Sabahaddin Zaim üniversitesi yazmışsınız da bakınca dedim ne kadar çok üniversite var arkadaşElimde koca valizimle karadenizdeki küçük bir şehirden kalktım. Istanbula gittim.
Kartalda oturan arkadaşımı ziyaret ettim.
Sonra taksi ile metroya gittim. Metroya binmek icin birine para verdim. Kartını benim icin okuttu. Ilk önce metrodan ayrılıkçeşmesinde inip marmaraya binmeyi düşündüm. Ama metrodaki delikanli bunu tavsiye etmedi. "Ünalanda in. Metrobuse bin" dedi.
Ben de metrodan ünalanda indim. Metrobüs durağına yürüdüm. Valizimi çekeleyerek merdivenleri inip çıktım. Bazen düştüm kalktım... Metrobüse bindim. Orda da birisi kartını benim icin okuttu ona da para verdim..
Metrobüste halkaliya nasıl gidebilirim diye sordum. Bi adamcağız "kucükcekmecede in. Ordan dolmuşlar vardır. Ben de orda ineceğim. Beni takip et" dedi.
Adam metrobüsten kücükcekmecede indi. Ben de peşinde... "senin yükün var. Az bekle. Ben dolmuş durağını bulayım" dedi. Zaten az ötedeymiş. Eliyle gösteri. Tarif etti. Dua ettim. Teşekkür ettim. Gitti.
Ben de halkalı dolmuşuna bindim. Dolmuşcuya
"Güneşpark evlerine nasıl gidebilirim" dedim.
dolmuşçu
"Sabahattin zaim üniversitesinin yakınından geçiyoruz. Güneşpark evlerinden geçmiyoruz" dedi.
Ben de
"Ben buraları bilmiyorum. Beni en yakın yerde indirir misiniz" dedim.
""Tamam ben size söylerim . Sabahattin zaim üniversitesinde inip yürüyeceksiniz" dedi.
Teşekkür ettim.
Sabahattin Zaim üniversitesinde indim. Güneşpark evlerine yürüdüm. Ama yanlış yöne yürümüşüm . Esnaftan biri beni dükkana soktu yarı zorla. çok ıslanmışım. Bir bardak çay içmeden mümkün değil yollamazmış. Çayı içtim. Adam doğru yolu tarif etti. Beni gönderdi.
Geri döndüm. Aksi yöne yürüdüm.
Elimde valiz. Başımda lapa lapa kar... donuma kadar ıslandım. Biraz zoruma gitti ağladım.
Çantamın kopcasi düştü. Geri dönüp onu aradım. Bulamadım....
Ellerim valiz taşımaktan su topladı. Parmaklarım soğuktan mosmor oldu.
Ve hepsini sora sora yaptım. Hiç-bir yeri bilmiyordum. Her adımımı sordum ve teyzemin evini elimle koymuş gibi buldum.
Çünkü sordum. Çünkü türkçe biliyorum. Çünkü okuma yazmam var. Çünkü bilmeyene bizim insanımız kadar yardım eden bir millet daha gelmemiştir yeryüzüne...
Ha şimdiki aklımla halkaliya gitmek için kucükcekmece durağında inmektense sefaköyde inmek daha mantıklı. Ama o zamanlar bilmiyordum ve Istanbullular bana çok yardımcı oldular. Allah onlardan razi olsun.
Demem o ki. Karar verdiysem jüpitere bile giderim. Sürünürüm, donarım ama minnet etmem.
Ve tek başıma dönemeyeceğim yerlere gitmem.
Siz de öyle yapın.
İstanbuldaki bi anımı gördüm şuan. Ama her şeye rağmen gülümseyerek hatırladım:) aynı şeyleri yaşadım ve insanlar inanılmaz yardımcı oldular.Elimde koca valizimle karadenizdeki küçük bir şehirden kalktım. Istanbula gittim.
Kartalda oturan arkadaşımı ziyaret ettim.
Sonra taksi ile metroya gittim. Metroya binmek icin birine para verdim. Kartını benim icin okuttu. Ilk önce metrodan ayrılıkçeşmesinde inip marmaraya binmeyi düşündüm. Ama metrodaki delikanli bunu tavsiye etmedi. "Ünalanda in. Metrobuse bin" dedi.
Ben de metrodan ünalanda indim. Metrobüs durağına yürüdüm. Valizimi çekeleyerek merdivenleri inip çıktım. Bazen düştüm kalktım... Metrobüse bindim. Orda da birisi kartını benim icin okuttu ona da para verdim..
