• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

-----2010 KASIM hamişleri----

Içimizdeki miniğin hafta hafta gelişimi
İçinizdeki Miniğin Hafta Hafta Gelişimi
Ben çok küçük, minnacık bir damlayım, uzun bir yolculuğa çıkmam gerektiği söylendi; hem uzun hem de çok zorluymuş, bu yolculuğun her aşamasında büyüyüp hayal bile edemediğim kadar büyük olunca bilmediğim bir dünyaya geçecekmişim. Oysa ben ne kadar mutluydum burada, herkes beni çok seviyordu, hep o yaramaz spermlerin yüzünden, beni hiç çekemiyorlar, üzerime geliyorlar, saklanıyorum yine de olmuyor. Olamaz yine mi, aaaaaaah yine üstüme geliyorlar, offf kocaman bir x kromozomu ile çarpıştık, kayıyorum yardım edin bana aaaaaahhhhhh . Burası da neresi böyle! Benden başka kimse yok, yolculuğumdan önce bana anlattıkları yer herhalde, biliyor musunuz bu yerin sahibinin adı “anne” imiş, bir de yardımcısı “baba” varmış, ben öteki dünyaya geçtiğimde beni onlar karşılayıp, benimle ilgileneceklermiş, yani rezervasyonum yapıldı, aslında bu yolculukla ilgili her şey bana anlatıldı, bir süre küçük ressamlar gelip pürüzsüz vücuduma organlarımı çizeceklermiş, bu ressamlar böyle bütün damlaları ziyaret eder, güzel bebekler çizerlermiş, sakin ve rahat olursam her şey yolunda gidermiş, ama çok heyecanlıyım. Buraya üç haftada düştüm ve artık yeni adım “embriyo”, bu ismi bir türlü hatırlayamıyorum zaten önemli de değil çünkü ben büyüdükçe ismimde değişecekmiş ne kadar tuhaf değil mi? Ama en güzeli öteki dünyaya geçtiğimde kız ya da erkek olarak doğuşuma göre anne ile baba bana yeni bir isim vereceklermiş, hani bu yolculuğa sebep olan o spermler bana hücum edince bir X kromozomu ile çarpışmıştım ya, bunun için ben anne gibi bir kızmışım, ya bana o kocaman Y kromozomu çarpsaydı işte o zamanda baba gibi erkek olacakmışım. Tam da embro, yine söyleyemedim emb-ri-yo olmaya alışmıştım ne kadar zevkli, bu sıvıda hem yüzebiliyor hem de besleniyorum. Burada yaşımı hafta diye bir şeyle ölçüyorum ve şimdi tam beş hafta yaşındayım. O yaramaz spermler bana çarptıktan sonra dengem bozuldu, beni iyileştirmek için küçük doktorlar geldi, onlar aynı zamanda ressammış, beni iyileştirdikten sonra vücudumun üst bölümüne dört oyuk , orta bölümünde ise minik bir kabarıklık çizdiler. Hatta o minik kabarık gürültü yapıyor; pıt, pıt diye….Küçük ressamın dediğine göre bana çok hassas bir kalp çizmiş. Bir de daha çok işi olduğunu söyledi, beni üç tabakaya ayırmış sırayla bütün organlarımı çizecekmiş. En dış tabakanın adı ektoderm; sinir sistemimin ana elemanları olan beyin ve omurilik, saç,cilt gibi yapılarımla bu tabakada çalışacaklarmış. Orta tabakanın adı mezoderm; kalp ve dolaşım sistemim, kemiklerim, kaslarım, böbreklerim ve genital organlarım bu tabakada oluşacakmış. Ve son olarak en iç tabakam endoderm; barsaklarım, midem, karaciğerim, pankreasım gibi iç organlarımı burada çizeceklermiş. Ne karışık işler bunlar…
…6 hafta yaşındayım ve boyum uzadı, elma ne demek bilmiyorum ama onun çekirdeği( 2mm.) kadarmışım, belki siz bunları biliyorsunuzdur ama ben kendimi yeni keşfediyorum ve yeni öğreniyorum. Size bir şey söyleyeyim mi anne ve baba benim yolculuğumdan haberdar, beni bekliyorlar. Benim için hayatlarında bir çok şeyi değiştirmeye başlamışlar, annenin sürekli midesi bulanıyor ve kusuyor, hatta babaya koktuğunu ona yaklaşmamasını söylüyor, neden anlamıyorum. Sonra saçlarını boyamıyor, sigara kullanmıyor, içki içmiyor çünkü bunlar bana zarar verebilecek alışkanlıklarmış. Ben bir resim gibiymişim, göbek kordonum, gözlerim, kulaklarım ve ağzım çizildi bile. Kalbim, bu yeni çizilen organlarımın gelişmesi için onlara kan depoluyor, dokularım hızla gelişiyor. Biz yine kusmaya gidiyoruz, üzgünümmmmmm, görüşürüz…

