40 derece ateş mi daha kötü ailem mi bilemedim.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Oğlak burçlarının çok hakkına giriyorlar aşkileytam ajsjskdk. O kadar da soğuk değilim yahu. Tamam 25 yıldır arkadaş çevrem hep aynı artmıyor ya da eksilmiyor, mesafeliyim ama soğuk değilim valla bak.

Yok ben onu anladım zaten. Şöyle ki yıllarca kız kısmının okumasına şiddetle karşı olan be gereksiz bulan, mühim olanın kocaya layık tam teşekküllü bir hanım olmak olduğunu ısrarla dayatan biricik annecim, benim tırnaklarımla kazıya kazıya okuduğum ve hala okumaya devam ettiğim eğitim sürecini, bu yıl tekrar devam ettirme kararımı duyup yine baltalamaya çalışarak (üniversite kaydım hiç silinmedi, biri bitince ötekine kayıt yaptırıyorum bu yıl da sosyoloji okuyasım geldi) beni delirten annem, eşimin kendi işini kurma kararını ve beni de yanında istediğini duyunca "asla izin vermem verdiğin onca emek çöp mü olacak. Kendi mesleğini yap" diye höykürdü. Güleyim mi küfür mü edeyim bilemedim valla.

Belki coktan okumussundur ama narsist kisilik bozuklugu, manipulasyon, gaslighting, bunlar hakkinda okumayi tavsiye ederim. Yanlis soyluyor da olabilirim cunku psikolog degilim bilgim yok. Ama aklima ilk bu geldi yani cagrisim yapti.
 
aileni tamamen bir kenara bırakıp gerçekten eşine ve evliliğine sarılmalısın idrak ben eşinin zannedildiği kadar kötü olduğunu düşünmüyorum

Kötü değil, asık suratlı, kindar, hayattan bezmiş, felaket tellalı ve negatif bir insan. Tek başına kesinlikle kötü bir insan değil. Evlilik içinde kötü demesek de, anlaşması ve evlilik yürütmesi zor bir insan. He imkansız mı, ruh sağlığı normal bir kadın ile hayır imkansız değil.
 
İnanın samimiyetle söylüyorum yapamıyorum. Bakın 32 yaşındayım ben. 32 yılda bir kez bile ne anneme, ne babama, ne abime, ne kardeşime kırıcı bir söz söylemedim ve dahi sesimi yükseltmedim. Birkaç kez buna teşebbüs ettim kalbime taş oturdu günlerce. Panik atak geçirdim. Gerçekten kıramıyorum. Sonra ben zarar görüyorum.
Bence çok hata yapıyorsunuz umarım yasamazsiniz ama yillar size bunu acı olarak öğretecek gibi . Bunu bir kucugunuz olarak söylüyorum yani haddim olmayarak ama malesef böyle .
 
Annenin ruh sağlığı gerçekten iyi mi acaba. Normal değil çünkü. Düşünsene 9 ay karnimizda büyütüyoruz, binbir emekle hastalığında okulunda herseyindeyiz. Hayatımız çocukların üzerine kurulu.pek tabi kaybetme korkusu olmalı. Bunun olmaması anormal. İllaki annen de seni binbir emekle buyutmustur

Illa ki çok emeği var üstümde. Çocukken geçirdiğim kazaların ardından günlerce özenle bakardı bana mesela. Kötü biri olduğunu düşünmüyorum. Normal olmadığını düşünüyorum. Ciddi ciddi kalıcı ruhsal problemleri var bence ama bir türlü keşfedilmiyor.
 
