çok politik bir yazı olacak ama delikız'ın da söylediklerini çok doğru buluyorum, diğer arkadaşlara da hak veriyorum. işin özü şu ki; kagan'ın dediği gibi, her anne kendini nasıl daha iyi hissedecek ve çocuğuna nasıl daha verimli olacağını düşünüyorsa o şekilde hareket etmeli. annenin yapısı, çocuğun yapısı, hem annenin hem bebeğin ne zaman hazır hissedeceği, yada hissedip hissetmeyeceği, dış faktörler (maddiyat, sosyo ekonomik çevre vs), kişisel ve ailesel seçimler.... o kadar çok parametre var ki... asla tek bir doğrunun olmadığı bir konu. herkes nasıl mutluysa ve çocuğunu nasıl mutlu edebileceğine inanıyorsa öyle yaşar :)
ben kendi adıma çok aradayım. 2 yıl ücretsiz izne ayrıldım. çok şükür geçiniyoruz, biriktiremesek de... başta 1 yaşında başlar mıyım diye kararsızdım, ama şimdi en azından 2 yaşına kadar başlamayacağıma karar verdim. gerisini o zaman düşüneceğim. delikız'ın söylediği 1-3 yaş arası meselesini de duydum. bu dönemde kardeş, taşınma vs dahil mümkünse hiçbir değişiklik yapmamak gerekirmiş. belki en azından 2 yaşından 3 yaşına kadar annem bakar, 3'te kreşe veririm, bilemiyorum şu anda. zaman neler gösterecek, bekleyeceğim, inşallah iyi şeyler gösterir. evde sıkılıyor muyum, zaman zaman bunalıma giriyor muyum, bazen annelik bana 24 saatlik bir mesai gibi görünüyor mu, hepsine evet. ama diğer taraftan henüz kızımı bırakıp işe başlamaya da hazır hissetmiyorum. bazen annem, bazen kayınvalidem gelip birkaç gün kalıyor çok şükür, nefes alıyorum. yenilenmiş hissediyorum, güçleniyorum, o güçle bir süreyi daha yalnız sağlıklı bir ruh haliyle geçirebiliyorum. herkesin böyle bir imkanı da yok tabii ki, diyorum ya herkesin doğrusu farklı.