Aklı başında olan herkesin fikrine ihtiyacım var.. Lütfen.. Çok zor durumdayım..

bende yurtdışına tek başıma gittim geldim, sonuçta ben zaten yurtdışında doğdum ama bu ayrı o ayrı.
ailen sana tabiki güvenecekler, benim ailemde bana çok güvenir, konumuz ailenin sana ne kadar güvenip güvenmediği değil, karşındaki insanlara ne kadar güveniyor?
hadi gittin 1,2,3 gün , ama 1 ayda neyin nesi. masraflarını kim karşıladı? nerde yatıyordun?
 
Yazını baştan sona okudum; aklı başında olanların yardımına ihtiyacım var demişsin ama aklını başına senin toplaman gerek. Kız olarak senin ağırbaşlı davranman lazım tamam çok sevmişsindir sevgilin madde bağımlısıdır; ona elinden geldiği kadar yardım etmek istemen doğal bunları anlamaya çalışıyorum ancak aranızda resmi hiç bir durum yokkken arkadaşının evinde kalman onun başında beklemen doğru değil. Bu çocuk kimsesiz degil anası var babası var bırak onlar düşünsün çocuklarının akıbetini. Baştan sizin ilişkinizde çok hata olmuş bence yürümez yürüse de sen kendinden hep ödün verirsin. Hem senin ailen biliyr mu madde bağımlısı oldugunu?
 
en azından evlenseydinizde adını koysaydınız yani
bize boşu boşuna kızıyorsun..
 
Ayrıca babanın karşısında nasıl ağladın diyen kişiyede, medeniyet ve acı paylaşımı denen bişey var diyorum. Biz gizli saklı yaşamayız hiç bi acımızı. Hangimiz yaşıyorsak, hepimiz biliriz ve hep birlikte yaşarız. Ben korkularla büyümedim. Babası höd diyince saklanacak yer arayan biri olmadım çünki babam öyle biri olmadı hiç. Bu da dünya görüşüyle ilgili birşey. Sizin ailenize ya da babanıza bişey diyemem, çünki o sizin aileniz. Burda söz konusu olanda benim ailem!
 
babadan korkmak başka saygı göstermek başka
ben babamdan zerre kadar korkmam (hayatında bi tokat bile atmadı ne bana ne abime) ama saygı gösteririm, babam bana ne derse desin karşılık vermem.
ama benim babam zaten bana izin vermezdiki bi erkeğin evine yerleşmeme, ki ben türkiyede bile yaşamadım, hristiyan bi ülkede yaşadım ve yabancılar için normal bi durumdu bu
 
Son düzenleme:
Öncelikle ben yaşını merak ediyorum.
Bence ailesine de gidebilirsin köyde de kalabilirisin böyle şeyler bazen iyi bazen kötü sonuç verir o durumlara iyi ya da kötü diyemiycem.
Benim takıldığım konu lise zamanındaki arkadaslardan bildiğim ''serseriydi benim sayemde adam oldu'' tadında ki ilişkiniz.Madde bağımlılığından vezgecircem ailesi sahip cıkmadı ben sahip cıktım sabahlara kadar basında bekledim vs vs kahramanlık hikayeleri.
Biz kadınlar niye böyle şeylere bulaşıyoruz hiç anlamam.
Canım çok samimi söylüyorum bırak cocuğun peşini bu ilişkiden adam olmaz temelleri yalnış atılmış.Bu işlerin savaş değil masal olması gerekiyor.Her ilişkide sorunlar olur.Her kız bi dönem serseri erkek meraklısı olur.Önemli olan derin bir nefes alıp beklmek.Önüne bakmak.Seni adaha mutlu edecek gercek kişiyi bulmalısın o masal da da kahraman değil prenses olmalısın.
Aşk la ilgili duyduğum en gerçekçi laf şuydu '' gerçek aşk evlendikten en az üç yıl sonra başlar diye.bu sözü bir düşün derim.
 
