi peşimde, bende yine gitmenin verdiği hüzün ve agresiflik tabii, hatta evleneceğimi düşünüp sabaha kadar ağladığımı bilirim.

Ben annemle babamın nefesinin doldurmadığı bir yere nasıl '' evim '' derim diye? Anneciğimi 2 sene önce ansızın kaybettim, şimdi bir kere görmek için neleri mi vermezdim diyorum bırakın sürekli görmeyi, tabii annemi kaybedince babama ve kardeşlerime bu sefer daha çok düşkün oldum, evimizin anlamı daha da arttı benim için. Herşey annemin elinden, sanki birşeyi evden çıkarmam gerekse annemi üzüyormuşum gibi hissediyorum, kıyamıyorum ki? 15 senedir neleri biriktirdim, neleri yaşadım o evde. Bir gün taşınsak, o ev artık bizim olmasa ne yaparım diyorum? Çünkü annemin izleri ver her köşesinde..
 
anenniz tekmi yaşıyor? bende anneme çok bağlıyımdır babam küçükken vefat ettiğinden tüm sevgiyi annemize verdiğimi düşünüyorum..Bir yere gitse o gelene kadar içime afakanlar basar kırk senaryo yazar oynarım..Sürekli kendinizi telkin etmeye çalışın ayrı olsanız bile hala hayatta ve yaşıyor anneniz hem mesafee olarakta yakınsınız..Arada oda gelip sizde kalabilir, anne evinde yaptıklarınızı birde kendi evinizde yapın
 
ayyy senin yerinde olsam güzel güzel filmler alır çayımı aburcuburumu hazırlar kocama sarılır izlerdim. sabahta kocacığma kahvaltı hazırlardım.. banyoma mumlar koyar evimi mis gibi yapardımm sevdiğim kokuları sıkar sevdiğim küçük aksesuarlar alırdım.. kocanı gerçkten sevdiğine eminmisin? bana sevmeden evlenmişsin gibi geldi.
 