Metrobüste halkaliya nasıl gidebilirim diye sordum. Bi adamcağız "kucükcekmecede in. Ordan dolmuşlar vardır. Ben de orda ineceğim. Beni takip et" dedi.
Adam metrobüsten kücükcekmecede indi. Ben de peşinde... "senin yükün var. Az bekle. Ben dolmuş durağını bulayım" dedi. Zaten az ötedeymiş. Eliyle gösteri. Tarif etti. Dua ettim. Teşekkür ettim. Gitti.
Ben de halkalı dolmuşuna bindim. Dolmuşcuya
"Güneşpark evlerine nasıl gidebilirim" dedim.
dolmuşçu
"Sabahattin zaim üniversitesinin yakınından geçiyoruz. Güneşpark evlerinden geçmiyoruz" dedi.
Ben de
"Ben buraları bilmiyorum. Beni en yakın yerde indirir misiniz" dedim.
""Tamam ben size söylerim . Sabahattin zaim üniversitesinde inip yürüyeceksiniz" dedi.
Teşekkür ettim.
Sabahattin Zaim üniversitesinde indim. Güneşpark evlerine yürüdüm. Ama yanlış yöne yürümüşüm . Esnaftan biri beni dükkana soktu yarı zorla. çok ıslanmışım. Bir bardak çay içmeden mümkün değil yollamazmış. Çayı içtim. Adam doğru yolu tarif etti. Beni gönderdi.
Geri döndüm. Aksi yöne yürüdüm.
Elimde valiz. Başımda lapa lapa kar... donuma kadar ıslandım. Biraz zoruma gitti ağladım.
Çantamın kopcasi düştü. Geri dönüp onu aradım. Bulamadım....
Ellerim valiz taşımaktan su topladı. Parmaklarım soğuktan mosmor oldu.
Ve hepsini sora sora yaptım. Hiç-bir yeri bilmiyordum. Her adımımı sordum ve teyzemin evini elimle koymuş gibi buldum.
Çünkü sordum. Çünkü türkçe biliyorum. Çünkü okuma yazmam var. Çünkü bilmeyene bizim insanımız kadar yardım eden bir millet daha gelmemiştir yeryüzüne...
Ha şimdiki aklımla halkaliya gitmek için kucükcekmece durağında inmektense sefaköyde inmek daha mantıklı. Ama o zamanlar bilmiyordum ve Istanbullular bana çok yardımcı oldular. Allah onlardan razi olsun.
Demem o ki. Karar verdiysem jüpitere bile giderim. Sürünürüm, donarım ama minnet etmem.
Ve tek başıma dönemeyeceğim yerlere gitmem.
Siz de öyle yapın.
Yani seninle ben, ikimiz birbirimizden pek hazzetmiyoruz. Ikimiz de bunu biliyoruz. Eyvallah da. Gelin kabul edin ki arkadaş epeyce emek vermiş. Sezarın hakkını teslim edelim. Hiç kolay değil bu kadarıteker teker aramış bulmuş. Vay anasını.
Tabiki de bozulurum ama yine de dikkat ederim dedim arkamı dönüp.. kahkahalarla mı karşılamalıydım.. beni itip kolunu çekmek ne oluyor? Ben onun beni itmesine kızdım.. Ayrıca evet o götürecek evimden nasıl aldıysa bırakacak ben elimde bi ton eşyayla üstelik otobüs kartım yokken toplu taşıma mı arayacağım..
Aa bak ben orasını kaçırmışım...Sevgilisi ya hani...
Yine de duymuyor musun ben duyuyorum yaa hatta uyuyorsam bile uyanırımBu bir rahatsızlık.
Adıda var hatırlayamadım yazan olmuştur belki.
Bendede var.
Eşimle yakın çevremle çok tartıştık bu konu ama alıştılar huyuma.
Dikkat ediyorlar etmeyenide uyarıyorum.
Elimizde olan bişey değil.
Yemek yerken sakız çiğnerken sabit ve sürekli çıkan seslere uyuz oluyoruz.
Mesela eşim nohut cips yerken o katır kutur ses varya,,,,,elimde bıcak olsa saplarım o derece bilincim gidiyor.
Değişik bişey ve geçmiyo.
Biz çözümü şöyle bulduk , eşim illa katır kutur şapır şupur bişe yicekse yada yapcaksa kulaklık takıp müzik dinliyorum.