7 hafta yaşına girdim biliyor musun? Artık ben öteki dünyadakilere daha çok benziyorum, başım biraz daha büyüdü, yüzüm oluştu, gözlerim hala kapalı ama kollarım ve bacaklarım var, yakında parmaklarım çıkacak, kemiklerimi oluşturacak hücreler gelişmeye başladı, ve ben küçük bir üzüm kadarım artık, ne kadar büyüdüm değil mi, siz şimdi benim bu kadar şeyi nasıl bilebildiğime şaşırıyor olmalısınız ama bunların hepsini bana anlattılar, büyürken korkmamam için bunu yapmaları gerekiyormuş. Yoksa ben de eskiden diğer ceninler gibi kalbin, beynin ne olduğunu bilmiyordum. Burun deliklerim, bağırsaklarım, pankreasım, bronşlarımda belirginleşmeye başladı. Küçük ressamlar bu hızla çalışırsa yakında kocaman olacağım. Bu arada anne hala kusuyor, ben kilo alıyorum, o zayıflıyor. Doktorumuz ona sabah yataktan kalkmadan önce “kraker” denen bir şeyden yemesini söyledi, bende tadını merak ediyorum, hadi yesene ondan.
Yemeklerde çok su içtiği için midesi suyla dolmuş, hatta ara sıra o kadar çok su içiyor ki buraya kadar geliyor, boğulacağım, korkuyorum
8 hafta yaşına girdim ve artık benim adım “fetus”, bu Latince “genç” demekmiş, Latince ne demek? Artık kollarım ve bacaklarım uzadı, omuzlarım, dirseklerim, kalçalarım belirgin hale geldi. Ve ben artık bir çilek kadar büyüğüm. Bugünlerde anne bana kızıyor, bana hamile olduğu için cildi yağ yapıyormuş ve bir çok sivilcesi varmış, doktorumuza “ben sadece bebek istedim sivilce değil” dedi kızgın bir şekilde, doktorumuzda güzel bayan ilk üç aylık dönemden sonra isteseniz de sizinle yaşamak istemeyecek bu ufaklıklara neden kızıyorsunuz, “sakin olun yoksa size inat olsun diye kalabilirler” deyince anne sessizleşti. Bu hafta iki kat daha büyüğüm, ayak ve el parmaklarıma o küçük ressamlar gelip bir şeyler çizdiler, ve bunların adı “tırnak” dediler. Sonra bir de ağzıma diş etlerinin altında diş taslakları
çizdiler. Bunlar çok işine yarayacak deyip kıkır kıkır güldüler. Onlar çok tuhaflar.
9 hafta yaşındayım bugün yine küçük ressamlar geldi, gözlerimi, dilimi ve ağzımın içini monte ettiler, bağırsaklarımı kordon içinden karın içindeki boşluğa taşıdılar, parmaklarımı da uzattılar biraz. Daha benimle çok işleri varmış. Bu arada annenin midesi yanıyor, hiç dinlemiyor ki doktor ona midesine dokunan yemekler yememesini söylemişti, şimdi ilaç almak zorunda kaldı. Bir de beni besleyecek olan memelere süt gelmeye başladığından onun göğüsleri büyüyor, kendine onlar için destekli bir sütyen alacakmış, o ne demek bilmiyorum ama doktor bunu yapması gerektiğini söyledi. Şu günlerde küçük ressamlardan sonra en çok doktoru görüyorum aslında duyuyorum demek istedim.

10 hafta yaşındayım ve kendimi bir portakal kadar büyük hissedeceğimi söylemişlerdi ama portakalın ne olduğunu bilmiyorum ki…doktorun dediğine göre anne hamile olduğu için kolay sinirlenebilir, keyifsiz olabilirmiş. Anne sağlıklı beslenmesine rağmen çok kilo alıyorsa endişelenmesine gerek yokmuş, doğumdan sonra bu kiloları kolayca verebilirmiş, asla diyet yapmaması gerekiyormuş hatta o normal kilolu bir anne adayı olduğu için 12,5 –17,5 kilo alabilirmiş. Düşük kilolu anneler 15-20, kilolu anneler ise 7,5-12,5 kilo alırlarmış. Bu arada ressamlar hızla çalışıyorlar, eklemlerimin çoğu oluştu, bilek, dirsek, diz, ayak bileği, omuz, eller, parmaklar ve tırnaklar tamammış artık sadece benim beslenmeme bağlı olarak büyüyeceklermiş. Küçük ressam bana gözümün ne renk olmasını istediğimi sordu, çünkü iris tabakam ortaya çıkıyormuş, ben “renk” ne dedim, boş ver anneninki gibi yeşil olacak zaten dedi. O zaman neden bana soruyor
12 hafta yaşındayım ve artık iç kulağım, burnum, dilim bile var. hatta göz kapaklarımı çok seviyorum, onları sürekli açıp kapatıyorum, parmaklarımın ucunda tırnaklar çıktı, ve daha rahat hareket edebiliyorum. Boyum 6,5 cm, ağırlığım 18 gr. olmalı , üfffffffffff ne kadar büyüğüm, inanamıyorum. Bir de eskisi kadar kusmaya gitmiyoruz, ama bu seferde annenin başı ağrıyormuş.hani içinde yüzdüğüm sıvı var ya amniyos sıvısı, ara sıra onu yutuyorum, sonra da ressamların öğrettiği gibi çıkarıyorum, yani çiş yapıyorum.

13 hafta yaşındayım ve artık bir şeftali kadarmışım, şeftalinin benim gibi kolları ve uzun bacakları var mıdır? Bu hafta ses tellerimi çizdiler, bağırsaklarımı yerlerine yerleştirdiler, ve karaciğerim ile pankreasım üretime başladı. Anne de benim bu yaşımda eskisi kadar şikayet etmiyor, sadece yorgun olduğumuz için dinleniyoruz. Bazen karnında ve sağ kasığında ağrılar oluyormuş, doktor dedi ki bunun sebebi benim büyümemmiş, ben büyüdükçe beni tutan bağlar geriliyormuş ve ağrı yapıyormuş.