Masraflarını kim karşılıyordu, nerde yatıyordun ne demek yahu? Burda mesele bunlar değil ki, kendi meraklarınızı mı gidermeye çalışıyorsunuz anlamadım.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti.. Hani diyorsunuz ya sana güvenecek ama onlara ne kadar güvenebilir diye.. Dışarda hep kötülük var. Tanımadığınız insanlar evinizden bir adım dışarı attığınız andan itibaren yanınızda. Ve hep böyle olacak. Bu yüzden ailede herşeyden herkesten önce çocuğuna güvenmeli, kişide herşeyden ve herkesten önce kendine güvenmeli.. Şu sana güvenimiz tam ama onlara ne kadar güvenebiliriz klişesi çok gereksiz. Bir insana bu şekilde yaklaşan herkes o kişiye esaslı bir kötülük yapmış olur. Çünkü varolan güveninide yavaş yavaş bitirmesine neden olur.. Benim annem ve babamda elbettte ki çok rahat ve umursamazca göndermediler beni. Ben orda olduğum süre içinde uyumadıklarını biliyorum geceleri, içlerinin rahat olmadığını biliyorum ama neden yaptıklarına gelince de, kendi başıma birşeyler yapmam onları umutlandıracaktı, allah'ım korusun ileride yalnız kalırsam yalnızlığın ne demek olduğunu ve nasıl başa çıkılacağını biliyor olmam onların kazancı yani. anlatabiliyor muyum bilmiyorum..
 
Masraflarını kim karşılıyordu, nerde yatıyordun ne demek yahu? Burda mesele bunlar değil ki, kendi meraklarınızı mı gidermeye çalışıyorsunuz anlamadım.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti.. Hani diyorsunuz ya sana güvenecek ama onlara ne kadar güvenebilir diye.. Dışarda hep kötülük var. Tanımadığınız insanlar evinizden bir adım dışarı attığınız andan itibaren yanınızda. Ve hep böyle olacak. Bu yüzden ailede herşeyden herkesten önce çocuğuna güvenmeli, kişide herşeyden ve herkesten önce kendine güvenmeli.. Şu sana güvenimiz tam ama onlara ne kadar güvenebiliriz klişesi çok gereksiz. Bir insana bu şekilde yaklaşan herkes o kişiye esaslı bir kötülük yapmış olur. Çünkü varolan güveninide yavaş yavaş bitirmesine neden olur.. Benim annem ve babamda elbettte ki çok rahat ve umursamazca göndermediler beni. Ben orda olduğum süre içinde uyumadıklarını biliyorum geceleri, içlerinin rahat olmadığını biliyorum ama neden yaptıklarına gelince de, kendi başıma birşeyler yapmam onları umutlandıracaktı, allah'ım korusun ileride yalnız kalırsam yalnızlığın ne demek olduğunu ve nasıl başa çıkılacağını biliyor olmam onların kazancı yani. anlatabiliyor muyum bilmiyorum..



ailen düşünmedimi hiç, bu kızı gönderiyoruz oraya, ama evli değiller birşey değiller ne mecburiyetleri var benim kızıma aylarca bakmaya
ee çocuklara aynı odadada yatmışsanız iş tamam
daha niye evlenmek istesin ki çocuk?
 
bunları burda anlattıığına göre farklı yorumların olabileceğinide göze almış olman gerekir. bence bu kadar kızma sinirlenme çünkü herkes seninle aynı fikirde olamaz..
sorununa gelince zor şeyler yaşamışsın.. yaşadıkların seni ilgilendirir doğrusuna yanlışına sen karar verirsin.. bizim toplumumuzda örf ve adetlerimizde böle şelerin hoş karşılanmayacağıda gözardı edilemez bi gerçek.. neyse bence elinden geleni yapmışsın eminim yarın bu insan hayatında olmasada dönüp baktığında ben elimden geleni yaptım diyeceksindir. kendinede eziyet etme bence inceldiği yerden kopsun..
 
