• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Cuma Zayıflama Yarışması 8. Takım

Sık sık ama az ye!
Vücudun sağlıklı çalışması için kan şekerinin daima belirli bir düzeyde kalması gerekir. Kan şekerindeki iniş ve çıkışlar baş ağrısı konsantrasyon güçlüğü yorgunluk uyku hali gibi birçok belirtinin ortaya çıkmasına neden olur. Oysaki azar azar ve yemek yeme kan şekerinin belirli bir düzeyde kalmasını sağlar.
 
Zayıflamak ve forma girmek amacıyla içilen bitkisel çaylar akut hepatitten siroza kadar ciddi karaciğer hasarına neden olabiliyor. Zayıflama çaylarında bulunan alkaloit adlı kimyasalların akut hepatit başta olmak üzere hızlı seyirli ve ölümcül sarılık ve siroz gibi ciddi karaciğer hastalıklarına neden olduğu belirtildi. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Tözüm “Son zamanlarda moda haline geldi ama ben zayıflamak için çay tüketilmesini önermiyorum. Kullanan kişinin de bu çayların sağlığına zarar verebileceğini ve karaciğerinde geçici ya da kalıcı ciddi hasar bırakabileceğini bilmesi gerekir” dedi.


içen arkadaşların dikkatine
 
Uzakdoğu'dan gelen çaylara dikkat
Prof. Dr. Nurdan Tözüm son dönemlerde sıkça tüketilen zayıflama çaylarının özellikle yüksek dozlarda alındığında vücutta biriktiğini ve çayların içindeki alkaloit kimyasalının da karaciğer hücrelerine ciddi zarar verdiğini söyledi. Prof. Tözüm “Uzakdoğu’dan gelen bir takım çayların karaciğerde hasara neden olduğunu önceden biliyoruz. Bu bitkiler doğadan çıktıkları şekliyle alkaloit içeriyor ki bu madde karaciğer üzerinde toksik etkiye sahiptir”dedi.
Bitkisel zayıflama çaylarının yan etkileri ile ilgili vaka ve rapor bildirimlerinden yararlandıklarını belirten Prof. Tözüm bu çayların siroza bile yol açabileceğini ifade etti. “Özellikle Çin ve Jamaika’dan elde edilen özel çaylar karaciğer hücresinde akut hepatite dolayısıyla karaciğer hücresinde yoğun hasara neden oluyor. Çok nadir de olsa hızlı seyirli ve ölümcül hepatite yol açabilir. Uzun vadede sürekli kullanılırsa karaciğer toplardamarlarında hasar yapıp siroza bile neden olabilir. Ancak genelde bizim en çok korktuğumuz akut hasara yol açmasıdır. Bu literatürde çok sık rastladığımız bir durumdur. Mesela bizim aloevera kullanıp karaciğer nakline giden iki hastamız oldu en çok bildirim de Amsterdam ve Fransa’dan yapılıyor.”
Adaçayı ve ıhlamur rahatlıkla içilebilir
Zayıflama çaylarının karaciğer hücreleri üzerindeki zararlı etkisiyle ilgili bilginin diğer bitki çayları için de geçerli olup olmadığı sorusuna Prof. Tözüm “Bütün bitkisel çayların zararlı olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü bu ürünlerle ilgili çok fazla kontrollü ve tıbbi çalışma henüz yok. Ancak bazı bitki çayları açıkta ve çok ucuza satılıyor. En azından bu ürünlere itibar edilmemeli bütün dünyada satılan ve zararı görülmemiş ada çayı ıhlamur gibi çayların tüketilmesinde hiçbir sakınca yok” diye cevap verdi.
Zayıflamak için çay içmek doğru değil
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Tözüm’e göre daha kaliteli bir yaşam için tüketilen bu ürünleri kullanırken sağlık üzerindeki etkilerinin farkında olmak büyük önem taşıyor. “Zayıflamak için çay tüketmemek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunların içinde diüretik dediğimiz idrar söktürücüler var. Bunlar vücudun daha çok suyunu atıyor oysa ki insan bol su içse aynı etkiyi sağlar ve daha sağlıklı olur. Yani tüketici bu çayların bazı riskleri yanında getirebildiğini ve karaciğerlerinde akut ya da kalıcı hasar bırakacağını bilmeli.”
 