Merhaba herkese,
5 aylık evliyim. 4 yıllık birlikteliğin ardından 6 ay içerisinde söz-nişan-düğün telaşı ile evlendik. Düğünüme kadar herşey çok güzeldi. Birlikteliğimiz de güzeldi, sözümüz, kınamız, nişanımız da çok güzel ve heyecanlıydı. Düğün sabahı sanırım her gelin gibi içim bir buruk uyandım. Kuaförde, gelin almada, konvoyda hep sahte bir gülümseme koydum yüzüme. Heyecandan herhalde dedim. Düğünümüz boyu zorraki gülümsedim durdum. Hiç içimden oynamak gelmedi. Tabi hep gözüm annemde. Anneciğim arkamdan çok ağladı ya ondandır dedim. Evlendik gitti. Sabah oldu uyandım kendi evimizde. Bekar evimden yarım saat mesafede oturuyoruz. İçimde inanılmaz bir sıkıntı. O kadar ağladım ki.. Hayatımın en dayanılmaz manevi sıkıntısıydı diyebilirim. O gün çıktık yola balayına. Ağlaya ağlaya yollarda. Ne bir tadım var ne tuzum. Hep yüzümde o düğün günümüz takındığım sahte gülümseme. Aman eşim üzülmesin diye çok mutluyum numaraları. Gezdik tozduk balayını bitirdik döndük. Dönüşte de ağlaya ağlaya yollarda. Sanki dönünce eski evime gitmek istiyorum gibi ağır bir his. Annemi çok özlemişim.. Geldik eve. Elimizde eşyalarla kapıyı açınca evimiz gözüme öyle çirkin, öyle itici göründü ki o an. Sanki hapishane. Yeni evim yaşadığım şehir için iyi bir muhitte, iyi bir sitede olmasına, evim büyük ve güzel olmasına rağmen ben o küçük, bulup buluşturup düzenlenmiş eşyaları olan, kirada oturulan, akşamları anneciğimin de içinde olduğu o canım evimi istiyordum resmen. Eşim tabi tam olarak farkında değil. O çok mutlu o anlarda. Ben duygusallaştım da ara ara ağlıyorum sanıyor. Halbuki boğazım düğümlü her dakika. Bir soru soruyor cevap vermek için yutkunup önce boğazımdaki düğümü çözüyorum gözümdeki yaşı savuşturuyorum öyle konuşuyorum o günlerde.
Neyse dedim.. Geçer.. Biraz zaman lazım.. Alışıcam dedim..
1 Ay, 2 Ay..
Bayramlar.. Seyranlar.. Oturmalar kalkmalar.. Olmadı kızlar. Alışamadım. 5 Ay bitti. Neredeyse 6 ay olacak alışamadım ve hala her gün ağlıyorum. Anneme kalmaya gidiyorum arada bir. Yatağıma sarılıyorum. Yastığımı öpüyorum. O evin herşeyini çok seviyorum. Masaya elliyorum. Kapılara dokunuyorum. Hani çiçek büyütürsünüz ya. Seve seve konuşa konuşa bakarsınız çiçeğe. Aynı öyleyim. Evle konuşuyorum içimden. Ahhh duvarlar diyorum. Ben yokken annem ne yapıyor diyorum. Elimi yüzümü yıkayınca havlulara öperek sürüyorum yüzümü. Sonra kendi evime dönme vakti geliyor ya. Ahh!!!
Resmen o evden nefret ediyorum. Elimden gelse koltukları bıçaklayasım var. Perdelerini yırtsam tel tel ipliklerine ayırsam doymam. Halılarını çamurlara sürsem, masasını soba bulup ince ince kıyıp yaksam, gardırobun kapılarını söksem de balkondan aşağı atsam, o avizeleri elime sopa alıp vura vura parça pinçik etsem.. Halbuki hepsini de ne kadar özenerek ne kadar beğenerek, ne kadar ince düşünerek almıştık eşimle beraber. Ne oldu da 1 günde bütün hislerim bambaşka bir hal aldı.
Eşim.. Benim canım.. Ne güzel günler geçirdik. Ne güzel bugünlere geldik. Hiç sorun yaşamadık evlendik. Ne kayınvalide, ne takı, ne çeyiz meselemiz oldu evlenene kadar. Nasıl kibardır, nasıl anlayışlıdır, nasıl sever.
1 günde ne oldu, ben neden böyle oldum bilmiyorum kızlar.