bencede senin için en iyisi şu anda tertemiz bir sayfa açmaktır
senin için daha hayırlı olacağını düşünüyorum, sen elinden geleni fazlasıyla yapmışsın zaten, bu ilişkinin bi geleceği yok, yıpranırsın çok
 
babadan korkmak başka saygı göstermek başka
ben babamdan zerre kadar korkmam (hayatında bi tokat bile atmadı ne bana ne abime) ama saygı gösteririm, babam bana ne derse desin karşılık vermem.
ama benim babam zaten bana izin vermezdiki bi erkeğin evine yerleşmeme, ki ben türkiyede bile yaşamadım, hristiyan bi ülkede yaşadım ve yabancılar için normal bi durumdu bu


Anlatamıyor muyum yoksa inatla anlamak mı istemiyorsun arkadaş? Evine yerleşmedim diyorum. Bizim hayatımızda cinsiyetten önce "insan" vardır. Bende yurt dışında büyüdüm. Mesele bu da değil. Bir insanın evine gidiyor olmak neden bu kadar kötülük arz etsin ki? Evet, şu dünyada en tehlikeli varlık insan fakat bu her zaman bizim başımıza gelecek kötülüklere işaret mi olmalı? sürekli korkularla mı yaşamalıyız? Herneyse. Saygı dersen, bizim evde fazlasıyla mevcut ki, 3 kişiyiz ve her birimizin kendine ait sorunları asla olmadı. Birbirimize o kadar saygı duyuyoruz ki ve içten; bütün sorunları birlikte yaşayıp birlikte çözüyoruz. Ben çocukken bile evde alınacak kararlarda fikrim sorulurdu, bu kadar saygılıyız. Ailem bana doğduğumdan beri o kadar saygı gösterdi ki, bende o gösterdikleri saygıdan katkat fazlasını onlara karşı yaşıyorum, hissediyorum. O kadar saygılıyız ki, ne gizli saklı bişeyimiz var ne de söylemeye korktuğumuz şeyler.. Yaşadığım herşeyi o kadar açık ve net biliyorlar ki, bir gram endişeleri yok acaba yanlış birşey yaşadılar mı diye.. Eminim aklından bunu geçirenleriniz bile vardır.. Saygı dediğin, birşeyleri gizlemek, gizli saklı yaşamaksa, sevgili için babanın karşısında ağlamamaksa, bu tarz bir saygıyı ne ben ne de ailem kabul etmiyoruz.
 
Hepsini okumadım ben de.
Uyuşturucu kullandığını bilerek bunu önemsememeniz bitirdi.
Gerisi hikaye.
Ne cesaret bu böyle
Hiç mi beklentiniz yok hayattan. Seçe seçe bağımlı birini seçiyorsunuz.
Aile olmak çocuk sahibi olmak böyle biriyle kolay mı.
Ha eskiden kullanmış, bırakmış aradan yıllar geçmiş eminim deseniz neyse...
 
Masraflarını kim karşılıyordu, nerde yatıyordun ne demek yahu? Burda mesele bunlar değil ki, kendi meraklarınızı mı gidermeye çalışıyorsunuz anlamadım.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti.. Hani diyorsunuz ya sana güvenecek ama onlara ne kadar güvenebilir diye.. Dışarda hep kötülük var. Tanımadığınız insanlar evinizden bir adım dışarı attığınız andan itibaren yanınızda. Ve hep böyle olacak. Bu yüzden ailede herşeyden herkesten önce çocuğuna güvenmeli, kişide herşeyden ve herkesten önce kendine güvenmeli.. Şu sana güvenimiz tam ama onlara ne kadar güvenebiliriz klişesi çok gereksiz. Bir insana bu şekilde yaklaşan herkes o kişiye esaslı bir kötülük yapmış olur. Çünkü varolan güveninide yavaş yavaş bitirmesine neden olur.. Benim annem ve babamda elbettte ki çok rahat ve umursamazca göndermediler beni. Ben orda olduğum süre içinde uyumadıklarını biliyorum geceleri, içlerinin rahat olmadığını biliyorum ama neden yaptıklarına gelince de, kendi başıma birşeyler yapmam onları umutlandıracaktı, allah'ım korusun ileride yalnız kalırsam yalnızlığın ne demek olduğunu ve nasıl başa çıkılacağını biliyor olmam onların kazancı yani. anlatabiliyor muyum bilmiyorum..[/QUOTE

sen iş için gitsen,çabalasan böyle düşünmeleri normal ama bu bambaşka birşey,ilerde başka biri olsa hayatında bunları duysa acaba ne kadar normal karşılar.ilişkinizin evlilikle sonuçlanacağı belli değilki:KK50:
 