14 hafta yaşındayım artık annenin bulantıları yok , kendini yorgunda hissetmiyor ama bu seferde kabızlıktan şikayet ediyor, sürekli tuvalete gidiyoruz, ve lifli besinler yiyoruz. Doktor bazı ilaçlar verdi, ama önce yulaf ezmesi+süt+şeker+corn flakes karıştırıp yemesini söyledi, böylece kabızlıktan kurtulabilirmiş. Ressamlar bana nefes alıp verme çalışmaları yaptırıyorlar, ellerimle selam, merhaba demeyi öğretiyorlar, bunları yaparken kalbim öyle bir atıyor ki; doktorla, baba beni bir makineden duyabiliyorlarmış. Bende onları duyuyorum çünkü kulaklarım oldukça gelişti, tabi gözlerimde …

15 hafta yaşındayım çok güzel kulaklarım var, saçlarım, kirpiklerim, hangi cenin benim kadar güzel olabilir, ben çok güzelim. Ama lanugo denen şu tüylere alışamadım, bunları neden çizdiniz dedim, merak etme 26 hafta yaşına geldiğinde onlar dökülecek dediler. O zaman neden çizdinizzzzzzz, bu ressamların canı sıkıldıkça benimle uğraşıyorlar, işlerini bitirseler de gitseler bir an önce. Giderken bir de gülerek “ bu bebek kızmış” dediler, biliyoruz ne olacak yani…
16 hafta yaşındayım ve annenin sesini duydum beni okşuyor ne kadar çok sevdiğini söylüyordu. Birden kalbim çok hızlı atmaya başladı, artık ona anneciğim diyeceğim, çünkü o beni severken “kızım bana anneciğim diyecek” diyordu, kız olduğumu o da biliyor, zaten bu yaşımda cinsiyetimi belirten organlarım oluştu. Kemiklerim ne kadar sert ama yine de cildim çok ince, damarlarım görünüyor ben de beslenmek için bu sıvının yetmediğine karar verip parmağımı emmeye başladım, çok tatlı bir şey bu…Az daha boyumu söylemeyi unutuyordum, ben tam 16 cm. oldum ve 135 gr. Anneciğim çok meşgul beni yine unuttu, doktora gidecekmiş, midesi yanıyormuş, burnu kanıyormuş ben neden olduğunu biliyorum, onun damarlarındaki kan miktarı artmış, bu benim için iyiymiş ressamlar konuşurken duydum. Bir de babam görmek istiyormuş, o da doktora gidecek annemle, beni bir makinenin içinden görecekler, onlar için hareket edeceğim.

17 hafta yaşındayım; anneciğim kendini görebildiği ayna denen bir şeye bakıyor, karnının büyüdüğünü söylüyor, kasıkları ağrıyormuş ve çok terliyormuş. Tabi ben önceki yaşlarıma göre daha hızlı kilo aldığımdan anneciğimde kilo alıyor. Cildimin altında yağ depoluyorum artık, kalbimle
günde 30 litre kan pompalıyorum, ben de çok yoruluyorum, bazen de korkuyorum, geçen gün birisi ince uzun bir boruyla suyumdan çaldı, sonradan öğrendim ki, doktor benim suyumu test edecek, benim sağlıklı olup olmadığıma bakacakmış.

18 hafta yaşındayım; anneciğim geceleri uyuyamıyor, ben onu incitmek istemiyorum ama ben de burada sıkılıyorum ve o benimle konuşmuyor. Heeeeyyyy neden benimle konuşmuyorsun sen? Ama ben seni seviyorum. Annemin tansiyon denen şeyi düşmüş, ani hareketler yapıp, ayağa kalkmaması gerekiyormuş. Artık 210 gr. oldum anneme daha çok benziyorum. Bir de bağırsaklarım mekonyum denen bir şey yapıyor, o çok gereksiz bir şey…

19 hafta yaşımdayım; anneciğimle babacığım doktorda bir alete bakıp benim hareketlerimi seyrettiler. Ama ben büyüdüğüm için anneciğimin beli ağrıyormuş, buna çok üzüldüm. O da topuklu ayakkabılar giymemeliymiş babam öyle diyor, neden giyiyor ki. Biz de tekrar doktora gittik. Anneciğimin kalçaları ve memeleri büyüdüğü için çatlaklar oluşuyor, çatlak olduğundan dolayı da kaşıntı oluyormuş, doktor dedi ki bol sıvı almamız gerekiyormuş, bir de çatlak kremi kullanmalıymışız. Eğer cildimiz kurumazsa çatlak olmazmış. Benim çatlaklarım yok ama her yanım o tüylerle kaplandı bu da yetmezmiş gibi annemin sürdüğü çatlak kremi gibi bir şeyi o küçük ressamlar her yerime sürüyor. Bunun adı vernix imiş. Bu beni sudan korumak içinmiş, küçük ressam dedi ki, biraz daha bu suyun içinde kalırsam buruş buruş olacakmışım.

• 20 hafta yaşıma girdiğimde beni şaşırtan başımın üzerinde çıkan saçlar oldu, onlara alışamadım bir türlü. Bu aralar karnım guruldamaya başladı, şu tatlı parmaktan mı acaba ne dersiniz? Kemiklerim çok güçlü olduğu için hareket edebiliyorum, bir de anneciğimin sesini duyduğumda o da beni duyabilsin diye bağırıyorum ama duymuyor, ben de onu tekmeliyorum böylece benimle konuşuyor. Ona boyumun 25 cm. kilomun 340 gr. olduğunu söyledim. Annem aynanın karşısında kendi kendine konuşuyor “zaman ne kadar çabuk geçiyor, karnım epey büyüdü” diyor herhalde benim onun göbek deliğiyle aynı hizada olduğumu fark etti, her yaşımda bir cm. yukarı çıkacağım, göbeğinden geçen o çizgi koyulaşmaya başladı, ama doğumdan sonra tamamen kaybolacakmış. Biz çok sağlıklıyız; anneciğim gereksiz kalori almıyor, iyi besleniyor.