Minimalizm birçok mimara ressama ve yazara ilham kaynağı olmuştur. Fakat kilo kontrolü söz konusu olduğunda pek akıllıca bir seçenek olduğunu söyleyemeyeceğiz. Tam tersine uzmanlar artık beslenme programınıza bazı yiyecekleri ekleyerek daha rahat kilo verebileceğinizi düşünüyorlar. Ve bununla sadece yağsız salatayı ya da haşlanmış lahanayı kastetmiyorlar. Tabii ki aldığınız kalori miktarı hala önemli ama diyet listenizi sadece buharda pişmiş brokoli ve ızgara tavuk göğsüne indirgemeniz başarısızlığa zemin hazırlayan en önemli etkenlerden biri. Bazı yiyeceklerden veya yiyecek gruplarından kendini mahrum bırakan kadınlar genelde açlık krizine girip daha çok yemek yemeye eğilimliler. Unutmayın; ne yememeniz gerektiğine değil ne yiyebileceğinize odaklanmalısınız. Bu kilo vermek ve sonra tekrar almamak için atılabilecek önemli bir adım.

PROTEİN EKLEYİN

Yıllar sonra anladık ki Robert Atkins -Atkins Diyeti'nin yaratıcısı ve protein ağırlıklı beslenme tarzının baş savunucusu haklıymış. Yeni araştırmalar karbonhidrat yerine belli miktarda protein tüketmenin kilo vermeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Günde 120 gram protein yiyen ve düzenli egzersiz yapan kadınlar dört ayda yaklaşık 10 kilo verirken aynı egzersiz rutinini uygulayan ve karbonhidrat ağırlıklı diyet yapan (her iki grup da aynı miktarda kalori tüketiyor) kadınların sadece 6 kilo verdiği görülmüş.

Protein grubunun karın bölgesinden daha fazla kilo verilmesini sağladığını da belirtelim. Her iki grubun kas ve yağ oranı ölçüldüğünde karbonhidrat grubunun diğer gruba oranla daha çok kas kitlesi kaybettiği anlaşılmış. Bunun başlıca nedeni vücudun proteinleri sindirmek için karbonhidratları ve yağları sindirirken sarf ettiğinden daha fazla efor sarf etmesi. Yani protein yemek daha fazla kalori harcamanıza neden oluyor. Sindirimin daha uzun sürmesi de kendinizi daha uzun süre tok hissetmeniz anlamına geliyor. Başka bir deyişle öğlen yemeğinde tavuklu salata ve bir dilim pizza yediğinizde öğleden sonra kendinizi çikolata paketine saldırırken bulma olasılığınız daha düşük.

Ayrıca protein tüketmek midenizin daha az grelin (iştahı tetikleyen hormon) salgılamasına yol açıyor. Hedefiniz her gün vücut ağırlığınızın yüzde ellisi kadar protein tüketmek olmalı. 70 kiloysanız 70 gram protein yemeyi hedeflemelisiniz. 60 gram tavuk ve bir porsiyon az yağlı peynir veya 20 gram köfte ve iki porsiyon az yağlı yoğurt yiyerek günlük protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

Birçoğumuz protein ihtiyacımızın yüzde 60'ını akşam saat altıdan sonra tüketiyoruz. Fakat beslenme uzmanları sabahları da protein içeren bir besin yememiz gerektiği konusunda hemfikir. Günün ilk öğününde yaklaşık 30 gram protein tüketmeyi hedeflemelisiniz. Bir yumurta (6 gram) küçük bir kase az yağlı yoğurt (12 gram) ve iki tatlı kaşığı fıstık ezmesi (12 gram) yemeniz yeterli. Tavuk et ve balık dışında kalsiyum açısından da zengin olan yoğurt gibi protein kaynaklarını tüketmeye de özen gösterin
 
selam edi geçmiş olsun bende aynen sen gibi dün 9 gibi yattım sabaha kadar ben de hastayım ya baş agrısı burun akıntısı falan filan.... tinki sırrını paylaştı mı cidden neden o bu kadar kilo verdi bu kısa zamanda bilen açıklasın 5 dk içinde çıkmam gerekebilir :)))
 
tinkimi kutluyorum seni
en iyi kiloveren arkadaşımız
[/QUOTE

teşekkürler canım

akrepcim vallahi helal olsun sana cnm
tinkim kutlarım cnm senide
sağol azadcım

teşekkürler canım

amin inşallah hepimiz bu kg lardan kurtuluruz sağlıklı bir şekilde

aminnnnnnn

hade hadeeeeeeeeeeeeee:jeyyar: yemeyik biz bunlarıııııı özlemmm:P bi arada akrep keçiboynuzu pekmezi içiyordu:):P bizim takım sanırım diyete girince güçden düsüyorlarkaydirigubbakcemile3 güllüüüüüüüü baka iste bi örnek daha evlenince yardımcı olur afrodizyak besinler ve etkileri:)kaydirigubbakcemile3

:roflol::roflol:seni muzur seniii:roflol:

slm kızlar nasıısnız bakalım
bu tinki minkiyi nasıl bulurum ya
nasıl ya bir insan 1 ayda 8.5 kilo verri mi yaaa
nedir bu işin sırrı yaaaa
şaştım yaaaa

geldim kadisim ama sen yanlış anlamışsın takıma girdiğimden beri verdiğim kilo tatalım 1 ayda değil a.s
 
Nane ( mentha ) :Ballıbabagiller familyasından; nemli yerlerde yetişen, genellikle tüylü ve çok kokulu otsu bir bitki cinsidir. Başak biçiminde beyaz, pembe veya morumsu çiçekleri vardır. Güzel kokuludur.