Hiçbir sorun yaşanmamış, herşey konuşarak anlaşarak yapılmış şimdi ben için için bahane üretip zaten takıyı da doğru düzgün yapmadılar diye kendimi gaza getiriyorum salak gibi. Çeyiz de adaletli olmadı diyorum. Kayınvalideme kafayı takmış durumdayım. Eşyalara ve eve karşı düşüncelerimi zaten yazdım yukarıda. Kayınpederime 2 şaplatasım var. Kaynımla eskiden beri çok iyi anlaşıyor olmama rağmen bence evlendiğimizden beri bir salaklaştı, görümcem desen artık benim için aptalın teki. İçim kaynıyor. O çok sevdiğim huzurlu hayatımı elimden eşim ve ailesi çalmış gibi hissediyorum. Sizin yüzünüzden!!! diye bağırıyorum içimden yüzlerine. Ama yaptıkları olumsuz elle tutulur birşey yok özünde. Ufak tefek ardı aranmayacak klasik kv-gelin durumları.
Bu ağlamalar, hezeyanlar geçmeyince bir süre sonra eşim artık sormaya başladı bana. 2 ay sonunda. Yoksa pişman mısın evlendiğimize, yoksa beni sevmiyor musun diye ;( böyle böyle onunla alıştıra alıştıra konuşmaya başladım. Evi sevemedim dedim, alışamıyorum, annemi özlüyorum... Benimle konuştukça bana destek oldukça geçer diye bekledim. Geçmedi kızlar.. Artık eşimi mutsuz etmekten başka birşeye yaramayan bir saman yığınıyım sanki. Burnumun direği sızlıyor annemi ve evimizi düşündükçe. Bekarlığıma, anneme, eski evime ne kadar şefkat ve sevgi doluysam yeni hayatıma o derece düşman kesildim.
Nihayet 15 gün önce eşimle de anlaşarak psikoloğa gittim. Anlattım içimde ne varsa ağlaya ağlaya. Zaten evlendim evleneli hayatım ağlamak üzerine kurulu. Önümüzdeki ay tekrar gideceğim.
Artık ayrılık planları kuruyorum. Neden diye sorsalar verecek cevap bulabilsem keşke. Ama hiçbir somut sebebim yok. Verecek tek cevabım var başlıktaki gibi......ALIŞAMADIM, OLMUYOR! :KK43:
Uzaklara gelin gidenlere ne kadar haksızlık ettiğimin farkındayım. Ne olur kızmayın bana. Belki kendime bile bu kadar açık ve sıralı konuşmamıştım. Yazmak biraz olsun iyi geldi.
canım benim öncelikle seni çok çok iyi anlıyorum ben de senin dönemlerinden geçtim ama kısa sürede toparladım kendimi ve buna da mecburdum bir buçuk yıl önce evlendim ben ailemden eşimin ailesinden kilometrelerce uzağa üstelik eşim öğretmen ve bulunduğumuz yer doğu görevi sadece beş bin nufüsu üçbeş marketi olan insanların yobaz kadınların sokaklarda gezemediği bir yer burası evlendim balayı falan yapamadık düğünü eşim tek başına yaptı öyle takı falan alan olmadı bana hepsinieşim yaptı çeyiz desen ben anneme en kalitelilerini aldırdım ama erkek tarafının bana yolladığı üçbeş havlu ve eşarptan ibaretti eşyalarımı istediğim gibi seçemedim kiraladığımız ev küçücük karşıda ahır var kokudan durulmuyor kolu komşu arkadaş dost yok sadece evdeoturup ders çalışıp atanmaktan başka yapabileceğimhiçbişe yok bak benim durumuma sen yine bana göre kaç sıfır öndesin .. annemin evine gittiğimde kahredercesine üzülüp neden evlendim ben dedğim günler oldu ve sonraları kendime şunu kabul ettirdim hayatın kanunu bu zamanında annem de kayınvalidem de aynı şekilde evlerinden koptular .. ve annemin evine gittiğimde onun kurulu düzenine özendim hep onun gibi olmak eşime sadık çoluk çocuğuma nasıl iyi bir anne olabilirim onu düşünmye başladım çünkü zamanında annem de diğer kadınlar da aynısını yaptı hepsinin şimdi kurulu düzeni var ve mutlu.. böle düşünerek alıştırdım kendimi evliliğe inanır mısın bazen uyandığımda yatak odam bana çok yabancı gelirdi ve aniden kalkıp yatağa oturup ben nerdeyim ya dediğimi hatırlıyorum.. bu günler de geçecek dua et ki eşin seninle sağ salimve mutlu .. geçende eşi vefat eden teyzemle konuştum keşke sağ olsa da hep başımda ve yanımda olsaydı dedi içim burkuldu bence bunun için oturup şükretmelisin...
 