21 hafta yaşındayım; bir keresinde ben çok yaramazlık yapıyordum sonra tanımadığım bazı sesler duydum, çok güzeldi, sessizce dinledim, anneciğim babacığıma “galiba senin gibi sanatçı olacak, Vivaldi’yi çok seviyor” dedi, o sesin adı
“müzik”imiş, Vivaldiyi tanımıyorum ama, artık annemle hep müzik dinliyoruz, müzik dinlemeyi çok seviyorum, bazen dinlerken uyuyorum, annemde mutlu oluyor. Anneciğimin ayak ve ayak bilekleri benim büyümemden dolayı şiştiği için hep dinleniyoruz. Babam dedi ki eğer yüzünde ve ellerinde şişme olursa doktora gitmemiz gerekirmiş. Kalbim çok çalışıyor, sürekli kan pompalıyorum ama yine de bu aralar yavaş büyüyorum, sadece 400gram oldum.

22 hafta yaşındayım ; Ben bir muz kadarmışım, muz denen şey mide yakar mı annemin midesi yanıyormuş, bir de diş etleri şişiyormuş, babam “bu kadınlar hep böyle, her şeyden şikayet ederler” diyor. Kendi kendine de “sabırlı ol, hepsi geçecek” diye tekrarlıyor sürekli, o böyle kendi kendine konuşunca çok komik oluyor. Ben yaklaşık 500 gr. olmuşum, anneciğim uzun süre ayakta duramıyor, ve yürümeye gittiğimizde o alçak topuklu ayakkabı giyiyor. Çünkü beli ağrıyor, hamileyken vücudunun ağırlık merkezi sürekli değişirmiş, biraz oturuyoruz sonra ayağa kalkıyoruz, biraz ayakta duruyoruz sonra tekrar oturuyoruz, ben daha çok yoruluyorum. Omurgalarım ağrıyor. İyi ki otururken dizlerini kalçasından yukarıda tutuyor, böylece ağrılarım geçiyor.
23 hafta yaşındayım kocaman oldum ama annem hala şikayet ediyor ne zaman büyüyecekmişim, bacakları şişiyormuş şimdi de , o da yatıyor, benim için daha iyi oluyor yine müzik dinliyoruz hatta kitap bile okuyoruz, anneciğim anne karnında çocuğun eğitilebileceğine inandığından sürekli okuyor, bir çok şey öğrendim. Bazen müzik onu çok etkiliyor ve ağlıyor, ben de kızıyorum ters dönüyorum, doktor da hemen ona bunu söylüyor, çok üzüldüğünü görünce yine dönüyorum, neden üzülüyor ki, hep aynı şekilde duramam tabi ki canım sıkılıyor. Doktor ona benimle konuşmasını onu duyabilmem için orta kulağımın gelişimini tamamlamaya başladığını söyledi, ben bunu zaten biliyordum, o kadar çok gürültü var ki burada kendimi bile duyamıyorum, bağırdım ama beni hiç dinlemiyor, sonra neden tekmeliyormuşum. Tekmelerim işte…

24 hafta yaşımdayım artık çok hareket edince terliyorum ve hasta olduğum içinde öksürüyorum, bir de şu tatlı parmak yok mu hep onun yüzünden hıçkırıyorum. Ben hıçkırınca anneciğim de tekme attığımı zannediyor. 33 cm boyu 570 gr. ağırlığı olan biri buraya nasıl sığar, ne kadar daha var öteki dünyaya gitmeme öfffff bir an önce anneciğimi ve babacığımı görsem, dün gece anneciğim uyurken babacığım beni okşadı benimle konuştu, hatta anneciğimin huysuzluklarını anlatıp beni uyardı. İkisini de çok seviyorum. Bir de şu doktoru çok merak ediyorum, düzenli olarak onu görmeye gidiyoruz. Şimdi de anneciğimin şeker tarama testi olması gerekiyormuş.

25 hafta yaşındayım; anneciğime kramp denen bir şey gelip ağrı yapıyormuş o da ağlıyor, futbol topu kadar büyüdüm, anneciğim diyor ki beli ve bacakları zonkluyormuş, zonk ne demek? Zonk sesini duyunca bacaklarına buz koyuyor ya da duş alıyoruz. Yine de geçmezse doktorumuzun verdiği ilaçları alıyoruz. Babam çok heyecanlı bir şekilde geldi bu akşam. Anneme bağıra bağıra “ biliyor musun üç boyutlu ultrason varmış” dedi. Yani benim çeşitli açılardan görüntülerimi alıyor, bu görüntülerin arasını bilgisayar kendi dolduruyor, bana benzeyen bir görüntü ortaya çıkarıyorlarmış. Ama doktorumuz bunu bize söylemişti çok önemli bir şey değilmiş. Babacığım beni görmek için sabırsızlanıyor herhalde.