Son düzenleme:
2 hafta once kizim havale gecirdi. Annemin rahatsizliklari oldugu icin once babami aradim. Daha sesinde yikilis hissettim. Uzaktaydi hemen gelemedi. Ayni gun ogleden sonra eve gectik ayni mahalledeyiz ve annem aksamuzeri geldi. Zaten onlar geldi biz tekrar hastaneye gittik atesi vardı kizimin. Sonra o gece hastanede kaldik gorumcem hic beklemedigim şekilde cok yardimci oldu, annem babam kayınpederim ziyarete geldi. Neyse iki gun sonra eve gectik annem yemek yapmış dedigi sey delikli tisortle hastaneye gitmisim. Havaleyi detayli anlatmamistim. Çıldırdım resmen yine de sakince sen neler yaşadığımı biliyormusun insan o anda ciplak bile gider hastaneye dedim. Sonrada uzuldu sekeri oynamis bu sefer yine uzulen ben oluyorum.
Genc kızken hasta olurdum babam daha cok uzulup ilgilenirdi benle. Bazen ne yaparsan yap insanlar degismez. Oldukları gibi kabullenmek gerek.
Bende nerdeyse her gun ariyorum. Bir gun aramasam sonraki gun yine ben ararim. Cok nadir annem beni geri arar. Ama senin durumunda olsam coktan bayraklari açıp arayip agzima geleni soylerdim iyi dayaniyorsun...
 
Kötü değil, asık suratlı, kindar, hayattan bezmiş, felaket tellalı ve negatif bir insan. Tek başına kesinlikle kötü bir insan değil. Evlilik içinde kötü demesek de, anlaşması ve evlilik yürütmesi zor bir insan. He imkansız mı, ruh sağlığı normal bir kadın ile hayır imkansız değil.
evliliğinizin başından beri mi böyleydi yoksa zamanla birbirinize karşı olan tutumunuzla mı bu hale geldi ya da arttı?
 
Ahahs bugün hala gelme dediğim için tek mi geleyim ben de kapar mıyım hastalık diyordu. Aman gelmesin artık daha iyiyim şükür. Ağlak halim geçti.
Yazıklar olsun demekten başka birşey diyemiyorum. Kendı yetım torunları ıcın sıze duyar kastıran annenızın kendı evladına kayıtsız kalabılmesını acıklayacak tek bir cümle dahi olmaması.. Hayat cok acımasız
 
Icim sızladı :KK43: eşinizden cok iyi bahsetmissiniz buna cok sevindim. Ailesi de kendi çaplarında el uzatmışlar yine sağolsunlar. Bence artik hayatınıza onlarla devam etmeye bakın. Aile de atsan atilmaz tabii ama belki biraz mesafe sizi daha az beklenti içine sokar. Ararlarsa sevinin, aramazlarsa beklemeyin gibi
Cok gecmis olsun
 
Bu sefer öyle olmadı. Eşimi dinledim arayıp gelmeyin dedim gelmiyorlar. Altta arkadaşa detaylı yazdım.

arayip gelme- ISTEMIYORUM- dememissin. pembe yalanlar döseyip konudan siyrilmissin.
senin yorumlarini genelde begenirim, akli basinda bir üyesin. bu konudan sonra nedense kocana ve yavruna üzüldüm.
yapma- annen seni düsünmüyor o 4 yasindaki minigi düsünseydi bari.
hadi seni arayip sormuyor- bu kadin torunudami hic öyzlemiyor?
böyle davrandigin sürece ilk esin zamanlada yavrun sana kinlenecek ve saygilarini yitirecekler.
senin yaptigin güclü olmak degil. tam tersi
 
Illa ki çok emeği var üstümde. Çocukken geçirdiğim kazaların ardından günlerce özenle bakardı bana mesela. Kötü biri olduğunu düşünüyorum. Normal olmadığını düşünüyorum. Ciddi ciddi kalıcı ruhsal problemleri var bence ama bir türlü keşfedilmiyor.
Eğer öyleyse tedavi ettirseniz keşke. Çünkü farkında bile değil. Ben de tedavi olmadan önce herşeyimi normal saniyodum. Annenize bı bezmislik, bir umursamamazlik, ölsem de bitse çaresizliği gördüm. Yoksa siz de annesiniz evladı kaybetme korkusu hicbiseye benzemez
 
Bence çok hata yapıyorsunuz umarım yasamazsiniz ama yillar size bunu acı olarak öğretecek gibi . Bunu bir kucugunuz olarak söylüyorum yani haddim olmayarak ama malesef böyle .

Ben geç kalınmış pişmanlıktan ölesiye korkuyorum. Hayatta neredeyse hiçbir korkum yok evlat acısından başka. Fobilerim, endişelerim yok normal hayatta. Ancak elimden bir şey gelmediği noktada olup pişmanlıkla ve vicdan azabı ile baş başa kalmaktan çok korkuyorum.