şükredin annem dediğinizde yanınıza koşacak bir anneniz var ben ne yapayım 30 yaşındayım annem öleli 13 yıl oldu kimsem yok.topalrayın kendinizi lütfen.

okurken çok duygulandım ama sebep olmayınca da kızdım biraz.
sizinle ayni durumdayim, annem oleli yillar yillar oldu...
ben de elimde olmadan boyle dusunenlere kiziyorum... ne kadar sansli ama o da yetmiyor diyorum
 
Merhaba herkese,
5 aylık evliyim. 4 yıllık birlikteliğin ardından 6 ay içerisinde söz-nişan-düğün telaşı ile evlendik. Düğünüme kadar herşey çok güzeldi. Birlikteliğimiz de güzeldi, sözümüz, kınamız, nişanımız da çok güzel ve heyecanlıydı. Düğün sabahı sanırım her gelin gibi içim bir buruk uyandım. Kuaförde, gelin almada, konvoyda hep sahte bir gülümseme koydum yüzüme. Heyecandan herhalde dedim. Düğünümüz boyu zorraki gülümsedim durdum. Hiç içimden oynamak gelmedi. Tabi hep gözüm annemde. Anneciğim arkamdan çok ağladı ya ondandır dedim. Evlendik gitti. Sabah oldu uyandım kendi evimizde. Bekar evimden yarım saat mesafede oturuyoruz. İçimde inanılmaz bir sıkıntı. O kadar ağladım ki.. Hayatımın en dayanılmaz manevi sıkıntısıydı diyebilirim. O gün çıktık yola balayına. Ağlaya ağlaya yollarda. Ne bir tadım var ne tuzum. Hep yüzümde o düğün günümüz takındığım sahte gülümseme. Aman eşim üzülmesin diye çok mutluyum numaraları. Gezdik tozduk balayını bitirdik döndük. Dönüşte de ağlaya ağlaya yollarda. Sanki dönünce eski evime gitmek istiyorum gibi ağır bir his. Annemi çok özlemişim.. Geldik eve. Elimizde eşyalarla kapıyı açınca evimiz gözüme öyle çirkin, öyle itici göründü ki o an. Sanki hapishane. Yeni evim yaşadığım şehir için iyi bir muhitte, iyi bir sitede olmasına, evim büyük ve güzel olmasına rağmen ben o küçük, bulup buluşturup düzenlenmiş eşyaları olan, kirada oturulan, akşamları anneciğimin de içinde olduğu o canım evimi istiyordum resmen. Eşim tabi tam olarak farkında değil. O çok mutlu o anlarda. Ben duygusallaştım da ara ara ağlıyorum sanıyor. Halbuki boğazım düğümlü her dakika. Bir soru soruyor cevap vermek için yutkunup önce boğazımdaki düğümü çözüyorum gözümdeki yaşı savuşturuyorum öyle konuşuyorum o günlerde.
Neyse dedim.. Geçer.. Biraz zaman lazım.. Alışıcam dedim..
1 Ay, 2 Ay..
Bayramlar.. Seyranlar.. Oturmalar kalkmalar.. Olmadı kızlar. Alışamadım. 5 Ay bitti. Neredeyse 6 ay olacak alışamadım ve hala her gün ağlıyorum. Anneme kalmaya gidiyorum arada bir. Yatağıma sarılıyorum. Yastığımı öpüyorum. O evin herşeyini çok seviyorum. Masaya elliyorum. Kapılara dokunuyorum. Hani çiçek büyütürsünüz ya. Seve seve konuşa konuşa bakarsınız çiçeğe. Aynı öyleyim. Evle konuşuyorum içimden. Ahhh duvarlar diyorum. Ben yokken annem ne yapıyor diyorum. Elimi yüzümü yıkayınca havlulara öperek sürüyorum yüzümü. Sonra kendi evime dönme vakti geliyor ya. Ahh!!!
Resmen o evden nefret ediyorum. Elimden gelse koltukları bıçaklayasım var. Perdelerini yırtsam tel tel ipliklerine ayırsam doymam. Halılarını çamurlara sürsem, masasını soba bulup ince ince kıyıp yaksam, gardırobun kapılarını söksem de balkondan aşağı atsam, o avizeleri elime sopa alıp vura vura parça pinçik etsem.. Halbuki hepsini de ne kadar özenerek ne kadar beğenerek, ne kadar ince düşünerek almıştık eşimle beraber. Ne oldu da 1 günde bütün hislerim bambaşka bir hal aldı.
