- 15 Ekim 2024
- 46
- -6
- 21
-
- Konu Sahibi gunebakancicegi
- #201
Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.Çok büyük ihtimalle evleneceksiniz ama
Ne maddi sorunlar ne de mesleki sorunlar yirmi iki yaşında gencecik bir hukukcu adayının bile isteye bu tarz bir evlilik yapmasını sempatik göstermiyor bana.
( Ben bu mesajı yazarken siz asagida alintiladigim yorumu yazdiniz ve sizden yasca buyuk bir hukukcu olarak utandım bu mesajı okurken. Böyle bir kurgu/plan/strateji içinde olmayı nasıl yakıştırıyorsunuz kendinize üzüldüm sizin için.)
Sizin algı probleminiz var ben size açıklayayım ama okuduğunuzu da anlayacağınızı sanmıyorum. Ben evlen ya da bırak diyenlerin yorumlarını kasdettim bu 1.si hanımefendi ben bi hakimle evli değilim olmadığım gibi burda başka birisiyle ilgili sırf hakim olduğu için tanı diyemem ne kadar saçma bi yorum yapmışsınız. Ben meslek maddi durum bi kenarda bi yorum yaptım. Kız ikilemde duyguları karmaşık farkında mısınız hiç bişeyden emin değil bırak ya da evlen demek ne kadar doğru. Ben içinizin sinmediği bir durum var ise bırakın yazdım emin değilsen tanı. Yazdığımı okumamışsınız ama fikir sahibi olmuşsunuz. Benim ağzımdan laf yürütmeyin lütfenNe varmış üyelerin yorumlarında?
'Evlenirsem boşanacağımı bilmiyorum' diyen biri için gayet yerinde yorumlar yapılmış.
Adam hakim olmasaydı büyük ihtimalle sizde 'onu tanıyın' diye bir tavsiye vermeyeceksiniz.
rKızlar öz kızı değileşinin ilk karısından. O vefat edince bu kadınla evlenmiş sevgilimin babası. Yani kadının tek çocuğu erkek arkadaşım
Bende evlenmeden diretsin diyorum işte her sene yıl sonu sınav açılıyor zaten. Bu yıl sonundaki sınava hazırlansın zaten artık yazılı sınavın ahım şahım bir tarafı kalmadı, önemli olan mülakat sınavı kazanmadan evlenmesin dedim.boyle seyler ancak kizn kendisi guclu oldugunda (guc ya zenginlikle, ya kariyerle, ya da kendi gecimini saglamakla oluyor) ya da ailesi guclu oldugunda (ailesi zengin, ya da cazgir olursa) mumkun olabiliyor. ailesinden cekinmezlerse, kizin da maddi guvencesi yoksa (nice ev hanimi doktor avukat var), bir de kucaginda bebek varsa kiz nasil sartlarini diretecek evlenince
Bence erkek arkadaşına yönelik bir karar almadan önce bir psikolaga git ve kopuk aile bağlarının senin hayatına ve özellikle vereceğin evlilik kararına olumsuz bit etkisi olmasının önüne geç. Bunu istersen erkek arkadaşına aç( evlilik öncesi çift terapisi alarak herseyi net bir şekilde gör) , istersen de kişisel olarak yalnız git terapi al sonrasında arkadaşını dahil edip emin ol .Ben olsam öyle yapardım. Cunku daha şimdiden sonu yok diyorsun ki ondan iyisi ve durustu olurmu sonra burası bir bilinmezlik. Keşke dememek için önce psikologa git çünkü olumsuz anne baba figürleri eş seçiminizi etkileyen faktörlerinin başında geliyormuş. Ailene şimdi hiç arkadaşından bahsetme bence mahalle baskısı yaparlar , bi bakmışsın evli barklı çocuklu olmuşsun durumuna getirirler .Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...
22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.
Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.
Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.
Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.
Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.
Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…
Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.
Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Bir de ilk eşi vefat etmiş hakimin annesini almış kurgu da hata var.Kızlar nasıl öz kızı değil ben anlamadım. En küçük kız kardeşi 26 yaşında yazmışsınız. Sevgilinizin annesinin ikinci eş olduğunu söylüyorsunuz. Eee nasıl oluyor bu? Adam ilk kadından önce bir bebek yapmış sonra ikinci kadından sevgiliniz doğmuş daha sonra ilk kadından 26 yaşındaki kız kardeş mi doğmuş? İlk kadın ölmemiş miydi
r
İlla fakir gurabaya aşık olmuyoruzÇevremde örnekler var. Aşk evlılıgınden daha mutlular.çok aşkla evlenen aynı yada yakın yada, arada 5 6 yaş fark olan maddı durumu olmayan işi öle güzel olmayan herkes boşandı. Bazı şeyler daha sağlam oluyor. Ve konu sahıbı uzun suredır sevgılı. Yani bırbırlerınde buldukları bır şeyler var. Yanlış anlasılmak ıstemıyorum ama bazen bolesı daha sağlam oluyor
Sizinle aynı düşüncede biriyle sağlam olurda değilse hiç öyle olmuyor.Çevremde örnekler var. Aşk evlılıgınden daha mutlular.çok aşkla evlenen aynı yada yakın yada, arada 5 6 yaş fark olan maddı durumu olmayan işi öle güzel olmayan herkes boşandı. Bazı şeyler daha sağlam oluyor. Ve konu sahıbı uzun suredır sevgılı. Yani bırbırlerınde buldukları bır şeyler var. Yanlış anlasılmak ıstemıyorum ama bazen bolesı daha sağlam oluyor
G gunebakancicegi evet konu sahibi bunu açıklayın nasıl oluyor? Kayınvalide adayının tek çocuğu varsa diğer kardeşler ilk eştense en küçük olması gereken hakim bey nasıl en büyük oluyor?Kızlar nasıl öz kızı değil ben anlamadım. En küçük kız kardeşi 26 yaşında yazmışsınız. Sevgilinizin annesinin ikinci eş olduğunu söylüyorsunuz. Eee nasıl oluyor bu? Adam ilk kadından önce bir bebek yapmış sonra ikinci kadından sevgiliniz doğmuş daha sonra ilk kadından 26 yaşındaki kız kardeş mi doğmuş? İlk kadın ölmemiş miydi
r
Babasinin birden fazla mi esi var acaba, hic sasirmam vallahi , acayip bir aileKızlar nasıl öz kızı değil ben anlamadım. En küçük kız kardeşi 26 yaşında yazmışsınız. Sevgilinizin annesinin ikinci eş olduğunu söylüyorsunuz. Eee nasıl oluyor bu? Adam ilk kadından önce bir bebek yapmış sonra ikinci kadından sevgiliniz doğmuş daha sonra ilk kadından 26 yaşındaki kız kardeş mi doğmuş? İlk kadın ölmemiş miydi
r
Hımm pekiyi torpil meselesini haydi bir kenara koyalım, koyulmaz ama .Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.
Daha birkaç ay önce adliyede çevirmediği halt kalmayan hâkime hanımı okuduk hepimiz. Bu kadının geçtiğimiz haftalarda belgeseli yapıldı youtube’da. Sevgilisi çıkıp açıkça dedi ki “ben onun hakkında açılan dosyayı kapatmaları için Ankara’ya yargıtaydaki tanıdıklarıma gittim. Onlar da bana bu dosyadan ancak zaman aşımıyla kurtulabileceğini söylediler ben de dosyayı 3 yıl geciktirdim.”
Demek ki ortaokul mezunu hukukla alakası bile olmayan adam yargıtaydaki tanıdıklarıyla bir dosyayı bir “ricayla” geciktirebiliyor. Gelelim diğer konulara. Hakim savcılıkta esas olanın sınavı geçmekten ziyade mülakatı geçmek olduğunu 1. sınıf biri bile bilir. Mülakat dönemi hiç telegram gruplarında konuşulan referansları görmediniz herhalde. Ya da yargıtay danıştay önündeki kuyruklardan haberiniz yok. Geçene kadar herkes sisteme lanet eder geçtikten sonra ne hikmetse kime sorsak “ama devlet de alacağı kişiyi bilmek ister. Bir iki dakikalık mülakatta neyi ölçsün tabii referans olacak” der. Referanssız geçen var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. Ama olanın saklamadığı, geçemeyenin açıkça “referansı olmadığı yahut yeterli gelmediğini” belirttiği bir ortamda olmadan geçen varsa bir tane adam da çıkıp niye “ben referanssız geçtim arkadaşlar. Ailemde bir tane bile yargıdan siyasetten adam yok. Umudunuzu kaybetmeyin” demiyor?