26 hafta yaşındayım; artık 750 gramım cildimin altında yağ birikiyormuş. Kollarımı ve bacaklarımı çok hareket ettirdiğim için anneciğim çok kızgındı, annesiyle konuşurken bağırıyordu, çok korktum neden bu kadar sinirleniyor ki. Babacığımın dediğine göre bunların sebebi ani kasılma ve gevşemeler hissetmesi imiş. Bunlara Braxton-Hicks kasılmaları deniyormuş. Kasılmalar ağrılı olunca anneciğim benim sürpriz yapıp erken geleceğimi düşünüyor, ama ben ona kızdım erken gelmeyeceğim. Bazen de anneciğimin adet sancısına benzer kramp tarzı ağrıları, bel ağrıları, akıntıları, barsak krampları oluyor, herkes yine benden şüpheleniyor, dedim ya ben erken gel-me-ye-ce-ğim. Akciğerlerimdeki hava keseciklerim bile oluşumunu tamamlamadan, beynimdeki görme ve işitme dalgaları tam anlamıyla faal olmadan nasıl gelirim.

27 hafta yaşındayım; kalbim çok hızlı atıyor. ( 120-160/dak.), aydınlıkken anneciğimle yürüyoruz, karanlıkta yürüdüğümüz zamanlar babacığım da bizimle oluyor, annem çok su içiyor, onun yüzünden çok kilo alıyorum buraya sığmıyorum. Ben de annemin karnında yukarı doğru tırmanıyorum sürekli, bu nedenle derin nefes alırken zorlanıyormuş, ama bu beni etkilemiyor, hamile olunca bazı hormonlar onun daha sık nefes alıp vermesini sağlıyormuş, böylece bende bol oksijen kullanabiliyorum. Sürekli kilomu konuşuyorlar 950 gr. olmuşum, babacığım gibi çok oburmuşum, çok kilo almışım, demek ki ben ona benziyorum, onu daha çok merak etmeye başladım.

28 hafta yaşındayım ama cildim hala buruşuk ve pembe,yoksa şu vücudumdaki doğal krem işe yaramıyor mu? Bu yüzden karmakarışık düşüncelerim var, sıkıldıkça dönüyorum, annemi tekmeliyorum. Bugün küçük ressamlar geldi saçlarımı uzattılar, kaşlarımı, kirpiklerimi çizmeyi bitirdiler. Annem ile babam bir kitaptan boyumun 37 cm ve kilomun 1 kg. olduğunu söylediler bana. Onları duyduğumu öğrendiklerinden beri benimle konuşuyorlar.
29 hafta yaşındayım 1,3 kg. olduğum için anneciğim ayakta çok duramıyor, çabuk yoruluyor ve tansiyon denen bir şey yine düşürüyor bu nedenle hep dinleniyoruz. Babama dedi ki “ kendimi sonsuza kadar hamile kalacakmış gibi hissediyorum, karnım kaşınıyor, nefes alamayacak kadar şişmanladım, midem yanıyor, bacaklarıma kramp giriyor, her yerim ağrıyor”. Babam onu teselli etti, bunların hepsi geçecek dedi. Sonra yürüyüşe çıktık, çünkü doktor yürümenin annem için en iyi egzersiz olduğunu söyledi. Bir de ona böyle şikayet etmemesini benim her şeyi duyduğumu, küsebileceğimi söyledi, evet ben her şeyi duydum, artık koku da alabiliyorum, görebiliyorum, tat alabiliyorum ve bir de seni üzdüğüm için üzülüyorum anneciğim.

30 hafta yaşındayım; bu günlerde anneciğim hep sol tarafına yatıyor böylece organlarına kan gidişi ve kan dönüşünün en az şekilde engellenmesini sağlıyormuş. Bu şekilde uyumakta zorlanınca karnının altına veya bacaklarının altına yastık koyuyor. Mide yanması olmaması içinde vücudunun üst kısmını alt kısmına göre hafifçe yukarıda tutuyor. Lanugo tüylerim kaybolmaya başladı, göz kapaklarımı düzenli olarak açıp kapatabiliyorum tabii 1,5 kilo oldum artık. Biliyor musunuz kemik iliğim kan yapabiliyor artık…

31 hafta yaşındayım; akciğerlerim olgunlaşıyormuş, anneciğim elini üzerimde gezdirip ona verdiğim bütün acılara rağmen beni çok sevdiğini söyledi. O bu günlerde tuhaf rüyalar görüyor, ama kalkınca gördüklerini hatırlayamıyor, şimdi baş ucunda bir not defteri varmış, kalkınca rüyalarını yazabilmek için. 1650 gr. olmuşum artık eskisi kadar hızlı büyümüyorum, beyin dokum gelişimini hala sürdürüyor.

32 hafta yaşındayım, buraya yuvarlandığımda çok büyük bir yer gibi gelmişti bana, şimdi sığamıyorum herhalde yakında gideceğim buradan, zaten karanlık bir yer. Belki başımı aşağı çevirirsem daha rahat sığarım. Boyum 40,5 cm. ve ağırlığım 1,8 kg. oldu nasıl döneceğim ki. İki haftada bir doktora gidiyoruz, sorun ben değilim aslında, ben gayet iyiyim, duyularımın beşi de tam olarak çalışıyor ama anneciğin psikolojik problemleri var, çirkin olduğunu, babamın onu sevmeyeceğini düşünüyor. Bence yanlış “ babam bana onu çok sevdiğini söyledi bana, özellikle beni dünyaya getirmek istediğinde sevgisinin daha da çoğaldığını, mutluluklarının görünen bütün olumsuzluklara rağmen daha fazla olduğunu da söyledi.”