Eşim.. Benim canım.. Ne güzel günler geçirdik. Ne güzel bugünlere geldik. Hiç sorun yaşamadık evlendik. Ne kayınvalide, ne takı, ne çeyiz meselemiz oldu evlenene kadar. Nasıl kibardır, nasıl anlayışlıdır, nasıl sever.
1 günde ne oldu, ben neden böyle oldum bilmiyorum kızlar.
Hiçbir sorun yaşanmamış, herşey konuşarak anlaşarak yapılmış şimdi ben için için bahane üretip zaten takıyı da doğru düzgün yapmadılar diye kendimi gaza getiriyorum salak gibi. Çeyiz de adaletli olmadı diyorum. Kayınvalideme kafayı takmış durumdayım. Eşyalara ve eve karşı düşüncelerimi zaten yazdım yukarıda. Kayınpederime 2 şaplatasım var. Kaynımla eskiden beri çok iyi anlaşıyor olmama rağmen bence evlendiğimizden beri bir salaklaştı, görümcem desen artık benim için aptalın teki. İçim kaynıyor. O çok sevdiğim huzurlu hayatımı elimden eşim ve ailesi çalmış gibi hissediyorum. Sizin yüzünüzden!!! diye bağırıyorum içimden yüzlerine. Ama yaptıkları olumsuz elle tutulur birşey yok özünde. Ufak tefek ardı aranmayacak klasik kv-gelin durumları.
Bu ağlamalar, hezeyanlar geçmeyince bir süre sonra eşim artık sormaya başladı bana. 2 ay sonunda. Yoksa pişman mısın evlendiğimize, yoksa beni sevmiyor musun diye ;( böyle böyle onunla alıştıra alıştıra konuşmaya başladım. Evi sevemedim dedim, alışamıyorum, annemi özlüyorum... Benimle konuştukça bana destek oldukça geçer diye bekledim. Geçmedi kızlar.. Artık eşimi mutsuz etmekten başka birşeye yaramayan bir saman yığınıyım sanki. Burnumun direği sızlıyor annemi ve evimizi düşündükçe. Bekarlığıma, anneme, eski evime ne kadar şefkat ve sevgi doluysam yeni hayatıma o derece düşman kesildim.
Nihayet 15 gün önce eşimle de anlaşarak psikoloğa gittim. Anlattım içimde ne varsa ağlaya ağlaya. Zaten evlendim evleneli hayatım ağlamak üzerine kurulu. Önümüzdeki ay tekrar gideceğim.
Artık ayrılık planları kuruyorum. Neden diye sorsalar verecek cevap bulabilsem keşke. Ama hiçbir somut sebebim yok. Verecek tek cevabım var başlıktaki gibi......ALIŞAMADIM, OLMUYOR! :KK43:
Uzaklara gelin gidenlere ne kadar haksızlık ettiğimin farkındayım. Ne olur kızmayın bana. Belki kendime bile bu kadar açık ve sıralı konuşmamıştım. Yazmak biraz olsun iyi geldi.
Canim ya bende aynen senin gibiydim. Benim annemle mesafem 5 dk olmasina ragmen evimde mutlu degildim is yapmak yemek yapmak istemiyodum oyle pismandimki evlendigime esimdende ailesindende nefret ediyodum. Ve 3.5 senelik evliyim su an dorduncu evimdeyim:KK17: 1 kira 2 kira 3 kendi evimizdi ev bile sattirdim esime. Napiyim alisamadim bi turlu. Bu evde iyiyim simdi. Eskiden haftada bir iki gun gider annemde kalirdim esimde yazik uzulmuyim diye bi sey demezdi. Ama bu eve tasindik tasinali 1 2 defa toplamda kaldim annemde o da mecburiyetten esim il disindaydi diye. Evet bazilari senin benim gibi zor alisabiliyo. Benimde esim hatika bi adam sende kendi esinin oyld oldugunu soylemissin. Acaba biz derdimiz yok diye mi boyleyiz bilemiyorumki. Allah baska dert vetmesin ben 3 sene sonunda ancak alistim insallah seninkide bir an once duzelir
 