Üç Aylık evliydim. Annem o kadar bencildi ki, aylardır görmediğim arkadaşlarıma gitmek istesem bana gel şuram ağırıyor buram ağırıyor derdi. O gün de annemlerin yanına gidecektim. Önce arkadaşıma uğradım ve anneme söylemedim. Söylesem yine azarlayacak gel diyecekti. Neyse bir telefon geldi. Kardeşim arıyor. Nerede kaldın annemin başı çok ağırıyor yolda mısın dedi. Evet yoldayım geliyorum dedim. Arkadaşım dedi ki "idrak bak yine aynı şeyi yapıyorlar bu kez kendini düşün az otur sohbet edelim" onu dinledim ilk kez. Oturdum. Yarım saat sonra falan kalkıp gittim ki annem hastanede. Anevrizma. Baloncuktan lan sızmaya başlamış ambulansla sevk gerekli ameliyat için vs. Ben o pişmanlığı tam üç yıl yaşadım. Panik atak oldum, emziriyorum ilaç içemedim. Ömrümün en berbat zamanlarıydı.

Korkuyorum. Benim yüzümden, benim sebep olduğum herhangi bir şey olsun istemiyorum. Çünkü annem çok zayıf. Hep zayıftı, hala zayıf. En ufak üzüntüde bayılır hastanelik olur. İdrak toparlar her şeyi. "senin yüzünden" cümlesi ile yaşayamam ben.
 
Belki coktan okumussundur ama narsist kisilik bozuklugu, manipulasyon, gaslighting, bunlar hakkinda okumayi tavsiye ederim. Yanlis soyluyor da olabilirim cunku psikolog degilim bilgim yok. Ama aklima ilk bu geldi yani cagrisim yapti.

Hepsini araştırdım anneme uyuyor birçoğu ve dahi babama da. Birebir uyumasa da özelliklerini gösteriyorlar sağolsunlar ama tedavi olup kabul ederler mi? Asla.
 
2 hafta once kizim havale gecirdi. Annemin rahatsizliklari oldugu icin once babami aradim. Daha sesinde yikilis hissettim. Uzaktaydi hemen gelemedi. Ayni gun ogleden sonra eve gectik ayni mahalledeyiz ve annem aksamuzeri geldi. Zaten onlar geldi biz tekrar hastaneye gittik atesi vardı kizimin. Sonra o gece hastanede kaldik gorumcem hic beklemedigim şekilde cok yardimci oldu, annem babam kayınpederim ziyarete geldi. Neyse iki gun sonra eve gectik annem yemek yapmış dedigi sey delikli tisortle hastaneye gitmisim. Havaleyi detayli anlatmamistim. Çıldırdım resmen yine de sakince sen neler yaşadığımı biliyormusun insan o anda ciplak bile gider hastaneye dedim. Sonrada uzuldu sekeri oynamis bu sefer yine uzulen ben oluyorum.
Genc kızken hasta olurdum babam daha cok uzulup ilgilenirdi benle. Bazen ne yaparsan yap insanlar degismez. Oldukları gibi kabullenmek gerek.
Bende nerdeyse her gun ariyorum. Bir gun aramasam sonraki gun yine ben ararim. Cok nadir annem beni geri arar. Ama senin durumunda olsam coktan bayraklari açıp arayip agzima geleni soylerdim iyi dayaniyorsun...

Çok geçmiş olsun iyi mi şimdi kızınız,? Şükredin ama babanız iyi bir insanmış en azından o var.

Benim oğluma çok düşkün değiller zaten. O yüzden öyle endişe etmezler fazla. Dün gece sabaha kadar kustu oğlum. Hasta oldu o da ama şükür boğazları temiz şimdilik. Hasta olduğum halde sabaha kadar uyumadım endişeden. Allah bir şekilde güç veriyor evlat söz konusu olunca :)
 
Ben geç kalınmış pişmanlıktan ölesiye korkuyorum. Hayatta neredeyse hiçbir korkum yok evlat acısından başka. Fobilerim, endişelerim yok normal hayatta. Ancak elimden bir şey gelmediği noktada olup pişmanlıkla ve vicdan azabı ile baş başa kalmaktan çok korkuyorum.