33 hafta yaşındayım; babacığım annemin ayaklarına masaj yapıyor, çünkü yine kramp denen şey gelmiş. Tabi anneme çok kilo aldığını söylediğinde annem ağlamaya başladı yine, o ağlayınca bende ağlıyorum. Babacığım onu öpüp gönlünü aldı bunun normal olduğunu, doğumdan sonra her şeyin eskisi gibi olacağını söyledi. İşte bu kelimeyi hatırlıyorum “doğum”, bu benim öteki dünyaya geçişimi anlatıyor. 2 kg. olduğum şu günlerde nasıl doğacağım konusunda endişelenmeye başladım doğrusu, bir taraftan da bu sıvıyı yutmaktan bıktım, önce yutuyorum sonra çıkarınca eksilen sıvı aynı miktara geliyor, beni beslediğini biliyorum ama ……boş verin ……artık cildimin rengi kırmızıya dönük değil, daha açık pembe…Çok düşündüğüm için başımda epey büyüdü.
34 hafta yaşındayım; havalar çok sıcak olduğu için anneciğimin yüzü, eli, ayağı şişiyor. Bende çok ağırlaştım, tam 2,2 kg. olmuşum. Beyin işlevlerime her gün yenisi ekleniyor, uyurken gözlerimi kapamasını, uyanıkken açmasını, ve belli aralıklarla kırpmasını öğrendim

35 hafta yaşındayım; Ben yakında öteki dünyada olacağım, annem biraz korkuyormuş, bu nedenle huysuzluk yapıyormuş. Ama ben hazırım, korkulacak bir şey yok. Doktor dedi ki; bebeğin hareketleri bebeğin sağlıklı olduğunu gösteren en önemli bulgulardanmış. Sağlıklı bebek enerjisini atmak için hareket edermiş, hem bu şekilde bebeğin kasları gelişirmiş. Bebeğin hareketlerine annelerin dikkat etmesi, hareketlerde azalma varsa doktora haber vermesi gerekirmiş. Bu her zaman problem olduğu anlamına gelmezmiş ama yinede nonstres test yapılırsa iyi olurmuş. Bu hafta yaşımda vücudum antikor üretmeye başladı, bunlar benim enfeksiyonlarla mücadele etmeme yardımcı olacak.

36 hafta yaşındayım, saçlarım çok uzadı, onları kestirmek istiyorum, tırnaklarım da uzadı. 2,5 kg ve 46 cm. olduğumdan yer değiştiremiyorum ama tekme atabiliyorum. Artık her hafta doktora gidiyoruz, bu adamı gerçekten merak ediyorum.
Doktora göre doğmama dört hafta kalmış, annem, babam ve ben doğumumun gerçekleşeceği yeri görmeye gittik, doktorumuz bunun anneciğimi rahatlatacağını söyledi. Doktor bana artık doğabileceğimi söyledi, istersem hemen onların yanına gidebilirmişim, o zaman prematüre bir bebek olurmuşum, sevmedim bunu ben bekleyeceğim.

37 hafta yaşındayım; annem artık çok kilo almıyor, sürekli dinleniyoruz, ayaklarını yükseğe kaldırıp benimle oynuyor bazen. Dinlenmediği zamanlarda babacığımla benim için alış veriş yapıp çok güzel bir oda hazırlıyorlarmış, odamı çok merak ediyorum, buradan büyüktür inşallah. 2,8 kg oldum odaya da sığmayabilirim çünkü.

38 hafta yaşındayım; daha önce şeklimi değiştirdiğim iyi oldu, çünkü çok az zaman kaldı. Anneciğimin kasılmaları oluyor, biz de oturarak nefes alıp veriyoruz. Ama anneciğim sancılarının gerçek doğum sancıları olup olmadığını anlayamıyor. Doktorumuzun dediğine göre önceleri daha az sıklıkla ancak düzenli aralıklarla gelen doğum sancıları bir süre sonra 50 saniyelik kasılmalar halinde 10 dakikada üç sancı olarak gelirmiş. Ve zamanla şiddeti artar, şiddeti artan bu sancılar düzenli bir şekilde tekrar ediyorsa hastaneye gitme vakti gelmiş demekmiş. Nişan denilen kanlı yapışkan akıntı geldikten sonra genellikle iki gün içinde doğum başlarmış. Bağırsaklarımda mekonyum denilen ilk dışkım birikmeye başladı, bunu doğumdan sonra bir gün içinde dışarı atabilirmişim. Ben ne kadar çok şey biliyorum böyle. Ressamların bana veda ederken her şeyi anlatmaları iyi oldu.
39 hafta yaşındayım; Annemin kasılmaları daha kuvvetli, artık ben doğuma hazırım, anneciğimin annesi, ben ona “annaneciğim” diyecekmişim, benim doğumum için bir çanta hazırladı. Benim ve annemin sağlığı yerinde olduğu için anneciğim normal doğum yapacakmış, benim bu küçük yerden rahat çıkabilmem için anneciğimin perinesinde kesi yapacaklarmış, ama daha sonra eriyen ipliklerle dikeceklermiş, bu ikimiz içinde daha sağlıklıymış. Ne demekse!