Son düzenleme:
.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti..



canım böyle büyük mücadelelere girmek için kendinden sevginden değil karşındakinden emin olmalısın.Verilen emek karşı tarafın farkındalığına göre degerli ve büyük olur.Karsı taraf kıymet bilmiyosa sen ne kadar çırpınırsa çırpın kanatlarını yorduğunla kalırsın.Sevgi karşılıklı büyüyen bir şeydir ve doğru şeylerden beslenerek büyümeli bence sizin ilişkinizdeki en büyük hata da bu.sevginiz yanlış durumlarla besleniyor.
İlişkilerde sorunlarla mücadele etmek aslında ilişkiyi yürüten en önemli dinamiklerden biridir.Bir ilişkiyi sınayan şey sorun değil sorunların olmamasıdır aslında Çünkü başbaşa kalırsınız uğrasacak konularınız olmaz heycen olmaz kalbiniz sabit atar vs vs.
Beni evli hanımlar cok iyi anlarlar.Eşlerimize kavuştuk mutluyuz mesuduz ama...İşte koca bir ama var :)
 
Anlatamıyor muyum yoksa inatla anlamak mı istemiyorsun arkadaş? Evine yerleşmedim diyorum. Bizim hayatımızda cinsiyetten önce "insan" vardır. Bende yurt dışında büyüdüm. Mesele bu da değil. Bir insanın evine gidiyor olmak neden bu kadar kötülük arz etsin ki? Evet, şu dünyada en tehlikeli varlık insan fakat bu her zaman bizim başımıza gelecek kötülüklere işaret mi olmalı? sürekli korkularla mı yaşamalıyız? Herneyse. Saygı dersen, bizim evde fazlasıyla mevcut ki, 3 kişiyiz ve her birimizin kendine ait sorunları asla olmadı. Birbirimize o kadar saygı duyuyoruz ki ve içten; bütün sorunları birlikte yaşayıp birlikte çözüyoruz. Ben çocukken bile evde alınacak kararlarda fikrim sorulurdu, bu kadar saygılıyız. Ailem bana doğduğumdan beri o kadar saygı gösterdi ki, bende o gösterdikleri saygıdan katkat fazlasını onlara karşı yaşıyorum, hissediyorum. O kadar saygılıyız ki, ne gizli saklı bişeyimiz var ne de söylemeye korktuğumuz şeyler.. Yaşadığım herşeyi o kadar açık ve net biliyorlar ki, bir gram endişeleri yok acaba yanlış birşey yaşadılar mı diye.. Eminim aklından bunu geçirenleriniz bile vardır.. Saygı dediğin, birşeyleri gizlemek, gizli saklı yaşamaksa, sevgili için babanın karşısında ağlamamaksa, bu tarz bir saygıyı ne ben ne de ailem kabul etmiyoruz.


yok kusura bakma, ben anlamıyorum.
orda aylarca kaldın, orda eşiyaların vardı ve ben yerleşmemiştim diyorsun
bence ailesi bu yüzden seni istememeye ve sorun yaratmaya başladılar, çünkü çok fazla kaldın orda
 
Peki sen ne düşünüyorsun şu an?
Ne olmasını bekliyorsun?
Ne yapmak istiyorsun?
Gelecekle ilgili hiç bir planın yok mu?
Tamam biz fikir veriyoruz da ( ki çoğunluk unutarkana bile bakma diyor) sen bunu uygulayabilecek psikolojiye sahip misin?
Geri dönsün ve kaldığımız yerden devam edelim istiyorsun gibi geldi bana:KK50:
 
Çok okuyan var ama sonunu getirip pek yorum yazan yok :44:

dvrmonr ailen arkadaşının evine gidip arkadaşının başında bulunup ona destek olmana saygı duymuş olabilir ama erkek arkadaşının ailesi de acaba böyle mi düşünüyor? Bu ilişkinin temeli hatalarla dolu ve hiç sağlam degil yukardaki arkadaşın dediği gibi sen kahraman degil prenses olmalısın.
 
