Anlamaz demeyin, çocuklara 6 aylıktan itibaren kitap okuyun
Çocuklara küçük yaştan itibaren, hatta bebeklikten başlayarak kitap okumak, onların dil gelişimini ve öğrenme kabiliyetlerini olumlu etkiliyor.
Pedagog Zeynep Aydoğmuş, anlamasa bile bir bebeğe 6 aylıktan itibaren kitap okunmasının anne ile ilişkisinin gelişmes...i, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok faydalı olduğunu söylüyor. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görüp etkileniyor. Yaşı büyüdükçe kelime hazinesi genişliyor, duygu dünyası zenginleşiyor ve anlama kapasitesi artıyor. Oğlu Oğuzhan'a 6 aylıkken kitap okumaya başlayan Berrin Kaçar da Aydoğmuş'un ifadelerini doğruluyor. Bebekliğinden beri annesinden hikaye dinleyen 5 yaşındaki Oğuzhan, 1,5 yaşında kısa cümlelerle de olsa düzgün konuşmaya başlamış. Bugün yaşıtlarına göre daha uzun cümleler kurabilen Oğuzhan, yapmak istediklerini ve duygularını daha kolay ifade ediyor.
Ev hanımı olan Berrin Kaçar, hamilelik döneminde okuduğu kitaplardan çocuğa kitap okumanın faydalı olacağını, çocuğun okumayı sevmesi için anne-babasını kitap okurken görmesi gerektiğini öğrenmiş. 6 aylık bebeğe kitap okuduğunu çevresinden gizlediğini belirten Kaçar şöyle konuşuyor: "6 aylık çocuğa kitap okunur mu, demesinler diye gizledim. Duyanlar çok komik buluyordu. Ama hem ben okumayı seviyordum, hem de vaktim vardı. Oğuzhan da çok güzel dinliyordu. Yemek yaparken bile ona kitap okuyordum. O dönemde çizgi filmleri de olan Teletubies'lerle başladım. Peter Pan'ı, Heidi'yi, duygusal sahneleri çok seviyor. Bu tür kitapları tekrar okutuyor. Dinlemesi için ilgisini çeken hikayeler olması gerekiyor. Aksi takdirde sıkılıyor. Oğuzhan konuşkan bir çocuk. Uzun cümleler kuruyor. Enteresan konular düşünüyor. Hayal gücü çok geniş. Çabuk öğreniyor. Anlatılanı dinlemiyor gibi görünse de öğreniyor. Anaokulunda İngilizce dersi de alıyorlar. 500'e yakın İngilizce kelime biliyor şimdiden."
Berrin Kaçar, sürekli kitap okumasını isteyen oğlunun talebine cevap verebilmek için her anneye örnek olabilecek ilginç bir yöntem denemiş. Oğuzhan'ın dinlemeyi en çok sevdiği hikaye ve masalları okuyarak kasetlere kaydetmiş. Uyumadan önce yine bizzat kitap okuyor; ama gün içinde hikaye isteyen Oğuzhan teypten tek başına hikaye dinleyebiliyor. "Eşimle bizim kitap okuma alışkanlığımız yoktu. Biz de okumaya başladık." diyen Berrin Hanım, fırsat buldukça akşamları ailece kitap okuma saati yaptıklarını söylüyor. Eğitimli insanların gözetiminde yetişmesi için Oğuzhan'ı 3 yaşındayken yuvaya veren Berrin Kaçar, "Çekirdekten Çınara" adlı kitabı okuyunca çocuğunu kendisi yetiştirmeye karar verdiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Anne baba olduğumuzda çocuğu nasıl yetiştireceğimize dair bir fikrimiz yoktu. Çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar okumaya başlayınca, özellikle okula gitmeden önce aileden aldığı eğitimin çok önemli olduğunu öğrendik. Bu yüzden Oğuzhan'ın okulunu ve oturduğumuz muhiti değiştirdik. Şu anda yaşına uygun olarak oğluma maddi ve manevi anlamda kazandırabileceğim her şeyi vermeye çalışıyorum. Buna göre okuyacağım kitapları yeniden seçiyorum."
Çocuklar anadilini 6 aydan itibaren öğrenmeye başlar
Pedagog Zeynep Aydoğmuş: "6 aylık olana kadar bütün bebekler aynı sesleri çıkarır; ama bundan sonra 6 ay 1 yaş arasında kendi anadilinin seslerini öğrenmeye ve ayırt etmeye başlar. 6 aylık bir bebek okunan kitabı elbette anlamaz; ama anne ile ilişkisinin gelişmesi, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok olumlu etkileri vardır. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görür ve etkilenir. İlk dönemde günde 1-2 dakika bazı resimler üzerinden anlatılabilir. Çocuk büyüdükçe seçilen kitaplar yaşına uygun olarak değişmeli. Çocuk anlamadığı kitaplardan sıkılır. 2-3 yaşındaki çocuklara resimli küçük hikayeler farklı ses ve mimiklerle zenginleştirilerek okunabilir. Kitap okuma, daha çok adlandırmalı, hareketlendirmeli etkinlikler olmalı. Çocuğun okumayı öğrenmeden hikaye dinlemeye alışması, onun sosyalleşmesi, dil gelişimi, kendini ifade edebilmeyi öğrenmesi gibi olumlu kazanımlar sağlar.
