Ben sadece şunu anlamıyorum burada kendinizi bu denli haklı görebiliyorken (ki öylesiniz), her şeyin bu kadar farkındayken neden annenize "gerçek" bi tepki vermiyorsunuz ? Belki bunun için bana kızacaksınız ama bu yönünüzü annenize benzetiyorum ben. Anneniz aslında anneliği sevmeyen (çocuklarını değil, anneliği) ama sırf "kötü anne" olmamak için de "sorumluluklarını kendi elinde olmayan sebeplerle yerine getiremeyen" rolünü çok iyi oynuyor. Bu yüzden de her hatasını, eksiğini sizi suçlayarak bastırmaya çalışıyor. Her konuda haklı çıkabiliyor. Mesela bugün yapmanız gereken şeyi olur da ilerde yapar ve "hastayken benimle ilgilenmedin" diyecek olursanız "ben geleyim dedim sen istemedin" diye tokat gibi cevap yapıştıracak suratınıza. Sonuç: anne haklı, annenin vicdanı rahat, anne görevini yapmak istedi ama kızı izin vermedi... Anneniz mükemmel bir manipülatör. Her durumu asla haksız bulunmadan idare edebilir. Sizi annenize benzettiğim konu ise şu; annenizin kızı olmayı sevmiyorsunuz, ama "kötü evlat" olmamak için siz de anneniz gibi her durumu idare etmeye çalışıyorsunuz. Çünkü annenizin müthiş bi üste çıkma yeteneği var ve bununla baş edemeyeceğinizi biliyorsunuz. Misal, anneniz aradı ve geleceğini söylediği, neden burada yazdıklarınızı ona da söylemediniz ? Kötü evlat olmamak için mi ? Anneniz asla haklısın demeyecek evet. Sizi her türlü suçlu çıkaracak tamam. Peki bu sindirilişi nereye kadar sürdüreceksiniz. Sizin gibi güçlü biri için "sindirilmek" acı bi itham olabilir. Ama anneniz oynadığı oyun ile, belki merhametinizi, belki olgunluğunuzu kullanarak sizi ustaca sindiriyor, susturuyor. Burada attığınız çığlıkları, ona fısıldıyor bile değilsiniz. "Hastalığım bulaşır belki gelme" bahanesi bile size değil, annenize ait. Onun ikna olmak için duymak isteyeceği şey buydu ve size söyletti. Sonradan gösterdiği telafi ilgisi bile size biçtiği sus payı. "Sus, sakın açıklarımı dile getirme. Bak nasıl da ilgileniyorum senle. Eğer konuşursan haksız duruma düşersin. Sus yoksa herkesi kendi tarafıma toplar seni kötü evlat ilan ederim"
Annenizin hikayesinden çıkıp, içinizdeki kız çocuğuyla barıştığınızda, kadınlığınızı sevdiğinizde eşinizle olan sorunlarınızın da çözüleceğini düşünüyorum. Belki de pembe sevdiğin bi renktir. Belki mum ışığında yemek yemek çok da saçma değildir. Belki kalpli ayıcıkla mutlu.... şaka şaka o kadar da değil :)) İçinde, kız olduğu için sindirilmiş bi çocuk, küstürülmüş bi kadın var. Barış onunla.