konu sahibii online gördüm sizi merak ediyorum durumlar ne alıştınız mı evinize?
 
Herkese merhaba..
Şu yazdıklarımı okuyunca içime daral geldi. Geçmişe gidip kendi karşıma çıkıp "kızııımm kendine gel" diyesim var.
Çok geçmişlerden gelen takıntılar, babanın terkedip gitmiş olması, büyüyene kadar anneyle yaşanan maddi sıkıntılar...
Dr.um herşeyin üstesinden gelicez dedi ve işte 3 ayda herşey bitti. Musmutluyum.. Canimmmm evim canimmmmm eşim benim herşeyim.
Ne olur benim gibi aynı hislere burunen arkadaşlar bir uzmana başvurun. Hayat zor. Gecmiste yasanan bu zorluklar, hayatın en kolay olması gereken zamanda insanin ayaklarina dolanir bazen. Kendi kendinize düğümü açılmaz hale getirmeyin.
Öptüm hepiniiizi
 
Merhaba herkese,
5 aylık evliyim. 4 yıllık birlikteliğin ardından 6 ay içerisinde söz-nişan-düğün telaşı ile evlendik. Düğünüme kadar herşey çok güzeldi. Birlikteliğimiz de güzeldi, sözümüz, kınamız, nişanımız da çok güzel ve heyecanlıydı. Düğün sabahı sanırım her gelin gibi içim bir buruk uyandım. Kuaförde, gelin almada, konvoyda hep sahte bir gülümseme koydum yüzüme. Heyecandan herhalde dedim. Düğünümüz boyu zorraki gülümsedim durdum. Hiç içimden oynamak gelmedi. Tabi hep gözüm annemde. Anneciğim arkamdan çok ağladı ya ondandır dedim. Evlendik gitti. Sabah oldu uyandım kendi evimizde. Bekar evimden yarım saat mesafede oturuyoruz. İçimde inanılmaz bir sıkıntı. O kadar ağladım ki.. Hayatımın en dayanılmaz manevi sıkıntısıydı diyebilirim. O gün çıktık yola balayına. Ağlaya ağlaya yollarda. Ne bir tadım var ne tuzum. Hep yüzümde o düğün günümüz takındığım sahte gülümseme. Aman eşim üzülmesin diye çok mutluyum numaraları. Gezdik tozduk balayını bitirdik döndük. Dönüşte de ağlaya ağlaya yollarda. Sanki dönünce eski evime gitmek istiyorum gibi ağır bir his. Annemi çok özlemişim.. Geldik eve. Elimizde eşyalarla kapıyı açınca evimiz gözüme öyle çirkin, öyle itici göründü ki o an. Sanki hapishane. Yeni evim yaşadığım şehir için iyi bir muhitte, iyi bir sitede olmasına, evim büyük ve güzel olmasına rağmen ben o küçük, bulup buluşturup düzenlenmiş eşyaları olan, kirada oturulan, akşamları anneciğimin de içinde olduğu o canım evimi istiyordum resmen. Eşim tabi tam olarak farkında değil. O çok mutlu o anlarda. Ben duygusallaştım da ara ara ağlıyorum sanıyor. Halbuki boğazım düğümlü her dakika. Bir soru soruyor cevap vermek için yutkunup önce boğazımdaki düğümü çözüyorum gözümdeki yaşı savuşturuyorum öyle konuşuyorum o günlerde.
Neyse dedim.. Geçer.. Biraz zaman lazım.. Alışıcam dedim..
1 Ay, 2 Ay..
Bayramlar.. Seyranlar.. Oturmalar kalkmalar.. Olmadı kızlar. Alışamadım. 5 Ay bitti. Neredeyse 6 ay olacak alışamadım ve hala her gün ağlıyorum. Anneme kalmaya gidiyorum arada bir. Yatağıma sarılıyorum. Yastığımı öpüyorum. O evin herşeyini çok seviyorum. Masaya elliyorum. Kapılara dokunuyorum. Hani çiçek büyütürsünüz ya. Seve seve konuşa konuşa bakarsınız çiçeğe. Aynı öyleyim. Evle konuşuyorum içimden. Ahhh duvarlar diyorum. Ben yokken annem ne yapıyor diyorum. Elimi yüzümü yıkayınca havlulara öperek sürüyorum yüzümü. Sonra kendi evime dönme vakti geliyor ya. Ahh!!!