Kullanıldığı yerler:
Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürür. Karaciğer yetersizliğini giderir. Safra akışını düzenler. Mide ağrılarını keser. Bağırsak spazmını giderir. Nefes almayı kolaylaştırır. Astım, grip, bronşit ve öksürükte faydalıdır. Sinirleri kuvvetlendirir. Sükunet verir. Heyecanları ve korkuyu yatıştırır. Kusmaları önler. Migren, uykusuzluk ve baş dönmelerinde faydalıdır. El ayak titremesi, dil tutukluğu, felç ve uykusuzlukta kullanılır. Kalbi kuvvetlendirir. Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. Erkeklerde ruhsal kaynaklı iktidarsızlığı giderir. Anne sütünü artırır. Aybaşı kanamalarının muntazam ve ağrısız olmasını sağlar. Sütle şişen memelerin şişini indirir. Soğuk algınlığında faydalıdır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı olur. İdrar söktürür. Mide ülseri ve gastrit olanlar fazla kullanmamalıdır.
 
Patlıcan ( badincan ) :Patlıcangiller familyasından; kalın saplı, uzunca yapraklı, iri mor meyveli, bir yıllık otsu bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır. İçeriğinde A vitamini, fosfor ve bazı esanslar vardır.

Kullanıldığı yerler:
Kansızlığı giderir. Karaciğer ve Pankreasın muntazam çalışmasını sağlar. İdrar söktürür. Kilo vermeye yardımcı olur. Böbrek yanması ve ağrısını keser. Sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntısını giderir. Cilt hastalıkları, şeker, mide bağırsak ve karaciğer hastalıkları aşırı derecede olanlar patlıcan yememelidir.
 
Semizotu ( semizebe )Semizotugiller familyasından; bir yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi toprak üzerine yatık, yaprakları sapsız ve etlidir. Yenilen kısmı, küçük, yuvarlak yeşil yaprakları ve körpe saplarıdır. C vitamini ve Demir bakımında zengindir. İçeriğinde kuzukulağı asidi bulunduğundan tadı biraz mayhoştur.

Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır. Kanı temizler. Vücuda serinlik verir. Şeker hastalarının susuzluğunu giderir. İdrar söktürür. Kabızlığı giderir. Zayıflamaya faydalıdır. Dalak hastalıklarında şikayetleri geçirir. Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır. Lapası, yanık ve apsede rahatlık verir.
 
Soğan ( basaliye ) :Zambakgiller familyasından; yumrumsu ve yeşil yaprakları kullanılan keskin kokulu, acı bir otsu bitkidir. Bileşiminde uçucu ve sabit yağ, şekerler, fermentler ve amino asitler vardır.

Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Vücutta biriken zararlı maddeleri ve suyu atar. Romatizma, mafsal iltihabı, idrar tutukluğu, damar sertliğinde faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Zayıflamayı sağlar. Böbrek ağrısını dindirir. Zihin yorgunluğunu dindirir. Baygınlığı geçirir. Prostat bezinin hastalanmasını önler. İktidarsızlıkta faydalıdır. Cinsel gücü artırır. Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Öksürük söktürür, bronşları temizler. Astım nöbeti, akciğer hastalıkları, grip ve soğuk algınlığında faydalıdır. Kandaki şeker seviyesini düşürür. Şeker hastalarında faydalıdır. Kolera ve veremde bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. İhtiyarlamayı geciktirir. İştah açar. Kalbi kuvvetlendirir. Koroner damarları genişletir. Cerahatlerin boşalmasına yardımcı olur. Dolama ve arpacıkta da faydalıdır.
 
Suyosunu ( alga ) :Tatlı bitkiler şubesinden; genellikle suda yaşayan klorofilli bitkidir. Yeşil, esmer, kırmızı ve mavi su yosunları diye sınıflara ayrılır ve değişik alanlarda kullanılırlar. Soda, potas ve iyot elde edilir. Tarım, sanayi ve tıpta kullanılır. Bazı memleketlerde de besin olarak yenir.

Kullanıldığı yerler:
Fistüllü yaraları genişletmek için cerrahide kullanılır. Dıştan tatbik edildiğinde zayıflatıcı özelliği de vardır.
 
Back