Susuyorum çünkü yalan konuşma huyu var. Ben kendimi savunsam olayı oyle çevirir ki kendi mağdur olur ben saldırgan olurum. Hatta öyle bir laf çeviriyor ki o kadar inanıyor ki konuştuğu yalanlara yanında olmasam inanırım
şey diyorum Allah Allah ben mi yanlış hatırlıyorum böyle mi olmuştu acaba ya
benim yaptığım yemeği kendi yaptı sanıyor öyle anlatıyor. Temizlik yaptım sen yokken diyor daha bulaşık lavaboda duruyor. Benim arkamdan beni kpye fiştikliyor. Yüzüme karşı bakışlarıyla bokmuşum gibi hissettiriyor eşimin yanında prensesmişim gibi kimse yokken kpye ailem hakkında benim hakkımda benim evimde konuşuyor. Şatoda yaşamıyoruz kiç kadar evler duyuluyor. En son ben duyuyorum sizi, tonunuzu ve haddinizi ayarlayın dedim akşam eşime neler neler demiş kendimi aklayamadim karnımda çocukla yuvam yıkılıyordu. Eşim de ona inandı çünkü, anlatamadım bile kendimi. Sonra dedim ki duymak istemeyen birine hiçbir şey anlatamazsın. Sustum bende.
Benim hayatım hep hırpalanmayla geçti, ölümle sağlık sorunlarıyla geçti benim gerçekten mücadele edecek gücüm yok. Hele zalimle hiç savaşamam dermanım yok.
Yapılan resmen kul hakkı ben hakkımı helal etmiyorum Sıratta karşıma çıkarsa bi tepik atarım o kadar.
Gelmişim 36 yaşıma iyi kötü ben huzur istiyorum. Zaten konuşmayı çok seven bir insan değildim ama her şeye rağmen yaşama sevincim çoktu, gözlerim bile gülerdi mutlu bir insandım yani. Şimdi içimi söndürdüler boş boş bakıyorum mutsuz bir kadina dönüştüm. Ay konu nerelere geldi.
kadini düşündükçe bile sütüm kesiliyor yemin ederim.