Resmen o evden nefret ediyorum. Elimden gelse koltukları bıçaklayasım var. Perdelerini yırtsam tel tel ipliklerine ayırsam doymam. Halılarını çamurlara sürsem, masasını soba bulup ince ince kıyıp yaksam, gardırobun kapılarını söksem de balkondan aşağı atsam, o avizeleri elime sopa alıp vura vura parça pinçik etsem.. Halbuki hepsini de ne kadar özenerek ne kadar beğenerek, ne kadar ince düşünerek almıştık eşimle beraber. Ne oldu da 1 günde bütün hislerim bambaşka bir hal aldı.
Eşim.. Benim canım.. Ne güzel günler geçirdik. Ne güzel bugünlere geldik. Hiç sorun yaşamadık evlendik. Ne kayınvalide, ne takı, ne çeyiz meselemiz oldu evlenene kadar. Nasıl kibardır, nasıl anlayışlıdır, nasıl sever.
1 günde ne oldu, ben neden böyle oldum bilmiyorum kızlar.
Hiçbir sorun yaşanmamış, herşey konuşarak anlaşarak yapılmış şimdi ben için için bahane üretip zaten takıyı da doğru düzgün yapmadılar diye kendimi gaza getiriyorum salak gibi. Çeyiz de adaletli olmadı diyorum. Kayınvalideme kafayı takmış durumdayım. Eşyalara ve eve karşı düşüncelerimi zaten yazdım yukarıda. Kayınpederime 2 şaplatasım var. Kaynımla eskiden beri çok iyi anlaşıyor olmama rağmen bence evlendiğimizden beri bir salaklaştı, görümcem desen artık benim için aptalın teki. İçim kaynıyor. O çok sevdiğim huzurlu hayatımı elimden eşim ve ailesi çalmış gibi hissediyorum. Sizin yüzünüzden!!! diye bağırıyorum içimden yüzlerine. Ama yaptıkları olumsuz elle tutulur birşey yok özünde. Ufak tefek ardı aranmayacak klasik kv-gelin durumları.
Bu ağlamalar, hezeyanlar geçmeyince bir süre sonra eşim artık sormaya başladı bana. 2 ay sonunda. Yoksa pişman mısın evlendiğimize, yoksa beni sevmiyor musun diye ;( böyle böyle onunla alıştıra alıştıra konuşmaya başladım. Evi sevemedim dedim, alışamıyorum, annemi özlüyorum... Benimle konuştukça bana destek oldukça geçer diye bekledim. Geçmedi kızlar.. Artık eşimi mutsuz etmekten başka birşeye yaramayan bir saman yığınıyım sanki. Burnumun direği sızlıyor annemi ve evimizi düşündükçe. Bekarlığıma, anneme, eski evime ne kadar şefkat ve sevgi doluysam yeni hayatıma o derece düşman kesildim.
Nihayet 15 gün önce eşimle de anlaşarak psikoloğa gittim. Anlattım içimde ne varsa ağlaya ağlaya. Zaten evlendim evleneli hayatım ağlamak üzerine kurulu. Önümüzdeki ay tekrar gideceğim.
Artık ayrılık planları kuruyorum. Neden diye sorsalar verecek cevap bulabilsem keşke. Ama hiçbir somut sebebim yok. Verecek tek cevabım var başlıktaki gibi......ALIŞAMADIM, OLMUYOR! :KK43:
Uzaklara gelin gidenlere ne kadar haksızlık ettiğimin farkındayım. Ne olur kızmayın bana. Belki kendime bile bu kadar açık ve sıralı konuşmamıştım. Yazmak biraz olsun iyi geldi.
canım acaba üzerine yapılmıs bıseyler mi var burda yazmak istemıyorum evlılıgınden sogutmak ıcınn ..benım arkadasımda evli bou durumlarda suan ama o daha yenı 3 aylık evlı alısır dıyorumda bu kadar deıl ama senın kı anormal gelıyor bna.allah yardımcın olsun canm
 