40 hafta yaşındayım; ay çok kilo aldım tam 3,4 kg olmuşum, artık anneciğime ve babacığıma kavuşacağımı hissediyorum. Biz şimdi hastaneye gidiyoruz, babam çantamızı evde unutmuş onu bekliyoruz, ben uslu oturuyorum ama anneciğim yine de bağırıyor. Neyse babam geldi, bizi daha önceden keşfettiği kestirme yollardan hastaneye ulaştırdı, doktorumuz bizi bekliyor. Evet geldik, şimdi ben doğuyorum işte……

Merhabaaaaaa, ben geldim , ahhhhhhh bu leyleğin gagası beni acıtıyor. Ağlayacağım işte…. Sonra bebekler neden hep ağlar derler, bu leylek sizi gagalasa nasıl olur. Şaka yaptım aslında leylek yok, beni görmek için gelen bir kadın çocuğuna onu leylekler getirdi diyordu, ben de başladım ağlamaya, yalan söyleme diye bağırdım, annemin karnında benden başka kimse yoktu ki, hem orada bir leyleğe de yer yok, ben zor sığıyordum. Artık anneciğimin kucağında uyuyorum, parmağımı da emmiyorum, o beni süt denen çok tatlı bir yemekle besliyor. Benim gibi yeni doğan bebekler için en sağlıklı besin anne sütüymüş. Sütümü içiyorum ve bol bol uyuyorum, burası daha rahat, herkes bana hizmet ediyor, keyfim yerinde, ohhhh...




ayy çok güsel cnm eşimede okudum :)))
tşkr ederiz:16:
 
özür dileyerek paylaşıyorum
inşallah üzmem sizi
ben üzüldüm ama yine de paylaşmak istiyorum bu durumda ki bir bebeğin hislerini



5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri seveceğim.

19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.

23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim, Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya, Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem! Kaynakwh:

27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.

12 Kasım: Ah evet, Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman Allah'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.

20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım,

25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..

10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var, Anneme benziyorum galiba,

13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız,. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..

24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim,senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı, Hiç duymadığım bir şey bu, Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka, Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi? Kaynakwh:

28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne, Anne, Anneciğim, Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap, Anne, Kolumu çekiyorlar anne, Canım yanıyor anne... Anne, Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne, Anne kalbimi parçalıyorlar, Anneciğim, Anne, Anne, Ann, An.............

-Kürtaj işleminiz tamamlanmıştır hanımefendi...... Geçmiş Olsun!

SÖZÜN BİTTİĞİ AN
 
kızlar hani bebek 12. haftasında demiş ya amnio sıvısını yutup çıkarıyorum yani çiş yapıyorum .... bu sözüne bayıldım:1::1:
 
çOK GÜZEL OKUMAYAN PİŞMAN !!!


:)))BEBEĞİN İLK GÜNLERİ :))
1. gün

Böylesi kötü bir başlangıç beklemiyordum.
hortumumu bile kesmişler! Meme... diye, süt diye birşey varmış.
...nerden nasıl bulunur bu ya?

Hayattan daha 1. günden soğutacaklar beni.

2. gün

Meme buldum ama bundan süt gelmiyor, emiyorum Allah emiyorum, tık
yok, süt başka yerde mi? Neyse biraz daha emdim geldi, fazla
abanınca meme sahibi kişilik bağırdı, ne bağrıyosun açım ben! çok
yalnızım be sözlük. hayır bişey değil içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en azından, bak yine aklıma geldi, hortumu bile kestiler yaa!

Uykum geldi yine. zzzzz!

3. gün

Memeyi sevdim, bu dünyadaki tek dostlarım bu iki meme. iyi ki
varsınız.

4. gün

Bugün bir sürü olaylar oldu, gürültü yaptılar, başka biryerlere
gittik galiba. Memeden ayrılınca bağırıyorum geri geliyor, sonra
uyuyorum, uyanıyorum bir bakıyorum meme yok, neyse ama tekrar
bağrınca geri geliyor nasılsa. Kaka da zevkliymiş be, eskiden
yapamıyordum.

5. gün

Bugün 15 kez kaka yaptım, rekorumu geliştirmeliyim. Dikkat ettim
de her yaptığımda temizliyorlar, bunu sevdim, dikkatimi çeken bir
noktada şu ki, amma koca kafalıyım be arkadaş, ağır mı ağır
tutamıyorum ........................im, pat o yana, pat bu yana, dikkat etseler
bari de çatlatmasak daha ilk günden.

6. gün

Avucuma ne verseler hemen tutuyorum, tik gibi birşey, maalesef farkettiler, herkes parmağını veriyor avucuma, mecburen tutuyorum, alemin maymunu oldum iyi mi?

Bu arada ne çok uyuyorum ya arkadaş, atamadım şu yorgunluğu, daha çok süt içeyim en iyisi, hayır içtikçe de yoruluyorum o da ayrı, nerde o eski günler, hortumdan geliyordu ne güzel, şimdi em Allah em, bak yine aklıma geldi, ........................ler kesti hortumu yaa.

7. gün

Bugün solaryuma girdim, sarılık mı ne ondanmış, yine uykum geldi.

8. gün

Biraz daha iyi hissetim kendimi, daha çok süt içiyorum artık, kaka
yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf
pislensin, eziyet olsun. Naapayım ama alt açıkken daha rahat
roketleyebiliyorum, kaka yaparken başka birşey daha yapıyorum
galiba, anlamaya çalışacağım bakalım.

9. gün

Çok fena hıçkırık tutuyor, geçsin diye nefesimi tutayım dedim onu da beceremedim, neyse ki süt içince geçiyor, bu süt her derde
devaymış, bugün bunu gördüm.

10. gün

Sütten başka birşeyler verdiler, var ya, yeter artık be, tam alışıyordum yine dayadılar başka birşey, hayret bişi ya, vitaminmiymiş neymiş.