Masraflarını kim karşılıyordu, nerde yatıyordun ne demek yahu? Burda mesele bunlar değil ki, kendi meraklarınızı mı gidermeye çalışıyorsunuz anlamadım.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti.. Hani diyorsunuz ya sana güvenecek ama onlara ne kadar güvenebilir diye.. Dışarda hep kötülük var. Tanımadığınız insanlar evinizden bir adım dışarı attığınız andan itibaren yanınızda. Ve hep böyle olacak. Bu yüzden ailede herşeyden herkesten önce çocuğuna güvenmeli, kişide herşeyden ve herkesten önce kendine güvenmeli.. Şu sana güvenimiz tam ama onlara ne kadar güvenebiliriz klişesi çok gereksiz. Bir insana bu şekilde yaklaşan herkes o kişiye esaslı bir kötülük yapmış olur. Çünkü varolan güveninide yavaş yavaş bitirmesine neden olur.. Benim annem ve babamda elbettte ki çok rahat ve umursamazca göndermediler beni. Ben orda olduğum süre içinde uyumadıklarını biliyorum geceleri, içlerinin rahat olmadığını biliyorum ama neden yaptıklarına gelince de, kendi başıma birşeyler yapmam onları umutlandıracaktı, allah'ım korusun ileride yalnız kalırsam yalnızlığın ne demek olduğunu ve nasıl başa çıkılacağını biliyor olmam onların kazancı yani. anlatabiliyor muyum bilmiyorum..

dur bir sakinleş.... yaşadıklarının acısını anlamaya çalışsam da burada yazılanları sakin kafayla okumaya çalış. sana daha önce de yazdım. sen agresifçe açıklamalarda bulunmuşsun.


şu psikolojiden önce bir kurtul ki, burada sana yazanlar "kötü" "sevgiye emek vermek nedir bilmeyen" insanlar değil. ama sen durman gereken yeri bilmemişsin ve sonuç kötü olmuş. bunu "emek" "sevgi" .... gibi şeylere bağlama. sana demiyorum ki "neden madde bağımlısı adam sevdin" mevzu o değil, sen destek oldukça ailesi ve sevgilin yaymışlar kendilerini. haddinden fazla sorumluluk almışsın burda yanlışsın. bir yerde durmalıydın.

senin bir kere şunu ayırt etmen gerek ki, yurtdışında tek kalmak ayrı bir şey aynı mahallede bile olsanız sevgilinin ailesiyle uzun süre kalmak ayrı... ailen buna izin vermemeliydi derken güvenle alakalı değil. bu münasip değil. her iki taraf için de ileride sorun yaratır. senin sevgilin tek yaşar, gidersin birlikte yaşarsınız.... bu çok farklı ailesiyle yaşadığı evde kalman farklı. ve bu sık olan bir şey... seni "gelinleri" olarak tanıtmaları da yanlış...

burda birlikteliği olan herkesin bir emeği var. herkes sandığın kadar yüzeysel,kötü, cahil... değil. ama evli hanımlar bile eşlerinin bağımlılığına karşı önce konuşuyorlar, tedaviye ikna ediyorlar, destek oluyorlar, tekrarlar ise resti çekiyorlar. bu olması gerekendir. o adama iyiliktir. sen resti çok geç çekmişsin.

ayrıca anne-babalık.. yaşı kaç olursa olsun senle evli bile olsa.... çocuklarının en büyük destekçisi sevgilinin ailesi olmalıdır. benim evladım 50yaşında da olsa sevgilisi melek de olsa... başında uykusuz bekleyecek olan da, peşinden her hareketini izleyecek olan da, zorla tahlil isteyecek olan da benim.... sevgilinin ailesi zora gelince seni bulmuş, yarın iyileşince yüzüne bakmazlar ki... sen evlerinden gitmişsin, babası aramış seni... niye? oğlunun madde bağımlısı olduğunu öğrendiği için. tutuşunca sana koşmuşlar... sen diyorsan ki olsun ben hep vereyim, iyilik bende kalsın... bunlara razı olacaksın. çünkü senin iyilik sandığın şeylerin hepsi aslında iyilik değil.