Evet gercekten uzaklara gelin geldik, ailemizi, buyudugumuz sokaklari, her seyi arkamizda birakip geldik. 3-4 ayda bir bir iki hafta gorebiliyoruz tum cevremizi. Yani kusura bakmayin ama bize haksizlik yapmaniz mesele degil ama elinizdeki nimetlere karsi nankorluk yapmayi birakirsaniz mutlu olursunuz. Saymissiniz evime esyalari begenerek aldim, simdi hepsini kirmak istiyorum vs diye...

Şükretmeyi ogrenin, mutlu olursunuz.
Ayrica siz boyleyseniz, baska sehre giden bizler direk kendimizi balkondan atalim.
 
Cozmene s
Herkese merhaba..
Şu yazdıklarımı okuyunca içime daral geldi. Geçmişe gidip kendi karşıma çıkıp "kızııımm kendine gel" diyesim var.
Çok geçmişlerden gelen takıntılar, babanın terkedip gitmiş olması, büyüyene kadar anneyle yaşanan maddi sıkıntılar...
Dr.um herşeyin üstesinden gelicez dedi ve işte 3 ayda herşey bitti. Musmutluyum.. Canimmmm evim canimmmmm eşim benim herşeyim.
Ne olur benim gibi aynı hislere burunen arkadaşlar bir uzmana başvurun. Hayat zor. Gecmiste yasanan bu zorluklar, hayatın en kolay olması gereken zamanda insanin ayaklarina dolanir bazen. Kendi kendinize düğümü açılmaz hale getirmeyin.
Öptüm hepiniiizi
Çözmenize sevindim. Normal degildi zaten ilk durumunuz
 
canım acaba üzerine yapılmıs bıseyler mi var burda yazmak istemıyorum evlılıgınden sogutmak ıcınn ..benım arkadasımda evli bou durumlarda suan ama o daha yenı 3 aylık evlı alısır dıyorumda bu kadar deıl ama senın kı anormal gelıyor bna.allah yardımcın olsun canm
Bir msj önce yazdım. O günler geride kaldi çok şükür :)
 
Herkese merhaba..
Şu yazdıklarımı okuyunca içime daral geldi. Geçmişe gidip kendi karşıma çıkıp "kızııımm kendine gel" diyesim var.
Çok geçmişlerden gelen takıntılar, babanın terkedip gitmiş olması, büyüyene kadar anneyle yaşanan maddi sıkıntılar...
Dr.um herşeyin üstesinden gelicez dedi ve işte 3 ayda herşey bitti. Musmutluyum.. Canimmmm evim canimmmmm eşim benim herşeyim.
Ne olur benim gibi aynı hislere burunen arkadaşlar bir uzmana başvurun. Hayat zor. Gecmiste yasanan bu zorluklar, hayatın en kolay olması gereken zamanda insanin ayaklarina dolanir bazen. Kendi kendinize düğümü açılmaz hale getirmeyin.
Öptüm hepiniiizi
aaa cok sevındım ya zaten altında psıkolojık bastrılmıs seyler oldugu bellıydı ..harıkaymıs tadını cıkar canım :)
 
Ademle havvadan beri insanlar karikoca yasamayi secmisler..ana kiz degil..lutfen abartmayin ve mantiginizi devreye sokun benim gibi yilda bir kez görseniz olursunuz sanirim
 
Back