Bu kadar tariften sonra teyzenizin evini ben de bulurum galibaElimde koca valizimle karadenizdeki küçük bir şehirden kalktım. Istanbula gittim.
Kartalda oturan arkadaşımı ziyaret ettim.
Sonra taksi ile metroya gittim. Metroya binmek icin birine para verdim. Kartını benim icin okuttu. Ilk önce metrodan ayrılıkçeşmesinde inip marmaraya binmeyi düşündüm. Ama metrodaki delikanli bunu tavsiye etmedi. "Ünalanda in. Metrobuse bin" dedi.
Ben de metrodan ünalanda indim. Metrobüs durağına yürüdüm. Valizimi çekeleyerek merdivenleri inip çıktım. Bazen düştüm kalktım... Metrobüse bindim. Orda da birisi kartını benim icin okuttu ona da para verdim..
Metrobüste halkaliya nasıl gidebilirim diye sordum. Bi adamcağız "kucükcekmecede in. Ordan dolmuşlar vardır. Ben de orda ineceğim. Beni takip et" dedi.
Adam metrobüsten kücükcekmecede indi. Ben de peşinde... "senin yükün var. Az bekle. Ben dolmuş durağını bulayım" dedi. Zaten az ötedeymiş. Eliyle gösteri. Tarif etti. Dua ettim. Teşekkür ettim. Gitti.
Ben de halkalı dolmuşuna bindim. Dolmuşcuya
"Güneşpark evlerine nasıl gidebilirim" dedim.
dolmuşçu
"Sabahattin zaim üniversitesinin yakınından geçiyoruz. Güneşpark evlerinden geçmiyoruz" dedi.
Ben de
"Ben buraları bilmiyorum. Beni en yakın yerde indirir misiniz" dedim.
""Tamam ben size söylerim . Sabahattin zaim üniversitesinde inip yürüyeceksiniz" dedi.
Teşekkür ettim.
Sabahattin Zaim üniversitesinde indim. Güneşpark evlerine yürüdüm. Ama yanlış yöne yürümüşüm . Esnaftan biri beni dükkana soktu yarı zorla. çok ıslanmışım. Bir bardak çay içmeden mümkün değil yollamazmış. Çayı içtim. Adam doğru yolu tarif etti. Beni gönderdi.
Geri döndüm. Aksi yöne yürüdüm.
Elimde valiz. Başımda lapa lapa kar... donuma kadar ıslandım. Biraz zoruma gitti ağladım.
Çantamın kopcasi düştü. Geri dönüp onu aradım. Bulamadım....
Ellerim valiz taşımaktan su topladı. Parmaklarım soğuktan mosmor oldu.
Ve hepsini sora sora yaptım. Hiç-bir yeri bilmiyordum. Her adımımı sordum ve teyzemin evini elimle koymuş gibi buldum.
Çünkü sordum. Çünkü türkçe biliyorum. Çünkü okuma yazmam var. Çünkü bilmeyene bizim insanımız kadar yardım eden bir millet daha gelmemiştir yeryüzüne...
Ha şimdiki aklımla halkaliya gitmek için kucükcekmece durağında inmektense sefaköyde inmek daha mantıklı. Ama o zamanlar bilmiyordum ve Istanbullular bana çok yardımcı oldular. Allah onlardan razi olsun.
Demem o ki. Karar verdiysem jüpitere bile giderim. Sürünürüm, donarım ama minnet etmem.
Ve tek başıma dönemeyeceğim yerlere gitmem.
Siz de öyle yapın.
ağız sapirdatmak hoş bi hareket değil bu herkes için geçerli.. ama kızlar bisi diyim mi aşk sevgi bunlar çok güzel duygular ama erkeklere kolay teslim oluyorsunuz ve kıymetiniz olmuyo.. gidin kendi evinizde uyuyun ya da işinize okulunuza yakin bi yere taşının ne bu aynı yatakta.. armut pis ağzıma duş.. kolay olmayın teslim olmayın hemen aşk sevgi demek tam anlamıyla bu değilMerhaba hanımlar;
Direk konuya girmek istiyorum..
8 aylık bir ilişkim var.. Bikaç gündür erkek arkadaşımda kalıyordum. Dün yemek yaptım yedik falan sonra çay koydum salona geçtik kraker jelibon vs yiyorum tv izliyoruz aynı zamanda. Bunun morali bozuldu birden.. Koltuğun köşesine gitti uzak duruyor, pek konuşmuyor ne oldu diyorum cevap vermiyor.. böyle 1 2 saat geçti. Sonra yattık. Sarıldı yatakta. Sana birşey söylemek istiyorum ama kızarsın diye korkuyorum dedi, söyle dedim..