kızsan da.... herşeyi boşver ... şunu iyice idrak et... sen yapacağını yapmışsın. şu saatten sonra aramak ona düşer. temizlenir, tahlil raporuyla gelir.... senden özür diler, senin yaptığın fedakarlıkları idrak eder.... o zaman normal şartlarda ilişkinize devam edersiniz. belki ayrılır belki evlenirsiniz...


ama başında bekleyerek arınıyor sandığın adamın cebinde madde bulduğunda gittin diye de sana böyle davranıyorsa, kendini bu kadar ezdirdiğin için sana herkes kızar....

aşk, sevgi.... gurursuz olmaz. sana bu nankörlüğü yapmamalıydılar. sen de kabullenemezsin. hadi o bağımlı, ailesinin bahanesi ne? burada sana akıl verenlere kızdığının yarısı kadar sana böyle saygısızca davrananlara kızmalısın.
 
canım böyle büyük mücadelelere girmek için kendinden sevginden değil karşındakinden emin olmalısın.Verilen emek karşı tarafın farkındalığına göre degerli ve büyük olur.Karsı taraf kıymet bilmiyosa sen ne kadar çırpınırsa çırpın kanatlarını yorduğunla kalırsın.Sevgi karşılıklı büyüyen bir şeydir ve doğru şeylerden beslenerek büyümeli bence sizin ilişkinizdeki en büyük hata da bu.sevginiz yanlış durumlarla besleniyor.
İlişkilerde sorunlarla mücadele etmek aslında ilişkiyi yürüten en önemli dinamiklerden biridir.Bir ilişkiyi sınayan şey sorun değil sorunların olmamasıdır aslında Çünkü başbaşa kalırsınız uğrasacak konularınız olmaz heycen olmaz kalbiniz sabit atar vs vs.
Beni evli hanımlar cok iyi anlarlar.Eşlerimize kavuştuk mutluyuz mesuduz ama...İşte koca bir ama var :)


Evlisin ve muhtemelen benden büyüksün. Umarım hep mutlu ve dilediğin gibi yaşarsın. Sen ve mutlu olan herkes. Yaşını bilmeden affına sığınarak abla diyorum.
Ben vazgeçemiyorum, bırakamıyorum. Yaşadığım o kadar şeyi unutamıyorum. Her konuda koca bir güce sahibim ama bu konuda asla elimden birşey gelmiyor.. Çok seviyorum, çok aşığım.. Bağımlı birine aşık olmamla ilgili yorum yapanlara da bişey diyemiyorum, desem bile anlayabileceğinizi sanmıyorum.. Böyle birşeyi yaşayan bilir.. Ben herşeyiyle kabul ettim fakat kabul ettiklerimle yaşamayı kabul etmedim. Mücadele ettim.. Ablacım, ben çok seviyorum. Şu an yaşadıklarımı en iyi tarif edecek tek ifade bu. Onu çok seviyorum.. Ve bir o kadar da yetersiz aslında.. Çünkü daha fazlası..
 
yok kusura bakma, ben anlamıyorum.
orda aylarca kaldın, orda eşiyaların vardı ve ben yerleşmemiştim diyorsun
bence ailesi bu yüzden seni istememeye ve sorun yaratmaya başladılar, çünkü çok fazla kaldın orda

Kalmaya gidince bir tek giysiyle gidilmez heralde? gnlerce aynı şeyleri mi giyiyorsun sen????? Giderken götürdüklerim olmasın orda olanlar. Ey allahım. Sen sabit ve kalıplaşmış fikirli birisin arkadaşım. Bu yüzden seninle bu konuda birbirimizi anlayabileceğimizi sanmıyorum.
 
X