Üç Aylık evliydim. Annem o kadar bencildi ki, aylardır görmediğim arkadaşlarıma gitmek istesem bana gel şuram ağırıyor buram ağırıyor derdi. O gün de annemlerin yanına gidecektim. Önce arkadaşıma uğradım ve anneme söylemedim. Söylesem yine azarlayacak gel diyecekti. Neyse bir telefon geldi. Kardeşim arıyor. Nerede kaldın annemin başı çok ağırıyor yolda mısın dedi. Evet yoldayım geliyorum dedim. Arkadaşım dedi ki "idrak bak yine aynı şeyi yapıyorlar bu kez kendini düşün az otur sohbet edelim" onu dinledim ilk kez. Oturdum. Yarım saat sonra falan kalkıp gittim ki annem hastanede. Anevrizma. Baloncuktan lan sızmaya başlamış ambulansla sevk gerekli ameliyat için vs. Ben o pişmanlığı tam üç yıl yaşadım. Panik atak oldum, emziriyorum ilaç içemedim. Ömrümün en berbat zamanlarıydı.

Korkuyorum. Benim yüzümden, benim sebep olduğum herhangi bir şey olsun istemiyorum. Çünkü annem çok zayıf. Hep zayıftı, hala zayıf. En ufak üzüntüde bayılır hastanelik olur. İdrak toparlar her şeyi. "senin yüzünden" cümlesi ile yaşayamam ben.

Vicdan azabi bizde otomatik yuklenmis. En ufak seyde kendimizi suclamaya meyilliyiz. Normalde mantikli insanlariz ama aile konularinda neden sonuc iliskileri bulaniklasiyor. Basim agriyor gel demis mesela, nereden bilebilirdiniz anevrizma olacagini? Kardesiniz yanindaymis zaten. Yarim saat arkadasla kahve icmek gibi masum otesi bir eylem bile suc kapsamina girmis kafanizda, bu tesadufle. Ben ucakla ailemden 7 saat uzaklikta yasiyorum ama kardesim yanlarinda. Her zaman cat diye yanlarinda olamayiz, Allah degiliz her seyi bilemeyiz. Her sey icin kendimizi suclayamayiz.

Bana psikiyatrist su telkin/mantrayi ogretmisti:

Hak etmedigim suclulugu istemiyorum.

Ne zaman suclu hissetsem (ki cok ama cok sik suclu hissederim) bunu tekrarliyorum. Sanki etrafimda suclulugu gecirmeyen bir duvar oluyor o an ve carpip geri donuyor sucluluk.
 
Yazıklar olsun demekten başka birşey diyemiyorum. Kendı yetım torunları ıcın sıze duyar kastıran annenızın kendı evladına kayıtsız kalabılmesını acıklayacak tek bir cümle dahi olmaması.. Hayat cok acımasız

Mühim değil. Yeğenlerimle ilgili çok düşünmemeye çalışıyorum çünkü annem yüzünden onlardan uzaklaşmak istemiyorum. Zaten haftaya bilmem kaçıncı tatile gidecekler ve sen de gel hafta sonu diyecekler. Eşim kesinlikle gitmemi istemiyor ve gitmeyeceğim. Normalde karışmazdı bana ama bu sefer gitme diyor.
 
Yok başından beri böyle değildi tabi ki. Merhametli sevgi doluydu. Zamanla bu hale geldi.
ailene gösterdiğin müsamahanın yarısını eşine göstersen hayatını ve iç dünyanı yoluna koyabilirsin buna inanıyorum
 
Mühim değil. Yeğenlerimle ilgili çok düşünmemeye çalışıyorum çünkü annem yüzünden onlardan uzaklaşmak istemiyorum. Zaten haftaya bilmem kaçıncı tatile gidecekler ve sen de gel hafta sonu diyecekler. Eşim kesinlikle gitmemi istemiyor ve gitmeyeceğim. Normalde karışmazdı bana ama bu sefer gitme diyor.

O konu cok zor cidden. Yegenleriniz olmasa hic gorusme bile diyebilirdim. Ama yegenler sebebiyle yine de gorusmek gerek. Mesafe koymaniz sart bu mesafe gorusmeyi azaltmak da olabilir, suclamalari duymazdan gelmek/etkilenmemek de olabilir, gorusme disinda telefonlari acmamak da olabilir, veya abiniz ve yegenlerinizle ayri gorusmek de olabilir, onu bulursunuz yolunu yani, takmayin, ama fiziki arti psikolojik bir mesafe sart olmus.
 