Bu arada memelerin arasından dün gördüğüm lavuk gündüzleri piyasada yok akşamları geliyor sadece, hadi bakalım hayırlısı.

11.gün

Al işte, başladı yine bir arıza, sütten sonra çok feci karnım ağrıyor, böyle gaz gibi bişey, eğilip bükülüyorum, binbir şekile giriyorum çıkaracağım diye. Sırtımı falan sıvazlayın bari be kardeşim.

12. gün

Bütün gün gazdan kıvrandım arkadaş ya, bela oldu başıma, yaygarayı bastım ben de, uyutmadım, diktim bunları da hazır asker.
Sonra bir saldım ki evlere şenlik, akabinde uyudum hemen gerisini hatırlamıyorum.

13. gün

Annemin suratına sıçtım, tamam utandım biraz da insan bebeği götünden öper mi yaa. Ayıp oldu di mi? naapıyım abi, neyse fazla kızmadı herhalde.

14. gün

Anneme kırmızı renkli birşeyler içiriyorlar, o zaman süt daha bir randımanlı oluyor sanki, böyle tadı da hoşuma gidiyor, şu memelere bir rating aleti taksalar da hangisini sevip hangisini sevmediğimi söyleyebilsem.

15. gün

Topuktan kan alıp duruyorlar, metin olayım çok ağlamayayım diyorum ama canım yandı be arkadaş, hayır ondan sonra da hemen süt verince
sakinliyorum, kızgınlığım geçiyor, ağız tadıyla asabiyet yaptırmıyorlar, şu memelere karşı biraz daha dikbaşlı durabilsem.

16. gün

Şu memeleri çok sevdiğimi bir kez daha anladım, çok seviyorum onları, onlardan ayrılınca içimi bir huzursuzluk kaplıyor, en iyisi onlardan uzaklaştığım anda yaygarayı basayım ben. Bugün benden biraz büyük biri geldi yanıma, sevme amaçlı olsa gerek bir geçirdi başım dönüyo hala sonradan öğrendim kuzenmiş, neyse yazdım kenara intikam alınacak.

17. gün

Etrafı daha net seçer oldum, ama el ve ayak koordinasyonu hala zayıf, memeyi kavrayabiliyorum ancak bir de bu eller ve ayaklar bana mı ait tam olarak emin değilim, sallıyorum öyle, zevkli birşey yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama tırnaklar tehlikeli. Diğer yandan annem bugün onları kesmeye çalıştı ama
huysuzluk ettim, etmeseydim daha iyi olacaktı galiba, bak çizdik tam gözün altını yine.

18. gün

Elime torbalar taktılar, kafaya çarpınca artık acıtmıyor, yara bere de yapmıyor, sanırım onlar da beni seviyor, iyiliğimi düşünüyorlar. aslında hala çıktığım yeri özlüyorum, geri girme imkanım olmaz mı acaba?

19.gun

Nihayet o adamın neden eve sadece ak$amlari geldigini anladım megerse bana ve anneme bakmak için gündüz çalışıyormuş..

Aferin gözume girdi şimdi bak!..

20. gün

Tabii ya, annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sık sık.
Ona da ilgi alaka gösterdim, bağırdığımda bazen o alıyor beni kucağına, meme vardır diye saldırdım ama vermedi. Bir ara meme açıkken kıstırdım ama emme olayından bir randıman alabilmiş değilim, meme yüzeyi bayağı bir farklı. :))
 
kızlar aklınızda olsun kolay doğum için
7 meryem suresini okumalıymışız
allahın izniyle güzel bir doğum olur inşallah
normal doğum en güzeli bi problem olmazsa
 
ya bişi dicem cesaret edip sezeryan ve normal doğum videosu izleyebilen

varmı aranızda? cesaret edemiyorum ya boşuna bu korkular yada izleyince dahada

ürükücem .... :93::97:
 
Günaydın kızlar karlı bir sabaha uyandık nihayet donuyoruz....ama mikroplar kırılacak grip olma şansımız azalacak...:)))))


bebek sekeri yapcak-alcak mısınız???
benim bir arkadaşım yapıyor ona yaptıracağım eşim bıraksa şimdiden yaptırırım çok hevesliyim öyle şeylere hiçbir hevesimi kursağımda bırakmayacağım.........:66::66::66:
 
ya bişi dicem cesaret edip sezeryan ve normal doğum videosu izleyebilen

varmı aranızda? cesaret edemiyorum ya boşuna bu korkular yada izleyince dahada

ürükücem .... :93::97:

ben izledim,elimi göbeğime götürdüm ve eşime ben doğurmıycam hep göbeğimde kalsın dedim :96:
şaka bir yana pek hoş olmayan görüntüler ama sonrası tam bir mucize anneye gösterdikleri an kopuyor insan :5:
 
ya bişi dicem cesaret edip sezeryan ve normal doğum videosu izleyebilen

varmı aranızda? cesaret edemiyorum ya boşuna bu korkular yada izleyince dahada

ürükücem .... :93::97:

ben izliyorum
şuan korkmuyorum
kendini gerçekleştiren kehanete inanırım.yani bişeyi 40 defa sölersen olur...

benden öncekiler nasıl catır catır doğurduysa bende doğurcam Allahın izniyle
 
günaydınnnn
tv8 de ebrulu var pilates yapıyorlar
bi kaç sırt egzersizi kapıcam
bel ağrısı için
sizde bakın isterseniz
 
Back