Dalga geçtiğimiz 3 harfli marketler bile işe alırken doldurttuğu formda 3 tane referans yazın diyor. 1 bile değil bak 3 tane istiyor ne için? Sabahtan akşama kadar milletin ağız kokusunu çekmek için. Geçen twitter’da biri paylaştı herkes güldü. Bakın güldü diyorum çünkü toplum olarak bunu kanıksadık. Değiştiremiyoruz, olmuyor.
Bu sistem çürük ve bir iki yıldır değil yıllardır böyle. Bir utanması gereken varsa bunca yıldır bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetindekilerdir. Siz bütün bu liyakatsizlerden, stajyer avukata asgari ücreti bile çok gören üstüne “benim yanımda çalışmak için onun ücret ödemesi lazım” diyecek kadar yüzsüzler varken, 1. olan adamın bile emeğinin hiç edildiği referansı yok diye acımasızca elendiği bir camiada ben sevgilimin bana referans olmasını beklediğim için benden mi utandınız? Evet önce hakim olmayı bekledim. Çünkü aile yapısı benim güç elde etmemden rahatsız olabilecek, evlendikten sonra sen otur çocuğuna bak ne gerek var çalışmaya diyecek zihniyette insanlar gibi duruyor. Kendimi garantiye almak istememin nesi kötü? Karşı taraf benimle evlenmek isterken saf bir aşk düşüncesiyle mi düşünüyor sadece? 36 yaşındaki adam ve ailesi o kadar yaşanmışlığına rağmen kendine genç ve temiz geçmişli birini hak görebiliyorsa benim de ondan potansiyel eşi, çocuklarının annesi olacak biri olarak bunu beklememden doğal ne var? Bir utanması gereken varsa bence o bütün genç mezunları bu duruma düşüren liyakatsiz sistemin sahipleri. İyi akşamlar
Ölen kadın tekrardan dirilmiş demekki tövbeler olsunBir de ilk eşi vefat etmiş hakimin annesini almış kurgu da hata var.
Aslında hakimle aynılar adam bakire istiyor kadında basamak denkler biz kendimizi yoruyoruz.sevgi namına bişey yok al gülüm ver gülüm hesabı.G gunebakancicegi evet konu sahibi bunu açıklayın nasıl oluyor? Kayınvalide adayının tek çocuğu varsa diğer kardeşler ilk eştense en küçük olması gereken hakim bey nasıl en büyük oluyor?
Birde ne olur ne olmaz aile sorunlarını, ailenin maddi durumunu erkek arkadaşınla asla paylaşma. İlerde ne yapar ederler bunları başına kararlar. Ailenle ilgili hep olumlu konuş, çok bilgi verme , laf söyletme. Seni güçsüz aciz aileden kopuk yani arkası yok bilmesin. Ailene saygı duysun ki sana da saygı duysun .Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...
22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.
Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.
Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.
Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.
Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.
Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…
Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.
Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Açıkçası bekliyordum bu çıkışı. Çünkü bu zamana kadar yazdıklarınızdan çok da öyle toy genç kız vaybı almamıştım, ama karşı tarafın modelini bildiğimden aradığının o olduğunu söylemiştim. Şu kadarını diyeyim ateşle oynuyorsunuz, farkındasınız yine de oynuyorsunuz. Allah kolaylık versin, size şunu diyebilirim sadece, gerçeklerinizin farkında olun, size verilen ilgiye, sevgiye, krediye güvenip boy ölçüşemeyeceğiniz alanlara girmeyin ki boyunuzun ölçüsünü almasınlar. Bir de ne yapın edin, aileniz hakkında az bilgi verin. İyi geçinir görünün. Bu aile en ufak şeyi bile kullanacak. Bize güvenin.Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.
Daha birkaç ay önce adliyede çevirmediği halt kalmayan hâkime hanımı okuduk hepimiz. Bu kadının geçtiğimiz haftalarda belgeseli yapıldı youtube’da. Sevgilisi çıkıp açıkça dedi ki “ben onun hakkında açılan dosyayı kapatmaları için Ankara’ya yargıtaydaki tanıdıklarıma gittim. Onlar da bana bu dosyadan ancak zaman aşımıyla kurtulabileceğini söylediler ben de dosyayı 3 yıl geciktirdim.”