Icim sızladı :KK43: eşinizden cok iyi bahsetmissiniz buna cok sevindim. Ailesi de kendi çaplarında el uzatmışlar yine sağolsunlar. Bence artik hayatınıza onlarla devam etmeye bakın. Aile de atsan atilmaz tabii ama belki biraz mesafe sizi daha az beklenti içine sokar. Ararlarsa sevinin, aramazlarsa beklemeyin gibi
Cok gecmis olsun

Valla adam komple beyazlamış boğazıma birkaç kez bakıp, banyodan gelen cırcır seslerini duyup, üzerimde paralanmış bluzume ve sirke kokmama rağmen hala benden tiksinmediği için sevilmeyi hak ediyor sanırım ajsjsj. Ben kendimden tiksindim.
 
Ben sadece şunu anlamıyorum burada kendinizi bu denli haklı görebiliyorken (ki öylesiniz), her şeyin bu kadar farkındayken neden annenize "gerçek" bi tepki vermiyorsunuz ? Belki bunun için bana kızacaksınız ama bu yönünüzü annenize benzetiyorum ben. Anneniz aslında anneliği sevmeyen (çocuklarını değil, anneliği) ama sırf "kötü anne" olmamak için de "sorumluluklarını kendi elinde olmayan sebeplerle yerine getiremeyen" rolünü çok iyi oynuyor. Bu yüzden de her hatasını, eksiğini sizi suçlayarak bastırmaya çalışıyor. Her konuda haklı çıkabiliyor. Mesela bugün yapmanız gereken şeyi olur da ilerde yapar ve "hastayken benimle ilgilenmedin" diyecek olursanız "ben geleyim dedim sen istemedin" diye tokat gibi cevap yapıştıracak suratınıza. Sonuç: anne haklı, annenin vicdanı rahat, anne görevini yapmak istedi ama kızı izin vermedi... Anneniz mükemmel bir manipülatör. Her durumu asla haksız bulunmadan idare edebilir. Sizi annenize benzettiğim konu ise şu; annenizin kızı olmayı sevmiyorsunuz, ama "kötü evlat" olmamak için siz de anneniz gibi her durumu idare etmeye çalışıyorsunuz. Çünkü annenizin müthiş bi üste çıkma yeteneği var ve bununla baş edemeyeceğinizi biliyorsunuz. Misal, anneniz aradı ve geleceğini söylediği, neden burada yazdıklarınızı ona da söylemediniz ? Kötü evlat olmamak için mi ? Anneniz asla haklısın demeyecek evet. Sizi her türlü suçlu çıkaracak tamam. Peki bu sindirilişi nereye kadar sürdüreceksiniz. Sizin gibi güçlü biri için "sindirilmek" acı bi itham olabilir. Ama anneniz oynadığı oyun ile, belki merhametinizi, belki olgunluğunuzu kullanarak sizi ustaca sindiriyor, susturuyor. Burada attığınız çığlıkları, ona fısıldıyor bile değilsiniz. "Hastalığım bulaşır belki gelme" bahanesi bile size değil, annenize ait. Onun ikna olmak için duymak isteyeceği şey buydu ve size söyletti. Sonradan gösterdiği telafi ilgisi bile size biçtiği sus payı. "Sus, sakın açıklarımı dile getirme. Bak nasıl da ilgileniyorum senle. Eğer konuşursan haksız duruma düşersin. Sus yoksa herkesi kendi tarafıma toplar seni kötü evlat ilan ederim"

Annenizin hikayesinden çıkıp, içinizdeki kız çocuğuyla barıştığınızda, kadınlığınızı sevdiğinizde eşinizle olan sorunlarınızın da çözüleceğini düşünüyorum. Belki de pembe sevdiğin bi renktir. Belki mum ışığında yemek yemek çok da saçma değildir. Belki kalpli ayıcıkla mutlu.... şaka şaka o kadar da değil :)) İçinde, kız olduğu için sindirilmiş bi çocuk, küstürülmüş bi kadın var. Barış onunla.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X