Çocuklara küçük yaştan itibaren, hatta bebeklikten başlayarak kitap okumak, onların dil gelişimini ve öğrenme kabiliyetlerini olumlu etkiliyor.
Pedagog Zeynep Aydoğmuş, anlamasa bile bir bebeğe 6 aylıktan itibaren kitap okunmasının anne ile ilişkisinin gelişmes...i, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok faydalı olduğunu söylüyor. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görüp etkileniyor. Yaşı büyüdükçe kelime hazinesi genişliyor, duygu dünyası zenginleşiyor ve anlama kapasitesi artıyor. Oğlu Oğuzhan'a 6 aylıkken kitap okumaya başlayan Berrin Kaçar da Aydoğmuş'un ifadelerini doğruluyor. Bebekliğinden beri annesinden hikaye dinleyen 5 yaşındaki Oğuzhan, 1,5 yaşında kısa cümlelerle de olsa düzgün konuşmaya başlamış. Bugün yaşıtlarına göre daha uzun cümleler kurabilen Oğuzhan, yapmak istediklerini ve duygularını daha kolay ifade ediyor.
Ev hanımı olan Berrin Kaçar, hamilelik döneminde okuduğu kitaplardan çocuğa kitap okumanın faydalı olacağını, çocuğun okumayı sevmesi için anne-babasını kitap okurken görmesi gerektiğini öğrenmiş. 6 aylık bebeğe kitap okuduğunu çevresinden gizlediğini belirten Kaçar şöyle konuşuyor: "6 aylık çocuğa kitap okunur mu, demesinler diye gizledim. Duyanlar çok komik buluyordu. Ama hem ben okumayı seviyordum, hem de vaktim vardı. Oğuzhan da çok güzel dinliyordu. Yemek yaparken bile ona kitap okuyordum. O dönemde çizgi filmleri de olan Teletubies'lerle başladım. Peter Pan'ı, Heidi'yi, duygusal sahneleri çok seviyor. Bu tür kitapları tekrar okutuyor. Dinlemesi için ilgisini çeken hikayeler olması gerekiyor. Aksi takdirde sıkılıyor. Oğuzhan konuşkan bir çocuk. Uzun cümleler kuruyor. Enteresan konular düşünüyor. Hayal gücü çok geniş. Çabuk öğreniyor. Anlatılanı dinlemiyor gibi görünse de öğreniyor. Anaokulunda İngilizce dersi de alıyorlar. 500'e yakın İngilizce kelime biliyor şimdiden."
Berrin Kaçar, sürekli kitap okumasını isteyen oğlunun talebine cevap verebilmek için her anneye örnek olabilecek ilginç bir yöntem denemiş. Oğuzhan'ın dinlemeyi en çok sevdiği hikaye ve masalları okuyarak kasetlere kaydetmiş. Uyumadan önce yine bizzat kitap okuyor; ama gün içinde hikaye isteyen Oğuzhan teypten tek başına hikaye dinleyebiliyor. "Eşimle bizim kitap okuma alışkanlığımız yoktu. Biz de okumaya başladık." diyen Berrin Hanım, fırsat buldukça akşamları ailece kitap okuma saati yaptıklarını söylüyor. Eğitimli insanların gözetiminde yetişmesi için Oğuzhan'ı 3 yaşındayken yuvaya veren Berrin Kaçar, "Çekirdekten Çınara" adlı kitabı okuyunca çocuğunu kendisi yetiştirmeye karar verdiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Anne baba olduğumuzda çocuğu nasıl yetiştireceğimize dair bir fikrimiz yoktu. Çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar okumaya başlayınca, özellikle okula gitmeden önce aileden aldığı eğitimin çok önemli olduğunu öğrendik. Bu yüzden Oğuzhan'ın okulunu ve oturduğumuz muhiti değiştirdik. Şu anda yaşına uygun olarak oğluma maddi ve manevi anlamda kazandırabileceğim her şeyi vermeye çalışıyorum. Buna göre okuyacağım kitapları yeniden seçiyorum."
Çocuklar anadilini 6 aydan itibaren öğrenmeye başlar
Pedagog Zeynep Aydoğmuş: "6 aylık olana kadar bütün bebekler aynı sesleri çıkarır; ama bundan sonra 6 ay 1 yaş arasında kendi anadilinin seslerini öğrenmeye ve ayırt etmeye başlar. 6 aylık bir bebek okunan kitabı elbette anlamaz; ama anne ile ilişkisinin gelişmesi, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok olumlu etkileri vardır. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görür ve etkilenir. İlk dönemde günde 1-2 dakika bazı resimler üzerinden anlatılabilir. Çocuk büyüdükçe seçilen kitaplar yaşına uygun olarak değişmeli. Çocuk anlamadığı kitaplardan sıkılır. 2-3 yaşındaki çocuklara resimli küçük hikayeler farklı ses ve mimiklerle zenginleştirilerek okunabilir. Kitap okuma, daha çok adlandırmalı, hareketlendirmeli etkinlikler olmalı. Çocuğun okumayı öğrenmeden hikaye dinlemeye alışması, onun sosyalleşmesi, dil gelişimi, kendini ifade edebilmeyi öğrenmesi gibi olumlu kazanımlar sağlar.