Demek ki ortaokul mezunu hukukla alakası bile olmayan adam yargıtaydaki tanıdıklarıyla bir dosyayı bir “ricayla” geciktirebiliyor. Gelelim diğer konulara. Hakim savcılıkta esas olanın sınavı geçmekten ziyade mülakatı geçmek olduğunu 1. sınıf biri bile bilir. Mülakat dönemi hiç telegram gruplarında konuşulan referansları görmediniz herhalde. Ya da yargıtay danıştay önündeki kuyruklardan haberiniz yok. Geçene kadar herkes sisteme lanet eder geçtikten sonra ne hikmetse kime sorsak “ama devlet de alacağı kişiyi bilmek ister. Bir iki dakikalık mülakatta neyi ölçsün tabii referans olacak” der. Referanssız geçen var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. Ama olanın saklamadığı, geçemeyenin açıkça “referansı olmadığı yahut yeterli gelmediğini” belirttiği bir ortamda olmadan geçen varsa bir tane adam da çıkıp niye “ben referanssız geçtim arkadaşlar. Ailemde bir tane bile yargıdan siyasetten adam yok. Umudunuzu kaybetmeyin” demiyor?
Dalga geçtiğimiz 3 harfli marketler bile işe alırken doldurttuğu formda 3 tane referans yazın diyor. 1 bile değil bak 3 tane istiyor ne için? Sabahtan akşama kadar milletin ağız kokusunu çekmek için. Geçen twitter’da biri paylaştı herkes güldü. Bakın güldü diyorum çünkü toplum olarak bunu kanıksadık. Değiştiremiyoruz, olmuyor.
Bu sistem çürük ve bir iki yıldır değil yıllardır böyle. Bir utanması gereken varsa bunca yıldır bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetindekilerdir. Siz bütün bu liyakatsizlerden, stajyer avukata asgari ücreti bile çok gören üstüne “benim yanımda çalışmak için onun ücret ödemesi lazım” diyecek kadar yüzsüzler varken, 1. olan adamın bile emeğinin hiç edildiği referansı yok diye acımasızca elendiği bir camiada ben sevgilimin bana referans olmasını beklediğim için benden mi utandınız? Evet önce hakim olmayı bekledim. Çünkü aile yapısı benim güç elde etmemden rahatsız olabilecek, evlendikten sonra sen otur çocuğuna bak ne gerek var çalışmaya diyecek zihniyette insanlar gibi duruyor. Kendimi garantiye almak istememin nesi kötü? Karşı taraf benimle evlenmek isterken saf bir aşk düşüncesiyle mi düşünüyor sadece? 36 yaşındaki adam ve ailesi o kadar yaşanmışlığına rağmen kendine genç ve temiz geçmişli birini hak görebiliyorsa benim de ondan potansiyel eşi, çocuklarının annesi olacak biri olarak bunu beklememden doğal ne var? Bir utanması gereken varsa bence o bütün genç mezunları bu duruma düşüren liyakatsiz sistemin sahipleri. İyi akşamlar
Biri gençliğini diğeri statüsünü ve zenginliğini veriyor dediğiniz gibi.Aslında hakimle aynılar adam bakire istiyor kadında basamak denkler biz kendimizi yoruyoruz.sevgi namına bişey yok al gülüm ver gülüm hesabı.