‘Benim ağız şapırdamasına takıntım var o yüzden modum düştü’ dedi.. Anlayışla karşıladım birdaha yapmam dedim güldüm falan. Ama sonra aklıma şu geldi:
8 aydır nerdeyse 2 günde bir yemek yeriz.. 8 ay boyunca rahatsız olmadı da şimdi niye rahatsız olacağı tuttu diye geçirdim içimden moralim bozuldu.. ona da söyledim ne oldu da rahatsız oldun diye kem küm etti.. daha önce de rahatsız olmuş ama söylememiş sözde.. inandırıcı gelmedi.
Neyse; ben arkamı döndüm çünkü yüzüm dönük uyuyamıyorum. Dedim ki; ben arkamı dönerek uyuyabiliyorum, şapırdama konusuna da dikkat ederim, iyi geceler dedim ve döndüm..
Onun kolu boynumun altındaydı.. Ben arkamı dönünce bu öfleyerek, beni de bir eliyle sırtımdan iterek kolunu çekti o da bana arkasını döndü.. Ben şok.
Biraz şoku atlattıktan sonra delirdim. Sen beni ittiremezsin diye bağırdım çağırdım sabah beni eve götüreceksin dedim. Kalktım eşyalarımı toplamaya başladım durdurdu.. yatağa geri yattım bağırarak sonra ben tam uyumak üzereyken ortalık sakinleşince sarıldı.. sabahta uyandırmamış işe giderken kendi evime gitmeyim aramız bozulmasın diye.. üstümü örtmüş bi de işe giderken.. ben seni itmedim diyor kolumu çekmek için mecbur öyle yaptım diyor ama itti resmen. Sinirim geçmiyor. İşten geldiğinde beni eve götürmesini söyledim.. uyandırmadı diye arayıp kızdım..
Ben herşeye çok büyük tepkiler veriyormuşum öyle diyor.. misafir olduğum evde bu muameleyi görünce böyle tepki veririm evet..
Sizce haksız mıyım?
Siz olsanız ne yapardınız?
Edit: Herkes kendin niye evine gitmiyorsun demiş. Evim buraya çok uzak. Toplu taşımayla nasıl gidileceğini bilmiyorum. Kendi arabamla gelsem giderdim fakat onu da kendi evimin orda bıraktım maalesef. 2 valiz eşyayla hangi otobüs gidiyor vs bilmeden gidemem diye düşündüm taksi de 150tl den aşağı yazmaz. Ayrıca otobüs kartım da yok. Aldığı gibi bıraksın ayrıca.
Her gün özenle yemek yaptım evi temizledim hevesle.. o an uyarsa zaten tamam derdim ama binbir trip yapıp uzak duran kendisi yatağa yatınca söyledi yine tamam dikkat ederim dedim ve arkamı döndüm.. zaten akşamdan kalan bir bozulmuşluğum var uzak durduğu için.. yatakta söyleyince de niye şimdi rahatsız oldu diye düşünüp bozuldum ona batmaya başladım gibi geldi ve evime gitmek istedim.. öfleyerek beni itmesine gerek yok misafir olduğum evde.. niye bu kadar tepki aldım anlayamıyorum.
Aynen işte bu mesele herseyini heme yapıyorsunuz erkeklerin yok temizlik yemek çamaşır yok aynı yatak derken.. tabiki sikilicak sizin gibi baksa kızlarda vardır adını aşk koyup kosa kosa gidecek.. birde neden salonda söylemedi uzaklaştı da yatağa gidince sarıldı söyledi çünkü orda söylemesi gerekti salonda işi yoktu sizinleNiye evli gibi herşeyini yaptınız Zaten aranız bozukmuş
Belkide sıkıldı bahane etti ayrılacaktı
Abartmıyor musunuz?Aynen işte bu mesele herseyini heme yapıyorsunuz erkeklerin yok temizlik yemek çamaşır yok aynı yatak derken.. tabiki sikilicak sizin gibi baksa kızlarda vardır adını aşk koyup kosa kosa gidecek.. birde neden salonda söylemedi uzaklaştı da yatağa gidince sarıldı söyledi çünkü orda söylemesi gerekti salonda işi yoktu sizinle
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?