Ölen eşten demişti yukarda kendisi hakim tek bu kayınvalidenmiş.Babasinin birden fazla mi esi var acaba, hic sasirmam vallahi , acayip bir aile
O zaman kusura bakmayın ama ne adam size ne de siz adama güveniyor ve gerçek manada seviyorsunuz. Adam genç güzel, eğitimli ama kendisine maddi manevi muhtaç sizle evlilik yapıp, bir ömür ona muhtaç bir hayat yaşayın, o ve ailesinin istediklerini yapan bir gelin istiyor, siz de onun sayesinde mülakatı düşünmeden kolayca hakimlik mesleğini yapabilmek istiyorsunuz. İkiniz içinde çıkarlar söz konusu ben buradan iki tarafında mutlu olacağı bir ilişki çıkmaz. Büyük ihtimal o adam size hakimlik falan yaptırmaz. Tek şansınız ailenizin bu konuda diretmesi bahanesi ile evlenmeden sınav süreçlerini atlayıp mesleğe başlamak.Maalesef öyle. Yargı içinde çok güçlüler amcaları vs. Çirkef, plancı oyunlar kuran biri değil ama tabii ki evliliğimin kolay olmayacağını, zıt füşersek neler olabilsceğini az çok kestiriyorum. Dürüst olmak gerekirse ben de en azından hakimliği geçeyim öyle evlilik düşünürüm ya da ayrılırım ama en azından istediğim işi yapar ve kendimi güvence altına alırım düşüncesindeydim. Siz de hukukçusunuz neyin ne olduğunu pekala çözersiniz, saklamaya gerek yok. Fakat o da bunu sezmiş olacak yahut birileri kulağına kar suyu kaçırmış olacak ki önceden bu fikrimi onaylarken şimdi evlenelim nasılsa hakim olursun düşüncesine geçti. Ve ben nasıl aksiyon almalıyım bilmiyorum. Kafam çok karışık ve yorgunum..
zaten normal koşullarda kimse istemez. bu kız avukat olsa kapısını çalan müvekkil bulamayacak kendine, aile yok, ailede para yok. durumlar farklı. bu kıza evlen demiyorum ama herkesin evlenme şartı ve o evlilkten beklentisi farklı. ben 2 sene işsiz kaldım avrupaya mastera gönderildim, şimdi çok iyi işim var. bu kızın ailesi kızına yazıhane açamayacak mesela, işe girse asgariyi zor veriyolar, benim de kardeşim avukat 25 yaşında ilk işinde 6k verdiler :) babam ödedi kirasını 2 sene. avukat olmak bile sınavla sanırım kou sahibi takılmıştır yaştan o kanuna. herkesin karşısına da dengi aşık olacağı insan çıkmıyor. bu kız cok küçük ama evlilik için zaten.İlla fakir gurabaya aşık olmuyoruz
Ben aşk evliliği yaptım. Çok zengin bir hayatımız yok ama sürünmüyoruz da. Türkiye ortalamasında standart bir hayat yaşıyoruz. Aşık olurken illa kendimizin altından insana aşık oluyoruz gibi saçma bir algı var.
Gayet kendi yaşıtım, kendi dengimde bir adama aşık oldum. Çok da mutluyum
Şimdi 38 yaşında bir kadınım ve kocamın şu an 52 yaşında olmasını istemezdim açıkçası.
Yaş farkı çok, adamın bekaret mevzusunu annesiyle konuşması gibi direkt red flag var.
Genç bir kızı gözü açılmadan kafesleyen bir orta yaş erkeği sırf kariyeri iyi diye de güzelleyemem.
Bu kadın 35te seks hayatını yoğun yaşamak isterken adam 50ye yaklaşmış olacak Allah aşkına
Haklısınız adalet dağıtacak insanın kapı kapı referans araması kadar saçma bir şey olamaz fakat var. Hiç acımadan 1. adamı bile çat diye eliyorlar. Bu konuda biraz araştırma yaparsanız yargının ne kadar çürüdüğünü görürsünüz. Bu sistemin düzeleceğini açıkçası sanmıyorum. Öğretmenlerin mülakatlarında bile adil davranılmadığıyla çalkalanıyor sosyal medya. Birileri nereden geldiği belli olmayan burslarla sırf birinin çocuğu diye yurt dışında okurken birileri sefa sürerken 5 çocuk yandı ülkede. Toplumda korkunç bir çürüme var ve nereden tutup kurtarabiliriz diye inanın kimse umursamıyor. Ben hakim olayım olmayayım bu sistemin sahipleri her zaman bu kademeleri kendi adamlarıyla dolduracak. Ülkede bir çikolatanın ortadan ikiye ayrılması konuşulduğu kadar bir kızın bedeninin ikiye ayrılıp atılması konuşulmadı. Gündem jet hızıyla değiştiriliyor. Hayat sandığınız kadar toz pembe değilTombala çekiyor sanki. Olursa ne ala olmazsa yoluma giderim. Denemeye değer. Caniiim ülkemde hukuk da bile torpili doğal gören böyle zihniyetler oldukça daha çook adalet yok mu diye bağırırız.